25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 EYLÜL 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ADD’den AKP’li vekile tepki UŞAK (Cumhuriyet) - ADD Uşak Şube Başkanõ Ercan Uzun, açõklamalarõyla Almanya’daki Deniz Feneri olayõna destek veren AKP Uşak Milletvekili Nuri Uslu’ya tepki gösterdi. Uslu’nun Alman yargõsõnõn verdiği kararõ, “Almanya’daki Hans ne anlar Türk milleti arasõndaki yardõmlaşmayõ. O kendisine göre değerlendiriyor. Bizim bu derneklere ihtiyacõmõz var” sözleriyle eleştirdiğini anõmsatan Uzun, “Bu olay Almanya’da yüzyõlõn soygunu olarak tarihe geçmiştir. Deniz Feneri olayõnõn Türkiye’deki uzantõsõnõn iktidar partisine dek dayandõğõnõ düşünüyoruz. İktidar partisi bu derneklerle Türkiye’deki açõklarõnõ kapatmaktadõr” dedi. AKP’li başkan yargılanacak ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’li Kozan Belediye Başkanõ Kazõm Özgan ve bazõ çalõşanlar hakkõnda, imar düzenlemelerine itiraz etmemek, kira geliri ve içme suyu alacaklarõnõ tahsil etmemek, haksõz yolluk almak ve haksõz rant sağlamak gibi suçlamalarla açõlan soruşturma, Danõştay’õn yargõlanmasõ kararõyla sonuçlandõ. Suiistimal başta olmak üzere rant sağlamak gibi suçlamalar üzerine İçişleri Bakanlõğõ Başkontrolör Aziz Sönmez ile Kontrolör Selami Karanfil’i olayõ soruşturmakla görevlendirmişti. Müfettişlerin soruşturmasõ sonucu, Özgan ve bazõ çalõşanlar suçlu bulunarak dosya yargõlanmalarõnõn yolunun açõlmasõ için Danõştay’a gönderilmişti. Yırtık bayrak değiştirildi SAMSUN (Cumhuriyet) - Türkiye Elektrik Dağõtõm AŞ (TEDAŞ) binasõnõn üzerinde bulunan yõrtõk Türk bayrağõ, gelen tepkiler üzerine yenisiyle değiştirildi. Kale Mahallesi’nde bulunan TEDAŞ binasõ üzerinde bulunan Türk bayrağõnõn yõrtõk olmasõ, görenlerin tepkisini çekmişti. Gazetelerde yer alan haberler ve çevredekilerin tepkisi üzerine TEDAŞ yetkilileri, yõrtõk olan Türk bayrağõnõ değiştirerek yerine yenisini koydu. Yurttaşlar, “Hatalarõnõ anlayõp yerine yeni bir Türk bayrağõ takmalarõ bizi mutlu etti. Bundan sonra dileriz böyle şeyler yaşanmaz” dedi. Rahip ve hahamdan ders ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanlõğõ, imam hatip liselerinde rahip ve hamamlarõn uygun görülmesi halinde din öğretimi gözetiminde derse girebileceğini bildirdi. İmam hatip lisesi öğrencileri şehirlerinde bulunan kilise ve havralara da giderek diğer dinler hakkõnda bilgi sahibi olacak. Milli Eğitim Bakanlõğõ yetkilileri, kültürler arasõ etkileşimin hõzlandõğõnõ ve diğer dinler hakkõnda bilgi sahibi olmanõn gerekli hale geldiğine işaret ederek, din hizmeti verecek kişilerin genel kültürüne ilave olarak dünya üzerindeki belli başlõ dinleri tanõmaya ihtiyacõ olduğunu söylediler. CHP’li Kõlõçdaroğlu, ikili arasõndaki ilişkiyi açõkça ortaya koyan genel vekâletnameyi kamuoyuna açõkladõ ‘Gürhan, Karaman’õn piyonu’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanveki- li Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri Derneği yöneticilerin- den Mehmet Gürhan’õn Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ ve “Türkiye’deki asıl fail” olarak tanõmlanan Zekeriya Kara- man’a 21 Mayõs 2007 tarihin- de Türkiye’deki tüm işleri için verdiği genel vekâletnameyi açõkladõ. Kõlõçdaroğlu, dün parlamen- toda düzenlediği basõn toplan- tõsõnda, “AKP ve Başbakan’ın bugün yolsuzluk yapanların en büyük hamisi durumuna geldiğini” söyledi. “Almanya tarihinin en büyük nitelikli do- landırıcılık davasının Türki- ye’deki faili olarak mahkeme kararına geçen kişi, bugün RTÜK’ün başında ve Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın ko- ruması altında” diyen Kõlõç- daroğlu, sözlerini şöyle sürdür- dü: “Sayın Zahid Akman’ı, Kanal 7’yi birlikte kurduğu- nuz için mi koruyorsunuz? Bu davranışınızı hangi ‘şeref ve haysiyet’ anlayışınıza oturtu- yorsunuz? Almanya’daki De- niz Feneri olayında olduğu gibi, Kanal 7’nin yurtdışı he- saplarını resmi defterlerine kaydetmediği devletin rapor- ları ile saptanmasına karşın, bu raporları sumen altı edip, savcılığa göndermeyen SPK Başkanı Turan Erol’u hangi şe- ref ve haysiyet anlayışı ile ye- rinde tutuyorsunuz? Şayet yolsuzluklarla mücadele prog- ramınız bu anlayış ile hazır- lanmışsa, onun adı ‘yolsuzlukla mücadele’ değil, ‘yolsuzlukla- ra yataklõk yapma’dır. Alman- ya’daki dolandırıcılık olayının Türkiye başaktörü Zekeriya Karaman’ın akrabanız ol- ması, size böyle bir koruma- cılık yetkisi vermez, verme- melidir.” Kõlõçdaroğlu, Almanya’da do- landõrõcõlõk davasõnda ceza alan Mehmet Gürhan’õn, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Ze- keriya Karaman’a “biat bel- gesi”ni de açõkladõ. 21 Mayõs 2007 tarihinde İstanbul 10. No- terliği’nde düzenlenen genel vekâletnamede Gürhan, “Tür- kiye hudutları dahilindeki or- tağı olduğum şirketlerdeki hisselerimi devretmeye, Tür- kiye hudutları dahilindeki şir- ketlere ortak olmaya, hisse satın almaya, ortaklıkla ilgili haklarımı takip etmeye, be- nim adıma evrakları imzala- maya, kamu kurum ve kuru- luşlarıyla, özel ve tüzel şir- ketlerdeki işlerimi takip et- meye, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kadir oğlu 03.01.1952 doğumlu Zekeriya KARAMAN’I vekil tayin et- tim” diyor. Alman yargõcõn “Asıl failler Türkiye’de”, “Mehmet Gürhan, asıl faille- ri korumak için suçu üstüne aldı” sözlerini anõmsatan Kõ- lõçdaroğlu, “Bu vekâletname Mehmet Gürhan’ın aslında bir piyon olduğunu, tüm yet- kilerin ve sorumluluğun Ze- keriya Karaman’da olduğunu açıkça gösteriyor” dedi. Erdoğan’õn konuşmalarõnda “şerefsiz, haysiyetsiz” söz- cüklerini çok sõk kullandõğõna dikkat çeken Kõlõçdaroğlu, “Şa- yet Dengir Fõrat’la yola çıkar- sanız, kendinizi çıkmaz so- kakta bulursunuz” dedi. Baş- bakan Erdoğan’õn Dengir Fõrat’a “En büyük ortağı olduğu ME- NAS’ın ürünlerini yurtdışı- na götüren TIR’da 89 kilo eroin yakalandı mı? MENAS Şirketi, hayali ihracat yaptı mı?” sorularõnõ sormasõnõ iste- yen Kõlõçdaroğlu; Erdoğan’a da “Fırat’ın iftira attığını sizin imzanızla kanıtlarsam, ken- disini partideki görevinden alacak mısınız? İftiracılığı ka- nıtlanırsa ‘Ben şerefsiz bir müfteriyim’ diye açıklama yap- masını isteyecek misiniz?” so- rularõnõ yöneltti. Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı vekâletna- meye göre, Almanya’daki Deniz Feneri yolsuzluğu davasının sanığı Mehmet Gürhan’ın Türki- ye’deki işlerini Zekeriya Karaman yürütüyor. Başsavcılığa göre ‘rutin’ birsoruşturma Alman mahkemesinin belirlediği 41.5 milyon Avro’luk Deniz Feneri vurgununun Türkiye ayağõnõ soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ soruşturmada gelinen noktayõ açõklamakta bile çekingen davranõyor. Başsavcõ Boyrazoğlu, soruşturmayõ yürüten savcõ ile yaptõğõ görüşmenin ardõndan gazetecilerin sorularõna sadece “Rutin bir soruşturma var ve yürüyor’’ yanõtõnõ verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alman mahkemesi Deniz Feneri Derneği’nin 41.5 Avro’yu iç etmesini tüm boyutlarõyla ele alarak bağlantõlarõ açõğa çõkarmaya çalõşõrken Türkiye ayağõnõ soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ olayõ “rutin soruşturma” olarak değerlendirdi. Suudi Arabistan gezisinden dönen Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu, Almanya’daki dosyanõn istenip istenmemesiyle ilgili olarak, “Rutin bir soruşturma var ve yürüyor” demekle yetindi. Soruşturmaya dayanak oluşturacak dosyanõn istenip istenmediği ise netlik kazanmadõ. Alman mahkemesinin belirlediği 41.5 milyon Avro’luk vurgunun Türkiye ayağõnõ soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ soruşturmada gelinen noktayõ açõklamakta bile çekingen davranõyor. Ankara Başsavcõlõğõ, Almanya’daki bağõşlarõn amacõ dõşõnda kullanõldõğõ ve “asıl faillerin” Türkiye’de olduğu belirlemesinin ardõndan İşçi Partisi’nin suç duyurusu üzerine harekete geçmişti. Soruşturmayõ yürütmek üzere Basõn Savcõsõ Nadi Türkaslan görevlendirildi. Türkaslan yakõn çevresine Deniz Feneri davasõnõn Almanya’daki dosyasõnõ Adalet Bakanlõğõ kanalõyla isteyeceğini söylemişti. Ancak savcõlõk bugüne değin harekete geçmedi. Savcõlõğõn soruşturmayõ ağõrdan almasõna gerekçe olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu’nun Adalet Bakanlõğõ heyeti ile birlikte resmi ziyaret için 13 Eylül’de Suudi Arabistan’a gitmesi gösterilmişti. Soruşturmayõ yürüten savcõ Türkaslan’õn beklediği Ankara Başsavcõ Boyrazoğlu dün mesaiye başladõ. Sabah saatlerinde savcõ Nadi Türkaslan ile Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Boyrazoğlu yaklaşõk 1 saat süreyle görüştü. Görüşmenin ardõndan Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu sorular üzerine kõsa bir açõklama yaptõ. Boyrazoğlu’na “Deniz Feneri Derneği soruşturmasına ilişkin Almanya’daki dosya ve eklerinin Almanya’dan Adalet Bakanlığı kanalı ile istenip istenmediği” soruldu. Boyrazoğlu bunun üzerine “Rutin bir soruşturma var ve yürüyor. Bu konuda soru sormanıza gerek yok” demekle yetindi. Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturmanõn dayanağõnõ oluşturacak olan Almanya’daki dosyayõ isteyip istemediği ise netlik kazanmadõ. ALMANYA-TÜRKİYE FARKI ‘STK’lerin elleri kirli olmamalı’ BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Metin Çorabatõr, Türkiye’de çalõştõklarõ 50 STK arasõnda Deniz Feneri Derneği de olduğunu belirterek, “Onlarla işbirliği yapmamõz için ellerinin kirli olmamasõ gerekiyor” dedi. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Alman- ya’da patlak veren skan- dal, Türkiye’deki sõğõn- macõlarõn desteklenme- sinde Deniz Feneri Der- neği ile işbirliği yapan BM Mülteciler Yüksek K o m i s e r l i ğ i ’ n d e (BMMYK) de hassasiyet yarattõ. BMMYK Sözcüsü Me- tin Çorabatır, sivil top- lum örgütleri (STÖ) ile yürüttükleri işbirliği bağ- lamõnda Türkiye’de bera- ber çalõştõklarõ 50 sivil toplum örgütü içinde De- niz Feneri Derneği’nin de bulunduğunu belirtti. BMMYK’nin Türki- ye’deki sivil toplum ör- gütleri ile hem proje ba- zõnda hem de belli bir mu- tabakat muhtõrasõ çerçe- vesinde işbirliği yaptõğõnõ belirten Çorabatõr, Deniz Feneri Derneği’ne ilişkin olarak şunlarõ söyledi: “Henüz resmi bir bağı- mız yok. Almanya’daki Deniz Feneri’ne ilişkin hukuki süreci yakından izliyoruz. Ancak Türki- ye’deki Deniz Feneri, ya- sal olarak yardım toplu- yor ve yardım yapıyor. Biz her STÖ ile çalışırız. Ancak öncelikle yasal ol- mak zorunda, insani il- kelere bağlı olmak zo- runda. Ayrıca yardım kapasitesinin de olması gerekiyor. Bize çok sa- yıda STÖ geliyor. Yasal olanlar ve genel ilkeleri- mize uyanlarla çalışıyo- ruz. Bizim ilkelerimiz var. Bu ilkeler çerçevesinde Deniz Feneri Derneği ile de işbirliği yapıyoruz. Onlarla işbirliği yapma- mız için ellerinin kirli olmaması gerekiyor. Türkiye’deki Deniz Fe- neri Derneği’ne ilişkin ciddi bir gelişme olursa, ilişkimizi derhal kese- riz.” BMMYK SÜRECİ İZLİYOR Deniz Feneri kumbara zengini ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yardõm amaçlõ pek çok dernek iste- dikleri yerlere bağõş kumbaralarõ yer- leştirmekte bürokratik zorluklarla karşõlaşõrken, Deniz Feneri neredey- se istediği pek çok noktaya bağõş ku- tularõnõ yerleştirebiliyor. Yardõm Toplama Yasasõ uya- rõnca kamu yararõna dernek ko- numundaki kuruluşlar izin almadan yardõm toplaya- biliyorlar. Ancak kentin değişik noktalarõna yerleştirilen yardõm kumbaralarõ için valiliğin kararõ gerekiyor. Dernekler, kumbara ile yardõm toplamak istediklerinde valiliklere başvuruyorlar. Başvuruda kumbaralarõn yerleştirileceği noktalarõn adresleri de yer alõyor. Kumbara bir noktaya yerleştirilirken buranõn bağlõ olduğu kurum ya da kuruluş ile dernek ara- sõnda bir tutanak düzenleniyor. Ayrõca bu tutanaklardan bir nüsha valiliğe de iletili- yor. Bağõşlar toplandõktan sonra da kum- bara açõlõrken, dernekten bir yetkili, kum- baranõn yerleştirildiği yerin sorumlusu tarafõndan üç nüsha halinde bağõşlar tuta- nağa bağlanõyor. Bunlardan birisi valiliğe, birisi derneğe üçüncüsü ise kumbaranõn yerleştirildiği yerin yetkilisine teslim edi- liyor. Çok sayõda dernek bağõş kumbaralarõnõ yerleştirmek ve yardõm toplamakta zorla- nõrken, Deniz Feneri’nin kentin neredey- se her noktasõna rahatça kumbara koya- bilmesinin nedenini somut olarak kimse açõklayamõyor. ‘YüzyõlõnsoygundüzeniDenizFeneri’ Deniz Feneri Derneği’nin yaptığı yolsuzlukların Alman mahkemesince hükme bağlanmasının ardından usulsüzlüklerin Türkiye ayağının da soruşturulmasını isteyen yurtseverler, “Tayyip Yüce Divan’a” sloganıyla alanlarda yer alıyor. AKP’nin Deniz Feneri Derneği’nin Türkiye’deki kasası olduğunu savunan kitleler, çıkar ilişkilerine dikkat çekerek cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorlar. Hafta sonu Kemeraltı girişinde bir araya gelen yurtseverler dün de Deniz Feneri Derneği’nin Basmane’deki merkezinin önünde buluşarak, yapılan yolsuzluğa dikkat çektiler. “Yüzyılın soygun düzeni Deniz Feneri” sloganı atan kalabalık grup burada, çevreden geçenler tarafından alkışlarla destek aldı. Bu sırada dernek binasının önünde güvenlik güçleri emniyet kordonu oluşturdu. Yoğun güvenlik önlemi altında gerçekleştirilen protesto gösterisi sırasında “Kanal 7, paraları yedi”, “Deniz Feneri çete düzeni”, “Fener söndü Yüce Divan göründü” diye bağıran kitle, yolsuzluğun Türkiye bölümü soruşturuluncaya kadar alanlardan çekilmeyeceklerini vurguladı. Kalabalık grup adına açıklama yapan Ali İhsan Ülker, “Gelişmeler karşısında cumhuriyet savcılarının harekete geçmesini istiyor ve yurtdışında yapılan yolsuzluğun Türkiye ayağının da araştırılmasını istiyoruz” dedi. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN) Almanya Deniz Feneri Derneği yöneticilerinden Mehmet Gürhan’õn 21 Mayõs 2007 tarihinde Türkiye’deki tüm işleri için Zekeriya Karaman’a verdiği genel vekâletnameyi ortaya çõkaran Kemal Kõlõçdaroğlu, “Bu vekâletname Mehmet Gürhan’õn aslõnda bir piyon olduğunu, tüm yetkilerin ve sorumluluğun Zekeriya Karaman’da olduğunu açõkça gösteriyor” dedi. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õ da yolsuzluklarõn hamisi olmakla suçladõ. Çok sayõda yardõm amaçlõ dernek bağõş toplamak için bürokratik engellerle boğuşurken, Deniz Feneri’nin bu konuda hiçbir sõkõntõ yaşamamasõ dikkat çekiyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle