25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 24 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 İzmir’de 11 saat içinde 13 bebek öldü. Meğer onlar doğar doğ- maz ölmek için doğmuşlar. Kimse onlara ölmek için doğ- duklarını söylememişti her- halde. Hastanede doğacak- lardı. Orada bakımları yapıla- caktı. Annelerinin kucağında, babalarını da yanlarına alarak evlerinin yolunu tutacaklardı. Öyle olması gerekiyordu. Zaten hep öyle olmaz mıydı? Olmazdı. Bazen bazı hastane- lerde bebekler peş peşe ölüverirdi. İzmir’de de öyle olmuştu. Sebep, enfeksiyon... Sebep, ilgisizlik... Se- bep, ihmal... Yetkililere göre, bun- ların hepsi yalan olurdu. “O bebekler zaten ölecek olan bebekler”di. En- feksiyon yoktu... İlgisizlik yoktu... İh- mal yoktu... Bir hata varsa da araştırılır, gerekli önlemler alınırdı. Haberler uçuşur, uçuşur, tartış- malar ortasında gerçekler buhar- laşır, her kafadan bir ses çıkar. Hemen müfettişler görevlendirilir. Bilirkişiler oluşturulur. Sendika dev- reye girer. Enfeksiyon vardı, yoktu. Bebekler, serumdan virüs kaptı, kapmadı. Hastanenin altyapısı tamamdı, değildi. Matüreydi, prematüreydi. Derken... Bebekler kuş olup uçar- lar. Mezara doğru. Bazı anne-ba- baların bebeklerinin öldüğünden bile hemen haberi olmaz. Son- radan öğrenirler. Hatta, kimileri gazetelerden okurlar “yenidoğan” ünitesinde “yenidoğan” bebekleri- ni öldüğünü... “Yetişkinler” ne de çabuk unu- turlar. Daha bir yıl önce Ankara’da 27 bebeğin öldüğünü. İki hafta içinde 27 bebek ölümü. Hatırlayın, hatır- layın. Yine aynı tartışmalar yapılmıştı, değil mi? Enfeksiyon var mıydı, yok muydu, falan filan diye... Tartış- malar arasında 27 bebek gitti, bir daha da gelmedi. Onlar, kendilerinden bir yıl önce, İstanbul Göztepe’de ölen 6 be- beğin yanına gittiler. Bir baktılar ki, iki yı önce Kayseri’de peş peşe ölen 7 bebek de orada. Kayseri’de peş peşe ölen 7 bebekten iki hafta önce Mani- sa’da ölen 2 bebek de orada. Manisa’da ölen 2 bebekten bir ay önce Edirne’de ölen 6 bebek de orada... Toplu değil de teker teker öldükleri için medyada haber olamadan gelenler de orada. Giderek çoğalıyorlardı. Ama aralarından üç-beş tanesi- ni sonra geri aldılar. Otopsi ya- pacaklarmış da... Daha öncekilerde nasıl olduysa şimdi de öyle olacak. Ankara, Kay- seri, Manisa, Edirne’de, şurada, buradaki “bebek ölümleri”nden sonra neler yapıldıysa, şimdi yine onlar yapılacak. İzmir’den gidenler de daha öncekiler gibi unutulacak... Elleri, kucakları, kalpleri boş kalan anne- babaların dışında o bebekleri kimse hatırlamayacak. Yeni bir “toplu bebek ölümü”ne kadar... Hastanelerde bebeklerini “toplu” öldüren bir toplum ne kadar utansa azdır. hikmet.bila@ntv.com.tr SponsorlarAna Sponsorlar İletişim SponsorlarıAna İletişim Sponsorları SMP Serbest Mimarlık Platformu Hizmet Sponsorları Katkıda Bulunanlar Destekleyenler Daha kaliteli kentler için sektörün devleri ArkiPARC 2008’de buluşuyor. Gayrimenkul, Mimarlık ve İnşaat Sektörleri ilk kez kentsel kalite için diyaloğu 15–17 Ekim arasında İstanbul Harbiye’de başlatıyor.” Ayrıntılı bilgi ve kayıt için: www.arkiparc.com Bir aydan kısa bir süre kaldı “ GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Toplu Ölen Bebekler Ordusu ‘TRT halkındır, Şahin’in değil’ GÜRSU KUNT ANTALYA - TRT Antalya Radyosu’nun ka- patõlma kararõna karşõ düzenlenen basõn açõk- lamasõnda, radyoyu kapatmanõn, TRT INT ya- yõnlarõndan vazgeçmekle aynõ olduğu belirtil- di. CHP İl Başkanõ Ömer Melli ise “TRT’nin Antalya’daki değerli arsaları turizm alanı mı yapılmak isteniyor” diye sordu. TRT Antalya Radyosu’nun kapatõlmasõ yö- nündeki karar, meslek odalarõnõn, sendikalarõn, sivil toplum kuruluşlarõnõn, belediyelerin de yer aldõğõ “Antalya Radyosuna Sahip Çıkıyoruz Platformu” tarafõndan, TRT Radyosu binasõ önünde basõn açõklamasõyla protesto edildi. 29 örgütten oluşan platforma, CHP de destek ver- di. Ellerinde “Sesimize seve seve sahip çıkı- yoruz”, “TRT okuldur, okulumuz kapatıla- maz”, “TRT halkındır, İbrahim Şahin’in de- ğil” yazõlõ dövizler taşõyan yurttaşlar, “Tüccar devlet istemiyoruz”, “Radyoma dokunma”, “Radyomuzu alıp gitmeyeceğiz”, “Sustuk, sustuk sıra bize geldi” sloganlarõ attõ. Sağlõk örgütleri, bebek ölümlerinde AKP’yi sorumlu tuttu ‘Sorumlu bakanlıktır’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Ta- bip Odasõ Başkanõ Suat Kaptaner, Tepecik Eği- tim ve Araştõrma Hasta- nesi’nin yenidoğan bö- lümündeki 13 bebeğin, enfeksiyon nedeniyle ya- şamõnõ yitirdiğini bildiren bilimsel heyet açõklama- sõnõ erken bulduklarõnõ belirterek “Açıklamanın yaşananların yüzde 30’unu kapsadığını dü- şünüyoruz. Bu kamuo- yu vicdanını tatmin et- mez” dedi. Bu arada has- tanede inceleme yapan CHP heyeti, sorumlularõn istifasõnõ istedi. Enfeksiyon nedeniyle yaşamõnõ yitirdiği belirti- len 13 bebeğin otopsileri- nin tamamlandõğõ bildiri- lirken sağlõk örgütleri de AKP hükümetini suçlu- yor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn acil hastalarõn hastane kapõla- rõndan geri çevrilmeyece- ği yönünde açõklamalarõ olduğunu, buna karşõn yaşamõnõ yitiren bebek- lerden 11’inin Ege Do- ğumevi’nden Tepecik Hastanesi’ne gönderildi- ğinin anlaşõldõğõnõ vurgu- layan Kaptaner, faturanõn hekimlere çõkarõlmak is- tendiğini söyledi. Kaptaner, “Başbakan Erdoğan ‘Üç çocuk ya- põn’ diyor. Bu söylem ül- ke gerçeklerine uygun değildir. Hastanelerin altyapıları yetersizdir. Ölümlerde sorumlu Sağ- lık Bakanlığı’dır” diye konuştu. Kaptaner, oluşturulan bilim kurulunda Makina Mühendisleri Odasõ tem- silcilerinin yer almasõ ge- rektiğini de belirtti. Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) İzmir Şube Başka- nõ Ergün Demir de, be- bek ölümlerinin nedenle- rinin hastanelerde değil bakanlõkta aranmasõ ge- rektiğini söyledi. TMMOB Makine Mü- hendisleri Odasõ İzmir Şubesi de, hijyenik klima konusunda oluşturacak- larõ heyetin hastanede in- celeme yapmasõ için baş- vuruda bulunulduğunu bildirdi. PROTESTO EDİLDİ KARADENİZ SAHİL YOLU PROJESİ Kütüphaneyi yaktılar ERZİNCAN (AA) - Erzincan’da, Kurtuluş İlköğretim Okulu’na ait kütüphane, kimliği be- lirsiz kişi veya kişiler tarafõndan yakõldõ. Bin kitabõn bulunduğu kütüphane kullanõlamaz hale gelirken yangõnõ çõkaranlarõn yakalanmasõ için çalõşma başlatõldõğõ bildirildi. İl Milli Eğitim Müdürü Aydın Yalçın, kü- tüphaneyi yakanlarõn en kõsa sürede yakalana- cağõna inandõğõnõ belirterek yanan kütüphanede inceleme yaptõ. (Fotoğraf: AA) TRABZON (Cumhu- riyet) - Bilim insanlarõnõn, yurttaşlarõn ve çevrecilerin yoğun uyarõ ve eleştirile- rine karşõn, büyük bir ke- simi deniz dolgusuyla ya- põlan Karadeniz Sahil Yo- lu Projesi, ortaöğretimde- ki coğrafya ders kitabõnda “afete davetiye çıkaran kötü proje” olarak göste- rildi. ANAP döneminde 1997’de dõş kredili olarak ihale edilen, AKP döne- minde de büyük ölçüde ta- mamlanan, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ta- rafõndan simgesel açõlõşõ yapõlan Samsun-Hopa Ka- radeniz Sahil Yolu, bilim insanlarõ ve çevrecilerden büyük tepki almõştõ. Tep- kilerin nedenini ise proje- nin büyük ölçüde deniz dolgusuna dayanmasõ oluşturmuştu. Ancak ANAP’tan AKP iktidarõna kadar bütün hü- kümetler, uyarõ ve eleşti- rileri göz ardõ ederek, çok daha işlevsel ve maliyet açõsõndan uygun farklõ se- çenekleri görmezlikten ge- lerek projeyi gerçekleştir- di. İşte bu olay, ortaöğre- tim okullarõ için hazõrlanan ders kitabõna girdi. Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) tarafõndan ders ki- tabõ olarak okutulmasõ onayõ verilen 11. sõnõf coğ- rafya kitabõnõn 216-217. sayfalarõnda, arazinin yan- lõş planlanmasõ konusu anlatõldõ. Bu bölümde, “Arazinin yanlış kulla- nımı bir afettir” denile- rek, bu olaya ilişkin ülke çapõndan örnekler verildi. ‘Uzmanlar haklı çıktı’ Örneklerin ilkini ve en çarpõcõsõnõ, Karadeniz Sa- hil Yolu oluşturdu. Yük- selen dalgalarõn kõyõlarõ döverek yolu tahrip etti- ğine dikkat çeken “Doğa- nın intikamı” başlõklõ bir haber alõntõlandõ. Bu ko- nuda daha önce uyarõda bulunan uzmanlarõn hak- lõ çõktõğõna dikkat çekildi. Uzmanlarõn, “Karadeniz Sahil Yolu’nda dolguyla yol yapmak yanlıştır. De- niz geri alır” görüşüne yer verildi. Kitapta, arazinin yanlõş kullanõmõna Konya’da or- ganize sanayi bölgesinin şehrin kuzeyine yapõlma- sõndan dolayõ sanayi isi ve dumanõnõn Konya şehir merkezine taşõnmasõ da örnek olarak verildi. Ara- zinin yanlõş kullanõmõna verilen bir diğer örnek de Elazõğ’daki çimento fab- rikasõ oldu. Bu fabrikanõn verimli tarõm arazileri üze- rine yapõlmasõ ile tarõmõ baltaladõğõ belirtildi. Hükümetin gururu, kötü örnek!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle