Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
20 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bilinenler Bilinmeyenler...
Biz en fazla birkaç gün öncesinden, atak, adım,
jest.. ne derseniz deyin, birinci ağızdan
dillendirildiğinde öğreniyoruz. Cumhurbaşkanı,
Başbakan, Kürt-Ermeni-demokratik açılım
demeçleri verdiklerinde ya da Apo’nun teslim olun
çağrısı ajans haberlerine düştüğünde
öğreniyoruz... Çok fazla şaşkınlık, tedirginlik, umut
pompalanmış olarak her kafadan bir ses çıkıyor,
birbirinin zıttı yorumlar geliyor.. Derken aslında
bizim için sürpriz olan gelişmenin aylar
öncesinden programlandığı, karşılıklı taraflarca
bilindiği, kim bilir belki de sonuçları üzerinde
uzlaşıldığı ortaya çıkıyor. Yine de perde arkası çok
fazla algılanamıyor, gerçekler bilinçlere
kazınamıyor. Doğal olarak önyargılar öne çıkıyor,
algılamalar, tepkiler ona göre oluşuyor...
Böyle olmasa, birileri, taraflar, daha cesur, daha
dürüst kartlarını açsalar, barış, insandan yana
sonuç almak için çok daha yararlı gelişmeler
yaşanamaz mı? Bal gibi de olur ama asla olmaz..
Çünkü güç odakları, siyasetin çıkarları ile,
emperyalizmin, hele de insanlığın çıkarları
arasında hep uçurum var. Kartlar asla masaya
açık olarak konmaz, insanlığın çıkarları ile
emperyal çıkarların, siyasi güç odaklarının
çatışmaları noktalarında, insanlara olacaklar
umursanmadan, güç odaklarının çıkarlarının
kollanması, ağır basması için elden gelen yapılır...
Aylar önce ABD’li etkin bir düşünce
kuruluşunun uzman bir isminin, ABD,
emperyalizmin Türkiye, Ortadoğu oyunları
üzerinden uzun tartışmalarımızın ardından, ucu
açık olarak söylediği bir-iki cümlenin anlamını
şimdi daha iyi anlıyorum; “Sizi mutlu edebilecek
bir gelişme, Obama’nın Ortadoğu petrollerinin
ABD’ye maliyetini düşürmek görevi ile iktidara
gelmesi olabilir” demişti.
Bu konuşmanın geçtiği yaz başından bugüne,
ABD’nin ekonomisinin kaldıramadığı, krize de
kaynaklık yapan, pahalı Ortadoğu petrol
maliyetinden kurtulmak üzere, Ortadoğu’dan
asker çekmeye çalıştığını biliyoruz. Bölgede Irak
işgali, yaratılmış Ortadoğu bataklığı, Filistin
çıkmazına eklenince tarafların başıboş
bırakılamayacağı da ortada. Giderek anlamlı
ölçeklerde NATO şemsiyesine, sadık müttefik
Türkiye’ye gereksinim var.
Emperyal güç, siyaset odakları, sopa, havuç
araçlarını birlikte, usta satranç oyunlarında
kullanıyorlar... PKK’nin Kandil ve Avrupa’daki
liderlerinin ABD tarafından beyaz zehir kaçakçılığı
ile de ilişkilendirilerek tehdit edilmeleriyle, Apo’nun
PKK’li grupları kamplar ve AB’den gönderme
kararı aynı tarihlerde gündeme geliyor. Satır
aralarını biraz daha iyi okuduğumuzda aslında bu
durumların, Türkiye, iktidar kadrolarınca
bilinmenin ötesinde, hazırlandığı bir durum olduğu
anlaşılıyor. Tıpkı Obama’nın Meclisimizde yaptığı
konuşmada bir dilek gibi dillendirdiği açılımların
hesabının kitabının, pazarlıklarının çok önceden
yapılmış olduğunun ortaya çıkması gibi...
Emperyalizmin, ABD’nin sıkışıklığının aslında
bölge halkları lehine sevinilecek bir şans
olabileceği gerçeği ortada iken, kartlar niye hâlâ
açık açık ortaya mı konmuyor? Koşullar
elverdiğince, emperyal ABD, bölgenin kendi
çıkarlarını halkların çıkarları üstünde gören siyasi
odaklar, ağalık düzenleri, tarikatlar kollanmak
üzere elbette...
Böyle olunca da yeni Ortadoğu planlarının
emperyal çıkarlar adına bu kez açık işgal, ABD
silah gücü kullanılmadan, Ortadoğu haritalarını
değiştirme içerikleri hakkında bilgi sahibi
olamıyoruz. Ortalıkta dolaşan Sevr haritalarından
korkuyor, çok haklı paranoya yaşıyoruz. PKK’yi
önce destekleyip besleyen, yaratan ABD, AB,
Kuzey Irak siyasi iktidar kadrolarının son
projelerindeki PKK’yi harcama görüntülerinin
anlamını da çözemiyoruz. Terörle çıkar çatışması
noktası mı, Büyük Kürdistan projesinin yolunun bir
başka strateji ile açılması mı? Tıpkı ABD,
Fransa’dan Ermeni diyasporasının önceden
beslenip, şimdilerde kenara atıldığı görüntüsünün
anlamını çözemeyeceğimiz gibi...
Barış umutlarına kucak açma sorumluluğunu
unutmadan, barış koşullarını yaşamın dayatmış
olmasının sevincini paylaşırken.. paranoyadan
kurtulmaya çalışarak, kuşkucu olma zorunluluğu
da ortada.. ABD, AB, emperyal çıkarlar...
Atatürk’ün, bağımsızlık, Kurtuluş Savaşı
destanının üzerine kurulmasında başrol oynadığı,
güçlü, çağdaş, laik, demokratik Türkiye
Cumhuriyeti çıkarları ile çakışmıyor. Ilımlı İslamcı
siyasal iktidar eliyle kimi İslam ülkelerinde
denenmiş, demokrasiden, laiklikten uzak, sistemin
ticaret, pazar merkezi olmuş arabesk.. bir başka
tür Hindistan, Kuveyt, Ürdün, Endonezya örneği,
aynı zamanda güçlü ordusu duracak, kullanılacak
bir ülke öncelikli proje gibi duruyor...
soner@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - Albaraka Türk Genel Müdü-
rü Dr. Adnan Büyükdeniz’in kanserle mücadele et-
tiği ve bu sebeple vefat ettiği belirtildi. Büyükdeniz’in
cenazesi, bugün Bağlarbaşõ’ndaki Marmara Üni-
versitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kõlõnacak
öğle namazõnõ müteakip Yeni Çek-
meköy Mezarlõğõ’na defnedilecek.
Albaraka Türk’ten yapõlan açõk-
lamada katõlõm bankacõlõğõnõn ge-
lişiminde önemli katkõlarõ olan
Dr. Büyükdeniz ile ilgili şunlar
kaydedildi: “1958 doğumlu olan
Adnan Büyükdeniz, 1982’de TÜ-
SİAD’da Araştırmacı Ekono-
mist olarak başladığı iş hayatına,
Albaraka Türk’te Araştırma
Pazarlama Müdür Yardımcılığı, Dış İşler Mü-
dürlüğü ve Genel Müdür Başyardımcılığı gö-
revleriyle devam etti. 2003 yılından bu yana Al-
baraka Türk Genel Müdürlüğü görevini yürü-
ten Büyükdeniz, evli ve 3 çocuk babasıydı.”
Peş peşe gelen açılımlarda ülke sevgisi,
Atatürk sevgisi yerine demokrasi ve insanlık
gereği aldatmacasıyla başka sevgiler servis
ediliyor. Bunun emperyalizmin bir oyunu
olduğunu, ülkenin parçalanması için bir
projenin sahneye konulduğunu, ülkesine ve
uygarlık anıtı olan Atatürk’e bağlı herkes fark
ediyor. Ama fark edip etmediğini
göremediğimiz sağduyu sahibi milletimiz
herhalde seçimlerde, “sessizliğim aslında
benim asıl gücümdür” diyerek ülkemiz
üzerinde oynanan oyunlara dur diyecektir.
Toprak reformu, aşiret düzeninin
kaldırılması, dengeli kalkınma ile ilgili hiçbir
adım atma; Kürt açılımını servis et. İstanbul’un
nüfusunun 25 milyona gitmesine engel olma,
Güneydoğu’ya refah götüreceğim de. Kendi
ülkenin insanı ile kavga et, onu sevme. Ama
seni sevmeyenlerle, düşmanlarla kucaklaş ve
ne büyük işler yaptık edası takın.
Taş çatlasa 3 yılda 1 milyar dolar dış ticaret
hacmine ulaştıracak Ermeni kapısı için, tek
millet iki devlet olduğun Azeri kardeşlerini
küstür. Üstelik bu kardeşlerinden elde ettiğin
ticari avantaj ihmal edilebilir de olmasın.
Sadece sınır değil, daha önemlisi Ermeni
diyasporasının hâkim olduğu ülkelerle ticaretin
artmasına vesile olacak, diye de ağzımıza bal
çal.
Kıbrıs elden gitti, artık ayrı bir bağımsız
devlet kurulması mümkün değil. Limanlar
Rumlara açılıyor. Bunu, AB’ye girmede en
önemli engel gör ve diyet olarak peşkeş çek.
Dış borçlarımız gayrisafi milli hasılanın yarısı.
Varlıklarımız özelleşmemiş, yabancılaşmış.
Dünyanın 17. büyük ekonomisi diye bizim
gözümüz boyanırken sömürü çarkları devam
ediyor. Ekonomik yönden bağımlı bir ülkeyiz.
Doğal kaynaklarımızı istediğimiz gibi
çıkaramıyor ve işletemiyoruz. Milli burjuvazi
etkinliği yitirmek üzere.
AB’ye gireceğimiz hayali ile çırpınıyoruz.
Ama Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden
Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ülkemize, Atatürk’e
saygısızca saldırıyor. Bu saldırılar bir şeylerin
habercisi ve bizim ülke olarak, milli kurtuluş
refleksi göstermemiz gerektiğini ortaya
koyuyor.
Atatürk’ün dünya için, uygarlık adına ne
denli önemli işler yaptığını, dünya
aydınlarından öğrenemeyen, aslında bildiği
halde işine gelmeyen Batılılar demek ki
Atatürk’ü, bizi parçalamak için, kendileri için
önemli engel görüyorlar. Bakın dünya aydınları
Atatürk için neler söylüyor.
Prof. Robert Mantran (Tarihçi, Fransa):
“Atatürk, yalnız siyasal değil, aynı zamanda
ekonomik bağımsızlığı amaçladı. Hem Batı
kapitalizminden, hem de Doğu
kolektivizminden farklı, gerçekten özgün bir yol
izledi.”
Prof. Dr. Vitali Şeremet (Rusya Bilimler
Akademisi): “Atatürk, çağdaş bir Türk uygarlık
bölgesi yarattı!”
Amiral Crawe (Eski ABD Genelkurmay
Başkanı): “Bir tek önderinin, toplumsal ve
kültürel yaşamının her alanında bunca derin
etkilerini taşıyan başka bir ülke
bilmiyorum.”
Prof. Klaus Von Beyme (Siyaset Bilimci,
Heidelberg Ünivesitesi, Almanya): “Demokrasi
ile din özgürlüğünün barış içinde bir arada
bulunmasını sağlamak, çok yiğitçe bir başarı
olmuştur.”
Prof. Penda M’bow (Siyaset Bilimci,
Sénégal Üniversitesi): “Mustafa Kemal, Batılı
güçlere karşı koyabilmek için, tarihin mirası
olan geçmişe kapanmamak gerektiğini, tersine
bu geçmişten yola çıkarak çağdaşlaşmanın
zorunlu olduğunu gördü.”
Mikhail Gorbaçov (Eski Sovyetler Birliği
Komünist Partisi Genel Sekreteri): “Atatürk
hiçbir şeyi dogma olarak kabul etmedi!”
Klaus Liebe (Yayıncı): “Atatürk, tarihin
Türk ulusuna ve insanlığa bir armağanıdır!”
Bunlar bazı örnekler. Tüm dünya
aydınlarının Atatürk için düşüncelerini, Prof
Özer Ozankaya tarafından yazılan ve TC
Kültür Bakanlığı’nca 2001 yılında
yayımlanan “Atatürk’s Legacy – Views by
World-Famous Intelectuals (Dünya
Düşünürlerinin Gözüyle Atatürk ve
Cumhuriyeti)” adı kitapta bulabilirsiniz.
Konuşan, düşünen, ülkesini sevenler
içerde. Ülke sevgisini boşlamış her şeyi
bilen sözde aydınlar, açılımların
başrollerinde. Ülkenin geleceğinden kaygılı
olanlar statükocu ve komplocu... Ne
derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar,
biz ülkemiz adına kaygılı olmaya, Atatürk’ü
sevmeye ve sessiz çoğunluğa güvenmeye
devam edeceğiz.
Açılımların Önündeki Büyük Engel: Atatürk
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
AdnanBüyükdeniz,
uğurlanõyor
Kayõtlõ 5 milyon 202 bin 477 işçi emeklisinin yüzde 81.79’unun aylõğõ açlõk sõnõrõnõn altõnda kalõyor
Emekli açlõğõn pençesinde
Şirketin satõşõndan sağlanan kaynakla holdingin borçluluk seviyesi azaltõlacak
TAV, yeni kaynak için Havaş’ı sattı
Ekonomi Servisi - Türkiye İşçi
Emeklileri Derneği’nin (TİED) yap-
tõğõ araştõrmaya göre, sadece bir
Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi Türk-
İş’in belirlediği ‘yoksulluk sınırı’
üzerinde aylõk alõyor. Yoksulluk
sõnõrõnõn üzerinde emekli maaşõ
alanlar arasõnda milletvekilleri,
Anayasa Mahkemesi başkanlarõ,
Başbakanlõk ve bakanlõk müsteşar-
larõ yer alõyor.
AA’nõn haberine göre, TİED,
emekli aylõklarõnõn ‘açlık ve yok-
sulluk sınırıyla’ karşõlaştõrõldõğõ bir
araştõrma gerçekleştirdi. Araştõrma-
ya göre, işçi emeklilerinin 4 milyon
255 bin 352’si eylül ayõnda 749.81
lira olarak belirlenen ‘açlık sınırı’ al-
tõnda aylõk alõyor. Kayõtlõ 5 milyon
202 bin 477 işçi emeklisinin yüzde
81.79’unun aylõğõ ‘açlık sınırı’nõn al-
tõnda kalõyor. Bağ-Kur emeklilerinin
durumu ise işçi emeklilerinden biraz
daha olumsuzluk gösteriyor. Toplam
2 milyon 16 bin 806 Bağ-Kur emek-
lisinden ‘açlık sınırının’ altõnda
aylõk alanlarõn sayõsõ 1 milyon 999
bin 64’ü buluyor. Bağ-Kur emekli-
lerinde ‘açlık sınırı’ altõnda aylõk
alanlarõn oranõ yüzde 99.12’ye kar-
şõlõk geliyor. Memur emeklileri,
emekli gruplarõndaki en iyi kesimi
oluşturuyor. Açlõk sõnõrõnõn altõnda
emekli aylõğõ alan memur emeklisi
sayõsõ 538 bin 714 düzeyinde bulu-
nuyor. Bu kişilerin tüm memur
emeklileri arasõndaki oranõ yüzde
29.20’de kalõyor.
25 yõllõk hizmetleri için yoksulluk
sõnõrõnõn üzerinde emekli maaşõ alan-
lar arasõnda milletvekilleri, Anaya-
sa Mahkemesi başkanlarõ, Başba-
kanlõk ve bakanlõk müsteşarlarõ, di-
yanet işleri başkanlarõ, Anayasa
Mahkemesi üyeleri, Yargõtay Cum-
huriyet Başsavcõlarõ, Yükseköğretim
Yürütme ve Denetleme Kurulu üye-
leri, Yargõtay ve Danõştay üyeleri,
tümgeneraller, tümamiraller, valiler,
emniyet genel müdürleri, büyükel-
çiler, tuğgeneral ve tuğamiraller,
genel müdürler, rektörler, Devlet
Planlama Teşkilatõ genel sekreterleri
ile profesörler yer alõyor.
KİTLE
ÖRGÜTLERİ,
KRİZE,
İŞSİZLİĞE
HAYIR
MİTİNGİ
YAPACAK
Ekonomi Servisi - Türk-İş, KESK, TMMOB, ATO, DİSK, CHP, DTP, ÖDP,
EMEP, TKP, Halkevleri, 78’liler Girişimi ve İHD’nin Ankara örgütleri, 21
Kasõm Cumartesi günü ‘Krize, açlığa, yoksullaştırmaya, işsizliğe, zamlara
hayır’ mitingi düzenleyecek. Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleştirilen basõn
toplantõsõnda konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü
Tuğrul Culfa, “Krizin faturasının zenginlere değil, zaten sefalet içinde
olan yoksullara, işçilere ve emeklilere ödetildiğini” vurguladõ. Krizin etki-
sini gösterdiği bir yõl içinde Türkiye’de işten çõkarõlanlarõn sayõsõnõn 1 milyo-
nu aştõğõna dikkat çeken Culfa, AKP hükümeti tarafõndan özellikle sağlõk ve
eğitim alanõndaki dönüşüm programlarõnõn yõkõcõ etkilerinin gün geçtikçe da-
ha fazla hissedilmeye başlandõğõnõ söyledi.
Gerçek işsiz sayõsõ
5 milyon 112 bin
Ekonomi Servisi - Türkiye İstatis-
tik Kurumu’nun (TÜİK) işsiz sayõsõnõ
3 milyon 267 bin olarak açõklamasõna
karşõn, gerçek işsiz sayõsõnõn 5 milyon
112 bin kişi olduğu belirlendi. Gerçek
işsiz sayõsõ bir yõlda 859 bin artarken,
gerçek işsizlik oranõ resmi verilerdeki
gibi yüzde 12.8 değil, yüzde 18.7 ola-
rak gerçekleşti. Gerçek işsizlik kadõn-
larda yüzde 24.7 oranõ ile 2 milyon 61
bin, erkekte yüzde 16.1 oranõ ile 3 mil-
yon 51 bin oldu.
ANKA’nõn Türkiye İstatistik Ku-
rumu (TÜİK) verilerinden yaptõğõ he-
saplamaya göre; haziran-temmuz-
ağustos aylarõnõ kapsayan temmuz
döneminde gerçek işsiz sayõsõ 5 milyon
112 bin, gerçek işsizlik oranõ da yüz-
de 18.7 oldu. TÜİK, aralarõnda iş bul-
ma umudu olmayanlarõn da yer aldõğõ
işsizlik oranõna iş aramayõp çalõşmaya
hazõr olanlarla mevsimlik çalõştõğõ için
işsiz durumda bulunanlarõ dahil et-
meksizin işsizlik oranõnõ belirliyor.
Bu hesapla TÜİK, temmuz dönemin-
de oranõ yüzde 12.8, işsiz sayõsõnõ da
3 milyon 267 bin kişi olarak açõkladõ.
Buna göre kadõnlarda işsizlik yüzde
13.6 ile 984 bin, erkekte yüzde 12.5
oranõ ile 2 milyon 283 bin oldu.
Ancak bir yõllõk dönemde gerçek
oran erkeklerde yüzde 16.1 kadõnlar-
da ise yüzde 24.7 oldu.
Varyap Yönetim Kurulu Başkanõ Süleyman Varlõbaş ve Varyap
CEO’su Erdinç Varlõbaş, 17 Ekim’de İngiltere’nin başkenti Lon-
dra’da yapõlan törenle ödüllerini aldõ. Avrupa, Asya Pasifik, Bü-
yük Britanya, Güney ve Kuzey Amerika ile Ortadoğu olmak üzere toplam 5 bölgeden 4 bine yakõn pro-
jenin yarõştõğõ yarõşma, 15’i ticari, 22’si konut olmak üzere toplam 37 kategoride yapõldõ. Varyap’õn her
iki kategoride binlerce projeyi geride bõrakarak ödülleri kazandõğõnõ söyleyen Süleyman Varlõbaş, bu ba-
şarõnõn sadece Varyap’õn değil, Türk gayrimenkul sektörünün başarõsõ olduğunu söyledi.
Meridian, Varyap’a
gayrimenkul oskarı getirdi
4 bin proje katıldı
FATMA KOŞAR
LONDRA - Gayrimenkul geliştirme, inşaat ve
müteahhitlik şirketi Varyap, İstanbul Ataşehir’de in-
şa ettiği yüksek standartlõ yeşil gayrimenkul proje-
si Varyap Meridian’la, Uluslararasõ Gayrimenkul
Ödülleri Yarõşmasõ’nda iki ödül kazandõ. ‘Gayri-
menkulün Oskarları’ olarak adlandõrõlan yarõşmada
Varyap’õn projesi ‘En İyi Gayrimenkul Projesi’ ve
‘En İyi Yüksek Bina’ kategorilerinde en yüksek de-
rece olan ‘5 yıldız’ ile ödüllendirildi.
Varyap Yönetim Kurulu Başkanõ Süleyman Var-
lıbaş, bu başarõnõn sadece Varyap’õn değil, Türk gay-
rimenkul sektörünün başarõsõ olduğunu belirterek,
uluslararasõ alanda 150 mimarõn çalõşarak inşa etti-
ği Varyap Meridian’õn yarõşmaya sekiz ay önce çağ-
rõldõğõ bilgisini vererek, “Yarışmaya başvurdu-
ğumuzda proje henüz tamamlanmamıştı. Bitmiş
projelerle yarıştığımız halde iki ödülle döndük”
dedi. Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş ise, hem ulus-
lararasõ gayrimenkul ve mimarlõk hem yarõşmalarõ-
nõ daha yakõndan takip edeceklerini söyleyerek, şöy-
le konuştu: “Projemizin inşaat aşamasının biraz
daha ilerleyip mimarisinin ortaya çıkmasını
bekliyoruz. 1 milyar 200 milyon liralık yatırım-
la yaptığımız Varyap Meridian, 2011 sonunda bi-
tirilecek. Metrekare fiyatları 3 bin 800 ile 3 bin
900 arasında olan projenin yüzde 35’lik bölümü
satışa sunuldu. Bunun da yüzde 60-70’i satıldı.”
Hasılat paylaşımı yurtdışına açılacak
Yurtdõşõnda yapõlan fuarlarda TOKİ ile birlikte yer
aldõklarõnõ anõmsatan Erdinç Varlõbaş, fuarlarda
yapõlan tanõtõmlarda özellikle TOKİ’nin hasõlat
paylaşõm modelinin yabancõ ülkelerin ilgisini çek-
tiğini dile getirdi. “Dünyada bizim kadar bu mo-
deli iyi uygulayan yok. Birçok ülke bizden bu mo-
deli uygulamamızı istedi” diyen Varlõbaş, Katar,
Macaristan, Makedonya, İspanya, Portekiz, Çin ve
birçok Asya’dan teklif aldõklarõnõ vurguladõ. Varlõ-
baş, “Riyad ile görüşmeler çok ilerledi. Ama ön-
celiğimiz Türkiye’deki büyük projeler. Adalet Sa-
rayı ve Galatasaray Stadyumu gibi büyük pro-
jeler var. Önümüzdeki 1 yılda Türkiye’deki
projeleri bir seviyeye ulaştırdıktan sonra yurt-
dışına açılmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Havaş’õn 180 milyon Avro’ya
satõlmasõ konusunda anlaşma
imzalandõ.
Ekonomi Servisi - Havaalanlarõ Yer
Hizmetleri A.Ş’nin (Havaş), TAV Ha-
valimanlarõ Holding A.Ş, TAV İşletme
Hizmetleri A.Ş, TAV Bilişim Hizmetle-
ri A.Ş, HSBC Investment Bank Hol-
dings plc ve İş Girişim Sermayesi Yatõ-
rõm Ortaklõğõ’nõn ortaklaşa kuracağõ şir-
kete 180 milyon Avro’ya satõlmasõ için
mutabakata varõldõ.
TAV Havalimanlarõ Holding’den ya-
põlan açõklamada, nihai ortaklõk yapõsõn-
da TAV Havalimanlarõ’nõn yüzde 65, İş
Girişim’in yüzde 6.7, HSBC Principal In-
vestments’õn ise yüzde 28.3 paya sahip
olacağõ belirtildi. TAV Havalimanlarõ
Holding İcra Kurulu Başkanõ Sani Şener,
hisse satõşõndaki amaçlarõnõn TAV Ha-
valimanlarõ Holding seviyesinde borçlu-
luğu azaltmak ve ek kaynak yaratmak ol-
duğunu dile getirerek, Havaş’õn küresel
kriz nedeniyle ertelenen halka arzõnõn da
önümüzdeki orta vadede sermaye piya-
salarõnõn düzelmesi ile gerçekleşebilece-
ğini düşündüklerini duyurdu.
İtalyanlar: Bizim
Çin’imizsiniz
Ekonomi Servisi - İtalyan Oda-
lar Birliği Başkan Yardõmcõsõ ve Tri-
este Ticaret Odasõ Başkanõ Antonio
Paoletti, İtalya’daki işletmelerin
ağõrlõklõ olarak küçük ve mikro bo-
yutta olmalarõ nedeniyle çok uzak ül-
kelere açõlma imkânlarõnõn bulun-
madõğõnõ belirterek, “Aslan payını
Türkiye alacaktır. Bizim Çin’imiz,
Vietnam’ımız, Hindistan’ımız
Türkiye’dir” dedi.
İtalyan Odalar Birliği ve İtalyan
şirketlerinin, Türkiye’ye düzenlediği
ziyaret dolayõsõyla gerçekleştirilen
toplantõda konuşan Paoletti, 3 yõlda
800 kadar girişimciyi Türkiye’ye ge-
tirdiklerini, Türkiye’den 650 giri-
şimciyi de İtalya’da ağõrladõklarõnõ
anlattõ. Paoletti, iki ülke arasõnda iş-
birlikleri için ulaştõrma/lojistik, ah-
şap ve mutfak, makine aksamõ, in-
şaat yan sanayii alanõnda önemli fõr-
satlar bulunduğunu belirtti.
TİED’in araştõrmasõna
göre Türkiye’de sadece 1
Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi
yoksulluk sõnõrõ üzerinde
aylõk alabiliyor.
YÜZDE 18.7
Doğan’õn
hesaplarõndaki
ihtiyatihacizkaldõrõldõ
Ekonomi Servisi - Doğan Yayõn
Holding (DYH) banka hesaplarõna
uygulanan ihtiyati haciz işleminin kal-
dõrõldõğõnõn öğrenildiğini bildirdi.
DYH’nin KAP’ta yayõmlanan yazõ-
sõnda, şirketin 1 Nisan 2002-31 Mart
2003, 1 Nisan 2003-31 Mart 2004, 1
Nisan 2004-31 Aralõk 2004, 2005 ve
2006 hesap dönemlerine ait vergi/ce-
za ihbarnameleri ile ilgili olarak, Hal-
kalõ Vergi Dairesi’nce gösterilmesi
talep edilen 914 milyon 820 bin 334 li-
ra tutarõndaki teminat konusunda, şir-
ketin banka hesaplarõna uygulanan
ihtiyati haciz işleminin kaldõrõldõğõnõn
öğrenildiği belirtildi. Şirketin hesap-
larõndaki toplam 402 bin 125 liralõk
mevduatõna karşõlõk gelecek miktarda
(405 bin lira) kesin ve süresiz banka te-
minat mektubunun Halkalõ Vergi Dai-
resi’ne iletildiği hatõrlatõldõ.