09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Türkçemiz, komşunun hakkını fazlasıyla veriyor. İşte atasözlerimizden bazıları: Ev alma, komşu al. Komşu komşunun külüne muhtaç. Komşuda pişer bize de düşer. Komşu hakkı, Tanrı hakkı. Türkçemizde komşular güzel ama, politi- kamızda ve ekonomimizde o kadar güzel de- ğil... Yunanistan’la AB üzerinden arada bir se- lamlaşıyoruz, sorunları çözmek için baş ba- şa kalamıyoruz. Suriye ile son 10 yıldır iyiyiz ama, ilişkiler hâ- lâ mayınlı. Aramızdaki 721 kilometrelik sınırın 510 kilometresinde mayın var. Irak’la komşuluğumuzu ABD biçimlendiri- yor. İran’la aramıza sık sık küresel ve rejimsel çe- lişkiler girip çıkıyor. Ermenistan’ın 1991’de Sovyetler’in yıkıl- masının ardından elde ettiği bağımsızlığa temkinli yaklaştık. Petrosyan dönemi ılımlıy- dı. Ancak diyaspora temkinli iyimserliği tam kinli hale getirdi. Koçaryan dönemiyle birlik- te bütün ülkesel bağlar koptu. Gül’ün ziyareti kamuoyunu ikiye bölmüş du- rumda. Ziyareti yanlış bulanlar ve doğru bulanlar karşı karşıya... Başbakan Erdoğan ziyareti doğru buluyor ama, Gül’ün yanında AKP’li vekillerin olma- sını istemiyor! Bir anlamda Gül, arkasında AKP desteği olmadan böyle bir geziye çıkmış oluyor. Bu, Gül ile Erdoğan arasında “rol çal- ma” diye tanımlanan öne geçme çabasının başka bir yansıması olabilir, geçelim... Girişte vurguladığımız komşulu atasözleri- mize biz de yürekten katılıyoruz. Dünyanın hiç- bir bölgesinde komşularıyla çok kötü olup, iç düzeni ve ekonomisi çok iyi olan bir ülke yok- tur. Bize göre Türkiye’nin dört dörtlük bir kom- şular politikası olmalı. Var mı? Yok... Bu tür ani hazırlanmış, güvenlik sorunu ön- de olan gezilerle böyle bir politika oluştura- bilir mi? Hayır... Neden? Çünkü altyapısı hazırlanmamış geziler, ilk bakışta heyecan yaratır. Beklenti yükselişi olur, gerçekleşmeyince de hem daha sonra atıla- cak adımların önü kesilir hem de yeni durum öncekinden daha tatsız olabilir. 5-6 saatlik, ağırlığını futbol maçını izleme- nin oluşturacağı gezide Gül ile Sarkisyan iki ülke arasındaki sorunları gündeme getirecek mi? Hayır... Yapılan açıklama bu yönde. O za- man akla şu benzetme geliyor: İki ülkenin futbol takımları, karşılıklı şu çağ- rıyı yapıyor: Bir araya gelelim ama, futbol oynamayalım! Ermenistan, ziyareti anlamlı kılmak için ge- leneksel Türkiye karşıtı politikasını gözden ge- çireceğini duyurdu mu? Hayır... Tam tersine, bu ziyaretin “Türkiye, Ermenistan’ın iddialarını dile getirmesine kar- şı çıkmıyor” biçiminde yorumlanabileceği ha- berleri var... Ziyaret, topraklarının beşte biri Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan Azerbaycan’ın ge- rilmesine değer mi? İçeriğe bakılırsa değmez... Ziyaret, Türkleri ve Ermenileri birbirine da- ha da yaklaştırır yorumu var, doğru mu? Değil... Çünkü, Türkler ve Ermeniler zaten birbirine yakın. İki tarafın radikal unsurları dı- şında ciddi bir sorun yok. Ermenistan’ın dev- let politikası olarak benimsediği, bilinen iddialar soğukluğu kalıcılaştırıyor. Bu durumda geriye bir tek dilek kalıyor: Hak eden maçı kazansın! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada netimi altında yaşamayı çoktan sindirmiş birinin, MA Talat’ın işbaşına gelmesine destek oldu. Sonuç: Tencere yuvarlandı kapağını buldu! Şu gerçek unutulmamalı: Kıbrıs’ta Denktaş’tan sonra başlayan süreç; RTE-Talat ikilisinin başlat- tığı ve sürdürdüğü ödünler sürecidir. Oysa Talat’la Hristofyas arasında başlayan gö- rüşmelerin ilk gününde tarafların ortaya koydukla- rı temel ilkeler Kıbrıs sorununun çözüm olasılığını dinamitliyor. Tarafların asla vazgeçemeyeceklerini öne sür- dükleri öğeler, görüşmelerin çözümsüzlükle so- nuçlanması olasılığına ağırlık kazandırıyor. Tabii Türk tarafının başrol oynadığı bir oyun kur- gulanmıyorsa... Türk tarafının hedefi “yeni” bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulması. Çözüm, iki ayrı halkın ve iki demokra- sinin varlığına dayanmalı. İki kesimlilik, iki tarafın si- yasal eşitliği, iki kurucu devlete eşit statü. Rum tarafına göre; ‘tek egemenlik’ ve ‘tek va- tandaşlık’ içeren iki kesimli, iki toplumlu federasyon vazgeçilmez ilkeler. Açıklanan temel kurallar iki toplum arasında uz- laşmanın zor, hemen hemen olanaksız olduğunu ka- nıtlıyor. Türk ve Rum toplumları arasındaki anlaşmazlık- larda daha başka ve uzlaşılması olanaksız aykırı- lıklar var. Örneğin Türk tarafı askerin Kıbrıs’tan ayrılması- na karşı. Garanti ve ittifak anlaşmaları yürürlükte kal- malı, çözümü garantör ülke Türkiye de kabullenmeli, diyor. Rumlar için Türk askerinin Ada’dan ayrılması, ga- ranti ve ittifak anlaşmalarının iptal edilmesi vazge- çilmez önkoşul. Bu temel anlaşmazlıkların ikili görüşmelerden ön- ce tarafların ne kadar ödün koparabiliriz diye bir- birini yoklamak için açıkladıkları öğeler olmadığı, ön- ceki gün başlayan Talat-Hristofyas arasındaki gö- rüşmelerden sonraki açıklamalardan anlaşıldı. Türk tarafı ile Rum tarafının ödün vermeyecek- leri öğeler toplantıdan sonra yinelendi. Temel farklılıklar çözümün olanaksızlığına işaret ediyorsa; Ankara’yı da arkasına alan Talat, Rum- larla 11 Eylül’de “ilk pazarlığa” neden hazırlanıyor? Ankara ile Talat’ın bu denli birbirine zıt ilkelere kar- şın müzakere ve pazarlıkta ısrar etmeleri acaba baş- ka bir tezgâhın eseri mi? RTE ve Talat ikilisi Türk kamuoyunu karşıya al- mamak için şimdilik Rumlara teslim olmayacak ko- şullar öne sürüyorlar. Yoksa, görüşmeler ilerledikçe AB’den, ABD’den gelen dayatmalarla temel ilkelere daha yumuşak ba- kan, açıklanan temel ilkelerden kaytaran bir oyun mu kurguluyorlar? Talat, bir yandan temel ilkelerde asla ödün ve- rilmeyeceğini söylüyor, ama bir yandan da ikili ko- nuşmalarda hangi konunun geniş tartışmalara yol açacağı sorusuna; Rumların ısrar ettiği tek ege- menliğin, siyasal eşitliğin, tek vatandaşlığın reddi olacak demiyor… “...Mülkiyet sorunundaki görüşmelerin çetin ge- çeceğini” söylüyor. Bu işaretler Talat ile Ankara’nın iki devlet, ege- menlik, tek vatandaşlık, siyasal eşitlikten ödün ver- meye hazırlandığını gösteriyor. Talat bu. Ankara’nın desteğinde, Ankara ile bir- likte yanar döner! [email protected] SAYFA 5 EYLÜL 2008 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 29 Edirne B 33 Kocaeli B 30 Çanakkale B 30 İzmir B 32 Manisa B 34 Aydın A 37 Denizli A 37 Zonguldak PB 25 Sinop PB 27 Samsun PB 27 Trabzon Y 26 Giresun Y 26 Ankara PB 34 Eskişehir PB 30 Konya A 32 Sıvas PB 29 Antalya A 33 Adana A 35 Mersin A 33 Diyarbakır A 40 Şanlıurfa A 40 Mardin A 37 Siirt A 39 Hakkâri B 32 Van B B Kars PB 30 Oslo Y 16 Helsinki Y 17 Stockholm Y 20 Londra Y 16 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 18 Paris Y 16 Bonn Y 19 Münih Y 27 Berlin PB 23 Budapeşte PB 34 Madrid Y 28 Viyana PB 29 Belgrad PB 32 Soyfa B 31 Roma B 27 Atina B 29 Zürih PB 28 Moskova B 26 Aşkabat Y 29 Astana Y 17 Taşkent Y 34 Bakû Y 28 Bişkek Y 25 Tiflis Y 21 Kahire B 32 Şam A 39 Yurdun kuzeydoğu ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karade- niz ile Bolu, Karabük ve Kastamonu çevre- leri sağanak ve gök gürültülü sağanak ya- ğışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Kafkas senaryoları Turan Dursun’un ölümünün 18. yıldönümü İstanbul Haber Servisi - İstanbul- Koşuyolu’ndaki evinin yakõnlarõnda si- lahlõ saldõrõya uğrayan araştõrmacõ-yazar Turan Dursun, ölümünün 18. yõldönü- münde okurlarõ ve ailesi tarafõndan anõ- lõyor. Turan Dursun Sõvas’õn Şarkõşla il- çesinin Gümüştepe köyünde 1934 yõlõn- da doğdu. İlkokula gönderilmedi. Ço- cukluk hayatõ şeyhlerin ve din hocalarõ- nõn yanlarõnda çeşitli tekke ve dergâhlarda geçti. Diyanet’te müftü olabilmek için ilk- okulu dõşarõdan bitirdi. İlk olarak köy imamlõğõ, sonra da müftülük yaptõ. Ata- türkçü davranõşlarõ nedeniyle sürgüne gönderildi. İslama olan inancõnõ yitirdikten sonra 1965 yõlõnda müftülüğü bõraktõ. TRT’de dini içerikli programlar yapan Dursun, emekli olduktan sonra, 1989 yõ- lõnda haftalõk 2000’e Doğru dergisinde ya- zõ yazmaya başladõ. Yazõlarõ ve düşün- celeriyle dinci kesimin tepkilerini çeken Dursun’un kitaplarõ da ölümünden son- ra çoğunluğu Kaynak Yayõnlarõ tarafõn- dan basõldõ. Turan Dursun, 4 Eylül 1990’da evinin yakõnlarõnda tabancayla vurularak öldürüldü. Cinayet sonrasõnda Turan Dursun’un evinde, kütüphanesinin raflarõnda duran çok şeyin kaybolduğu an- laşõldõ. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ev arama tutanağõnda kitaplõktan alõ- nanlar yer almadõ. Yatağõnõn üzerine ise “Kutsal Terör Hizbullah” kitabõ bõra- kõlmõştõ. Cinayetle ilgili DGM’de görü- len davada örgütün üst düzey yöneticileri Kudbettin Gök, Mehmet Ali Şeker, Mehmet Zeki Yıldırım, Ekrem Bay- tap’õn da aralarõnda bulunduğu 25 sanõk yargõlandõ. Bu dava sürerken, 1996 yõlõnda İslami Hareket Örgütü lideri İrfan Ça- ğırıcı yakalandõ. Çağõrõcõ ve 12 arkada- şõ 23 Temmuz 2000’de İstanbul 3 No’lu DGM’de Turan Dursun ve Çetin Emeç cinayeti davalarõndan yargõlandõ. İrfan Ça- ğõrõcõ, “Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs” suçundan idam cezasõna çarptõrõldõ. Sanõklardan Ekrem Baytap, Tamer Aslan, Mehmet Ali Şe- ker ve Cengiz Sarıkaya’ya da aynõ suç- tan ömür boyu hapis cezasõ verildi. İrfan Çağõrõcõ’nõn kardeşi Rıdvan Çağırıcı ve avukat Hüsnü Yazgan’õn da aralarõnda bulunduğu 12 sanõk örgüt üyeliği su- çundan 3 yõl 9 ay ile 12 yõl 6 ay arasõn- da değişen hapis cezalarõna çarptõrõldõ. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Kafkasya’da, kü- resel dengelerin de değişmesine neden olan Rus-Gürcü savaşõ sonrasõnda Ankara’da olasõlõk değerlendirmeleri netlik kazan- maya başladõ. Dõşişleri Bakan- lõğõ’ndaki olasõlõk değerlendir- meleri, Türkiye’nin bundan son- ra Kafkasya’ya ilişkin yakla- şõmlarõnõ şekillendirmesine de önemli katkõ sağlayacak. Edinilen bilgilere göre yapõlan değerlendirmelerde ortaya konan öngörüler, Rusya’nõn gelecek dönemde önemli bir diplomatik mevzi kazandõğõ yönünde olur- ken ilk aşamada Avrupa Gü- venlik ve İşbirliği Teşkilatõ (AGİT) içinde yeni bir sürecin başlatõlmasõ olasõlõğõ öne çõktõ. Orta vadede ise Güney Oset- ya’nõn Kuzey Osetya ile birleş- me kararõ alarak Rusya Fede- rasyonu’na iltihak edeceği de- ğerlendirilirken, 70 bin nüfuslu Güney Osetya’nõn tek başõna ayakta kalmasõnõn olasõ görül- mediği, gerek ekonomik gerek güvenlik gerekse yönetsel sistem açõsõndan yeterli düzeyde ol- madõğõ görüşü öne çõktõ. Bu çerçevede Ankara için Kafkas- ya’da sularõn durulmasõ sonra- sõnda Güney Osetya parlamen- tosunun böyle bir karar almasõ ve Rusya Federasyonu’nun bu- na “evet” demesi sürpriz olma- yacak. Abhazya’nõn ise orta ve uzun vadede Rusya’nõn bağõmsõzlõğõnõ tanõmasõyla ortaya çõkan statü- sünü korumasõna kesin gözüyle bakõlõrken buna karşõn ilişkile- rin giderek sõkõlaştõrõlacağõ gö- rüşü öne çõktõ. Bu bağlamda Ankara, kõsa bir dönem içinde Gürcistan’a karşõ Abhazya’nõn güvenliğini tamamen Rusya’nõn üstüne almasõna kesin gözüyle bakõyor. Yapõlan değerlendirmelerde, Batõlõ ülkelerin Kosova’yõ res- men tanõyarak diplomatik ilişki kurmasõ gibi, çok sayõda ülkenin Abhazya ve ilk aşamada Güney Osetya’yõ tanõmasõ beklenmi- yor. Son dönemde Moskova yö- netiminin attõğõ adõmlar bağla- mõnda diğer değerlendirmeler ise şöyle: - Şangay İşbirliği Örgütü so- nuna kadar etkinleştirilecek. Ör- güt kõsa dönem içinde Hindistan, Pakistan ve İran’õ da üye olarak kabul edecek. - Rusya’nõn dõş politikada manivela aracõ olarak kullandõ- ğõ doğalgaz konusunda “gaz OPEC’i” olarak adlandõrõlabi- lecek bir yapõnõn kurulmasõ için ön adõmlarõ atacak. Böylece kü- resel etkisini arttõracak. - İran üzerindeki nükleer ab- luka çözülecek. Bu yõl önce “Cumhuriyet Kitapları” için bir internet sayfasõ açan ve internet üze- rinden kitap satõşõ başlatan Cumhuriyet, “haber porta- lı” ile aynõ yõl ikinci bir ye- niliğe imza attõ. Cumhuri- yet’in internetten yayõnla- nan versiyonu gazeteyi bil- gisayar üzerinden okumak isteyenler için hazõrlanmõştõ. Bayiye gidip gazeteyi satõn almak istemeyen ya da ha- berleri “dijital olarak” ar- şivlemek isteyenler, yurtdõ- şõnda yaşayanlar “Cumhu- riyet”e internet üzerinden abone olup gazeteyi buradan izliyorlardõ. Bu uygulama aynen devam edecek. Halen Cumhuriyet’in internet üze- rindeki abone sayõsõ 4 bin 300. Yõllõk abonelik bedeli 100, altõ aylõk 54, üç aylõk abonelik bedeli ise 28 YTL. Cumhuriyet Haber Portalõ ise yeni bir yayõn olarak iz- leyicisiyle buluşacak. Gaze- temizin haber portalõ dünya ve Türkiye gündemindeki anlõk gelişmeleri hemen iz- lemek isteyen okurlar için tasarlandõ. Cumhuriyet Ha- ber Portalõ için ayrõ bir ekip oluşturuldu. Cumhuriyet okurlarõ portala ücretsiz ola- rak bağlanabilecekler. Portalda haberler sade, ay- dõnlõk ve çağdaş bir görü- nümle okura sunulacak. An- cak değişimler anlõk olarak portala yansõyacak. Cumhu- riyet Haber Portalõ’nõ diğer haber portallarõndan ayõran bazõ özellikler var. Portal tõpkõ diğer portallar gibi ha- beri okura hõzla sunarken, diğer yandan, portallarda ol- mayan “çevre”, “kadın”, “gezi”, “tarım”, “bilim teknik”, “otomobil”, “strateji” ve “belge arşivi” gibi bölümlere sahip. Bu bö- lümler okur için gerçek bir bilgi kaynağõna dönüşecek. Cumhuriyet okurlarõ görüş yazõlarõnõ “Olaylar ve Gö- rüşler” bölümüne göndere- bilecekler. Yazõlar bu bö- lümde yayõnlanacak. Cum- huriyet yazarlarõ da portalda yer alacak. Ancak her yaza- rõn haftada sadece bir yazõsõ portalda yayõnlanacak. Cumhuriyet çizerlerinin de haftada bir çizgisi portalda yer bulacak. Yazarlarõ, çi- zerleri ve Cumhuriyet gaze- tesinin tüm haberlerini günü gününe takip etmek isteyen- ler, internet üzerinden Cum- huriyet’in internet versiyo- nuna abone olabilecekler. Portaldaki “televizyon rehberi” bölümünde Türki- ye’de yayõn yapan 53 kana- lõn programõ ve detay bilgi- leri yer alacak. “Piyasa” sayfasõnda piyasa bilgileri izlenebilecek. “Sinema”, “tiyatro ve konser” bölüm- lerindeyse Türkiye’de çeşitli illerdeki okurlar, kentlerin- deki sinema, tiyatro, konser gibi etkinliklerden haberdar olacaklar. DÜZCE (Cumhuriyet) - Düzce’nin Gümüşo- va ilçesinde fõndõk bahçesinde çalõşan Mardinli 14 yaşõndaki Leyla Turgut, bahçe sahibinin si- lahõndan çõkan kurşunla can verdi. Dededüzü Köyü Düz Mahallesi’nde, Necdet T. (32), iddialara göre yöredeki geleneğe uygun olarak, bahçesindeki fõndõk hasadõnõn bitmesini havaya ateş ederek kutlamak istedi. Necdet T. tutukluk yapan tabancasõnõ kontrol ederken ta- banca aniden ateş aldõ. Tabancadan çõkan kur- şun, fõndõk toplamak için ailesiyle Mardin’den gelen Leyla Turgut’un kalbine isabet etti. Yaralõ olarak Hendek Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan genç kõz, tüm müdahalelere karşõn kurtarõlamadõ. Olayla ilgili Necdet.T gözaltõna alõnõrken jan- darma fõndõk işçileri ile Necdet.T’nin yakõnlarõ arasõnda bir gerginlik yaşanmamasõ için bölgede geniş güvenlik önlemleri aldõ. İşçiler ise Necdet T’nin bahçede fõndõk topla- ma işi devam ederken ruhsatsõz tabancasõyla ateş açmaya başladõğõnõ belirterek “Bir-iki el ateş et- tikten sonra silahını işçilerin üzerine doğrult- tu. Bir mermi de bahçede çalışan Leyla T’ye isabet etti” dediler. Düzce Valisi Bülent Kılınç, olayõn ardõndan yaptõğõ açõklamada, “Birkaç gün önce milletve- killeri ve belediye başkanları ile birlikte ‘Sila- ha hayõr’ dedik. Halkımızı duyarlı olmaya ça- ğırdık. Tam fındık mevsiminin bitmesi ile meydana gelen bu olay çok elem vericidir. Si- lah kullanılması ne insanlığın ne de erkekliğin bir göstergesidir. Bu resmen magandalıktır. Silahlara veda edilmeli, silahlar ortadan kalk- malıdır” diye konuştu. Hasat kutlaması kana bulandı Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Avni Atila Işık ile birlikte ilk yurtiçi gezisini Malatya 2. Ordu Komutanlığı’na yaptı. Komutanlar burada 2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel ile bir süre görüştü. Komutanlar daha sonra Vali Halil İbrahim Daşöz’ü makamında ziyaret etti. Başbuğ, burada yaptığı konuşmada, “2. Ordu Komutanlığımız Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yürütmekte olduğu iç güvenlik harekâtında veya diğer bir deyişle bölücü terör örgütüyle mücadelede en önemli yerde ve en önemli göreve sahip birliklerden birisi. Dolayısıyla yurtiçi ilk ziyaretimizi Malatya’ya ve 2. Ordu Komutanlığı bölgesine yapmanın uygun olacağını değerlendirdik. Bu amaçla buradayız” dedi. (SELAHATTİN GÖKATALAY) Başbuğ Malatya’da KAZA KURŞUNU Cumhuriyet haber portalı okuruyla buluşuyor Baştarafı ?. Sayfada İstanbul Haber Servisi - Siyasetçi, bü- rokrat ve yargõ mensuplarõna yabancõ eskort kõz servisi yapõp, ilişki görüntüle- ri ile şantaj yaptõğõ ileri sürülen fuhuş çe- tesine düzenlenen operasyonda tutukla- nan Emniyet Müdürü N.K, hakkõndaki suçlamalarõ kabul etmedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturma kapsamõnda fuhuş çetesi üyesi olduğu ileri sürülen 9 şüpheli önceki gün tutuklandõ. Şüpheliler arasõnda yer alan Emniyet Müdürü N.K, savcõlõkta verdiği ifadede, fuhuş konusunda kesin- likle taviz vermesinin mümkün olmadõ- ğõnõ belirtti. N.K, dinlemeye takõlan te- lefon görüşmelerine ilişkin de, “Turan İ. ile yapmış olduğum görüşme tamamen gırgır şamataya yönelik onun inter- netten tanışmış olduğu bayanlarla ilgili. Hatta tanıştığı bayanlar şebekenin ele- manı, internet üzerinden dolandırma- ya gelmişler. Bu hususu kendisi de din- lendiği takdirde belirtecektir” dedi. Soruşturmada adõ geçen kadõnlarõ tanõyõp tanõmadõğõ sorulan N.K. bu kişilerle yal- nõzca muhabbeti olduğunu, başka bir di- yaloğunun bulunmadõğõnõ ifade etti. N.K.’ye, Aksaray Laleli civarõndaki otel- lerde alkol alõp almadõğõ, yemek yiyip ye- mediği ve kimlerle beraber olduğu yö- nünde de sorular soruldu. N.K, Grand Washington’un müdürü Hakan Ş’nin ya- nõna gõrgõr şamata yapmak için gittiğini söyleyerek, “Burada pastane işleten Yüksel’in yanına oturmak için giderim. Birçok emniyetçi buraya gelir. Mehmet A’nın Defne isimli bir cafe restoranı var orayada gittiğim olmuştur” diye ko- nuştu. Kimseden rüşvet almadõğõnõ, mad- di durumunun ortada olduğunu ifade eden N.K, şöyle devam etti: “Bankadan aldığım kredilerle geçimimi devam et- tirmeye çalışıyorum. Herhangi bir ör- güte üye değilim ve yardım etmedim. Sahte ehliyet konusu ile ilgili olarak eh- liyetin sahte olmadığını bana karakol amiri söyledi. Şahıs kendisinin ehliye- tinin sahte olduğunu beyan etmiş. Oy- sa ehliyeti sahte değilmiş.” Geçici olarak farklı hat kullandım Soruşturma kapsamõnda tutuklanan emniyet amiri Ş.Ş. ise örgütle bir bağ- lantõsõnõn olmadõğõnõ söyledi. Büyük- çekmece Dedeman Oteli’nin sahibi ile dost olduğunu, bu kişiyi düzgün bir insan olarak bildiğini söyleyen Ş.Ş, “Sadece yanlış olan bir dostluğumun bulunması. Sürekli olarak kullandığım 505’li bir te- lefon numaram var. Geçici olarak ha- ziran ayı sonunda 534’lü bir telefonu 2 ay kadar kullandım. İş yoğunluğu ne- deniyle 505’li telefonumu izinde ka- patmayı düşünüyordum” dedi. Mah- keme tarafõndan serbest bõrakõlan otel sa- hibi M.A. ise, emniyet müdürü N.K’yõ başkomiserliği döneminden beri tanõdõğõnõ belirterek, karakol yaptõrma ve polis da- yanõşmasõ ile ilgili olarak gecelerde yar- dõmlarõ olduğunu, rüşvet vermediğini söyledi. M.A, N.K. ile yaptõğõ telefon gö- rüşmelerine ilişkin de, “Ben Ameri- ka’da beyin ameliyatı geçirdim. Sol ku- lağım da yüzde 70 duyma kaybı var. Bu nedenle hatırlamıyorum” dedi. Bü- yükçekmece’deki Dedeman Oteli’nin sa- tõn alma müdürü olduğunu belirten Y.Ş. ise otellerinde fuhuş yapõlmadõğõnõ ifade etti. Fuhuş operasyonunda Emniyet Müdürü tutuklu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle