Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
31 OCAK 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Hukukun Üstünlüğü (?)
Yargıyı denetlemek için Adalet bakanı ile müs-
teşarına tanınan yetkiyi yeterli bulmayan iktidar,
yeni bir organ yaratarak başbakanı da denetleme
yetkililerinden birine dönüştürmüştü.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, önceki
Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in,
hukukumuza katkılarının aradan 3 yıl geçmiş ol-
masına karşın sürmekte olduğunu da kanıtlıyor.
Türkiye’nin başındaki en büyük dertlerden bi-
ri olan telefon dinlemelerinin, başbakan tarafın-
dan atanan kişinin yönetimindeki bir kurum ta-
rafından uygulanır ve denetlenir oluşunun yarat-
tığı rahatsızlığın anayasaya aykırı bir yöntemden
kaynaklandığı saptanmış durumda.
Ancak durum değişmeyecek. Çünkü Yüksek
Mahkeme’nin kararları geriye işlemiyor. Bu nedenle
de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın ya-
pısı devam edecek.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre de, söz konusu
daireye başkan atanmasının yeni dönemde dört-
lü kararname ile yapılması sağlanacağından yine
söz sahibi başbakan olarak kalacak.
Tek değişikliğin, “Kurum faaliyetlerinden derhal
başbakana bilgi verilir” kuralının yasadan çıkarı-
lacak olması olduğu anlaşılıyor.
Bu kural yasada yer almasa da, siyasal yakın-
lığın gereklerinin uygulamada değişiklik yarat-
mayacağı kuşkusu da akıllardan çıkarılamıyor.
Hukuk kurallarının gelişmiş ülkelerin standart-
larına benzer biçimde konulamamasının “hukuk
devleti” kavramını zedelediği belirtiliyor.
Örneğin anayasada “Haberleşme Hürriyeti”
başlıklı bir madde var ve “Herkes haberleşme hür-
riyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır”
(madde 22) diye başlıyor.
Ama anayasanın genel yapısına uygun olarak
da bu hürriyetin nasıl sınırlandırılacağı izleyen bö-
lümde sıralanıyor.
Sınırlamalardan biri de siyasetçilerin cankurtaran
simidi niteliğinde. Çıkarılan yasaya ya da gerek-
çesine, sınırlamaya olanak tanıyan “suç işlen-
mesinin önlenmesi” ilkesini eklerseniz, anayasa-
ya uymuş oluyorsunuz. Canınızın istediğini din-
leme olanağını yasaya ekleme olanağına da ka-
vuşuyorsunuz. Hem de belirli sürelerde uzatarak.
Kötüye kullanıldığı iddiası yadsınamayan Ceza
Muhakemesi Yasası’nın 135’inci maddesinin ip-
tal edilmesi isteğinin esastan incelenmeye baş-
lanması şimdilik tek umut olma niteliğini koruyor.
Doğalgaz fiyatlarının olağanüstü yüksekliğinin
aile bütçelerine getirdiği yıkım, dayanılır ölçüleri
aşmış durumda.
Aylık faturalardan yakınmayan kimseye rast-
lanmıyor.
Gazetelere ve televizyonlara bakarsanız, İs-
tanbul’un doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ, fatu-
raların taksitle ödenmesi kolaylığını (!) getirmiş.
Banka kartı olanlar, borçlarını 6 taksitte öde-
yebileceklermiş.
Böyle bir haberi gençliğimizde vermiş olsaydık,
yazı işlerindeki ustalarımızın bir dövmediği kalır-
dı.
Bankaların, ayda ortalama yüzde 5.50 oranın-
daki faizlerini es geçmiş olmamız affedilmezdi. İkin-
ci ay faturasının belirli bölümünü öderken ilk ayın
ikinci taksitini de ödemek gerektiğini ve tutarın her
ay artacağını yazmamış olmamız da yüzümüze vu-
rulurdu.
Şu ödeme kolaylığını biri hesaplasa da kolay-
lığın boyutunu öğrensek!
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Emekli büyükelçi ve akademisyenler Başbakan Erdoğan’õn Davos’ta yaptõğõ açõklamalarõ eleştirdi
‘Lozan tutanaklarõnõ okusun’
MAHMUT GÜRER
ZEYNEP ŞAHİN
ANKARA/İSTANBUL - Emek-
li büyükelçi ve akademisyenler,
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Davos’ta yaptõğõ açõklama-
larõ eleştirdi. Emekli Büyükelçi
Orhan Aka, son dönemde Türki-
ye’nin “Ortadoğululaştığını” söy-
ledi. Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise
Türkiye’nin Ortadoğu’daki taraf-
sõzlõk politikasõnõ yitirdiğini ve ta-
raf tutmaya başladõğõnõ belirterek
“Uluslararası ilişkilerde belli bir
konuşma kalıbı vardır. Sayın
Başbakan’a Lozan görüşmeleri-
nin tutanaklarını okumasını tav-
siye ederim” dedi.
? Emekli Büyükelçi Orhan
Aka: Diplomaside böyle konuşul-
maz. Hatta iki ülke arasõnda savaş
bile olsa, bu tarz bir konuşma ya-
põlmasõ oldukça hatalõ. Diplomasi-
de öfke geçerli bir şey değildir. Üs-
lup en önemli konudur. Buna kar-
şõn ben iki ülke ilişkilerinin uzun dö-
nemde bozulacağõna inanmõyorum.
Fakat kõsa süreli bir dalgalanma bek-
leyebiliriz. Tabii, Erdoğan’õn bu
yaklaşõmõnõn Türk iç kamuoyunda
ve Arap ülkelerinin halklarõnda da
sempati yaratacağõ kesin. Ancak
bu durum halklarõn hoşuna gitse de
Arap ülkelerinin yönetimlerinin ho-
şuna gitmez. Türkiye buradan yeni
sõkõntõlar yaşayabilir. Yine de, Tür-
kiye’nin bir ‘Ortadoğululaşma’
süreci içerisine girdiğini söyleye-
biliriz. Bu ABD’de yayõmlanan ra-
porlarda da yer alõyor. Türkiye’nin
önceliği AB’den ve Batõ’dan Orta-
doğu’ya dönüyor. İşin bir de unu-
tulmamasõ gereken ABD boyutu
var. ABD Türkiye’nin İsrail’e yük-
sek çõkõşlarõnõ çok iyi karşõlamõyor.
ABD Senatosu’ndaki Ermeni tasa-
rõsõ Erdoğan’õn önceki ilişkileri ne-
deniyle zaten sõkõntõlõ duruma düşm-
üştü. Bu onu perçinler mi? Şimdi-
lik bilemiyoruz...
Emekli Büyükelçi Turhan Fı-
rat: Peres’in yaptõğõ açõklama
son derece sert ve yüksek tondan
yapõlmõş bir konuşmaydõ. O ko-
nuşmaya mutlaka yanõt vermek de
gerekiyordu. Ancak bir devlet
adamõ niteliği altõnda olmalõydõ
bu. Bizim Başbakan ise tam ter-
si olarak toplantõyõ terk etti. Ben
Başbakan’õn bu konuyu iç po-
litikada kullanacağõnõ düşü-
nüyorum.
? ODTÜ Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Hüseyin Bağcı:
Başbakan Davos’ta eşiyle bir-
likte şov yaptõ. Ne olursa olsun
böyle toplantõlarda “Siz öldürme-
yi iyi bilirsiniz” diye bir şey söy-
lenmez. Başbakan sonra da “ben
diplomat, monşer değilim” dedi.
O zaman Dõşişleri Bakanlõğõ’nõ ka-
payalõm... Uluslararasõ toplantõlarõn
bir adabõ vardõr. Anlõk reaksiyonlar,
Türk kamuoyunun gururunu okşar
ama “masadan kalkan her za-
man mağluptur”. O yüzden ben
Sayõn Erdoğan’a Lozan müzakere-
lerini, İsmet Paşa’nõn Lord Cur-
zon ile girdiği diyaloglarõ okumasõnõ
tavsiye ederim. Şimdi bu açõkla-
malarla birlikte biz uzun uğraşlar-
la sağladõğõmõz Ortadoğu’da taraf-
sõzlõk politikamõzõ
kaybetmiş olduk.
Uluslararasõ dip-
lomasi açõsõndan
artõk Türkiye ta-
rafsõz bir ülke
değildir. Ortado-
ğu’da taraf tutmak-
tadõr. Türkiye kendini
akõllõ, başkalarõnõ sersem sanmamalõ.
? Yıldız Teknik Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-
tesi Uluslararası İlişkiler Anabi-
lim Dalı Başkanı Prof. Gencer Öz-
can: Tüm tepkilerin diplomatik ne-
zaket kurallarõ içinde verilmesi la-
zõm, size nezaketsizlik yapõlmõş ol-
sa bile... Erdoğan da yanõtõnõ dip-
lomatik nezaket çerçevesi içinde ve-
rebilirdi. Yaşanan gerginliğin dip-
lomatik açõdan uzun dönemde çok
olumlu etkileri olacağõnõ düşün-
müyorum. Ama kamuoyu nezdinde
olumlu bir puan olarak kaydedile-
cektir. Sadece kamuoyunun hoşuna
gidecek adõmlarla diplomatik ilişki
yürütülmez.
Ankara Üniversitesi Öğre-
tim Üyesi Doç. Dr. Çağrı Er-
han: Erdoğan’õn açõklamasõnõ bi-
raz iç politik bir manevra olarak
değerlendiriyorum. Yerel seçim-
ler öncesinde içeriye mesaj ve-
rilmeye çalõşõldõ. Bundan sonra İs-
rail ve Filistin arasõnda ya da İs-
rail ile Suriye arasõnda bir kolay-
laştõrõcõlõk rolünün kendi süre-
cinden kaynaklõ olarak gerçek-
leşmeyeceğini düşünüyorum.
‘Diplomasiye uymadı’
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İsrail
Cumhurbaşkanõ Şimon Peres’in tavrõnõ kesinlikle
onaylamadõklarõnõ kaydeden Adana Barosu
Başkanõ Aziz Erbek, “Ancak Erdoğan’õn tepkisi
de uluslararasõ diplomatik tavra çok uymadõ”
dedi. Erdoğan’õn kişisel tepki gösterdiğini ileri
süren Erbek, “Davos’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin
bir başbakanõ olarak bulunduğunu düşünmeliydi.
Toplantõyõ bitene kadar bekleyip saygõsõz
davranan Peres’i sakin bir şekilde eleştirmeliydi.
Bunu yapamadõ” açõklamasõnda bulundu.
‘Yapılması gerekeni yaptı’
ANTALYA (AA) - Antalya’da düzenlenen
“Milli Gurur Milli Forma” sergisinin açõlõşõna
katõlan spordan sorumlu Devlet Bakanõ Murat
Başesgioğlu, gazetecilerin, Başbakan Erdoğan’õn
Davos’taki tepkisine yönelik sorusu üzerine,
Erdoğan’õn oturumdaki adaletsiz uygulamalara
tepkisini ortaya koyduğunu belirtti. Başesgioğlu,
“Başbakanõmõz, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon
Peres ile oturumda gösterdiği tavõrla, hissiyatõnõ
ortaya koymuştur. Başbakanõmõz, Davos’ta
yapõlmasõ gerekeni yaptõ” dedi.
‘Başbakan’ın tavrını sevdim’
BURSA (Cumhuriyet) - İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
Davos’ta İsrail Devlet Başkanõ Şimon Peres ile
tartõşarak oturumu terk etmesiyle ilgili,
“Başbakanõmõz açõk bir insandõr. Sözlerini
dürüstçe söyler. Bu manada Başbakanõmõzõn
açõklõğõnõ, mert ve onurlu tavrõnõ ben her zaman
severim, akşamkini de sevdim” dedi. Atalay,
Anayasa Mahkemesi’nin aldõğõ kararla,
başbakanõn iletişim daire başkanõnõ atama
yetkisini iptal etmesiyle ilgili ise “Meclis’e yine
gelir ve TBMM boşluklarõ doldurur. Karar yeni
verildi. Gerekçeli kararõ beklemek lazõm” dedi.
‘Hislere tercüman oldu’
ERZURUM (Cumhuriyet) - Sağlõk Bakanõ
Recep Akdağ, Başbakan Erdoğan’õn Davos’ta
Türk milletinin hislerine tercüman olduğunu
söyledi. Akdağ, “Hükümetimiz bir taraftan
hizmet ederken bir taraftan da ülkenin itibarõnõ
yüksekte tutmaya çalõşõyor. Diplomasi, ülkenin
onurunu ayaklar altõna almak değildir” dedi.
Gül: Saygısızlığı
sineye çekemezdi
MURAT UYGUN
SAKARYA -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn
Davos’ta İsrail Devlet
Başkanõ Simon Peres ile
tartõşmasõnõn ardõndan
toplantõyõ terk etmesiyle
ilgili, “Bir Türk
başbakanına saygısızlık
yapılırsa, herhalde o da
sineye çekecek değil.
Bunu kimse beklemesin.
O da gerekli cevabı
verdi” dedi. Gül, Sakarya
Valiliği’ni ziyaretinde
Davos’ta yaşanan
gerginlikle ilgili
gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Gül, “Türkiye
büyük bir ülke.
Türkiye’nin
büyüklüğünü herkesin
bilmesi, tanıması gerekir.
Türkiye, bölgesinde
daima barış, istikrar,
güvenlik için uğraşan bir
ülke. Bunu da herkes
biliyor. Türkiye’nin bu
gücünden herkesin
faydalanması gerekir.
Faydalanmak istemeyen
varsa o da kendi bileceği
bir iştir” diye konuştu.
Gül, daha sonra bir dönem
öğretim görevlisi olarak
çalõştõğõ Sakarya
Üniversitesi’ni ziyaret etti.
Emekli Büyükelçi Orhan Aka, son dönemde Türkiye’nin
“Ortadoğululaştõğõnõ” söyledi. Prof. Dr. Hüseyin Bağcõ ise,
Türkiye’nin Ortadoğu’daki tarafsõzlõk politikasõnõ yitirdiğini
ve taraf tutmaya başladõğõnõ belirtti.
1
İki ülke
arasõnda savaş
bile olsa, bu
tarz bir konuşma
yapõlmasõ oldukça
hatalõ.
2
Ne olursa olsun
böyle
toplantõlarda
“Siz öldürmeyi iyi
bilirsiniz” diye bir
şey söylenmez.
3
Anlõk
reaksiyonlar,
kamuoyunun
gururunu okşar ama
“masadan kalkan
mağluptur”.
4
Başbakan
Erdoğan da
yanõtõnõ
diplomatik nezaket
çerçevesi içinde
verebilirdi.
5
Taraf olmak
normal ama
bunu
Tevrat’taki sözle
ifade etmeye
gerek yoktu.
‘Seçimlere
hizmet etmeye
yönelik’
? Marmara Üniversitesi İk-
tisadi ve İdari Bilimler Fa-
kültesi Siyaset Bilimi ve Ulus-
lararası İlişkiler Bölümü Baş-
kanı Prof. Dr. Büşra Ersanlı:
Eğer bir başbakan, diplomatik
bir amaçla Davos gibi bir kuru-
luşta bulunmayõ uygun görü-
yorsa, oranõn kurallarõna uygun
davranmak zorundadõr. Mode-
ratörün ve Peres’in uygunsuz
davranmasõ, bizim Başbakanõ-
mõzõn da uygunsuz davranmasõnõ
gerektirmez. Diplomatik ilişki-
ler açõsõndan çok ciddi bir olum-
suzluk doğuracağõnõ düşünmü-
yorum. Türkiye arabulucuk vas-
fõnõ kaybeder o kadar. Taraf ol-
mak normal ama bunu Tev-
rat’taki sözle ifade etmeye gerek
yoktu. “Siz öldürmeyi iyi bi-
lirsiniz” türünden konuşmalar
sorunlarõ çözmez. Çünkü o za-
man da birileri çõkõp bize, “Bu
kadar faili meçhul var, siz de
öldürmeyi iyi bilirsiniz” diye-
bilir. Ayrõca, bir etkisi daha ol-
du bu olayõn. Dün gece gördük
ki; (Önceki gün Davos dönüşü
Atatürk Havalimanõ’nda Erdo-
ğan’õn şölen havasõnda karşõ-
lanmasõ) tamamen belediye se-
çimlerine hizmet etmeye
yönelik bir etki var.
Gül,
Sakarya
Valiliği’ni
ziyaret
etti.
SİYASİLER, ERDOĞAN’IN DAVOS’TAKİ AÇIKLAMALARINI ELEŞTİRDİ:
İç politika malzemesiANKARA/ANTALYA
(Cumhuriyet) - DSP Genel
Başkanõ Zeki Sezer, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Davos’taki çõkõşõyla
ilgili olarak “Gazze’deki
katliama karşı durmak,
sokak kabadayılığı üslu-
buyla değil, devlet adamı
niteliğiyle olmalı” dedi.
CHP Sözcüsü Mustafa Öz-
yürek, “Tepki gösterilme-
si doğaldır ama tepkisi
abartılı olmuştur” görüşü-
nü dile getirdi.
Sezer, Davos’ta yaşanan-
larõn “Başbakan Erdo-
ğan’ın iç politika için kul-
lanmaya çalışacağı, ancak
gerçekte dış politikada çok
da hazırlıklı devlet adamı
olmadığı niteliğini gösteren
bir olay olduğunu” söyledi.
Sezer, sözlerini “Başbakan,
başka konularda suspus-
ken, bu oyuna gelip bu ko-
nuda bir devlet adamının
çok da yapmaması gereken
tavırdaydı. Gazze’deki kat-
liama karşı durmak sokak
kabadayılığı üslubuyla de-
ğil, devlet adamı niteliğiy-
le olmalı. Başbakan, bu gi-
rişimi iç politikada kul-
lanmak üzere yapmışsa,
kabul edilebilir değil. O
tavırla arabuluculuk im-
kânı da ortadan kalkmış
oldu. Türkiye’nin uluslar-
arası ilişkileri Başbakan’ın
iç politika hesaplarına kur-
ban edilemez. Başbakan,
‘Ben diplomat değilim’ di-
yor. Kimse de ondan dip-
lomat olmasını beklemi-
yor. Ama Başbakanımızın
devlet adamı olmasını, dev-
let adamı gibi davranma-
sını beklemek hakkımız.
Ayrıca böyle bağırıp çağı-
rarak sonuç almak ne ka-
dar mümkün, onu da süreç
gösterecek” diye sürdürdü.
İç politika malzemesi
Erdoğan’õn tepki göster-
mesinin “doğal ve bekle-
nebilir” olduğunu kayde-
den CHP sözcüsü Mustafa
Özyürek, “Başbakan’ın bu
tepkiyi iç politika malze-
mesi olarak kullanmak is-
tediği anlaşılıyor. Türkiye
Hamas’tan yana net bir
tavır alarak yıllardır izle-
nen bu politikasından sap-
maktadır. Türkiye bu öf-
keden zarar görür” dedi.
Tabana mesaj
CHP Konya Milletvekili
Atilla Kart, “Türkiye’yi
yönetme ehliyeti olmayan,
yönetimde tıkanan başba-
kan kendine çıkış yolları
arıyor. Tabanına mesaj
vererek, başka rollere so-
yunuyor” dedi. Kart, Er-
doğan’a “Türkiye’nin ulu-
sal güvenliğini, istihbarat
ve milli çıkarlarını neden
İsrail’e bıraktınız? Koşul-
ları yerine getirilmeyen
sözleşmelerin neden askıya
alınması talebinde bulun-
muyorsunuz” diye sordu.
SOYSAL: ÖLÇÜ KAÇTI
Eski Dõşişleri bakanlarõndan ve
BCPGenelBaşkanõMümtazSoysalda
Erdoğan’õn tavrõnõ “İç politika açõ-
sõndan başarõlõ sayõlabilir. Dõş politi-
kada değil” diye değerlendirdi. Soy-
sal, “Diplomasi desteği almadan dõş
politikayapmakçokzordur.Peres’eya
da toplantõyõ düzenleyenlere böyle
bir ders vermek gerekiyordu belki.
Ama ölçü kaçtõ” dedi. Erdoğan’õn
“Musevi lobisi”ni göz önünde bulun-
durmasõ gerektiğini ifade eden Soysal,
“Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz
deyince, artõk ABD’deki Musevi lobi-
sinin soykõrõm meselesinde bizden ya-
na çõkmasõna imkân kalmadõ. Siz daha çok öldürdünüz di-
yeceklerdir” diye konuştu. Erdoğan’õn kendisini Hamas’õn
savunucusu, avukatõ durumuna sokmadan Filistinlilerin
de onurunu gözleyerek, daha dikkatli davranmasõ ge-
rektiğini anlatan Soysal, “Zaten daha önce üstü çizilmişti.
Şimdi ikinci bir çizgi daha atõlmõş oldu” dedi.
FİLİSTİN’İN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ MARUF:
Tepki çok doğru
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Filistin’in Ankara Büyükelçisi
Nebil Maruf, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği
tepkinin “çok doğru” olduğunu
belirterek, “Filistinliler olarak,
Erdoğan’a bu duruşundan dolayı
teşekkür ediyoruz” dedi. Maruf,
“Başbakan Erdoğan’ın Filistin
halkını değil, Hamas’ı
savunduğuna” ilişkin eleştirilere ise
“Hamas, Filistin halkının bir
parçasıdır. İşgal altındayken
kendimizi savunma hakkımız vardır.
Erdoğan, Filistin halkını ve bu
haklı davayı savunmaktadır. Belli
bir grup ya da organizasyona işaret
etmemiştir” yanıtını verdi. Türkiye-
Filistin ilişkilerinin her zaman “iyi
ve güçlü” olduğunu belirten Maruf,
“Türkiye’nin duruşundan gurur
duyuyoruz. Her Arap ülkesinde
yaşayan kişi de dün Erdoğan’ın
yaptığından gurur duymuştur” dedi.