25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 20 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bilinenler Bilinmeyenler... Biz en fazla birkaç gün öncesinden, atak, adım, jest.. ne derseniz deyin, birinci ağızdan dillendirildiğinde öğreniyoruz. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Kürt-Ermeni-demokratik açılım demeçleri verdiklerinde ya da Apo’nun teslim olun çağrısı ajans haberlerine düştüğünde öğreniyoruz... Çok fazla şaşkınlık, tedirginlik, umut pompalanmış olarak her kafadan bir ses çıkıyor, birbirinin zıttı yorumlar geliyor.. Derken aslında bizim için sürpriz olan gelişmenin aylar öncesinden programlandığı, karşılıklı taraflarca bilindiği, kim bilir belki de sonuçları üzerinde uzlaşıldığı ortaya çıkıyor. Yine de perde arkası çok fazla algılanamıyor, gerçekler bilinçlere kazınamıyor. Doğal olarak önyargılar öne çıkıyor, algılamalar, tepkiler ona göre oluşuyor... Böyle olmasa, birileri, taraflar, daha cesur, daha dürüst kartlarını açsalar, barış, insandan yana sonuç almak için çok daha yararlı gelişmeler yaşanamaz mı? Bal gibi de olur ama asla olmaz.. Çünkü güç odakları, siyasetin çıkarları ile, emperyalizmin, hele de insanlığın çıkarları arasında hep uçurum var. Kartlar asla masaya açık olarak konmaz, insanlığın çıkarları ile emperyal çıkarların, siyasi güç odaklarının çatışmaları noktalarında, insanlara olacaklar umursanmadan, güç odaklarının çıkarlarının kollanması, ağır basması için elden gelen yapılır... Aylar önce ABD’li etkin bir düşünce kuruluşunun uzman bir isminin, ABD, emperyalizmin Türkiye, Ortadoğu oyunları üzerinden uzun tartışmalarımızın ardından, ucu açık olarak söylediği bir-iki cümlenin anlamını şimdi daha iyi anlıyorum; “Sizi mutlu edebilecek bir gelişme, Obama’nın Ortadoğu petrollerinin ABD’ye maliyetini düşürmek görevi ile iktidara gelmesi olabilir” demişti. Bu konuşmanın geçtiği yaz başından bugüne, ABD’nin ekonomisinin kaldıramadığı, krize de kaynaklık yapan, pahalı Ortadoğu petrol maliyetinden kurtulmak üzere, Ortadoğu’dan asker çekmeye çalıştığını biliyoruz. Bölgede Irak işgali, yaratılmış Ortadoğu bataklığı, Filistin çıkmazına eklenince tarafların başıboş bırakılamayacağı da ortada. Giderek anlamlı ölçeklerde NATO şemsiyesine, sadık müttefik Türkiye’ye gereksinim var. Emperyal güç, siyaset odakları, sopa, havuç araçlarını birlikte, usta satranç oyunlarında kullanıyorlar... PKK’nin Kandil ve Avrupa’daki liderlerinin ABD tarafından beyaz zehir kaçakçılığı ile de ilişkilendirilerek tehdit edilmeleriyle, Apo’nun PKK’li grupları kamplar ve AB’den gönderme kararı aynı tarihlerde gündeme geliyor. Satır aralarını biraz daha iyi okuduğumuzda aslında bu durumların, Türkiye, iktidar kadrolarınca bilinmenin ötesinde, hazırlandığı bir durum olduğu anlaşılıyor. Tıpkı Obama’nın Meclisimizde yaptığı konuşmada bir dilek gibi dillendirdiği açılımların hesabının kitabının, pazarlıklarının çok önceden yapılmış olduğunun ortaya çıkması gibi... Emperyalizmin, ABD’nin sıkışıklığının aslında bölge halkları lehine sevinilecek bir şans olabileceği gerçeği ortada iken, kartlar niye hâlâ açık açık ortaya mı konmuyor? Koşullar elverdiğince, emperyal ABD, bölgenin kendi çıkarlarını halkların çıkarları üstünde gören siyasi odaklar, ağalık düzenleri, tarikatlar kollanmak üzere elbette... Böyle olunca da yeni Ortadoğu planlarının emperyal çıkarlar adına bu kez açık işgal, ABD silah gücü kullanılmadan, Ortadoğu haritalarını değiştirme içerikleri hakkında bilgi sahibi olamıyoruz. Ortalıkta dolaşan Sevr haritalarından korkuyor, çok haklı paranoya yaşıyoruz. PKK’yi önce destekleyip besleyen, yaratan ABD, AB, Kuzey Irak siyasi iktidar kadrolarının son projelerindeki PKK’yi harcama görüntülerinin anlamını da çözemiyoruz. Terörle çıkar çatışması noktası mı, Büyük Kürdistan projesinin yolunun bir başka strateji ile açılması mı? Tıpkı ABD, Fransa’dan Ermeni diyasporasının önceden beslenip, şimdilerde kenara atıldığı görüntüsünün anlamını çözemeyeceğimiz gibi... Barış umutlarına kucak açma sorumluluğunu unutmadan, barış koşullarını yaşamın dayatmış olmasının sevincini paylaşırken.. paranoyadan kurtulmaya çalışarak, kuşkucu olma zorunluluğu da ortada.. ABD, AB, emperyal çıkarlar... Atatürk’ün, bağımsızlık, Kurtuluş Savaşı destanının üzerine kurulmasında başrol oynadığı, güçlü, çağdaş, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti çıkarları ile çakışmıyor. Ilımlı İslamcı siyasal iktidar eliyle kimi İslam ülkelerinde denenmiş, demokrasiden, laiklikten uzak, sistemin ticaret, pazar merkezi olmuş arabesk.. bir başka tür Hindistan, Kuveyt, Ürdün, Endonezya örneği, aynı zamanda güçlü ordusu duracak, kullanılacak bir ülke öncelikli proje gibi duruyor... soner@cumhuriyet.com.tr Ekonomi Servisi - Albaraka Türk Genel Müdü- rü Dr. Adnan Büyükdeniz’in kanserle mücadele et- tiği ve bu sebeple vefat ettiği belirtildi. Büyükdeniz’in cenazesi, bugün Bağlarbaşõ’ndaki Marmara Üni- versitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kõlõnacak öğle namazõnõ müteakip Yeni Çek- meköy Mezarlõğõ’na defnedilecek. Albaraka Türk’ten yapõlan açõk- lamada katõlõm bankacõlõğõnõn ge- lişiminde önemli katkõlarõ olan Dr. Büyükdeniz ile ilgili şunlar kaydedildi: “1958 doğumlu olan Adnan Büyükdeniz, 1982’de TÜ- SİAD’da Araştırmacı Ekono- mist olarak başladığı iş hayatına, Albaraka Türk’te Araştırma Pazarlama Müdür Yardımcılığı, Dış İşler Mü- dürlüğü ve Genel Müdür Başyardımcılığı gö- revleriyle devam etti. 2003 yılından bu yana Al- baraka Türk Genel Müdürlüğü görevini yürü- ten Büyükdeniz, evli ve 3 çocuk babasıydı.” Peş peşe gelen açılımlarda ülke sevgisi, Atatürk sevgisi yerine demokrasi ve insanlık gereği aldatmacasıyla başka sevgiler servis ediliyor. Bunun emperyalizmin bir oyunu olduğunu, ülkenin parçalanması için bir projenin sahneye konulduğunu, ülkesine ve uygarlık anıtı olan Atatürk’e bağlı herkes fark ediyor. Ama fark edip etmediğini göremediğimiz sağduyu sahibi milletimiz herhalde seçimlerde, “sessizliğim aslında benim asıl gücümdür” diyerek ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara dur diyecektir. Toprak reformu, aşiret düzeninin kaldırılması, dengeli kalkınma ile ilgili hiçbir adım atma; Kürt açılımını servis et. İstanbul’un nüfusunun 25 milyona gitmesine engel olma, Güneydoğu’ya refah götüreceğim de. Kendi ülkenin insanı ile kavga et, onu sevme. Ama seni sevmeyenlerle, düşmanlarla kucaklaş ve ne büyük işler yaptık edası takın. Taş çatlasa 3 yılda 1 milyar dolar dış ticaret hacmine ulaştıracak Ermeni kapısı için, tek millet iki devlet olduğun Azeri kardeşlerini küstür. Üstelik bu kardeşlerinden elde ettiğin ticari avantaj ihmal edilebilir de olmasın. Sadece sınır değil, daha önemlisi Ermeni diyasporasının hâkim olduğu ülkelerle ticaretin artmasına vesile olacak, diye de ağzımıza bal çal. Kıbrıs elden gitti, artık ayrı bir bağımsız devlet kurulması mümkün değil. Limanlar Rumlara açılıyor. Bunu, AB’ye girmede en önemli engel gör ve diyet olarak peşkeş çek. Dış borçlarımız gayrisafi milli hasılanın yarısı. Varlıklarımız özelleşmemiş, yabancılaşmış. Dünyanın 17. büyük ekonomisi diye bizim gözümüz boyanırken sömürü çarkları devam ediyor. Ekonomik yönden bağımlı bir ülkeyiz. Doğal kaynaklarımızı istediğimiz gibi çıkaramıyor ve işletemiyoruz. Milli burjuvazi etkinliği yitirmek üzere. AB’ye gireceğimiz hayali ile çırpınıyoruz. Ama Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ülkemize, Atatürk’e saygısızca saldırıyor. Bu saldırılar bir şeylerin habercisi ve bizim ülke olarak, milli kurtuluş refleksi göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Atatürk’ün dünya için, uygarlık adına ne denli önemli işler yaptığını, dünya aydınlarından öğrenemeyen, aslında bildiği halde işine gelmeyen Batılılar demek ki Atatürk’ü, bizi parçalamak için, kendileri için önemli engel görüyorlar. Bakın dünya aydınları Atatürk için neler söylüyor. Prof. Robert Mantran (Tarihçi, Fransa): “Atatürk, yalnız siyasal değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığı amaçladı. Hem Batı kapitalizminden, hem de Doğu kolektivizminden farklı, gerçekten özgün bir yol izledi.” Prof. Dr. Vitali Şeremet (Rusya Bilimler Akademisi): “Atatürk, çağdaş bir Türk uygarlık bölgesi yarattı!” Amiral Crawe (Eski ABD Genelkurmay Başkanı): “Bir tek önderinin, toplumsal ve kültürel yaşamının her alanında bunca derin etkilerini taşıyan başka bir ülke bilmiyorum.” Prof. Klaus Von Beyme (Siyaset Bilimci, Heidelberg Ünivesitesi, Almanya): “Demokrasi ile din özgürlüğünün barış içinde bir arada bulunmasını sağlamak, çok yiğitçe bir başarı olmuştur.” Prof. Penda M’bow (Siyaset Bilimci, Sénégal Üniversitesi): “Mustafa Kemal, Batılı güçlere karşı koyabilmek için, tarihin mirası olan geçmişe kapanmamak gerektiğini, tersine bu geçmişten yola çıkarak çağdaşlaşmanın zorunlu olduğunu gördü.” Mikhail Gorbaçov (Eski Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri): “Atatürk hiçbir şeyi dogma olarak kabul etmedi!” Klaus Liebe (Yayıncı): “Atatürk, tarihin Türk ulusuna ve insanlığa bir armağanıdır!” Bunlar bazı örnekler. Tüm dünya aydınlarının Atatürk için düşüncelerini, Prof Özer Ozankaya tarafından yazılan ve TC Kültür Bakanlığı’nca 2001 yılında yayımlanan “Atatürk’s Legacy – Views by World-Famous Intelectuals (Dünya Düşünürlerinin Gözüyle Atatürk ve Cumhuriyeti)” adı kitapta bulabilirsiniz. Konuşan, düşünen, ülkesini sevenler içerde. Ülke sevgisini boşlamış her şeyi bilen sözde aydınlar, açılımların başrollerinde. Ülkenin geleceğinden kaygılı olanlar statükocu ve komplocu... Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlar, biz ülkemiz adına kaygılı olmaya, Atatürk’ü sevmeye ve sessiz çoğunluğa güvenmeye devam edeceğiz. Açılımların Önündeki Büyük Engel: Atatürk M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com AdnanBüyükdeniz, uğurlanõyor Kayõtlõ 5 milyon 202 bin 477 işçi emeklisinin yüzde 81.79’unun aylõğõ açlõk sõnõrõnõn altõnda kalõyor Emekli açlõğõn pençesinde Şirketin satõşõndan sağlanan kaynakla holdingin borçluluk seviyesi azaltõlacak TAV, yeni kaynak için Havaş’ı sattı Ekonomi Servisi - Türkiye İşçi Emeklileri Derneği’nin (TİED) yap- tõğõ araştõrmaya göre, sadece bir Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi Türk- İş’in belirlediği ‘yoksulluk sınırı’ üzerinde aylõk alõyor. Yoksulluk sõnõrõnõn üzerinde emekli maaşõ alanlar arasõnda milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi başkanlarõ, Başbakanlõk ve bakanlõk müsteşar- larõ yer alõyor. AA’nõn haberine göre, TİED, emekli aylõklarõnõn ‘açlık ve yok- sulluk sınırıyla’ karşõlaştõrõldõğõ bir araştõrma gerçekleştirdi. Araştõrma- ya göre, işçi emeklilerinin 4 milyon 255 bin 352’si eylül ayõnda 749.81 lira olarak belirlenen ‘açlık sınırı’ al- tõnda aylõk alõyor. Kayõtlõ 5 milyon 202 bin 477 işçi emeklisinin yüzde 81.79’unun aylõğõ ‘açlık sınırı’nõn al- tõnda kalõyor. Bağ-Kur emeklilerinin durumu ise işçi emeklilerinden biraz daha olumsuzluk gösteriyor. Toplam 2 milyon 16 bin 806 Bağ-Kur emek- lisinden ‘açlık sınırının’ altõnda aylõk alanlarõn sayõsõ 1 milyon 999 bin 64’ü buluyor. Bağ-Kur emekli- lerinde ‘açlık sınırı’ altõnda aylõk alanlarõn oranõ yüzde 99.12’ye kar- şõlõk geliyor. Memur emeklileri, emekli gruplarõndaki en iyi kesimi oluşturuyor. Açlõk sõnõrõnõn altõnda emekli aylõğõ alan memur emeklisi sayõsõ 538 bin 714 düzeyinde bulu- nuyor. Bu kişilerin tüm memur emeklileri arasõndaki oranõ yüzde 29.20’de kalõyor. 25 yõllõk hizmetleri için yoksulluk sõnõrõnõn üzerinde emekli maaşõ alan- lar arasõnda milletvekilleri, Anaya- sa Mahkemesi başkanlarõ, Başba- kanlõk ve bakanlõk müsteşarlarõ, di- yanet işleri başkanlarõ, Anayasa Mahkemesi üyeleri, Yargõtay Cum- huriyet Başsavcõlarõ, Yükseköğretim Yürütme ve Denetleme Kurulu üye- leri, Yargõtay ve Danõştay üyeleri, tümgeneraller, tümamiraller, valiler, emniyet genel müdürleri, büyükel- çiler, tuğgeneral ve tuğamiraller, genel müdürler, rektörler, Devlet Planlama Teşkilatõ genel sekreterleri ile profesörler yer alõyor. KİTLE ÖRGÜTLERİ, KRİZE, İŞSİZLİĞE HAYIR MİTİNGİ YAPACAK Ekonomi Servisi - Türk-İş, KESK, TMMOB, ATO, DİSK, CHP, DTP, ÖDP, EMEP, TKP, Halkevleri, 78’liler Girişimi ve İHD’nin Ankara örgütleri, 21 Kasõm Cumartesi günü ‘Krize, açlığa, yoksullaştırmaya, işsizliğe, zamlara hayır’ mitingi düzenleyecek. Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleştirilen basõn toplantõsõnda konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tuğrul Culfa, “Krizin faturasının zenginlere değil, zaten sefalet içinde olan yoksullara, işçilere ve emeklilere ödetildiğini” vurguladõ. Krizin etki- sini gösterdiği bir yõl içinde Türkiye’de işten çõkarõlanlarõn sayõsõnõn 1 milyo- nu aştõğõna dikkat çeken Culfa, AKP hükümeti tarafõndan özellikle sağlõk ve eğitim alanõndaki dönüşüm programlarõnõn yõkõcõ etkilerinin gün geçtikçe da- ha fazla hissedilmeye başlandõğõnõ söyledi. Gerçek işsiz sayõsõ 5 milyon 112 bin Ekonomi Servisi - Türkiye İstatis- tik Kurumu’nun (TÜİK) işsiz sayõsõnõ 3 milyon 267 bin olarak açõklamasõna karşõn, gerçek işsiz sayõsõnõn 5 milyon 112 bin kişi olduğu belirlendi. Gerçek işsiz sayõsõ bir yõlda 859 bin artarken, gerçek işsizlik oranõ resmi verilerdeki gibi yüzde 12.8 değil, yüzde 18.7 ola- rak gerçekleşti. Gerçek işsizlik kadõn- larda yüzde 24.7 oranõ ile 2 milyon 61 bin, erkekte yüzde 16.1 oranõ ile 3 mil- yon 51 bin oldu. ANKA’nõn Türkiye İstatistik Ku- rumu (TÜİK) verilerinden yaptõğõ he- saplamaya göre; haziran-temmuz- ağustos aylarõnõ kapsayan temmuz döneminde gerçek işsiz sayõsõ 5 milyon 112 bin, gerçek işsizlik oranõ da yüz- de 18.7 oldu. TÜİK, aralarõnda iş bul- ma umudu olmayanlarõn da yer aldõğõ işsizlik oranõna iş aramayõp çalõşmaya hazõr olanlarla mevsimlik çalõştõğõ için işsiz durumda bulunanlarõ dahil et- meksizin işsizlik oranõnõ belirliyor. Bu hesapla TÜİK, temmuz dönemin- de oranõ yüzde 12.8, işsiz sayõsõnõ da 3 milyon 267 bin kişi olarak açõkladõ. Buna göre kadõnlarda işsizlik yüzde 13.6 ile 984 bin, erkekte yüzde 12.5 oranõ ile 2 milyon 283 bin oldu. Ancak bir yõllõk dönemde gerçek oran erkeklerde yüzde 16.1 kadõnlar- da ise yüzde 24.7 oldu. Varyap Yönetim Kurulu Başkanõ Süleyman Varlõbaş ve Varyap CEO’su Erdinç Varlõbaş, 17 Ekim’de İngiltere’nin başkenti Lon- dra’da yapõlan törenle ödüllerini aldõ. Avrupa, Asya Pasifik, Bü- yük Britanya, Güney ve Kuzey Amerika ile Ortadoğu olmak üzere toplam 5 bölgeden 4 bine yakõn pro- jenin yarõştõğõ yarõşma, 15’i ticari, 22’si konut olmak üzere toplam 37 kategoride yapõldõ. Varyap’õn her iki kategoride binlerce projeyi geride bõrakarak ödülleri kazandõğõnõ söyleyen Süleyman Varlõbaş, bu ba- şarõnõn sadece Varyap’õn değil, Türk gayrimenkul sektörünün başarõsõ olduğunu söyledi. Meridian, Varyap’a gayrimenkul oskarı getirdi 4 bin proje katıldı FATMA KOŞAR LONDRA - Gayrimenkul geliştirme, inşaat ve müteahhitlik şirketi Varyap, İstanbul Ataşehir’de in- şa ettiği yüksek standartlõ yeşil gayrimenkul proje- si Varyap Meridian’la, Uluslararasõ Gayrimenkul Ödülleri Yarõşmasõ’nda iki ödül kazandõ. ‘Gayri- menkulün Oskarları’ olarak adlandõrõlan yarõşmada Varyap’õn projesi ‘En İyi Gayrimenkul Projesi’ ve ‘En İyi Yüksek Bina’ kategorilerinde en yüksek de- rece olan ‘5 yıldız’ ile ödüllendirildi. Varyap Yönetim Kurulu Başkanõ Süleyman Var- lıbaş, bu başarõnõn sadece Varyap’õn değil, Türk gay- rimenkul sektörünün başarõsõ olduğunu belirterek, uluslararasõ alanda 150 mimarõn çalõşarak inşa etti- ği Varyap Meridian’õn yarõşmaya sekiz ay önce çağ- rõldõğõ bilgisini vererek, “Yarışmaya başvurdu- ğumuzda proje henüz tamamlanmamıştı. Bitmiş projelerle yarıştığımız halde iki ödülle döndük” dedi. Varyap CEO’su Erdinç Varlıbaş ise, hem ulus- lararasõ gayrimenkul ve mimarlõk hem yarõşmalarõ- nõ daha yakõndan takip edeceklerini söyleyerek, şöy- le konuştu: “Projemizin inşaat aşamasının biraz daha ilerleyip mimarisinin ortaya çıkmasını bekliyoruz. 1 milyar 200 milyon liralık yatırım- la yaptığımız Varyap Meridian, 2011 sonunda bi- tirilecek. Metrekare fiyatları 3 bin 800 ile 3 bin 900 arasında olan projenin yüzde 35’lik bölümü satışa sunuldu. Bunun da yüzde 60-70’i satıldı.” Hasılat paylaşımı yurtdışına açılacak Yurtdõşõnda yapõlan fuarlarda TOKİ ile birlikte yer aldõklarõnõ anõmsatan Erdinç Varlõbaş, fuarlarda yapõlan tanõtõmlarda özellikle TOKİ’nin hasõlat paylaşõm modelinin yabancõ ülkelerin ilgisini çek- tiğini dile getirdi. “Dünyada bizim kadar bu mo- deli iyi uygulayan yok. Birçok ülke bizden bu mo- deli uygulamamızı istedi” diyen Varlõbaş, Katar, Macaristan, Makedonya, İspanya, Portekiz, Çin ve birçok Asya’dan teklif aldõklarõnõ vurguladõ. Varlõ- baş, “Riyad ile görüşmeler çok ilerledi. Ama ön- celiğimiz Türkiye’deki büyük projeler. Adalet Sa- rayı ve Galatasaray Stadyumu gibi büyük pro- jeler var. Önümüzdeki 1 yılda Türkiye’deki projeleri bir seviyeye ulaştırdıktan sonra yurt- dışına açılmayı düşünüyoruz” diye konuştu. Havaş’õn 180 milyon Avro’ya satõlmasõ konusunda anlaşma imzalandõ. Ekonomi Servisi - Havaalanlarõ Yer Hizmetleri A.Ş’nin (Havaş), TAV Ha- valimanlarõ Holding A.Ş, TAV İşletme Hizmetleri A.Ş, TAV Bilişim Hizmetle- ri A.Ş, HSBC Investment Bank Hol- dings plc ve İş Girişim Sermayesi Yatõ- rõm Ortaklõğõ’nõn ortaklaşa kuracağõ şir- kete 180 milyon Avro’ya satõlmasõ için mutabakata varõldõ. TAV Havalimanlarõ Holding’den ya- põlan açõklamada, nihai ortaklõk yapõsõn- da TAV Havalimanlarõ’nõn yüzde 65, İş Girişim’in yüzde 6.7, HSBC Principal In- vestments’õn ise yüzde 28.3 paya sahip olacağõ belirtildi. TAV Havalimanlarõ Holding İcra Kurulu Başkanõ Sani Şener, hisse satõşõndaki amaçlarõnõn TAV Ha- valimanlarõ Holding seviyesinde borçlu- luğu azaltmak ve ek kaynak yaratmak ol- duğunu dile getirerek, Havaş’õn küresel kriz nedeniyle ertelenen halka arzõnõn da önümüzdeki orta vadede sermaye piya- salarõnõn düzelmesi ile gerçekleşebilece- ğini düşündüklerini duyurdu. İtalyanlar: Bizim Çin’imizsiniz Ekonomi Servisi - İtalyan Oda- lar Birliği Başkan Yardõmcõsõ ve Tri- este Ticaret Odasõ Başkanõ Antonio Paoletti, İtalya’daki işletmelerin ağõrlõklõ olarak küçük ve mikro bo- yutta olmalarõ nedeniyle çok uzak ül- kelere açõlma imkânlarõnõn bulun- madõğõnõ belirterek, “Aslan payını Türkiye alacaktır. Bizim Çin’imiz, Vietnam’ımız, Hindistan’ımız Türkiye’dir” dedi. İtalyan Odalar Birliği ve İtalyan şirketlerinin, Türkiye’ye düzenlediği ziyaret dolayõsõyla gerçekleştirilen toplantõda konuşan Paoletti, 3 yõlda 800 kadar girişimciyi Türkiye’ye ge- tirdiklerini, Türkiye’den 650 giri- şimciyi de İtalya’da ağõrladõklarõnõ anlattõ. Paoletti, iki ülke arasõnda iş- birlikleri için ulaştõrma/lojistik, ah- şap ve mutfak, makine aksamõ, in- şaat yan sanayii alanõnda önemli fõr- satlar bulunduğunu belirtti. TİED’in araştõrmasõna göre Türkiye’de sadece 1 Bağ-Kur ve 25 işçi emeklisi yoksulluk sõnõrõ üzerinde aylõk alabiliyor. YÜZDE 18.7 Doğan’õn hesaplarõndaki ihtiyatihacizkaldõrõldõ Ekonomi Servisi - Doğan Yayõn Holding (DYH) banka hesaplarõna uygulanan ihtiyati haciz işleminin kal- dõrõldõğõnõn öğrenildiğini bildirdi. DYH’nin KAP’ta yayõmlanan yazõ- sõnda, şirketin 1 Nisan 2002-31 Mart 2003, 1 Nisan 2003-31 Mart 2004, 1 Nisan 2004-31 Aralõk 2004, 2005 ve 2006 hesap dönemlerine ait vergi/ce- za ihbarnameleri ile ilgili olarak, Hal- kalõ Vergi Dairesi’nce gösterilmesi talep edilen 914 milyon 820 bin 334 li- ra tutarõndaki teminat konusunda, şir- ketin banka hesaplarõna uygulanan ihtiyati haciz işleminin kaldõrõldõğõnõn öğrenildiği belirtildi. Şirketin hesap- larõndaki toplam 402 bin 125 liralõk mevduatõna karşõlõk gelecek miktarda (405 bin lira) kesin ve süresiz banka te- minat mektubunun Halkalõ Vergi Dai- resi’ne iletildiği hatõrlatõldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle