Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2009 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
‘Ben Yaparım, Ama
Sen Yaparsan Olmaz’
Çarşamba günü gazeteyi açıp İlhan Abi’nin kö-
şesini okurken, baktım ki bir olay karşısında İlhan
Selçuk ile Ertuğrul Özkök aynı çağrışımlara ka-
nat çırpmış, aynı düşüncelerde karar kılmışlar.
Önce yadırgar gibi oldum, ama düşündüm, ne-
den olmasındı ki? Ertuğrul Özkök’ün köşesini de,
zekâ pırıltıları ziyaret edebilir, orada da sorgucu
aklın çengeli görülebilirdi. Obama törenlerine
bakarken, her ikisinin de aynı şeyleri düşünmüş
olmaları da doğaldı.
Obama için yapılan törenlerde, Amerikan ulus-
çuluğunun simgesi, kartal vardı, Cumhuriyetin ku-
rucu felsefesinin simgelerinden Abraham Lincoln
vardı, askerler törende boy gösteriyorlardı.
Bizde Atatürk’ün heykeli önünde böyle bir tö-
ren yapılsa, üniformalar bolca görülse, hele hele
ulusçuluğun sembolü olan nesneler ortaya çıksa,
bizim lümpen liberallerimiz ne yaparlardı acaba?
Bütün bunları milliyetçilik diye suçlayıp, kına-
mazlar mıydı?
Tabii bizdeki lümpen liberallerin, AB ve ABD’de-
ki patronları da aynı şeyi yaparlar, “ulusalcı” gös-
terileri, kasten şovenizmle karıştırıp, gericilik, de-
mokrasi karşıtlığı diye suçlarlardı.
Böyledir bunlar, beyaz adam için iyi olan, hak
sayılan şeyler başkaları için hak değildir ve onlar
da beyaz adam gibi davranamazlar.
Kısacası ABD’nin bütün simgelerini sergileye-
rek, kurucu felsefesinin fikir babalarına saygı
göstererek takındığı ulusalcı tavır, mubahtır, iyi-
dir, demokrasiye uygundur, ama biz Türkler böy-
le bir şey yaptığımız zaman kötüdür, ırkçıdır, şo-
vendir.
Bu durumda bageti ABD’deki şefin elinde bu-
lunan koro hemen eskimiş teraneyi yeniden ses-
lendirir.
Siz de şaşkınlıkla sorarsınız:
- O yapınca iyi oluyor da, biz yapınca neden kö-
tü oluyor? İkisi de aynı değil mi?
Sorunuz yanlıştır. Çünkü gerçekte ikisi de aynı
şey değildir.
Aralarında büyük fark vardır. Mazlum milletler
arasından çıkmış olan TC’nin ulusalcılığının kılıcının
çeliğine suyu, emperyalizme karşı savaşta veril-
miştir.
Yani ırk ve din temeline dayanmayan, dayan-
masına da imkân olmayan, demokratik Türk
ulusçuluğu antiemperyalisttir. Bu yüzdendir ki, em-
peryalizmin işine gelmez ve onun tarafından sü-
rekli, suçlanıp kınanır
Bu gerçek o kadar açıktır ki, emperyalizmin biz-
deki ajanları lümpen liberaller, zaman zaman
ulusalcılığı suçlarken, birlikte antiemperyalist suç-
lamaları da sıralarlar.
Dünyanın egemenleri firmaların devleti olan
ABD’nin ulusalcılığı ise emperyalisttir. ABD’nin ulu-
salcılığı dünya hegemonyasını hedefler, bütün kay-
nakların denetimini amaçlar, dünya nimetlerinin ço-
ğunun onun topraklarına akmasını sağlamaya ça-
lışır, gezegenimizi herkesten çok kirletir.
Bu emperyalist görüşün Amerikanca’daki ifadesi
şöyledir:
- Amerika için iyi olan bütün dünya için de iyi-
dir.
Bu şekilde dile getirilen sloganı okurken, altın-
da yatan anlamı kavramak gerek.
Sloganın gerçek açılımı şudur:
- Büyük global şirketler için iyi olan, bütün dün-
ya için iyidir. ABD zaten büyük küresel şirketler de-
mektir.
Sanırım bu olguları bilince, gerçeği daha iyi gör-
memiz mümkündür. Bütün dünyanın peşinden git-
mek zorunda olduğu, “Amerika için iyi olan bütün
dünya için iyi olduğuna” göre, Amerikan çıkarla-
rına öncelik veren Amerikan ulusçuluğu iyidir. İyi-
dir, çünkü o global büyük şirketlerin çıkarlarıyla ça-
kışmaktadır.
Ama mazlum ulusların ulusalcılığı dünya ça-
pındaki büyük şirketlerin çıkarlarıyla çakışmamakta,
çelişmekte veya çatışmaktadır. Onun için de bu
antiemperyalist ulusalcılık kötüdür.
Şimdi bizim lümpen liberallerin kimin borazan-
lığını yaptıkları ve Soros ile aralarındaki ilişki da-
ha açık biçimde çıkmıyor mu ortaya?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
namikzafer@yahoo.com
CİHAN ORUÇOĞLU
Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda Ankara’da gözaltõna alõnan
Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ
Mustafa Özbek, araştõrmacõ Erhan
Göksel ve gazeteci Ünal İnanç’õn da
aralarõnda bulunduğu 5 kişi, Elazõğ
Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât
Şube Müdürü Ayhan Atabek, An-
talya Özel Harekât Şube Müdürlü-
ğü’nde görevli bir emniyet amiri ile bir
polis memuru ve Kahramanmaraş
Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât
Şube Müdürlüğü’nde görevli 3 polis
memuru, toplam 11 kişi uçakla önce-
ki gece İstanbul’a getirildi. İstanbul
Adliyesi’nde savcõlõk tarafõndan sor-
gulanan Şõrnak’ta görevli Teğmen
Emre B, Tuzla’da görevli olan jan-
darma teğmenler Onur Ö. ve Teğmen
Cihan A. tutuklanmalarõ istemiyle nö-
betçi mahkemeye sevk edildi.
Soruşturma kapsamõnda aranan
Türk Metal Sendikasõ Başkan Yar-
dõmcõsõ Pevrul Kavlak, dün öğle
saatlerinde Türk-İş üyeleri ve avukatõ
ile birlikte İstanbul Emniyet Müdür-
lüğü’ne gelerek teslim oldu. Arandõ-
ğõnõ televizyonlardan öğrendiğini
söyleyen Kavlak, “Çay içmeye gel-
dim. İfademe başvuracaklar sanı-
rım” dedi. Ergenekon operasyonu
kapsamõnda gözaltõna alõnan Türk
Metal Sendikasõ Başkanõ Mustafa
Özbek’in oğlu Haydar Özbek de
Pevrul Kavlak’la birlikte emniyete
geldi. Pavlak’õn teslim olmasõnõn ar-
dõndan emniyetin bahçesinde açõkla-
ma yapan Özbek, “Bu dalga bu ge-
miyi batıracak ama dalga dalga ya-
panları o dalga yutacak, içinde bo-
ğulacaklar. Milleti susturmaya ça-
lışıyorlar. Bir gün gelecek onları da
iyi susturacaklar, konuşamaya-
caklar” dedi.
Türk Metal Sendikasõ Genel Baş-
kanõ Mustafa Özbek’in avukatõ Mus-
tafa Hisar, müvekkili için ek göze-
tim süresi alõndõğõnõ belirterek, “Mü-
vekkilimin susma hakkını kullan-
ması yönünde kararımız var” dedi.
Medyaya uyarı yazısı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Ve-
kili Turan Çolakkadı, Beşiktaş’taki
İstanbul Adliyesi’nde yaptõğõ açõkla-
mada önceki gün düzenlenen ope-
rasyonlar çerçevesinde polis ve mu-
vazzaf subaylarõn da bulunduğu 25 ki-
şinin gözaltõna alõndõğõnõ belirterek
2009’da gözaltõna alõnanlar için üçün-
cü iddianame hazõrlanabileceğini söy-
ledi. Soruşturmayõ yürüten 4 savcõnõn
müşterek talebiyle mahkemeden alõ-
nan izin doğrultusunda çeşitli illerde
eşzamanlõ operasyonlar yapõldõğõnõ
ifade eden Çolakkadõ’nõn Ergene-
kon soruşturmasõnõn gizliliğinin ihlal
edilmemesi için dün ulusal yayõn ya-
pan basõn kuruluşlarõna da uyarõ ya-
zõsõ gönderdiği öğrenildi. Yazõda,
soruşturmanõn içeriğini yayõmlama-
nõn, yapõlan operasyonlarla ilgili ba-
zõ isimleri suçlamanõn, savcõ ve yar-
gõçlar hakkõnda yorumlar yapmanõn,
kanuni suç olduğu anõmsatõldõ.
İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn
talebi doğrultusunda gözaltõna alõnan
teğmenler Emre B, Onur Ö, Cihan A
sorgulandõklarõ Merkez Komutanlõ-
ğõ’ndan Beşiktaş’taki İstanbul Adli-
yesi’ne getirildi. Şüpheliler savcõlõk
tarafõndan tutuklanmalarõ istemiyle
mahkemeye sevkedildi.
Sıvas’ta 5 kişi serbest
Ergenekon operasyonu kapsamõn-
da önceki gün Sõvas’ta gözaltõna alõ-
nan 9 kişiden 5’i serbest bõrakõlõrken
Cumhuriyet Üniversitesi öğretim gö-
revlilerinin makamlarõnõn aranmasõ
tepki çekti. Tüm Öğretim Üyeleri Der-
neği Genel Başkanõ Prof. Dr. Alpas-
lan Işıklı, yapõlan aramanõn üniver-
site özerkliği açõsõndan kabul edilemez
olduğunu vurguladõ.
Savcõlõk, Şõrnak ve İstanbul’da gözaltõna alõnan teğmenlerin tutuklanmasõnõ istendi
3 subay mahkemede
GENELKURMAY:
Bulunansilahlar
konusunabüyük
önem veriyoruz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Genel-
kurmay İletişim Daire
Başkanõ Tuğgeneral Me-
tin Gürak, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõn-
da tutuklanan Yarbay
Mustafa Dönmez’in
evinde çõkan mühimmat
konusuna çok önem ver-
diklerini belirterek “Bu
konunun, soruşturma-
nın netleşmesini her-
kesten fazla biz istiyo-
ruz” dedi. Genelkurmay,
intihar eden emekli Albay
Abdülkerim Kõrca hak-
kõnda çõkan haberler ne-
deniyle Star gazetesine
yaptõrõmda bulunulmasõ
için Gazeteciler Cemiye-
ti ve Basõn Konseyi’ne
başvurdu. Bu başvuru-
nun sonucuna göre gaze-
tenin akreditasyon duru-
munun gözden geçirile-
ceği belirtiliyor.
Genelkurmay İletişim
Dairesi Başkanõ Gürak,
haftalõk basõn toplantõsõn-
da, TSK’de yapõlan çalõş-
malar hakkõnda bilgi ver-
di, güncel konulara ilişkin
sorularõ yanõtladõ. Gürak,
geçtiğimiz günlerde inti-
har eden emekli Albay
Kõrca hakkõnda bazõ basõn
yayõn organlarõnda yer
alan haberlerle ilgili ola-
rak Basõn Konseyi ve Ga-
zeteciler Cemiyeti nez-
dinde gerekli girişimde
bulunulduğunu ve “yap-
tırım uygulanmasının”
talep edildiğini bildirdi.
Gürak, Ergenekon kap-
samõnda tutuklanan Yar-
bay Dönmez’in evinde
bulunan silah ve mühim-
mat ile ilgili soruyu ya-
nõtlarken “Bulunan silah
ve malzemelerle ilgili
konuya biz çok önem
veriyoruz. Bu konunun,
soruşturmanın netleş-
mesini herkesten fazla
biz istiyoruz” dedi. Bu
çerçevede Genelkurmay
tarafõndan yürütülen so-
ruşturma ve incelemenin
sürdüğünü anlatan Gü-
rak, “kamuoyu ile pay-
laşılabilecek bölümü ol-
ması halinde paylaşıla-
cağını” dile getirdi.
Gürak, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ile
Genelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ ara-
sõnda her hafta perşembe
günü mutat görüşme ger-
çekleştirilmesinin karar-
laştõrõldõğõnõ kaydetti. Gü-
rak, program uyuşmadõğõ
için ilk mutat görüşmenin
Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül ile yapõlan gö-
rüşme sonrasõna kaldõğõnõ
belirterek bundan sonra
önce Erdoğan, sonra Gül
ile görüşmelerin sürece-
ğini anlattõ. Gürak, PKK
itirafçõsõna atfen çõkan ha-
berlere ilişkin sorulara
yargõ aşamasõnda olduğu
için yanõt vermedi.
Türk Metal Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa Özbek emniyette susma hakkõnõ
kullananõrken, VERSO Araştõrma Şirketi sahibi Erhan Göksel, gazeteci Ünal İnanç’õn da
bulunduğu 6 sendikacõ ve gazeteci ile 11 özel harekâtçõ ve polisten sorgusu tamamlananlarõn
bugün mahkemeye çõkarõlmasõ bekleniyor.
‘Soruşturmahukuktanuzak’ErgenekonsoruşturmasõkapsamõndatutuklanmasõnõnardõndanserbestbõrakõlanProf.Küçük,
soruşturmanõn polis kontrolünde yürüdüğünü, savcõlõk makamõnõn etkin görev almadõğõnõ söyledi
İNSAN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANI ÜSKÜL, TOPU AİHM’YE ATTI
AYŞE SAYIN
ANKARA - Ergenekon operasyonu
kapsamõnda tutuklanõp ağõr hastalõğõ ne-
deniyle tahliye edildikten 5 gün sonra
yaşamõnõ yitiren Kuddusi Okkır’õn
ailesinin başvurusuna rağmen hareke-
te geçmeyen TBMM İnsan Haklarõnõ İn-
celeme Komisyonu’na Ergenekon tu-
tuklularõndan başvuru yağmaya devam
ediyor.
Tutuklu sanõklardan eski Esenyurt Be-
lediye Başkanõ Gürbüz Çapan, yazar
Ergün Poyraz ve bir internet sitesinin
sahibi de olan ekonomist Behiç Gür-
cihan, “adil yargılama hakları ihlal
edildiği” gerekçesiyle TBMM komis-
yonuna başvurdular. Çapan’õn avukatõ
Lütfiye Akpek yaptõğõ başvuruda,
“Terör örgütü üyesi olmak ve örgüt
adına faaliyette bulunmak” suçlarõnõn
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda tu-
tuklamayõ haklõ sayabilecek suçlar ara-
sõnda bulunmadõğõnõ, tutukluluk halinin
devamõna ilişkin gerekçelerin belirtil-
mediğini ve müvekkilinin delil karart-
ma ve kaçma tehlikesi bulunmadõğõnõ
anlatarak, “Hiçbir haklı ve yasal ge-
rekçe olmaması karşısında müvek-
kilin tutuklu olarak yargılanmasının
adil yargılanma hakkının ihlali an-
lamına geleceği aşikârdır” görüşüne
yer verdi.Yazar Ergün Poyraz ise
CHP’li komisyon üyesi Ahmet Ersin
aracõlõğõyla yaptõğõ başvuruda, “İplik-
çi” adõnõ verdiği kitap taslağõnõn Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, Başbakan
Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanõ Ke-
mal Unakıtan ve aileleri hakkõnda ka-
muoyunun bilmediği bazõ konularõ bel-
geleriyle açõkladõğõ için cezaevinden çõ-
karõlmadõğõ iddialarõ konusunda Adalet
Bakanlõğõ’ndan bilgi istenmesini istedi.
Komisyon Başkanõ Zafer Üskül, Poy-
raz’õn başvurusuyla ilgili Adalet Ba-
kanlõğõ’na yazõlõ başvurarak bilgi iste-
di. Üskül, Gürcihan ve Çapan’õn baş-
vurularõyla ilgili ise anayasa gereği
komisyonlarõnõn “tutuklama kararını
etkileyecek veya değiştirecek işlem
yapmasının mümkün olmadığını”
savunarak, “Tutuklama kararının
adil olmadığını düşünüyorsanız, iç
hukuk yollarını tamamladıktan son-
ra AİHM’ye başvurun” tavsiyesinde
bulunmakla yetindi.
‘FEVKALADE RAHATSIZIZ’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türkiye
İşveren Sendikalarõ Kon-
federasyonu (TİSK) ve
Türkiye Metal Sanayi-
cileri Sendikasõ (MESS)
Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Tuğrul Kudatgo-
bilik, Türk-İş Başkanõ
Mustafa Kumlu’ya
mektup göndererek Türk
Metal Sendikasõ Başka-
nõ Mustafa Özbek ve
sendika yöneticilerine
yönelik uygulamaya tep-
ki gösterdi. Kudatgobi-
lik, “Sendika üyeleri-
nin maruz kaldığı, usul
ve sistem dışı davranış
ve bir sivil toplum ör-
gütüne karşı gösteri-
len tavır, hem TİSK
hem de MESS yöneti-
cileri olarak bizleri fev-
kalade rahatsız etmiş-
tir” açõklamasõnõ yaptõ.
TİSK Başkanõ Tuğ-
rul Kudatgobilik, Kum-
lu’ya hitaben yazdõğõ
mektupta, uygulamalarõ
“sosyal barışı etkileye-
cek boyutta, ülkenin
ekonomik olarak geç-
mekte olduğu hassas
devrede, istikrarın de-
vamına karşı bir me-
sele olarak gördükle-
rini” belirtti.
Adaletin hõzla tecelli
etmesi için bütün çaba-
nõn gösterilmesi ve is-
tikrarõn bir an evvel sağ-
lanmasõnõn en büyük
beklentileri olduğuna
işaret eden Tuğrul Ku-
datgobilik, “TİSK ve
MESS camiası olarak,
2 Temmuz 2008 günü
aynı muameleye ma-
ruz kalan Ankara Ti-
caret Odası Başkanı-
mız Sayın Sinan Ay-
gün için gösterdiğimiz
duyarlılığı, Türk-İş’in
üyesi ve en büyük işçi
sendikası Türk Metal
ve onun değerli baş-
kanı ve arkadaşları
için de gösteriyor,
üzüntülerimizi ve geç-
miş olsun dileklerimi-
zi iletiyoruz” dedi.
TİSKVEMESS’TEN
MustafaÖzbek’edestek
Yeşil ve Çatlı
Ergenekon
dosyasında
Kamuoyunda Susur-
luk bağlantõsõ sõk sõk tar-
tõşõlan Ergenekon soruş-
turmasõnda Abdullah
Çatlı ve “yeşil” kod ad-
lõ Mahmut Yıldırım’õn
birlikte yargõlandõğõ çete
dosyasõ Ergenekon sav-
cõlarõna gönderildi.
Ergenekon soruştur-
masõnõ yürüten savcõlar,
Bakõrköy 4. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nden Ab-
dullah Çatlõ ve Mahmut
Yõldõrõm’õn yargõlandõğõ
dosyayõ istedi. Talebi
uygun bulan Ağõr Ceza
Mahkemesi dava dos-
yasõnõ Ergenekon sav-
cõlarõna gönderdi. Su-
surluk’taki kazadan 7
yõl sonra açõlan davada,
İranlõ uyuşturucu ka-
çakçõlarõ Lazım Esmai-
li ve Asker Simtko’nun,
Çatlõ ve Yõldõrõm tara-
fõndan fidye için kaçõr-
larak öldürüldüğü iddia
ediliyor.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan ve ön-
ceki gün serbest bõrakõlan Prof. Dr. Yalçın
Küçük, “Ergenekon soruşturması Türk
ordusunun kökünü kazımaya yönelik bir
operasyona dönüştü” dedi.
Tahliye olmasõnõn ardõndan gazetecilerin
sorularõnõ yanõtlayan Prof. Küçük, soruş-
turmanõn polis kontrolünde yürüdüğünü be-
lirterek, savcõlõk makamõnõn etkin görev al-
madõğõ eleştirisinde bulundu. Soruşturma-
nõn geldiği noktanõn hukuktan uzak bu-
lunduğunu belirten Küçük, şöyle konuştu:
“En acı olan nokta, benim tutuklanmam
dahil, ortada bir etkin bir savcılık ma-
kamı göremiyorsunuz. Her şey emni-
yette. Bana çok fazla Ergenekon’dan
bahsetmediler. Çok acı bir şekilde, Naz-
lı Ilıcak’ın yazılarından benim Kemalist
olmadığım iddiasını gösterdiler. O kadar
telefonlarımızı dinlemişler, her şeyimi-
zi dinlemişler. Hiçbir sıkılma yok. Sadece
telefon konuşmaları soruldu. Şu an ge-
linen nokta Ergenekon eşittir Türk or-
dusu; Türk ordusunun da örgütü PKK.
Dolayısıyla dava, net bir şekilde Türk or-
dusunun kökünü kazımaya yönelik bir
operasyona dönüştü. Herkes çok moralli
daha genç görünüyor. Tolon Paşa ve Ve-
li Paşa televizyondan göründüğünden da-
ha genç.”
SKY Türk Televizyonu’nda Gürkan
Hacır’õn sunduğu “Şimdiki Zaman” prog-
ramõna konuk olan Küçük, şunlarõ söyledi:
‘Amerikan kelepçesi mi?’
Ben savcı görmedim. Savcılık maka-
mında iki insanla memleket meseleleri
üzerine sohbet ettik. Gittik, çok yakışıklı
yüzbaşı, bizim arkadaşları dizmişler,
cezaevi arabasıyla başka cezaevine gön-
derecekler. Çok müteessir arkadaşlar.
Ben o zaman dedim ki ‘Komutan bize
Amerikan kelepçesi mi takõyorsunuz. Ben
Amerikan kelepçesi istemem.’ Komutan
çok güzel söyledi. Kelepçe üzerine güzel
bir bilimsel konferans verdi. ‘Amerikan
kelepçesi Amerika gibi kalleştir. Buraya ko-
yarsõn, koyduğun zaman bilmiyorsun, bu
elin oynadõğõ zaman o kelepçe kendiliğin-
den bileğini sõkar.’ Ben Mustafa Kemal’in
‘Beni Türk doktorlarõna emanet ettiği gibi,
bana Türk kelepçesi verin’ dedim.
AKP Kürtlere gidiyor
Şimdi, ilk defa Tuncer Paşa çıktı te-
levizyonlara, bu orduya karşıdır dedi,
bu 28 Şubat’ın intikamıdır dedi. Eski
Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu, o da
orduya karşıdır dedi. Gözaltına alınan
ve tutuklanan subaylarnı çoğu PKK ile
savaşmış insanlar, ödül almış insanlar.
Burdan şunu anlarız. AKP Kürtlere gi-
decek, bakın Atilla Uğur Albay içerde,
Levent Albay içerde, Kerim Kõrca Albay,
kaçtı. Bu ortaya çıktı. Bunda benim ro-
lüm var mı? Hayır, benim alınmamla
ortaya çıktı.
‘Bombalar ekiliyor’
Şimdi sağa sola bomba ekiliyor. Kimin
tarafından ekildiğini bilmiyoruz. Bu
memlekette ne oluyor? Türk ordusu
müdahele etmek için bomba atılmasına
mı muhtaç? Onların, İbrahim Şahin’in
yaptıklarını, hangi ilişkiyle, benimle ya
da Tuncer Paşa’yla bağlayabiliyorsun.
Böyle bir torba dava nerde çıktı.
‘Devrim sebebi’
Bu ülkede kaos var. Bir erkek bir kız
beraber yürürken, bir adam geliyor, er-
keği öldürüyor, kızın ırzına geçiyor.
Daha fazla bir devrim sebebi olamaz. 15.
yüzyılda Türkiye. TSK’nin müdahale et-
mesi için sebebe ihtiyacı yok. Şükrede-
lim ki ordu müdahele etmek istemiyor.Yalçın Küçük.
Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ
Tuğgeneral Gürak, intihar eden emekli Albay
Kõrca hakkõnda çõkan haberler nedeniyle Star
gazetesine yaptõrõmda bulunulmasõ için
Gazeteciler Cemiyeti ve Basõn Konseyi’ne
başvuruda bulunulduğunu açõkladõ.