25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada vuracağını düşünüyordu. Sayı 5 binde kaldı. Bek- lentinin yarısı! Türkiye’de iktidar partisinin kendi başkanlarını kol- lamasına doğal gözüyle bakıldığı için yerel seçimlerin en şanslı partisi doğal olarak AKP. Ancak başvuru- daki düşüklük, kimi sürprizlerin de işareti olabilir. Son iki genel seçimde AKP şu stratejiyi izledi: Siyasi yelpazenin tüm renklerinden adaylar gös- terip merkez sağın ve hatta merkezin tek partisi ol- mak! AKP bunu gerçekleştiremedi. Bütün renkleri için- de barındırmak, onların tümünü temsil etmek anla- mına gelmiyor. AKP, sonuç olarak geldiği kökenin partisi... Ancak seçimleri alabilmek ve dış desteği yi- tirmemek uğruna da ne gerekiyorsa yapıyor. Girişi AKP ile yaptık ama, bugünkü konumuz mer- kez sağ! Rahmetliyi nasıl bilirdiniz diye sorulacak olur- sa şunları söyleyebiliriz: Bir zamanlar Türk siyasetinin omurgasıydı. Seç- menin yüzde 60’ı sağdır yaklaşımı içinde sık sık tek başına iktidar oldu... Özellikle 12 Eylül sonrasında tü- müyle dağılan siyasi yelpazenin en hızlı toparlanan kesimiydi. Yüzde 45.1’le tek başına iktidar olan ANAP, için- de dört siyasi eğilimi temsil ettiğini iddia etse de, ru- hu sağdı. Siyasi yasaklar merkez sağda ve solda yeni liderleri sahneye çıkardı. Yasakların kalkmasının ardından ye- ni ortaya çıkanlarla eskiler harmanlandı ama, tam bir kan uyumu yaşanmadı. İnönü’nün ani ve kesin çe- kilişi, Özal’ın ölümü, Demirel’in Köşk’e çıkışıyla, 90’lı yıllar pek çok bakımdan noksanlı yıllar olarak siya- set tarihine geçti. Merkez sağın iki ana partisi DYP ve ANAP, deyim yerindeyse tam bir karpuz gibi sağ seçmeni ikiye böl- dü. Birbirlerinden hiç ama hiç farkları olmadığı şun- dan belliydi: DYP yönetimine küsen soluğu ANAP’ta alıyordu, ANAP’a küsen DYP’de. İki parti birbiriyle vuruşa vuruşa siyaset sahnesinden adım adım çekildi. Öylesine istikrarlı çekildiler ki; oy kaybetme oranları bile neredeyse birbirine yakındı. Önce yüzde 20’nin altına düştüler. Bir seçim sonra yüzde 15’in altına... Eğik düzlem 2002’de iki partiyi barajın altına çekti. 29 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde, geleneksel merkez sağın hiçbir varlık gösteremeyeceği, girişte vurguladığımız aday eğilimleriyle de ortaya çıktı. AKP, CHP ve MHP, geçmişte merkez sağ partilerde siyaset yapmış, başarılı olduğunu düşündüğü kişileri kendi saflarına kattı. ANAP’ın, yeni adıyla ANAVATAN’ın Genel Başkanı Salih Uzun tepkisini, “Bari adayları da bizim parti- nin salonunda açıklasınlar” diye dile getirdi. Görünen o ki, artık ANAVATAN’da uzun olan tek şey genel baş- kanın soyadı. DP’yi de ancak AKP küskünleri tercih ediyor. 2 genel 1 yerel seçimin ardından 29 Mart, merkez sağın tümüyle tasfiyesiyle sonuçlanacak. Demokrasi kuşu ancak her iki kanadı sağlıklı olursa uçabilir. Ne yazık ki bizim kuşun kanatları hem yerli yerinde değil hem de dengesiz büyüklükte... Bir kanat kuyruğa yakın, öteki başın dibinde... Hepimiz merakla bekliyoruz, 29 Mart’ta nasıl uçacak diye! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA19 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET 17HABERLERİN DEVAMI Öylesine ki Başkan Bush döneminde Tür- kiye’ye uygulanan ılım- lı İslamcı iktidar tasa- rımının ve planlaması- nın Amerika için bek- lenmedik sonuçlara da açık ya da gebe olduğu düşünülebilir. Ergenekon tertibiyle laik ve bağımsızlıkçı Atatürkçülerin dahil edildiği tasfiye hare- kâtı dincilere yararlı bir stratejiyi yansıtsa bile, Türkiye’de den- gelerin bozulması, ille de Amerika’nın çıka- rına sonuçlar mı oluş- turacaktır? Yarın göreve başla- yacak olan Başkan Obama’nın Ortado- ğu’da kendinden önce düzenlenmiş koşullara temelden karşı çıka- cak bir lüksü yoktur. Ama, yeni Başkan’ın yeni bir döneme baş- larken, Bush dönemin- de yürürlüğe konmuş model, tasarım ve stra- tejilerin üzerinde ye- niden durup düşüne- ceği konusundaki umu- dumuz eksik değil. C Obama Başlarken... İstanbul B 9 Edirne PB 7 Kocaeli B 8 Çanakkale B 8 İzmir PB 13 Manisa PB 8 Aydın PB 12 Denizli PB 11 Zonguldak B 11 Sinop B 9 Samsun B 9 Trabzon Y 8 Giresun Y 8 Ankara B 3 Eskişehir S 5 Konya S 1 Sıvas K 2 Antalya PB 17 Adana S 17 Mersin PB 15 Diyarbakır S 11 Şanlıurfa B 10 Mardin B 9 Siirt B 7 Hakkâri B 1 Van S 1 Kars K - 2 Oslo K - 2 Helsinki K - 3 Stockholm K 1 Londra Y 8 Amsterdam Y 8 Brüksel Y 6 Paris Y 9 Bonn Y 4 Münih Y 9 Berlin Y 6 Budapeşte Y 5 Madrid B 10 Viyana Y 5 Belgrad B 8 Soyfa B 10 Roma Y 16 Atina PB 16 Zürih Y 8 Moskova K - 4 Aşkabat B 15 Astana B - 7 Taşkent B 12 Bakû B 7 Bişkek PB 7 Tiflis B 4 Kahire PB 17 Şam B 17 Yurt geneli parçalı çok bulutlu, Orta Ka- radeniz’in doğusu, Doğu Karadeniz, Do- ğu Anadolu’nun ku- zeyi ile Sıvas çevre- leri yağışlı geçecek. Yağışlar; kıyılarda yağmur ve sağanak, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. OBAMA yarın yemin ederek işe baş- lıyor. Son yıllar boyunca ABD’yi bir dün- ya imparatorluğu, başındakini dünya egemeni saymaya alışmış olanlar, baş- taki değişince imparatorluğun tutum- larında da büyük değişiklikler olması- nı bekliyor olabilirler. Oysa, Türkiye’de yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan bir temel kavram, yani “ciddi her dev- lette mutlaka kolay değişmeyen bir devlet politikası vardır” biçiminde özet- lenecek olan bir doğrunun ışığında bakıldığında değişme sonrası için bü- yük umutlara kapılmak yanlıştır. Yine de, Türkiye’nin iç ve dış politi- kasında Amerikan etkisinin önemine inananlar yakın gelecekte değişiklik beklemekten vazgeçmeyip bazı nü- anslardan büyük sonuçlar çıkarmaya çalışacaklardır. Örneğin, Mısır’ın Şarm el Şeyh kentinde Mübarek ve Sarkozy ile Alman, İngiliz, İtalyan ve İspanyol li- derler arasındaki toplantıya çağrılı ol- duğu halde Başbakan Erdoğan’ın ye- rine Cumhurbaşkanı Gül’ün gitmiş ol- ması, “Acaba Erdoğan’ın Brüksel’de AB’lilerle temasa gitmiş olmasından kaynaklanan bir basit bir zorunluluk yüzünden değil de, Obama dönemin- de ABD’yi ilgilendiren konularda Gül’ün daha etkili olabileceği anlamına mı ge- liyor?” diye kafa yoranlar bile var. Oysa, Türk-Amerikan ilişkilerinde bu tür nüanslar üzerinde durulduğu zaman çok açık bir gerçek gözden ka- çıyor: ABD’nin dış politikasında özel- likle İslam dünyasına ılımlılık ve çağ- daşlık karışımı bir yön verebilmek için Türkiye’ye biçilen rol Washington’da işbaşına geçen kişiye göre değişecek değildir. Ankara’dan gelenin de Gül ya da Erdoğan olması pek fark etmez. Aynı durum, AB ile ilişkiler açısından da doğrudur. AB’nin Türkiye’ye bakışı, ancak o kuruluşun temel istekleri ve çıkarları açısından değerlendirilebilir. Yetmiş küsur milyonluk bir ülkenin tam üye- likte ısrarıyla yaratılan endişe AB ül- kelerinde şunun ya da bunun iktidar oluşuyla dağılmaz. Oradaki kaba ger- çek, bütün nüansları örtecek kadar ağır basıyor. Son yılların Türk dış politikasında mi- henk taşlarından sayılan ABD ve AB iliş- kileri, bir bakıma birbirinden kopuk olarak birine ya da öbürüne karşı kul- lanılabilecek pek farklı nitelikte de de- ğil. Örneğin “ABD’nin derdi ılımlı İslam, AB’ninki Kopenhag kriterleri” dense bi- le, Batı’nın Türkiye’ye kabaca bakışın- daki benzerlik bu konulardaki bütün nü- ansları örtecek kadar güçlü. Yeteneklerini henüz tam anlamıyla yitirmemiş sayılması gereken Türk diplomasisinin bu durumda da nü- anslardan yararlanmak için harcaya- cağı çabalar elbet yabana atılacak ka- dar önemsiz değildir. Ama, o kadar- cık bir başarının sağlanması için bile, her şeyden önce, Türk devletinin cid- di ve güçlü kalması gerekiyor. Ordu bir yana bırakılırsa, sivil yönetimdeki çe- şitli ciddiyetsizlikler ve güçsüzlükler giderilmedikçe dış politikadaki so- nuç hep hüsran oluyor ve olmaya de- vam edeceğe benziyor. AÇI MÜMTAZ SOYSAL Nüanslar ve Kaba Doğrular mumtazsoysal@gmail.com Baştarafı 1. Sayfada Gazeteci Hrant Dink, ölüm yõl dönümünde düzenlenen çeşitli etkinliklerle anõlõyor Aynõ yerde, aynõ saatte İstanbul Haber Servisi - Agos Gazetesi Genel Yayõn Yö- netmeni Hrant Dink’in öldü- rülmesinin üzerinden iki yõl geç- ti. Aradan geçen bunca zaman- da, devlet görevlilerinin bildik- leri halde cinayete engel olma- dõklarõ ortaya çõktõ. Başbakanlõk Teftiş Kurulu, cinayetten İsih- barat Daire Başkanõ Ramazan Akyürek’in de sorumlu oldu- ğunu bildirdi. İhmali bulunan emniyet yetkililerinin dahil edil- mediği Dink cinayeti davasõ, İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nde devam ediyor. Dink için bugün Agos Gazetesi’nde ve Lütfi Kõrdar Kongre Merke- zi’nde anma etkinlikleri düzen- leniyor. Dink, aramõzdan ayrõlõşõnõn 2. yõldönümü nedeniyle İstan- bul’da gazetesi Agos’un önün- de bugün anõlõyor. “19 Ocak’ta, saat 3’te, aynı yerde... Agos ga- zetesinin önünde buluşuyo- ruz” çağrõsõyla düzenlenecek tören Şişli Halaskârgazi Cadde- si’ndeki Agos gazetesinin önün- de bugün 14.30’da başlayacak. “Hrant’ın arkadaşları” tara- fõndan düzenlenen anma etkinlik- lerinin bir diğeri de saat 20.30’da “Hrant nar tanelerini saydı, biz Hrantsız yılları” sloganõ ile Lüt- fi Kõrdar Kongre ve Sergi Sara- yõ’nda gerçekleştirilecek. Hrant Dink’i anmak için hafta boyunca da bir dizi etkinlik düzenlenecek. Anadolu Kültür ve Araştõrma Der- neği, Kadõköy’deki merkezinde 6 Şubat’a kadar devam edecek olan “Hrant Dink ve Halkların Kar- deşliği” sergisi ile hafta boyunca panel, film gösterimleri, müzik dinletileri sunacak. 20 Ocak’ta saat 16.00’da Santralistanbul’da “Hepimiz Hâlâ Hrantız - Tür- kiye’de Irkçılık, Milliyetçilik ve Yurtseverlik” söyleşisi gerçek- leştirilecek. Zeynep Tanbay, dans projesi “4 Ayak”õn koreografisi- ni Hrant Dink anõsõna 21 Ocak’ta garajistanbul’da saat 20.30’da sahneleyecek. Bilet gelirleri Ulus- lararasõ Hrant Dink Vakfõ’na ba- ğõşlanacak. Fransõz Kültür Merkezi’nde 22 Ocak günü “Ortadoğulu ve yal- nız bir entelektüel olarak Hrant Dink” söyleşisi yapõlacak. Boğaziçi Gösteri Sanatlarõ Top- luluğu, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Oyuncularõ ve BÜ Folklor Kulü- bü katkõlarõyla 24 Ocak’ta üni- versitenin Uçaksavar Kampusu Garanti Kültür Merkezi’nde “He- pimiz Hrant Dink’i anıyoruz” konulu tiyatro, dans, belgesel, vi- deo ve animasyon gösterimleri düzenleyecek. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon operasyonlarõnõn başlamasõnõn ardõn- dan adõ gündeme gelen ve yaşadõğõ Kanada’dan çeşitli basõn yayõn organ- larõna çeşitli kurum ve kuruluşlarõ suç- layan iddialarda bulunan Tuncay Gü- ney’in iki telefonunun şubat 2008’den itibaren dinlendiği ancak görüşme ka- yõtlarõnõn Ergenekon iddianamesine ko- nulmadõğõ ortaya çõktõ. Duruşma tuta- naklarõnõn hazõrlanmasõ gerekçesiyle 10 gün ertelenen Ergenekon davasõnda bugün İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek’in savunmasõnõn alõnmasõ bekleniyor. Ergenekon operasyonlarõnõn başla- masõnõn ardõndan adõ gündeme gelen ve Kanada’dan çeşitli basõn yayõn or- ganlarõna çeşitli kurum ve kuruluşla- rõ suçlayan iddialarda bulunan Tuncay Güney’in iki telefonunun 14 Şubat 2008’den itibaren dinlendiği ortaya çõktõ. Emniyetin Güney’in “K.” isim- li bir şahõsla sõk sõk görüştüğünü bil- dirmesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz, İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne tespit edilen iki telefonun dinlenmesi talebinde bu- lundu. Güney’in telefonlarõnõn din- lenmesine ilişkin yazõşmalar iddiana- menin 364’üncü klasörünün 44’üncü sayfasõnda bulunmasõna karşõn, gö- rüşme kayõtlarõnõn iddianemeye ko- nulmamasõ dikkat çekti. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan Silivri Ceza İnfaz Kurumlarõ Yerleşkesi’nde görülen davada sanõklarõn savunmalarõ iddianamedeki sõraya göre ve tutuklulara öncelik tanõnarak alõnõyor. 44’üncü sõrada olan tutuklu sanõk Ay- dõnlõk Dergisi Genel Yayõn Yönetmeni Serhan Bolluk’un savunmasõnõ ta- mamlayamamasõ nedeniyle duruşmada, 45’inci sanõk olan Perinçek’in savun- masõna geçilmesi bekleniyor. Ergenekon davasõnõn bugün yapõlacak 39’uncu duruşmasõnda tutuklu sanõk İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perin- çek’in savunmasõ ve çapraz sorgusunun alõnmasõ bekleniyor. İddianamede, Pe- rinçek hakkõnda, “Cebir ve şiddet kul- lanarak Türkiye Cumhuriyeti hükü- metini ortadan kaldırmaya veya gö- revlerini yapmasını kısmen veya ta- mamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis talep ediliyor. Perinçek’in, TCK’nin 220. madde- sinde yer alan “Örgüt yöneticileri, ör- gütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail ola- rak cezalandırılır” hükmü uyarõnca, “Kişiyi yerine getirdiği kamu gör- evinden dolayı tasarlayarak öldür- mek” suçundan da ağõrlaştõrõlmõş mü- ebbet hapsi istenen iddianamede, diğer suçlamalara ilişkin de 192 ile 417 yõl ara- sõnda hapis talep ediliyor. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan Emekli Tuğgeneral Le- vent Ersöz, kalp rahatsõzlõğõ dolayõsõyla önceki gece Metris Cezaevi’nden Kartal Koşuyolu Hastanesi’ne sevk edildi. Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün kõzõ Fulya Ersöz, babasõnõn yoğun bakõmda olduğunu ve uyutulduğunu bil- dirdi. Ersöz’ün tedavi gördüğü Kartal Koşuyo- lu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştõrma Hasta- nesi önünde görev yapan Anadolu Ajansõ (AA) İstanbul Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Fi- liz Kınık, Ersöz’ün bir yakõnõnõn tekme ile vur- masõ sonucu 5 gün iş göremez raporu aldõ. Sal- dõrõ, meslek örgütleri tarafõndan kõnandõ. Tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nden kalp rahatsõzlõğõ nedeniyle önceki gün Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesi’ne kaldõrõlan Ersöz’ün kõzõ Fulya Ersöz, hastane önünde bekleyen basõn mensuplarõna babasõnõn sağlõk durumu hak- kõnda bilgi verdi. TGC’den kınama Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başka- nõ Orhan Erinç, AA muhabiri Kõnõk’a görevi başõnda yapõlan saldõrõyõ şiddetle kõnadõğõnõ bil- dirdi. Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS) İs- tanbul Şubesi de, sendika üyesi muhabir Kõ- nõk’a görevi başõnda yapõlan saldõrõyõ kõnayarak şu açõklamayõ yaptõ: “Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi olarak, üyemiz, Anadolu Ajansı İs- tanbul Bölge Müdürlüğü muhabirlerinden Filiz Kõnõk’a görevi başındayken yapılan sal- dırıyı kınıyoruz. Üyemiz Filiz Kınık’ın ha- bercilik görevini yaptığı sırada, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldı- rılan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün ya- kını Bestami Gök tarafından tekmeyle saldı- rıya uğraması, üzüntü vericidir. Bu saldırıyı kınayarak, aldığı darbeyle fenalık geçirerek hastaneye kaldırılan meslektaşımız Kınık’a geçmiş olsun diyor, son günlerde basın emekçilerine yönelik artan şiddet olaylarına da bir kez daha dikkat çekiyoruz.” Ersöz hâlâ yoğun bakımda Tutanaklar iddianamede yok Tuncay Güney’in iki telefonunun 2008’in şubat ayõndan itibaren dinlendiği ortaya çõktõ 22 Ocak akşamı Şevval Sam Ghetto’da Hrant Dink anısına barış şarkıları seslendirecek. İstanbul’dan Kırım’a, Hemşin’den Ege kıyılarına, Doğu’dan Batı’ya bu müzikal yolculukta Şevval Sam Sek, İstanbul Secret’s ve Karadeniz albümlerinden parçaların yanı sıra, Rumca, Ermenice, Süryanice, Kürtçe gibi farklı dillerde şarkılar seslendirecek. Gecede ayrıca, Hrant Dink Vakfı da bir slayt gösterisi sunacak. Gecenin bilet gelirinin tamamı Hrant Dink Vakfı’na bırakılacak. Hrant Dink anõsõna barõş şarkõlarõ ‘HEDEF, YURTSEVER GENÇLERİN MİLLİ İRADESİNİ KIRMAK’ İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (İP) Öncü Gençlik İstanbul İl Baş- kanı Mehmet Bozkurt, önceki gün Star gazetesinde “Muvazzaf su- bayları tutuklatan şema” başlıklı haberde yer alan İP Öncü Genç- lik’in Karargâh Evleri’yle bağlantılı olduğu yönündeki iddiaları ya- lanladı. Bozkurt, “AKP, Türkiye için bir güvenlik tehdididir. Bunu söylemek için gizli bir örgütlenmeye ihtiyacımız yok” dedi. Ergene- kon operasyonunun gençlerdeki milli direnci zayıflatmak amacında da olduğunu belirten Bozkurt, siyasi partilerin gençlik kollarına “Ergenekon’a karşı birlik olalım” çağrısında bulundu. Bozkurt, “AKP’yi yıkıp, Türkiye’nin bağımsızlığını savunacak bir hükümet kurmak, gençliğin vazgeçilmez görevidir” diye konuştu. ‘O gün biz de vurulduk’ Dink için dün Galatasaray Meydanı’ndan “O gün biz de vurulduk” sloganı ile “flash- mob” etkinliği de gerçekleşti- rildi. Meydandaki kalabalı- ğın içinde bir genç aniden Dink’in vuruluşunu temsilen kendini yere bıraktı. Eylem- cilerden birinin çığlık atması ile meydanda o sırada bulu- nan yaklaşık 10 kişi de ken- dini yere attı. Yaklaşık 1 da- kika boyunca sessizce yerde yatan eylemciler daha sonra kalkarak meydandan ayrıldı- lar. Flashmob, “birbirini ta- nımayan birçok kişinin; bir e-posta mesajı ile kararlaştı- rılan bir yerde toplanarak, aniden gerçekleştirdikleri ey- lemlerin hemen ardından da- ğılması” olarak tanımlanı- yor. (ÖZLEM GÜVEMLİ) BRÜKSEL (Cumhuri- yet) - Belçika’nõn Has- selt bölgesinde yaşayan Türk yurttaşlarla bir ara- ya gelen Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, konuşmasõnda isim ver- meden Ergenekon soruş- turmasõna da değindi. Başbakan Erdoğan, so- ruşturmayõ sürdüren sav- cõlara destek verdi. Erdo- ğan, “Daha önce çeteler, mafyalar işbaşındaydı. Bu anlayış sayesinde hükümetler geliyor, hü- kümetler gidiyordu. Damdan düşen olarak, arı kovanına çomak so- kulduğu için rahatsız olanlar var. Her şey hu- kuk içinde olacak. İtal- ya’da temiz eller ope- rasyonu olduğu zaman İtalya’yı Türkiye’ye ör- nek gösterenler, Türki- ye’de bunu yapanlara saygı duysunlar. Savcı- ya niye durmadan vu- ruyorsunuz. Aptesin- den şüphesi olmayının namazından şüphesi ol- maz” dedi. Başbakan savcılara destek verdi Yine silah bulundu Haber Merkezi - Erge- nekon soruşturmasõnda cephanelikler bulunma- sõnõn ardõndan sokağa atõlan bomba ve silahlara dün yenileri eklendi. Mersin’in Silifke ilçesin- de SEKA Limanõ giri- şinde 1 adet el bombasõ bulundu. El bombasõ in- celemeye alõndõ. İz- mir’de ise yurttaşlar, Pa- saport İskelesi ile Konak Pier Alõşveriş Merkezi arasõnda denizde bir po- şet bulunduğunu görün- ce polise haber verdiler. Dalgõçlarõn denizden çõ- kardõğõ poşette 9 mili- metre çapõnda 38 adet mermi bulundu. Günün son mühimmat haberi de Konya’dan geldi. Sel- çuklu ilçesinde “Ersöz” apartmanõnõn bodrum katõnda poşet içinde 3 el bombasõ bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle