Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zeytin ağaçlarõnõn, Ege
Denizi’nin sularõyla
buluştuğu ender bölgelerden
biridir Yeni Şakran. Hatta,
zeytin dallarõnõn, denizle
buluştuğu kimi yerler vardõr ki,
bu noktalarda yapraklar hafif
esintili bir rüzgarla birlikte dans
ederken etrafa yansõyan õslõk
sesi, ayrõ bir keyif verir
insana… Bir sonbahar akşamõ
gün batõmõnda peşi sõra oluşan
ve sarõdan kõzõla, kõzõldan
turuncuya dönüşen güneşteki
renk cümbüşünü izlerken
kendinden geçmemesi mümkün
değil insanõn.
Aslõna, deniz, güneş, yeşil
örtü ve çok eskilere dayanan
tarihi bir mirasõ bünyesinde
barõndõran bir yöre olarak da
tanõmlayabiliriz Yeni
Şakran’õ… Yaşam izlerinin
milattan önce 1100’lü yõllarda
uzandõğõ şimdiki Yeni Şakran’õ
biz, çok yakõn bir zaman
diliminde keşfetmişiz. Tarihi
dokusu, doğal ortamõ bu sayede
fazla tahribata uğramamõş.
Zeytin ağaçlarõnõn dallarõnõn
günümüzde bile denizle
buluşuyor olmasõ belki de bu
yüzdendir kim bilir.
İzmir-Çanakkale karayolu
üzerinde, İzmir’e 75, Dikili’ye
50, Aliağa’ya 14, Bergama’ya
28, kilometre mesafede ve aynõ
zamanda da Aliağa’nõn
banliyösü konumunda küçük
şirin bir tatil beldesi Şakran.
Altõ bini bulan nüfusu yaz
aylarõnda 10-12 bine ulaşõyor.
Halkõn ana geçim kaynağõ
zeytin. Tarõm, yöre yurttaşõ
küçükbaş hayvancõlõkla
ilgilense de, balõkçõlõk biraz
daha ön plana çõkõyor. Şimdilik
daha çok yerli turistlerin uğrak
yeri olan Yeni Şakran’õn hedefi
ise önümüzdeki süreçte
bölgenin turizm merkezi olmak.
Yeni Şakran, Bergama,
Greynion, Myrina, Kyme, Elaia
ve Aigai’e yakõn mesafedeki
coğrafi özelliğiyle milattan
önce 1180’li dönemlerden
izlere sahip yakõn yerlerdeki
kalõntõlarõ ve tarihi miraslarõ
bünyesinde barõndõrõyor.
Beldenin çağdaş ve girişimci
yeni Belediye Başkanõ İbrahim
Ethem Yorulmaz, Şakran’õ kõsa
sürede bir turizm merkezi
haline dönüştürmek için kollarõ
sõvamõş.
Belde için büyük uğraş veren
Başkan Yorulmaz, Kültür ve
Turizm Bakanlõğõ’nõn en sõk iş
takibi ziyaretçisi konumunda şu
sõralar. Tarihi dokuya zarar
vermeden turizmi geliştirmek
için projeler üreten Yorulmaz,
beldeye yabancõ turistleri de
çekmek için çalõşmalarõ da
başlatmõş durumda. Yeni
Şakran’õn eşsiz koylarõnõn
değerini de farkõnda olan
Belediye Başkanõ Yorulmaz,
bölgenin, sörf spor için ideal bir
coğrafyaya sahip olduğunu
vurguluyor ve iddia ediyor:
“Burasõ çok yakõn bir zamanda
sörf sporu için Alaçatõ’ya
alternatif bir turizm bölgesi
olacak.”
İ
yi hatõrlarõm! Üniversiteye kayõt günlerim-
di. Gazetelerde okumuş, radyoda dinlemiş-
tim, 11 Eylül sabahõnõ Şili’nin. O günü hiç
unutmam!
Otobüs terminaline ayak bastõğõmda 11 Eylül
sabahõnõn erken saatleriydi. Zamanla yarõşõyor
gibiydim. Çok geçmeden, kendimi o ünlü Mo-
neda Sarayõ’nõn önünde buldum. Belleğimde ta-
rihin sayfalarõ bir bir çevriliyor, beni kendine hap-
seden oradaki bir sayfa, şimdi sarayõn önünde ve
karşõmda duruyordu. Kõrmõzõ çiçek ve çelenk-
lerle donatõlmõş o alçak gönüllü heykele bir kõr-
mõzõ karanfil sunmak da bana düşmüştü. Orada,
bir yazõ ilişti gözüme;
“…hayatta, bir insan olmak var ya, sen gibi!...”
Kim mi o? Kim olacak; Allende! Mezarlõktaki
yaşlõ görevlinin gururlu ifadesiyle; “…Doktor
Salvador Allende!...”
Santiago, Şili’nin başkenti ve altõ milyon nü-
fusa sahip modern bir kent. Hatta, Güney Ame-
rika ülkelerinin büyük çoğunluğunu gezmiş bi-
ri olarak, diyebilirim ki; o kõtanõn en güzel ve çe-
kici kenti. Sokaklar, caddeler põrõl põrõl. Binalarõn
albenisi oldukça fazla. Özellikle, kentin merkezi
sayõlan Armas Meydanõ ve civarõ, kolonyal ya-
põlarla dolu. Binalarõn her biri birer sanat eseri
durumunda. Mimari tarz ve taş işçiliği insanõ bü-
yülüyor. Armas Meydanõ, günün her saatinde bir
insan mozaiği…
Akşama doğru başlayan müzik ve eğlenceli
gösteriler, insanõ kendine tutsak ediyor. Sõrtõnõ
karlõ And Dağlarõ’na dayamõş kent, çeşitli te-
peleriyle, ziyaretçilerine, seyrine doyulmaz
manzaralar sunar. Mükemmel işleyen bir met-
ro sistemiyle, trafik karmaşasõndan arõnmõş
cadde ve sokaklarõnõ, müzik ve aşk yapan genç-
lerle doldurmuş. Geniş ve uzun bulvarlarla do-
lu Santiago’nun en ünlü caddesi Alameda’nõn de-
vamõnda bulunan Apoguindo Caddesi üzerindeki
Navidad Parkõ’nõn bulvara bakan kõsmõna bir Ata-
türk heykeli yerleştirilmiş.
Ülkenin Nobel ödüllü şair-yazarõ Pablo Ne-
ruda’nõn, Şili’deki evlerinden birisine de ev sa-
hipliği yapõyor Santiago. San Cristobal tepesinde
bir madalya gibi duran bu ev, şimdilerde müze
olarak kullanõlõyor.
Santiago, gezmeye doyulmaz bir kent. An-
latmak bile kolay olmuyor. Galiba, onu yaşamak
en iyisi! Eylül Santiago’da yoğun geçiyor. 18 Ey-
lül Ulusal Günü Şili’nin. Hazõrlõklarõ birkaç gün
önceden başlamõştõ. Tam bir “fiesta” olduğu söy-
lenen o günün hazõrlõklarõnõ izlemek bile keyif
verdi bana!
Ekvador, Peru ve Şili’ye ait bir aylõk gezimin,
bin 400 civarõndaki fotoğrafõnõ, fotoğraf maki-
nelerimle birlikte aldõ götürdü. Şimdi onlar
yok artõk. Santiago’da kaybettim onlarõ. San-
tiago’nun “Eylül”ünde bunu da gördüm. Koca
bir mezarlõktõ. İçinde insan kaybolur. Aradõğõ-
nõ ara ki bulasõn! Mezarlar arasõnda yaşlõ birisine
rastladõm. Mezarlõk görevlisi olduğunu söyledi.
Allende’nin mezarõnõ sordum ona. Heyecanlandõ:
“ Doktor Salvador Allende…Öyle mi? Hõmmm!
“ Cebinden bir resim çõkarttõ ve mezarõ tarif et-
ti. “ Yürü ileri, görürsün onu!” “ Böyle zor bu-
lurum!” dedim. Bunun üzerine, yan gözü ve zor-
layõcõ bakõşlarõyla “ Senyor! Yürü ileri dedim sa-
na. Yürü!...Sen onu bulamazsan, o seni bulur, kar-
şõlar seni!” Her şey yaşlõ görevlinin dediği gibi
oldu. O, karşõmda duruyordu. Hayatõ gibi, me-
zarõ da sadeydi.
inceismet@yahoo.com
CM
C M Y B
BYCMYB
C M Y B
4 28 EKİM 2009 ÇARŞAMBA
“Yüzyılın hazinesi”
Antalya’da
Antalya’nõn Elmalõ ilçesinde 1984 yõlõnda
yapõlan kaçak kazõda ortaya çõkarõlan ve
ardõndan yurt dõşõna kaçõrõlan Elmalõ
Sikkeleri, ‘Yüzyõlõn Definesi’ adõyla Antalya
Müzesi’nde sergilenmeye başladõ. 15 yõllõk
hukuki mücadelenin ardõndan Türkiye’ye
getirilen MÖ 5. yüzyõla ait sikkelerin dünyada
bir benzeri daha bulunmuyor. Yurt dõşõna
kaçõrõldõktan 25 yõl sonra anayurduna dönen
sikkeler hakkõnda bilgi veren Antalya Müzesi
Müdür Vekili Mustafa Demirel, “Bu sikkeler
MÖ 460 yõllara, yani MÖ 5. yüzyõla ait
eserler. İçlerinde tedavüle çõkmamõş birçok
sikke var. Yunanlõlarõn, Persleri yenmelerinin
anõsõna bastõrmõş olduklarõ paralar var bunun
içinde. 6 tane Dekadrahmiyi sergimizde
ziyarete sunuyoruz. Bunlardan dünyada 13
tane olduğu bilinirken, bu gurup içerisinde 16
tanesinin varlõğõndan haberdar olduk. Bize
bunlarõn sadece 6 tanesi iade edildi. Sikkelerin
içinde yoğunlukla Likya şehir devletlerine ait
önemli paralar var. Özellikleri ünik olmalarõ.
Yani dünyada bu nitelikle başka bir gurup
sikke yok.” dedi.
Sabiha Gökçen’e
Frankfurt seferi
Pegasus Hava Yollarõ 23 Kasõm’dan
itibaren Frankfurt’tan İstanbul Sabiha
Gökçen Havalanõ‘na her gün uçuş
gerçekleştirecek. Pegasus Yönetim Kurulu
Başkanõ Ali Sabancõ, “Frankfurt seferleri ile
Almanya’dan Türkiye’ye haftada 81 uçuş
gerçekleştireceğiz” dedi. Pegasus şirketinin
Türkiye içinde 18, dõş hatlarda da 16 hatta
faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ali Sabancõ,
“Türkiye’de sivil havacõlõk geçtiğimiz dört yõl
içinde yüzde 19, pegasus ise yüzde 43
büyüdü. Sektörden yüzde 2.3 daha fazla
büyüdük. 2012 yõlõna kadar 2.3 miyar dolar
yatõrõm yaparak 23 yeni Boeing 737-800 satõn
alacağõz. Van’dan Küba’ya yolcu taşõyabilir
konumdayõz. 23 Kasõm tarihinden itibaren
Frankfurt’tan da günlük seferlerimizle burada
yaşayan vatandaşlarõmõza hizmet vermenin
mutluluğunu yaşõyoruz” diye konuştu.
Turistler Türkiye’yi
iyi tanıyor
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu,
‘Türkiye’nin Dünya Miras Alanlarõ‘yla ilgili
çalõştayõnõ kitap yaptõ. Kitapta, UNESCO’yu
kuran ilk 20 devlet arasõnda yer alan
Türkiye’nin bu listeye giren miras yerleriyle
ilgili eksiklikleri ve yapmasõ gerekenler
sõralandõ. Truva Arkeolojik Yerleşmesi,
Hititler’in Başkenti Hattuşaş, Nemrut Dağõ,
Pamukkale, Göreme Milli Parkõ ve
Kapadokya, Divriği Ulu Cami ve Dar-üş
Şifa’sõ, Safranbolu ve İstanbul’un tarihi
bölgelerinin ‘Dünya Miras Alanõ‘ olarak
gösterildiği kitapta ilginç bir çalõşma da yer
aldõ. Yabancõ ve yerli turistlerden, her kesime
bulunduklarõ bölgenin dünya miras alanõ
olduğunu bilip bilmediği soruldu, yanõtlarõ da
kitapta yayõmlandõ.
Döviz artışı turizmi
olumlu etkiledi
Euro’nun dolar ve sterlin karşõsõnda değer
kazanmasõ başta İngiltere olmak üzere bazõ
ülkelerin yurtdõşõ tatil tercihlerini euro
kullanmayan ülke olarak Türkiye’ye çevirdi.
Euro kullanan ülkelerin çoğundan Türkiye’ye
gelen ziyaretçi sayõsõnda düşüş olurken,
İngiltere’den gelenlerin yüzde 10’un üzerinde
artmasõ da bundan kaynaklanõyor. Türkiye’nin
turizm geliri elde ettiği yabancõ para
birimlerindeki değer değişimi biri gerçek biri
kağõt üzerinde olmak üzere iki açõdan yaradõ.
Yabancõ para birimlerinden AB ülkelerinin
kullandõğõ euro’nun değeri dolar karşõsõnda
yükseldiği için AB üyesi olduğu halde euro
kullanmayan İngiltere’den Türkiye’ye gelen
ziyaretçi sayõsõnõ artõrdõ. Dolar’daki değer
düşüşü ise Türkiye’nin turizm gelirini dolar
bazlõ olarak hesapladõğõ için euro olarak elde
edilen gelirin dolara çevrilerek hesaplara
geçmesi nedeniyle turizm gelirinin artmõş gibi
görünmesine neden oluyor.
ŞİLİ
Şili’nin eylül zamanlarıŞili’nin eylül zamanlarıŞili’nin eylül zamanlarıŞili’nin eylül zamanları
CUMHURİYET TURİZM -
Divan, kurucusu rahmetli Veh-
bi Koç’un, büyüyen işleri dola-
yõsõyla sõk yaptõğõ seyahatlerde,
İstanbul’da kalacak yer bulma sõ-
kõntõsõna son vermek amacõyla
satõn aldõğõ bir arsanõn, daha
sonra gelişerek bir otel projesi-
ne dönüşmesi sonucu, 1956 yõ-
lõnda Türk özel sermayesi ile ku-
rulan ilk oteldir. Vehbi Koç,
bundan 50 yõl önce turizmin
önemini kavramõş, geleceğine
inanmõş, Türkiye’nin en büyük
gelir kaynaklarõndan birinin tu-
rizm olabileceğini görebilmişti.
Nitekim, o görüşle 1954’te Di-
van Oteli’nin temelini atarak, 16
Ocak 1956’da hizmete açtõ.
Tamamõyla Türk sermayesi ve
girişimcilik ruhuyla yapõlan Di-
van, o tarihte 98 odalõ küçük bir
“Butik-otel” olarak hizmete açõl-
dõ.
Otelin ismi “Divan”, 1950’le-
rin önemli edebiyatçõlarõnõn
oluşturduklarõ bir kurul tarafõn-
dan yapõlan yarõşma sonucunda
seçildi. Fikret Adil ve Ömer
Sami Coşar’õn “Divan” önerisi
beğenilerek otele bu isim veril-
di.
Divan Oteli’nin arsasõ 250
bin liraya alõnmõş, otel ise 6 mil-
yon liraya malolmuş. Bunun
4.5 milyon lirasõ binaya, 1.5
milyon lirasõ da mobilya ve iç
dekorasyona harcanmõş.
Avadis Çakõr, hissesini Veh-
bi Bey’e devretmiş. Kuruluş yõ-
lõnda, 52 kişi ile yola çõkmõşlar.
Divan şu an, yaklaşõk 743
çalõşanõ olan bir şirkettir. Divan
Oteli’nin açõlõş gecesinde başta
başbakan Adnan Menderes ol-
mak üzere hatõrõ sayõlõr bir dev-
let erkanõ hazõr bulundu. Basõn
Yayõn Genel Müdürü, gazete sa-
hipleri, gazeteciler, iş adamlarõ
ve “tanõnmõş ze-
vat”, o gece ora-
daydõlar. Ko-
nuşmalar yapõl-
dõ, ziyafet veril-
di, açõlõş gecesi
için hazõrlanmõş
eğlence progra-
mõ, zengin içe-
rikli üst düzey
bir konserdi.
Sopranolar ar-
yalar söyledi,
Cemal Reşit
Rey piyano çal-
dõ, Ayla Erduran keman resita-
li verdi, Münir Nurettin Selçuk
ve “melaikeleri” birlikte oku-
dular.
Elbette, babasõ Vehbi Koç
Divan Oteli’nin ünlü berberi
Kemal Kamburoğlu bir gün
Vehbi Bey tõraş olduktan sonra
kağõt bir iki buçuk lira bahşiş bõ-
rakõnca demiş ki “oğlunuz Rah-
mi Bey daha çok bõrakõyor”
Vehbi Bey’in cevabõ şu olmuş:
“Eeee onun babasõ Vehbi Koç.”
O tarihlerde Divan’õn barõ bir
siyasetçi durağõ. Yeşilçam ak-
törleri, politikacõlar, ünlü iş
adamlarõ, gazeteciler sürekli
müşterilermiş.
1975 yõlõnda açõlan Divan
Antalya ile Divan ismi, geliş-
meye başlayan Türk turizminin,
en önemli kentlerinden biri ol-
maya aday An-
talya’ya taşõndõ.
Divan, 1991
yõlõnda hizmete
soktuğu Kuru-
çeşme Divan ile
özel davetler için
yepyeni bir kon-
sept yaratmõş,
hem ziyafet hem
de mekân hiz-
meti sunan ör-
nek bir kuruluş
oldu.
Divan, 1999
yõlõnda Kalamõş Marina’da aç-
tõğõ Brasserie’de sunduğu menü
ve barlarõyla bu alanda öncü
olmuş; 2002 yõlõnda Divan İs-
tanbul bünyesinde “sushi resto-
ranõnõ” hizmete açtõ.
2000 yõlõnda da Divan Bod-
rum’un açõlõşõ ile Türkbükü bel-
desine görkemli bir butik otel ka-
zandõrõlmõştõr. Divan Bodrum,
dünyaca ünlü turizm kuruluşla-
rõ tarafõndan, çeşitli ödüllere la-
yõk görülmüş, Türk turizminin,
kaliteli ürün örneği olarak dün-
yaya açõlan kapõsõ oldu.
Bu yeniklerle yetinmeyip, ot-
elcilik alanõnda yeni bir konsept
oluşturmaya karar veren ve özel-
likle gelişen iş hayatõna yönelik
projeler üretmeyi hedefleyen
Divan, şehir otelciliği alanõnda
da hamle yaparak, 2005 yõlõnda
Divan City, İstanbul’u hizmete
sokmuştur. Ardõndan 2007 yõ-
lõnda Divan Ankara hizmete
girdi. Kasõm 2009 ise Divan
İstanbul Asia kapõlarõnõ hizme-
te açacaktõr. Aralõk 2009 ‘da da
Divan Çorlu’nun hizmete açõl-
masõ planlanmaktadõr. Şehir ote-
li konseptini, Türkiye’nin ge-
lişmekte olan şehirlerinde de
uygulamaya koymayõ düşünen
Divan, gelecek yõllarda bu plan-
larõnõ hayata geçirecektir.
Türk turizminde ilklerin sahibi
olan Divan, kurulduğu günden
günümüze dek bir çok ödül ve
başarõ plaketi aldõ.
Genel bir bakõşla Divan bu-
gün, Türkiye çapõnda, 842 oda
ve bin 332 yatak kapasitesi ile 5
otel (3 adet yeni açõlacak), 15
pastane, 10 restoran, 15 market
içi fõrõn, ziyafet ve mekân hiz-
meti veren Kuruçeşme Divan ve
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Toplantõ
ve Kongre Merkezi ile Türki-
ye’de ve dünyada, kendi sektö-
ründe bu kadar farklõ alanlarda
hizmet veren, ilk ve tek örnek
durumuna gelmiştir.
T U R İ Z M İ N L O K O M O T İ F L E R İ
Divan Oteli ‘Milat’tır
İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı
adına İlhan Selçuk
Genel Yayın Yönetmeni:
İbrahim Yıldız
Yönetmen:
Abdülkadir Yücelman
Sorumlu Yazıişleri Müdürü:
Miyase İlknur
Görsel Yönetmen:
Rabia İlknur Sak
Ek Koordinasyon:
Özlem Kızıltepe
Yayınlayan:
Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve
Yayıncılık AŞ
Yönetim Yeri:
Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk.
No.2 Şişli-İstanbul
Tel: 0 212 343 72 74,
Fax: 0 212 343 72 64
Reklam:
Cumhuriyet Reklam
Genel Müdür:
Özlem Ayden
Genel Müdür Yardımcısı:
Nazende Pal
Reklam Koordinatörü:
Hakan Çankaya
hakanc@cumhuriyet.com.tr
Tel: 0 212 251 98 74-75
Ege Reklam Sorumlusu:
Zuhal Altungüneş
Tel: 0 232 441 12 20
Rezervasyon Yönetmeni:
Onur Tunalı
Cumhuriyet gazetesinin ekidir.
Baskı:
DPC Doğan Medya Tesisleri
turizm cumhuriyet.com.tr
İsmet İNCE
Fotoğraflar: Kerem SALTUK
Şili’nin eylül zamanları
New York’a
alışverişe
Etstur, Amerika’nõn
New York kentinde
her yõl kasõm ayõnõn son
haftasõ başlayan ve
“Black Friday” olarak
adlandõrõlan indirim
gününde alõşveriş yapmak
isteyenler için
Türkiye’den turlar
düzenliyor.
New York’ta sonbahar
mevsimiyle başlayan
indirimler, alõşveriş
tutkunu turistleri buraya
çekiyor.
“Alõşveriş cenneti”
olarak tanõmlanan kentte,
“Black Friday” gününde
dünyanõn önde gelen
moda mağazalarõnõn
pahalõ ürünlerinden,
elektronik aletlere,
kullanõlmõş giyim
eşyalarõndan, antika
mobilya, kitap ve akla
gelebilecek her türlü ürün
indirimli satõlõyor.
Sabahõn erken
saatlerinden itibaren
yüzde 90’lara varan
indirimden yararlanmak
isteyen kent halkõ ve
turistler, mağazalarõn
önünde uzun kuyruk
oluşturuyor.
Zeytin dallarının denize düştüğü Şakran
Özcan YAŞAR