22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Bankacõlõktan enerjiye, çimentodan medyaya, sigortacõlõktan otomotive, telekomünikasyondan müteahhitliğe, güvenlik sektörüne kadar farklõ alanlarda 128 şirketin sahibi olan Uzan ailesinin 1989’da başlayan yükselişi gibi çöküşü de hõzlõ oldu. CMYB C M Y B 20 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Bu mu, Başarılı Dış Politikamız? Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yarın TBMM’de söz alarak, Ermenistan ile imzalanan protokoller üzerinde açıklama yapması bekleniyor(du). Öylelikle, hükümet bu protokolleri iki ülke arasında başlayacak dostluk ortamının belgesi olarak bir anlaşmaya dönüştürmek için parlamentoya bir yasa tasarısını göndermenin hazırlıklarını tamamlamayı düşünürken, gerekli altyapıyı da hazırlamış olacak(tı). Azerbaycan ile aramızda başlayan bayrak krizinin yanı sıra, Ermenistan Cumhurbaşkanı Petrosyan’ın Zürih protokolünde Karabağ işgalinin sona erdirilmesine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını ısrarla söylemeyi sürdürmesi, Ahmet Davutoğlu’nun TBMM kürsüsüne çıkışını geciktirmesine yol açacak gibi görünüyor. Bu olasılığın en güçlü kanıtı da Cumhurbaşkanı Gül’ün ABD Başkanı Obama’yı hafta sonunda telefonla arayarak MİNSK Grubu devletlerinin Ermenistan üzerinde Karabağ’ın hiç değilse bir bölümünden askerlerini çekmesi için baskı oluşturmasını istediği haberidir. AKP iktidarının elinde olabildiğince gizli tutulmaya çalışılan koz, Ermenilerin Karabağ’da işgal altında tuttukları 7 kentten 5’ini Zürih protokolünün imzalanmasından sonra boşaltmalarıydı. Hem Diyaspora, hem de ülke içindeki muhalefetin içine sindiremediği bu eylemin zorunlu nedenlerle olabildiğince geciktirileceği söylenebilir. Azerbaycan, topraklarının 20’de birinin Ermeni askerlerinin çizmeleri altında olduğunu söyleyerek, 7 kentten 5’inden başlayacak çekilmenin sadece psikolojik bir anlam ifade ettiği için, hoşnutsuzluğunu sürdürürken, ortaya bir de Bursa Valisi’nin neden olduğu bayrak krizinin çıkması, AKP iktidarının iyimserlik hesaplarını altüst etmişe benziyor. Sayın Vali, daha ilk gün kentin caddelerini üç devletin bayrakları ile donatma öngörüsüne sahip çıksaydı, o gereksiz gerginlik olmayacaktı. Dolayısıyla Azerileri üzen ve kızdıran görüntülere, yani bayraklarının stadyuma girenlerden müsadere edilerek sandıklara atılması çirkinliğine de gerek kalmayacaktı. Bayraklarımıza misilleme Bakû’nun, ülkenin hıyabanlarında ve çarşılarında Azerbaycan bayrakları ile yan yana asılı olan bayraklarımızı, sudan nedenlerle gönderlerden indirecek kadar gergin bir havaya girdiğini görmek Erdoğan-Gül-Davutoğlu üçlüsüne acaba ne anlatıyor? Azerbaycan’daki Türk işyerlerine yönelik denetimler, yarın öbür gün o işyerlerinin kapılarını kapatması ile sonuçlandırılırsa ve dahası doğalgaz sevkinin önüne bir dizi engel çıkarılmaya başlanırsa, Dimyat’a pirinç almaya gitmek isteyen üç kafadar evdeki bulgurun hesabını nasıl verecektir? Ya İsrail gerginliği? İsrail’e karşı Anadolu Kartalı manevrasına bu ülkenin uçaklarının katılmasının son dakikada yasaklanmasıyla başlayan gerginliğin ikinci ayağı olan, TRT’de gösterilen dizi ile ilgili demeçler arasındaki tutarsızlıklar dikkatleri çekecek kadar büyüktür. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TRT Yasası’nda, Bakanlığına verilmiş olan ve devletin dış politikası ile örtüşmeyen yayınlara müdahale yetkisi tanıyan özel hükümden de habersiz görünerek kurumun özerk olduğunu söyleme yöntemini seçmişti. TRT’den Sorumlu Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Arınç ise, bu açıklamanın hemen arkasından verdiği demeçte, söz konusu dizinin mutlu sonla biteceğini müjdeleyerek, adeta Ayrılık’ın senaryosunu önceden bildiğini söyleyerek gaf yapmış olmadı mı? Dizinin çekilmesi için yapılan başvuruyu kabul ederek sanatçılara ve teknik ekiplere vize kolaylığı sağlayan İsrail makamları, bu iki Türk büyüğünden hangisinin açıklamasına inansın? obirgit@e-kolay.net; Faks: 0 216 302 82 08 MİYASE İLKNUR Çok değil beş altõ yõl öncesine kadar Türkiye’nin en zengin on ailesi içinde gös- terilen, Forbes dergisinin her yõl belirle- diği dünya zenginler sõralamasõnda 312. sõraya kadar yükselen ve 1.6 milyar do- larlõk bir servete sahip olan Uzan hane- danlõğõ son ve en ünlü üyesinin de Fran- sa’ya iltica etmesiyle çöktü. Ailenin kollarõ Türkiye dõşõnda Ürdün, İngiltere, Amerika, İsviçre, Polonya, Kõb- rõs, Norveç ve vergi cenneti bilumum ada- lara kadar uzanõyordu. Ancak bir ahta- potun kollarõ gibi birçok ülkeye uzanan Uzan hanedanlõğõnõn çö- küşü bütün ülkelerde eşzamanlõ oldu. Davalõ olmadõklarõ ülke ve şirket neredeyse kalmadõ. Arka arkaya gelen hacizler ve ipotekler nedeniyle ulaşõlabilen tüm var- lõklarõna el konulunca Uzanlar, hapse gir- mektense kaçak yaşamõ tercih ettiler. Hep mahkemedeydiler Baba Kemal Uzan başta olmak üzere ailenin ikinci kuşak üyeleri de hayli ilginç kişilikleri ile sürekli tartõşmalarõn odağõnda oldular. Kilitlendikleri hedefe ulaşmak için her şeyi göze alan baba ve oğul Uzanlar’õn servetleri kadar hasõmlarõ da hatõrõ sayõ- lõr düzeydeydi. Yaşamlarõ bo- yunca mahkemelere dava peşinde koşturan Uzan ailesinin Türkiye’de dava konusu olma- yan şirketi, dava- laşmadõğõ kamu ve özel kurum nere- deyse kalmamõştõ. Uğraşacak kimseyi bulamadõklarõnda da birbirleriyle davalaştõlar. Baba oğullarõnõ, oğul Uzanlar ise baba Kemal Uzan’la kar- şõlõklõ davalar açarak birbirlerine karşõ güç savaşlarõnõn içine girdiler. Ailenin iş ya- şamõndaki geçmişi 1960’lõ yõllarõn başla- rõna rastlasa da kamuoyunun bu ilginç ai- leyi tanõmasõ Kemal Uzan’õn büyük oğ- lu Cem Uzan’õn medya sektörüne gir- mesiyle başladõ. Göz önünde olmaktan hoşlanmayan Uzan ailesi basõn sektörüne girip hõrçõn bir rekabete başlayõnca, aile ile ilgili karanlõkta kalan ayrõntõlar da su yüzüne çõkmaya başladõ. Yugoslavya’nõn efsanevi Devlet Baş- kanõ Tito’nun kara parasõnõ döviz bu- lundurma imtiyazõ verdiği kişiler aracõlõ- ğõyla akladõklarõ da söylendi, Sovyet Merkez Bankasõ’na ait külçe altõnlarõ Kapalõçarşõ’da paraya çevirme işini or- ganize ettikleri de. Hatta Mersin’de güm- rüğünde yurda kaçak mal girişi yaparak büyük paralar vurduklarõ da öne sürüldü. Ancak bunlarõn hepsi iddia. Kanõtlanmõş olansa Kemal Uzan’õn 1956’da kurduğu Yapõ Ticaret A.Ş ile başladõğõ kamu mü- teahhitliği ile iş yaşamõna atõlõşõdõr. Bosna’dan Türkiye’ye Boşnak kökenli olan Uzan ailesi 19. yüzyõlda Türki- ye’ye göçerek Sakarya’ya yerleşir. Ailenin büyük oğlu Kemal Uzan 1935 yõlõnda Adapazarõ’nda doğar. Ada- pazarõ’nda çiftçilikle uğraşan ailesinin yanõndan yük- seköğrenimi nedeniyle ayrõlan Kemal Uzan İTÜ İnşaat Fakültesi’ni bitirir. 1956 yõlõnda ilk şirketi Yapõ Ticaret A.Ş’yi kurar. Bir iki küçük ihalenin ardõndan ilk ballõ ihalesini alõr. 1964 yõlõnda yapõlan İstanbul’da Ali Sa- mi Yen Stadõ’nõn ihalesini alan Kemal Uzan’õn şirketi stadõ muvafakat kabulü yapõlmadan teslim eder. Kesin kabülü yapõlmayan, tuvaletleri bitirilmeden faaliyete geçen stadõn açõk tribün bölümü Türkiye-Bulgaristan maçõ sõrasõnda çöker ve bir kişi ölür. Hiçbir sorumlu- luk kabul etmeyen Kemal Uzan, stadõn yeniden onarõl- masõ karşõlõğõnda yüklü bir ödeme talep eder. Beden Terbiyesi konuyu uzlaşma ile çözmek için bu ödemeyi kabul eder. Zira Kemal Uzan’a ihale edilen tek stat Ali Sami Yen’den ibaret değildir. Fenerbahçe, Cebeci, Ko- caeli İsmet Paşa ve Mersin statlarõnõn yapõm ihalesi de Kemal Uzan’õn şirketi Yapõ Ticaret A.Ş’ye verilmiştir. ‘20 kupona daire’ Kemal Uzan, müteahhitlikten kazandõğõ para ile ba- sõn sektörüne girer. Basõnõn gücünü bilen Uzan ailesi bu sayede gücünü pekiştirmeyi ve güç odaklarõna ya- kõn olmayõ keşfetmiştir. 1949 yõlõnda Habip Edip Tö- rehan tarafõndan kurulan Yeni İstanbul Gazetesi’ni 1950’lerin sonunda 1 milyon 850 bin lira karşõlõğõnda satõn alõr. Gazeteyi sağõn önemli yayõn organlarõndan biri yapan Uzan, büyük paralar karşõlõğõnda ünlü gaze- teci ve yazarlarõ transfer eder. Bu arada gazetenin tirajõ arttõr- mak için “20 kupona daire” sloganõyla promosyona başlar. Gerçekten de gazetenin tirajõ kõsa sürede on binden yüz bine fõrlamõştõr. Ancak yirmi günün sonunda kuponlar bitince dai- resini kaptõrmak istemeyen Kemal Uzan’õn gazeteye başka bir iş için gelen bir okurla bir miktar para karşõlõğõ anlaşma yaptõğõ ve daire ona çõkmõş gi- bi gazetede resimlerini çektirip haber yaptõrdõğõ, o tarihte ga- zetede çalõşanlarõn ağzõndan yõllarca dillendirildi. Ancak Uzan, yüksek tiraja promos- yonla kõsa sürede ulaşmanõn yolunu bulmuştu. Bir süre sonra da Bahçelievler’de yaptõrdõğõ 10 daireyi kuponla dağõtma kampanyasõ baş- latõr. Sahibinin agresif kişiliği yayõn politikasõna da yansõyõnca ünlü güzeteciler Yeni İstanbul’u bõrakõr. Uzan’õn İstanbul macerasõ 1980’e kadar sürdü. Aynõ yõl Şevket Rado’dan Hayat ve Ses dergilerini satõn al- dõ. Kemal Uzan’õn ikinci kuşkulu iş kazasõ Akdeniz Oyunlarõ’na yetiştirilmeye çalõşõlan İzmir Halkapõnar Spor Kompleksi’nin inşaatõ sõrasõnda yaşanõr. 1971 yõ- lõnda Halkapõnar Spor Tesisleri’nin beton kalõplarõ ani- den tutuşup yanar. Kalõplarõn keresteleri yandõğõ için yeniden yüzlerce metreküp kereste alõnacaktõr. Asõl önemlisi, stat inşaatõ gecikecek ve Akdeniz Olimpiyat- larõ’na yetişmesi riske girecektir. Kemal Uzan, iş ma- kinelerinin arõzalõ olduğunu, bunlarõn tamiri için ek ödeneğe ihtiyacõ olduğunu söyledi. İzmir Belediye Başkanõ Osman Kibar, hükümete başvurdu ve stadõn yetişmesi için Kemal Uzan’a istediği ek ödeneği verdi. Böylece stat inşaatõ zamanõnda tamamlanmõş oldu. 1970’lerin ortalarõnda inşaat sektöründe hatõrõ sayõlõr bir büyüklüğe ulaşan Uzan’õn şirketi yurtdõşõna da açõ- lõr. Başta Suudi Arabistan ve Libya olmak üzere Arap ülkelerinde pek çok büyük inşaatõn yapõm işini alõr. Suudi Arabistan’da ihale alan her firmadan devlet ga- rantörlüğü istenirken nedense Kemal Uzan’õn şirketine bu şartname uygulanmaz. Bu ülkede Genelkurmay Başkanlõğõ binasõnõ da yapan Kemal Uzan, Libya’daki başarõlõ çalõşmalarõ nedeniyle Devlet Başkanõ Kaddafi’nin elinden altõn madalya alõr. Müteahhitlikten bankacõlõğa KemalUzan’õn1985’teDoğuşGrubu’ndanİmarBankasõ’nõhangiparaylaaldõğõhâlâbilinmiyor Kemal Uzan, 1985 yõlõnda patlayan “Banker Skandalı” nedeniyle zora dü- şen İmar Bankasõ’nõ Doğuş Grubu’ndan 12 milyon dolara satõn alõr. Uzanlar’õn bankayõ aldõklarõ parayõ nereden bul- duklarõ çok merak edilmesine karşõn bu sorunun yanõtõ bulunamadõ. Uzan, bankayõ aldõğõ gün, 17’si müfettiş 5’i üst düzey yö- netici olmak üzere 50 kişiyi kapõnõn önüne koydu ve yõllarca bankayõ genel müdür olmaksõzõn yönetti. Bir yõl sonra da Bakanlar Kurulu’ndan çõkan özel izinle Adabank’õ kurdu. Bu arada Cem Uzan, Los Angeles Pepperdine University İş İdaresi Bölü- mü’nü bitirip döndüğü Türkiye’de ilk iş deneyimini babasõna ait dergilerde edin- dikten sonra artõk grup bankalarõndan so- rumludur. Oğul Uzan, iş dünyasõnda ris- ki seven, hõrslõ, aceleci, acõmasõz ve pa- zarlõğa kapalõ biri olarak tanõmlanõr. Cem Uzan, Tefken Şirketi’nin patronlarõndan Feyyaz Berker’in kõzõ ile evlenince Uzanlar’õn iş dünyasõndaki yeri giderek pekişti. Bu arada zor durumda olan İmar Bankasõ battõ batacak diye beklenirken Uzan ailesi döviz mevduatõna yüzde 13.5 gibi o günlerin koşullarõnda ina- nõlmaz derecede yüksek faiz vererek döviz toplamaya başladõ. Bankacõlõk pi- yasasõnda “çılgınlık” olarak değer- lendirilen bu yüksek faiz oranõ Uzan ai- lesinin gözü karalõğõnõ da sergiliyordu. Banka 1987 yõlõnda Hazine tarafõndan 64. madde kapsamõna alõndõ. Özallarla ortaklık Hazine 14 milyarõ aşkõn batõk kredisi bulunan bankanõn ödenmemiş sermaye- sinin tamamlanmasõ ve gayrõmenkul sa- tõşõna gidilerek bankanõn kaynak ihtiya- cõnõn acilen giderilmesini istedi. Ancak Cem Uzan’õn dönemin Başbakanõ Tur- gut Özal’õn oğlu Ahmet Özal’la kurdu- ğu sõkõ dostluk işe yaramõş ve bir süre son- ra banka hükümet tarafõndan 64. madde kapsamõndan çõkarõlmõştõ. Yüksek faizle döviz toplayan İmar Bankasõ, banka pi- yasadaki şirketlere geniş çaplõ krediler açar. Görünürde uygun faizle kredi aldõ- ğõnõ sanan şirketler, imzalatõlan ek söz- leşmelerle geciken faiz ödemelerine çok yüksek temerrüt faizi ödemek zorunda ka- lõr. Özellikle 1990’dan sonra batõk krediler artar ve İmar Bankasõ, bindirilmiş faizler yüzünden zora düşen şirketlerden borç- larõ karşõlõğõnda hisse devretmeleri da- yatmasõnda bulunur. Kemal Uzan. Forbes dergisinin zenginler listesinden Interpol’ün arananlar listesine dibe vuruşun öyküsü... Uzanhanedanõnõnçöküşü Hakan Uzan. Kırmızı Bülten’le aranan Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan’ın Paris’in merkezindeki bir semtte bir rezidansta kaldığı ve korumalarıyla birlikte dolaştığı ortaya çıktı. Cem Uzan’ın “Neden kaçtınız” sorusuna ise yanıt vermediği belirtildi. 5 Ekim-4 Ocak 2010 tarihlerini kapsayan geçici oturum belgesi alarak Paris’te kalan Uzan için Türk Emniyeti’nin yaptığı kırmızı bültenle arama başvurusu ise henüz Interpol’ün kayıtlarına girmedi. Sabah gazetesinin haberine göre, geçen günlerde Türkiye’den ayrılarak, Fransa’ya siyasi sığınma talebinde bulunan Cem Uzan, Paris’te Eyfel Kulesi’ni gören, günlük fiyatı 4 bin Avro olan ultra lüks bir dairede kalıyor. Paris’te zaman zaman taksiyle dolaşan Uzan, genellikle Lexus marka lüks otomobili tercih ediyor. Habere göre Cem Uzan’ın korumalığını 10 kişilik bir ekip yapıyor. Gün boyunca bu korumalarla dolaşan Uzan, yalnızca sabah koşusu sırasında yalnız oluyor. Sabah koşusu sırasında muhabirin görüştüğü Uzan, tanınmamak için şapka takıyor. Habere göre ilk sorusu “Beni nasıl buldunuz?” olan Uzan, muhabirin sorularını yanıtsız bıraktı. Habere göre, Paris’teki Mültecileri ve Vatansızları Koruma Ofis’ne (OFPRA) siyasi sığınma talebinde bulunan Uzan, oturum belgesi başvurusunu şahsi olarak yaptı. Başvurusu sırasında Yabancılar Bürosu’nca sorgulandı. Eşi Zeynep Alara Uzan ve çocukları Emre Renç Uzan ile Yasemin Paris Uzan için ise geçici oturum belgesi başvurusu yapılmadı. Uzanlar’õn basõn patronluğu heve- si bitmek bilmiyordu. Başbakan Özal’õn oğlu Ahmet Özal’la Cem Uzan 1990 yõlõnda ilk özel televiz- yonunu kurdu. Yayõncõlõk tekeli yasalara göre TRT’ye verilmesine karşõn yurtdõ- şõndan uydu üzerinden yayõn yapan Magic Box-Star 1 televizyon şirketi, 1992 seçimlerinde iktidar partisi ANAP’a büyük destek verdi. Ancak sandõktan DYP çõkõnca Uzanlar, ANAP’tan hõzla uzaklaş- maya başlayõp yeni iktidarla yakõnlõk kurmaya çalõştõlar. Bu dönemde te- levizyonun ortağõ Ahmet Özal’la köp- rüler atõldõ 1991 yõlõ sonunda Ahmet Özal’la yollarõ ayrõlan Uzan ailesi kar- şõlõklõ olarak birbirleri hakkõnda tam 24 dava açtõlar. Cem Uzan, Ahmet Özal’õ şirketini, zor duruma düşürmek için senet düzenlemekle, Özal ise Uzan’õ kendisinden habersiz olarak şerkit hesabõndan 200 milyar lirayõ yurtdõşõna kaçõrmakla suçluyordu. 31 Temmuz 1993 yõlõnda Özel Te- levizyon Yasasõ’nõn kabul edilmesiy- le birlikte Star 1 adõnõ alan televizyo- nun merkezi Türkiye’ye taşõndõ. Star 1’in ardõndan pek çok özel ka- nal kuruldu. Bu arada yayõncõlõkta dev- let tekeli kaldõrõlõnca Uzanlar, Star 1’in yanõnda Tele On, Kral TV gibi TV ka- nallarõnõn yanõnda Süper FM, Kral FM, Joy FM ve Metro FM gibi rad- yo kanallarõnõ da kurdular. Magic Box-Star1 kuruluyor Y A R I N : H I Z L I Ç Ö K Ü Ş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle