Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 EYLÜL 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7Emek@cumhuriyet.com.tr
Kristal-İş’in 15. genel kurulu anõsõna sendika tarihini anlatan ve sendika uz-
manlarõnca hazõrlanan iki kitap yayõmlandõ. Genel kurulda delegelere ve ko-
nuklara dağõtõlan kitaplardan ilki Aziz Çelik ve Zafer Aydõn
tarafõndan hazõrlanan Paşabahçe 1966-
Gelenek Yaratan Grev adõnõ taşõyor. İkin-
ci kitap Can Şafak tarafõndan hazõrlandõ:
1971 Cam Grevleri. Kitaplar sadece Kris-
tal-İş Sendikasõ açõsõndan değil Türkiye sen-
dikal hareketi açõsõndan büyük önem taşõ-
yan iki büyük grevi ayrõntõlõ olarak ele alõ-
yor. Kitaplar önümüzdeki günlerde Kristal-
İş şubelerinden temin edilebilir.
KRİSTAL-İŞ TARİHİNDEN SAYFALAR
T
ürkiye’de çalõşma yaşamõ ve örgüt-
lenme önündeki engellerin süregeldi-
ği, grev ve toplusözleşmelerin engel-
lenmesi için her geçen gün yeni bir yolun bu-
lunduğu hemen her kesimin kabul ettiği ger-
çekler... Sendikayla uğraşmak istemeyen ve
ancak bunun hanesine olumsuz bir şekilde yan-
sõmasõnõ da kabul etmeyen büyük işverenin da-
ha fazla taşeronla çalõşmaya başlamasõ örgüt-
lenme önündeki engelleri de arttõrõyor.
Geçen hafta gündeme taşõdõğõmõz Unilever,
Desa ve e-Kart’taki sorunlara ilişkin Unile-
ver’den bir bilgilendirme yazõsõ geldi. Söz
konusu yazõda, durumun hukuki bir zeminde de-
vam ettiği, kendileriyle ilgili olmadõğõ, aslõnda
Unilever’in çalõşanlarõn sendikalaşma çabala-
rõna saygõ duyduklarõ, Çipa ve Şimşek’in alt iş-
veren olduğu bilgisi yer alõyordu. Buna göre,
TÜMTİS hakkõ olmayan bir işyerinde örgüt-
lenmek istiyordu, sorun da buradan kaynakla-
nõyordu.
Gelişmeler üzerine sorularõmõzõ yanõtlayan
TÜMTİS İstanbul Şube Başkanõ Çayan Dursun,
durumun bir kõsmõnõ kabul ederek şu bilgiyi ve-
riyordu: Evet işçiler direkt olarak Unilever’de de-
ğil, Çipa ve Şimşek adlõ taşeron şirketlerde ça-
lõşõyordu. Ancak özellikle Çipa’nõn sahibi Uni-
lever’in yönetim kurulu toplantõlarõna girecek ka-
dar şirketle üst düzey ilişkiler içindeydi.
Daha da önemlisi, kendileri sendika olarak söz
konusu işyerlerinde örgütlenmek için önce iş-
yerinin, kendilerinin örgütlenme alanõ olan iş-
kolunda olup olmadõğõnõ öğrenmek üzere Ça-
lõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’nõn bölge
temsilciliğine başvurmuşlardõ. Bakanlõk ken-
dilerine 7 Mart tarihinde gönderdikleri yanõt-
ta, söz konusu şirketlerin “...18 sıra No’lu iş-
kolunda faaliyet gösterdiği müdürlüğü-
müzde yapılan incelemelerden
anlaşılmıştır” şeklinde yanõt vermişti.
Daha sonra bu kez toplusözleşme yapmak için
çoğunluk tespiti isteyen sendikaya bu kez de 7
Nisan 2008 tarihinde, “Yukarıda unvanı ve ad-
resleri ile çalışan işçi ve üye sayısı belirtilen
işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için
TÜMTİS’nin yetki tespiti başvurusunda
bulunması üzerine bakanlığımızca yapılan
incemelemede, adı geçene sendikanın yasa-
nın aradığı gerekli çoğunluğu sağladığı tes-
pit edilmiştir” yanõtõ veriliyor.
Sonra birden ne oluyorsa oluyor, bakanlõk
yaptõğõ saptamalardan şüpheye düşüyor. Dur-
sun’a göre, hükümete yakõn bir isim olan işveren
sahibi durumu gerekli yerlere bildirerek yardõm
istiyor.
Bakanlõk daha sonra yeniden bir tespit yapõ-
yor ve işyerinin işkolunu 18 sõra numarasõndan
22’ye kaydõrõyor. Bu da 4 Temmuz 2008 tari-
hinde Resmi Gazete’de yayõmlanõyor. Geliş-
meler üzerine sendika Bakõrköy 12. İş Mah-
kemesi’nde dava açõyor ve dava süreci devam
ediyor...
Adana HiltonSa’da grev kararõnõn oylamasõnda 182
evet oyuna karşõ 34 hayõr oyu çõktõ. OLEYİS temsil-
cisi Artut, “Eylül ayõndaki görüşmelerden sonuç çõkmazsa
greve gideceğiz” dedi. Adana’da Sabancõ Hol-
ding’e ait olan HiltonSa Oteli’nde yürütülen top-
lu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlõkla so-
nuçlanmasõ üzerine, işçilerin örgütlü olduğu
Türkiye Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçi Sen-
dikasõ (OLEYİS) grev kararõ aldõ. Otele grev ka-
rarõnõn asõlmasõnõn ardõndan işveren grev kara-
rõnõn oylanmasõnõ istedi. İşverenin oylama öncesi
işçilere birikmiş ikramiyelerini de dağõtmasõnõn
ardõndan yapõlan oylamada, greve 182 işçi “evet” der-
ken “hayõr” oylarõ 34’te kaldõ. OLEYİS’in grev kararõ ile
ilgili yaptõğõ basõn açõklamasõnda, Adana HiltonSa işveren
temsilcilerinin, OLEYİS’i diğer Hilton, Dedeman,
Sheraton otellerinin bünyesinde daha önce ya-
põlan ve halen uygulanmakta olan birçok işye-
rindeki toplu iş sözleşmesi uygulamalarõnõn
daha gerisinde bir sözleşme yapmaya zorladõ-
ğõ vurgulandõ. OLEYİS Doğu Akdeniz Bölge
Temsilcisi Ali İhsan Artut, Bianet’e yaptõğõ
açõklamada, eylülde sendikalarõnõn işverenle ye-
niden görüşme masasõna oturacağõnõ söyledi.
A D A N A H İ L T O N S A ’ D A G R E V E E V E T
TÜMTİS’in 18 Şubat 2008 tarihli başvurusuna 7
Mart’ta olumlu yanõt veren Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlõğõ, sendikanõn yetki başvurusunu da 7 Nisan
2008 tarihinde, ‘gerekli çoğunluğun sağlandõğõ’
saptamasõyla yanõtlõyor. Sonra birdenbire
işyerinin hangi işkoluna gireceği yönünde
bir saptamaya gereksinim duyuyor ve yeniden saptama yapõlõyor. 4
Temmuz 2008’de de işyerinin 18 sõra numarasõndan 22’ye geçmesine
karar verilerek Resme Gazete’de yayõmlanõyor...
5 ÇALIŞAN ATILDI
Paşabahçe
Eskişehir’de
ayrõmcõlõk
Ş
işecam Cam Ev Eşyasõ Grubu
(CEE) içinde yer alan Eskişe-
hir’de kurulu Paşabahçe Eski-
şehir Cam Sanayi AŞ Fabrikasõ’nda
beş işçi 29 Ağustos 2008’de “verim
düşüklüğü” gerekçesiyle işten çõ-
karõldõ. Kristal-İş’ten yapõlan açõk-
lamada, Paşabahçe Eskişehir işve-
reninin bu tutumuyla bir kez daha
sendikal ayrõmcõlõğa imza attõğõ ve ye-
ni bir işçi kõyõmõnõn işaretini verdi-
ği dile getirildi. İşten çõkarõlan işçi-
lerin beşinin de yõllardõr Kristal-İş
Sendikasõ’na üye olduğunun hatõr-
latõldõğõ açõklamada, “İşten atılan iki
işçi halen Kristal-İş Sendikası’nın
üyesidir. Diğer üç işçi ise toplu iş
sözleşmesinden yararlanmak için
zoraki Çimse-İş Sendikası’na üye
olmuştur” denildi.
Paşabahçe Eskişehir işvereni ve
CEE grubunun bir kez daha sendikal
ayrõmcõlõk yaptõğõnõn vurgulandõğõ
açõklamada, “Sendikamızın üyele-
ri ve sendikamıza gönül verenler
cezalandırılmıştır. İşveren, işten çı-
karma gerekçesini sık sık istirahat
alarak işyerinde verim düşüklü-
ğüne sebebiyet vermek olarak açık-
lamasına karşın bu iddianın ger-
çekleri yansıtmadığı açıktır. Çün-
kü işyerinde istirahat süreleri işten
çıkarılan işçilerle benzer olan çok
sayıda başka işçi vardır. Öte yan-
dan işten çıkarmaların hastalık
ve istirahat nedeniyle olmadığı fe-
sih yazısından açıkça görülmekte-
dir. Çünkü işçilerin iş sözleşmele-
ri İş Yasası’nın 25. maddesine gö-
re değil 17. maddesine göre yapıl-
mıştır” ifadelerine yer verildi.
Makinistlerden eylem
Hazõrlõk ödeneğinin tüketim maddelerine yapõlan zamlarõ bile karşõlamadõğõ belirtildi
Eğitim-Sen: Ek ödenek yetersiz
ADANA (Cumhuriyet Bürosu)
- Eğitim-Sen, 2008-2009 eğitim
öğretim yõlõ öncesi öğretmenlere
verilecek, “eğitime hazırlık öde-
neği”nin yetersiz olduğunu be-
lirtti. Geçen dönemde temel tüke-
tim maddelerine yapõlan zamlarla
birlikte maaşlarda reel anlamda cid-
di bir erime yaşandõğõnõ kaydeden
Eğitim-Sen Başkanõ Güven Boğa,
“Maaşlardaki erimeyi enflas-
yondaki ani artışla birlikte de-
ğerlendirdiğimizde, 475 YTL
olarak belirlenen ödeneğin hem
miktar, hem de sadece öğret-
menlere verildiği için kapsamı
itibarıyla yetersiz buluyoruz”
dedi.
Milli Eğitim Bakanlõğõ ile Eği-
tim-Sen arasõnda 2002’de imzala-
nan Kurum İdari Kurulu kararla-
rõnda yer alan taahhüde ve aradan
geçen altõ yõla karşõn, bakanlõğõn
imzasõnõn arkasõnda durmadõğõnõ
vurgulayan Boğa şöyle konuştu:
“Eğitime hazırlık ödeneğinin
miktarı ve kapsamı belirlenir-
ken, eğitim ve bilim emekçileri-
nin maaşlarında yaşanan erime
göz önünde bulundurulmamış,
yeni eğitim öğretim yılı için sa-
dece yüzde 5 (25 YTL) artış ya-
pılmıştır. Bu, ülkemizde eğitim
emekçilerine ne kadar değer ve-
rildiğinin göstergesidir. Her eği-
tim öğretim yılı başında sadece
öğretmenler değil, hizmetlisi,
memuru ile tüm eğitim ve bilim
emekçileri çeşitli hazırlıklar yap-
maktadır. Ancak MEB, yıllardır
sadece öğretmenlere ek ödeme
yapmaktadır. Eğitim hizmetle-
rini tüm eksikliklerine rağmen
en iyi şekilde yapılması için emek
harcayan diğer eğitim emekçi-
lerinin emeği görmezden gelin-
mektedir. Bugüne kadar belir-
lenen eğitime hazırlık ödenekle-
ri hem miktar, hem de sadece öğ-
retmenlere ödendiği için kapsa-
mı itibarıyla yetersizdir.”
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana Tren Ga-
rõ’nda görevli TCDD 6.
Bölge Müdürlüğü maki-
nistleri, çalõşma koşullarõna
tepki gösterdi. Eylem yapan
makinistler, “Ölmek öl-
dürmek istemiyoruz”, “İn-
sanca çalışmak istiyoruz”
diye slogan attõ.
Son dönemde hazõrlanan
tren harekât programlarõnda,
istasyonlarõn kapasitesi ve
personel sayõsõnõn gözetil-
mediğine dikkat çeken Türk
Ulaşõm Çalõşanlarõ Sendi-
kasõ (TUS), Birleşik Taşõ-
macõlõk Çalõşanlarõ Sendi-
kasõ (BTS) ve Demiryolu
Makinistleri Derneği (DE-
MARD) üyeleri TCDD 6.
Bölge Müdürlüğü’nü pro-
testo etti.
Makinistlerin üzerine faz-
la iş yükü bindirildiğine
dikkat çeken eylemciler,
sorunlarõna çözüm bulun-
masõnõ istedi.
Adana Garõ önünde top-
lanarak slogan atan gösteri-
ciler adõna açõklama yapan
BTS Adana Şube Başkanõ
Tonguç Özkan, makinist-
lerin bazõ durumlarda 15-20
saat çalõştõrõldõğõnõ kaydet-
ti. Uzun çalõşma sürelerinin
yeni ölümlere, kazalara ne-
den olacağõna vurgu yaptõ.
Beyoğlu’ndaişçininyüzügüldü
B
eyoğlu Belediyesi’nde çalõşan 233
işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi
imzalandõ. İşçiler birinci yõl için yüz-
de 20 zam alõrken ikinci yõlda enflasyon ora-
nõnda zam artõşõ karara bağlandõ. Çõplak ola-
rak işçilerin en düşük maaşõ 1.380 YTL, en
yüksek maaşõ ise 1.570 YTL oldu.
Toplu iş sözleşmesi protokolünü Be-
yoğlu Belediyesi Başkanõ Ahmet Mis-
bah Demircan ve DİSK Genel Başkanõ Sü-
leyman Çelebi imzaladõ.
Çelebi, grev uygulamasõna geçilmeden
süratle varõlan anlaşmadan dolayõ işçilerin
memnuniyetini dile getirdi.
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
TBMM’den
Madalyalı Dernek
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Unilever’in en büyük taşeronlarõndan Çipa’da TÜMTİS’in örgütlenmesi tamamlanõnca bakanlõk işkolunu değiştirdi
Sendikaya işkolu oyunu
Bilişim sektöründe
örgütlenme paneli
B
ilişim sektöründeki örgütlen-
me sorunlarõ, düzenlenen bir
panelle masaya yatõrõlõyor.
Bugün saat 18.00’de başlayacak pa-
nele, gazetemiz köşe yazarõ Şükran
Soner, Uni Global Sendikasõ IT Ör-
gütlenme Başkanõ Gerhard Rohde,
LBC Sendikasõ, Belçika IT Örgüt-
lenme Yöneticisi Koen Dries ve
Tez Koop-İş Sendikasõ Başkanõ ko-
nuşmacõ olarak, EMO İstanbul Şu-
be Başkan Yardõmcõsõ Kurtuluş
Kaya da yönetici olarak katõlõyor.
Yõldõz Teknik Üniversitesi, Oditor-
yum Üniversite Kampusu, Beşik-
taş’ta düzenlenen panel saat 21’e
kadar devam edecek.
A
BD’li uçak şirketi Boeing’de çalõşan
teknisyenler ve işçiler, firmanõn
sözleşme önerisini reddederek grev
kararõ aldõ. Uluslararasõ Teknisyenler ve
Havacõlõk İşçileri Sendikasõ (IAMAW),
Boeing firmasõnõn teklifini reddeden
teknisyen ve işçilerin önceki gün grev
oylamasõna gittiğini ve yüzde 87 oyla grevi
desteklediğini açõkladõ. Sendika, Washington
eyaleti valisi Chris Gregoire ve bir federal
aracõnõn talebi üzerine, görüşmelere daha
fazla zaman tanõmak için grevi cuma gününe
kadar ertelediklerini bildirdi.
Boeing, “en iyi ve nihai” dediği sözleşme
önerisi, ilk yõl için yüzde 5 ve kalan iki yõlõn
her biri için yüzde 3’er olmak üzere toplam
yüzde 11’lik ücret artõşõnõ öngörüyor. Şirket,
mesai hariç 55 bin ve mesai dahil 65 bin dolar
olan ortalama teknisyenin yõllõk gelirini, üç
yõllõk sözleşme sürecinde 34 bin dolar daha
artõracağõnõ belirtiyor. Sendika ise şirketin
önerisiyle gelirlerinin düştüğünü, sağlõk
harcamalarõ maliyetinin işçiye yüklendiğini
ve iş güvenliği ile üretim sõrasõnda parçalarõn
taşeronlara yaptõrõlmasõ konularõnõn ele
alõnmadõğõnõ kaydediyor.
IAMAW, Boeing’de 1989 yõlõnda 48, 1995
yõlõnda 69 ve 2005 yõlõnda 28 gün süren grev
yapmõştõ. Boeing geçen yõl 4,1 milyar dolar
kâr etmiş ve 346 milyar dolarlõk
sipariş almõştõ.
Boeing’de grev
kararõ alõndõ
Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde görülme-
ye başlanan bir yolsuzluk davası, Almanya’da
yaşayan Türklerin yönetimindeki “Deniz Fene-
ri” adlı yardım derneğinde yapıldığı ileri sürülen
milyonlarca Avro’luk yolsuzluk iddialarını gün ışı-
ğına çıkartmakla kalmıyor, Konya ve Yozgat mer-
kezli iki büyük şirketin bu dernekle aralarında “al
gülüm-ver gülüm”lü çıkar ilişkileri bulunduğu-
nu da sergiliyor.
Frankfurt mahkemesinin tutanaklarına geçiri-
len itiraflara bakılırsa, adı geçen yardım ve da-
yanışma derneği adına, sadece resmi kayıtlara
göre 42 milyon Avro’ya yakın bağış toplanmış.
Bu bağışlardan 875 bin Avro’su Almanya’da faa-
liyet gösteren Weiss GmbH adlı bir holdinge ak-
tarılmış. Yine Almanya merkezli Kanal 7 adlı tel-
evizyona hem büyük para aktarması yapılmış,
hem de stüdyo malzemelerinin alımına destek
olunmuş.
Uzatmadan başka bir ticari kuruluşun, adın-
da “dayanışma” da bulunan bu derneğe yapılan
yardımlardan yararlandığı mahkeme kayıtların-
da sanık anlatımları ile sıralanıyor. Eyalet Yük-
sek Mahkemesi Başkanı, anlatılanlar karşısında
ifadeyi veren kişiye “Demek ki parayı cebine
indirdin” demek zorunda kalıyor!
Daha üçüncü duruşma yapılırken ortaya çıkan
bu pis kokuların kaynağı olan Weiss Holding’i,
haberi veren Hürriyet gazetesi “Beyaz Holding”
olarak geçirmiş sayfalarına. Beyaz ya da Ak sı-
fatları arkasında çevrilen yolsuzluklara Türkiye’de
1996 Ramazan ayında yine bir İslami medyada
yapılan programa gösterilen ilgiyi yaşama ge-
çirerek kurulduğu söylenilen Deniz Feneri adlı
“yardım ve dayanışma” derneğinin bazı yö-
neticilerinin de ilgisi olduğu, Frankfurt mahke-
mesinin tutanaklarına geçirilmiş.
Himaye üstüne himaye
Bu tür yardım derneklerinin, yoksul halkın bek-
lentilerine nasıl sıcak geldiğini çok iyi bilenlerin
havacılık alanında büyük katkıları olan Türk Ha-
va Kurumu’nun özellikle kurban bayramlarında
topladığı derilere nasıl göz diktiğini ve bu nedenle
de karalama kampanyaları düzenlediklerini bi-
lirsiniz.
AKP’nin ülke yönetiminde söz sahibi olması-
nın hemen ertesinde, Kızılay’ı ele geçirmek için
düzenlenen operasyonlar, uzun uğraşlardan
sonra meyvesini verdi. Önce bu köklü yardım ku-
ruluşunda seçimle gelen yöneticiler görevden
alındı. Mahkemelerin bu olup bittiler için verdi-
ği hükümler tanınmazdan gelindi. Tepeden in-
me yöntemleri ile Kızılay’ın başına AKP’nin
mutemetleri getirilirken Deniz Feneri adlı kuru-
luşa da bizzat Başbakan Erdoğan’ın övgü
içeren konuşmaları ile arka çıkıldı.
Frankfurt merkezli yolsuzluk patlaması saye-
sinde öğreniyoruz ki, söz konusu derneğin Ka-
mu Yararına Çalışan Dernekler arasına alınması
için 2004 yılında Bakanlar Kurulu’na yaptığı baş-
vuru onaylanmış ve böylece Deniz Feneri için top-
lanan bağışları yapanların verdikleri paraların ver-
gi indirimi olarak kabul edilmesi; derneğin ayrı-
ca KDV ve öteki başka vergi yükümlülükleri dı-
şında bırakılması yoluna gidilmiş...
Onlar yetmemiş bir de madalya
Dernekler Yasası’na göre bağış almak için va-
liliklerden izin alması gereken dernekler dışında
sayılan Deniz Feneri için, hazine arsalarını satın
alma kolaylığı da sağlanmış. Deniz Feneri’ni, ka-
muoyu önünde çok daha cazip hale getirmek
amacıyla olmalı, parlamentomuzun önceki Baş-
kanı Bülent Arınç, TBMM 2007 Yılı Üstün Hiz-
met Madalyası’nı törenle bu derneğin yöneti-
cilerine vermiş.
Almanya’daki yargılamada ortaya atılan id-
diaların Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne sıç-
rama olasılığının, madalyalı dernek yöneticileri-
ni hayli tedirgin ettiğini anlamak için, birkaç gün-
dür özellikle CNN Türk televizyonuna verilen ta-
nıtım reklamlarını izlemek yeterli. Bir yardım ku-
ruluşu Ayasofya’da bağış toplayıp Yeni Cami
de sadaka vermeye kalkışanları anımsatan böy-
le bir uğraşa niçin giriyor ki?
Eğitimciler, eğitime hazırlık ödeneğininin yetersi olduğundan yakındı.
Adana Garı önünde toplanan makinistler ‘İnsanca çalışmak istiyoruz’ diye slo-
gan attılar. (Fotoğrf: YUSUF BAŞTUĞ)