Katalog

CMYB C M Y B 2 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İdeolojik Kilitlenme... Ben Başbakan Tayyip Bey’in konuşmalarını çok severim... Kürsüye çıkıp konuşmaya başlayınca, gözleri- mi dört açar, ekranın karşısına oturur, dinleme- ye başlarım. Tane tane konuşur... Sonra kaşlarını çatar, ders vermeye başlar. İşte burası çok önemlidir benim için. Ülkemin başbakanıdır çünkü. Sandıktan iki kez çıkıp oturduğu koltuğun hak- kını vermiştir bugüne değin. Başbakan İstanbul’da düzenlenen 10. Ulaştırma Şûrası’nda konuştu. Üçüncü köprüye karşı çıkanlara verdi veriştirdi. Bir ara şöyle dedi: “Bunlar birinci ve ikinci köprüye de karşı çıktı- lar ama sonra utanmadan, sıkılmadan, üzerinde se- yahat ettiler.” Ben o sırada kendime geldim... Acaba bundan sonra Harem’den Sirkeci’ye mi geçsem? Bu kez gözlerimi dört değil sekiz açıp dinlemeye başladım Tayyip Bey’i: “Kimler karşı çıkıyor üçüncü köprüye? Sadece her iki tarafı kapalı olanlar. Tek istikamete bakan- lar karşı çıkıyor. Burada ideolojik kilitlenme var.” Köprüde seyahatin nasıl bir şey olduğunu düşünürken bir de ideolojik kilitlenme çıkmıştı ortaya. Acep nasıl bir şeydi bu ideolojik kilitlenme? Bir türlü işin içinden çıkamadım... Başbakanımız Mersin’de bir üreticiye “Ananı da al git” gibi bir şeyler söylemişti ya! Öyle bir şey miydi şu ideolojik kilitlenme? Üç gündür bunu düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum... Olayı bir arkadaşıma anlattım... Gülüp geçti bana... Sonra da şöyle dedi: “İdeolojik kilitlenme, komünist kafa demektir!” Arkadaşıma “Dalga geçme benimle” dedim. Eli- ni omzuma koyup “Ne dalgası” deyip ekledi: “Adı üstünde, Başbakan... Ne söylerse doğru söyler...” Arkadaşımın gözlerine baktım, alaycı bir gü- lümseme yoktu... Anlatmaya başladı: “Yani üçüncü köprüyü eleştirenler, orada rant sağlandığını öne sürenler, olaya at gözlüğü takıp bakıyorlarmış. İdeolojik kilitlenme bu nedenle olur. Yani ko- münist kafa, tüm gelişmelere, uygarlığa filan at göz- lüğüyle bakar.” Arkadaşım galiba haklıydı! Şöyle bir düşündüm... Bu komünistler tüm ahlaksızlığı yapar, iyi gi- den işleri kötülerlerdi. Bakın “ahlaksız” denilince aklıma ne geldi... Hanım bakan Kavaf’a dinci gazetenin muhabiri soruyor: “Televizyonlarda yayımlanan bazı Türk dizilerinde Türk aile yapısıyla bağdaşmayan görüntüler ya- yımlanıyor. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?” Adam gazeteci değil ahlak polisi sanki. Bakan hanım da aileden sorumlu devlet ba- kanı ya! Televizyonlardaki dizi filmleri izlemiyorum... Acaba şu Türk ahlak yapısı ne demektir? Bunu dinci gazetenin muhabiri saptamış ve hanım bakana soruyor. Bakan Kavaf da gereği- ni yapacağını söylüyor. Türkiye’nin bugün geldiği nokta bu işte... Bizim liberal tosuncuklar demokrasi ve öz- gürlükler konusunda ahkâm keserlerken ne- dense bu konuyu pas geçtiler. Öpüşmek Türk aile yapısıyla bağdaşmıyor de- mek ki! Zaten Tayyip Bey de İstanbul’da uzun saçlı, küpeli delikanlıları sevgilileriyle sarmaş dolaş gördüğünde şöyle bir laf etmişti: “Sınırsız, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun oldu- ğu bir ahlaki yapılanma bizi dertlendiriyor.” Demek ki ahlaki bir çöküş var memlekette! Bu çöküşün nedeni komünistler olabilir. Bizim eski komünistler liboş oldu ama neyse! Rusya’da da kalmadı, acaba nereden ithal etsek? Ben Başbakanımızı dinlemeyi seviyorum, kim ne derse desin! Konuştukça açılıyor, açıldıkça konuşuyor... Bu açılmanın adı bazen Kürt, bazen demo- kratik, bazen ulusal tümlük olsa bile iyi geliyor bana. Öyle bir rahatlıyorum ki anlatamam! İyi ki bizim böyle bir başbakanımız var... Obama’yla 15 dakikada dünya ve bölge so- runlarını çözen yiğit bir Başbakan... Ara sıra fırça atsa bile Tanrı başımızdan eksik etmesin! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Yarbay Dönmez’e tahliye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Ankara Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatlarla ilgili yargõlanan Yarbay Mustafa Dönmez’in oybirliğiyle tahliyesine karar verdi. Yarbay Dönmez hakkõnda İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin “Ergenekon” davasõ kapsamõnda bir başka suçtan vermiş olduğu tutuklama kararõ bulunuyor. AKP kongresinde açılım bildirisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin yarõn yapõlacak 3. Olağan Kongresi’nde Kürt açõlõmõna ilişkin bir bildirinin yayõmlanmasõ bekleniyor. Metinle ilgili hazõrlõk yapmak üzere kurulan komisyonda İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Başbakan’õn Danõşmanõ Ömer Çelik bulunuyor. Komisyon, açõlõm konusundaki ilkeleri, partinin yaklaşõmõnõ kaleme alacak. Bu metin, kongre çalõşmasõ sõrasõnda delegelere sunulacak. Böylece parti tabanõndan da açõlõma destek alõnmõş olacak. Bir parti yöneticisi ise, bildiri açõklanmasõnõn henüz kesinleşmediğini, komisyonun çalõşmasõna göre karar verileceğini söyledi. AKP’nin yaklaşõmõ, kongrede ana slogan olarak seçilen “Biz birlikte Türkiye’yiz” ifadesi ile ortaya konacak. DTP’li Sakık’tan yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İdare Amiri ve DTP Muş Milletvekili Sõrrõ Sakõk, Bakû’da düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi Konsey Toplantõsõ’nda Azeri milletvekilleriyle Kürtçe ve Ermenistan konusunda tartõştõğõ ve “Türkiye’deki milliyetçilere kurban olayõm” şeklinde sözler sarf ettiğine ilişkin gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Bakû’da söz konusu tartõşmanõn yaşandõğõnõ, ancak basõna yansõyan sözlerin kendisine ait olmadõğõnõ bildiren Sakõk, “Yeryüzünde kurban olabileceğim bir Türk milliyetçisi yoktur” diye konuştu. CHP’den Clinton’a tepki ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Tamaylõgil, ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’õn, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’na “Muhalefeti dikkate almayõn” demesine tepki gösterdi. Tamaylõgil yaptõğõ yazõlõ açõklamada, “Hatõrlatmak isteriz ki, ABD Dõşişleri Bakanõ Clinton’õn yok sayõn, aldõrmayõn dediği muhalefet, 1 Mart 2003’te Türkiye Cumhuriyeti’nin muz cumhuriyeti, TBMM’nin de muz cumhuriyeti meclisi olmadõğõnõ göstermiştir” dedi. HÂKİM KAÇMAZ’IN BAŞVURUSU BAKANLIKTA Yargıtay, müfettişler için soruşturma izni istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün yargõlanmasõ kararõnõ veren yargõç Osman Kaçmaz’õn şikâyet et- tiği adalet müfettişlerinin soruştur- masõ için Adalet Bakanlõğõ’ndan izin istedi. Bakanlõğõn izni vermesi duru- munda soruşturmaya başlanabilecek. Ba- kanlõğõn izin verme- mesi halinde ise Kaç- maz konuyu idare mahkemesine taşõya- bilecek. Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz, ken- disi hakkõnda soruş- turma yapan Adalet Bakanlõğõ Teftiş Ku- rulu Başkanõ ve so- ruşturmacõ müfettiş- ler hakkõnda Yargõtay 1. Başkanlõk Kuru- lu’na şikâyette bulun- muştu. Yargõç Osman Kaçmaz’õn avukatõ Baykal Doğan, konuya ilişkin açõklamasõnda, “So- ruşturmaya ilişkin bize dahi ve- rilmeyen gizli belge ve bilgiler ay- nı zihniyete sahip bir kısım malum basına verildi. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde son gün- lerde yaşanan birtakım yargıla- malar ayrık olmak üzere hiçbir yargılamada yaşanmamıştır. Hat- ta Türk ve İslam hukuku siste- minde dahi bu tür bir yargılama örneği yoktur” demişti. Yargõtay 1. Başkanlõk Kurulu da Os- man Kaçmaz’õn suç duyurusunu işle- me koymuştu. Kaç- maz’õn avukatõ Baykal Doğan, Yargõtay’õn yasa uyarõnca müfet- tişler hakkõnda soruş- turma yapabilmesi için Adalet Bakanlõğõ’nõn izninin gerektiğini anõmsatarak “Yargı- tay, Adalet Bakanlı- ğı’na başvurarak müfettişlerin soruş- turulması için izin istedi” dedi. Bakanlõ- ğõn izin vermesi duru- munda Yargõtay tara- fõndan adalet müfet- tişlerinin soruşturul- masõnõn yolu açõlabi- lecek. Yapõlacak so- ruşturma sonucuna göre de müfettiş- ler hakkõnda takipsizlik kararõ verile- bilceği gibi dava açõlmasõ da gündeme gelebilecek. Adalet Bakanlõğõ’nõn so- ruşturma izni vermemesi durumunda ise yargõç Osman Kaçmaz bakanlõğõn işleminin iptali istemiyle idare mah- kemesine dava açabilecek. Yargõtay, Gül’ün yargõlanmasõna karar veren hâkim Osman Kaçmaz’õn şikâyette bulunduğu Adalet Bakanlõğõ müfettişleri için bakanlõktan soruşturma izni istedi. Bakanlõğõn izin vermesi durumunda Yargõtay tarafõndan adalet müfettişlerinin soruşturulmasõnõn yolu açõlabilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DTP’li milletvekillerinin ifade krizinin çözülmesi için muhalefetin bir adõm at- masõ durumunda anayasa ya da yasa de- ğişikliği konusunda her türlü desteği vermeye hazõr olduklarõnõ söyledi. AKP, anayasa değişikliği olmamasõ durumun- da Ceza Muhakemesi Yasasõ’nõn (CMY) ‘zorla götürme’ maddesinde değişiklik yapmayõ tartõşõyor. Erdoğan, DTP’lilerin ifade kriziyle ilgili olarak anayasa değişikliği önerdi, ancak ilk adõmõ muhalefetten beklediğini belirtti. Erdoğan, gazetecilerin konuyla ilgili sorular üzerine, muhalefet partilerinin önermele- ri durumunda her türlü çözüme açõk ol- duklarõnõ söyledi. Erdoğan, “Fikrinden görüşünden do- layı hiçbir insanın yargılanmasına, ister parlamenter olsun ister parlamenter olmasın taraf değiliz” dedi. Erdoğan, “Muhalefet partileri çözüm noktasının iktidar olduğunu söylüyor. Bu eleştiri- leri nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, “Hazırlarsa hep beraber bu işi yaparız. Anayasa değişikliğine de varız, yasa değişikliğine de; ne gerekiyorsa” di- ye konuştu. Baykal’a yanıt: Bu iş bitmiştir CHP lideri Deniz Baykal’õn Cumhur- başkanõnõn yeniden TBMM tarafõndan se- çilmesi yönündeki önerisinin anõmsatõlmasõ üzerine, “Milletten niye kaçırıyorsun bu işi? Bu iş bitmiştir” dedi. Yasama yõlõ resepsiyonuna ‘askerlerin TBMM’nin açõlõşõna katõlmasõ’ damgasõnõ vurdu Hükümet memnunANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in yeni ya- sama yõlõnõn başlamasõ nede- niyle verdiği resepsiyona, “Kürt açılımı” tartõşmalarõ ne- deniyle iktidarla ilişkileri ger- ginleşen CHP ve MHP liderle- ri katõlmadõ. TBMM açõlõşõna gelen Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ ve kuvvet komutanlarõ da akşam- ki resepsiyona katõlmadõ. Şahin’in “TBMM Başka- nı” sõfatõyla verdiği ilk resep- siyona katõlanlarõn büyük bö- lümünün AKP’li bakan ve mil- letvekillerden oluşmasõ dikka- ti çekti. Resepsiyonlara hiç ka- tõlmayan CHP lideri Deniz Baykal’õn yanõ sõra, katõlmaya özen gösteren MHP lideri Dev- let Bahçeli de Şahin’in resep- siyonuna gelmedi. DTP lideri Ahmet Türk de resepsiyona katõlmazken, DTP’den Sırrı Sakık ile Nuri Yaman partiyi temsil etti. CHP’den sadece Bayram Meral ve Atilla Emek resepsiyonda yer aldõ. MHP’yi ise Grup Başkanveki- li Oktay Vural ile birkaç mil- letvekili temsil etti. TBMM açõlõşõna gelen Orgeneral Baş- buğ ile kuvvet komutanlarõ re- sepsiyona katõlmadõ. Resepsi- yona katõlan tek türbanlõ ise Ka- nal 7’den bir yönetici oldu. Türbanlı eşi katılmadı Şahin, konuklarõnõ tek başõ- na karşõladõ. Türbanlõ eşi gece- ye katõlmadõ. Şahin, askerlerin TBMM’nin açõlõşõna gelme- siyle ilgili sorular üzerine, “Kuşkusuz kendilerini Mec- lis’te görmekten mutluluk duyduk. Sanıyorum daha ön- ce belki planlanmış prog- ramları nedeniyle katılama- mışlardır. Her zaman asker- ler Meclis’e saygı duymakta- dır. Kendilerinin Meclis’te olması başkan olarak beni mutlu etti” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP’lilerin Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün TBMM Ge- nel Kurulu’na gelişi ve gidişi sõ- rasõnda ayağa kalkmamasõnõ Cumhurbaşkanlõğõ makamõna saygõsõzlõk olarak nitelendirdi. Erdoğan, komutanlarõn Mec- lis’teki oturuma katõlmasõnõ ise “Çok farklı bir şey değil. Ol- ması gereken de bu. Olması gerekeni yaptılar” sözleriyle değerlendirdi. “Demokratik açılım noktasında bir mesaj mı? Daha önce gelmediler” sorusuna da Erdoğan, “Demo- kratik açılım ile ilgili düşün- celerin çerçevesini bizden za- ten zaman zaman dinliyor- sunuz. Bundan sonra da din- leyeceksiniz. Çalışmamız yü- rüyor. Parlamento çatısı al- tına da gelecek...” dedi. DTP’li Akın Birdal’õn, par- tili milletvekillerinin mahke- meye zorla götürülmesi kara- rõyla ilgili olarak, “Umarım 3 ay içerisinde sorunu Mec- lis’te çözeriz, yargıya bırak- mayız” demesi üzerine Erdo- ğan, “İnşallah. Muhalefetle bu konuda elbirliği yaparsak çözülür. Ama bu parlamento biliyorsunuz 411’i yaşadı, 367’yi yaşadı. Onun için biraz yoğurdu üfleyerek yeme du- rumundayız” dedi. DTP’li Sırrı Sakık’õn da “Ama bu parlamento 1994’ü de yaşadı” demesi üzerine Erdoğan, “Par- lamentolar, kurumlar vesai- re, bu irtibatlar çok önem arz ediyor. Önemli olan adımla- rı atmak” diye konuştu. ‘Fanatik davranış’ Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arınç, CHP’nin Gül’e yönelik tavrõnõ eleştirerek “Çok fanatik, yakışıksız bir dav- ranış” dedi. Komutanlarõn TBMM’ye gelmelerini de do- ğal bulduğunu kaydeden Arõnç, “Bu konuda teşekküre, tak- dire, alkışa gerek yok. Ko- mutanlar bu saygıyı göster- diler” şeklinde değerlendirdi. İmralı’da inşaat bitiyor Adalet Bakanõ Sadullah Er- gin, Gül’ün görev süresi ile il- gili olarak, “Anayasa deği- şikliği gerekir. İhtiyaç oldu- ğunda değerlendiririz” de- di. İmralõ’daki cezaevi kom- pleksi inşatõnõn 15-20 güne kadar biteceğini söyleyen Er- gin, “Orada kalabilecek olan- ların koşulları belli” dedi. Gerçeker: Beklenmeli Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker de DTP’li milletve- killerinin zorla mahkemeye götürülmesi ile ilgili sorular üzerine, yargõlamanõn konu- sunun anayasanõn 14. madde- sine girip girmediğinin önem- li bir konu olduğunu söyledi. Gerçeker, “Bu, yargılama bit- tikten sonra ortaya çıkacak. Şu anda yapacak bir şey yok” diye konuştu. “Demokratik açılım ile bir- likte toplumda bir gerginlik olacağını düşünüyor musu- nuz” sorusuna ise Gerçeker, “Demokratik bir sistemde her şey tartışılabilir, her gö- rüş tartışılabilir. Yeter ki bunlar kavga dövüş etme- den, kamplaşma olmadan, husumet doğurmadan, me- deni bir şekilde olsun” diye yanõtladõ. Topu muhalefete attı Erdoğan, ifade krizi konusunda anayasa değişikliği yapõlabileceğini söyledi Erdoğan, resepsiyonda DTP’li Birdal ve Sakık’la sohbet etti. Yargıtay Başkanı Gerçeker de ifade kriziyle ilgili soruları yanıtladı. (AA) Şahin’in “TBMM Başkanõ” sõfatõyla verdiği ilk resepsiyona “Kürt açõlõmõ” tartõşmalarõ nedeniyle iktidarla ilişkileri gerginleşen CHP ve MHP liderleri katõlmadõ. Askerlerin TBMM’nin açõlõşõna gelmesiyle ilgili sorular üzerine Şahin “Beni mutlu etti” derken Erdoğan, “Olmasõ gerekeni yaptõlar” görüşünü kaydetti.