Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
ABD başkanlarının güncel programlarını kolay
kolay değiştirmeyecekleri bilindiğine göre…
...Başkan Obama’nın Amerika’nın ulusal ve
bölgesel açılardan önemli nedenleri olmalı.
Bu türden çağrılar; Batı ülkelerinde olağan dışı
bir gelişmenin işareti diye yorumlanabilir.
Ne var ki yakın günlerde yalaka, yandaş
basınımız; Başkan Obama’nın RTE’yi dünya
siyasetinde ve ABD politikalarında olası
değişikliklerle ilgili olarak danışmalarda bulunmak
amacıyla Washington’a çağırdığını yazabilir.
Fakat hiçbiri, çağrının; bölgede uyguladığı dış
politikada -ulusal politikaları açısından- kaygı
duyan ABD’nin; Türkiye’yi uyardığını tabii
yazmayacaktır.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Kürşad
Tüzmen, RTE’nin Beyaz Saray gündemini
açıkladı.
Tüzmen’e göre “ziyarette”, Türkiye-Ermenistan,
Türkiye-İsrail ilişkileri gündeme gelecek; Irak’tan
ABD askerlerinin çekilmesinde izlenecek
politikalar görüşülecek.
ABD yönetiminin Karabağ sorununun çözümü
ile protokol arasında bağlantı kurulmasına sürekli
karşı çıkan Ermenistan ile aynı görüşte olmadığını
gösteren tek bir açıklaması olmadığına göre:
Başkan Obama, RTE’den imzaladığı protokolü
bir an önce TBMM’den geçirmesini ve hemen,
protokol parlamentoda onaylanmadan sınır
kapılarını Ermenistan’a açmasını isteyecektir.
Türkiye’nin İsrail ilişkileriyle, İran’a verdiği
desteği içeren politikayı Obama’nın da onayladığı
söylenebilir mi?
ABD’nin İran’la Türkiye arasındaki ilişkilere sıcak
bakmadığını anlamak için Amerikan medyasında
çıkan eleştirilere göz atmak yeterli.
İran-İsrail-Suriye ile yakınlaşma çabalarını ABD;
RTE gibi yorumluyor mu acaba?
Obama’nın Türkiye’nin üstlenmesini zorunlu
gördüğü yeni bir politikayı RTE’ye duyurması
olasılığı aslında gündemin tepe noktası.
“Bölgede taşlar yerinden oynuyorsa”; ABD’nin
Türkiye için yeni bir Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)
hazırlamadığını varsaymak olanaksız.
Hükümetin Kıbrıs sorununun çözümünde
ABD’nin “yardımını” istediği biliniyor.
ABD ve AB; Güney Kıbrıs Yönetimi’nin Kıbrıs
Cumhuriyeti olarak tanınmasını… Kuzey Kıbrıs’ın
Rum Cumhuriyeti içinde kimi hakları olan azınlık
durumuna düşürülmesini çözümün önkoşulu
olarak Türkiye’ye diretiyor, dayatıyorlar.
Türkiye’yi dışlamayı, Rum egemenliğinde AB’ye
girmeyi amaç edinen ve itiraflarıyla bağımsız
devlet olmayı, bağımsız yaşamayı asla içine
sindiremeyen MA Talat ile… Ankara’nın (RTE’nin)
aralarından su sızmadığına göre…
...-çözümsüzlük çözüm değildir diye- ABD ile
AB dayatmaları doğrultusunda hareket
etmeyeceklerine kim güvence verebilir?
Hükümetin sıfır sorun politikası şöyle
özetlenebilir:
Bizden ne istiyorlarsa… üç aşağı beş yukarı
ver...
…ver de komşularla sorunlardan kurtul!
Verip kurtularak sorunları sıfıra indirmek…
böylece Batı’nın vazgeçemediği lider olarak tarihe
geçmek… elbette, zor değil!
SAYFA 3 KASIM 2009 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul Y 14
Edirne Y 12
Kocaeli B 14
Çanakkale Y 13
İzmir Y 17
Manisa Y 16
Aydın Y 19
Denizli Y 15
Zonguldak PB 11
Sinop Y 12
Samsun Y 12
Trabzon Y 9
Giresun Y 9
Ankara PB 9
Eskişehir PB 10
Konya PB 10
Sıvas K 3
Antalya PB 20
Adana PB 20
Mersin PB 23
Diyarbakır Y 12
Şanlıurfa Y 16
Mardin Y 12
Siirt Y 13
Hakkâri Y 6
Van Y 9
Kars Y 8
Oslo K 3
Helsinki K 4
Stockholm B 7
Londra Y 14
Amsterdam Y 11
Brüksel Y 11
Paris Y 13
Bonn Y 12
Münih Y 8
Berlin Y 8
Budapeşte Y 8
Madrid PB 20
Viyana Y 3
Belgrad Y 6
Sofya Y 7
Roma Y 18
Atina Y 19
Zürih Y 8
Moskova B 1
Aşkabat B 29
Astana Y 9
Taşkent B 26
Bakû B 19
Bişkek B 24
Tiflis Y 16
Kahire PB 23
Şam B 15
Ülke geneli parçalı ve çok
bulutlu, Orta Karadeniz kı-
yıları, Doğu Karadeniz,
Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu, Sinop, Tokat, Sıvas,
Kahramanmaraş, Osma-
niye, Hatay çevreleri ile
akşam saatleriden itibaren
Marmara’nın batısı, Kıyı
Ege ile Uşak ve Denizli
çevreleri yağışlı geçecek.
Hava sıcaklığı batı bölge-
lerde 4-6 derece artacak.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Uçmak Bir
Eziyete Dönüşürken
Baştarafı Arka Sayfada
Sonunda dayanamayõp bulduğum bir hostese ne ol-
duğunu soruyorum, “Dış hatlardan gelen uçağı
bekliyoruz” diyor. Peki bizi neden buraya soktunuz,
bari terminalde bekleseydik.. ve hostes kõzõmõz muh-
teşem bir yanõt veriyor: “Biz de bekliyoruz.”
Hay Allahõm, insanõn kendi işine, durumuna bu den-
li yabancõlaşmasõ nasõl bir şey, kõzcağõzõm sen bek-
leyeceksin, çünkü ekmek paranõ veren şirket sana bek-
le diyor; peki uçağõ dolduran biz ne oluyoruz? Para-
mõzla rezil oluyoruz, Türkçesi bu.
Neyse.. dõş hatlardan gelmesi beklenen yolcular ge-
liyor ve biz uçuyoruz.
Peki ya dönüş.. akõllanmamõş bir yolcu olarak, gü-
zelim Antep yemekleriyle donatõlmõş bir sofradan ace-
le kalkõp tam vaktinde havaalanõna geliyorum. İstan-
bul uçağõ önce bir saat, ardõndan bir saat daha rötar-
lõ.. yaklaşõk 35-45 kişi İstanbul’dan dõş hatlara binip
Avrupa’nõn herhangi bir kentine gidecekler; ağlayanlar,
“Sıfır hatayla uçuş” diyerek dalga geçenler, sigara
içmek için en az beş kez dõşarõ çõkõp yeniden güven-
lik kontrolünden geçenler, daral getirip çõlgõnca bağõran
çocuklar.. kriz yönetimini ne yazõk ki, bazõ akõllõ yol-
culardan öğrenen alan yetkilileri ve “bir daha mı Pe-
gasus” diyerek tövbe edenler...
Sonuç: Sinirlerin gerildiği bir uçuşla saat en geç
22’de alana ineceğini düşenen, ama 00.20 itibarõyla
alana varabilen yolcular...
Bekleyenim olmadõğõ için onlarõn durumlarõnõ bi-
lemiyorum, bizden daha hallice olduklarõnõ düşün-
müyorum.
Çok önemli bir not: Sinirleri gerilmiş bir biçimde,
sigara içmek için en az beş kez güvenlik kontro-
lünden geçenler, isteselerdi yanlarında en tehlike-
li nesneleri geçirebilirlerdi. Çünkü güvenlik gö-
revlileri de bunalmış durumdaydı. Havaalanları-
na, havalandırılması iyi düzenlenmiş sigara içme
yerlerinin yapılması en azından güvenlik önlemi ola-
rak gerekli. Benden söylemesi.
isilozgenturk gmail.com
İkinciErgenekondavasõndasanõklarõnsorguvesavunmalarõnõnarkaarkayayapõlmasõtalepedildi
‘Hilmi Özkök tanık olarak dinlensin’
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda, daha
önce savcõlara ifade veren eski Ge-
nelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral
Hilmi Özkök’ün duruşmada tanõk
olarak dinlenmesi talep edildi. İddia-
namede Cumhuriyet Çalõşma Gru-
bu’na (CÇG) ilişkin suçlamalar yö-
neltilen sanõklarõn sorgu ve savun-
malarõnõn art arda yapõlmasõ istendi.
Davanõn dün gerçekleştirilen 12. du-
ruşmasõnda cumhuriyet savcõlarõ id-
dianame okumayõ sürdürdü.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme-
si tarafõndan görülen İkinci Ergenekon
davasõnda, emekli orgeneraller Şener
Eruygur, Hurşit Tolon ve tutuklu bu-
lunan gazetemiz Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay ile birlikte 108 sa-
nõk yargõlanõyor.
Jandarma Kurmay Albay Mustafa
Koç’un avukatõ Hasan Gürbüz, dün
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi
Başkanlõğõ’na sunduğu dilekçede mü-
vekkilinin 3. iddianamenin 9. sõrada-
ki sanõğõ olduğunu ve ikinci iddiana-
meden başlanarak sanõklarõn sorgu ve
savunmalarõnõn alõnacağõnõ söyledi.
Gürbüz, iddianamede “Mustafa
Koç’un, Jandarma Genel Komu-
tanlığı’nda çalıştığı 2003-2004 dö-
nemindeki 9 aylık görevi sürecinde
CÇG adlı bir çalışma grubunun içe-
risinde yer aldığı ve bu grubun
darbe planları yaptığı”nõn iddia
edildiğini kaydetti.
Her iki iddianamede de “emekli
Orgeneral Şener Eruygur, emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Al-
bay Hasan Atilla Uğur ve kıdemli
Kurmay Albay Cihandar Hasanha-
noğlu’nun CÇG içerisinde yer al-
dığının” iddia edildiğini anõmsatan
avukat Gürbüz şöyle devam etti:
“İddianamedeki anlatım ve asıl-
sız, dayanaksız iddialar karşısında,
aralarında irtibat kurulan şüphe-
lilerin sorgu ve savunmalarının
birbiri ardı sıra yapılması, yargı-
lama bütünlüğü, gerçeğin ortaya çı-
karılması ve savunmalar açısın-
dan daha faydalı olacağından ikin-
ci iddianamenin sanığı Atilla
Uğur’dan sonra Mustafa Koç’un sa-
vunmasının alınmasını, Koç’tan
sonra da üçüncü iddianamenin tu-
tuksuz sanığı Cihandar Hasanha-
noğlu’nun savunmasının alınması-
nı, tanık olarak ifadesine başvuru-
lan eski Genelkurmay Başkanı Hil-
mi Özkök’ün de bu sanıklardan
sonra davet edilerek tanık sıfatı ile
dinlenmesini talep ederim.”
Hastanelerde tedavileri süren tutuklu
sanõklar Başkent Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emek-
li Tuğgeneral Levent Ersöz, eski
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Fatih Hilmioğlu’nun yanõ sõra Fah-
ri Kepek, Hasan Ataman Yõldõrõm du-
ruşmaya gelmedi. Salonda küfür ettiği
için 5 celse cezalõ olan Durmuş Ali
Özoğlu salona getirilmedi.
Tutuksuz sanıklar
55 tutuksuz sanõktan emekli Orge-
neral eski AKP Milletvekili Emin Şi-
rin, emekli Orgeneral Kemal Yavuz,
emekli Deniz Kurmay Albay İlyas Çı-
nar duruşmaya geldi. Cumhuriyet
savcõlarõ Mehmet Ali Pekgüzel ve Ni-
hat Taşkın, iddianameyi kaldõğõ yer-
den okumaya devam etti.
Kriz tsunami gibi hasar belirsiz
Ekonomi
Servisi - Eski
A l m a n y a
Başbakanõ
G e r h a r d
Schröder,
küresel kriz-
de bazõlarõnõn
adeta bir tu-
sunami etki-
sinden bah-
settiğini belir-
terek “Bana soracak olursanız
mevcut durumu açıklamak için
iyi bir benzetme bu. Çünkü
tsunaminin gerçek tahrip edici
etkisi ilk dalgada ortaya çıkmaz.
Genellikle dalga çekildikten
sonra tsunaminin asıl tahrip
edici etkisi ortaya çıkar” dedi.
Sinpaş Gayrimenkul’ün 35. yõ-
lõ dolayõsõyla düzenlediği “Sür-
dürülebilir Başarı İçin Liderlik”
konulu “Bosphorus Conferen-
ce”da konuşan Schröder, geçen
günlerde yapõlan bir anketin, eko-
nomik krizin dünya çapõndaki ka-
yõplarõnõn yaklaşõk olarak 10.5
trilyon dolara ulaştõğõnõ ortaya
koyduğuna dikkati çekerek şunlarõ
kaydetti: “Neredeyse kişi başına
1.500 ABD Doları kayıpla kar-
şı karşıyayız. Dolayısıyla artık
devletlerin bankaların ve sigor-
ta şirketlerinin güvenini yeniden
inşa etmek için çalışmaları ge-
rekiyor. Tabii ki pek çok ulusal
ekonomide siyasi ve ekonomik
çevrelerin tecrübesi nedeniyle
belli bir istikrara ulaşılması sağ-
landı. Ancak ulusal bazı çaba-
ların uluslararası mecrada da
tekrarlanması şart. Mesela ban-
kalar ya da sigorta şirketleri
eğer yönetim kurulları ulusal ya-
pılarla sınırlıysa ve bunun sı-
nırlarını aşamıyorsa küresel
faaliyet yürütmelerine izin ve-
rilmemeli. Aynı zamanda mali
piyasalar temel görevlerine
odaklanmalı. ”
Schröder, bütün önlemlerin iç
ekonomideki dinamikleri canlan-
dõrmak için yapõldõğõnõ, ancak bu
canlandõrmanõn başarõlõ olmasõ
için güvenin yeniden inşa edilmesi
gerektiğini söyledi. Schröder,
“Ulusal ve uluslararası düzeyde
elimizden geleni yaparak küre-
sel ekonomiyi mümkün oldu-
ğunca ayaklarının üzerine kal-
dırmalıyız” diye konuştu.
İstanbul Haber Servisi - Ka-
muoyunda AKP ve Fethullah Gü-
len cemaatini bitirme planõ olarak bi-
linen “İrticayla Mücadele Eylem
Planı” adlõ belgede imzasõ bulun-
duğu iddia edilen Deniz Kurmay Al-
bay Dursun Çiçek ifade vermek için
adliyeye dün de gitmedi. Çiçek’in ad-
liyeye çağrõlmadõğõ, yakõn zamanda
çağrõlacağõ öğrenildi. Yetkililer, teb-
ligatõn önce askeri savcõlõğa yapõla-
cağõnõ, savcõlõk incelemesinin ar-
dõndan da tebligatõn Dursun Çiçek’e
ulaştõrõlacağõnõ bildirdi.
‘Albay görevinin başında’
Avukatlarõnõn yaptõğõ açõklamaya
göre Dursun Çiçek İstanbul’a gel-
medi ve halen Genelkurmay’daki
görevinin başõnda bulunuyor. Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ’nda görevli bir
subay olduğunu öne süren bir kişinin
ihbar mektubunda yer alan ve oriji-
nal olduğu iddia edilen “belge” üze-
rinde Adli Tõp Kurumu’nda yapõlan
incelemeler sonucunda, “ıslak im-
zanın” Albay Çiçek’e ait olduğunun
“kabul edilmesi gerektiği” yönün-
de bir rapor verilmişti.
‘Komuta
kademesine
maledilemez’
İhbar mektubunda “bel-
genin” Taraf gazetesinde
yayõmlanmasõnõn ardõndan
karargâhta bu bilgilerin ka-
yõtlõ olduğu bilgisayarlarõn
geri dönüştürülemeyecek
şekilde defalarca silindiği
iddia edilerek bu işleme ka-
tõldõklarõ savunulan isimler
ve rütbeleri sõralanmõştõ.
Ankara Cumhuriyet Sav-
cõlõğõ belgenin gerçek olup
olmadõğõ, gerçekse kimler
tarafõndan hazõrlandõğõ yö-
nündeki soruşturmayõ “yet-
kisizlik kararı” ile İstan-
bul’a yollarken Egenekon
savcõlarõ mektupta “silici-
ler” olarak adlarõ geçen 7
subay ve bir sivil memuru
adliyeye çağõrarak bilgile-
rine başvurmuştu. Ancak
31 Ekim tarihinde adliyeye
gelen isimler arasõnda Albay
Çiçek yer almamõştõ. 8 kişi
ise ifadeleri alõndõktan son-
ra serbest bõrakõlmõştõ.
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Emekli Tümgeneral Ar-
mağan Kuloğlu, kamuoyunda Albay
Dursun Çiçek’in “ıslak imzasını” taşõdõ-
ğõ iddiasõyla tartõşõlan “İrticayla Müca-
dele Eylem Planı”nõn henüz hukuken ge-
çerliliğinin ispatlanmadõğõnõ vurguladõ.
Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi (MGSB)
kapsamõnda hazõrlanabilecek belgenin
“uygulamaya veya tavsiyeye yönelik ol-
madığı için” geçerliliği olmadõğõnõ anla-
tan Kuloğlu, sõralõ amirlerden tasvip ala-
mayacağõ için de Türk Silahlõ Kuvvetleri
(TSK) komuta kademesine maledilemeye-
ceğini söyledi.
Kuloğlu, kamuoyunda tartõşõlan belge
ile ilgili düşüncelerini açõklarken “belgeye
ilişkin bir hukuki ispat bulunmadığını”
belirtti. Hukuki ispat olmayõnca geçerliliği
olan bir belge niteliği de kalmayacağõnõ
kaydeden Kuloğlu, şu değerlendirmeyi
yaptõ: “Hukuki açıdan imzanın ıslak ol-
duğu ispat edilse dahi, bu belgenin ka-
rargâh içerisinde üst komutanlıktan
verilen bir emir çerçevesinde hazırlan-
madığı ifade edildiği için kendiğilinden
ortaya çıkmış bir belge olarak nitelen-
dirilmesi gerekiyor. Kendiliğinden or-
taya çıkan belgenin de belli prensipler
dahilinde ve alınan genel görev çerçe-
vesinde yapılmış bir görev olarak mü-
talaa edilmesi lazım. Bu da nedir,
MGSB’nin iç tehditler kısmındaki irti-
ca konusunda Silahlı Kuvvetler’in
hem kendini hem de ülkenin karşı kar-
şıya kalmış olduğu tehlikelerden arın-
ması için devletin diğer organları tara-
fından alınması gereken tedbirlerin il-
gili makamlara bildirilmesi, MGK’de
dile getirilmesi gibi birtakım tedbirler
manzumesini içeren bir doküman ola-
rak kabul etmek lazım.”
Belgenin içeriği itibarõyla düzgün ol-
madõğõnõn ortaya çõktõğõnõ belirten Kuloğ-
lu, “Çünkü basit değil, anlaşılır değil,
uygulanabilir değil ve vazifenin yapıl-
masına yönelik değil” dedi.
Belgenin birtakõm uygunsuz düşünceler-
le uygulama ve tavsiye amacõ dõşõnda oldu-
ğunu anlatan Kuloğlu, “Bir kişinin kafası-
na göre veya herhangi bir düşünceye gö-
re yazılmış birtakım unsurları içeriyor.
Bu nedenle bu tasvip görmüş değil. Yani
sıralı amirlere götürüp de ben böyle bir
taslak, müsvedde hazırladım deyip gö-
türdüğü belge değil. Çünkü götürdüğü
zaman bunun yanlış olduğu sıralı amir-
leri tarafından belirtilecek bir belge. Do-
layısıyla ne uygulamaya geçebilir ne de
mantık açısından doğru unsurları içere-
bilir bir belge” değerlendirmesini yaptõ.
Belgenin “komuta katının kabul ede-
bileceği bir belge olmadığını” dile geti-
ren Kuloğlu, komuta katõna sunulmasõ ha-
linde ise “Bunlar bizim görevlerimiz de-
ğil” gerekçesiyle düzeltme istenecek ifa-
deler bulunduğunu kaydetti. Belgenin
mevcut haliyle “uygulama ve tavsiye”
açõsõndan mantõklõ, makul konularõ içer-
mediğini belirten Kuloğlu, “Henüz daha
o belgenin doğru olduğu, ihbarcıların
doğru olduğu dahi ispatlanmış durum-
da değil. İspatlanmış olsa dahi geçerlili-
ği olan bir belge olmadığı kanaatini ta-
şıyorum” diye konuştu.
Yetkililer,
tebligatõn önce
askeri savcõlõğa
yapõlacağõnõ, savcõlõk
incelemesinin
ardõndan da Albay
Dursun Çiçek’e
ulaştõrõlacağõnõ
bildirdi.
İstanbul Haber Servisi - “İr-
tica İle Mücadele Eylem Planı”
belgesinin Albay Dursun Çi-
çek’in el ürünü olduğuna ilişkin
rapor veren heyette bulunan Ad-
li Tõp Kurumu (ATK) yetkilileri
hakkõnda suç duyurusunda bu-
lunuldu. Avukatlar, Serdar Öz-
türk’ün Ankara’daki avukatlõk
bürosunda bulunan belgeyi in-
celeyen heyette bulunan Hacı
Mehmet Akın ve Lokman Ba-
şer’in tõp doktorlarõ olduklarõnõ,
incelemeden bir hafta önce ku-
ruma atandõklarõnõ iddia etti.
Ergenekon soruşturmasõndan
tutuklu bulunan şüpheli Serdar
Öztürk’ün avukatlarõ, ATK Fi-
zik İhtisas Daire Başkanõ Prof. Dr.
Bülent Üner ile adli tõp uzman-
larõ Hacõ Mehmet Akõn ve Lok-
man Başer hakkõnda sahte resmi
belge tanzim etmek gerekçesiyle
suç duyurusunda bulundu ve tu-
tuklanmalarõnõ talep etti.
Savcılar tanıyor mu?
Dilekçede, raporu veren ki-
şilerin tõp doktoru olduğunun
iddia edildiği anõmsatõlarak “Bir
hukukçu nasıl ki patoloji ra-
poru veremeyecekse, bir tıp
doktorunun da grafoloji bili-
minin alanına giren bir konu-
da rapor veremeyeceği kuş-
kusuzdur” ifadeleri kullanõldõ.
Dilekçede, “Bu belgedeki ıslak
imzanın, teknolojik imkânlar
kullanılarak sahte bir şekilde
oluşturulduğu kanaatindeyiz”
yorumunda bulunuldu.
Savcõlara gönderilen ihbar
mektubunu yazan şahsõn, “sav-
cıların kendisini çok iyi tanı-
dığı ve çok iyi görüştükleri” iz-
lenimi bõraktõğõ belirtildi.
Öztürk’ün avukatlarõnõn ver-
diği dilekçede, şu ifadeler yer al-
dõ: “İnceleme heyetinin özel
olarak atandığı ve bilinçli ola-
rak uzmanı olmadıkları bir
alanda sahte mütalaa verdik-
leri ortaya çıkmaktadır.”
Adli Tõp üyelerine suç duyurusu
İrticayla Mücadele Eylem Planõ’nda imzasõ bulunan albay savcõlõğa gitmedi
‘Çiçek’e tebligat yapılmadı’
ERGENEKON ŞÜPHELİSİ ÖZTÜRK’TEN ‘ISLAK İMZA’ DİLEKÇESİ
Clintonkriznedeniyle
dünyadanözürdiledi
G. Schröder.
“Bosphorus Conference”da konuşan
ABD’nin 42. Başkanı Bill Clinton,
ABD’den çıkıp dünyaya yayılan kriz nedi-
niyle özür diledi. Clinton, krizi birbirine
bağlı dünyada ortaya çıkan gelişmelerin
herkesi etkilemesinin acı bir örneği olarak
niteledi. Clinton’un konferanstaki konuş-
masının ardından platforma, Marmara dep-
reminden sonra Türkiye ziyareti sırasında
burnunu sıkan “Erkan bebek” çıktı. Erkan,
aradan geçen 10 yıl sonra Clinton’un yine
burnunu sıktı. “10 yıl önce ne kadar cesur
bir bebek diye düşünmüştüm. Ama şimdi ce-
saretini yeniden gösterdi” diyen Clinton, söz
konusu fotoğrafın halen evindeki duvarında
asılı durduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA)
Küreselekonominincanlanmasõiçingüveninyenideninşaedilmesininzorunluolduğunu
söyleyen Schröder, ulusal ve uluslararasõ düzeyde önlem alõnmasõ gerektiğini belirtti
EMEKLİ TÜMGENERAL KULOĞLU