18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN GEÇMİŞİ AK DEĞİL HÜSEYİN KIVANÇ ? Recep Tayyip Erdoğan değişti mi değişmedi mi? ? Recep Tayyip Erdoğan görevli yargõca hakaret etti mi ve bu yüzden cezaevinde yattõ mõ? KİTAP İSTEME ADRESİ Hasat Yayõnlarõ P.K. 1384 Sirkeci - İSTANBUL e-posta: h.kivanc1948 hotmail.com YENİ ÇIKTI BÜTÜN KİTAPÇILARDA FATİH ÜÇÜNCÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI Dosya No: 2008/20 Satõş Fatih ilçesi, Deniz Abdal Mahallesi, 1719 ada, 52 parselde kayõtlõ 100,70 m2 miktarlõ kâr- gir apartmanõn tamamõ izale-i şüyu ve açõk arttõrma ile satõşõ yapõlacaktõr. TAPU KAYDI: Satõşa konu kârgir apartmanõn tamamõ Murat Şenoğlu adõna kayõtlõ olup, kaydõnda şerhler bölümünde Mithat Şenoğlu’ na intikal edecek hissede Fatih 3. İcra Müd. 05/7314 sayõ ile haciz şerhi olduğu görülmüştür. İMAR DURUMU: Fatih Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 06.03.2008 tarih ve 1719 sayõlõ yazõlarõ ile satõşa konu 52 parsel sayõlõ yer, 21.05.2005 tasdik tarihli 1/1000 öl- çekli uygulama imar planõnda 3. derece koruma bölgesinde konut alanõnda kalmakta olup, H=9.50 mt. irtifa aldõğõ, yeni inşaat yapõlmasõ halinde Koruma Kurulu Kararõ alõnmadan uy- gulama yapõlamayacağõ bildirilmiştir. HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz, Fatih Deniz Abdal Mahallesi, Günaydõn Sokak’ta 39 kapõ No’lu zemin+1 normal+çekme katlõ yõğma tarzlõ bina bina olup, her katõn- da birer daire bulunan apartmanõn ön cephesi BTB kaplõ, arka cephesi sõvasõzdõr. Zemin kat; salon, iki oda, L koridor, mutfak, duş-WC mahallerinden ibaret 52.00 m2 kullanõm alanlõdõr. Tüm zeminler şap/karo mozaik üzeri PVC kaplõdõr. Odalardan birinin tavan ve duvarlarõ akus- tik ses yutum süngerleri ile kaplanmõş, bu odadan ayrõca arka bahçeye çõkõlabilmektedir. 1. normal kat; salon, iki oda, hol, L koridor, mutfak, duş ve WC mahallerinden ibaret olup 62.00 m2 kullanõm alanlõdõr. Mutfak, duş, WC zeminleri karo mozaik, diğer mahaller tahta kaplõdõr. Çekme kattaki daire; salon, oda, hol, iç hol, mutfak ve duş-WC mahallerinden ibaret olup yak- laşõk 42.50 m2 kullanõm alanlõdõr. Zeminler, mutfak ve ara holde karo mozaik, duş-WC sera- mik, diğer mahaller tahta kaplõdõr. Çekme kat önünde 19.40 m2 alanlõ şap zeminli ve parapet duvarla çevrili teras mevcuttur. Dairelerin elektrik ve suyu mevcut, õsõnma soba ile sağlan- maktadõr. MUHAMMEN BEDELİ: Satõşa konu taşõnmazõn bulunduğu mevkii, imar durumu, ulaşõm durumu, meskun ve işyerleri ile olan bağlantõsõ, civarda emsal oluşturulabilecek emlak alõm- satõm rayiçleri, yõpranma payõ, kira getirişi, kullanõlan malzeme ve işçilik nazara alõndõğõnda, 21.11.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporuna ve serbest piyasa şartlarõna göre: apartmanõn ta- mamõ 250.000,00 TL. (İkiyüzellibinlira) değerinde olduğu tespit edilmiştir. ARTTIRMA ZAMANI VE YERİ: İlk açõk arttõrma; Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu’nda 03.03.2009 günü, saat 14.00’ten 14.15’e kadar yapõlacaktõr. İlk açõk arttõrmada teklif edilen bedel, muhammen değerin % 60’õnõ bulmadõğõ takdirde en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõyla, arttõrma on gün uzatõlarak, aynõ yerde 13.03.2009 günü, aynõ saatlerde arttõrmasõ yapõlacaktõr. İkinci açõk arttõrmada; en çok arttõrana ihalesi yapõlacaktõr. Ancak arttõrma bedelinin mu- hammen değerinin % 40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn top- lamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bedelle alõcõ çõkmazsa satõş düşecektir. Arttõrma Şartnamesi 23.02.2009 gününde açõk olup, masraf verildiğinde isteyene posta ile gönderilecektir. Arttõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ talep ettiğinde 10 günü geçmemek üzere satõş memuru tarafõndan mehil verilebi- lir. Gayrimenkul kendisine ihale edilen kişi, peşinen veya mehil verildiği takdirde, verilen me- hil içerisinde ihale bedelini ödemezse namõna yapõlan ihale fesholunarak, İİK’nun 133. mad- desi hükmü uygulanõr. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer za- rarlardan ve ayrõca temerrüt faizlerinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve te- merrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa önce- likle teminat bedelinden alõnacaktõr. İhale damga vergisi, emlak alõm tapu harcõ, (%1) KDV, tahliye ve teslim masraflarõ alõcõ- ya ait olup, diğer ilişkiler satõş bedelinden karşõlanacaktõr. İpotek sahibi alacaklarõn, ilgililerin ve irtifak hakkõ sahiplerinin haklarõnõ, faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõn dayanağõ olan belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri icap eder, aksi halde; haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça satõş bedelinin paylaşmasõndan hariç bõrakõ- lacaklardõr. Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecaatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/20 Satõş sayõlõ dosya numarasõyla memuriyetimize mü- racaat etmeleri, alõcõlarõn satõş yerinde ve zamanõnda hazõr bulunmalarõ, işbu gayrimenkul sa- tõş ilanõ taraflara tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 12.01.2009 Basõn: 2575 ADANA - Mersin Devlet Opera Balesi (MDOB), “Bach Oryantal”i bu kez Adanalõ sanatseverler için sahneleyecek. Johann Se- bastian Bach’õn müziğinden yola çõkarak La- le Balkan’õn sahneye koyduğu yapõt Saban- cõ Kültür Merkezi’ndeki ADT sahnesinde bu- gün 20.00’de sahnelenecek. Adana Devlet Ti- yatrosu (ADT) Müdürü Ahenk Demir, “Ko- nuk MDOB sanatçılarını sahnede alkışla- maya hazırız” dedi. Demir, Bach Oryantal’de sanatseverlerin farklõ bir müzik eşliğinde farklõ bir bale gösterisi izleyeceklerini de söz- lerine ekledi. Koreografisini Mehmet Balkan’õn yaptõğõ ‘Bach Oryantal’in müzikleri Anjelika Akbar’a ait. Sahne tasarõmõ Tuncay Kalyon, giysi tasa- rõmlarõ Bahar Korçan, õşõk tasarõmõ ise Ali Dedekargınoğlu tarafõndan yapõldõ. Bu öz- gün yapõtta, bale sanatçõlarõ Özlem Şenor- manlılar, Ender Üçdemir, N. Murat Ko- man, Serbülent Biçer, Miray Boyacıoğlu, Viatcheslav Pegarev, Anastasia Bagaeva, Natalia Fadeeva, Seda Dereli, Mahmut Ak- yol, Tarkan Günal, Hasan Akyol, Görkem Cengiz, Ertan Şanal, Cenk Güner, Özge Uzun Ösmen, Göksel Toker, Önder Acar, Nihat Er, Murat Ali Cengiz, İzzet Güllü ve Önem Özden rol alõyorlar. (0 322 352 33 55) Hayallerin bir gün bu güzelim memlekette de gerçek olmasõnõ, güvercinlerin özgürce uçabilmesini diliyorum S anatçõlarõnõn, bilim insanlarõnõn, ay- dõnlarõnõn, muhaliflerinin, farklõ ve öz- gür seslerinin baskõya uğramalarõnõ, yõllarca zindanlarda yatõrõlmalarõnõ, sinsi pu- sularda katledilmelerini, ortaçağõn engizisyon uygulamalarõnõ hatõrlatan bir biçimde diri di- ri yakõlmalarõnõ ya da memleketlerinden ko- parõlmalarõnõ, sürülmelerini kabullenen, sineye çeken bir toplum, aslõnda kendi geleceğini be- lirleme hakkõndan vazgeçmiş, korkuyu ikti- dar koltuğuna oturtmuş oluyor. Korkunun hü- küm sürdüğü bir toplumun genel psikolojisi de, Aziz Nesin’in bir kitabõnõn başlõğõyla söy- leyecek olursak, “korkudan korkma” şek- linde belirleniyor. KORKUDAN KORKMAK Şöyle diyor Aziz Nesin: “İnsanın korku- dan korkuya karşı moral yapısını koru- ması, a) Kendini korkutan güçle uyum sağ- layarak; b) Ona boyun eğerek; c) Onunla özdeşleşerek; d) Ya da büsbütün edilgen kalıp ‘hiçbir şey etmemek’ yollarıyla sağ- lanabiliyor.” Bu psikoloji yaygõnlaşõp bireylerde iç- selleştikçe, onun dõşõna çõkmayõ başa- rabilen özgür zihinler sadece devletin de- ğil toplumun da huzurunu bozan ve şu veya bu şekilde susturulmalarõ gereken “günah keçileri” haline getiriliyorlar. Ri- tüellerin doruk noktasõnda tanrõlara su- nulan kurbanlar gibi, bu “günah keçile- ri”ni toplumsal sunaklarda kurban edin- ce “huzur”un geri geleceği sanõlõyor. Ama geri gelen şey, “huzur” değil, kor- kudan korkmanõn biraz daha pekiştirilmesi oluyor. Bu ülkenin farklõ ve özgür bir se- si olan, sözüyle bütünleşmeyi, söylediği söz olmayõ şahsõnda somutlaştõran Hrant Dink’in iki yõl önce, 19 Ocak 2007’de ga- zetesinin önünde öldürülmesi, bu sürecin son dönemdeki en acõ örneğini oluşturuyor. ‘GERİ DÖNÜŞ’ Yakõn tarihimiz ne yazõk ki bu türde sayõ- sõz örnekle dolu: Nâzım Hikmet, Sabahat- tin Ali, Yılmaz Güney ve daha birçok ev- rensel değerimiz... Bakalõm, bu değerlerimizle idari kararlar yoluyla değil, gerçekten ku- caklaşmanõn yolunu bir gün bulabilecek mi- yiz? Aslõnda o değerleri içinden hiçbir zaman söküp atmamõş, bu isimleri sevgisiyle sarõp sarmalamayõ hiçbir zaman ihmal etmemiş bu toplum, bir gün o dõşlayõcõ, sürgün edici, kur- ban edici uğursuz süreçlerin kendisine de mü- dahil olmayõ başarabilecek mi, başarabilecek miyiz? Nâzõm Hikmet’in bir çõnar altõndaki mezarõnõ özgürce ziyaret edebilmeyi, onun- la birlikte “atları rüzgâr kanatlılar” deme- yi; Sabahattin Ali’nin mezarõnõ bilmeyi, onun adõ verilmiş bir sokakta yürümeyi; Yõlmaz Güney’in uzağõnda yaşayamadõğõ yurduna, toprağõna geri döndüğünü görmeyi kim istemez? Ama bu “geri dönüş”e, onla- rõ kõrõp örselemiş, dallarõndan koparmõş sü- reçlerin toplum vicdanõnda mahkûm edilmesi eşlik etmeyecekse, onlarla birlikte geçmişin de gömüldüğü sanõlacaksa, kõsacasõ bu “ge- ri dönüş” yeni bir huzur operasyonu olarak algõlanacaksa o zaman...? Bu soruya bir ya- nõtõm yok benim. Çünkü “onlar”õn bu “üz- gün ve yalnız” topraklara herkesten çok ait olduklarõna ve bizi biz yapan harca çok şey kattõklarõna, yokluklarõnõn yeri doldurulmaz bir kayõp olarak süreceğine tüm kalbimle ina- nõyorum. Çok bunaldõğõm bir gün, elimde bir demet kõr çiçeği, onlarõ özgürce ziyaret ede- bilmeyi, onlarla birlikte ağlayõp gülebilmeyi, onlarõn burada, bizimle beraber olduklarõnõ bil- meyi çok istiyorum. Ama bağrõna döndükle- ri topraklarõn üzerinde cadõ avlarõnõn devam ettiğine, onlar için işletilmiş kurban süreçle- rinin başka başka biçimlerde, ama aynõ kah- redicilikte sürdürüldüğüne, o gömüldüğü sa- nõlan geçmişin -nereden gelirse gelsin- kor- ku imparatorluklarõ içinde yeniden ve yeni- den üretildiğine tanõklõk etmek istemiyo- rum. Onlarõ, “korkudan korkmaya” diren- menin bu en güzel, en doyumsuz örnekleri- ni, o “rüzgâr kanatlı atlılar”õ özgür, kor- kusuz çayõrlar üzerinde eserken hayal etmek istiyorum. Hayallerin bir gün bu güzelim memlekette de gerçek olmasõnõ, güvercinle- rin özgürce uçabilmesini diliyorum. [email protected] Atlarõ rüzgâr kanatlõlar ‘Bach Oryantal’ ile müzik ve dans AKM’nin inşaatına başlanacak İSTANBUL (AA) - İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansõ, Ayasofya Müzesi’nde yapacağõ yenileme çalõşmalarõ hakkõnda basõn açõklamasõ düzenledi. Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş’õn katõldõğõ toplantõda, AKB Ajansõ Başkanõ Nuri M. Çolakoğlu, Atatürk Kültür Merkezi’nin yenilenmesi çerçevesinde yapõlacak uygulama tasarõlarõ ihalesinin 15 Şubat’a dek tamamlanacağõnõ söyledi. Çolakoğlu “Ümidimiz, AKM’yi 2009 yõlõ sona ermeden opera ve tiyatrolara teslim edebilmek” diye konuştu. ZEYNEP ALTAY M üzikoloji Platformu’nun düzen- lediği “Bugün, Toplum ve Mü- zik” başlõklõ eğitim-sorgulama etkinliğinin beşincisi önceki gün Caddebos- tan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Basõnda yer bulabilecek haberin koşullarõ ve habercinin yetişmesi üzerine akademisyenler Ersin An- tep, Dr. Ayhan Sarı, Dr. Hakan Ergül ve kültür-sanat editörleri Filiz Aygündüz (Mil- liyet-Milliyet Sanat), Cem Erciyes (Radikal), Serkan Bali (Andante), editörümüz Egemen Berköz ve Faruk Şü- yun(Dünya) semine- re katõlan müzikoloji, basõn-halkla ilişkiler, iletişim öğrenci ve uz- manlarõyla, müzisyen- lerin, sanatseverlerin sorularõnõ yanõtladõlar. Editörler, gazete-okur ilişkisini de vurgula- yarak sayfalarõnõ nasõl hazõrladõklarõnõ, gün- demin nasõl hõzla değişebileceğini, zamanla- manõn önemini gazete ve dergilerinin öznel koşullarõ içinde aktardõlar. Kaliteli müzik üre- timindeki artõşla basõnda “iyi müzik haberi” artõşõnõn pa- ralelliğine dikkat çektiler. Proje bekleyen değil üreten olmalarõnõ istediler. Akade- misyenlerin mezunlarõnõ do- nanõmlõ ve somut duruma uy- gun yetiştirebilme duyarlõlõ- ğõyla gerçekleşen bu semineri, kültür-sanat yö- netmenlerinin verdiği samimi katkõ verimli kõl- dõ. Etkinliğin akademisyenler bölümünde aradaki farklara da değinerek bülten planõ, ha- ber hazõrlama gibi teknik bilgiler Dr. Ayhan Sarõ, Doç. Dr. Ali Ergur ve Ersin Antep ta- rafõndan verildi. Editörümüz Egemen Berköz, akademisyenlerin ricasõ üzerine bu bölüme de kalarak teori ile pratik kesişmesinde gençle- re destek oldu. Berköz, müzik haberinde en temel sorunun iyi bir dinleyici yetiştirme po- litikasõ olmayan devlet ve bunun doğurduğu dinleyici-okur sõkõntõsõ olduğunun altõnõ çiz- di. Bu buluşmayla, müziği kitlelere duyurma ve anlatma konusunda güçlük çeken müzis- yenlerle, ilgili alanlarda iş olanağõ arayan mü- zikbilim, iletişim mezunlarõnõn ayağõnõ yere bastõrma yolunda örnek bir adõm atõldõ. Üretimden sunuma müzik haberi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle