Katalog

CMYB C M Y B 4 EYLÜL 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Dijital Receiver_Uydu TV, Saç Kurutma www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 Jankovic emin adımlarla Spor Servisi - Teniste yõlõn 4. ve son Grand Slam turnuvasõ olan ABD Açõk’a, tek erkeklerde 4. tur, tek bayanlarda ise çeyrek final maçlarõyla devam edildi. Turnuvanõn 9. gününde tek erkeklerde 2 numaralõ seribaşõ İsviçreli Roger Federer, 23 numaralõ seribaşõ Rus Igor Andreev’i 3-2 yenerek çeyrek finale yükseldi. 3 numaralõ seribaşõ Sõrp Novak Djokovic de 15 numaralõ seribaşõ İspanyol Tommy Robredo’yu 3-2 yenerek çeyrek finalist oldu. 8 numaralõ seribaşõ ABD’li Andy Roddick, 11 numaralõ seribaşõ Şilili Fernando Gonzalez’i 3-0 yenerek yoluna devam etti. Tek bayanlarda ise 2 numaralõ seribaşõ Sõrp Jelena Jankovic, 29 numaralõ seribaşõ Avusturyalõ Sybille Bammer’õ 6-1 ve 6-4’lük setlerle 2-0 yenerek yarõ finale yükseldi. Paralimpik takõm madalya yolunda Pekin’deki oyunlarda mücadele edecekler PEKİN (Cumhuriyet) - 6. Paralimpik Oyunlarõ‘na katõlacak Türk Ulusal Takõmõ dün Pekin’e vardõ. Kafile başkanõ Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardõmcõsõ Mehmet Ali Babacan, Türk kafilesinin Paralimpik Oyunlarõ için iyi bir hazõrlõk dönemi geçirdiğini ve en iyi sonucu alacaklarõnõ söyledi. Türkiye Ulusal Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal da sporcularõn elde ettikleri başarõlarla Pekin’e gelmeye hak kazandõklarõnõ ifade ederek, bunun başlõ başõna bir madalya olduğu görüşünü dile getirdi. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanõ Mesut Dedeoğlu ise ilk kez görme engelli bir Türk sporcunun oyunlara katõldõğõna ve federasyondan iki hakemin oyunlarda görev yapacağõna işaret ederek, madalya beklentisi içinde olmadõklarõnõ ve buraya kadar gelmenin çok önemli olduğunu belirtti. Dedeoğlu, “Bir engelli sporcunun buraya kadar gelmesini sadece alkışlıyorum” dedi. Engelli sporcularõn mücadele ettiği ve 1960 Roma Olimpiyatlarõ’ndan itibaren olimpiyat oyunlarõ sonrasõ düzenlenmeye başlayan Paralimpik Oyunlarõ’na Türkiye, ilk kez 1992 Barcelona Olimpiyatlarõ’nda katõldõ. Türkiye Engelliler Spor Yardõm ve Eğitim Vakfõ’nõn (TESYEV) öncülüğünde, Koç Holding ve Doğuş Holding’in destek verdiği Türk Paralimpik Takõmõ, oyunlarda masa tenisi, tekerlekli sandalye tenisi, judo, atletizm, halter, atõcõlõk ve okçuluk dallarõnda mücadele verecek. TÜRK TELEKOM SEZONU AÇTI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Beko Basketbol Ligi takõmlarõndan Türk Telekom, 2008-09 sezonunun açõlõşõnõ, kulüp binasõnda düzenlenen törenle açtõ. Kristoffer Lang dõşõnda bütün oyuncularõn yer aldõğõ açõlõş töreninde ilk olarak söz alan Türk Telekomspor Yönetim Kurulu Üyesi ve Basketbol Şubesi Sorumlusu Ersin Eroğlu, son 2 sezonda büyük tecrübe kazandõklarõnõ ve yeni sezona çok güçlü bir kadroyla girdiklerini belirterek, “Önceki senelere göre daha güçlüyüz. Başkenti temsil ediyoruz ve sorumluluğumuz büyük. Tüm Ankaralı basketbolseverleri maçlarımıza bekliyoruz” dedi. Paralimpik takımının hedefi engelleri aşmak. Sırp raket Jankovic, yarı finale yükseldi. NEYMİŞ/ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Sivasspor’a Yargısız İnfaz ‘Adaletin İstenmediği Yerde Hukuk Olmaz’ Futbol uzmanlarının her fırsatta sığındığı bir deyiştir “Fut- bolun adaleti yok”... Adaletin olmadığı bir yerde nasıl ol- muş da futbol gibi dünyanın en basit sporu insanların tut- kusu olmuş, şaşılacak bir şey ama gerçek böyle. Mate- matiksel hesapların, geometrik çizgilerin, trigonometrik rakamların bir kalemde silinip atıldığı futbol işte öyle bir şey galiba... Ama ne var ki milyarların döndüğü bir ortamda endüstrisini kurmuş, ülkeleri birbirine bağladığı gibi ulu- sallığın da ötesine çıkarak evrenselleşmiş, tüm bunlara karşın para, pul, unvan, sevgi, heyecan, isyan, nefret ve coşku gibi aklınıza gelecek duyguların egemen olduğu futbol hukuktan uzak kalmış, adaleti sevmez olmuş ki, “Futbolun adaleti yok” demişler, işin içinden sıyrılmışlar. Futbol dünyamız bu olayın üstüne sünger çekiverdi, la- fını bile etmez oldu. Hatta şaşılacak bir şey; ‘kamu vicdanı’ denilen o her neysenin birkaç cılız sesten başka tıkı bile çıkmadı. Bir internet sitesinde minik bir özürü kim duy- du, kaç kişinin haberi oldu bu özürden. Ya işin sorumlu- su olan Futbol Federasyonu’ndan neden bir açıklama gel- medi, hatta günahı kebir için bir özür dilenilmedi? Olay örtbas edilmek istenirse ancak böyle olur. Bir gazete haberi patlatır, ama kendi haberine kendisi sa- hip çıkmaz da olayın baş aktörleri bu kirliliğin üzeri- ne iki kürek toprak atarsa olay karanlığa gömülür, du- yan kulaklar duymaz, gören gözlere görmez olur. Ka- panır gider... Gider de bunun vebalini kim üzerine alır? Samur kürk olmuş suçu kim üzerine almış ki... Olayın mağduru Sivasspor. Olayın kahramanları Be- şiktaş, Trabnzonspor ve en başta da Futbol Federasyo- nu. Trabzon’da oynanan Trabzon-Beşiktaş maçında Be- şiktaş’ın TFF kurallarına göre sahaya çıkan kadrosunda bulunması gereken PAF takımından 3 futbolcunun ol- mamasına kimse itiraz etmemiş, maçı Beşiktaş 3-2 alıp İstanbul’a dönmüş. Ancak ne Trabzonspor, ne Futbol Fe- derasyonu işin farkında... Beşiktaş da belki biliyor ya da bilmiyor, sesini çıkarmamış. Sivasspor’un Beşiktaş ile olan puan eşitliği bu kez medyanın bile bilmediği bir 3’lü ku- rala takılınca Beşiktaş üçüncü, Sivasspor 4. ilan edilmiş. Sivassporun tüm bunlardan haberi yok elbette, mağdur olan Sivasspor olunca gazete olayı patlatmış, ama ‘fin- cancı katırlarını ürkütmek’ var ya, sessizliğe gömülmüş fut- bol dünyamız. Sivasspor itiraz etmeye kalkmış, “Eh ku- ral var ya efendim, bu maç 20 Ekim 2007’de oynandı, 5 gün içinde itiraz etmediğinizden dolayı” falan filan... Si- vasspor bir kez daha infaz edilmiş mi? Trabzonspor internette özür dilemiş, Futbol Federasyonu’ndan ses yok. Beşiktaş ne yapsın ki... Atı alan Üsküdar’ı geçmiş zaten. Sivasspor bu olayın üstüne bir soğuk su dikmiş tepesine. Afiyet olsun. Adaletin istenmediği yerde hu- kuk, hukukun olmadığı yerde adalet olmaz. Olsa da za- ten geç gelen adaletten hayır gelmez!