17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 2009 PAZAR 14 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, YÖK’ün katsayõ uygulamasõ ‘açõlõmõnõ’ yorumladõ Kamuoyuoynananoyununfarkõnda YÖK’ün; Danõştay’õn yürütmeyi durdurma kararõna rağmen katsayõ uygulamasõnda õsrar etmesi gündemin en üst sõralarõna oturdu. Konuyu eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme’yle ayrõntõsõyla konuştuk. Bakõn Eşme neler anlatõyor: - Katsayı yine gündemin ilk sıralarında. Katsayı uygulaması nedir? Böyle bir uygulamaya neden ihtiyaç duyuldu? İSA EŞME - Ülkemizde yükseköğretime girişte uygulanan merkezi sõnav sistemi, 1974’te başladõ. Uygulamada bazõ sorunlarla karşõlaşõldõkça, o tarihten bu yana, sõnavla ilgili bazõ değişiklikler oldu. Bu kapsamda, 1999’da farklõ katsayõ uygulamasõ getirildi. Katsayõ uygulamasõ, ortaöğretim başarõ puanõnõn, 0.8 ve 0.3 gibi sayõlarla çarpõlõp ÖSS ham puanõna eklenmesi anlamõndadõr. Uygulama, alan içi tercihler için öğrenciye avantaj kazandõrõyor. 8 yõllõk temel eğitim gibi bu uygulamayõ da 28 Şubat süreci ile ilişkilendirenler var. Ben bugüne kadar bunu doğrulayan bilgi ve belgeye rastlamadõm. Bence farklõ katsayõ uygulamasõnõn amacõ, ortaöğretimde farklõ kulvarlar açmak ve adaylarõn üniversiteye daha donanõmlõ gelmelerini sağlamak. - Katsayı uygulaması mesleki eğitimi çökertti deniliyor. Bu tespit doğru mu? - Bu sorunun yanõtõ, “mesleki eğitimi geliştirmekten” neyi anladõğõnõza bağlõ. Mesleki eğitimi geliştirmekten amaç, meslek lisesi mezunlarõnõ, genel liselerle sõnav yarõşõna sokarak daha çok meslek liseliyi akademik eğitim yapan lisans eğitimine yönlendirmek mi? Elbette değil. Böyle bir politika mesleki eğitimi bilmemek demektir. Katsayõ uygulamasõ öncesi meslek liselerinin lisans programlarõna girme oranlarõ yüzde 5-6 iken sonrasõnda bu oran yüzde 3’lere kadar geriledi. Bu gelişme karşõsõnda, ortaöğretim kademesinde mesleki eğitimi cazip hale getirmek için 2001’de, meslek yüksekokullarõna sõnavsõz geçiş uygulamasõ getirildi. Bu kararla, meslek lisesi çõkõşlõlarõn örgün yükseköğretim programlarõna yerleşme oranlarõ iki kat artarak genel liselerin de üzerine çõktõ. Ayrõca, meslek yüksekokulunu başarõ ile bitirenlere, belli kontenjan dahilinde dikey geçiş hakkõ tanõnarak dört yõllõk lisans programlarõna devam hakkõ tanõndõ. Şu anda bu haktan yararlananlarõn sayõsõ 8 bin civarõnda. Meslek liselilere tanõnan üçüncü avantaj, kendi alanlarõnõn devamõ niteliğindeki lisans programlarõna geçişte ek puan imkânõ oldu. Tüm bu avantajlar birlikte değerlendirildiğinde uygulamanõn mesleki eğitime zarar verdiği söylenemez. Liselere alternatif başka bir eğitim kulvarı - Sınavsız geçişin başarısız olduğu görüşü öne sürülüyor? - Sõnavsõz geçiş, meslek lisesi mezunlarõnõ alanlarõnõn devamõ niteliğindeki meslek yüksekokullarõna yönlendirme açõsõndan başarõlõ olmuştur. Böylece uygulamalõ eğitim yapan öğrenciler sõnav hazõrlõğõ kaygõsõndan kurtulmuştur. Ancak, bu uygulamanõn öğrenci niteliğinde düşüşe yol açtõğõ tespiti doğrudur. Özellikle ilk yõllarda dört işlemi bile bilmeyenler MYO’lara geçiyor diye sistem eleştirildi. Burada kim eleştirilmeli? Dört işlemi bile bilmeyenlere lise diplomasõ nasõl verildi, bunun sorumlusu kim? Önce bunun sorgulanmasõ gerekir. Bu durum Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn, sõnavsõz geçişin yol açacağõ olumsuzluklarõ giderecek önlemleri almamasõndan kaynaklanmõştõr. Sõnavsõz geçiş uygulamasõ, lise bitirme sõnavõ ile birlikte başlatõlsaydõ model daha başarõlõ olurdu. - Katsayı denilince imam hatipler öne çıkıyor. Bu ilişki nereden kaynaklanıyor? - Katsayõ uygulamasõnõn, meslek liselerinden çok, imam hatip liselerinin alanlarõ dõşõndaki programlara yerleşmesini etkilediği doğrudur. Bu uygulama ile imam hatip lisesi çõkõşlõlarõn hukuk, siyasal ve eğitim fakültelerine girme oranlarõ azaldõ. Örneğin 1998’de ilahiyat fakültelerine giren imam hatip mezunu sayõsõ 1.420 iken eğitim fakültelerine girenlerin sayõsõ bunun iki katõndan fazlaydõ. Bu sayõ 1999’da üç yüze kadar indi. Hukuk ve siyasal gibi fakültelerde de böyle oldu. Yani imam hatip lisesi mezunlarõ katsayõ uygulamasõ ile daha çok kendi alanlarõnõn devamõ olan ilahiyat programlarõna yerleşmeye başladõlar. Böylece bu okullar bir bakõma asõl işlevlerine döndürülmüş oldu. Bu durum, imam hatip liselerine olan ilgiyi azalttõ. 1998’den 2002’ye gelindiğinde öğrenci sayõlarõ 193 binden 65 bine kadar düştü. Bu liselere kaydolan öğrenci sayõsõ da 70 binlerden 20 binlere kadar indi. Bu durum, imam hatip liselerinin güçlenmesini ve yaygõnlaşmasõnõ isteyenleri rahatsõz etti. Katsayõ uygulamasõ, “meslek liselerinin adı öne çıkarılarak” aynõ grup tarafõndan şiddetle eleştirildi, gündemde tutuldu. Bütün bu çabalarõn ardõnda, ortaöğretimde, liselere alternatif başka bir eğitim kulvarõ oluşturma çabalarõ var. Böyle bir politika, gerçekte imam hatiplere de zarar veriyor. Siz, katsayõ engeli ortadan kalktõ diyerek yüz binlerce öğrenciyi bu liselere yönlendireceksiniz. Bunlarõn onda biri, bilemediniz yirmide biri üniversiteye girecek. Peki diğerleri ne olacak? Bu kitleyi mesleki eğitime yönlendirmek daha doğru değil mi? İmam hatiplerin sayõsõnõ azaltarak, din eğitiminde niteliği arttõrmak daha doğru değil mi? İmam hatipleri kollama çabası - YÖK’ün katsayı düzenlemesindeki ısrarı sizce ne anlama geliyor? - YÖK, 2009-2010’da uygulanmak üzere yeni bir giriş sistemi üzerinde çalõştõ. Benimsenen sistem kõsmen, önceki yönetim zamanõnda hazõrlanan Strateji Raporu’nda açõklanana benziyordu. 21 Temmuz 2009 tarihli YÖK Genel Kurulu’nda, sõnav sistemi kararõna katsayõ eşitliği de eklendi. Bu karar bizleri çok şaşõrttõ. Çünkü katsayõ eşitliği kararõ, yeni sistemin özü ile tamamen çelişiyordu. Madem ki katsayõ eşitliği getirilecekti, o zaman oldukça zahmetli olan yeni bir sõnav sistemine neden geçildi? Bu õsrar nereden kaynaklandõ ve ne anlama geliyor? Elimizde somut bir bilgi yok. Özellikle iktidar partisi kanadõnõn ve bazõ sivil toplum örgütlerinin imam hatip konusundaki çabalarõ kamuoyu tarafõndan biliniyor. Bu kesim, meslek liselerinin adõnõ kullanarak, imam hatiplerin sistem mağduru olduğunu hep dile getiriyor. Talep edilen, imam hatiplerin kendi alanlarõ dõşõnda, hukuk, siyasal ve öğretmenlik programlarõna geçişini kolaylaştõrmak. Katsayõ õsrarõnõn bu tespitle ilişkili olduğunu artõk herkes biliyor. - Katsayı eşitliği mesleki eğitime avantaj sağlar mı? - Kamuoyunun ÖSS olarak adlandõrdõğõ yükseköğretime giriş sõnavõ, ilk ve ortaöğretimde kazanõlan temel becerileri ve lisede kazanõlan akademik bilgi düzeyini ölçüyor. Çoktan seçmeli test şeklinde uygulanan bu sõnavda, meslek liselerinde kazanõlan becerileri ölçmek olanaksõz. Bir meslek liseli torna tesfiye konusunda belki üstün yetenekli, bir başkasõ, elektronik devrelerin montajõnda çok uzman biri. Ancak öğrenci, bu becerilerinden değil, lisede öğretilen kuramsal bilgilerden sõnava giriyor. Bu nedenle, geçmiş yõllarõn ÖSYS sonuçlarõna bakõldõğõnda meslek lisesi çõkõşlõlarõn sõnav başarõlarõnõn genel liselere göre düşük olduğu görülür. Kimya meslek lisesini bitiren neden kimya mühendisliğine gidemiyor deniliyor. Kimya meslek lisesi öğrencilerinin çözebildikleri kimya sorusu ortalamasõnõn 1 sorunun altõnda olduğu, bir gerçek olarak önümüzdedir. Aynõ durum, motor, inşaat ve sağlõk meslek liseleri için de geçerli. Hemen belirteyim ki, bu sonuçlar nedeniyle öğrencileri başarõsõz olarak değerlendiremeyiz. Meslek liselerinin kuruluş amacõ, akademik eğitim yapan lisans programlarõna öğrenci hazõrlamak olmadõğõna göre bu sonuçlarõ yadõrgamamak gerekir. Dolayõsõyla meslek lisesi çõkõşlõlarõn lisans programlarõna geçişteki engelin katsayõ olduğunu söylemek dayanaksõzdõr. Bu yõl uygulanacak iki aşamalõ sõnav sisteminde, birinci aşamadaki sõnavla girilecek programlar, mesleki eğitimin devamõ niteliğinde. Meslek lisesi çõkõşlõlar için bu alanda sorun yok. Ancak mühendislik, mimarlõk, tõp gibi alanlara girişte, sõnavõn ikinci aşamasõnda alõnacak puanlar belirleyici olacak. İkinci aşamada sorularõn yüzde altmõşõ lise 2 ve sonrasõndaki müfredata dayalõ. Bu şu anlama geliyor. Mühendislik, tõp gibi alanlarda, meslek liselinin 40 sorudan aldõğõ puanla genel liselinin 100 sorudan aldõğõ puan terazide tartõlõp puan sõralamasõ yapõlacak. Alõnacak sonucu tahmin etmek için uzman olmaya gerek var mõ? Bu koşullarda, katsayõ eşitliği ile meslek liselinin önünün açõldõğõnõn söylenmesi tam bir aldatmaca. Meslek liseleri amacından saptırılıyor - Danıştay kararı yalnız katsayı ile mi ilgili? - Danõştay YÖK’ün üniversiteye giriş sistemi ile ilgili üç kararõnõ durdurdu. Bunlardan biri katsayõ ile ilgili. YÖK, meslek liselerine kendi alanlarõndaki programlara girişte verilen ek puan katsayõsõnõ düşürmüştü. İptal edilen kararlardan ikincisi bu. Danõştay tarafõndan yürütmesi durdurulan 5. Madde, meslek liselerinin eğitimlerinin devamõ olan alanlara, genel lise çõkõşlõlarõn da girmesini öngörüyordu. Genel liselerle yarõşa sokulduğunda avantaj genel liselerde olacağõndan meslek liseleri, bu madde nedeniyle mevcut haklarõnõ da kaybetmiş olacaktõ. Danõştay, kararõn gerekçesinde bunu açõkça ortaya koyuyor. Katsayõ eşitliği ile meslek liselerine verildiği öne sürülen imkândan daha fazlasõ 5. Madde ile onlarõn elinden alõnmõş oluyordu. Sanõyorum bu, gözden kaçan bir husustu ve Danõştay bunu ortaya çõkardõ. - Meslek lisesi çıkışlıları akademik eğitim yapan fakültelere yönlendirmek uygun bir eğitim politikası mı? - Bence değil. Mesleki eğitimi geliştirmek için yapõlacak öncelikli iş, meslek liselerini ve meslek yüksekokullarõnõ nitelikli ara eleman yetiştirecek şekilde donatmak. Buralara ayrõlan kaynağõn yüzde 80’den fazlasõnõn personel ücretlerine gittiğini biliyoruz. Gerek meslek liseleri gerekse MYO’larõnõn önemli bir bölümü ya donanõmsõz ya da teknolojik yönden demode araç gerece sahip. Bugün iş dünyasõ, iyi yetişmiş nitelikli ara eleman istiyor, mühendise ihtiyacõm yok diyor. Mühendislik fakültelerini bitirenlerin iş ararken üniversite diplomalarõnõ sakladõklarõ, lise diplomasõyla iş aradõklarõ biliniyor. Türkiye’nin bu gerçeğine, iş dünyasõnõn bu taleplerine rağmen meslek liseliler neden istihdamõ az olan fakültelere yönlendirilsin? İşin bir de finans boyutu var. Türkiye’de ortaöğretimde öğrenci başõna eğitim giderlerine bakalõm. 2006 yõlõ rakamlarõna göre öğrenci başõna maliyet, genel eğitimde 1259 TL, mesleki eğitimde 2208 TL, yani bire-iki durumda. Daha büyük kaynak ayõrarak meslek kazandõrõlan öğrenciyi, akademik eğitim yapan dallara yöneltmek büyük bir savurganlõk değil mi? Katsayõ eşitliği genel liseliler için mağduriyet zemini olacak - Katsayı eşitliği, halihazırdaki durumda klasik liselerde okuyanların kazanılmış haklarını elinden almıyor mu? - Kazanõlmõş hakkõn elinden alõndõğõnõ söylemek biraz abartõlõ olur; ancak katsayõ eşitliği kararõnõn genel liseler için bir mağduriyete zemin hazõrladõğõ söylenebilir. Mağduriyet şuradan kaynaklanõyor: Üniversite giriş sõnavõnda sayõsal alandakiler sözel alandakilere göre her zaman daha şanslõdõr. Geçmiş sõnavlar bunu açõkça göstermektedir. Katsayõ eşitliği ile herkes her alanda tercih yapabileceğinden bu durum, sözel alandakilerin şansõnõ azaltacaktõr. Daha da önemlisi, öğrenciler dört yõl önce lisedeki alanlarõnõ seçtiler. Kendilerini ona göre hazõrladõlar. Yarõşacaklarõ rakipleri belliyken, sõnava hazõrlõk aşamasõnda her şey değişti. Her yüz klasik lise öğrencisinin ancak yirmisi üniversiteye girebiliyor. Şanslarõ zaten az. Şimdi şanslarõ daha da azalõyor. Dolayõsõyla katsayõ eşitliği, klasik lise mezunlarõnõn kazanõlmõş haklarõnõ elinden almasa bile paylaşõlmasõna yol açõyor. - Danıştay, bu uygulamayı durduran karar aldı. Ancak YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan, Başbakan’ı ziyaret ederek konuyu ayrıntısıyla görüştü. Daha sonra da iptal edilen sisteme yakın yeni bir sistem oluşturduklarını söyledi. Yani YÖK artık Danıştay’ı yok mu sayıyor? Türkiye nasıl bir hukuk devleti olma yolunda ilerliyor? - Ben hukukçu değilim. Dolayõsõyla konuyu hukuki açõdan değerlendiremem. Ancak yargõ kararõna uyulma zorunluluğunu bilmek için hukukçu olmaya da gerek yok. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, ortada bir yargõ kararõ var. Savunmanõzõ yaparsõnõz ama bu karara da uymak zorundasõnõz. Buna yakõn bir olay bizim dönemimizde de yaşanmõştõ. 2005’te sõnav sisteminde bir değişiklik yapõlmõştõ. Bu kapsamda, öğretmen liselerine verilen ek puan katsayõsõ düşürülmüştü. Çünkü ek puan katsayõsõ çok abartõlõ olduğundan lise çõkõşlõ ÖSS birincileri, bazõ öğretmenlik programlarõna giremezken, 5-6 soru daha az yapan öğretmen lisesi çõkõşlõlar girebiliyordu. Bir öğrenci velisinin başvurusuyla yargõ, YÖK’ün bu kararõnõ önce durdurdu, sonra iptal etti. Alternatif çözüm adõ altõnda başka formüllerle kararõ etkisizleştirme yoluna gidilmedi. Şimdi YÖK’ün alternatif sistemi nedir bilmiyorum. Ama yargõ kararõnõ etkisizleştirecek bir yol yargõdan yeniden dönebilir. Bu da yaşanan kargaşayõ arttõrõr, konuyu kangren haline getirir. Şu anda sõnava hazõrlanan bir milyonun üzerinde öğrenci var. Aileleri ile birlikte 3-4 milyon insan zaten tedirgin durumda. Onlarõ yeni bir beklentiye sokmamak gerekir. Konu istismar edilmesin - Meslek lisesi çıkışlıların bu sistemden şikâyetçi olduğu da bir gerçek. Onlar için başka bir çözüm bulunamaz mı? - Tespitiniz doğru. Tüm bu bilinenlerin yanõnda, meslek lisesi çõkõşlõlarõn bu sistemden şikâyetçi olduğu görmezlikten gelinemez. Meslek liselerinde okuyup akademik başarõsõ üstün olan öğrenciler de var. Onlar bu okullara kendi rõzalarõ dõşõnda gelmişler ya da kendilerini daha sonra keşfetmişler. Bu tür öğrenciler, bugünkü sistemde dikey geçişle lisans programlarõna kaydõrõlõyor, ancak daha farklõ çözümler de düşünülebilir. Çünkü öğrenci üniversiteye girişte kendisini farklõ yerde görmek istiyor. Ferdi başarõsõ yüksek olan gençlerin kendi alanlarõna yakõn fakülte ve programlara geçişi için bazõ kanallar açõlabilir. Sayõ az da olsa bu yapõlmalõdõr. Çünkü her öğrenci bizim için bir değerdir. Onlarõn, küstürülmemesi, tam tersine sahiplenilmesi gerekir. Böylelikle konunun bazõ kesimlerce istismarõ da önlenmiş olur. Bu anlamda uygulanabilecek en kolay çözüm, meslek liselilere, dikey geçiş yapabildiği lisans programlarõ için yüksek katsayõ uygulanmasõdõr. Bir başka çözüm, elektrik mühendisliği, mimarlõk, iletişim fakülteleri gibi uygulama ağõrlõklõ programlara meslek lisesi çõkõşlõlar için ayrõ kontenjan verilebilir. Yõldõz Teknik Üniversitesi’nin çekirdeği olan okulun 1960’lõ yõllardaki uygulamasõ buna güzel bir örnektir. Daha doğru olanõ, konuya ortaöğretimin bütünlüğü içinde köklü çözüm bulmaktõr. Benim de içinde yer aldõğõm YÖK Yönetimi 2005’te bu konuda geniş bir çalõşma başlattõ, bir proje geliştirdi. Bu proje, 2007 başõnda Strateji Raporu’nda ayrõntõlõ olarak açõklandõ. Projenin pilot bir uygulamasõ, Temmuz 2007’de Milli Eğitim Bakanlõğõ’na sunuldu. Bakanlõk buna kayõtsõz kaldõ. Strateji raporu, hazõrlayan kişilere ait değil, kuruma aittir. Dolayõsõyla şimdiki yönetim çözümü katsayõlarda değil bu akademik raporlarda aramalõdõr. P O R T R E Prof. Dr. İSA EŞME 1970’te Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra yedi yõl öğretmenlik yaptõ. 1977’de üniversiteye geçti. Katõhal fiziği alanõnda, 1983 yõlõnda doktor, 1989 yõlõnda doçent, 1995 yõlõnda profesör unvanlarõnõ aldõ. 1983 yõlõndan beri çalõştõğõ Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nden Ağustos 2000’de ayrõldõ ve Maltepe Üniversitesi’ne geçti. Burada Eğitim Fakültesi Kurucu Dekanõ olarak görev yaptõ. Mart 2005’te YÖK üyeliğine, Ağustos 2005’te YÖK Başkanvekilliği’ne atandõ. Bu görevden Şubat 2008’de ayrõldõ. Halen Maltepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapõyor. Katõhal fiziği, fen eğitimi ve eğitimin güncel sorunlarõyla ilgili yayõnlarõ bulunuyor. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - Bir de, Başbakan Erdoğan hukukçu ya da eğitimci mi ki YÖK Başkanı bu tür konuları ona danışıyor? - YÖK, önemli bir anayasal kuruluş. YÖK Başkanõ da bu kurulun başõ. Başkanõn, yükseköğretimin sorunlarõyla ilgili devletin üst kademe yöneticileriyle görüşmesini kimse yadõrgamaz. Ancak burada farklõ bir durum var. Katsayõ konusu, özerk bir kurum olan YÖK’ün görev alanõnda. YÖK Başkanõ, konuyu Üniversitelerarasõ Kurul Başkanõ ile ya da rektörlerle görüşse bu normal. Ancak kurumun özerkliği açõsõndan, tam da karar sürecinde Başbakan’la görüşülmesi, haklõ olarak yadõrganõyor. - Bakan Nimet Çubukçu’nun isteği doğrultusunda YÖK yasasının 45. maddesi değiştirilirse ne olur? - Bakanõn bu tavrõnõn, yargõ kararõna duyduğu tepkiden kaynaklandõğõ anlaşõlõyor. 2547 Sayõlõ Kanun’un 45. Maddesi, yükseköğretime girişle ilgili esaslarõ belirliyor. Yasa, meslek lisesi çõkõşlõlar için ek puanõ ve katsayõyõ öngörüyor. Belli ki, Danõştay kararõ, yasa yoluyla etkisizleştirilmek isteniyor. Meclis’ten böyle bir karar çõkar mõ bilmiyorum.. Kararõn çõkmasõ, katsayõ eşitliğinin yasa ile sağlanmasõ demektir. Bu süreç, ortaöğretimde meslek liselerini hõzla genel liselere dönüştürür. Liselerde alan türü diye bir şey kalmaz. Sonuçta lise yerine 12 yõllõk ilköğretim yapõlanmasõ ile karşõ karşõya geliriz. Bu durum eğitimde giderilmesi güç yaralar açar. - Başbakan Danıştay’ın kararını “ideolojik” bulduğunu söyledi. İyi de, kendisi de ideolojisine uygun kararlar alıp davranmıyor mu? - Danõştay Başkanõ buna gerekli cevabõ verdi. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanõ Sayõn Baykal da bu konuda bir açõklama yaptõ. Esasen kamuoyu da olup bitenlerin perde arkasõnõ gayet iyi değerlendiriyor. YÖK yönetimi bir proje geliştirerek 2007’de bunu strateji raporunda ayrõntõlõ olarak açõkladõ. Şimdiki YÖK yönetimi çözümü katsayõlarda değil bu akademik raporlarda aramalõdõr. YÖK Başkanõ konuyu Üniversitelerarasõ Kurul Başkanõ ya da rektörlerle görüşse bu normal. Ancak kurumun özerkliği açõsõndan tam da karar sürecinde Başbakan’la görüşülmesi haklõ olarak yadõrganõyor. DANIŞTAY KARARINA YASA YOLUYLA BY-PASS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle