Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER
CMYB
C M Y B
dishab@cumhuriyet.com.tr
24 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
İtalya’nın Angajmanı...
Çizme’nin etkili düşünce kuruluşu “Uluslararası
İlişkiler Enstitüsü” -“Istituto Affari Internazionali
(IAI)”- Başkanı Prof. Stefano Silvestri, bu yıl 6.’sı
yapılan “Türk-İtalyan Forumu’nun” en gerçekçi
konuşmacısı oldu.
Forumun geçen hafta kapanış oturumunda söz
alan IAI Başkanı Silvestri -katılımcılar tarafından
her vesileyle vurgulanan- “Birbirimizi çok
seviyoruz, birbirimize çok benziyoruz...
muhabbetlerini artık geride bırakıp; somut öneriler,
somut söylemlere geçme zamanının” geldiğini
hatırlattı.
Silvestri, Türkiye’nin AB üyeliğini her platformda
desteklediğini beyan eden İtalya’nın; bunu -AB’de
Akdeniz eksenini güçlendirmek gibi- “somut,
gerçekçi gerekçelerle” yaptığını belirtirken, “Ne var
ki” diye devam etti, “Türkiye’nin AB üyeliği
konusunda artık sadece olumlu olmak yetmiyor.
Olumlu olmanın yanı sıra, ‘öneride bulunan’
(‘inisiyatif alan’) pozisyon almak gerekiyor.”
“Olumlu olmaktan olumlu olmaya fark vardır”
diye konuşan Silvestri, “öneri yapan/öneride
bulunan pozisyon almak” ifadesini açarken,
“İtalya’nın daha aktif olması (yani ‘inisiyatif alması’)
gerektiğini” belirtti.
Silvestri’nin konuşmasının anafikri; “taahhüde
girmek/angaje olmak/angajman almak” sözleriyle
özetlenebilir. İtalya’nın yanı sıra Türkiye’nin de “laf
ebelikleri” ötesinde, “AB politikalarına şimdiye dek
olduğundan farklı biçimde angaje olması
gerektiğini” vurgulayan IAI Başkanı’nın; Ankara’ya
yönelik mesajlarına, başka bir yazıda döneriz...
Ancak “Silvestri kriterleriyle” İtalya tarafının
önerilerini değerlendirdiğimizde, bunun “somut
bağlamda” yalnız; “müzakerelerde yeni başlık
açılmasıyla” sınırlı kaldığını görüyoruz...
Roma ‘yeni başlıklarının açılmasına
angaje!’
Türkiye’nin AB üyeliğini İtalyan hükümeti -evet!-
destekliyor.
Roma -evet!- müzakerelerin yavaşlamasından
kaygı duyuyor…
Gelinen noktada İtalya hatta -evet!-
müzakerelerin çökmesinden korkuyor...
Ama bu hiç istenmeyen sonucun engellenmesi
adına, İtalya -sadece- “yeni başlıklarının
açılmasına” angaje oluyor.
İtalya’nın taahhüt ettiği, taahhüt altına girdiği
angajmanın boyutu şimdilik bundan -“yeni
müzakere başlıklarının açılmasına angaje
olmaktan”- ibaret...
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırma Merkezi
(SAM) ile UniCredit tarafından düzenlenen
forumda ayrıntılı bir konuşma yapan İtalyan
Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin ifadelerinin
özü bu:
“Türkiye’nin karşılaması gereken koşulların altını
çizmek, müzakere sürecinin nihai hedefi olan tam
üyeliği tekrardan tartışmaya açmak olmamalıdır”
diye konuşan İtalyan Bakan, sözlerine: “Birkaç yıl
önce Türkiye’ye tanıdığımız adaylık statüsünün
ardından, şimdi artık masada kartları
değiştiremeyiz. Varılacak sonuç, başka herhangi
bir ortaklık türüyle değil, AB katılımıyla son bulmalı”
diyerek devam etti ve bu doğrultuda: “İtalya, yeni
müzakere başlıklarının açılmasına angaje olmaya
devam edecektir” dedi.
Kartların değiştirilemeyeceği…
Berlin ve Paris’e anlatılmalı
“Yeni müzakere başlıklarının açılması”, Bakan’ın
söz ettiği “masada kartların değiştirilmesi” ve “tam
üyelik hedefinin tekrar tartışmaya açılması”
tehditlerini; bertaraf etmeye yeter mi?
Hayır.
“Yeni müzakere başlıklarının açılmasına angaje
olmak”, sürecin yanlızca durması ve çökmesini
önlemeye çalışmakla eşanlamlı. Çizilen
angajmanın sınırı bu. Başka deyişle İtalya’nın,
şimdilik sadece “sürecin durmasını önlemek”
adına seferber olduğunu/olabildiğini çıkarıyoruz
Frattini’nin sözlerinden.
Oysa bugün “eksen kayması tartışmalarının
odağında bulunan Türkiye” adına; Ankara’nın
üyeliğini Brüksel’de sahiplenen bir dost ülkenin
alması gereken angajman; bundan fazlası olmalı.
İtalya gibi, “Türkiye’nin AB sponsorluğuna”
meyleden bir büyük kurucu üye; Türkiye’nin tam
üyelik hedefini tartışmaya açan diğer büyük
kurucu ülkeleri- Almanya ile Fransa’yı- ikna etmek
uğruna gayret göstermeli. Bunun için “aktif”
olmalı. Romalı yetkililer, “kartların masada
değiştirilemeyeceğini” -misal- İstanbul’da değil,
Paris ve Berlin’de anlatmalı…
Berlusconi hükümetinde dışişleri koltuğuna
oturmadan önce AB Komisyonu’nda başkan
yardımcılığı yapan Frattini gerçekte; Ankara-
Brüksel makasını kapatmak adına neler
yapılacağını/yapılması gerektiğini, herkesten iyi
bilecek konumda bir kişi. İtalyan Bakan’ın bu
değerli deneyimini, tam pratiğe sokması ve
uygulamaya geçirmesinin zamanı.
nilgun@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Elmek: oacar@superonline.com
Faks: 0312. 442 79 90
İtalya’da göçmenlere cadõ avõ
ASLI KAYABAL
MİLANO - İtalya’da Brescia şeh-
rine bağlõ Coccaglio’da oturma iz-
ni olmayan kaçak göçmenleri ko-
valamak amacõyla başlatõlan “Beyaz
Noel” başlõklõ õrkçõ uygulamanõn ar-
dõndan Mantova şehrine bağlõ San
Martino Dell’Argine’nin merkez sağ
partili Belediye Başkanõ Alessandro
Bozzoli, vatandaşlarõ belediye sõ-
nõrlarõ içindeki kaçak göçmenleri ih-
bar etmeye davet etti.
Muhalefeti temsil eden Demokrat
Partili yerel yöneticiler göçmenle-
ri hedef alan bu ayrõmcõ uygulamayõ
yeni bir “Cadı Avı” olarak yo-
rumladõ.
Kuzey Birliği/Özgürlükler Evi
partisinden belediye başkanõ seçilen
Bozzoli, ayrõca vatandaşlarõ yaban-
cõ uyruklu kişilere ev kiralarken
dikkatli olmalarõ konusunda da uyar-
dõ. San Martino Dell’argine’de ika-
met eden göçmenlerin oranõ yüzde
5’i geçmezken yabancõ uyruklu nü-
fus içinde Çinliler, Hintliler ve Ar-
navutlarõn baş sõraya oturduğu açõk-
landõ. Geçen hafta sonu çevre bele-
diyelerde ikamet eden Afrikalõ göç-
menlerin de katõlõmõyla Coccag-
lio’nun merkezindeki belediye bi-
nasõnõn önünde toplanan yüzlerce
Afrikalõ, õrkçõ “Beyaz Noel” proje-
sini protesto etti.
Öte yandan “Beyaz Noel” proje-
siyle göçmen avõ başlatan Coccag-
lio belediyesine 10 km. mesafedeki
Rovato’da genç bir İtalyan çift ön-
ceki gün bir Fas vatandaşõnõn saldõ-
rõsõna uğradõ.
Genç çiftin nişanlõsõnõ etkisiz
hale getiren saldõrgan, genç kadõna
tecavüze yeltenmekle suçlanõyor.
Olayõn duyulmasõndan sonra bir
grup Rovato’lu Faslõ saldõrganõ linç
etmeye kalkõştõ. Rovato’da kõsa sü-
reli bir gerginlik yaşandõ.
‘Türkiye
limanları açsın’
Dış Haberler Servisi
- İngiltere’nin Avrupa
işlerinden sorumlu
Dõşişleri Bakan
Yardõmcõsõ Chris
Bryant, Türkiye’nin
Kõbrõs Rum kesimine
liman ve havaalanlarõnõ
açmasõnõ istedi. Kõbrõs
Rum kesiminde
temaslarda bulunan
Bryant, “Türk
hükümetinden daha önce
girdiği taahhütleri yerine
getirmesini istiyorum”
dedi. Bryant,
Türkiye’nin katõlõm
sürecinin durmasõnõ
istemediklerini belirtti.
Rum kilisesinden
Türkiye’ye dava
LEFKOŞA (AA) -
Kõbrõs Rum Ortodoks
Kilisesi, AİHM’de
Türkiye’ye karşõ dava
açtõ. Kilise, Türkiye’yi,
“mülkiyet haklarõnõn
çiğnenmesi, dini
görevlerin yerine
getirilmesini engelleme,
kiliselerin ve kiliseye ait
mülklerin kullanõlmasõ
ve tamir edilmesine izin
verilmemesi” ile
suçluyor. Türkiye
aleyhine davayõ Rum
Başpiskoposluğu ve
“Girne” metropolitliği
ile Kitum ve Mahera
manastõrlarõ açtõ.
Haberde, “Omorfo”
(Güzelyurt)
metropolitliğinin de
yakõnda Türkiye
aleyhine dava açacağõ
belirtildi.
Seçim ikinci
tura kaldı
Dış Haberler Servisi
- Romanya’da önceki
gün yapõlan devlet
başkanlõğõ seçiminin
kõsmi sonuçlarõna göre
Devlet Başkanõ Traian
Besuscu az farkla önde.
Basescu’nun, en yakõn
rakibi sosyal demokrat
Mircea Geona’dan 4
puan önde olduğu
bildirildi. Resmi
açõklamaya göre,
Basescu oylarõn yüzde
33’ünü, Geona ise yüzde
29’unu aldõ. İkinci tur
seçimler 6 Aralõk’ta
yapõlacak.
İngiltere’de eski başbakan Blair ile diğer yetkililere Irak işgalinin hesabõ sorulacak
Savaş duruşmalarõ başlõyor
Dış Haberler Servisi - İngil-
tere’nin ABD ile birlikte Irak iş-
galine katõlmasõyla ilgili açõlan
soruşturma kapsamõnda, eski
başbakan Tony Blair ile diğer et-
kili isimlerinin ifadelerinin alõn-
masõna bugünden itibaren baş-
lanacak.
İlgili komisyona ifade vere-
cekler arasõnda, İngiliz dõş istih-
barat servisinin eski şefi John
Scarlett ile İngiltere’nin eski
ABD ve BM büyükelçileri Chri-
stopher Meyer ve Jeremy Gre-
enstock gibi isimler bulunuyor.
eski BM’nin Genel Sekreteri
Kofi Annan ve eski Uluslarara-
sõ Atom Enerjisi Kurumu Baş-
kanõ Hans Blix’i de davet eden
komisyon, özellikle, Irak’õn elin-
de kitle imha silahlarõ olduğu yö-
nündeki asõlsõz istihbarat bilgi-
lerinin nasõl oluşturulduğunu so-
ruşturacak.
Temmuz 2001’den, İngilte-
re’nin Irak’taki askerlerini kent
merkezlerinden tamamen çekti-
ği Temmuz 2009’a kadarki dö-
nemi inceleyecek olan komis-
yonun oturumlarõ, ulusal güven-
liğe tehdit oluşturabilecek bö-
lümler dõşõnda, kamuoyuna açõk
yapõlacak. Eski ABD Başkanõ
George W. Bush’un savaş po-
litikasõna desteği nedeniyle ül-
kesinde ve Avrupa’da büyük
tepki toplayan Blair’in, önü-
müzdeki yõl içinde komisyona
çağrõlmasõ bekleniyor.
İngiliz Guardian gazetesi ise
ifade verecek komutanlarõn, Bla-
ir’in kamuoyunu yönlendirme
çabalarõ yüzünden işgal hazõr-
lõklarõnõn yeterince yapõlmadõ-
ğõndan şikâyet edeceklerini yaz-
dõ. Telegraph gazetesinin man-
şetindeki haberde de bazõ resmi
belgeler açõklanarak İngiliz ko-
mutanlarõn Amerikalõ meslek-
taşlarõna kin beslediklerine dik-
kat çekildi. Irak’tan dönen ko-
mutanlarla yapõlan resmi müla-
katlara ilişkin belgelerde, İngiliz
komutanlarõn, Amerikalõlarõn
kendileriyle diyalog kurmama-
sõndan ve Irak politikasõnda, İn-
giltere’nin etkili olamadõğõndan
yakõndõklarõ görülüyor.
Dış Haberler Servisi - Irak Türk-
men Cephesi (ITC) yürütme ku-
rulu üyesi ve Musul İl Başkanõ
Yavuz Ahmed Efendioğlu’nun
Musul kentinde önceki akşam
evinde uğradõğõ silahlõ saldõrõ so-
nucu yaşamõnõ yitirdiği bildiril-
di. Yetkililer, saldõrganlarõn kaç-
tõğõnõ, olayla ilgili soruşturmanõn
sürdüğünü duyurdular. Türkiye,
Efendioğlu’nun öldürülmesini
şiddetle kõnadõ. Dõşişleri Bakanõ
Ahmet Davutoğlu’nun da
Efendioğlu’nun ailesini ve Türk-
men Cephesi başkanõnõ arayarak
taziyelerini sunduğu bildirildi.
Seçim yasası onaylandı
Irak meclisi seçim yasasõnõn
değiştirilmiş halini onayladõ.
Yasanõn onaylanmasõnõn ardõn-
dan devlet başkanlõğõ konseyine
sunulacağõ, burada da yasayõ da-
ha önce veto eden Cumhurbaş-
kanõ Yardõmcõsõ Tarık el Haşi-
mi’nin yeniden veto edebileceği
kaydedildi. Sünni Arap Uyum
Cephesi’nden Ala Maki, “Ka-
ranlık bir tünele doğru ilerli-
yoruz. Bu, seçimlerin en az 1
ay daha erteleneceği anlamına
geliyor” dedi. ABD Dõşişleri Ba-
kanõ Hillary Clinton ise seçim
yasasõ konusunda Iraklõ siyasetçi-
ler arasõndaki farklõlõklarõn gide-
rilmesine çalõştõklarõnõ söyledi.
Afganistan’da Devlet
Başkanı Hamid
Karzai’nin çağrısına
uyarak silahlarını
teslim eden 80
civarında Taliban
militanı törenle
affedildi. Ülkenin
batısında bulunan
Herat kentindeki bir
polis merkezinde
düzenlenen törende
dinci militanlar ile
ABD ve İtalya askerleri
yan yana geldi.
(Fotoğraf: AP)
Fort Hood zanlısı felç oldu
Dış Haberler Servisi -
ABD’nin Teksas eyaletindeki
Fort Hood askeri üssünde, 5
Kasõm’da düzenlediği saldõrõ-
da 13 kişiyi öldüren, 42 kişiyi
de yaralayan ordu psikiyatrõ
Binbaşõ Nidal Malik Hasan’õn
felç olduğu açõklandõ.
Müslüman olan ve El Kai-
de’yle ilişkisi olduğu öne sü-
rülen Hasan, saldõrõ sõrasõnda
yaralanmõş ve askeri hasta-
nede yoğun bakõma alõnmõş-
tõ. Doktorlar Hasan’õn göğ-
sünden iç organlarõna kadar
hislerini kaybettiğini, kollarõ-
nõ da zorlukla hareket ettire-
bildiğini belirterek, felcin ka-
lõcõ olacağõnõ düşündüklerini
bildirdi.
Saldõrganõn hastane oda-
sõnda cumartesi günü düzen-
lenen yaklaşõk 1 saatlik du-
ruşmada yargõç, Hasan’õn da-
va başlayana kadar gözetim
altõnda tutulmasõ talimatõ ver-
di. Hasan’õn sivil avukatõ
John Galligan, duruşma sõ-
rasõnda Hasan’õn bilincinin
tam olarak yerinde olmadõğõ-
nõ, duruşmanõn ortasõnda uyu-
yakaldõğõnõ anlattõ. “Onunla
konuşurken tepkileri tutar-
lı olsa da, anlamlı bir gö-
rüşme yapmak zordu” diyen
Galligan, müvekkilinin akõl
sağlõğõnõn bozuk olmasõ ne-
deniyle suçlu bulunmayaca-
ğõna inandõğõnõ söyledi.
İtalya’da göçmenleri yõldõrmak amacõyla düzenlenen õrkçõ kampanyalara bir yenisi
eklendi. Bir belediye başkanõ, vatandaşlarõ kaçak göçmenleri ihbar etmeye çağõrdõ.
Türkmen
yetkili öldürüldü
MUSUL’DA SUİKAST
2003’teki Irak işgaline ABD’nin yanõnda katõlan
İngiltere’de eski yetkililer, bu kararõ nasõl aldõklarõnõ
soruşturma komisyonuna anlatacak. Kamuoyuna sõzan resmi
belgelerde ise, İngiliz komutanlarõn ABD’li meslektaşlarõna
besledikleri öfke gözler önüne seriliyor.
BİR AZERİ ÖLDÜRÜLDÜ
Azeri sınırında
Ermeni ateşi
BAKÛ/MÜNİH (AA) -
Önemli bölümü Azerbay-
can’õn Ermeni işgali altõndaki
topraklarõ üzerinde bulunan
Azeri-Ermeni cephe hattõnda
ateşkes ihlali sonucu, bir Aze-
rinin öldüğü bildirildi.
Goranboy bölgesi Tapgara-
goyunlu köyünde yaşayan
Azeri vatandaşõ Saday Kah-
ramanov’un açõlan ateş so-
nucu öldüğü duyuruldu. Yerel
televizyon kanalõ ANS’nin
haberine göre, Ermenistan ta-
rafõndan açõlan ateş sonucu ya-
ralanan Kahramanov, hasta-
neye kaldõrõlõrken hayatõnõ
kaybetti.
Almanya’nõn Münih ken-
tinde önceki gün gerçekle-
şen, Azerbaycan Cumhurbaş-
kanõ İlham Aliyev ile Erme-
nistan Cumhurbaşkanõ Serj
Sarkisyan görüşmesinin ar-
dõndan yapõlan açõklamada
ise Yukarõ Karabağ sorunu
konusunda “önemli ilerle-
meler” sağlandõğõ belirtildi.
Toplantõdan sonra açõklama
yapmayan iki cumhurbaşkanõ
ülkelerine döndüler.
Fransa’nõn Münih Başkon-
solosluk rezidansõnda yapõ-
lan görüşmede, Azerbaycan
Dõşişleri Bakanõ Elmar Mem-
medyarov, Ermenistan Dõş-
işleri Bakanõ Edvard Nal-
bandyan, Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Teşkilatõ’nõn
(AGİT) Yukarõ Karabağ so-
runuyla ilgili Minsk Grubu eş-
başkanlarõ Fransõz Bernard
Fassier, Rus Yuri Merzlya-
kov, Amerikalõ Robert
Bradtke ve AGİT Başka-
nõ’nõn temsilcisi Anjey Kasp-
şik de hazõr bulundu.
AGİT Fransõz eşbaşkanõ
Fassier, görüşmenin ardõndan
yaptõğõ açõklamada, “Bazı
önemli ilerlemeler sağlandı.
Aynı zamanda, bazı zorluk-
lar da tespit ettik” dedi. Fas-
sier, kendisi ile birlikte Ame-
rikalõ eşbaşkan Bradtke’nin,
iki cumhurbaşkanõ arasõnda
yapõlacak bir sonraki toplan-
tõyõ hazõrlayacaklarõnõ da söy-
ledi, ancak toplantõnõn ne za-
man yapõlacağõ konusunda
açõklama yapmadõ.
İngiltere’de yayõmlanan Da-
ily Telegraph gazetesi ise Yu-
karõ Karabağ’õn geleceğinin
Türkiye’nin Kafkasya’daki
rolü ve Avrupa Birliği üyeli-
ği üzerinde önemli etkileri
olacağõnõ yazdõ. Gazete, Yu-
karõ Karabağ’õn geleceğinin
ayrõca Batõ’ya petrol ve gaz te-
dariki ile Ermenistan’õn kötü
durumdaki ekonomisi üzerin-
de önemli etkileri olacağõnõ da
belirtti.
Çin’in kuzeydoğusunda-
ki Hegang kentindeki
kömür ocağında geçen
cumartesi günü meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden işçile-
rin sayısı 104’e çıkarken, işçi aileleri protesto gösterisi düzenledi. Halen 4 iş-
çinin enkaz altında olduğu ocaktaki güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden
şikâyet eden işçi yakınlarının şirket binasına girmesi polis tarafından engel-
lendi. Çin’in orta kesimindeki Hunan eyaletindeki Tienvan kasabasındaki
kömür ocağında önceki gece meydana gelen patlamada ise 11 işçi öldü, 3 işçi
mahsur kaldı, 19 işçi kurtarıldı. (Fotoğraf: REUTERS)
şçi aileleri öfkeli
80 militan
silah bõraktõ
Filipinler’de seçim şiddeti
Dış Haberler Servisi - Filipinler’de si-
lahlõ kişiler tarafõndan rehin alõnan,
30 politikacõ ve gazeteciden 21’i ölü bu-
lundu. Ölenler arasõnda, mayõsta yapõl-
masõ planlanan seçimlerde valiliğe aday
olmasõ beklenen Maguindanao vilayeti
belediye başkanõ İsmail
Mangundadatu’nun eşi ve yandaşlarõnõn
da bulunduğu açõklandõ. Filipinler ordu
yetkilileri, 13’ü kadõn 21 kişinin cesedi-
nin ülkenin güneyinde bulunduğunu, di-
ğer rehineleri aramaya devam ettiklerini
belirtti. Rehinelerin, Mangundadatu’nun
adaylõk belgelerini teslim etmek isterken
yolda kaçõrõldõğõ öğrenildi. Yetkililer, si-
lahlõ kişilerin Mangundadatu’nun rakibi
olan önemli bir yerel kabile liderine bağlõ
olduğunu, olayõn Maguindanao eyaletin-
de, kabileler arasõndaki siyasi çekişme-
den kaynaklandõğõnõ söylediler.
Apo’ya Taht Verelim!
İİ
İsrailli bakandan
yumuşatıcı sözler
Dış Haberler Servisi - İsrail hükümetinin õlõmlõ
isimlerinden Sanayi, Ticaret ve Çalõşma Baka-
nõ Binyamin Ben-Eliezer, Türkiye ziyaretinin
amacõnõn, iki ülke ilişkilerindeki “bulutlu at-
mosferi netleştirmek” olduğunu söyledi. İs-
tanbul’da Swissotel’de düzenlenen “İsrail’de
Yatırım Semineri” öncesi gazetecilerle bir
araya gelen Ben-Eliezer, Türkiye’nin İsrail ile
Suriye arasõnda “işleri yoluna koymaya” yar-
dõmcõ olabileceğini söyledi. Bugün yapõlacak
Türkiye-İsrail IV. Dönem Karma Ekonomik
Komisyon toplantõsõna eşbaşkanlõk yapmak
üzeren dün Ankara’ya gelen Ben-Eliezer,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ uğurla-
mak için Esenboğa Havaalanõ’nda bulunan
Devlet Bakanõ Bülent Arınç ile Dõşişleri Ba-
kanõ Ahmet Davutoğlu bir araya geldi. Konuk
bakan, “Benim buraya gelişimin bulutları
dağıtacağını umuyorum” diye konuşurken
Arõnç, “Türkiye-İsrail ilişkilerinin her yö-
nüyle daha iyi olmasını istiyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sayın”
dediği Abdullah Öcalan İmralı
Adası’ndaki 5 milyon TL’lik yeni yerini
beğenmemiş! 30 bin cana ve 30 milyar
dolara mal olan, idamdan yırtan baş
terörist rahat etsin diye yeni odasına
harcanan 5 milyon lira ile Burhan
Doğançay’ın rekor kıran ve sanat
dünyasında fırtınalar yaratan “Mavi
Senfoni” adlı yapıtından iki tane alınırdı!
Siyasal mahkûmlar ile cezalarını
çekmeleri için adalara sürülmeleri
arasında tarihte ilginç bağlantılar var!
Anımsadıklarımıza değinelim!
Napolyon Bonapart
Papanın elinden aldığı tacı kendi
başına koyduğunda kendisini Fransa
İmparatoru ilan eden Napolyon
Bonapart’ın yazgısıyla başlayalım!
Görkemli yükselişiyle Avrupa’yı tir tir
titretişinden sonra 1812’de Rusya’nın
buz kesen kışında Fransız
askerlerini dondurunca yazgı
eğrisi baş aşağı gitmeye
başlayan Napolyon Paris’e
döndü.
Batı ve Doğu’daki
düşmanları birleşip 1814’te
Paris kapılarını zorlayınca
görevden alındı, Elbe
Adası’na sürüldü.
Napolyon’u cezalandırmak
ve Avrupa’nın yeni sınırlarını
belirlemek amacıyla toplanan
1815 Viyana Kongresi
sürerken, katılımcılar
İmparator’un Elbe
Adası’ndan kaçarak Paris’e
döndüğünü öğrendiklerinde
nasıl şaşırdıklarını herhalde
tahmin edersiniz!
Napolyon bununla da yetinmeyip
yerine geçirilen kralı indirdikten sonra da
rahat durmadı, Belçika’ya saldırdı.
Vaterloo yenilgisinin ardından ABD’ye
kaçmak istedi. İngilizler Napolyon’u bu
kez bir başka adaya, St. Helena’ya
sürdüler. Birkaç yıl sonra orada öldü!
Nelson Mandela
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyah
avukatı olan Nelson Mandela,
sömürgecilere ve ırk ayrımına karşı
bayrak açtı. 1962’de yurtdışına çıkarak
Afrika ve sosyalist ülkelerden silah ve
para yardımı sağladı. Ülkeye dönüşünde
arkadaşlarıyla birlikte halkı kışkırtmak
savıyla yargılandı. “Halkın tümünün
temsil edilmediği, yalnız beyazların
seçildiği parlamentonun yasalarına
uymak zorunda olmadığını” savundu.
1962’de 5 yıl, 1964’te Güney Afrika
Hükümeti’ni devirmeye teşebbüsten ömür
boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu
davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele
eden tüm Afrikalı siyahların simgesi
oldu. “Dünyanın en ünlü mahkûmu” olarak
Robben Adası’nda 27 yıl hapiste yattı.
1990’da Güney Afrika Cumhuriyeti
Devlet Başkanı’nın affı ile özgürlüğüne
kavuştu. Serbest bırakıldığı zaman 71
yaşındaydı. Sonrasında ‘1’ numaralı
koltuğa oturdu! Tüm Afrikalıların Kâbesi
olan hücresini 5-6 yıl önce ben de
yabancı turistler arasında gezmiştim.
Fas Kralı 5. Muhammet
Fransa’nın nüfuz bölgesi Kuzey
Afrika’daki Fas’ta 5. Muhammet, 1951
yılında bir Berberi kabilesini, yönetime
karşı ayaklandırdı. Fransızlar ailesi ile
birlikte 1953’te önce Korsika’ya, 1954’te
Madagaskar adalarına sürdüler.
Bağımsızlık yanlılarının şiddet eylemleri
yoğunlaşarak artınca Fransızlar 1955’te
Fas’a dönmesine izin verdiler. 1956’da
Fas’a bağımsızlığını kazandırdıktan sonra
1957’de 5. Muhammet olarak kral
unvanını aldı.
Başpiskopos Makaryos
Kıbrıs’ta İngiliz yönetimine karşı
1953’te siyasal direnişe önayak oldu.
Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleşmesini
öngören “Enosis”i gerçekleştirmek için
Kıbrıs’ta yeraltında, Atina ve Birleşmiş
Milletler’de çeşitli diplomatik girişimler
yaptı. Mandela gibi sağladığı silah ve
maddi destekle İngilizlere ve Türklere
karşı “EOKA”yı örgütledi.
İngilizler, 1955’te Makaryos’u
Sychelles Adaları’na sürdüler. Ancak
EOKA şiddetini arttırınca yapılan bir
pazarlıkla İngilizler de tıpkı Fransızların 5.
Muhammet’e yaptıkları gibi adaya
dönmesine izin verdiler. 1959’da
Enosis’ten vazgeçmiş göründü. Böylece
bir “din adamı”, Londra ve Zürih
anlaşmaları ile kurulan Kıbrıs
Cumhuriyeti’nde Ortodoks Rumlar ve
Müslüman Türklerin ilk başkanı oldu.
1974’te Yunan Cuntası “Enosis”i
gerçekleştirmek için darbe yapınca bu
kez bir başka adaya, Malta’ya, oradan
da Londra’ya kaçtı. Makaryos,
Türkiye’nin adaya müdahalesi üzerine
döndüğünde fiilen ikiye bölünmüş
Kıbrıs’ın güneyinde koltuğuna yeniden
oturdu.
Adnan Menderes ve
arkadaşları
Demokrat Parti kurucularından
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan
Adnan Menderes ve arkadaşları 27
Mayıs 1960’ta askeri darbe ile
devrildikten sonra Yassıada’ya sürülüp
orada yargılandılar. Menderes, Dışişleri
Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye
Bakanı Hasan Polatkan adada idam
edildiler.
Abdullah Öcalan
Abdullah Öcalan, Güneydoğu’da
toprak reformunun gerçekleştirilemeyişi
ve yoksul yöre halkının, ağaların ve
şeyhlerin elinde sömürülmesinden
yararlanarak 1978’de “Marksist ve
Leninist” içerikli söylemlerle
örgütlenmeyi başlattı. Ardından bölgenin
tarımsal özelliği ile “Maoist” ilkeleri
benimsedi. 1984’te Lice’de kurduğu PKK
ile terör eylemlerine yöneldi.
Halkın “gönencinin” yükseltilmesi
olgusundan saparak, Kuzey Irak ve
Suriye’de konuşlanarak, “ayrımcılık”
yolunda şiddetle ilerlemeye başlayınca
başta Yunanistan olmak üzere pek çok
ülkeden silah ve maddi destek sağladı.
Ankara’nın Şam’a baskı
yapması sonucu Ekim
1998’de Suriye’den sınır
dışı edilince, Rusya’ya,
İtalya’ya gittiğinde
sahiplenen olmadı. Ancak
baş destekçisi
Yunanistan’ın koruması
altında götürüldüğü
Kenya’daki Yunan
Büyükelçiliği’nden
kopartılarak 16 Şubat
1999’da Türkiye’ye getirildi.
O da bir adaya, İmralı’ya
sürülerek orada yargılandı
ve idam cezasına çarptırıldı.
Ancak cezası “ağırlaştırılmış
ömür boyu hapis cezasına”
çevrildi. Cezasını adada
çekerken, son haftalarda
kendisine orada 5 milyon liraya yeni bir
yer yaptırıldı. Başka mahkûmların da
adaya gönderilerek canının sıkılması
önlendi. “Üç ayaklı sehpadan” kurtulan
bebek katili “Apo”nun rahat etmesi ve
ayaklarını uzatması için, Batılıların rahat
düşkünü Osmanlılara dayanarak
“Ottoman” dedikleri, arkalıksız, yumuşak
“sehpa”, ayrıca sırtına ve poposunun
altına kuş tüyü yastık ve minderler
konuldu mu bilmiyoruz!
Olan Menderes ve arkadaşlarına
oldu! Gariptir, “dünyanın en pahalı
teröristi” Öcalan hâlâ baş tacı
yapılıyor! Tarihten verdiğimiz örnekleri
dikkate aldığımızda, tarih Apo için de
tekerrür edeceğe benziyor! İmralı’daki
5 milyon liralık oda Apo’ya
yetmeyecektir!
Onu rahat ettirmek için bir taht
vermeliyiz! Galiba Abdullah’ın gözü daha
yukarılarda! Ya bir başka köşkte oturan
Abdullah’ın ya da “açılım” sonrası
Kürdistan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda!
Sonra demedi demeyin! Bence Apo’nun
en rahat edeceği yer Türk mafyasının
koğuşlarıdır! Ne dersiniz?
Abdullah Öcalan.