05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 18 EYLÜL 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Vurgunun Belgesi... Almanya “Deniz Feneri e.V.” davası karara bağlandı... Kararın ayrıntılarını Cumhuriyet’in birinci sayfa- sında okuyacaksınız. Tutuklu sanıklardan Mehmet Gürhan beş yıl on ay, Mehmet Taşkan iki yıl do- kuz ay, Firdevsi Ermiş bir yıl on ay hapis cezası aldı. Önceki gece Türkiye’deki “Deniz Feneri”nin can- lı yayınına katılan adı sanı belli olmayan bir gaze- teci Kanal 7’de attı tuttu. Almanya’daki dolandırı- cılık olayını haber yapan, eleştiren herkese “ağız- ları şarap kokan sarhoşların saldırıları boşa çı- kacak” diye karalayıp gözdağı verdi. NTV’de Star Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mustafa Karaalioğlu ve Nazlı Ilıcak bu soygun ve vurgun olayını savundu. Karaalioğlu, sanki Tayyip Bey’in basın sözcüsü gibiydi. Nuray Mert ve Mehmet Yılmaz ikisine de ge- reken yanıtı verdi... Almanya’daki vurgun 44 milyon Avro’nun iki hat- ta üç katıydı. 18 milyon Avro’nun ceplendiği, bu işin içinde Türkiye’de kimi siyasetçilerin, etkili-yet- kili kişilerin olduğu su götürmez bir gerçekti. Almanya’daki soygun ve vurgun üç kişiyle sı- nırlı değildi elbet... Alman savcı Lötz, çok açık konuşmuştu duruş- mada: “Asıl failler Türkiye’de!” Türkiye ayağında ilginç adlar ve ilişkileri baştan beri dikkat çekiyordu. Kimdi bunlar? Türkiye’deki Kanal 7’nin Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, RTÜK Başkanı Zahid Akman, İsmail Karahan ve Harun Kapıyoldaş... Savcı Lötz, duruşmada özellikle Başbakan Tay- yip Bey’in yakın dostu, Zahid Akman’ın eski iş ar- kadaşı Zekeriya Karaman’ın “büyük ağabey” ol- duğunu açıklamadı mı? Dinci ve AKP medyasının Almanya “Deniz Fe- neri e.V.”nin yargı sürecindeki yayınları bence çok ilginçti. Müslümanın Müslümanı tokatlaması onlar için “hayır” anlamına geliyor, derneğin muhasebecisi Firdevsi Ermiş’in “itirafları” nedense “iftira” olarak nitelendiriliyordu. Önceki gece Türkiye’deki “Deniz Feneri”nin can- lı yayınında konuşan adı sanı belli olmayan gaze- teci gibi... “... Ağzı şarap kokan, ramazanda alkol alan sar- hoşların iftirası bize vız gelir!” Bu sözleri duyunca irkildim gerçekten. Türkiye ne- reden nereye gelmişti? Almanya’daki “büyük vur- gun”a, yargı sürecine kafa tutuyordu adam. Peki kurban paraları, altın takılar... Almanya Kanal 7 INT’in eski bir çalışanı dün te- lefonla arayıp bilgi verdi bana. Görünen paranın 44 milyon Avro olduğunu, ancak kurban bağışı, altın takıların bu değerin iki katı olduğunu söyledi genç gazeteci. Bu büyük vurgunun Türkiye ayağı olduğu bir ger- çek... “Büyük ağabey” Zekeriya Karaman Türkiye’de yaşıyor. İskenderpaşa Cemaati’nin önde gelen adlarından. Kanal 7’nin patronu. Tayyip Bey’in oğ- lu Burak Erdoğan’la, Zekeriya Bey’in oğlu Habib Karaman bacanak. Yapılan açıklamalara bakıldığında ilginç fotoğraflar çıkıyor ortaya. Birlikte bu fotoğraflara bakalım mı? Fotoğrafların bazılarında “Milli Görüş”le başla- yan, AKP’nin iktidar olmasından sonra Nakşilerin “İskenderpaşa kanadı” karşımıza çıkıyor. Ortada kirli bir iş ve ilişkiler zinciri bulunuyor. Bunun dinle, imanla, Müslümanlıkla uzaktan yakından bir ilişkisi yoktur. Vurgun, soygun ve hırsızlık... RTÜK Başkanı Akman, Alman Polis Müdürü Böhm’ün anlattığına göre otomobille 639 bin Av- ro getiriyor. Kime veriliyor 639 bin Avro? Başa döneyim... Paraların büyük bölümü Türkiye’ye geliyor. Za- ten savcıda yargı sürecinde önce şöyle diyordu: “Asıl failler Türkiye’de...” Almanya Kanal 7 INT’in eski çalışanı dün tele- fonda aynen şöyle diyordu: “Tayyip Bey, Almanya Kanal 7’nin tesislerinin açılışına katılmak için Frankfurt’a gelmişti...” Alman Polis Müdürü Böhm de aynı şeyleri söy- lüyor. Mehmet Gürhan’la birlikte çekilen ve daha 18 ay önce Cumhuriyet’te yayımlanan fotoğraf, Ze- keriya Karaman’ın oğlu Habib’in düğün fotoğrafları dava dosyasında bulunuyor. Bu vurgun olayının Türkiye ayağı ortaya çıka- rılır mı? Ayakların nereye uzandığını anlatmaya çalıştım. Fotoğraflar ise ortada! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK, Po- lis Akademisi’nin üniver- site statüsüne yükselme- siyle 2001 yõlõnda emniyet teşkilatõna amir yetiştir- mek amacõyla kurulan Gü- venlik Bilimleri Fakültesi (GBF) Dekanlõğõ’na, Fet- hullah Gülen’ne yakõnlõ- ğõyla bilinen Abant Plat- formu’nun toplantõlarõna konuşmacõ olarak katõlan ve Malezya Uluslararasõ İslam Üniversitesi’ne (IIUM) bağlõ Uluslararasõ İslami Düşünce ve Mede- niyet Enstitüsü’nde (IS- TAC) 1997-1998 yõllarõn- da çalõşan Prof. Dr. Ali Şa- fak’õ atadõ. Polis Akademisi Güven- lik Bilimleri Fakültesi’nde hukuk dersleri veren Prof. Dr. Ali Şafak, Malezya Uluslararasõ İslam Üniver- sitesi’nde (IIUM) öğretim üyeliği yapmõştõ. Şafak, aynõ zamanda Fethullah Gülen’in onursal başkanõ olduğu Abant Platfor- mu’nun çeşitli toplantõla- rõna katõlmõştõ. Abant Platformu’nun 16-17 Kasõm 2007 tarih- lerinde gerçekleştirdiği “Yeni Bir Anayasa” ko- nulu toplantõsõna katõlan Prof. Dr. Şafak, burada yaptõğõ konuşmada Tür- kiye’nin anayasasõnõn Ba- tõ kültüründen kurtarõl- masõ gerektiğini savun- muştu. AKP’nin yeni anayasa taslağõ çalõşmalarõna da katõlan Şafak’õn, Türkiye Diyanet Vakfõ tarafõndan 1995 yõlõnda düzenlenen Ahmet Cevdet Paşa Sem- pozyumu’nda “Hukukun Temel İlkeleri Açısın- dan Mecelle’ye Bir Ba- kış” adlõ bir bildirisi de bulunuyor. ALİ ŞAFAK Polise Abant referanslı dekan Ulus devlet vurgusuANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) olarak birinci önceliklerinin terörü bi- tirmek olduğunu belirtti. Terörle mü- cadelede TSK olarak en az zayiat ve- rilmesi için önlem aldõklarõnõ anlatan Orgeneral Başbuğ, “Kimse şehit üze- rinden siyaset yapmasın” dedi. TSK’nin, Türkiye-AB ilişkileri kap- samõnda “ulus devlete yönelik olabi- lecek tekliflere ve devletin bir vida- sının oynatılmasına kesinlikle karşı” olduklarõnõ söyleyen Orgenerel Başbuğ, bir gazetecinin “Diyelim ki vida ye- rinden oynadı” sözleri üzerine “Tav- rımızı gösteririz” karşõlõğõnõ verdi. “İletişim Toplantıları” kapsamõn- da önceki gün gazetelerin genel yayõn yönetmenleri ve Ankara temscileriyle bir araya gelen Orgeneral Başbuğ dün de televizyon ve haber ajanslarõnõn tem- silcileriyle bir araya gelerek çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, sorularõ yanõtladõ. TSK’nin te- rörü bitirmeye kararlõ olduğu ve en kõ- sa sürede bitirmek istediği mesajõnõ ve- ren Orgeneral Başbuğ, “TSK olarak birinci önceliğimiz terörle mücade- le” dedi. Terörle mücadelede “verilen şehitler üzerinden siyaset yapılma- masını” da isteyen Başbuğ, ilköğre- timde okutulan bir kitapta terör örgü- tü elebaşõnõn adõnõn ve resminin yer al- dõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine de, “Ak- lımızda, dikkatimizi çekti, gerekli gi- rişimleri yapacağız” yanõtõnõ verdi. Et- kisiz hale getirilen teröristlerin cena- zesinin gösterilmesinin terör örgütünün işine yarayacağõnõ anlatan Orgeneral Başbuğ, “Örgüt öldürülen terörist için üzülmez. Ölen terörist, örgüte adam kazandırılması açısından iyi bir propagandadır” diye konuştu. ‘Tavrımızı gösteririz’ AB-Türkiye ilişkilerini değerlendi- rirken TSK’nin ulus devlete yönelik olabilecek tekliflere kesinlikle karşõ ol- duğunu yineleyen Orgeneral Başbuğ, “Biz, ulus devletin bir vidasının oy- natılmasına, gevşetilmesine kesinlikle karşıyız, hassasız” dedi. Orgeneral Başbuğ, bir gazetecinin, “Diyelim ki vida yerinden oynadı” sözleri üzeri- ne “Tavrımızı gösteririz” karşõlõğõnõ verdi. Basõna belge sõzdõrõlmasõna iliş- kin bir soru üzerine de bilgi sõzmasõ ko- nusunun diğer ordularõn da sorunu olduğuna dikkati çeken Başbuğ bu konunun üzerinde ciddiyetle durduk- larõnõ anlattõ. Başbuğ, “Bazı medya ku- ruluşları, TSK’ye sızmaya çalışı- yorlar. Bu ne demek? TSK içinde kendilerine yakın veya ilişkisi olan veya herhangi bir biçimde tanışıklığı olan, subay, astsubay kişilerle bağ- lantı kurarak, o kişileri suça teşvik ederek, kanun dışı olarak kendile- rine iletilmesi ve kullanılması var. Bu çok vahimdir. Bunu yapan medya yapan medya grupları da ‘biz de- mokrasiye, hukuka çok saygılıyız’ di- yorlar. Demokrasiye, hukuka saygılı olma, bir güvenlik kurumunun için- de personelle özel ve kapalı ilişkiler kurmaya ve suç işlemeye olanak veriyor mu? Çirkin bir olay. TSK olarak bu konu öncelikli konumuz. Hukuk, kanun çerçevesinde ne ya- pacaksak en şiddetli yapacağız, bun- da da kararlıyız” diye konuştu. Kaf- kaslardaki çatõşmayõ da değerlendiren Başbuğ, “şu anda” kimsenin Gürcis- tan’da tekrar ciddi bir çatõşma ihti- malinin bulunduğunu düşünmediğini belirterek, Montrö Anlaşmasõ’nõn uy- gulamalarõyla ilgili hiçbir sorun ya- şanmadõğõnõ vurguladõ. ‘Bana Paşa demeyin’ Kendisinden “İlker Paşa” ya da “Komutan” diye bahsedilmesinden ra- hatsõz olduğunu belirten Başbuğ, “Or- general Başbuğ veya sadece Başbuğ” diye hitap edilmesini istedi. TSK’nin yürüttüğü modernizasyon çalõşmalarõ ve değişime ilişkin bilgi ve- ren Başbuğ, şunlarõ kaydetti: “ABD Genelkurmay Başkanı, ‘Hava Kuv- vetlerinizin geldiği şu noktada ben gıpta ediyorum, nasıl geldiniz’ diyor. Eğitim, teçhizat, kararlılık ve görev bilinci var. Türkiye’nin dostları se- vinsinler, karşı düşünceleri olanlar da kendilerine dikkat etsinler” diye konuştu. Akreditasyona ilişkin soru üzerine Başbuğ, amaçlarõnõn “hiçbir zaman medyayı yönlendirmek ol- madığını”, sadece “medyaya yar- dımcı olmak” istediklerini söyledi. 640 bin öğrenciye af geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, yaklaşõk 640 bin kişiyi ilgilendiren öğrenci affõna prensip olarak olum- lu baktõklarõnõ belirtti. Çiçek, sõnõr öte- si harekât için yetki veren tezkerenin süresinin 1 yõl daha uzatõlmasõnõ ön- gören Başbakanlõk Tezkeresi’nin de TBMM’ye gönderilmesine karar ve- rildiğini söyledi. Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlõğõnda top- landõ. Toplantõnõn ardõndan açõklama yapan Başbakan Yardõmcõsõ ve Hü- kümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Ba- kanlar Kurulu’nda, süresi 17 Ekim’de dolacak olan, TSK’nin Ku- zey Irak’ta askeri operasyonlara izin veren tezkerenin de 1 yõl daha uza- tõlmasõ yönünde karar alõndõğõnõ söyledi. Mevcut tezkerenin içeri- ğinde herhangi bir değişiklik olma- yacağõnõ belirten Çiçek, tezkerenin Meclis’e sevkedileceğini belirtti. Bakanlar Kurulu’nda Şeker Bay- ramõ tatilinin 9 gün yapõlmasõ yö- nünde karar alõndõ. Buna göre, kamu çalõşanlarõ 1.5 gün idari izinli sayõ- lacaklar. Köprü ve otoyol ile beledi- ye toplu taşõma araçlarõ bayramda yi- ne ücretsiz olacak. Memur emekli- lerinin 1-5 Ekim tarihleri arasõnda ödenen aylõklarõ da bayram nedeniyle 29 Eylül’de ödenecek. Bakanlar Ku- rulu’nda, 400 bini açõköğretim öğ- rencisi olmak üzere yaklaşõk 640 bin öğrenciyi kapsayan af da kabul edildi. Buna göre, 29 Haziran 2000’den bu yana “hangi gerek- çeyle olursa olsun” okullarõyla ilişiği kesilmiş olanlara 1 dönem devam ve 3 sõnav hakkõ tanõnacak. Bakanlar Kurulu’nda Şeker Bayramı tatilinin 9 gün yapılması yönünde karar alındı. Köprü ve otoyol ile belediye toplu taşıma araçları bayramda ücret- siz olacak. Memur emek- lilerinin 1-5 Ekim tarihle- ri arasında ödenen aylık- ları da bayram nedeniyle 29 Eylül’de ödenecek. Dokuzgüntatil Orgeneral Başbuğ, ‘devletin vidasõnõn oynatõlmasõna’ kesinlikle karşõ olduklarõnõ söyledi Genelkurmay Başkanõ, basõna belge sõzdõrõlmasõ konusu üzerinde ciddiyetle durduklarõnõ belirtti. Başbuğ, “Bazõ medya kuruluşlarõ, TSK’ye sõzmaya çalõşõyorlar. Bir biçimde tanõşõklõğõ olan subay, astsubaylarla bağlantõ kurarak, o kişileri suça teşvik ediyorlar. Bu çok vahimdir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle