23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Savrulmuş Yaşamlar... Yıldızların külü savruluyor yine... Yine kapanıyor gökyüzü... Yasını tutuyor senin çocuklar... Tristan Tzara çocukların yaşam hülyası kurduğu, ufka uzanan topraklarda dolaşıyor akşamın soluğunda. Işıklarla bezenmiş gözyaşları... Bir adam şarkı söylüyor sokaklarda... Bilmem duyuyor musunuz ıssız gecelerin çığlığını, kayın ağaçlarının ağlayışını? Seyrediyor musunuz o duru beyazlığı? Sırılsıklam ıslak bir zaman... Bir düş... Bir korku... “İşte kum işte vücudum İşte mermer ve ırmak Sayıların çınladığı masanın üstünde Ay yüzlü şarap bardağı Ve içimize işleyen kristalin sesi” Göçmen şarkılar, hüzün bulutları kuşatır göğü. Yaşama dair yazılan şiirler. Aşk için yanan alev kubbeleri. Ölümün o kuşku verici ayininde... Boz bulanık akan ırmaklar... Denizlerdeki o azgın dalgalar. Susuzluk ve açlık! Bir ses yükselirken senin adını tekrarlayan... Yitip giden aşklar... Özlemler ve kaçışlar. “Bilmek istiyorum, gece beyaz mı görür Kumaştan yapılmış bedenler, aşağıda toprağa yayılmış, Sahte taşlar, mukavva parçaları, ip, deri, hâlâ su, Yerde ezilmiş gibi yassılanmış kuşlar Ya da demir gümbürtüsü, erkek için bakir bir orman.” Eğer deniz beni sarhoş eden o gizli kuşkuysa... Vicente Aleixandre’nin ezgilerinin kızıysa. Zamana boyun eğmiyorsa eğer yaşam. Gücün ve gerçeğin mavisiyle ruhumuz. Daha anlatacak çok öyküm var benim... Cizre’de bir mezrada ölen 12 yaşındaki çoban kız Ceylan... Elinde patlayan bir mermi miydi, uzaktan atılan bir bombanın parçası mı? Kim yanıt verecekti bu soruya? Siyah gözleriyle bakan, bizden, bizlerden hesap soran. Bir umursamazlık, bir boşvermişlik... Neden, niçin? Hastane odasında yatağına zincirlenen, kelepçelenen kanser hastası Güler Zere. Hiç utanç duymuyor Güler’i zincire vurup kelepçeleyenler! Neden bu sevgisizlik, bu vicdansızlık, neden? Belki Tadeusz Rozewicz’in dizeleridir bu sorulara yanıt: “Birbirine işkence ediyorlar sakatlıyorlar sessizlikle sözcüklerle sanki yaşayacakları başka hayatları varmış gibi ............... gövdelerinin ölmeye yatkın olduğunu ve insanların içlerinin kolayca kırılabileceğini unutmuşçasına yapıyorlar bunu” Attila Jozsef’in dalgalar gibi art arda yürüyen kalabalıkları, yumruklarından taşlar fışkıran insanlar, yürüyen bir ormana benziyor düşlerimde. Düşlerimde özgürlük ve barış çiçekleri açıyor bunca acımasızlıklara, yıkımlara karşın! Bu sabah duman gibi yayılıyor ince bir yağmur. Düşünceyle sözcük arasında bir yerde duruyorum... Kâğıtlar gibi uçuşuyor ağaçların sarı yaprakları... “Sesin yağmur kadar ilkel, seninle ufuk arasında... Anılarım hep beyazlar giydiriyor sana... Güller de şarkılar da sessizdir sen varken.” Bir gök ölüyor ellerinde, inceliğinde bir gök doğuyor... Sevecenlik bir çiçek gibi açıyor yanında seni düşünürken. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Tantan: Türkiye işgal altında SAMSUN (Cumhuriyet) - Yurt Partisi Genel Başkanõ Sadettin Tantan, partisince düzenlenen bölge toplantõsõna katõldõ. Samsun’da bir otelde düzenlenen toplantõda konuşan Tantan, “Türkiye’de sigorta şirketleri ve bankalar yabancõlaştõrõldõ. Bankalarõn yüzde 80’i yabancõlarõn elinde. Yani arşivler yabancõlara geçti. Arşivi elinde olmayan bir ülke nasõl yönetilecek. Hangi ekonomik yapõdan bahsedilecek. Elinizde arşiv yok. Neye göre karar vereceksiniz. Onun için Türkiye silahsõz işgal altõndadõr” dedi. Emekli astsubay Ankara’da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Astsubaylarõn sorunlarõnõ kamuoyuna duyurmak amacõyla Amasya’nõn Merzifon ilçesinden yürüyüşe geçen emekli astsubay Tuncer Küçük dün Ankara’ya ulaştõ. Küçük’ü, Emekli Astsubaylar Güçbirliği Platformu üyeleri, Anõtpark’ta karşõladõ. Platform Başkanõ Ersen Gürpõnar, “Bu yürekli arkadaşõmõz, 12 gün yürüyüş yaptõ” dedi. Tuncer Küçük ve beraberindeki platform üyeleri, daha sonra Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin 25. kuruluş yõldönümü dolayõsõyla Anõtkabir’deki ziyarete katõldõ. www.opelinsignia.com.tr Ortalama yak›t tüketimi 5.8-11.6 lt / 100 km. Ortalama CO2 emisyonu 154 - 272 g / km. Yenilikçi ve sportif tasar›m›yla . Yeni teknolojilerle daha temiz bir gelecek T eknolojik yenilikler, iklim T ilikler, ikli TT leletemiz bir gelec TTT eknolo ik kn yenili no ikler o r, Hukukçular, HSYK’nin yapõsõna yönelik siyasi girişimlere dikkat çektiler ‘Yargı tarafsız değil’ İstanbul Haber Servisi - Türk hukuk sistemini “Türkiye’de Yargı Bağım- sızlığı” panelinde masaya yatõran hu- kukçular, Türkiye’de hukukun tarafsõz ve bağõmsõz olmaktan çok uzak olduğu gö- rüşünde birleşti. Hukukçular, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõna yönelik siyasi girişimlerin, yar- gõnõn bağõmsõz olmadõğõnõn en açõk kanõtõ olduğunu söylediler. ÇYDD tarafõndan düzenlenen “Tür- kiye’de Yargı Bağımsızlığı” başlõklõ panel, dün FMV Özel Işõk Lisesi Konfe- rans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele konuşmacõ olarak eski YÖK Başkanõ ve eski İÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Teziç, AİHM eski yar- gõçlarõndan emekli büyükelçi Rıza Tür- men ve İstanbul Barosu Başkanõ avukat Muammer Aydın katõldõ. ‘Güven sarsılıyor’ Eski Adalet Bakanõ ve ÇYDD Başka- nõ Prof. Dr. Aysel Çelikel yargõnõn ba- ğõmsõz olmadõğõna ilişkin pek çok işaret bulunduğunu belirterek “Hâkim kara- rıyla da olsa birçok ev arandı, haber- leşme özgürlüğüne müdahale edildi. Türkiye’de bugün insanlar tutuklan- dıktan 8-10 ay sonra iddianame ha- zırlanıyor, 3-4 ay sonrasına da duruş- ma tarihi veriliyor. İnsan haklarına da- yalı demokratik hukuk devletine olan güven sarsılmaktadır. Yargının işlevi- ni yitirmesi polis devletinin temelini atar” diye konuştu. Prof. Teziç de HSYK’ye ilişkin karar- namenin uzun süre çõkarõlmamasõnõn, bu organõn bağõmsõz olmadõğõnõ net olarak or- taya koyduğunu söyledi. AİHM eski yar- gõcõ Türmen ise Adalet Bakanõ ve müs- teşarõnõn, HSYK üzerinde etkisinin ol- masõnõn siyasi iktidarõn yargõ üzerindeki etkisi olarak görülmesi gerektiğini belirtti. İstanbul Barosu Başkanõ Aydõn da, Cumhuriyetin ilk yõllarõndan sonra sürekli hukuk reformlarõ yapõlmasõndan bahse- dildiğini ancak bugün de dahil olmak üze- re hiçbir siyasi iktidarõn bu reformu, ta- rafsõzlõkla ve hukukun özüne uygun ola- rak gerçekleştiremediğini söyledi. SELDA GÜNEYSU ANKARA - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, Cumhurbaşkanlõğõ Dev- let Denetleme Kurulu’nun (DDK), meslek kuruluşlarõnõ “ideolojik” olarak tanõmlayan “Kamu Kurumu Niteliğinde- ki Meslek Kuruluşları” rapo- runa sert tepki göstererek, “Ba- şıbozuklukları, hukuk dışı- lıkları, günlük yaşamı sıkın- tıya sokan birtakım anlamsız durumları duyurmak bizim asli görevimizdir” dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da ra- porun “can sıkıcı” olduğunu be- lirtti. Cumhurbaşkanlõğõ DDK, “Kamu Kurumu Niteliğinde- ki Meslek Kuruluşları” rapo- runda, meslek kuruluşlarõnõn, sivil toplum kuruluşu olmanõn gerektirdiği vasõflarõ tam olarak taşõmadõklarõ savunulmuştu. Ra- pora TBB ve TTB’den tepki gel- di. TBB Başkanõ Özok, Cum- huriyet’e yaptõğõ açõklamada, birliğin 1969 yõlõnda fiilen ya- şama geçtiğini ve ilk başkanõnõn Avukat Faruk Erem olduğunu belirtti. Birliğin kurulduğu ilk günden bu yana Türkiye’nin aydõnlõk çizgisinden ödün ver- mediğinin altõnõ çizen Özok, “Ülkedeki birtakım başıbo- zuklukları, hukuk dışılıkları, günlük yaşamı sıkıntıya sokan anlamsız birtakım yaklaşım- ları kamuoyuna duyurmak bizim meslek yaşamımız gibi asli görevimizdir” dedi. Cum- hurbaşkanlõğõ DDK’nin rapo- runa “asla ve asla katılma- dıklarını” vurgulayan Özok, şöyle konuştu: “Biz yaptığımız işin bilin- cindeyiz. Her söylediğimiz sö- zün arkasındayız. Ülkede çağ- daşlığın, aydınlığın, uygarlığın ve Atatürk ilke ve devrimle- rinin gerçek bekçisiyiz. İşi- miz sadece onların söylediği gibi dosyalara dilekçe yaz- mak ya da koridorlarda üç beş dakika duruşmaya girmek değildir. Ancak onların dün- ya görüşü, hukuku bu kadar. Bilsinler ki, Barolar Birliği adına söylüyorum, artık çivi- si çıkmış demokrasiye, çivisi çıkmış hukuka ve çivisi çıkmış yargıya karşın hâlâ umudu- muzu kaybetmedik. Türk hal- kının sağ duyusuna olan inan- cımız sürüyor. Bizim üstü- müze gelirlerse el mi yaman bey mi yaman hep beraber gö- rürüz.” Özok, “Elmalarla armutla- rı birbirine karıştırmışlar. Bu konularda değerli DDK üye- si arkadaşlarımızla her yerde tartışmaya hazırım. Şöyle otur, böyle kalk konuş, iste- diğimiz gibi davran... Yok öy- le yağma. Hadi canım sen de derler adama. Halkımın, mes- lektaşlarımın, ulusumun ya- rarına neler söyleyip, neler söylemeyeceğimi bilen, ölçen biriyim” dedi. ‘Raporu bize göndermediler’ TTB Genel Sekreteri Eriş Bi- laloğlu da Cumhurbaşkanlõğõ DDK’nin raporun tamamõnõ kendilerine iletmediğini belirt- ti. Gördüğü kadarõyla raporun “can sıkıcı” olduğunu kaydeden Bilaloğlu, şunlarõ kaydetti: “Raporu, bu türlü kurum- ları hizaya getirmek, herkesin neler söyleyebileceğinin stan- dartlarını oluşturulmak üze- re bir çaba diye algılamış du- rumdayım. Önümüzdeki haf- talar içinde eşdeğer meslek örgütleriyle konuyu değer- lendiren bir açıklama yaparız. Ayrıca bizler, emeği ile geçi- nen meslek kuruluşlarıyız. Eğer ideolojik olarak tanım- lanıyorsak, bizim savundu- ğumuz ideoloji hekim emeği- nin, çalışanların, yoksulların, yurttaşların haklarıdır. Ancak bu AKP’ye uymuyor.” Özdemir Özok. TBB Başkanõ Özok, “Başõbozukluklarõ, hukuk dõşõlõklarõ, günlük yaşamõ sõkõntõya sokan birtakõm anlamsõz durumlarõ duyurmak bizim asli görevimizdir” dedi. Sivil toplum kuruluşlarõ, DDK’nin meslek kuruluşlarõna ilişkin raporuna tepki gösterdi ‘Sesimizikesemezler’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle