Katalog

Spor Servisi - Ulusal Takõmlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, Viyana’da sekizincisi düzenlenen UEFA Ulusal Takõm Teknik Direktörleri Konferansõ‘na katõldõ. Konferansta Terim’e A Ulusal Takõmlar Antrenörü Oğuz Çetin de eşlik etti. 2008 Avrupa Şampiyonasõ‘nda mücadele eden ülkelerin teknik direktörleri ve UEFA’dan yetkililerin katõldõğõ toplantõlarda teknik adamlar, Avrupa Şampiyonasõ‘nda edindikleri deneyimleri paylaşacak. Terim, dün yapõlan ilk toplantõda, UEFA Teknik Danõşmanõ Andy Roxburgh yönetiminde, Almanya Teknik Direktörü Joachim Löw, Rusya Teknik Direktörü Guus Hiddink, Hõrvatistan Teknik Direktörü Slaven Bilic ile bir araya geldi. NEVZAT DİNDAR Futbolda başarõlõ olmanõn yolu kaliteli yabancõdan geçer.. UEFA Kupasõ’nõ kazandõğõ dönemde G.Saray’õn kadrosunda Hagi, Popescu ve Taffarel gibi üst düzey oyuncular vardõ .İşte bu isimler başarõda büyük bir pay sahibiydiler. Ancak yõllardõr Sarõ- Kõrmõzõlõlar yabancõdan yana dertli. Biraz olsun Ribery taraftarõ heyecanlandõrmõştõ. O da elden kaçtõ zaten. Özetle yabancõdan yana yüzü gülmedi Cim - Bom’un. Geçen sezon da bu durum iyiden iyiye su yüzüne çõktõ. Büyük umutlar bağlanarak alõnan futbolcular sezonu kulübede geçirdi. “11 Türk”ten oluşan takõm ise, mücadelesiyle ön plana çõktõ ve sonunda şampiyonluğu ulaştõ. Ama bu sezon daha ligin başõnda çok farklõ bir tablo ile karşõ karşõyayõz. Geçen yõl sahada varlõklarõ ile yokluklarõ belli olmayan yabancõ isimler, bu yõla damga vuracak gibi görünüyor. G.Saray bu sezon oynadõğõ 8 karşõlaşmada rakip filelere 17 gol gönderdi. Gollerin paylaşõmõna bakarsak ‘yerli-yabancı’ ayrõmõnõ net bir şekilde görmemiz mümkün...Kewel 4, Lincoln 2, Nonda 5, Baros 4, Barõş 1, Hakan Balta 1 kez rakip fileleri havalandõrdõ. Gollerin yüzde 90’nõnõn altõnda yurt dõşõndan gelen isimlerin imzalarõ var. Bu da transferlerde ‘tam isabet’ sağlandõğõnõn göstersgesi. Transferde aslõnda izlenen yol ‘riskliydi’ ve alõnan her futbolcudan sonra eleştiriler beraberinde geliyordu. Hepsinin ortak noktasõ düşüşe geçen isimler olmasõydõ. Kimi sakatlõklar, kimi formsuzluklar kimi de yarattõğõ skandallarla gündemdeydi. Ancak uyum sorununu çabuk atlatan yõldõzlar,‘2. baharlarını’ yaşõyorlar. Şühpesiz bu tablo, en çok yönetim kanadõnda memnuniyet yaratõyor. Çünkü, hangi futbolcu alõnsa eleştiri de beraberinde geldi. Liverpool’dan alõnan Kewell için ‘müzmin sakat’ dendi. Baros õrkçõydõ ve oynadõğõ takõmlarda yedekti . Nonda eski Nonda değildi. Lincoln sorunluydu. Evet; bu dörtlü şimdi G.Saray’õ omuzluyor. Meira ve De Sanctis diğer transferler. Onlar şimdilik istenilen düzeyde değiller ama kariyerleri ve kaliteleri tartõşõlmaz. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2008 SALI 18 SPOR Sarõ - Lacivertlilerde, G.Birliği karşõsõndaki boş tribünler yönetime ‘uyarõ’ olarak değerlendirildi F.BahçehavasõnõkaybediyorHİLMİ TÜRKAY Fenerbahçe lige G.Antep yenilgisiyle başlamõş ardõndan da İstanbul Belediye karşõsõnda galip gelmişti. Anõmsayacağõnõz gibi bir sezon önce Sarõ - Lacivertliler Belediye’ye karşõ tam 5 puan kaybetmişti. Sonra Hacettepe yenilgisi geldi Ankara’da. Bu maçtan birkaç gün sonra da Şampiyonlar Ligi’nde Porto yenilgisi eklendi seriye. 4 maçta alõnan üç yenilgi başarõsõzlõğõn göstergesiydi. Taraftar da gidişattan memnun değildi. Zaten Fenerbahçe’de iyi futbol oynamõyordu. Sakat oyuncularõn fazlalõğõ da elbette büyük bir etkendi. Baktõğõnõzda Selçuk, Vederson, Semih, Deivid, Tümer as takõmõn oyuncularõ değiller mi? Önemli bir kan kaybõ tabii ki. Bir de Kezman, Aurelio, Tuncay’õn gittiğini de düşünecek olursanõz Fenerbahçe’nin ‘yaralı’ olduğunu görürsünüz. Ama bunlarõn arkasõna sõğõnõlmamalõdõr. Fenerbahçe kadrosuyla, eldeki futbolcularõyla her zaman hazõr olmak zorundadõr. Fakat bu yõl Fenerbahçe keyifsiz bir futbol sergiliyor. Semih, Güiza, Alex, o golleri atmasalar Sarõ - Lacivertliler’in karnesi hiç de parlak olmayacaktõ. Özellikle bu sezon Fenerbahçeli taraftarlarda takõmlarõna karşõ bir ilgisizlik görüyorum. Bu, acaba başkan Aziz Yıldırım’la bazõ taraftar gruplarõnõn tribün kavgasõndan mõ, yoksa takõmõn oynadõğõ kötü futboldan mõ? Bana göre ikisi de geçerli mazeret. Gençlerbirliği maçõ öncesi erken saatte Kadõköy’deydim. Yanõmdaki arkadaşlarõmla birlikte çevreye bir göz atalõm istedik. Hafiften yağmur yağsa da Kadõköy sokaklarõ kalabalõktõ. Ancak bu, maç kalabalõğõ değildi. Neyse bir pasajõn içine girdik. İki Fenerbahçeli taraftar üzerlerinde formalarõyla hararetli hararetli konuşuyorlardõ. Kulak misafiri oldum. İkisi de maça gitmek istemiyorlardõ. Aralarõna girdim. “Neden gitmek istemiyorsun?” diye sordum. Yanõt gecikmeden geldi: “Bu yıl başarı hayal. Aziz başkan da eskisi gibi değil. Bizlere tavrı oldukça sert. Top da oynamıyoruz. Transferler yeterli olmadı, tribünlerde de eski havayı bulamıyoruz.” Sonuç: Gitmediler. Bizler stadõn yolunu tuttuk, 20-25 dakika kala içeriye girdik. Pankartlar yok, oysa her yer dolardõ, tribünler boş... Hani nerede o kombineliler? İlk bakõşta stat kalabalõk gibi görünüyor ama hep aralõklõ oturulmuş. Migros tribünü bomboş. (44 YTL de kale arkasõ tribünü için az para değil) Telsim tribünü ise yarõ yarõya dolu. Bu durum sanki kulübün sadece zengilerin takõmõ havasõ veriyor. Oysa bu ülkede asgari ücretle ev geçindirenler de var. Evet, Fenerbahçe’nin oynadõğõ kötü futbol, başkanõn taraftarlara karşõ göstermiş olduğu kötü tavõr ve ekonomik şartlar ister istemez soğutmuş Sarõ - Lacivertlileri. UEFA, KADIKÖY’Ü TEFTİŞE GELİYOR F.BAHÇE Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda 20 Mayõs 2009’da oynanacak UEFA Kupasõ Finali öncesi ilk teftiş ziyareti 24-26 Eylül tarihleri arasõnda yapõlacak. UEFA ve maçõn pazarlamasõndan sorumlu TEAM şirketi yetkililerinin Futbol Federasyonu tarafõndan oluşturulan Yerel Organizasyon Komitesi’yle yürütecekleri çalõşmada UEFA Kupasõ Finali Proje Lideri Didier Andrist önderliğinde, konusunda uzman 17 yetkili 3 gün boyunca kusursuz bir final için gerekli tüm çalõşmalarõn planlamasõnõ yapacak. LUIS ARAGONES AVUSTURYA’DA F.BAHÇE Teknik Direktörü Aragones, onur konuğu olarak katõlacağõ 8. UEFA Avrupa Ulusal Takõmlar Teknik Direktörleri Konferansõ için dün Viyana’ya gitti. F.Bahçe’nin resmi internet sitesinde yapõlan açõklamada, Aragones’in bugün öğleden sonra İstanbul’a döneceği ve bu sabah yapõlacak antrenmanda yer almayacağõ belirtildi. Dünü izinli geçiren Sarõ - Lacivertlilerde sakatlõklarõ bulunan futbolculardan Semih’in bugünkü idmana çõkacağõ, Vedersonun’da büyük olasõlõkla çalõşmaya katõlacağõ açõklandõ. GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Futbol Sahtekârlığı Ülkemiz futbolunda bir sakatlık modasıdır gidiyor. Daha henüz mevsim başı. Her takımda 7-8 futbolcu sakat! Geçen yıllardan çok farklı. En çok yakınan da Galatasaray. Munta- zam ve bilinçli antrenman yapan veya yaptırılan bir futbol- cu, mevsim başındayken kolay kolay sakatlanmaz. Eğer bir takımda mevsim başındayken 7-8 futbolcu sakatlanıyorsa bunun nedeni-niçini araştırılmalıdır. Ya antrenör fazla yük- leme yapıyordur, ya futbolcu kendine gereği gibi bakmıyor- dur, belki bazıları hastalık hastasıdır ve ruhsal çelişkileri var- dır, kimi de kafadan sakattır - ki bunun tedavisi çok zordur. Ülkemizde ruhsal çelişkileri olan birçok futbolcu vardır. Fut- bol yaşamımızda böylelerini çok gördük. Fenerbahçe’de Ce- mal Uzkes isminde bir futbolcu vardı. Rambo gibi kuvvet- liydi. İyi de futbol oynardı. Özellikle sol ayağı raket gibiydi. Bir sene yan yana oynadık. Ben takım kaptanıydım. İnönü Stadı’nda, sanıyorum bir Beşiktaş maçıydı. Cemal de o gün şahane bir gol atmıştı. Sevinçle yanıma koştu ve “Ben oyun- dan çıkıyorum” demez mi? Kanım beynime çıktı. Nedeni; me- ğer gözüne sinek kaçmış. Oyun içinde zor tuttum kendimi. Çünkü yakından biliyordum. Ruhsal çelişkileri vardı bu ço- cuğun. Her maç öncesi ve sonrası buna benzer birtakım tu- tarsızlıklar yapardı. Ben 11 yıl aralıksız futbol oynadım. Hem de kötü şartlar- da... Ekmek bile ‘karne’yleydi. Sahalar ‘balçık’tı. Topu koş- turmak değil, yürümek dahi zor olurdu. Sakatlanmak işten bile değildi. İyi de beslenmiyorduk. Zaman zaman maça sand- viç yiyerek çıkıyorduk. 5 yıldızlı otellerde günlerce kamp yapma imkânı hayallerin ötesindeydi. Bırakın ufak tefek sakatlığı, en büyük sakatlıklarda dahi tedavi için Avrupa’ya gitme gibi bir lüksümüz yoktu. Bugünkü MR ve tomografi gibi teşhis aletleri de yoktu. Bütün bunlara karşın ben hiç sakatlanmadım. Yanlız ben değil, diğer arkadaşlarım da öyleydi. Omzu, kolu, hatta ayağı incinen futbolcular bile oyuna devam ederdi. Bugün bile ayağımda tek bir yara izi yok. Oysa gözünü budaktan sakınmayan, çok sert bir futbolcu olarak tanınırdım. Futbol bir ‘matmazel oyunu’ değil, erkek oyunuydu. Er- kek adam ufak tefek sakatlıkları pek önemsemez. İşte man- tık böyleydi. Eğer o günkü futbolculardan biri, bir darbe karşısında yere düşmüşse o gerçekten sakatlanmış de- mekti, bir daha kalkıp oynayamazdı. Şimdi öyle mi oluyor? Oyun süresi içinde futbolcular en ufak bir darbe karşısın- da yerlere yatıp, bağırıp çağırıyorlar. Sedye geliyor, bin- diriyorlar ama bir dakika sonra kalkıyorlar. Adeta ‘hacı- yatmaz’ gibiler. Sonra da koşarak gidip serbest vuruşla- rı atıyorlar. Bu tam bir futbol sahtekârlığı; hem taraftarla- rı tahrik ediyorlar, hem hakemin yönetimini baltalıyorlar hem de futbolun zevkini kaçırıyorlar. Asıl sarı veya kırmızı kart gösterilmesi gereken futbolcular bunlar olmalıdır. E-posta: [email protected] 12. adam nerede? Galatasaray’õn yeni transferlerinden Harry Kewell, 40 yaşõna kadar futbol oynamayõ düşündüğünü söyledi. Avustralya’nõn en büyük spor dergilerinden biri olan Alpha’nõn, Kewell ile transferinden hemen sonra yaptõğõ röportaj, Galatasaray’õn resmi internet sitesinde dün yayõnlandõ. Kewell, röportajõnda “Sadece 29 yaşõndasõn. Daha ne kadar futbol oynamayõ düşünüyorsun” sorusuna, “Daha önce de söylediğim gibi 40 yaşõna kadar futbol oynamayõ düşünüyorum. Kendimi çok iyi hissediyorum ve ilerisi için henüz bir son görmüyorum” yanõtõnõ verdi. KEWELL: 40 YAŞIMA KADAR OYNARIM Sarõ - Kõrmõzõlõlarda geçen yõl yerliler ön plana çõkarken yeni sezonda durum değişti G.Saray’da söz yabancıların Spor Servisi - Trabzonspor Asbaşkanõ Hayrettin Hacısalihoğlu, lisans işlemleri başlama aşamasõna gelen ‘Uzungöl Regülatörü ve HES Projesi’ için manevi destek istedi. Hacõsalihoğlu, Karadeniz ekibinin internet sitesinde yer alan açõklamasõnda, kulüp bünyesindeki Bordo-Mavi Enerji’nin uzun süredir takip ettiği ve yapõmõnõ büyük bir kararlõlõkla gerçekleştirmek istediği Uzungöl Regülatörü ve HES Projesi’nin, DSİ Genel Müdürlüğü’nce talep edilen tüm işlemlerinin tamamlanarak Enerji Şube Müdürlüğüne iletildiğini belirtti. Projenin yaklaşõk 25 milyon Dolar keşifle yapõlacağõnõ ifade eden Hacõsalihoğlu, her türlü fizibilite çalõşmasõnõn tamamlandõğõnõ vurguladõ. Yeni Diego Mesut Özil Spor Servisi - Almanya Birinci Ligi’nde (Bundesliga) Werder Bremen’nin deplasmanda Bayern Münih’i 5-2 yendiği karşõlaşmada başarõlõ bir performans sergileyen Türk kökenli Mesut Özil, Alman basõnõnda geniş yer aldõ. Bild gazetesi, karşõlaşmada en büyük şovu Werder Bremen’in Brezilyalõ oyuncusu Diego’nun değil Mesut’un gösterdiğini belirterek, “Süper Özil... Werder yeni Diego’sunu kutluyor” ifadesini kullandõ. Mesut’un maçta 2 golü hazõrladõğõ ve bir golü de kendisinin attõğõna dikkat çekilen haberde, Werder Bremen’de Diego’nun 2011’e kadar sözleşmesi bulunmasõna karşõn gelecek yõl ayrõlarak daha büyük takõma gideceği düşünüldüğünü, Özil’in ise Bayern Münih’e karşõ Diego’nun varisi olacağõnõ gösterdiği kaydedildi. Die Welt ve Berliner Morgenpost gazetelerinde, Bayern Münih karşõsõndaki başarõlõ oyundan dolayõ Mesut’un Bremen’de ilgi odağõ olduğu, genç oyuncunun bu performansõnõn tesadüf olmadõğõ, bu sezon karşõlaşmalarõnda gösterdiği başarõnõn bir sonucu olduğu belirtildi. Mesut da Bremen’de kendisini çok iyi hissettiğini belirterek, “Teknik direktör ve menajer bana güveniyor ve benim Werder Bremen’de iyi bir rol oynayacağıma inanıyorlar” dedi. Spor dergisi Kicker ise, “Özil - Yeni Diego’muz” başlõğõyla verdiği haberde, Werder Bremen’in menajeri Klaus Allofs’un, Mesut’un büyük bir oyuncu olabileceği sözlerine yer verdi. Nonda’nın ayağına 7 dikiş atıldı. Siyah - Beyazlõlarõn teknik patronu, her maçta farklõ oyunculara şans tanõyor Beşiktaş’ta rotasyon ‘Sağlam’ Spor Servisi - Turkcell Süper Lig’e uzun bir aradan sonra iyi bir başlangõç yapan ve liderliğe yükselen Beşiktaş’ta teknik direktör Ertuğrul Sağlam’õn rotasyon tercihleri hem yönetim hem de camidan geçer not aldõ. Sezona kadrosunu büyük ölçüde koruyan ve özellikle savunmaya yaptõğõ transferlerle dikkat çeken Siyah - Beyazlõlarõn, şu ana kadar oynadõğõ 7 maçta aldõğõ 6 galibiyet ve 1 beraberlik, teknik direktör Ertuğrul Sağlam’õn hem sistem hem de oyuncu seçimlerinin doğru olduğu yorumlarõ ses bulmaya başladõ. Ancak Beşiktaş’õn önceki gün 3-0 kazandõğõ Gaziantep maçõnda sergilediği futbol kafalarda soru işaret oluşturdu. İyi başlıyor, iyi bitiriyor Hem ligde hem de UEFA Kupasõ’nda iyi sonuçlar alan Siyah - Beyazlõlarõn yüzlerini güldürüyor ancak çoğu otorite alõnan galibiyetleri olumlu karşõlarken sergilenen futbolun hala beklentileri karşõlayamadõğõ görüşünde birleşiyor. Beşiktaş’õn dikkat çeken bir diğer noktasõ ise maçlara iyi başlayõp iyi bitirmesi... Zira Siyah - Beyazlõlar, bu sezon hemen hemen her mücadeleye baskõlõ, hõzlõ ve golü arayan bir anlayõşla çõktõğõ gözlemlendi. Bunu her iki devrede de sahaya yansõtan Beşiktaş, ayrõca karşõlaşmalarõn iki bölümünde de bu hõzõnõ sürdürerek sonuca gidiyor. Savunma ‘Sağlam’ Geçen sezon özellikle savunma sorunlarõyla boğuşan Siyah - Beyazlõlar, Udinese’den toplam 10 milyon Avro’ya transfer ettikleri Sivok ve Zapotocny ile bunu çözmüş görünüyor. Beşiktaş, Turkcell Süper Lig’in ilk haftasõnda deplasmanda oynadõğõ Antalya maçõndan sonraki 5 mücadelede kalesini gole kapadõ. Kara Kartal ayrõca bu sezon oynadõğõ 7 maçta kalesinde sadece 3 gol gördü. Özellikle Sivok ve Zapotocny’nin yanyana forma giydiği karşõlaşmalarda rakibine fazla gol şansõ vermeyen Siyah - Beyazlõlarda, geçen yõl sakatlõklarla boğuşan Serdar Kurtuluş da başarõlõ performansõyla beğeni topluyor. Milan Baros. H O L L A N D A Futbolcularõ soydular Spor Servisi - Hollanda Birinci Futbol Ligi takõmlarõndan Vitesse’de, soyunma odalarõndan futbolcularõn iç çamaşõrlarõ ve eşofmanlarõnõn çalõndõğõ iddia edildi. Basõnda yer alan haberlerde hõrsõzlõk iddialarõna yer verilirken futbolcularõn araba ve çantalarõnõn kulüp güvenlik görevlilerince arandõğõ öğrenildi. Teknik direktör Westerhof ise olaylarõn basõna sõzmasõnõ eleştirerek, “10 haftadır Vitesse takımında görevliyim. Tabii ki olaylar oluyor. Ama böyle bir haberin kulübün dışına çıkması beni endişelendirdi. Sanırım oyuncularımdan birisi, konuyu dışarı çıkarmakla kendi çıkarını düşündü” dedi. Gaziantepspor’u yenerek liderliğe yükselen Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynayacağõ Turkcell Süper Lig maçõnõn hazõrlõklarõna izin yapmadan başladõ. BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde basõna kapalõ olarak gerçekleştirilen antrenmanda Gaziantepspor maçõnda forma giyen futbolcular koşu yaparken, diğer oyuncular ise pas çalõşmasõnõn ardõndan yarõ sahada çift kale maç oynadõ. Antrenmana Holosko, Gökhan Zan, Aydın Karabulut ve Serdar Özkan katõlmadõ. Kulüp doktoru Ayhan Optur, Holosko’nun sağ ayak bileğinin burkulduğunu, Serdar Özkan’õn sol arka adalesinde gerilme tespit edildiğini, Aydõn Karabulut’un da sol dizinde ağrõlar olduğunu söyledi. Optur, bu futbolcularõn MR’larõnõn çekileceğini ve durumlarõnõn daha sonra netlik kazanacağõnõ ifade etti. Gökhan Zan ise grip olduğu için çalõşmaya katõlmadõ. NEVZAT DEMİR REVİRE DÖNDÜ Ertuğrul Sağlam UEFA KONFERANSI Terim Viyana’da T R A B Z O N S P O R HES için son atak