Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Talat’ın Gözyaşları
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın
anılarını içeren bir söyleşi kitabının “ada”nın her iki
kesiminde de fırtınalar yaratacağı anlaşılıyor.
Bu hafta içinde piyasaya verilen kitapta, Talat’ın
15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Federe
Devleti’nin, bağımsız bir cumhuriyete dönüşmesi
kararının alınmasına tepki olarak ağladığı
anlatılıyormuş!
Talat, o tarihte, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin
Girne ilçe başkanıdır.
14 Kasım 1983 günü, federe devletin
başkanı(*), bağımsızlık mücadelesinin gözü pek
lideri Rauf Denktaş ile Başbakan Konuk
hükümeti, cumhuriyet ilan etmeyi kararlaştırmıştır.
Kararın Federe Meclis’e iktidar ve muhalefete
mensup bütün milletvekillerinin ortak önergesi ile
sunulmasını sağlamak amacı ile parti liderleri ile
saat 17.00’de başlayan ve gece yarısına kadar
süren bir toplantı yapılır...
Denktaş, liderlere kararın gerekçesini anlattıktan
sonra, “Takdir buyurursunuz ki, bu Meclis’te
görev yapan arkadaşlardan, bağımsız bir
cumhuriyet düşüncesine karşı çıkan olursa,
kendisinden görevini sürdürmesini beklememiz
doğru olmaz” der.
Cumhuriyet kararı karşısında görüş belirlemek
amacı ile toplanan CTP Parti Meclisi’nde,
bağımsızlık önerisine karşı çıkılmasını isteyen
Talat ve 13 arkadaşı oylamayı tek oy farkıyla
kaybeder. Görüşleri, Moskova yanlısı Rum Akel
Partisi ile örtüşen CTP’li milletvekilleri de, Federe
Meclis’in öteki tüm üyeleriyle birlikte ve ayakta
“Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”
sesleri arasında el kaldırmıştır.
Bağımsızlık istemek,
taksim istemekten farksızmış
KKTC’nin İkinci Cumhurbaşkanı, 14 Kasım
akşamı kendisini hıçkırıklara boğan bu kararı
anlatırken, “bağımsız bir cumhuriyetin adanın
‘taksim’ini istemekten farksız olduğu
savunmasını” yapıyor. Ona göre, 20 Temmuz
1974 çıkarmasından sonra oluşan federe
devletten vazgeçilmemiş olsaymış, Rum tarafıyla
yapılan görüşmelerin olumlu sonuca ulaşması
sağlanabilirmiş!..
Nitekim, 2004 Nisan ayında yapılan oylamada
Kuzey Kıbrıslı seçmenlerin, yüzde 65’inin
onayladığı Annan Planı’nı, Rum tarafı reddetmiş
olmasaydı, bağımsız KKTC oluşumu yerini yine
zayıf bir federe yapıya bırakacaktı.
Dahası kuzeydeki Türk kesimi, güçlü bir
merkeze bağlı zayıf bir eyalet bireyleri konumunda
olacaktı.
Talat ve yandaşları, bugünde aynı öneriyi “Tek
toplum, iki halk” şeklinde sunuyor.
15 Kasım 1985’te binlerce Kuzey Kıbrıs
Türk’ünün bağımsız bir cumhuriyete kavuştukları
için sevinç gözyaşları döktükleri bir sırada,
CTP’nin Girne İlçe Başkanı olan ve o tarihlerde
adada ismi neredeyse hiç bilinmeyen, KKTC’nin
bugünkü Cumhurbaşkanı’nın tepkisel ağlaması,
hazindir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni meşru kılan
halkoylamasında, o tarihte adanın kuzey
kesiminde var olan 91810 seçmenden 71933’ü
sandık başına gitmiş, bunlardan yüzde 70.18’i
“evet” oyu kullanmıştır. Talat gibi düşünenlerin
yüzdesi ise 29.82’de kalmıştır.
Erdoğan ve AKP’ye şükran borçlu
Anılarında, “AKP Türkiye’nin Kıbrıs
politikasını değiştirmeseydi ne ben bu koltukta
oturuyor olurdum. Ne de Annan Planı, bırakın
kabul edilmeyi oya bile sunulabilirdi. 2000
yılında da seçime katılmıştım ve yüzde 10 oy
almıştım. Beş yıl sonra ise yüzde 56’ya yakın
oy topladım” diyen M. Ali Talat, öylece Başbakan
Erdoğan ve AKP’ye şükran borçlu olduğunu da
kabul etmiş oluyor. Ama bugün bir seçime girmiş
olsa, sırtını yerden kaldıramayacağını da iyi biliyor.
Sizler sevgili okurlar KKTC Cumhurbaşkanı’nın
bu gözleminin, Erdoğan ile arasında geçen bir
telefon görüşmesinin İşçi Partisi tarafından servise
konulan ses bandınca da doğrulanmış olmasını,
“hazin” diye tanımladığımız ihanetler dizesinin
neresine yerleştirirdiniz?
Acele karar vermeden, daha da hazin olanın,
Talat’ın kurulma nedenine karşı olduğu bir
oluşuma, KKTC’ye başkan olmayı içine
sindirmesi olduğunu da düşünmeliyiz. Bu
sıfatıyla, Cumhuriyet Meclisi kürsüsüne çıkıp,
tarih önünde, başkanı olduğu devletin
bağımsızlığını koruyacağına ant içebilmesine
ne diyeceğimizi de...
İktidarın Ermenistan ve Kürt açılımlarından
sonra sıranın Kıbrıs açılımına geleceği biliniyor.
Ve AKP yetkilileri, o açılımla ilgili görüşmeler
başladığı zaman gelebilecek fırtınayı önceden
önleyebilmek amacıyla, Kıbrıs Türk’ünün
çıkarlarının bir tekinin bile feda edilmeyeceğini
söylüyorlar.
İçinizde, AKP’li yurttaşlar da olmak üzere, bu
güvencenin geçerli olacağına hâlâ inananımız var
mı?
Sanırım ağlamak sırası Talat’ta değil de
bizde. Hepimizde...
(*) Olayın tanığı o dönemki federe hükümetin
İskân Bakanı İsmet Kotak’ın ağzından.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Başbakan, Sağlõk Bakanõ Akdağ’a tepki göstererek ‘Herkes aşõ olmalõ diye kampanya sürdürülmemeli’ dedi
Erdoğan: Aşõ olmayacağõm
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan MHP lideri Devlet Bahçeli
ve DTP lideri Ahmet Türk do-
muz gribi aşõsõ olmayacaklarõnõ
açõkladõlar. Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ’a tepki gösteren Erdoğan,
“Ben aşı olmayacağım. Muhak-
kak yaptırmanız gerekir diye bir
kampanyanın sürdürülmesi yan-
lıştır” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, par-
tisinin grup toplantõsõnda domuz
gribi salgõnõyla ilgili uyarõlarda bu-
lunurken aşõyla ilgili tartõşmalara da
değindi. Bu konuda çeşitli spekü-
lasyonlar yapõldõğõnõ belirten Er-
doğan, gripten korunmak için va-
tandaşlara “Bu süreç içerisinde
öpüşmeyin, tokalaştığınızda el-
lerinizi yıkayın. Mümkünse de-
zenfekte ediniz” dedi. Aşõ konu-
sunda Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ile
aynõ düşünmediğini belirten Erdoğan,
“Bu konuda vatandaşım kendi is-
teğine bağlı olarak böyle bir yolu
tercih ederse eyvallah, ama etmi-
yorsa muhakkak yaptırmanız ge-
rekir diye böyle bir kampanyanın
sürdürülmesi doğru değildir, yan-
lıştır. Bu konuda eğer ebeveyn kal-
kıp da ben bunu istiyorum diyorsa
bu olmalıdır. Çünkü otoriteler de
görüyorsunuz değişik kanaatler
belirtiyor. Kimisi olmalıdır, kimi ol-
mamalıdır diyor. Bunun isteğe bağ-
lı hale getirmek lazım” dedi.
Grup toplantõsõnõn ardõndan ga-
zetecilerin “Siz aşı olmayı düşü-
nüyor musunuz” sorularõ üzerine
Erdoğan, “Ben aşı olmayı düşün-
müyorum” dedi. Erdoğan, yanõn-
da bulunan Sağlõk Bakanõ Akdağ’a
da, “Benim adımı vermişsin, ben
aşı olmayacağım, bunu düzelt” di-
yerek tepki gösterdi. Başbakan Er-
doğan, genetiği değiştirilmiş ürün-
lerle ilgili yönetmeliği savunurken
köşe yazarlarõnõ eleştirdi. Erdoğan,
yönetmeliğin teşvik eden değil en-
gelleyen olduğunu ileri sürdü.
Bahçeli de aşı olmuyor
MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli,
gazetecilerin sorularõ üzerine domuz
gribi aşõsõ olmayacağõnõ açõkladõ. DTP
Genel Başkanõ Ahmet Türk de Baş-
bakan Erdoğan’õn açõklamalarõnõn
anõmsatõlarak aşõ olup olmayacağõnõn
sorulmasõ üzerine “Demek ki Baş-
bakan kendi bakanına güvenmi-
yor” dedi. Türk, aşõ olup olmayaca-
ğõyla ilgili sorularõn tekrarlanmasõ
üzerine, “Korkarım domuz gribi
olmuş olabilirim. Kendimi iyi his-
setmiyorum. Ateşim de var sanki”
diye konuştu...
B A Y K A L ’ D A N E R D O Ğ A N ’ A T E P K İ : K E N D İ N İ D Ü Ş Ü N Ü Y O R
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal, domuz gribi aşõsõndan kay-
naklanan bir tehlikenin ortaya çõkmasõ halinde, bu-
nun sorumluluğunun iktidara ait olacağõnõ belirterek
aşõ olmayacağõnõ açõklayan Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan’õ eleştirdi.
Partisinin grup toplantõsõ çõkõşõnda gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan Baykal, Erdoğan’õn aşõ olma-
yacağõnõ açõklamasõna tepki göstererek “Başba-
kan’ın canı tatlı da vatandaşın canı tatlı değil
mi? Başbakan kendisini düşünüyor, ‘ben olmaya-
cağõm’ diyor. Sen olmayacaksan, vatandaşa niye
yapıyorsun?” diye sordu. İktidarõn, salgõn konusun-
da çelişkili manzara ortaya koyduğunu, Bakanlar
Kurulu’nun kendi içerisinde ortak anlayõşa gireme-
diğini söyleyen Baykal, Erdoğan ile Sağlõk Bakanõ
Recep Akdağ’õn farklõ şeyler söylediğini belirtti.
Baykal, “Hükümetin, bu tehlike karşısında Tür-
kiye’ye yol göstermesi, doğru olanı uygulaması
lazım. Onu da açıkça çıkıp savunabilmesi lazım.
Böyle bir garip manzara var, çok tuhaf, çelişkili;
bunu yadırgıyorum” dedi.
H1N1 virüsüne karşõ yapõlan aşõnõn yan etkileri konusunda yurttaşlar uyarõlõyor
Bakan Akdağ aşı oldu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Sağlõk Ba-
kanõ Recep Akdağ, domuz
gribi olarak adlandõrõlan
“H1N1 virüsü”ne karşõ
domuz gribi aşõsõ yaptõrdõ.
Sağlõk Bakanõ Akdağ ile
bakanlõk bürokratlarõ, dün
Sağlõk Bakanlõğõ’nõn Daire
Tabipliği’nde domuz gri-
bine karşõ aşõ oldu. Aşõ
yaptõrdõktan sonra gazete-
cilerin sorularõnõ yanõtla-
yan Akdağ, Cumhurbaşka-
nõ, Başbakan, bakanlar ve
milletvekillerine aşõ olma-
larõnõ önerip önermediğine
ilişkin soru üzerine şunlarõ
söyledi: “Bilimsel kurul-
larımızın sıralamasına gö-
re aşılama yapacağız. Be-
nim önerimle kimseye aşı
yapılmıyor. Bir de tabii
55-60 yaşın üzerindeki in-
sanların biraz daha virü-
se karşı korumalı olduğu
kabul ediliyor. Ancak si-
yasetçilerin ve benzeri
toplumla yakın ilişki ku-
ranların özelliği de şu:
Virüsü yayma konusunda
onların daha dikkatli ol-
ması lazım.”
Sağlõk Bakanõ Akdağ,
CNN Türk’te katõldõğõ can-
lõ yayõnda Erdoğan’õn aşõ
olmayõ düşünmediğine iliş-
kin açõklamasõ konusunda
sorularõ yanõtladõ. Erdoğan
ile bu konuşmasõnõn ardõn-
dan görüştüğünü belirten
Akdağ, “Daha önce böyle
bir şeyi bilmiyor muydu-
nuz, beklemiyor muydu-
nuz” sorusu üzerine,
“Grup konuşmasında bu
konuya temas edeceğini
bilmiyordum” diye ko-
nuştu. “Şaşırdınız mı” so-
rusuna da Akdağ, “Hayır,
şöyle: Başbakanımızın
‘bakanõmla ayrõ düşünüyo-
ruz’ dediği noktada as-
lında bir ayrılık yok. Çün-
kü biz de aynı şeyleri söy-
lüyoruz” diye yanõt verdi.
“Başbakan yaptırmıyorsa
ben de yaptırmayayım
demeyecek mi toplum”
sorusuna ise Akdağ, “Sayın
Başbakan bir defa aşı ol-
ması gereken grubun için-
de değil. (...) Sayın Baş-
bakan şu andaki yaşı ve
sıhhat durumu itibarıyla
bu aşının yapılacağı kişi-
ler arasında değil” karşõ-
lõğõnõ verdi.
Bu arada Sağlõk Ba-
kanlõğõ Basõn ve Halkla
İlişkiler Müşavirliği’nden
yapõlan açõklamada da
Başbakan’õn Pandemi Bi-
lim Kurulu tarafõndan be-
lirlenen aşõlanmasõ gere-
ken risk grubunda bulun-
madõğõ belirtildi.
ERDOĞAN’A TEPKİ YAĞDI
Aşõya
güvensizliği
arttõracak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn haftalar-
dõr domuz gribi aşõsõ olunmasõ için yurt-
taşlarõ uyarmasõna karşõn Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn aşõ olmayacağõnõ açõkla-
masõ sağlõk örgütlerinin tepkisini çekti.
Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri
Sendikasõ (SES) Genel Başkanõ Bedriye
Yorgun, bir ülke başbakanõnõn aşõnõn yan
etkileri konusunda tartõşmalar sürerken
aşõ olmayõ düşünmediğini açõklamasõnõn
aşõya güvensizliği arttõracağõnõ söyledi.
İnsanlarõn aşõ konusunda çok kararsõz ol-
duğunu anlatan Yorgun, “Halkın aşıya
karşı bir güvensizliği var. Bu güvensiz-
liğin nedeni de sağlıkta dönüşüm prog-
ramıyla sağlığın piyasaya açılmasıdır.
İnsanlar bugüne kadar ilaç tekellerine
paralar aktarıldığı gibi aşıyla da yine
para mı aktaracaklar diye düşünüyor.”
‘Talihsiz bir açıklama’
Devrimci Sağlõk İşçileri Sendikasõ (Dev
Sağlõk-İş) Genel Başkanõ Arzu Çerke-
zoğlu da, aşõ konusunda kararsõzlõk bu-
lunduğunu belirterek “Sağlık Bakanı ıs-
rarlı bir biçimde herkesin aşı olması
için bir telkinde bulunuyordu. Hükü-
metin Sağlık Bakanı herkesi aşı olmaya
çağırırken Başbakan’ın böyle bir açık-
lama yapması talihsizliktir. Bu açıkla-
ma aynı zamanda kendi politikalarına
olan güvensizliği de göstermektedir.
Her şeyden önce bilimsel kurumların
aşı olunmasına yönelik yaklaşımı varsa
bu konuda buna uygun davranmak ge-
rekir. Bu ülkenin başbakanı da buna
uygun davranmalıdır” diye konuştu.
Mutasyon olasõlõğõ korkutuyor
Türkiye’de aşı olanların yalnızca şu anki H1N1 virüsünden korunabileceği, virüsün
Kuş gribiyle mutasyon geçirmesi halinde ise aşıların bir işe yaramayacağı bildirildi
MAHMUT LICALI
ANKARA - Ukrayna’da domuz gribiyle bir-
likte 70 kişinin ölümüne neden olan diğer vi-
rüsün SARS (akut solunum yolu yetersizliği
sendromu) olduğunun ortaya çõkmasõ iki virü-
sün mutasyona uğramasõ olasõlõğõnõ gündeme
getirdi. Uzmanlar ise kuş gribi olarak adlan-
dõrõlan H5N1 virüsü ile domuz gribi virüsünün
mutasyona uğramasõndan endişe ediyor. Domuz
gribi aşõsõnõn aşõ olduktan 2 ile 4 hafta sonra ko-
ruyucu etkisini göstermesi de aşõ olan risk grup-
larõnõn en az 1 ay daha tehlike altõnda olduğu
anlamõna geliyor.
Marmara Üniversitesi Tõp Fakültesi Enfek-
siyon Hastalõklarõ Uzmanõ Doç. Dr. Önder Er-
gönül, Ukrayna’da H1N1’in mutasyona uğra-
ma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu be-
lirterek “Dünya Sağlık Örgütü, Ukrayna’da
‘korkulan mutasyon olabilir mi’ diye araştır-
ma yapıyor” dedi. SARS ile H1N1’in birleşerek
mutasyon geçirmesinin çok zor olduğunu anlatan
Ergönül, SARS’õn 2004 yõlõndan beri görül-
mediğini ifade etti. H1N1’in mutasyona uğra-
masõnõ ancak kuş gribi olarak adlandõrõlan
H5N1 virüsünün yapabileceğine işaret eden Er-
gönül, H5N1 virüsünün Ukrayna’dan uzaklaş-
tõrõlmasõ gerektiğini belirtti.
Ergönül, Türkiye’de aşõ olanlarõn yalnõzca
şu anki H1N1 virüsünden korunabileceğini fa-
kat virüsün mutasyon geçirmesi durumunda
aşõlarõn da bir işe yaramayacağõnõ bildirdi. Kuş
gribinin ya da domuz gribinin mutasyona uğ-
rayarak yeni bir türünün ortaya çõkmasõndan
endişe edildiğini dile getiren Ergönül, “Şu an
korkulan ihtimal kuş gribiyle domuz gri-
binin mutasyona uğraması. En çok ondan
korkmak lazım” diye konuştu. Ergönül,
“Şubat, mart aylarına gelindiğinde eğer aşı-
lanmayan risk grupları varsa epey bir geç
kalınmış olacak” dedi.
Aşıların etkileri 2-4 hafta sonra
Ankara Üniversitesi Tõp Fakültesi Halk Sağ-
lõğõ Anabilim Dalõ öğretim üyesi Prof. Dr. Re-
cep Akdur, önceki gün başlayan aşõlama uy-
gulamasõnda aşõ olan kişilerde koruyucu etki-
nin 2 ile 4 hafta içerisinde ortaya çõkacağõna işa-
ret etti. Akdur, bu süre içerisinde virüsle temas
eden insanlarõn aşõ olmalarõna karşõn yine do-
muz gribine yakalanabileceği uyarõsõnda bu-
lundu. Dün itibarõyla aşõlanmaya başlanan ha-
cõ adaylarõnõn zaten 1 ay içinde Türkiye döne-
ceğini kaydeden Akdur, “Aşı olmalarına kar-
şın hemen bağışık hale gelmeyen hacı aday-
ları Türkiye’ye virüs getirebilir. Asıl risk gru-
bunun da aşılanması gecikiyor” dedi.
BİLANÇO BÜYÜYOR
3 kişi daha
H1N1 kurbanõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye’de domuz gribini yaygõnlaşõrken
dün 3 kişi daha yaşamõnõ yitirdi.
Sağlõk Bakanlõğõ, domuz gribi nedeniy-
le tedavisi devam eden 31 yaşõnda bir ka-
dõn ve 55 yaşõnda altta yatan kronik hasta-
lõğõ olan bir erkeğin hayatõnõ kaybettiğini
açõkladõ. Bu ölümlerle beraber pandemik
gripten kaybedilen yurttaşlarõn sayõsõnõn
11 olduğu kaydedilen açõklamada, şunlara
dikkat çekildi: “2 yaşından küçük ço-
cuklar, kronik hastalığı olanlar, gebeler
ve 65 yaş üstündekilerin grip belirtileri
ortaya çıktığında mutlaka bir hekime
müracaat etmeleri gerekmektedir.
Bunların dışındaki kişilerde grip belir-
tileri ortaya çıktığında evlerinde istira-
hat etmeleri ancak genel durumda kö-
tüleşme, solunum güçlüğü, göğüs ağrısı,
nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, 3 gün-
den fazla süren ateş, ciddi ve sürekli
kusma şikâyetlerinden biri olan vakala-
rın beklemeden doktora müracaatları
büyük önem taşımaktadır.” Sağlõk Ba-
kanlõğõ’nõn açõklamasõnda yer almamasõna
karşõn Kayseri’de grip şikâyetleriyle has-
taneye başvuran 37 yaşõndaki bir erkek
domuz gribinden yaşamõnõ yitirdi. Hakkâ-
ri’de 2, Kõrõkkale ve Çankõrõ’da 3’er kişi-
de de domuz gribi tespit edildi.
Dünya Zatürree Günü
İstanbul Haber Servisi - Dünya Sağlõk Ör-
gütü (WHO) ve Çocuklara Yardõm Fonu (UNI-
CEF) ilk “Dünya Zatürree Günü”nde, hastalõkla
mücadele için küresel çapta plan hazõrladõ. Za-
türreeyle mücadele için atõlmasõ gereken önce-
likli adõmlar 6 yõllõk bir süreci kapsayacak “Za-
türreeye Karşõ Global Aksiyon Planõ”nõnda açõk-
lanacak. Ülkemizden ise Enfeksiyon Hastalõklarõ
Derneği, 100’e yakõn uluslararasõ ve ulusal sağ-
lõk kuruluşu ile birlikte “Çocukluk Zatürreesiyle
Mücadele için Global Koalisyon”a dahil olarak
bu girişime destek veriyor. Save the Children
yönetim kurulu üyesi Bill First, “Yõlda 2 milyon
çocuğun zatürree sebebiyle hayatõnõ kaybettiğini
öğrenmek pek çok kişiyi hayrete düşürüyor. Oy-
sa bu ölümlerin yarõsõna yakõn bölümü halihazõr-
daki aşõlarla önlenebilmektedir” dedi.
Haber Merkezi - Eski sağlık
Bakanı, MHP’li Osman Dur-
muş, dün katıldığı televizyon
programında, Tunceli’nin
Ovacık ilçesinde bir hekimin
domuz gribi aşısı olduktan
sonra fenalık geçirdiğini
ve tedavi altına alındığı-
nı söyledi. Sağlık Bakan-
lığı ise bir açıklama ya-
parak aşı olan kişilerde
herhangi bir yan etki gö-
rülmediğini vurgulaya-
rak Durmuş’un iddiala-
rını yalanladı. Tunceli İl
Sağlık Müdürlüğü de he-
kimin aşı reaksiyonu ne-
deniyle değil iğneden
korktuğu için fenalık ge-
çirdiğini açıkladı.
DURMUŞ: AŞI OLAN
DOKTOR FENALAŞTI
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul Valisi Muammer Güler
ise İstanbul’da domuz gribine
ilişkin yaptığı açıklamada, 8
erişkinde daha domuz gribine
rastlandığını ve gribin ilk gö-
rüldüğü günden beri İstan-
bul’da 456 vaka belirlendi-
ğini bildirdi. Güler şu bil-
gileri verdi: “Hastanelerde
tedavi gören 9 kişiden
4’ünün durumu kritik.
Yoğun bakım servisinde
yatan hasta sayısı bugün
4’e yükseldi. Dün 2 kişiydi.
Biri 18 aylık bebek, biri 9
yaşında çocuk, 2 bayan
hasta var. Diğer 5 hastanın
tedavilerine normal servis-
lerde devam ediliyor.’’
İSTANBUL’DA 4 KİŞİ
KRİTİK DURUMDA
Sanatçõlar
organlarõnõ
bağõşladõ
“Organ Nakli Haftası” nedeniyle Zeki Alasya, Tarık Akan, Vahide Gör-
düm ve Altan Erkekli’nin de aralarında bulunduğu bazı sanatçılar or-
ganlarını bağışladı. Eyüp Belediyesi Konukevi Ensari Konağı’nda dün
düzenlenen basın toplantısında konuşan Altan Erkekli, TRT 1’de ya-
yınlanan “Bahar Dalları” adlı dizinin tüm oyuncu ve set ekibinin or-
ganlarını bağışladığını söyledi. Erkekli, dizinin toplumun organ bağışı
konusunda bilinçlenmesine katkı sağladığını ifade etti. (Fotoğraf: AA)