21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 24 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Karanlıktan Korkarım... Özdemir Asaf’ı 70’li yıllarda tanıdım... 70’li yılların sonunda Asaf’ın Bebek’teki meyhanesinde Demirtaş Ceyhun, amele Erol (Özkök), Aziz Çalışlar ve Nevzat Şenol’la buluşurduk. Benim meyhane arkadaşlarım yaşamıyor artık. Özdemir Asaf’ı 58 yaşında, Aziz’i 54, Erol’u 64, Nevzat’ı 63, Demirtaş’ı 70’li yaşlarda yitirdik. Özdemir Asaf’ın şiirlerini okudum dün sabah: “Senin içine girdiğim zaman Dışımda kalıyorsun. Senin dışında sana bakınca İçime sığmıyorum.” Mustafa Balbay, notlarına Özdemir Asaf’ın “Jüri” başlıklı şiirini almış: “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” Bu şiiri Sabih Kanadoğlu bir toplantıda okumuş, Balbay da not tutmuş... Balbay’a sorgusu sırasında sormuş savcılar: “Beyaz kimdir?” Tam Aziz Nesin’lik... Zaman zaman çocukluk günlerimi anlatırım... Ülkeyi yönetenlerin, “Komünizm bu kış gelecek” dedikleri yıllar... Ege kentinde, balon satan bir adam vardı ve şöyle seslenirdi okulumuzun bahçe duvarlarının arkasından: “Eyyyylenin çocuklar eyyyylenin.” Bir gün polisler onu alıp götürdü “Komünizm propagandası” yaptığı gerekçesiyle. Yerel gazetelerde şöyle bir haber çıkmıştı, hiç unutmam: “Liseli öğrencilere ‘Ey-LENİN’i öven azılı komünist, suçüstü yakalanıp tutuklandı.” 70’li yıllarda sigara paketleri üzerinde orak- çekiç resimleri arayan savcılarımız vardı... İzmir’de 15 yaşındaki M.Ç, orak-çekiç resmini tuvalete çizdiği için Buca Cezaevi’nde yattı uzun süre... Manisalı çocukların başlarına neler geldiğini bu arada anımsayalım... Bir gece yarısı evleri basıldı, gözaltına alınıp ilk sorgularından sonra tutuklandılar... Gazetecilik yaşamının ilk yıllarından bugüne tanık olduğum Balbay, çetelerle, darbecilere karşı savaşım verdi... Anlatmama gerek yok; yazıları, kitapları ortada! Geçen hafta Balbay savunmasını yaparken kendi kendime sordum: “Benim ülkemin siyasileri, askerleri, yargıçları, savcıları, polisleri şiiri sevselerdi, Türkiye bugünleri yaşar mıydı? Bu ülkenin insanları Sıvas’ta diri diri yakılır mıydı? Polise taş atan çocuklar yakalanıp tutuklanır mıydı? Faili meçhul cinayetler işlenir miydi? İkide bir ‘darbe yapılacak’ diye insanlar korkutulur muydu? 28 Şubat olur muydu? AKP 2002’de tek başına iktidara gelir miydi? 27 Nisan’da ‘e - muhtırası’ verilir miydi? Verilmeseydi AKP yüzde 46’yı bulur muydu?” Bugün en azından kimi yurtsever aydınlar, bilim insanları, gazeteciler sanık kürsüsünde olmazdı! Ceylan çocuk, Uğur Kaymaz yaşıyor olurdu... Şemdinli’de “Umut Kitabevi” basılmaz, insanlar öldürülmez, PKK vahşeti destek bulmazdı. Eğer Köy Enstitüleri, Halkevleri kapanmasaydı, oradan yetişen çocuklarımız müzikten tiyatroya, edebiyattan sinemaya değin sanat dallarında başarıdan başarıya koşardı... Aydınlık bir gelecek içindi tüm çabamız... Umutlarımız, o bitmeyecek olan düşlerimiz... Karanlığın değil, aydınlığın sesi olduk; hep öyle kalacağız! Yüreğimizde mevsimler yansa, acılarımız sürse de demokrasiyi ve özgürlükleri savunacağız... Emperyalizme karşı “Tam Bağımsız Türkiye” diyeceğiz... Ülkemizi salt doğasıyla değil, tüm insan renkleriyle de seveceğiz... Düşünce ormanında bir gezintiye çıkmış gibiyim... Balbay, Silivri’de savunmasını yapıyor yazımı yazdığım saatlerde. Gazetedeki arkadaşlarım oradalar yine... Özdemir Asaf’ın dizelerini okuyorum yüksek sesle: “Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde/Denizlere açıldı içimizden biri/Niçin gittiğini söylemeden./Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri./Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden,/Bulacak sanıyordu yenilikleri.” Ben beyazı severim en hızlı kirlenen renk olsa bile... Aydınlığı severim karanlığı değil... Karanlık korkutur beni! Ortaçağı anımsatır! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Taleplerimiz zarar vermez’ AYDIN (AA) - Aydõn’õn Osman Yozgatlõ Mahallesi’ndeki Aymek Kavşağõ’nda DTP Aydõn İl Başkanlõğõ tarafõndan düzenlenen mitingde konuşan DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Kürt halkõnõn taleplerinin Türk halkõna zarar veren talepler olmadõğõnõ belirterek, “Tam tersine Türk halkõnõn daha da özgürleşmesine ve demokrasiye kavuşmasõna dair taleplerdir” dedi. Türk, õrkçõ, milliyetçi bir mantõkla karşõ karşõya olduklarõnõ belirtti. Boğatekin’e cezaya kınama İstanbul Haber Servisi - Adõyaman’õn Gerger ilçesinde Fõrat gazetesini çõkaran Hacõ Boğatekin, kamu görevlilerine hakaret ettiği gerekçesi ile iki yõlõ aşan süreli hapis cezasõna Uluslararasõ Basõn Enstitüsü’nün (IPI), tepki gösterdi. IPI “Türkiye’yi, Avrupa Konvansiyonu İnsan Haklarõ ilkelerine uygun hareket etmeye” çağõrdõ. IPI Direktör Yardõmcõsõ Alison Bethel McKenzie “Gazeteciler işlerini yaptõklarõ gerekçesi ile hapis cezasõ ile almamalõ” dedi. Bulut’un yerine Solak seçildi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’in Çiğli ilçesi Belediye Başkanõ Ensari Bulut’un yaşamõnõ yitirmesinin ardõndan belediye meclisinde yapõlan seçimi Metin Solak kazandõ. Akşam saatlerinde olağanüstü toplanan CHP İl Yönetim Kurulu, AKP’lilerin oylarõyla başkanlõğa seçilen Solak ve CHP’li meclis üyeleri Muhlis Yõldõrõm, Önder Özdemir, Mesut Akõn ve Emine Belge’nin ihraç istemiyle İl Disiplin Kurulu’na sevkine karar verdi. Solak, kararla ilgili parti yöneticileriyle görüşeceğini söyledi. MHP kongresi iptal davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP’de Devlet Bahçeli’nin 6. kez genel başkan seçildiği 9. Olağan Büyük Kongre’de aday olacağõnõ açõklayan, ancak salona giremeyen Ahmet Reyiz Yõlmaz, 9. Olağan Kongre’de ortaya çõkan tablo nedeniyle, tüzük gereği kongrenin iptali istemiyle dava açtõğõnõ açõkladõ. Metroda kaçak geçiş eylemi İstanbul Haber Servisi - Ulaşõm zamlarõnõ protesto etmek için Taksim Metro istasyonunda toplanan “Öğrenci Kolektifleri” üyesi bir grup öğrenci, “Ulaşõm Zamlarõ Geri Alõnsõn” pankartõ açarak istasyona girdi. Turnikelerin üzerinden atlayarak istasyona geçen öğrencilere birçok yolcu da alkõşlarla destek verdi. Öğrenciler metrobüs istasyonunda bir süre zam karşõtõ sloganlar attõ. Washington Post gazetesi, AKP’nin bazõ politikalarõna ağõr eleştiriler yöneltti ‘Medyayabaskõkaygõverici’ WASHINGTON (ANKA) - Was- hington Post gazetesi, Türk hükü- metinin bazõ politikalarõna ağõr eleş- tiriler yönelten yabancõ medya or- ganlarõna katõldõ. Gazete, başyazõsõnda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “siyasette epik bir liberalleşme- nin kahramanı” olduğunu belirt- mekle birlikte, “hükümetin demo- kratik ilkelere bağlılığının sallan- tıda gözüktüğü” iddiasõna da yer ver- di. Gazete “Sayın Erdoğan, Müs- lüman diktatörlerine itina göster- mekten vazgeçmeli ve onların iç muhalefeti susturma uygulamala- rını takip etmeye son vermeli” di- ye yazdõ. Washington Post gazetesi, Türk hükümetinin bazõ politikalarõna dik- kat çektiği başyazõsõnda “İslamcı bir hükümetin demokratik ilkele- re bağlılığı sallantıda gözüküyor” spotunu kullandõ. Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Türki- ye’de siyasette “epik bir liberalleş- menin kahramanı” olduğunu belirtti. Buna karşõn Erdoğan’õn “demo- kratik ilkeler ve Avrupa değerle- rine bağlılığının tam olmaktan uzak olduğuna” dikkat çeken gaze- te, Türkiye’nin AB üyeliği ihtimali azalõrken Türk hükümetinin dõş po- litikasõnõn “çirkin” bir yöne döndü- ğünü öne sürdü. Gazete şöyle devam etti: “İsrail’e yönelik sert eleştiri- lere, İran, Suriye ve Sudan’ın suç- lu yöneticileri ile giderek artan bir samimiyet eşlik ediyor. Erdo- ğan, bir süre önce, Darfur’daki sa- vaş suçları nedeniyle hakkında da- va açılan Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir’in, ‘bir Müslüman asla soykõrõm yapamayacağõ’ için Türkiye’de hoş karşılanacağını söylemişti.” Doğan Yayın’ı yok etmeye çalışılıyor Erdoğan’õn “Türk medyasına yap- tığı muamelenin daha da kaygı verici olduğu” görüşüne de yer ve- rilen başyazõda, “Şimdi hükümet, Türkiye’nin en büyük medya şir- keti Doğan Yayın’ı yok etmeye ça- lışıyor” ifadesi kullanõldõ. Erdoğan’õn, vergi cezasõnõn “tek- nik bir mesele” olduğunu söyledi- ğine de işaret eden gazete, Erdo- ğan’õn, “Al Capone” benzetmesinin aslõnda “açıklayıcı” olduğunu belir- terek “Sayın Erdoğan açısından gerçek sorun, şirketin iddia edilen vergi kaçakçılığı değil, hükümete ilişkin sert haberciliği” ifadesini kullandõ. “Türk gazetecilerinin de, sek- törde korku yaşandığını söyledik- leri, editörlerin sansür uyguladığı, birçok gazetecinin son yıllarda hü- kümetçe dinlenen 100 binden faz- la kişi arasında olduğunun sanıl- dığı” gibi savlara da yer verilen ya- zõda şöyle denildi: “Sayın Erdoğan ve partisi, bir zamanlar Washing- ton’da birçok kişi tarafından din- dar Müslümanların nasıl demo- kratik siyaseti uygulayabileceği- nin bir modeli gibi görünüyordu. Bu imaj hızla kararıyor. Tamamen yok olmaması için Sayın Erdoğan, Müslüman diktatörlerine itina gös- termekten vazgeçmeli ve onların iç muhalefeti susturma uygulamala- rını takip etmeye son vermeli.” Gazetenin başyazõsõnda, Başbakan Erdoğan’õn Sudan Cumhurbaşkanõ El Beşir’e arka çõkmasõ eleştirildi. ‘Türkiye’de ordunun rolü değişti’ Dış Haberler Servisi - ABD’de yayõmlanan savunma dergisi Defense News’e ropörtaj veren İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres, Türkiye-İsrail ilişkilerine zarar vermemek için dikkatli davranõlmasõnõ isteyerek “Türkiye, dünyada, demokratik olmayan bir kurumun, ordunun, demokrasinin korunmasıyla görevlendirildiği tek ülkedir. Şimdi ordunun rolü değişti ve şu anki soru Erdoğan’ın Müslüman nüfusunu demokrasiye doğru mu götüreceği, yoksa demokratik güçlerin daha İslamcı bir devlet mi isteyeceğidir” dedi. Peres “Ankara, Suriye ve İran ile daha yakın stratejik bağların arayışında olduğu bir dönemde İsrail, Türkiye’ye ileri askeri teknolojiyi sağlamalı mıdır?” sorusuna ise şu yanõtõ verdi: “Türkiye, bölgemizde çok önemli bir ülke ve NATO’nun saygı duyulan bir üyesidir. Sabırlı olmalıyız, haritayı doğru okumalıyız ve iki ülkemiz arasında anlık gerginliklerin kurbanı olmamalıyız.” Peres, Türkiye’nin İran’õn yanõnda yer almasõnõn dünya ölçeğindeki saygõnlõğõnõ azaltacağõnõ da iddia etti. İSRAİL CUMHURBAŞKANI SİMON PERES’TEN İLGİNÇ YORUM Peres ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DTP’nin İzmir konvoyun- da yaşanan olaylar nedeniyle DTP ve MHP’yi so- rumlu tuttu. “Bu bir siyasi parti toplantısı mı yok- sa terör örgütü toplantısı mı?” diyerek DTP’yi eleştiren Erdoğan, MHP’yi de isim vermeden çatõş- ma ortamõ hazõrlamakla suçladõ. Libya’ya hareketin- den önce gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Erdo- ğan, demokratik açõlõm konusundaki çalõşmalara ilkbaharõn sonuna kadar devam edileceğini belirte- rek “Gerekirse tek tek ta evlere kadar gitmek su- retiyle anlatacağız” dedi. İzmir’de DTP konvoyu- na yapõlan saldõrõyla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay ile de bu konuyu ele aldõklarõnõ ifade ederek “Herhangi bir yerde bu tür görüntülere asla müsaade edilmeyecek. Mü- dahaleler anında yapılacak” diye konuştu. ‘Çatışma ortamı yaratılmakisteniyor’ ERDOĞAN DTP VE MHP’Yİ ELEŞTİRDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle