03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada RTE küresel krize kafa tutar, iktidarında nere- deyse yolsuzluk olaylarına rastlanmadığını söy- lerken, iki TV’de aynı cephenin adamları birbiri- ne ters düşen açıklamalar yapıyorlardı. Deniz Feneri davası yargıcının Türkiye’deki başlıca sorumlu gösterdiği dört isimden biri olan RTÜK Başkanı Zahid Akman NTV’de çanak soruları yanıtlarken görevden neden istifa etme- diğini RTE ile birkaç kez yaptığı konuşmalara bağ- lıyor: “Arkamda Başbakan ve istifa etmemem ge- rektiğini söyleyen kimi bakanlar var” diyor. Aynı gün bir başka TV’de namuslu, onurlu bir siyasetçi olduğunu kanıtlamak için uğraşı verir- ken başkalarının namusuna, onuruna rahatça sal- dıran Bay DMM Fırat, Zahid Akman’ı yalanlıyor: “… Başbakan böyle bir söylem söylemez”. Bay Fırat’a göre RTE, kendisi dahil hiç kimse- ye arkandayım demezmiş. Demek ki Akman ya- lan söylüyor! Bay Fırat’a inanmak gerek. Zira şöyle böyle bi- ri değil; RTE’den sonra RTE’nin canı ciğeri, par- tide ikinci adam. RTE’nin arkasında olduğunu söyleyen Ak- man’a da inanmak, söylediklerini doğru diye ni- telemek gerek. Nihayet RTE’nin dinci parti yollarında birlikte yü- rüdüğü yoldaşıdır, sırdaşıdır Akman. Bu örnek gösteriyor ki, AKP’de kimin doğru ki- min yalan söylediğini anlamak zor, hatta olanak- sız. Zira çok uyumlu bir parti: AKP’de herkes bir- birini yalanlıyor. Doğruyu nasıl bulacağız? Kuşkusuz Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun yönelttiği şu sorulara RTE yanıt ve- rirse, verebilirse: “Almanya’daki dolandırıcılık davasının Türkiye ayağını oluşturan kişilerden biri olarak adı defalarca geçen kişiyi, RTÜK Başkanı olarak görmeyi nasıl içinize sindiriyorsunuz? Zahid Akman’ı, Kanal 7’yi birlikte kurduğunuz için mi koruyorsunuz? (Kı- lıçdaroğlu’nun sorusuna ek soru: ‘Yoksa Ak- man’ın çok bildiklerini açıklamasından mı çeki- niyorsunuz?’)” Zahid Akman NTV’nin tanıdığı olanağı kullanarak bir saate yakın konuştu. Alman yargıcın, Alman savcıların öne sürdüğü somut olaylar, gelişmeler tamamen hayal ürünü derken… … Kemal Kılıçdaroğlu, RTÜK Başkanı Zahid Ak- man’ın (her şeyden elimi çektim dediği tarihte) Al- manya’daki evinin 25 Nisan 2007’de kooperatif dolandırıcılığı soruşturması kapsamında mahke- me kararıyla arandığını belgelerle ortaya koydu. Zahid Akman adı artık dillere destan. Ortaya çı- kan belgeleri ne kadar yalanlarsa yalanlasın, başka belgelerle bu belgeleri istediği kadar çü- rütmeye kalksın… Bu çabalarla kamuoyu vicda- nında temize çıkmayacağını bilmeli ve: (1)- Savcılar harekete geçmiyor. Akman şayet namusunun, onurunun ve haysiyetinin saldırıya uğ- radığına inanıyor ve temize çıkmak istiyorsa, Zahid Akman hakkında soruşturma açılması is- temiyle savcılığa başvurmalı veya yasal gerekler olanak tanıyorsa Zahid Akman, Zahid Akman hak- kında suç duyurusunda bulunmalı, soruşturma hatta dava açılmasına önayak olmalı. Tabii yargı yoluyla aklanmak istiyorsa… (2)- Akman bir bürokrat. AKP iktidarının nadi- de çiçeklerinden. Ne ki kendini savunurken boyunu aşan kimi sal- dırılarda bulunuyor. Kamuoyunda aklanayım der- ken, açıklamalarında ana muhalefetle ilgili AKP Ge- nel Merkezi kaynaklı kimi suçlamaları kullanıyor. RTÜK Başkanı savunmasında muhalefet kay- naklı suçlamaları karşılamaya çalışırken muhale- fetle ilgili kimi tartışmalı konuları kullanamaz. O, bir bürokrat. Gerçekleri arayan CHP’yi suç- layacak veya kimi konularda hesap sormaya gi- rişecek konumda değil. Haddini bilmeli. SAYFA 24 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 21 Edirne Y 20 Kocaeli B 22 Çanakkale B 22 İzmir PB 24 Manisa PB 24 Aydın PB 25 Denizli PB 25 Zonguldak PB 19 Sinop PB 20 Samsun Y 21 Trabzon Y 20 Giresun Y 21 Ankara PB 20 Eskişehir PB 18 Konya PB 22 Sıvas PB 19 Antalya PB 28 Adana Y 29 Mersin Y 28 Diyarbakır PB 28 Şanlıurfa PB 27 Mardin PB 24 Siirt PB 30 Hakkâri PB 20 Van PB 22 Kars PB 19 Oslo PB 17 Helsinki PB 12 Stockholm PB 16 Londra Y 18 Amsterdam PB 17 Brüksel PB 15 Paris Y 17 Bonn PB 17 Münih PB 14 Berlin Y 18 Budapeşte Y 18 Madrid Y 24 Viyana Y 15 Belgrad B 17 Soyfa Y 18 Roma PB 23 Atina Y 23 Zürih PB 17 Moskova PB 15 Aşkabat A 29 Astana B 13 Taşkent A 29 Bakû PB 24 Bişkek A 23 Tiflis PB 27 Kahire B 29 Şam B 29 Yurdun kuzey ve gü- ney kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Trakya, Ege Orta ve Doğu Ka- radeniz’in kıyı kesim- leri, Doğu Akdeniz kı- yıları ile Kars ve Arda- han çevreleri sağanak ve gök gürülütülü sa- ğanak yağışlı geçe- cek. Hava sıcaklığı yurt genelinde 2-4 de- rece artacak. Okyanus Şirketler Grubu’na operasyon Yeşil kıyağa büyük tepki AKP’li belediyenin peyzaj harcamalarõ için açõklama yapmasõ istendi YUSUF BAŞTUĞ ADANA - AKP’li Adana Bü- yükşehir Belediyesi’nce peyzaj hizmetleri kapsamõnda düzen- lenen ve bedeli 43 milyon 112 bin YTL’yi aşan ihaleler büyük tepki topladõ. Kitle örgütü tem- silcileri ‘yeşil kıyak’ olarak ni- telenen peşkeşe ilişkin mantõk- lõ bir açõklama yapõlmasõnõ iste- di. İhalelerin çoğunlukla, ortak- larõ arasõnda ‘Kamu kurumla- rını dolandırmaktan’ dava açõ- lan kişilerin yer aldõğõ Park De- kor şirketi ile AKP Adana Mil- letvekili Fatoş Gürkan Zop- çuk’un akrabalarõna ait Zopçu- koğullarõ İnşaat firmasõna veril- mesi hakkõnda belediye yöneti- mi suskun kalmayõ tercih etti. CHP Adana Milletvekili Hu- lusi Güvel, AKP’li belediyele- rin kamu kaynaklarõnõ yandaş- larõna aktardõğõnõ söyledi. Pey- zaj Mimarlarõ Odasõ Başkanõ Ramazan Doğru, yandaşlara aktarõlan parayla hangi işlerin yapõldõğõnõn açõklanmasõnõ iste- di. İnşaat Mühendisleri Odasõ Başkanõ Sadi Sürenkök de, “Büyükşehir Belediyesi hep aynı şirketlere ihale veriyor. Söz konusu para çok fazla. Be- lediyenin açıklama yapmasını bekliyoruz” dedi. Adana Büyükşehir Belediye- si’nin ‘yeşil kıyak’ olarak nite- lenen ihalelerini kamuoyuna duyuran CHP Adana Milletve- kili Hulusi Güvel, bilinçli olarak mali kaynaklarõn birilerinin ce- bine yönlendirildiğini kaydetti. “Adana’nın durumu ortada. Üç-dört tane park ve refüje çi- çek dikerek bu kadar para harcanmaz” diyen Güvel, ya- şananlarõn tesadüf olmadõğõnõ, bu ihaleler ve harcanan yüksek rakamlarõn da AKP’li belediye- lerin yandaşlarõna kaynak ak- tardõğõnõn göstergesi olduğunu vurguladõ. Peyzaj Mimarlarõ Odasõ Baş- kanõ Ramazan Doğru da Ada- na’da peyzaj düzenlemesi için yapõlan işlerin kamuoyuyla pay- laşõlmasõnõ istedi. Doğru, “Bu paralar gerçekten hakkıyla harcandı mı, harcanmadı mı, görünene göre bu paranın karşılığı hizmet olarak dön- memiştir, çünkü Adana’nın durumu ortadadır” dedi. İnşaat Mühendisleri Odasõ Başkanõ Sadi Sürenkök ise AKP’li Adana Büyükşehir Be- lediyesi’nce hep aynõ şirketlere para aktarõldõğõnõ irdeledi. “Bu kadar parayla neler yapılı- yor” diye soran Sürenkök şöy- le konuştu: “Mevsimlik çiçek, Çukurova Üniversitesi ile an- laşma yapılsa daha ucuza ve sürekli olarak yetiştirilebilir. Bu paraları oraya buraya ver- menin anlamı yok. Belediye üniversiteyi finanse etse bu kadar maliyeti olmazdı. Emi- nim ki, üniversite bitkileri da- ha ucuza üretir, belediye ken- di personeliyle dikim yapar ve bu kadar para harcanmazdı. Büyükşehir Belediyesi’nin de- taylı bir açıklama yapması gerekiyor.” Adana Büyükşehir Belediye- si Başkanõ Aytaç Durak, pey- zaj ihalelerini alan Park Dekor şirketinin ortaklarõ hakkõnda, ‘kamu kurumlarını dolandır- mak’ suçlamasõyla dava açõl- masõnõn ardõndan, kendisine yö- neltilen sorulara, “Ben yaptık- ları işe bakarım” yanõtõnõ ver- mişti. İstanbul Haber Servisi - Basõn kuruluşlarõ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Do- ğan Grubu’nun gazetelerini evi- nize sokmayõn çağrõsõnõ “Tür- kiye’de çoksesliliğin önüne yeni engeller dikilmesi tehli- kesi” olarak değerlendirdi. Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti (TGC), Türkiye Gazeteci- ler Sendikasõ (TGS), Avrupa Gazeteciler Birliği’nin de ara- larõnda bulunduğu çok sayõda basõn meslek örgütü dün TGC’nin Cağaloğlu’ndaki kon- ferans salonunda yaptõğõ top- lantõda, Alman adalet makam- larõnõn yürüttüğü bir kovuştur- maya ilişkin haberler nedeniy- le Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn yaptõğõ açõklamalarõ ve boykot çağrõsõnõ tartõştõ. Basõn meslek örgütleri adõna konuşan TGC Başkanõ Orhan Erinç, Türkiye’nin çok partili döneme geçildiği günden bu yana çok- seslilik ve ifade özgürlüğü ko- nusundaki en bunalõmlõ sürecin yaşandõğõnõ belirterek “De- mokrasilerin olmazsa olmaz- larının başında ifade özgür- lüğü gelmektedir. Avrupa İn- san Hakları Sözleşmesi de bu özgürlüğün ‘resmi makamlarõn müdahalesi olmadan kullanõl- masõnõ’ güvence altına almış- tır. Başbakan’ın sözleri yal- nızca Doğan Grubu’nu ve orada çalışan gazetecileri de- ğil, tüm medyayı ve gazeteci- leri töhmet altında bırakan bir haksızlığı içermektedir’’ dedi. Sendika başkanlarõ: Gözümüz hükümetin üzerinde. Ekonomik ve sosyal sorunlar her geçen gün artõyor Hükümet sendikaları görmezden geliyor MEHMET MENEKŞE AMASYA - Amasya’da bir araya gelen sendika başkanlarõ AKP hü- kümetine sert tepki gösterdiler. Tür- kiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bir- can Akyıldız, “Gözümüz hükü- metin üzerinde. Ciddi yanlışlar yapılmıştır” derken, Türkiye Eğitim- Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlõğõ’nõn öğret- men atama politikasõnõ eleştirdi. Bircan Akyõldõz, İsmail Koncuk, Türkiye Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Önder Kahveci, İlksan Genel Baş- kanõ Tuncer Yılmaz, Amasya’da Yampaş Düğün Salonu’nda gerçek- leştirilen iftar yemeğinde üyeleri ile bir araya geldiler. Yaklaşõk 3 bin ki- şinin katõldõğõ yemekte konuşan Ak- yõldõz, “Gözümüz hükümetin üze- rinde. Ciddi yanlışlar yapılmıştır. Ekonomik ve sosyal sorunlar her geçen gün artmıştır. Ülke ateş çemberinde” diye konuştu. Hükü- metin iddiasõnõn aksine ABD’den dalga dalga yayõlan ekonomik krizin Türkiye’yi son derece olumsuz etki- leyeceğini belirten Akyõldõz, şunlarõ söyledi: “Sayın Başbakan ekonomi kurmaylarıyla toplantı yapıp bu krizin Türkiye’yi etkilemeyeceği id- dialarında bulundu. Kasım 2001’de aynı şeyi yaşadık. Şubat 2002’de bu krizi yaşadık. O zaman da krizden etkilenmeyeceğimiz söyleniyordu. Bu gelen krizin o krizin yüz katı ol- duğu belirtiliyor. Geçen krizlerde Türkiye’nin zararı 10-12 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bugün gelen bu fırtınanın, ekonomik tsu- naminin zararının 100 milyon do- ları aşacağı konuşuluyor.” Akyõldõz, Başbakan’õn sendikala- ra yönelik tavrõnõ da eleştirdi. Baş- bakan’õn sendikacõlõğõ yok sayar bir eylem içinde olduğunu savunan Ak- yõldõz, “Sendikacılığın önünü aç- mak isteyen, demokrasiye olan inancını ve demokrasinin önünde- ki engelleri kaldırmak isteyen bir siyasi iradenin sözleri, tavırları buna göre şekillenmelidir” dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İs- mail Koncuk da Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’nõn beş yõldõr okullara asale- ten atamayõ sağlayacak yönetici ata- ma yönetmeliğini çõkarmadõğõna dik- kat çekti. Son 5 yõlda okullardaki ida- recilerin 25 bininin vekâleten görev yaptõğõnõ vurgulayan Koncuk, hükü- metin ucuz öğretmen çalõştõrma yo- luna gittiğini söyledi. Eğitim fakültesi mezunu 220 bin gencin görev beklediğini anlatan Koncuk, “Peki şu an Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı yok mu? 200 binin üzerinde öğretmen ihtiyacı var. Şu an Türkiye genelinde 200- 600 bin maaşla 100 binin üzerinde sözleşmeli öğretmen çalışıyor. Bu öğretmenlerin hiçbir sosyal gü- vencesi yok. Bir kere kendi insanını sömüren devlet değildir” diye ko- nuştu. AYŞE SAYIN ANKARA - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutukla- nan, tahliyesinin ardõndan yaşa- mõnõ yitiren işadamõ Kuddusi Okkır’õn tutuklu kaldõğõ 11 ayõn 9 ayõnõ cezaevi revirinde geçir- diği, 15 ayrõ hastalõk tanõsõ ko- nulduktan sonra durumunun ağõr- laşmasõ üzerine ancak ömrünün kalan son 3 ayõnda hastaneye sevk edildiği ortaya çõktõ. Ok- kõr’õn tahliyesi, ancak ölümüne 6 gün kala mümkün oldu. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in, CHP İstanbul Millet- vekili Çetin Soysal’õn soru öner- gesine verdiği yanõt, Okkõr’õn son derece ciddi sağlõk sorunla- rõ bulunmasõna karşõn, “revir te- davisiyle” yetinildiğini ortaya koydu. Okkõr’õn durumuyla ilgi- li, kanser teşhisinin konulduğu Trakya Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne yatõrõlana kadar ai- lesine bilgi verilmediği de orta- ya çõktõ. Şahin’in verdiği bilgiye göre Okkõr’a, tutuklanmasõndan sonra yapõlan ilk sağlõk kontro- lünde “sağlam” raporu verildi. Cezaevine girdikten 12 gün son- ra, 16 Temmuz 2007’de cezaevi revirinde “prostat” tanõsõ ko- nuldu. 9 ay boyunca 15 kez revire gidip gelen Okkõr’a 6’sõ diş dol- gusu olmak üzere hastaneye sevk edildiği 4 Temmuz 2007’ye ka- dar 10 farklõ teşhis konuldu. Revirdeki tedaviden sonuç alõ- namayõnca, 19 Mart 2008’de ön- ce Tekirdağ Göğüs Hastalõklarõ Hastanesi’ne sevk edilerek, bron- şektazi ve sinüzit tanõsõyla, tedavi ve dahiliye konsültasyonu öne- rildi. Buradan Tekirdağ Devlet Hastanesi, Dahiliye, Göğüs Cer- rahisi bölümlerine sevk edilen Okkõr, kilo kaybõ, aşõrõ halsizlik ve “durumunun kritik” görül- mesi üzerine, bu kez Tekirdağ Devlet Hastanesi Acil Psikiyatri ve Üroloji Polikliniği’ne gönde- rildi ve “majör depresyon” ta- nõsõ konuldu. Okkõr’a 14 Ni- san’da aynõ hastanenin psikiyat- ri bölümünde “kısmi iyileşme görüldüğü” ve tedaviye devam edilmesi önerilirken, aynõ gün du- rumunun kötüleşmesi üzerine bu kez dahiliye polikliniğine sevk edildi. Burada “pnomoni (za- türree)” teşhisi konulmasõna karşõn Okkõr’õn yatõşõna gerek görülmedi ve cezaevine iade edil- di. Okkõr kötüleşince bu kez 4 gün sonra Tekirdağ Devlet Has- tanesi Psikiyatri Servisi tarafõn- dan “intihar riski” bulunduğu gerekçesiyle İstanbul H Tipi Ka- palõ Cezaevi’ne teslim edildi. Bakõrköy’de göğüs hastalõkla- rõ bölümü olmamasõ nedeniyle 25 Nisan’da Bayrampaşa Devlet Has- tanesi Göğüs Hastalõklarõ Hasta- nesi’ne yatõrõlan Okkõr, 5 gün sonra Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde zatürreenin yanõ sõra “böbrek yetmezliği” tanõsõ konulmasõna rağmen, aynõ gün hastaneden taburcu edildi. Okkõr, tedavisinin devamõ için 6 Hazi- ran’da Yedikule Eğitim ve Araş- tõrma Hastanesi’ne sevk edildi, an- cak “göğüs hastalıkları dokto- ru” olmadõğõ için tutuklunun ce- zaevi revirinde tedavi edilebileceği belirtilerek, cezaevine iade edildi. Tekrar Bayrampaşa Devlet Has- tanesi’ne gönderilen Okkõr’da düzelme olmadõ. 9 Haziran’da Trakya Tõp Fakültesi’ne sevk edi- len Okkõr’õn durumu oğluna tele- fonla bildirildi. Buradaki kemik iliği biyopsisi alõnan Okkõr’a 11 Haziran’da “kanser” teşhisi ko- nularak onkoloji bölümüne yatõ- rõldõ. Hastane raporu üzerine 1 Temmuz’da tahliye edilen Okkõr, 6 gün sonra da yaşamõnõ yitirdi. BARIŞ YAMAN KONYA - Konya Emniyet ekiplerin- ce yeşil sermayeli Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik düzenlenen operas- yonda, şirketin yönetim kurulu başkanõ Nusret Argun, Selçuk Üniversitesi Me- ram Tõp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Dr. Mustafa Mete, yerel dinci Memle- ket Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Uğur Özteke ve şirketin insan kaynak- larõ bölümünün sorumlusu ADD Şube Başkanõ Arif Aytürk’ün de aralarõnda bulunduğu 36 kişi gözaltõna alõndõ. Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafõndan 26 Nisan’da Okya- nus Şirketler Grubu’na yönelik olarak, Afyonkarahisar, Karaman, Kütahya, Es- kişehir, Nevşehir, Antalya, Bartõn, Kah- ramanmaraş, Isparta, Adõyaman ile Konya’nõn Seydişehir, Akşehir ve Ereğ- li ilçelerinde operasyon düzenlenmiş, holdinge ait tüm belge ve bilgisayarlara el konulmuştu.Nusret Argun’un sahibi olduğu Okyanus Holding’in gaz dağõ- tõm, temizlik, özel güvenlik, yemek, medikal görüntüleme ihalelerini mercek altõna alan polis bilirkişi heyetleriyle ihale dosyalarõ tek tek inceledi. İncele- melerin ardõndan 5 ay sonra dün sabah şirkete yeniden baskõn düzenlendi.Yak- laşõk 300 polisin katõldõğõ operasyonda Okyanus Şirketler Grubu Yönetim Ku- rulu Başkanõ Nusret Argun, Selçuk Üni- versitesi Meram Tõp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Dr. Mustafa Mete ve ev ka- dõnõ eşi Servet Mete, Okyanus Şirketler Grubu İnsan Kaynaklarõ Uzmanõ ve Atatürkçü Düşünce Derneği Konya Şu- besi Başkanõ Arif Aytürk, Konya’da ye- rel yayõn yapan dinci Memleket gazete- sinin Genel Yayõn Yönetmeni Uğur Öz- teke ile Okyanus Şirketler Grubu’nun üst düzey yöneticilerinin de aralarõnda bulunduğu 36 kişi gözaltõna alõndõ. Po- lis, operasyonda Nusret Argun’un villa- sõnda ve şirkete ait işyerleri ile gözaltõna alõnanlarõn ev ve işyerlerinde arama yaptõ. Gözaltõna alõnan şüpheliler Konya Numune Hastanesi’nde sağlõk kontro- lünden geçirildi. Operasyonla ilgili açõklama yapõlmazken gözaltõ sayõsõnõn artabileceği bildirildi. Şirket yöneticile- rinin ihalelere fesat karõştõrdõğõ ve bazõ ihaleleri şantaj, tehdit ve sahtecilik ile aldõğõ ileri sürüldü. TAV Almaata için 2. aşamada Ekonomi Servisi - TAV Havalimanlarõ Holding AŞ, dahil olduğu konsorsiyumun, JSC Almaata Uluslararasõ Havalimanõ ihalesinde 2. aşamaya davet edildiğini duyurdu. TAV Havalimanlarõ Holding’den İMKB’ye yapõlan açõklamada, 15 Eylül 2008 tarihli özel durum açõklamasõnda duyurulan JSC Almaata Uluslararasõ Havalimanõ’nõn satõn alõnmasõna ilişkin olarak düzenlenen ihalede TAV ile Goldman Sachs International’õn oluşturduğu yüzde 50/50 ortaklõğõn ikinci aşamaya davet edildiği belirtildi. Hayalyeniden yargılanacak TRABZON (Cum- huriyet) - Yargõtay’õn bozma kararõnõn ardõn- dan yeniden görülmeye başlanan McDonald’s bombalanmasõ olayõnda Trabzon Barosu avukat- larõndan Fatih Çakır, sanõk Yasin Hayal’in vekilliğinden çekildiği- ni açõkladõ. Hrant Dink cinayeti- ni azmettirdiği iddiasõy- la Tekirdağ F Tipi Ce- zaevi’nde yatan Yasin Hayal, 24 Ekim 2004’te Trabzon’da ramazan günü Atatürk Meyda- nõ’ndaki McDonald’s restoranõnõn önüne bomba koyarak 6 kişi- nin yaralanmasõna ne- den olmuştu. Yargõla- manõn sonunda 6 yõl 8 ay ağõr hapisle cezalan- dõrõlan Hayal, cezaevin- de yattõğõ süre göz önü- ne alõnarak tahliye edil- mişti. Hayal’in dosyasõ Yargõtay’a gitmiş, Yar- gõtay 8. Ceza Dairesi de patlayõcõ madde imal et- mek suçundan verilen 3 yõl 4 aylõk hapis cezasõ- nõ onamõş, ancak yara- lama ve çevreye zarar vermekten verilen 3 yõl 4 ay hapis cezasõnõ boz- muştu. Yargõtay’õn ka- rarõnõn ardõndan Ha- yal’in yargõlanmasõna dün Trabzon 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandõ. Ceza- evinde olduğu için Ya- sin Hayal’in katõlmadõğõ duruşmada avukatõ Fa- tih Çakõr, davadan çe- kildiğini belirterek mahkemeye istifa dilek- çesini verdi. Yasin Hayal’in Yar- gõtay’õn cezasõnõ bozma ilamõna karşõ düşüncesi- nin alõnmasõ için Tekir- dağ Ağõr Ceza Mahke- mesi’ne yazõlan talima- ta yanõtõn gelmediği an- laşõldõ. Duruşma 6 Ka- sõm’a ertelendi. Peyzaj Mimarlarõ Odasõ Başkanõ Ramazan Doğru da Adana’da peyzaj düzenlemesi için yapõlan işlerin kamuoyuyla paylaşõlmasõnõ istedi. Doğru, “Bu paralar gerçekten hakkõyla harcandõ mõ, harcanmadõ mõ, görünene göre bu paranõn karşõlõğõ hizmet olarak dönmemiştir, çünkü Adana’nõn durumu ortadadõr” dedi. Okkır’ı öldüren ihmaller zinciri Basõn kuruluşlarõ: Erdoğan’õn çağrõsõ çoksesliliğe engel TGC Başkanı Erinç, “Başbakan’ın sözleri tüm medyayı töhmet altında bırakıyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle