22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN İstanbul Modern’in Kitapları Sevgili Levent Çalıkoğlu, İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin değerli kitaplarını yollamıştı; sözünü etmeye fırsat bulamamıştım, bugün değineyim. Kitapların ilki, müzede açılan Fikret Muâlla sergi- sini yansıtıyor; gerçek sanatseverler mutlaka birkaç kez gezmişlerdir o sergiyi. Fikret Muâlla, ressam doğ- muş yetenekli insanlardan biriydi; neye baksa, neyi düşünse, sihirli değnek değmiş gibi, resme dönüşü- yordu; hem de kimselere benzemeyen resimlere. Üs- telik şimdi artık paha biçilemeyen o yapıtları bir şişe şaraba karşılık verdiğini düşünün! Sergiyi de, kitabı da Ali Akay, Levent Çalıkoğlu, Haşim Nur Gürel bir- likte hazırlamıştı. Sergi geçip gitti, ama basılmış olan eşsiz kitap müzede bugün de satışta; kendinizi sevi- yorsanız, henüz almamışsanız, hemen koşun. İkinci kitap da böyle sıradışı iki insanın, Fahrelni- sa Zeid ile Nejad Devrim’in müzedeki ortak sergi- leri dolayısıyla hazırlanmıştı; serginin sorumluluğunu Haldun Dostoğlu üstlenmiş; kitabı yayına Cem İleri hazırlamış. Zeid ile Devrim, çok verimli bir ailenin, Cevat Şa- kir’i, Aliye Berger’i, Şirin Devrim’i falan barındıran ailenin bireyleriydi, biliyorsunuz; kitapta Zeid ile Dev- rim, “gökkuşağında iki kuşak” diye adlandırılmış. Çok yerinde elbet; sergiyi görmüş olanlar anımsaya- cak, kitaba bakanlar yeniden görecektir: Hem birey- sel yaşamları epey sıradışı, hem ürünleri. İkisi de so- muttan yola çıkıp kendilerine özgü bir hızla soyuta kay- mışlar; gerek kendi resimlerini yaparken, gerek iç ve dış dünyanın yarattığı izlenimleri yansıtırken hem çok hünerliler, hem de alabildiğine dürüst; en küçük bir ucuz oyun yok yapıtlarında. Bu değerli kitaba, iki sanatçının da yaşamların- dan çarpıcı görüntüler eklenmiş; hey gidi hey! Dün- yamız, özellikle 1950’lerden, hele 1989’da Berlin Du- varı’nın yıkılmasından sonra anamalcı talana, soy- guna, kıyıma koşulsuz teslim edilmezden önce, na- sıl masalsı bir ömür sürüyormuş insanlar! O peri ma- salı bir daha geri gelmemecesine uçup gitti! Ne ya- zık hepimize! Üçüncü kitabın adı “Kesişen Zamanlar”; sergiyi de, kitabı da yine Haşim Nur Gürel, Ali Akay, Levent Ça- lıkoğlu üçlüsü hazırlamış. Kitabı Yeşim Demir ta- sarlamış, yayın hazırlığı Cem İleri’nin, basımaysa Er- tan Kuruel hazırlamış; metinleri İngilizceye Mary Işın çevirmiş; İngilizce metinlerin düzeltmeni Wendy Shaw. Hazırlayanlar, kitabı şu ana başlıklara ayırmışlar: manzara-doğa/ kent-sosyal hayat/ soyut-geometrik/ soyut-lirik/ figür-insan/ natürmort-doğa/ iç mekânlar- duvarlar/ otoportre-yüzleşme/ kadın-kimlik. Bu sergi ve kitapta Türk resim sanatının çağdaş adlarından en seçkin örnekler yer almış; hem son derece nitelikli bir sanat tarihi, hem de günlük ya- şamın sığlığından, bunaltıcılığından soluk alamaz du- ruma geldiğinizde kaçıp sığınabileceğiniz bin bir ren- kli bir vaha. Son kitaba da yine böyle iyi düşünülmüş bir ad kon- muş: “Bellek ve Ölçek”. Aynı çalışkan üçlü ortaya koy- muş onu da: Haşim Nur Gürel, Ali Akay, Levent Ça- lıkoğlu. Kitap tasarımı yine Yeşim Demir’in; yayına ha- zırlayan Cem İleri. Basıma Ertan Kuruel vermiş. Yapıt, 15 çağdaş yontucumuza ayrılmış; Hâdi Bara, Zühtü Müridoğlu, Şadi Çalık, İlhan Koman, Kuzgun Acar, Ali Teoman Germaner, Saim Bugay, Mehmet Aksoy, Seyhun Topuz, Meriç Hızal, Ferit Özşen, Koray Ariş, Osman Dinç, Azade Köker, Rahmi Aksungur gibi bu dalın en çarpıcı adlarından örnekleri art arda görebilmek büyük armağan doğrusu. Amerikan uçaklarının, çıldırtılmış insanların, ben- cilliğin doruğuna fırlayıp o canlı tabutlarına, arabala- rına kurulabilmelerini sürdürecek petrol uğruna, bin- lerce yıllık Sümer-Asur uygarlığı örneklerini, içlerinde yaşayanlarla birlikte, göz açıp kapayıncaya dek yok ettikleri bir dönemde, insan kardeşlerine hâlâ sergi- ler, kitaplar hazırlayan İstanbul Modern’e de, orada bu armağanları gerçekleştiren bütün güzel insanlara da binlerce teşekkür. Bakalım küresel yangın içinde bu küçük vahalar da- ha ne kadar yaşayabilecek? bertanonaran@hotmail.com OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Dijital Receiver_Uydu TV, Saç Kurutma www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 Kültür Servisi - ALS hastalõğõ nedeniy- le bir süredir tedavi gören ve önceki gün İs- tanbul Ziverbey’de kaldõğõ bakõmevinde kalp ve solunum yetmezliğinden yaşamõ- nõ kaybeden oyuncu, yönetmen ve yazar Hadi Çaman (65) dün Karacaahmet Mezar- lõğõ’nda toprağa verildi. Sanatçõ için sabah sa- atlerinde Teşvikiye’deki Yeditepe Oyuncularõ Sahnesi’nde bir tören düzenlendi. Törene ti- yatro dünyasõndan aralarõnda Ülkü Tamer, İz- zet Günay, Haldun Dormen, Gencay Gü- rün, Nevra ve Metin Serezli, Göksel Kor- tay ve Erol Keskin’in de bulunduğu pek çok kişi katõldõ. Sunuculuğunu oyuncu Reha Bil- gen’in yaptõğõ törende Dilek Türker, Suna Keskin, gazeteci Rengin Uz, Gülsen Tuncer, Füsun Önal, Yıldız Kenter, Ercüment Ba- lakoğlu, Tuna Arman, Orhan Alkaya ve Ne- dim Saban’õn yanõ sõra Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarıgül de konuşma yaptõ. Dilek Tür- ker, Türk sanatçõlarõnõ çölde çiçek açan ma- kilere benzettiği konuşmasõnda, bazõ insanla- rõn dünyayõ güzellemek için üretmek amacõyla yaşadõklarõnõ söyledi. Suna Keskin ise ona ‘Rüzgâr adam’ lakabõnõ çok yakõştõrdõğõnõ, sü- rekli koşuşturan, hiç kimseden yardõmõnõ esirgemeyen biri olduğunu söyledi. Gülsen Tuncer ise, Çaman’õn amatörlere verdiği des- teği, cömertliği, çalõşkanlõğõyla anõlmasõ ge- rektiğini, iyi bir sanatçõ olmanõn yolunun iyi bir yurttaş olmaktan geçtiğini ve bunu da Ça- man’õn çok iyi becerdiğini dile getirdi. Füsun Önal, sabah Çaman’a ‘Kelebekler seninle ol- sun’ diye cep telefonu iletisi gönderdiğini söy- lerken Yõldõz Kenter, Hadi Çaman’õn bu ka- labalõğõ görseydi mutlu olacağõnõ dile getirdi ve Orhan Alkaya’nõn Yeditepe Oyuncularõ’nõn bundan sonra ne olacağõ konusunu gündeme getirmesinin ardõndan bu tiyatronun ‘Hadi Ça- man Tiyatrosu’ adõyla yaşamasõ gerektiğini söyledi. Son olarak söz alan Mustafa Sarõgül ise sahnenin yaşatõlmasõ için elinden geleni ya- pacağõnõ belirtti. Çaman’õn Türk bayrağõna sa- rõlõ tabutu, çalõşma arkadaşlarõnõn yaptõğõ saygõ geçişinin ardõndan alkõşlarla Teşvikiye Camisi’ne uğurlandõ. Çaman, cenaze nama- zõnõn ardõndan toprağa verildi. Önceki gün kaybettiğimiz tiyatrocu Hadi Çaman, dostlarõ ve sanatseverlerce son yolculuğuna uğurlandõ ANTALYA (Cumhuriyet Büro- su) - Antalya Kültür Sanat Vakfõ ve TÜRSAK işbirliğiyle düzenlenen Antalya Altõn Portakal Film Festi- vali’nin bu yõlki, Yõldõrõm Önal Anõ, Emek ve Onur ödülleriyle, Festival Nişanõ sahipleri belirlendi. Bu yõlõn Yõldõrõm Önal Anõ Ödülü, tiyatro, sinema ve seslendirme sa- natçõsõ Müşfik Kenter’e verilecek. Sinemaya 1961’de Lütfi Akad’õn “Sessiz Harp” filmiyle başlayan, “Bozuk Düzen”deki rolüyle 3. An- talya Film Festivali’nde En İyi Yar- dõmcõ Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan Kenter’e, ödülü 10 Ekim’deki açõlõş gecesinde sunulacak. Festivalin Emek Ödülü õşõk şefi Ay- dın Mesut Yurteri’nin olacak. İlki geçen yõl verilen ve onur nişanõ ola- rak görülen Festival Nişanõ’nõn bu yõl- ki sahibi ise 1962’de Memduh Ün’ün yönettiği “Akasyalar Açarken” ile sinema serüvenine başlayan ve 100’den fazla filmde rol alan, “An- kara Ekspresi”ndeki rolüyle de 1971’de Antalya Film Festivali’nin En İyi Kadõn Oyuncu ödülünü kaza- nan Filiz Akın olacak. Türk sine- masõna kültleşmiş fantastik filmler ka- zandõran Yılmaz Atadeniz’e ise bu yõlõn Onur Ödülü verilecek. Festival kapsamõnda bu yõl ilk kez Çağdaş Si- nema Oyuncularõ Derneği (ÇA- SOD) ve Sinema Oyuncularõ Der- neği’nin (SODER) seçimiyle veri- len Sinemada Başarõ Ödülü de, si- nemada 25. yõlõnõ kutlayan Hülya Avşar’õn olacak. Müşfik Kenter’e onur ödülü ‘Rüzgâr Adam’a veda ÜSTÜN ASUTAY Hadi, hemen hemen 40 yõllõk dostum. Ben Bakõrköylü bir sanatçõyõm. O Şişli’deydi. Ama sõk sõk bir araya gelirdik, sohbet ederdik. Devam- lõ tiyatrodan bahsederdik. Onun verdiği savaşlarõ bilirim. Yeri dol- durulamayacak bir sanatçõydõ. ZEYNEP ORAL Hadi Çaman, kendisinden daha çok yaptõğõ işi ciddiye alan sanatçõlar- dandõ. Tiyatro sanatõnõn değerine, yüceliğine, sonsuzluğuna, çeşitli- liğine ve önemine sonuna dek inandõ, sahip çõktõ. Adeta var olma nedeniydi tiyatro. Çok çalõştõ, çok didindi, çok mücadele etti, çok kõ- rõldõ, çok sevdi, çok sevildi ve as- la ama asla vazgeçmedi. Çok çok çalõşkandõ Hadi Çaman. Nitelikten ödün vermemeye de pek çok gay- ret gösterdi. Kişiliğini, çevresine saygõsõnõ, alçakgönüllüğünü, dost- luklarõnõ kõsacasõ tüm dünyasõnõ ti- yatro ile taçlandõrdõ. İnanõyorum ki alkõşõ ve õşõğõ her daim olacaktõr. DİKMEN GÜRÜN Hadi, tiyatro için yaşadõ, tiyatro için uğraştõ. Tiyatrosu onun oğlundan sonra her şeyiydi. Hâlâ gözlerimin önünde Candaş’la birlikte tiyat- ronun önünde oturup gelen gidenle sohbet edişi var. Acõ bir ölüm ol- du. Bunu hak etmiyordu Hadi. Şimdiden sonra yapõlacak şey, Hadi Çaman Sahnesi’ni yaşatmak olmalõdõr. MÜŞFİK KENTER Çok sevdiğim biriydi, çok değerli bir sanatçõydõ. Bir arada çalõştõk. Yazõk oldu, çok genç öldü. Yapacağõ daha çok iş vardõ. HALDUN DORMEN Öğrencim olarak başladõ işe. 1962 yõlõnda Dormen Tiyatrosu’nun sõnavõnõ kazandõ ve 10 yõl süreyle birlikte çalõştõk. Tiyatroyu ger- çekten çok sevdi ve bütün hayatõ boyunca sürdürdü. Hayatõnda neredeyse tiyatrodan başka bir şey yoktu. Çok iyi bir dosttu, her- kesin yardõmõna koşardõ. Çok önemli bir tiyatrocuyu olduğu ka- dar, çok iyi bir dostu da kaybettim. ‘Tiyatro için yaşadõ...’ ‘Yapacağı daha çok iş vardı’ 24 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle