18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 3 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Şaka Kaldırmıyor Baykal’ın Başbakan Erdoğan’ın şaka kaldıracak durumda olmadığı sözü üzerinde duracak değilim. Şaka kaldırmayan sokaktaki insanın ruh halleri... Ölüme yatmış kızlarının fişini çeken ailenin durumu örneğin. Ölüme mahkûm genç kızın acılarına dayanamayıp ötenazi istenmesi çerçevesinde bir girişim olsa insancıl boyutu olacak. Burnuma hastane maliyetleri, tedavisinin bedellerine katlanamama kokuları geliyor... Dün sabah olay akışı içinde yan yana gelen iki haberin bildik görüntüleri; birinde bedava kebap dağıtımı, diğerinde büyük indirimli satış söz konusuydu. İkisinde de yağmalama boyutuna varmış, kapışan insanlar, aralarda sıkışmış çocukların çığlıkları, ganimet kapanların zafer sevinçleri... Dün evimin yolu üstündeki kömür dağıtım merkezinde de kuyruklar, kargaşa, tartışmalar vardı; torbaların paketleri bana küçülmüş geldi. Dağıtım miktarlarında da ciddi eksilme ya da ihtiyaç sahiplerinde önemli artışlar olmalı. Yakın günlerde Zonguldak’taydım, onlar ezbere bildikleri rakamlarla TTK’den veresiye alınmış dağıtım kömürlerinden gelen açıkların, TTK görev zararlarının yıllar içinde kabardığını da... Yeri gelmişken Zonguldak örneğinden bölgesel yoksullaşma, yoksunlaşmanın boyutları hakkında bir fikir verebiliriz. Dünyanın en büyük emek direnişi ile Özalizm teslim alındığında, Özal’ın madenleri bitirme projesi suya düştüğünde, TTK’de üretim 30 bin civarında sendikalı çalışanla sürdürülüyordu. Bugün Özal’ın tam da hedeflediği üzere, TTK çalışan sayısı 10 binin altında. Yörenin tek ekonomi kaynağında üretimin biraz olsun arttırılması, TTK zararlarının azaltılması umudu ile Ankara’dan taze haberler beklenmekte. Yoksula kömür dağıtımı can simidi olmuş. Ancak Zonguldaklının hızla yoksullaşması, yoksunlaşması, işgücü göçünün artması acı gerçeği değişmemiş... Cumhuriyet Kadınları’nın Arhavi şubesi açılışı, Cumhuriyet Bayramı için gittiğim Doğu Karadeniz tanıklıklarım daha bir çarpıcı. Erdoğan hükümetlerinin, kıyıların güzelim koyları yok edilip, taşlar yığılarak doğayı katleden biçimde, anlaşılmaz bir inatla sürdürülen yılan hikâyesi sahil yolu sonunda bitmiş. Gerçi arkamdan artan yağış, sel yine sahil yolunun yer yer kapanmasına, kimi heyelanlara yol açtı. Ama bildiğim kasaba ve köylerin hiçbirini tanıyamadığım koyların, yerleşim kimliklerinin yok edilmesi pahasına geniş otobanın bölgeye ekonomik katkısı sıfıra sıfır gibi bir şey. Trabzon’dan sınıra hâlâ tek gelir kaynağı çayın ekonomik getirisi erimekte. Özelleştirme ile kesin idam fermanı bekleniyor. Gerisi yok. Göç, yoksullaşma, yoksunlaşma benim gidemediğim birkaç yıl içinde öylesine katlanmış ki.. insanın içi sızlıyor. Ailelerin çok çocuk sayısından mı, gönüllülükten mi bilinmez, Doğu Karadeniz’in Güneydoğu’da sıcak çatışmalara en çok asker, şehit vermiş yöre izlenimi değişmemiş. Kaçınılmaz, Başbakan Erdoğan Rizeli olduğu halde, yeni açılım politikalarına bir bütün olarak keskin duyarlı tepkiler de bölgede, sokaktaki insanın günlük konuşmalarına yansımış. Sesli konuşmayı seven Doğu Karadenizliler, AKP’lileri de aralarında olmak üzere bu konuda bir de kara mizah kültürünü, Karadeniz fıkraları geleneğinden beslenmiş olarak geliştirmişler... Zekânın, hoşgörünün ürünü fıkraların içindeki hoşgörüsüz şiddet dozu sizlerle paylaşmama engel. Kaş yaparken göz çıkarmak galiba böylesi bir davranış, strateji yanlışlıklarının anlatımı... Nerede olursak olalım, kulağımızı sokağın sesine açtığımızda burnundan soluyan insanların öfkesine tanık olmamak olanaksız. Şişli’de bir otobüsteyim, acelesi olduğu besbelli bir vatandaş, şoförü arabayı daha hızlı kullanmaya zorluyor. Nasılsa trafik de çok sıkışık değil. Şoför 30 km’lik hız sınırını aşmama yasağı ile direniyor. Zorlayan yolcu benim göremediğim resmi kimliğini gösterip, arabayı karakola çekmekle tehdit edince, yolculardan bağırıp çağıranlarla tipik bir öfke, cepheleşme kavgası çıkıyor. Anlaşılmaz biçimde olay hükümet yandaşı-muhalefet, Türk-Kürt, sivil- asker çatışması havası kazanıyor... Daha doğrusu televizyonlarda her gün-her gece yinelenen kısır kavgalardaki söylemler sokağa indirgenmiş oluyor... [email protected] Coca-Cola’nõn zirvesindeki isim, iş dünyasõna ‘Çalkantõlara hazõrlõklõ olun’ mesajõ verdi Ekonomi Servisi - Coca-Cola üst yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, ekonomilerin büyümesinde ve dünyadan aldõklarõ rolde ağõrlõk haritasõnõn değiştiğini belirterek “Ağırlık, gelişmiş ülkelerden geliş- mekte olan ülkelere kayıyor” dedi. Kent, KoçSistem ile Capital ve Eko- nomist dergileri ön- cülüğünde kurulan CEO Club iş- birliğinde düzenlenen CEO Profil et- kinliğinde yaptõğõ konuşmada, son 10 yõlõn önümüzdeki 10 yõlda ya- şanacaklara göre daha sakin nite- lendirilebileceğini, kriz ne kadar de- rin olursa olsun, gelecek 10 yõl içinde her halükârda dünyada önem- li değişiklikler olacağõnõ söyledi. Bu doğrultuda dört büyük kitlesel eği- limin açõğa çõktõğõnõ ve bunun da- ha da kuvvetlenerek devam edece- ğini ifade eden Kent, bunun ilkinin küresel ekonomik büyümenin mer- kezindeki güçlü yön değişimi, ikin- cisinin insanlarõn yeni fõrsatlar pe- şinde şehirlere çok hõzlõ göçüyle be- raber ortaya çõkan hõzlõ şehirleşme, üçüncüsünün tüketici davranõşlarõ- nõn ve beklentilerinin yeniden oluş- masõ, dördüncüsünün de yenilikçi inovasyon çağõ olduğunu anlattõ. Kent, gelecek 10 yõl içinde orta sõ- nõfa yükselen 1 milyar yeni tüketi- cinin görüleceğini, orta sõnõftaki büyümeyle beraber şehirlere büyük göç yaşanacağõnõ ifade ederek, bu- nun 10 yõlda her 90 günde bir İs- tanbul ölçeğinde yeni metropolün gezegene ilavesi anlamõna geldiği- ni kaydetti. Verimlilik yüzde 5.1 düştü Ekonomi Servisi - Milli Prodüktivite Merkezi (MPM), bu yõlõn ikinci döneminde (nisan- mayõs-haziran) çalõşan kişi başõna üretimin geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 5.1 azaldõğõnõ açõkladõ. Çalõşan kişi başõna üretim endeksi, bu yõlõn birinci dönemine göre ise yüzde 19.2 artõş gösterdi. Çalõşõlan saat başõna üretim endeksi ise söz konusu dönemde geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 3.1 geriledi. Çalõşan kişi başõna üretim endeksinde bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre en fazla azalõş yüzde 25.7 ile ulaşõm araçlarõ imalatõ, en fazla artõş ise yüzde 28.8 ile ağaç ürünleri imalatõnda gerçekleşti. Çalõşõlan saat başõna üretim endeksinde alt kalemler incelendiğinde bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre en fazla azalõş yüzde 27.4 ile kok kömürü, rafine edilmiş petrol ürünleri ve nükleer yakõt imalatõnda görüldü. En büyük varlık krizi kapıda Ünlü ekonomistler krizin sonuna gelinmediğini belirterek en büyük varlõk krizinin yaşanacağõnõ söyledi. Ekonomi Servisi - Kriz kâhini olarak tanõnan Nouriel Roubini, Fi- nancial Times’de yayõmlanan ma- kalesinde her türlü riskli varlõğõn fi- yatlarõnõn fõrladõğõna dikkat çekerek “Bir gün bu köpük patlayacak ve şimdiye dek en büyük varlık kri- zi yaşanacak” uyarõsõnõ yaptõ. Rou- bini, “Fed ve diğer politika yapı- cıları, yarattıkları dev köpükten habersiz gibi görünüyor. Onların bu körlüğü ne kadar sürerse pi- yasalardaki düşüş o kadar büyük olacak” görüşünü dile getirdi. Nobel ödüllü iktisatçõ Joseph Stiglitz, ABD’de ekonomik krizin sona yaklaşmadõğõnõ söyledi. Stig- litz, ABD ve diğer hükümetlerden ekonomiye destek programlarõnõ sürdürmelerini istedi ve “İşçilerin iş bulabilme durumlarına, tam gün çalışabilmeleri, işletmele- rin ürettikleri malları satma durumlarına baktığımızda kri- zin hiçbir şekilde sonuna gelmiş değiliz” dedi. ABD’nin KOBİ’lere kredi veren en büyük kuruluşu olan CIT if- lastan korunma başvurusunda bulundu. CIT, 70 milyar dolarlık varlığıy- la Amerikan şirketler tarihinin iflastan korunma başvurusunda bulunan be- şinci büyük şirketi oldu. CIT, iflas koruması altında bulunduğu sürede borç- larını 10 milyar dolar civarında azaltmayı hedefliyor. 2009 ortası itibarıy- la CIT ve faaliyet gösteren birimlerinin varlıkları 71 milyar dolar, borcu ise 64.9 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. CIT Üst Yöneticisi (CEO) Jeffrey Peek, yıl sonuna kadar iflastan korunma yasası kapsamından çıkmayı amaç- ladıklarını ifade etti. İflas koruma başvurusu ile geçici bir süre (30 gün) için alacaklılar icra başlatamıyor. Şirket de bu süre içerisinde yeniden yapılanma ve malları tasfiye gibi konularda zaman kazanıyor. Muhtar Kent, kriz ne kadar derin olursa olsun, gelecek 10 yõl içinde her halükârda dünyada önemli değişiklikler olacağõnõ söyledi. Taşlaryerindenoynayacak CIT İFLAS BAYRAĞINI ÇEKTİ YILIN İKİNCİ DÖNEMİ MuhtarKent.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle