25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Pakistan Uçuruma İtiliyor? İslamabad’ın merkezindeki Marriot Oteli’ni, geçen cumartesi günü enkaza çeviren bombalı saldırı, siyasi krizin ülkenin varlığını tehdit etmeye başladığını gös- teriyor. ABD terorizme karşı küresel savaş ilan ettiğinden bu yana Pakistan’ı yönetenler, ekonomik ve siyasi po- litikalarıyla, ülkeyi kimsenin yardımı olmadan yıkabi- lecek beceriye sahip olduklarını yeterince sergile- mişlerdi. Şimdi birileri onlara yardım ediyor anlaşılan… Nükleer silahlara sahip Pakistan dağılmaya başlarsa, bölgede bugün hayal bile edemeyeceğimiz riskler olu- şacak... Bu koşullarda insan ilk anda, “ABD Pakistan yö- netimini ülkede siyasi istikrarı sağlayacak yönde, mali, siyasi, askeri olarak destekleyebilir, böylece nük- leer silahların güvenliğini pekiştirebilir, Pakistan hal- kının güvenini kazanarak Afganistan’da da Taliban’la sürdürdüğü savaşta kendine güçlü bir destek bulabilir” diye düşünüyor. ABD politikası kafa karıştırıyor Ancak çok ilginç bir durum söz konusu… ABD’nin Pakistan politikası ülkedeki Amerikan düşmanlığını kö- rüklüyor, istikrarsızlığı arttırıyor, destek beklediği devleti, orduyu zayıflatıyor, hatta karşısına alıyor. Da- hası, Pakistan’da kendilerini kabaca “Taliban” olarak adlandıran radikal Müslüman grupların güçlenmesi- ne, nüfus içindeki etkilerinin artmasına yol açıyor. Örneğin, ABD, Pakistan ordusunun Hindistan’la top- tan bir savaş olasılığına göre örgütlenmiş olduğunu bile bile onu sınırdaki aşiretler bölgesinde Taliban’la “IV. Kuşak Savaşlar” koşullarında savaşmaya zor- luyor. Bu yüzden ordunun her operasyonu “sinek öl- dürmek içi balyoz sallamaya” benziyor. Sinek kaçıyor, sivil halk, sıradan askerler ölüyor, mal mülk tahrip olu- yor. Halkın devlete karşı tepkisi artıyor, bundan da Ta- liban yararlanıyor. Diğer taraftan, Pakistan’da, Taliban’a karşı “IV. Ku- şak Savaşlar” koşullarında karşılaşacak tek örgüt ISI (istihbarat örgütü). Ancak hem ISI’da, hem de orduda şimdilerde komuta kademesine gelmekte olan su- baylar, Afganistan’da SSCB’ye karşı Taliban’ı yetiş- tirmiş, desteklemiş, bu arada General Ziya ül Hak dö- neminde siyasal İslamın etkisine açılmış kuşağa ait. Bu, hem Taliban’la iç içe yaşamış ve yaşayan, Tali- ban’ı Hindistan’a karşı dengeleyici güç olarak kul- lanmak isteyen, hem de ABD’nin SSCB yenildikten sonra Afganistan’ı terk edip gitmesinden kendine gö- re kimi dersler çıkarmış, ABD’ye karşı en iyimser de- yimiyle güvensizlik duyan bir kuşak. Tam da bu ortamda, ABD devlet başkanı Bush Pa- kistan’ın sınır bölgelerini, Afganistan savaşının bir uzan- tısı olarak ilan edip askeri operasyonlara resmen izin verdiğini açıklayarak Pakistan hükümetini, Genel- kurmayını son derecede zor bir duruma düşürdü. Pa- kistan yönetici sınıfı halkın gözünde kendi meşruiye- tini savunabilmek için ABD’ye karşı tavır almak zorunda kaldı. Başbakan ve Genelkurmay Başkanı, Pakistan’ın sınırlarını ne pahasına olursa olsun koruyacaklarını açıkladılar. Bu tavır hemen kendini, Afganistan’a gi- den yolun NATO’ya kapatılmasına, Pakistan ordu- sunun sınırı geçmeye çalışan ABD helikopterlerine ateş açmasına (Washington Post, 16/09) kadar vardı. Bu ortamda Devlet Başkanı Zerdari bile ABD yanlısı tu- tumundan taviz vermek zorunda kaldı ‘ABD Pakistan’ı uçuruma sürüklüyor’ Pazar günü ABD’ye uçmaya hazırlanan Başkan Zer- dari’nin parlamentoda yaptığı döneminin ilk konuş- masında, “Hiçbir ülkenin, terorizmle mücadele adına egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü ihlal etme- sine izin vermeyeceğiz” sözleriyle ABD’ye bir “ülti- matom” vermesinden birkaç saat sonra Marriot Ote- li’ni havaya uçuran bomba, durumu “değiştirdi”. En az yüz kişinin ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına neden olan patlama, Pakistan yönetiminin zihnini aç- tı. Pakistan yönetimi, eyleme kimse sahip çıkmamış olmasına karşın hemen radikal Müslüman grupları he- def gösterdi. Medya “Pakistan’ın 9/11’i” başlıkları ata- rak terorizme karşı ulusal birlik çağrıları yapmaya, baş- yazılar, terorizmle mücadelenin önemini, bu savaşın ABD olmadan kazanılamayacağını vurgulamaya baş- ladı. Hangi Taliban grubu üstlenirse üstlensin bu bom- badan sonra Pakistan yönetiminin, ABD ile işbirliği- ni, örneğin geçen haftalarda ülkeye gelerek Pakistan Özel Güçler Karargâhı’na yerleşen 300 ABD uzma- nının varlığını (The Asia Times, 23/09) halkına açıkla- ması daha da kolaylaştı. Ancak bölgeyi ve Pakistan’ın toplumsal dokusunu iyi bilen uzmanlar, bu işbirliğinin Pakistan’ı yıkıma sü- rükleyeceğine inanıyor, “ABD’nin gerçek niyeti ne” so- rusuna cevap arıyorlar. Tarık Ali’ye göre bu konuda iki teori var. Birincisi, ABD’nin Pakistan’da ülkenin nükleer silahlarına el koy- masını dünyanın gözünde haklı gösterecek düzeyde bir istikrarsızlık yaratmaya çalışıyor. İkinci teoriye gö- re, NATO Avrupa-Atlantik bölgesinin ötesine geçerek Asya’da Çin sınırına kadar uzanan kalıcı bir varlık oluş- turmayı amaçlıyor. Bu, Pakistan, Afganistan halkla- rı, bölgedeki diğer ülkeler açısından kabul edilebilir bir durum olmadığında, NATO bir güvenlik unsuru ola- rak varlığını meşrulaştırmak için tüm bölgede bir sü- rekli savaş ve kargaşa ortamı yaratmayı amaçlıyor… Bu arada Pakistan’dan da birkaç küçük devletçik ya- ratmak son derecede anlamlı görünüyor… erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Devlet Denetleme Kurulu’nun Ahmet Necdet Sezer döneminde hazõrladõğõ raporlar uçtu! Gül’den yolsuzluklara perdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer döneminde Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafõndan ortaya çõ- karõlan çeşitli kurumlardaki yolsuz- luklara ilişkin raporlar Çankaya Köş- kü’nün internet sitesinden kaldõrõldõ. Raporlarda, Atatürk Orman Çiftli- ği’nden, TOKİ’ye; Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) Türkiye İş Kuru- mu’na ve Özelleştirme İdaresi Baş- kanlõğõ’nõn uygulamalarõna kadar çok sayõda kurumla ilgili skandal niteli- ğinde tespitler yer alõyordu. 10. Cumhurbaşkanõ Sezer’in geri çe- virdiği atama kararnamelerinin bir- çoğunu onaylayan, AKP iktidarõnõn gönderdiği yasalarõ bekletmeden im- zalayan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, iktidarõ ilgilendiren yolsuzluklarõ “perdelemek” için düğmeye bastõ. Köşk’ün “www.tccb.gov.tr” adresli internet sitesinde yayõmlanan ve ha- zõrlandõğõ dönemde gündeme oturan çeşitli kurumlara ilişkin denetleme raporlarõ siteden kaldõrõldõ. Cumhurbaşkanlõğõ kaynaklarõ, ra- porlarõn siteden kaldõrõldõğõnõ doğru- larken bunun internet sitesindeki ye- nileme çalõşmalarõ çerçevesinde ya- põldõğõnõ, sitenin yenilenmesinin ar- dõndan raporlarõn tekrar yayõmlana- bileceğini ancak bunun zayõf bir ola- sõlõk olduğunu söyledi. Sezer döneminde DDK tarafõndan toplam 24 rapor hazõrlanmõş ve ka- muoyuna duyurulmuştu. Kurulun Tür- kiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) Genel Müdürlüğü’nün 2003, 2004, 2005 Yõllarõ Eylem ve İşlemlerinin Araştõ- rõlõp Denetlenmesine İlişkin raporun- da, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), “tahsil ettiği işsizlik sigortası prim- lerini fon hesabına eksik aktar- makla” suçlanmõştõ. DDK, İşsizlik Si- gortasõ Fonu’ndaki kaynaklarõn Dev- let İç Borçlanma Senedi’ne yatõrõl- masõnõ eleştirerek fon kaynaklarõnõn, Hazine’nin finansmanõndan çok, si- gortalõ işsizlerin sorunlarõnõn çözül- mesine sarf edilmesi gerektiğini be- lirtmişti. Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’nõn 2001, 2002, 2003 Yõllarõ Eylem ve İş- lemlerinin Denetlenmesine İlişkin Rapor’da iktidara yakõnlõğõyla bilinen Albayrak AŞ’ye satõlan Balõkesir SE- KA’nõn değer tespit çalõşmalarõnda amortize edilmiş teknik değerinin 55 milyon dolar, piyasa kapitalizasyon de- ğerinin ise 51 milyon dolar olmasõna rağmen 1.1 milyon dolara anõlan şir- kete satõldõğõ ifade ediliyordu. TMO’nun 3 yõllõk işlemlerini ince- lediği raporda da oğlu Abdullah Unakıtan’õn mõsõr ithalatõ ile günde- me gelen Maliye Bakanõ Kemal Una- kıtan’a gönderme yapõlmõştõ. Türkiye İş Kurumu’ndan TRT’ye; RTÜK’ten TOKİ’ye birçok kurumu ilgilendiren, Maliye Bakanõ Unakõtan’õn oğlundan hükümete yakõn Albayraklar’a kadar çeşitli kesimlerle ilgili DDK raporlarõ Cumhurbaşkanlõğõ internet sitesinden kaldõrõldõ. Karayalçın: SHP yerel seçime hazır İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - SHP Genel Başkanõ Murat Karayalçın, yerel seçimlere yönelik programõ hazõr olan tek partinin SHP olduğunu söyledi. 10 tona dek suyu yurttaşlara ücretsiz kullandõrdõğõ gerekçesiyle hakkõnda dava açõlan Dikili’nin SHP’li Belediye Başkanõ Osman Özgüven’in dünkü duruşmasõna katõlmak için İzmir’e gelen Karayalçõn, “Yerel Yaşam Programı” hakkõnda bilgi verdi. Karayalçõn yerel seçimlerde her ilin bu programa göre kendi seçim kampanyasõnõ yürüteceğini dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle