Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2008 PAZARTESİ
6 HABERLER
Deniz Feneri’nin yürüttüğü projelerle ilgili ne ele geçen evrakta ne de bilgisayar kayõtlarõnda bir ize rastlanamõyor
Uluslararasõ inanç hortumcularõAYKUT KÜÇÜKKAYA
Almanya’daki Deniz Feneri e.V.
davasõnõn iddianamesi “inanç hor-
tumcu”larõnõn insanlarõn dini duy-
gularõnõ kullanarak topladõklarõ yar-
dõm paralarõnõ hatta kurban paralarõ-
nõ nasõl iç ettiklerini tüm çõplaklõğõyla
yansõtõyor. İddianamede, “Deniz Fe-
neri e.V’nin birçok ülkede (güya)
yardım projeleri yürüttüğü görül-
mekte ve bunların çoğunun sığır-
koyun alımları için olduğu belir-
tilmekte. Ancak projelerle ilgili
ne evraklarda ne de ele geçirilen
bilgisayar kayıtlarında bir ize rast-
lanmıyor” tespiti dikkat çekiyor.
Alman Savcõlõğõ’na göre “para-
ların nerelerde harcandığı ile ilgili
herhangi bir delil bulunmadığı” gi-
bi “nerelere harcandığına dair
açıklamalarda da çelişkili ifadeler”
yer alõyor. İşte iddianameye yansõ-
yan; “ülke ülke” inanç hortumcu-
luğunu anlatan savcõlõk tespitleri
özetle şöyle:
Balkanlar’a paralar bay-
ramdan sonra teslim edilmiş!
Ele geçirilen evraklara göre, Ma-
kedonya’daki “Kültür ve İnsani
Dayanışma Derneği” CHOM’dan
Adnan İsmaili’ye, keş olarak kur-
banlõk alõmlarõ için Abdullah Se-
ver’den 21 bin 500 Avro verilmiş.
Aralõk 2005’te Islamska Verska Zae-
nicb Makedonya’ya toplam 128 bin
800 Avro, Arnavutluk ve Makedon-
ya’da 2006’da kurbanlõk sõğõrlar
alõmlarõ için havale edilmiş. Bu pa-
ralarõn gerçekten nerelere kullanõl-
dõğõyla ilgili belgeler ve paralarõn
miktarõ ve alanlarla ilgili veriler çe-
lişkilidir. Örneğin, Kurban bayra-
mõndan sonra, Kurban bayramõ için
verilmiş olmasõ…
Nijerya’ya mizansen teslim:
2006 Kurban Bayramõ’nda, Deniz
Feneri’nin VakõfBank’taki 3344 nu-
maralõ hesabõndan 75 bin Avro’luk
bir meblağ, Sidi Mohamed Moussa
adõndaki şahsõn hesap numarasõna ha-
vale edilmiştir. “Etablissement Has-
sane Sidi Mohamde” firmasõnõn
(ithalat ve ihracat şirketi) teşekkür ya-
zõsõndan, 1.080 koyunun satõn alõn-
dõğõ, kesimlerinin ve dağõtõmõnõn ya-
põldõğõ anlaşõlmakta. Dikkati çeken ve
koyunlarõn yardõma muhtaç kişilere
teslimini gösteren bir video filmi
dokümantasyonu var ki, bunun san-
ki mahsus yapõldõğõ ve güya teslimi
gösterdiği kaygõsõ da var. Dokü-
mantasyonda, yukarõda belirtilmiş
olduğu kadar koyunun alõndõğõnõ ve
kesilip dağõtõldõğõnõ belirten hiçbir
belge yoktur.
Mali’de de belge yok:
2005 Kurban bayramõ için, ENS-
HA örgütünün hesap numarasõna 38
bin 500 Avro, 2006 Kurban bayramõ
için de 75 bin Avro havale edilmiş-
tir. Bununla ilgili olarak En-Sha ör-
gütü adõna Dr. E. Hamid isminde bi-
risinin teşekkür yazõsõ var; bu yazõ-
sõnda adam, parayla kurbanlõk hay-
vanlarõn alõndõğõnõ, kesildiklerini ve
muhtaçlara dağõtõldõğõnõ belirtmekte.
Burada da alõnan hayvanlarõn alõm-
larõ, kesilmeleri ve/veya dağõtõlmalarõ
ile ilgili hiçbir dokümantasyon, ne
2005 yõlõ için ne de 2006 yõlõ için var-
dõr.
Habeşistan’a kuryeyle kur-
ban yardımı:
Heidelberg’de kalan tanõk, Jemal
Ismail Umar, dernek adõna para
kuryeliği yapmõş ve mevcut “Alındı
Belge”lerine göre, Habeşistan’da
yapõlacak yardõmlar için 2005 ve
2006 yõllarõnda 730 bin Avro teslim
almõş. Habeşistan’da Kurban bayra-
mõ için yapõlan yardõmlarla ilgili do-
kümantasyon tamamen eksik, daha
doğrusu ne sonuca varõcõdõr ne de isa-
betlidir. Yardõm alan kişilerin isim lis-
teleri var ama imzalarõ yok. Bu lis-
telerin, mühürlendikten sonra tek ve
aynõ kişi tarafõndan yazõlmõş olduk-
larõ bariz bir şekilde görülmektedir.
Irak’ın şahidi Türk Deniz
Feneri:
15 Ocak 2005 tarihli, elle yazõlmõş
olan ve “Türk ve Ortadoğu Daya-
nışma Vakfı 1995” (TODAV) baş-
kanõnõn, Abdullah Sever’den Türk
Deniz Feneri mensubu olan İbrahim
Altan’õn huzurunda 64 bin Avro pa-
ra teslim aldõğõnõ belirten bir makbuz
var. Gene mevcut olan “teşekkür”
yazõsõndan, bu paranõn kurbanlõk sõ-
ğõrlarõn alõmõnda kullanõlmõş olduğu
yazõlõ. Kurbanlõk sõğõrlarõn alõmlarõ,
kesimleri ve alõnan sõğõrlarõn dağõtõ-
mõ hakkõnda hiçbir yazõlõ belge mev-
cut değildir.
Azerbaycan belgesi yok:
2005 ve 2006 yõllarõnda öncelikle
“Azerbeycan Demokratik Telebe
Gençler Teşkilatı” (ADTGT) ile
“Azerbaycan Respubikası Gençli-
ğe Yardım Fonu”na (GYF) Kurban
bayramõ için maddi yardõmda bulu-
nulmuş. 2006 yõlõ Kurban bayramõ
için gene GYF’ye 440 bin Avro ve-
rilmiş. Bununla ilgili dokümanlar
sadece, yardõm için bir teşekkür ya-
zõsõ ve Deniz Feneri’nin notlarõnõn ku-
surlu ve anlaşõlmasõ güç olmasõndan
ibarettir.
Y E M E N ’ D E F E N E R A M B L E M L E R İ B İ L E K A R I Ş M I Ş
2
006 yõlõ için 700 bin Avro’luk bir maddi
yardõm yapõlmõş. Bunun 400 bin Avro’su hesap
numarasõna havale edilmiş, 300 bin Avro’su da
Sadal ve Fikret Özdemir tarafõndan keş verilmiş.
CSSW’nin proje prospektüsü dokümantasyonundan
Yemen’in çeşitli bölgelerinde 56.420 aileye 14.060
kurbanlõk dağõtõldõğõ görülmekte. Dikkati çeken şu
ki, çeşitli bölgelerdeki projelerin giderleri listesine
bakõldõğõnda 153 bin Avro gibi bir meblağ tespit
edilirken yekûn masraflarõn toplamõ da 703 bin Avro
tutuyor olmasõdõr. Alõnan kurbanlõklarõn alõmõ,
kesimi ve dağõtõmõyla ilgili herhangi bir
dokümantasyon yoktur. 2006 yõlõnda gõda maddeleri
dağõtõmõ için CSSW’ ye 116 bin Avro havale
edilmiş. Örgütün Deniz Feneri e.V.’ye bununla ilgili
yazõsõ, çelişkilidir. 26.11.2006 tarihli bir başka
yazõsõnda CSSW, 80 bin Avro aldõğõnõ ve bunun için
teşekkür ettiğini belirtmekte. Yazõyla birlikte
gönderilen proje dokümantasyonundan, söz konusu
Deniz Feneri’nin Türk Deniz Feneri’nin
sembolünün olduğu “Deniz Feneri Lighthouse”un
kastedildiği anlaşõlmakta.
ERDOĞAN ŞAŞKINLIK YARATTI
Hilton
projesini
‘sit’
durdurdu
OKTAY EKİNCİ
Başbakan Erdoğan’õn, Almanya’da-
ki Deniz Feneri Derneği’nin yolsuzluk
haberlerinden ötürü suçladõğõ Aydın
Doğan’a ait İsatnbul-Hilton Oteli’yle
ilgili “imar değişikliği” talebinin
“kendisi” tarafõndan geri çevrildiğini
açõklamasõ, konuyu izleyen uzman
çevrelerde şaşkõnlõk yarattõ.
Çünkü Başbakan’õn da onayõyla Hil-
ton’u satan Özelleştirme İdaresi, aynõ
arsada ek binalar yapõlabileceğini, an-
cak bunun için gerekli imar değişikli-
ğinin araziyi satõn alacaklar tarafõndan
talep edilmesinin uygun görüldüğünü
açõklamõştõ.
Bu “yönlendirme” ile satõşa çõkan
araziye en yüksek bedeli ödeyerek sa-
hip olan Aydõn Doğan da izleyen gün-
lerde “beklenen” plan değişikliği tale-
bini Şişli Belediyesi’ne iletti.
Şişli Belediye Meclisi’nin aynõ tale-
bi “yoğunluğu biraz düşürerek” Bü-
yükşehir Belediyesi’ne ilettiği günler-
de ise İstanbul II Numaralı Koruma
Kurulu’nun gündeminde, içinde Hil-
ton’un da bulunduğu 1759 No’lu yapõ
adasõ ile Harbiye’den Maçka’ya doğru
uzanan “kongre vadisi” ve çevresinin
“bütünüyle sit” kapsamõna alõnmasõ
vardõ.
Plan değişikliği Büyükşehir Beledi-
ye Meclisi’nin inceleme sürecine gir-
meden, Prof. Dr. Mete Tapan başkan-
lõğõndaki Koruma Kurulu söz konusu
bölgeyi 11 Nisan 2008’de sit ilan etti.
Böylece Aydõn Doğan’õn imar değişik-
liği beklentisi de geçersiz kõlõnõrken,
Taksim-Harbiye-Dolmabahçe üçge-
nindeki Atatürk döneminde planlanan
yeşil kuşağõn da yeni yapõlaşmalarla
daha fazla yok olmasõ önlenmiş oldu.
Sit Gerekçesi
Koruma Kurulu’nun sit gerekçesi,
aynõ kararda şöyle belirtiliyor:
“Hilton Oteli’nin yanı sıra içinde
bulunduğu doğal çevreyle, bitki ör-
tüsüyle birlikte 31 Mart Vakası’nın
yaşandığı Taşkışla gibi önemli tarihi
olaylara sahne olan, tarihi, mimari-
si, estetik özellikleri nedeniyle değer
taşıdıkları için taşınmaz kültür var-
lığı olarak tescil edilen Radyoevi,
Açıkhava Tiyatrosu, Lütfi Kırdar
Spor Sarayı, Harbiye Askeri Müze
ve Kültür Sitesi, Demokrasi Parkı
içindeki yapı ve yapı kalıntıları, Kü-
çük Çiftlik yapıları, havuz ve bahçe-
leri ile Dolmabahçe Sarayı’nın ay-
dınlatılması için yapılmış olan bina-
ları içine alan, kısmen imara açılmış
olmasına karşın, 1937 tarihli Ata-
türk’ün de onayladığı Prost planda,
Dolmabahçe, Maçka, Taşkışla, Har-
biye arasında planlanan yeşil alanla-
rın günümüze gelebilen, Beyoğlu
Kentsel Sit Alanı’nın devamında yer
alan eski paftalarda sınırları belirti-
len alanın, 19.4.1996 tarih ve 421 sa-
yı ve Ekim 2006 tarih ve 720 sayılı
ilke kararlarına göre tarihi ve kent-
sel sit alanı olarak belirlenmesine
karar verilmiştir.”
İşte bu karar şimdi de yürürlüktey-
ken ve Hilton’un bahçesinde ek otel
yapõlarõ beklentisi “siyasi irade”yle
değil koruma kurulunun “bilimsel ve
yasal bir karar”õyla engellenmişken,
Başbakan’õn “Ben durdurdum” de-
mesi akademik ve uzman çevrelerce
yadõrganõyor.
Çünkü Erdoğan’õn eski bir belediye
başkanõ olarak, Türkiye’de kentlerin
imarõnõn “Başbakan” tarafõndan de-
ğil, uzmanlarõn çalõşmalarõ ve demo-
kratik kurumlarõn onayõyla belirlendi-
ğini “unutmuş” olmasõ mümkün gö-
rünmüyor...
Öte yandan yine Başbakan’õn özel-
likle sit kavramõna karşõ öteden beri
hep “olumsuz” tavrõ olduğu da bilin-
diğinden, şimdi Hilton arazisindeki
“koruma” kararõnõ böylesine sahip-
lenmesi “ilginç” karşõlanõyor...
Kõlõçdaroğlu araştõrma önergesi vererek Deniz Feneri davasõnõ TBMM gündemine taşõyacaklarõnõ söyledi
CHP davayı incelemeye aldı
TÜREY KÖSE
ANKARA - Deniz Feneri e.V. davasõnõ izlemek
üzere bugün Almanya’ya gidecek olan CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, araştõrma
önergesi vererek olayõ TBMM gündemine de ta-
şõyacaklarõnõ bildirdi. Deniz Feneri dosyasõnõn ge-
çen yasama döneminde Mali Suçlarõ Araştõrma Ku-
rulu’na (MASAK) geldiği, ancak bekletildiği
savlarõna dikkat çeken Kõlõçdaroğlu; Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn haberleri kamuoyuna du-
yuran basõn organlarõnõ hedef alan açõklamalarõ-
na “Yanlışlık varsa Alman savcıya celallenmesi
gerekir, basına değil. Başbakan bağırıp çağı-
racağına Almanya’ya bir heyet göndermeli,
Türkiye ayağını soruşturtmalı. Alman savcının
gösterdiği cesareti Türkiye Cumhuriyeti’nde
kimse gösteremiyor” diye tepki gösterdi. Kõlõç-
daroğlu, Şaban Dişli olayõyla ilgili suç duyuru-
sunda bulunacağõnõ açõkladõ ve Dişli’nin millet-
vekilliğinden de istifasõnõn sağlanmasõ için TBMM
Başkanõ Köksal Toptan’õ göreve çağõrdõ.
CHP, Almanya’daki Deniz Feneri davasõnõ ya-
kõn izlemeye aldõ. CHP lideri Deniz Baykal, Grup
Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu ile MYK üye-
si Ali Kılıç’õ davayõ izlemek için görevlendirdi. Kõ-
lõçdaroğlu ve Kõlõç, yarõnki duruşmayõ izlemek üze-
re bu akşam Almanya’ya gidecek. Kõlõçdaroğlu,
“Eğer olanak varsa, savcıları da ziyaret etmek
istiyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn Deniz Feneri davasõ ile il-
gili suçlamalar ve suçlananlarla ilgili haberlere hiç
girmeyip, bunlarõ duyuran basõn organlarõnõ hedef
aldõğõnõ kaydeden Kõlõçdaroğlu, şu değerlendir-
meleri yaptõ:
‘Başbakan yolsuzluğa sahip çıkıyor’
“Sayın Başbakan, açıkça yolsuzluklara sa-
hip çıkıyor. Söylediği sözler yenilir yutulur söz-
ler değil. Almanya’da olanları sorgulaması ge-
rekirken, kendi adını kullananlardan hesap
sorması gerekirken ve eğer bir yanlışlık var-
sa Alman savcılara celallenmesi gerekirken;
bu olayları haber konusu yapan gazetelere kı-
zıyor. Başbakan’ın demokrasi anlayışı tü-
müyle çökmüş. Zaten yolsuzluklardan besle-
nen parti demokrat olamaz. Yolsuzluklardan
beslenen parti yolsuzlukların üzerine gidemez.
Sayın Başbakan Deniz Feneri Derneği’ni
‘Başbakan’ sıfatıyla seslendiren ilk kişidir.
Bu Başbakan döneminde Türkiye’deki Deniz
Feneri Derneği’ne Bakanlar Kurulu kararıyla
kamuya yararlı dernek statüsü verildi. Bu Baş-
bakan nasıl kalkacak da, Deniz Feneri’ni
eleştirecek? Eleştiremediği için yolsuzluklar
kendisine kadar ulaşıyor. İddianamede adı ge-
çiyor ve ayrıca bir belge de dosyaya konmuş
vaziyette. Başbakan bağırıp çağıracağına Al-
manya’ya bir heyet göndermeli, Almanya’daki
dosyayı istetmeli ve Türkiye ayağını soruş-
turtmalı. O dosyada Türkiye’ye kuryeler ara-
cılığıyla nakit para getirildiği söyleniyor.
Kurye aracılığıyla nakit para transferi MA-
SAK’ın görev alanı içinde. MASAK’a geçen
yasama döneminde bu konuda bir dosyanın
geldiği, ancak bekletildiği yönünde ciddi id-
dialar var. Başbakan, Maliye Bakanı bu ko-
nuda bilgi vermiyor.”
Kõlõçdaroğlu, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’a
yönelik suçlamalara dikkat çekerken “Başba-
kan’ın bu olaylarla ne kadar iç içe olduğunu
gösteren iki önemli bulgu var. Birincisi, Baş-
bakan’la bu işin başında olanlardan birinin be-
raber fotoğraflarının çekilmiş olması. İkinci-
si de; AKP’nin bu ekibin önemli kişilerinden
birini RTÜK’ün başına getirmiş olması. Za-
hid Akman kuryecilik yapmadığını söylüyor.
Bunu bize söylemesine gerek yok, Alman
savcısına söylemesi lazım” dedi.
Kõlõçdaroğlu, olayõn Türkiye ve Almanya
ayaklarõnõn araştõrõlmasõ için bir TBMM araştõr-
ma önergesi vereceklerini bildirdi.
Kõlõçdaroğlu, “Almanya’da dolandırılanlar
Türk vatandaşları, toplanan paraları hor-
tumlayanlar siyaset ve medya ayağına akta-
ranlar Türk vatandaşları, kara paranın gel-
diği yerin başında Türkiye Cumhuriyeti yer
alıyor. Ama AKP hükümeti sessizliğini koru-
yor. Bir Alman savcının gösterdiği cesareti
Türkiye Cumhuriyeti’nde kimse gösteremedi.
Oysa daha önce de Yimpaş, Kombassan olay-
ları yaşandı, 5 milyar dolarlık hortumlama söz
konusuydu o olaylarda” açõklamasõnõ yaptõ.
Dişli için suç duyurusu
Kemal Kõlõçdaroğlu, Şaban Dişli’yi AKP ge-
nel başkan yardõmcõlõğõndan istifa etmek zo-
runda bõrakan rüşvet savlarõnõn da peşini bõ-
rakmayacağõnõ bildirdi. Başbakan Erdoğan’õn
Şaban Dişli’yi savunduğuna dikkat çeken Kõ-
lõçdaroğlu, şunlarõ söyledi:
“Şaban Dişli özveride bulunmuştur, dedi. Ya-
ni, genel başkan yardımcılığından istifa ederek
özveride bulunmuş! Bu nasıl bir özveridir ki,
rüşveti belgelenen kişi AKP yönetiminden ay-
rıldı diye özveride bulunmuş oluyor. Şaban Diş-
li de, ‘Partimi haksõz eleştirilerden kurtarmak için
istifa ettim’ diyor. Sen milletvekilisin, partinin
onuru var da, TBMM’nin onuru yok mu?
TBMM Başkanı Köksal Toptan’a büyük gö-
rev düşüyor. AKP’deki görevinden istifa eden
kişinin parlamentodan da ayrılması lazım, ay-
nı istifa gerekçesi TBMM için de geçerli.
TBMM Başkanı istifa etmesi için çağrıda bu-
lunmak zorundadır... Suç duyurusu hazırlı-
yorum, ilgili cumhuriyet savcılığına vereceğiz.
Bu kadar ciddi bir yolsuzluk olayı var bir tek
cumhuriyet savcısı harekete geçmiyor. Bu,
Türkiye’de yargının AKP tarafından nasıl
baskı altına alındığını gösteriyor.”
Medyada Erdoğan-Doğan çatışması
İstanbul Haber Servisi - Almanya Deniz Feneri davasõna adõ karõ-
şan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn önceki gün
Milliyet gazetesi Erdoğan-Doğan polemiğini “Almanya’daki Deniz
Feneri davasıyla ilgili haberler Başbakan’ı kızdırdı” başlõğõyla ya-
yõmladõ. Haberin içinde Başbakan Erdoğan ve Aydın Doğan’õn olaya
ilişkin sözlerine yer veren gazete Erdoğan’õn “AKP’ye saldıranı hedef
gösteririm” sözlerini “Erdoğan’dan gözdağı” olarak nitelendirdi.
Hürriyet ise Başbakan’õn açõklamalarõnõ “Yapana değil yazana kız-
dı” manşetiyle duyurdu. Başbakan’õn yolsuzluğun üzerine gitmediğine
dikkat çekilen haberde, Başbakan’õn yolsuzluğu haber yapan gazetele-
ri suçlamakla yetindiği kaydedildi. Vatan “3’üncü katın sırrı” başlõğõyla
duyurduğu haberinde Deniz Feneri yolsuzluğundaki Kanal 7 faktörüne
dikkat çekti.
Zaman gazetesi Erdoğan-Doğan tartõşmasõnõ “Başbakan’dan Aydın
Doğan’a ağır suçlamalar” başlõğõyla duyurdu. Doğan Yayõn Grubu’nun
haberlerindeki amacõn “Hilton Oteli” ile ilgili plan tadilatlarõnõn ya-
põlmamõş olmasõ iddiasõna bağlayan gazete,Erdoğan’õn Doğan’a yöne-
lik şantaj içeren sözlerini ise “meydan okuma” olarak nitelendirdi.
Star ise Başbakan Erdoğan’õn “Hilton arazisinde imar tadilatı istedi.
Alamayınca çılgınlığa başladı. Artık her şeyi millete duyuracağız”
sözlerini “Sert tekzip” olarak nitelendirdi.
Yeni Şafak haberi “Hilton Çamuru” başlõğõyla sürmanşetten duyurdu.
Taraf gazetesi ise “Aydın Doğan, Hilton acısıyla saldırıyor” başlõğõ-
nõ kullandõ.
Kõlõçdaroğlu, ‘Başbakan
bağõrõp çağõracağõna
Türkiye ayağõnõ
soruşturtmalõ. Alman
savcõnõn gösterdiği
cesareti Türkiye’de kimse
gösteremiyor’ dedi.