05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 2 EYLÜL 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Düşlerimizi Yeşertmek.. 1980’li yıllarda nasıl da düş görüyormuşuz? Ta- mam, Türkiye’de en çok sol, aydınlar, 12 Eylül’ün ağır baskısı altında on binlerle boşuna cezaevlerin- den geçirilmediler... Anayasal, yasal düzende ka- zanılmış hakların gasp edilebilmesi için, örgütlülü- ğün üzerinden silindir gibi ezilip geçilmesini gerek- liydi. Özalizm’in, serbest piyasa düzeninin, 24 Ocak benzeri kararların geçerli kılınabilmesinin yolu açı- lacaktı... Yine de yaşadıklarımızı emperyalizmin Türkiye’ye biçtiği rolle sınırlı görüyorduk. 12 Eylül dü- zenini bir biçimde kırabileceğimize yönelik, insan- lığa dönük umutlarımız yükseklerdeydi.. Ne de olsa önümüzde 21. yüzyıla dönük düşle- rimiz vardı; bilimsel teknolojik devrim çağına geçi- yorduk. Evrensel insan hakları, demokrasi ilkeleri, sendikal örgütlülükler, insan eksenli sivil toplum ör- gütlenmelerinin güçlenmesi, evrenselleşmesi bağ- lantılı barış arayışları giderek yükselecekti. İki kutuplu dünyayı, Soğuk Savaş’ı gerilerde bırakmak üzereydik. Küreselleşme çarpık da olsa dünya çapında zen- ginliği, gelişmeyi getirecek, yoksullara da pay dü- şecekti. Olmazsa emeğin evrensel örgütlenmesi pay- laşım sorununa dönük çözümler üretecekti.. Hapisten yeni çıkmış DİSK Genel Başkanı Ab- dullah Baştürk’ün yerine katıldığım, 1984 yılında, İsveç’in Lund kasabasında yapılan, 2. Avrupa Nük- ler Silahlardan Arındırma Konvansiyonu toplantısı- nın gündeminden alınan kararlardan etkilenme- mek, umutlanmamak olanaksızdı. O tarihlerde za- ten iki kutuplu dünya ilişkilerinde çok anlamlı bir yu- muşama sürece yaşanmaktaydı. ABD-Sovyetler Bir- liği taraflar olarak, dünyayı en çok tehdit eden kimi silahların kullanılamaması yolunda “kapsüllerin çı- karılması” türünden anlaşmalar yapıyorlardı. Dünya sivil barış örgütlenmeleri; “yine de siyasetin savaş kar- şıtı anlaşmaları yetmez, kalıcı barış için, çıkarlara çok kolay teslim olabilen siyasetlerin, iktidarların üstün- de, dünya halklarının örgütlülüğünün güvencesi şart..” anlamına gelen kararlar alıyorlardı.. Barış adına sivil evrensel örgütlenme öylesine güç- leniyordu ki... O tarihlerde iktidarda olmayan, İngi- liz İşçi Partisi’nin yönetimindeki tüm belediyeler sı- nırlarına; “burası nükleer silahlardan arındırılmıştır” tabelaları kuru kuruya asmıyor, gereğini yerine ge- tiriyorlardı. Batı Sahara halklarının, daha doğrusu ka- vimlerinin adlarını ilk kez orada insan hakları arayışları, eylemleri ile duymuştum.. Hiç aklıma gelebilir miydi ki... Batı Sahara kabile- lerinin insan haklarına çok duyarlı Batı kamuoyu, yıl- lar sonra bir gecede on binlercesinin katledilmesine seyirci kalacak, zengin kuzey dünyasında gelişen ben- cilik duygusu içinde, “Afrika’da yaşananlar çok da önemli değil, ne de olsa ekonomik getirisi yok. Niye bedel ödensin?..” noktasına gelecekti. Yeni dünya sömürü düzeni çarklarında, bilgi kir- liliğinde, algılaması, bilinci dumura uğrayan zengin kuzeyin bireyi, artık sadece Afrika’ya mı duyarsız? Nükleer silahlara karşı İngiliz İşçi Partisi lideri Bla- ir‘in iktidarında, İngiltere, ABD’nin yanında, başta Irak işgali, küresel işgal suçlarında başöğretmen rolü oy- namadı mı? Evrensel hukuk, insan hakları ihlalleri, savaş suçları belgelenmiş, işgalde yaşanan vahşet, petrolün kanlı yükselişi ortada iken, İngiliz halkı ye- niden seçerek, savaş suçlusu Blair’i değil sadece, kanlı iktidarının işlediği tüm evrensel suçları, vahşeti aklamadı mı? Dün Kafkasya üzerinde oynanan yeni dünya dü- zeni çıkar savaşlarında, AB toplantısı nedeniyle ya- pılan değerlendirmelere şöyle bir kulak kabarttınız mı? Rusya, eski iktidar bölgesinde, ABD-AB- NATO eksenli yeni iktidar oyunlarına karşı, silahlı güç- le durunca, barış karşıtı, silahların konuştuğu yeni kritik bir dönemece gelindi. Rusya’nın beklenmedik silah kullanımına karşı, AB’nin baştan çekilmiş sert restlerinin arkası bekleniyor... Ancak AB ülkelerinin sadece yetersiz askeri donanımları nedeniyle değil, kullandıkları petrol, doğalgaz ve ticari ilişkilerlerle bağ- lantılı oldukları Rusya’ya karşı gelmeleri zor. ABD, Ortadoğu dengeleri içinde, Rusya ile doğrudan si- lahlı çatışmaya hazır değil. Kafkasya, Karade- niz’den Rusya’nın kuşatılmasında askeri güç kul- lanma yerine, Soros-Fethullah-Ortodoksluk ekü- menikliğinin Moskova’dan alınması.. markalı, para ve din üzerinden siyasetlerle, NATO’nun genişletil- mesi, kırmızı-turuncu karanfil darbeleri, AB üyelik ön- celiğinden yürünebildiği kadar yürümeyi yeğleye- cekler.. Bu çerçevede Gürcistan lideri sabırsız atağından dolayı suçlanırken, derin yorumcular ABD iktidarı- nın aceleciliğinin, Gürcü lideri itelemesinin eleştiri- sini yapmaktalar.. Aslında bir noktadan sonra hepsi ayrıntı; bugün dünya, insanlık, insan hakları, barıştan çok uzakta, çevre katliamından yok edilme tehdidi altında. İn- sanlık için gerçek barış savaşımının, siyasi liderlik- lere bırakılmasının, emperyalizme ideolojik teslimi- yetin bedeli çok ağır oldu. Barış düşlerimiz yok ol- du. Sil baştan hızla aklımızı başımıza devşirip, ör- gütlenemezsek, ortada insanın yaşayacağı bir dün- ya bile kalmayacak.. Bakan Tüzmen’in Rus mallarõna fiziki kontrolü öngören ‘kõrmõzõ hat’ önerisi Bakanlar Kurulu’ndan döndü AKP resti göze alamadõ İSTANBUL / ANKARA (Cum- huriyet) - Devlet Bakanõ Cemil Çi- çek, Bakan Kürşad Tüzmen’in Rus mallarõnõn gümrüklerde fiziki kontrolü önerisinin kabul edilme- diğini açõkladõ. Kabine toplantõsõnõn ardõndan yaptõğõ açõklamada Çiçek, Rusya Dõşişleri Bakanõ Sergei Lavrov’un bugün Türkiye’ye günübirlik ziya- ret yapacağõna işaret ederek, konu- nun burada ele alõnacağõnõ ekledi. Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’ndan yetkililer, dün ajanslara verdikleri bilgide, Rusya’nõn Türk ürünlerini taşõyan TIR’larõ gümrük kapõlarõn- da bekletmesiyle başlayan gergin- lik sonrasõnda, Türkiye’nin de dün- den itibaren karşõlõk vermeye baş- ladõğõnõ söylemişti. Dün sabah ve öğlen saatlerinde Ankara kaynaklõ haberlerde Türkiye’nin gümrük- lerde fiziki kontrolü ve yavaşlatmayõ öngören “kırmızı hat” uygulama- sõnõ başlattõğõ duyuruldu. Akşama doğru ise Bakan Çiçek yaptõğõ açõk- lamada, normal uygulamanõn de- vam ettiğini ve Bakanlar Kuru- lu’nun “kırmızı hat” uygulamasõ- nõ kabul etmediğini belirtti. DTÖ üyeliğine ambargo Tüzmen dün akşam saatlerinde yaptõğõ açõklamada, Rusya’nõn Dün- ya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği adaylõğõnõn “tekrar gözden geçi- rileceğini” söyledi. Kõrmõzõ hat uygulamasõnõn ise teknik bir uy- gulama olduğunu belirten Tüz- men, “Bu tür teknik uygulamalar Bakanlar Kurulu gibi son derece üst düzey karar organında tartı- şılacak şeyler değildir” dedi. DEİK Türk-Rus İş Konseyi Baş- kanõ Turgut Gür, kõrmõzõ hat uygulamasõndan sonuç alõnama- yacağõnõ ifade etti. Gür, “Rus- ya’nın Türk mallarına karşı bu yaptırımı neden uyguladığı- nın cevabının bulunması ge- rekiyor” diye konuştu. Son günlerde ilköğretim müfettiş- lerinden yoğun mail geldi; seslerini duyurmak için gazetecileri bilgilen- dirmişler. Müfettişlerin haykırışlarına duyarsız kalamadık ve konuyu bir analiz edelim dedik. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 3 bin ilk- öğretim müfettişi var. Bunun 1.800 ki- şisi bir araya gelip platform kurmuşlar ve web sitesi yapmışlar (www.mufet- tisler.net). Bu sitenin yöneticisi Doğan Ceylan. Kendisi ile görüştüm; “Biz müfettiş olabilmek için 4 yıllık eğitim fa- kültelerinin Eğitim Yöneticiliği ve De- netçiliği bölümlerini bitirdik. Birçoğumuz master yaptı. 1998’de öğretmenlere ya- pılan % 18 ek zam müfettişlere yapıl- madı. Öğretmenlere sağlanan kariyer basamak sistemi müfettişlere uygu- lanmadı. Son eşit işe eşit ücret kap- samında ek ödemede müfettişler kap- sam dışında bırakıldı. Böylelikle mü- fettişler denetleme yaptıkları yerlerde çalışan öğretmen ve yöneticilerden daha az maaş alır duruma geldiler” di- yor. Kendileri ile görüşemediğim birçok müfettiş de, ücret sisteminde hükü- metin özellikle dikey dengeleri gözet- mediğini, 8 yıllık başarılı öğretmenlik ve- ya 5 yıllık başarılı okul yöneticileri ara- sından yazılı ve sözlü sınavla müfettiş yardımcısı seçildiğini, muavinlik dö- neminden sonra bir de yeterlilik sına- vı ile müfettiş olunduğunu, bu kadar zorlu bir aşamadan sonra donanımlı ilk- öğretim müfettişlerine uygulanan ma- aş sisteminin adil olmadığını, belirti- yorlar. Ayrıca en fazla sıkıntı duyduk- ları konunun da denetledikleri kişiler- den daha az maaş almaları olduğunu vurgulamadan edemiyorlar. Bugün için en düşük memur maa- şı 1.119 YTL. İlköğretim müfettişle- ri 1.324 YTL, muavinler 1.136 YTL alı- yor. Buna karşılık 1/1 ücret derece ve kademesindeki bir öğretmen haziran ödeneği dahil 1.370 YTL, uzman öğretmen 1.467 YTL, başöğretmen 1. 564 YTL maaş alıyor. Diğer ba- kanlıklardaki en düşük müfettiş maa- şı ise 2.300 YTL. Ekonomisi dışa bağımlı olan bir ül- kede geleceği kurtarmak için eğitimin sıkı ve bunun için de eğitim sistemi ve kadroların yeterli olması gerekir. Eğitim kadrolarının iyi olmasını isti- yorsanız onlara belli bir hayat stan- dardı sağlamak zorundasınız; bunu yaparken de ücretlendirmede adil ol- mayı becermelisiniz. Ücretlendir- mede adalet birçok ülkede “eşit işe eşit ücret” vermekle sağlanır. Bu sistem şudur: İster kamuda ister özel sektörde aynı pozisyonda ve un- vanda çalışan kişilerin aynı maaşı ve- ya ücreti alması. Hükümet kamuda ücret dengesizliklerini gidermek için olumlu adımlar atmaya başladı. İlk adım olarak ek zam devreye sokul- du. Ancak ek zamlar yeterli değil; üc- retler arasındaki yatay ve dikey den- gesizlikleri de gidermek şart. İlköğretim müfettişlerine ortalama 200 YTL yatay dengesizliği gidermek için ek ödenek verilse yılda (3.000 mü- fettiş*200 YTL/kişi*12 ay=7.200.000 YTL yapar. Bu bütçe içinde çok önemli bir kalem oluşturmaz. Tabii ki bunu yaparken diğer meslek pozis- yonlarında da eşit işe eşit ücret adil uygulanmalıdır. Bundan gelecek ek yük bu kadroların muha- fazasının sağlayacağı ge- tiri karşısında nispi olarak önemsiz kalır. Çünkü eği- tim geleceğe yatırımdır. Bugün Rusya’nın tüm çö- küntülere rağmen yine dimdik ayakta olması do- ğal kaynaklar bakımından zenginliği yanında her yurt- taşının çok eğitimli olma- sından kaynaklanmakta- dır. Milli Eğitim’de son çıkan kararnameye göre alınan maaşlara baktığımızda ilk- öğretim müfettişleri ya- nında diğer eğitimcilerin de nasıl geçindiklerini merak etmemek müm- kün değil. Benim babam başöğret- mendi. O zamanlar büyüklerimizin deyimi ile bereket mi vardı da, geçi- nebiliyorduk, bilemiyorum. Şimdi bu paralarla geçinmeyi başaran me- murlar her zaman söylediğim gibi dünyanın en kaliteli finans uzmanla- rıdır. Böyle olmasalar bu paralarla na- sıl geçinirler? Geçinemeyen ve gelir dağılımından adil pay alamayan herkesin sesine ku- lak verecek, yapısal ve ekonomik pro- je üretecek sol nerede? Ne zaman uya- nacak? Projeleri ile halkın karşısında hangi gün çıkacak? Bu olmayacak mı? Eğer bunu başaramayacaksak sadaka demokrasisi diye kimseye kız- mayalım… İlköğretim Müfettişlerinin Feryatlarına Kulak Verelim M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com Aylık Ek NetEk Toplam Derece DersÜcreti Net Ders Net Unvanı Kademe (Azami) Aylık Ücreti Aylık İl Milli Eğitim Müdür Yardõmcõsõ 1/1 60 1.282 364 1.646 İlçe Milli Eğitim Müdürü 1/1 60 1.281 364 1.645 Şube Müdürleri 1/1 60 1.255 364 1.619 İlköğretim Okulu Müdürü 1/1 88 1.356 528 1.884 Anadolu Lisesi Müdürü 1/1 110 1.356 660 2.016 Halk Eğitim Merkezi Müdürü 1/1 88 1.356 528 1.884 YİBO Statüsündeki Okul Müdürleri 1/1 132 1.356 802 2.158 İlköğretim Müfettişleri 1/1 60 1.307 364 1.671 İlköğretim Müfettiş Yardõmcõlarõ 4/1 60 1.122 364 1.468 Tüzmen Bakanlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantõsõnõn ardõndan açõklamalarda bulundu ve gazetecile- rin sorularõnõ yanõtladõ. Bölgede yaşanan gelişmelere para- lel Rusya’ya yönelik ihracatta son dönemde ortaya çõkan ve iki ülke iliş- kilerini olumsuz etkileyen bir durumun söz konusu olduğunu belirten Çiçek, bununla ilgili benzer sõkõntõlarõn ihra- cat yapõlan ülkelerle de olduğunu kay- detti. Rusya Federasyonu’nun Türki- ye için çok önemli bir ülke olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle konuştu: “Bir taraftan komşumuzdur, öbür taraftan ekonomik ve ticari ilişkile- rimizin en üst seviyede, hem en üst noktada sürdürdüğümüz önemli bir ülke. Ümit ediyoruz ki yarınki görüşmelerden sonra bu sorun bir çözüme kavuşur. Bu sıkıntının or- tadan kaldırılması için de değişik se- viyelerde görüşmeler sürdürülüyor. Başta büyükelçimiz ve ticaret mü- şavirimiz olmak üzere muhatapla- rıyla görüştüler. Dış ticaretten so- rumlu bakan arkadaşımız Sayın Tüzmen’in bu olumsuz gelişmeler karşısında mukabil tedbirlerin alın- masına yönelik bir talebi söz konu- su olmuştur. Bakanlar Kurulu’nda bu da değerlendirildi. Bu konuda olumlu bir karar almadık.” İhracat 130 milyar dolara dayandı Ekonomi Servisi - Türkiye İhracatçõlar Meclisi (TİM), ağustos ayõnda ihracatõn yüzde 27.6 artõşla 10.9 milyar dolara yükseldiğini açõkladõ. TİM’den yapõlan yazõlõ açõklamaya göre ihracat, ocak-ağustos döneminde ise yüzde 35.3 artõşla 90.3 milyar dolara çõktõ. Son 12 aylõk dönemdeki ihracat yüzde 31.1 artarak 129.5 milyar dolara ulaştõ. TİM Başkanõ Oğuz Satıcı’nõn, başkan sõfatõyla son kez açõkladõğõ verilere göre ağustos ayõnda en fazla ihracat yapan sektör, 2 milyar 550 milyon dolar ile demir çelik sektörü oldu. Onu, 1 milyar 408 milyon dolar ile otomotiv ve 1 milyar 351 milyon dolar ile hazõr giyim ve konfeksiyon izledi. 3 MİLYON ÇİFTÇİYE ULAŞILDI Denizbank 3 aylık Ta- rım Şenliği boyunca 3 milyon üreticiye doğ- rudan ulaştı. Deniz- Bank’ın 1600 kişiyi aş- kın saha ekibiyle ziyaret ettiği köylerde 100’ü aşkın toplantı düzen- lendi. Toplantılarda 8900 üreticiye budama teknikleri, gübre kulla- nımı, hayvan sağlığı, seracılık gibi başlıklar- da uzman eğitmenlerce üreticinin tarlasında, işletmesinde, ahırında uygulamalı eğitimler verildi. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanõ Ateş: Tarõmaöncelikverilmeli ŞEHRİBAN KIRAÇ ŞANLIURFA - Denizbank Fi- nansal Hizmetler Grubu Başkanõ Hakan Ateş, Türkiye’nin yõllõk 50 milyar dolarlõk tarõmsal üretiminin olduğunu, bunun ancak 11.4 milyar dolarõnõ ihraç edebildiğini kayde- derek “Eğer Türkiye’nin tarım ih- racatı 50 milyar dolar olsaydı cari açıktan söz etmeyecektik” de- di. DenizBank’õn 14 Mayõs’ta baş- lattõğõ Tarõm Şenliği Şanlõurfa’da dü- zenlenen etkinlikle sona erdi. Ateş düzenlediği basõn toplantõsõnda yap- tõğõ konuşmada, Denizbank’õn çift- çilerin yanõnda olacağõnõ vurguladõ ve bugüne kadar çiftçilere 200 mil- yon YTL kredi verdiklerini kaydetti. Ateş, şunlarõ söyledi: “Türkiye’de yıllık 50 milyar dolarlık tarımsal üretim var. 2012’de bunun 70 milyar dolara çıkarılması hedef- leniyor. Hem gücümüz hem top- rağımız var. Sermaye koyarsak Türkiye tarım cenneti olur. Tür- kiye tarımda büyük bir güç ola- bilir; bunun için tarıma politik ön- celik verilmeli. Global talep gören ürünlerin üretimi teşvik edilme- li. Arazi reformu ve ıslahı yapıl- malı. Çevreci üretim hedeflen- meli.” KESK Genel Başkanõ Sami Evren, toplu görüşmenin yasal olmadõğõnõ kaydede- rek, bununla ilgili Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin (AİHM) kararõ olmasõ- na karşõn hükümetin bu karara uymadõğõnõ, bu nedenle AİHM’ye ikinci kez baş- vuracaklarõnõ ifade etti. Sonucu baştan belli olan toplantõ ile kamu çalõşanlarõ- nõ umutlandõrmanõn, sendikalara olan güvensizliği arttõrmanõn doğru olmadõğõ- nõ dile getiren Evren, konuşmasõna şöyle devam etti: “Görüşmeler AHİM ka- rarlarõna aykõrõydõ. Biz bunu ileride gündeme getireceğiz. Avrupa Konseyi üye- si olan bir hükümet bu kararõ uygulamõyorsa suç işliyor demektir. AİHM’ye da- va açacağõz. Bununla ilgili Başbakanlõk’a dilekçe verdik. 60 günlük süre var.” KESK grev için AİHM’ye gidiyor Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye (ADÜAŞ) ait üretim sant- rallarõnõn Zorlu Enerji’nin iştiraki Zorlu Doğal Elektrik Üretim’e 510 milyon dolara devrine ilişkin sözleşme dün Ankara’da imzalandõ. Zorlu Enerji, sant- rallarõnõn devir bedeli olan 510 milyon dolarõ peşin olarak Özelleştirme İda- resi’ne ödedi. Zorlu Enerji Grup Başkanõ Murat Sungur Bursa, devralõnan top- lam 141 mw kurulu güce sahip 7 hidroelektrik, 1 jeotermal ve 1 termik (gaz türbini) santrallarõnõn yõllõk 450 milyon kwh’lõk (kilovatsaat) üretim kapasi- tesini iki yõl içinde iki katõna çõkarmayõ hedeflediklerini belirterek, kõsa ve or- ta vadeli rehabilitasyon çalõşmalarõna hemen başlayacaklarõnõ söyledi. ZorluAnkaraElektrik’idevraldı GUARDİAN: TİCARİ SAVAŞ İngiliz Guardian gazetesi, Türkiye ile Rusya ara- sõndaki gerginliği sayfalarõna taşõdõ. Guardian’õn haberinde şu ifadelere yer verildi: “Moskova’nõn, Gürcistan’õn Amerikalõ destekçilerine yardõm et- tiği iddiasõyla Ankara’yõ cezalandõrmasõyla, Rusya ve Türkiye topyekûn bir ticari savaşõn eşi- ğine geldi. Türkiye’ye ait yüzlerce kamyon, üç haf- tadõr Rusya sõnõrõnda bekletiliyor. Rusya’nõn, Gür- cistan’a insani ve tõbbi yardõm taşõyan Amerikan gemilerinin Boğazlar’dan geçmesine izin veren Türkiye’yi cezalandõrmak için sõnõr ge- çişine izin vermediği yönünde tahmin- ler yapõlõyor. Ticari savaş, Türki- ye’nin enerji arzõnõ tehdit edebilir. Türkiye, doğalgazõnõn üçte iki- sini Rusya’dan alõyor.” Dün öğlen saatlerinde Ankara kaynaklõ haberlerde “Rus tõrlarõna kõrmõzõ hat” uygulamasõnõn başladõğõ bildirildi. Akşama doğru ise Devlet Bakanõ Çiçek, Bakan Tüzmen’in bu yöndeki önerisinin kabul edilmediğini açõkladõ. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, bir etkinlik için bulunduğu Çin’den, “kırmızı hat” uygulama- sının başla- tıldığını açıklamıştı. M.Sungur Bursa Ekonomi Servisi - Aylar süren müzake- relerin ardõndan Al- manya’nõn ikinci bü- yük bankasõ Com- merzbank, sigorta devi Allianz’õn bünyesinde- ki Dresdner Bank’õ ala- rak Almanya’nõn en büyük bankasõ Deustc- he Bank’a rakip oldu. 14.4 milyar dolar de- ğerindeki satõn alma anlaşmasõyla Alman bankacõlõk yapõsõnõn de- ğişmesi beklenirken, Dresdner Bank’a daha yüksek bir teklif ver- meye hazõrlanan China Development Bank’a verilmemesi de dikkat çekti. Finans Bakanõ Pe- er Steinbrueck Alman halkõnõn yararõ için Dresdner Bank’õn bir Alman bankasõna veril- diğini vurguladõ. Önce- ki gün kesinleşen iki aşamalõ satõn almanõn ilk aşamasõnda Com- merzbank Dresdner Bank’õn yüzde 60’õnõ bu yõl, 2009’da da geri kalanõnõ alacak. Commerzbank, Dresdner’i aldõ.BankaAlmanya’dakaldõ Kurulu ile ters düştü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle