29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Terbiye mi? Boşuna Aramayın! Siyasette terbiye olur mu? Doğrusunu isterseniz ben işin bu kısmına fazla de- ğer vermem. Düşünün, kişiyi 3-5 kuruşa 10-12 saat çalıştırıyor, akşam eve gönderirken “Size iyi akşamlar diliyorum, yemeğiniz bereketli, geceniz mutlu olsun” diyor- sunuz. Küfür müfür yok. Ama gerçekte küfrün âlâsını, daniskasını mı desem, sallamışsınız; kimse farkında değil. Ya da devletin resmi kuruluşu açlık sınırını, yoksulluk sınırını açıklıyor, üstelik rakamların akıl almazlığına da “Ne yapalım, uluslararası standartlar böyle” diye burun kıvırıyor, siz de büyümeden dem vuruyor, ih- racat rakamlarıyla göz boyamaya hız veriyorsunuz. Bir nezaket bir nezaket. Şimdi Deniz Feneri davasında Alman savcı, komi- ser sıkıştırınca, eski defterleri karıştırıp Doğan Med- ya üzerinden basına veryansın. Bu iyidir. Gerçek acıtır. Demokrasi balonu söner, Liberalin foyası meydana çıkar. Bela, çamurun için- den kafasını çıkarır. Bu kadar bela da ancak küfürle iyi gider! “Çok bağırıyorlarsa, vardır bir hikmeti” der hal- kımız. Üstü örtülecek, gargaraya getirilecek bir şey- ler vardır. İşte tam da bu nedenle... Küfür gerçeğin aynasıdır. Aynasıdır da, sakın patırtı gürültü arasında gerçekler kaynayıp gitmesin. Küfredene değil, gürültünün gizlemek istediğine ba- kacaksın. Şu Deniz Feneri çok önemli bir meseledir. Kanal 7 de öyle. Gündemi kaydırmayalım. Kavganın arkasındakini keşfedelim. Biz bu özgür medyayı da, yandaş medyayı da, ik- tidarla patron arasında gidip gelen kalem erbabını da yakından izleriz. Çünkü bizim asıl merakımız ondan sonra başlar. Ga- zetelerde görüyorsunuz. Öncelikle mahkeme mah- keme koşturan, belgelerin peşine düşen muhabirler, sonra onları değerlendiren, perde arkasını göstermeye çalışan yazarlar, canla başla çalışıyorlar. Kimileri ise bu kavgadan her anlamda mustariptir. “Nerden çıktı şimdi bu kavga?” derler. İşler bozu- labilir, AB ile ABD ile kurulmuş dengeler sarsılabilir di- ye düşünürler. Dile getiremedikleri kişisel kaygıları da vardır. Eski bilgilerini unuttukları için, sistemin işleyi- şini anlamakta zorlanırlar. Aslında anlatmak işlerine gelmez. Ama biz “serbest piyasa ekonomisi” denilen sis- temin, daha doğru ve açık adıyla kapitalizmin, ye- me içme, kayırma, kavga gürültü, paylaşma, yeniden paylaşma, birbirini tepeleme, bürokrasiyi kullanma ol- madan işlemeyeceğini biliriz. Kapitalizmin doğasında vardır. Çatışmalar, paylaşmalar, yeniden paylaşmalar sı- rasında gerçeklerin ucu görünür. Gazetecilerin işi bu görünen gerçeği, siyasetçilerin, patronların elinden kur- tarıp kamuya duyurmak, arkasını aramaktır. Gizlenenler önemlidir. Ne örtbas ediliyor, memleketin hangi can alıcı me- selesi karartılıyor, niye Boğazlardan gemiler gidip gi- dip geliyor? Yani sizin yediğiniz, içtiğiniz memleket bütçesinde fazla bir yekûn tutmaz. Önemli olan bütçenin dayandığı sistem. İnsanlarımızın daha bir süre açlık sınırının, yok- sulluk sınırının altında yaşamlarını sürdürmeye ça- balayacaklarını da biliyoruz. Yine de kavga, gürültü, itiş kakış arasında parla- yıveren gerçek kırıntılarının peşinden gitmek, görünen ipuçlarını yakalayıp çekmek bizim işimiz. Memnunuz bu nedenle Deniz Feneri’nden, Baş- bakan’ın öfkesinden, havada uçuşan küfürlerden. e-posta. [email protected] Ulusal basõn temsilcileriyle bir araya gelen ve birçok konuda açõklamalar yapan Orgeneral İlker Bağbuğ: Ergenekon’da hukuk devletine güveniyoruzANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Genelkurmay Başkanõ Orgene- ral İlker Başbuğ, Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nin laiklik konusundaki has- sasiyetinin 28 Şubat döneminde nasõlsa bugün de aynen öyle olduğunu söy- ledi. Orgeneral Başbuğ, “Türki- ye’nin stratejik önemi sadece coğ- rafyasından değil, aynı zamanda de- mokratik ve laik rejiminden kay- naklanıyor. Avrupa Birliği Türki- ye’nin çağdaşlaşması yolunda bir araçtır, amaç değildir. AB ulus devlet ve üniter devlet ilkelerimizi zaafa uğratacak isteklerde bulun- mamalı, eşit davranmalı” dedi. Terör örgütünün kõrõlma noktasõna yaklaştõğõnõ yineleyen Başbuğ, “Ku- zey Irak’ta ABD ile ilişkilerimiz mü- kemmel. Kimse bize Montrö’yü sormadı, soramaz” değerlendirme- sini yaptõ. Emekli paşalara TSK adõ- na ziyaretin her yönüyle planlõ oldu- ğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, “Bu ziyaret insani amaçlı, vefaya dayalı ve yarım asra yaklaşan TSK’ye hizmetin gereği olduğu- nu” söyledi, Ergenekon soruşturma- sõyla ilgili yargõya güvenlerinin tam ol- duğunu vurguladõ. Orgeneral Başbuğ, dün Genelkur- may karargâhõnda gazetelerin genel yayõn yönetmenleri ve Ankara tem- silcileriyle yaklaşõk 4 saat söyleşide bulundu. Saat 10.00’da başlayan soh- bet toplantõsõ 13.45 sõralarõnda sona er- di. Toplantõ Orgeneral Başbuğ’un bilgilendirmesi, TSK-medya ilişki- leriyle ilgili sorular ve genel konular olmak üzere üç ana bölümde yapõldõ. Orgeneral Başbuğ, medya ile iliş- kilerinin daha sõkõ olmasõnõ hedefle- diklerini söyledi. İlki 26 Eylül Cuma günü olmak üzere bundan böyle her hafta cuma gü- nü saat 11.00’de Genelkurmay ka- rargâhõnda haftalõk basõn toplantõsõ ya- põlacağõnõ açõkladõ. Org. Başbuğ şu bil- gileri verdi: “Bundan böyle iletişim dairesin- de 24 saat gazetecilerin sorusuna ya- nıt vermeye hazır bir görevli olacak. Sorularınıza anında yanıt verile- mese bile bilgi alınıp mutlaka ileti- şim sürdürülecek. Türkiye’de sa- vunma ve güvenlik konularında yetişmiş eleman eksikliği var. Buna TSK dahil. Uluslararası düzeyde uz- manlarımız olabilmeli. Bu yönde is- tek gelirse medyadan da uzmanla- rın yetişmesine yardımcı olmayı planlıyoruz. Burada en önemli un- sur yorumdan çok haber.” Org. Başbuğ, görsel medyanõn gün- lük olarak çok etkili olduğunu, ama ka- lõcõ olmadõğõnõ, yazõlõ medyanõn daha kalõcõ ve etkili olduğunu söyledi. Bu- nu anlatõrken de The Military and The Press adlõ İngilizce kitaptan örnekler verdi. Orgeneral Başbuğ, medya dahil hiç kimsenin TSK üzerinden siyaset yapmamasõnõ istedi. ‘Katı akreditasyon kriterimiz yok’ Org. Başbuğ, medyanõn eleştirilerine açõk olduklarõnõ, ancak karalamaya, ka- sõtlõ önyargõlõ yayõnlara karşõ da ken- dilerini korumalarõnõn doğal olduğu- nu söyledi. Yeni Şafak ve Star gaze- telerinin de toplantõya çağrõlmasõyla il- gili olarak şu bilgiyi verdi: “Akreditasyon konusunda kesin bir kriterimiz yok. Buradaki tek da- yanağımız basın meslek ilkeleri. Basın Konseyi ve Gazeteciler Ce- miyeti ile de birlikte çalışmak isti- yoruz. Sorunları onlarla çözmeye çalışacağız. Örneğin yanlış anla- mayın ama, bir kişi yargı kararıy- la suçlu bulununcaya kadar suç- suzdur. Medya bu kurala bile uy- muyor. Bir açılım yaptık, bu ge- nişleyebilir de, daralabilir de... Her şey medyanın basın meslek ilkele- rine uymasına bağlı.” Orgeneral Başbuğ, TSK’nin inter- net sitesinin daha yoğun bilgilendir- mede bulunmak üzere yeniden plan- landõğõnõ söyledi. Toplantõnõn soru-yanõtlõ bölümü şöyle: - Güneydoğu’daki yerel muha- ‘AB hedef değil araçtõr’- AB’ye tam üyelikte TSK’nin son dönemde is- tekli vurgular yapmadığı dikkati çekiyor. Ne dü- şünüyorsunuz? - TSK’nin bu konuda ters bir görüşü yok. Devir- teslim töreninde söyledim, AB’ye tam üyelik bizim için Atatürk’ün hedeflerine de ulaşmada önemli bir araçtõr. Bir hedef değil, araçtõr. Bu süreçte AB’den beklentimiz eşit davranmasõdõr. Ulus devlet üniter devlet konularõnda bizden talepte bulunmamasõdõr. AB’den bu yönde talep gelirse uygun bulmayõz. So- ruyorum, ABD’den daha ileri ulus devlet var mõ? Ulus-üniter devlet bizim için çok önemli. AB’ye söy- leyeceğimiz de şu: Türkiye’yi üye yapmazlarsa AB Balkanlar’da biter. Türkiye’nin önemi sadece coğ- rafi stratejisine bağlanamaz. Türkiye’nin laik ve de- mokratik rejimi de son derece stratejik bir durum- dur. Stratejiyi asõl olan iyi kullanabilmektir. 1. Dün- ya Savaşõ’nda kötü kullandõk, sonuç ortada. - Gül’ün Ermenistan gezisini nasıl değerlen- diriyorsunuz? - Cumhurbaşkanõ’nõn kararõdõr. - Terörle mücadelede öteden beri ayrı bir ya- pılanma öneriyordunuz. Son durum nedir? - Bu konuyu defalarca gündeme getirdik, ben de getirdim, olmayõnca artõk başka planlamalar içine girdik. Terörle mücadele asker sivil bir bütün. Herkes böyle bakmalõ. Bu konuda TSK, polis, jan- darma diyaloğunda da hiçbir sorun yok. - Bugüne kadar kaç terörist etkisiz hale geti- rildi? Ne kadar şehit verdik? - Rakamlarõ açõklayayõm: Toplam 32 bin terörist etkisiz hale getirildi. Tutuklananlarla birlikte sayõ 46 bin. Terörde en kritik dönem 1994 yõlõydõ. O yõl 867 şehit verdik, ama 7 binin üzerindeki teröristi de et- kisiz hale getirdik. Bugüne kadar toplam 4 bin 937 şehit verdik, ko- rucularla birlikte rakam 6 bin 482. Teröre kurban gi- den yurttaş sayõsõ ise 5 bin 660. Tablo ortada. Şe- hitlere anne babalarõndan sonra en çok üzülen biziz. Kimileri TSK’nin terörün bitmesini istemediği yö- nünde yorumlar yapõyor. Bunu söyleyen çok açõk ifade ediyorum, haindir. - Katılım ne durumda? - Bu çok önemli bir konu. Türkiye’den, İran’dan ve Suriye’den katõlõm var. Şu anda terör örgütü kad- rosunun dörtte birden fazlasõ Suriye kökenli. Tür- kiye’den katõlõm derken sadece Güneydoğu’dan de- ğil. Öteki kentlerden de çok katõlõm var. Burada 14- 18 yaş arasõnõ koruyabilmek çok önemli. TSK’nin terörle mücadelesinde bir dizi unsur var. Biz bu mü- cadelemizi kimseye tartõştõrmayõz, bu konuda kim- seyi konuşturmayõz. Çünkü bu bizim işimiz. Elbette yapõlanlarõ inceleriz, eleştirileri dikkate alõrõz. Ama bu bizim işimiz. Lütfen şehitler üzerinden kimse siyaset yapma- sõn. Bu haberleri verirken sizden ricamõz, örneğin yine şehit verdik deniyor. Bu olur mu? Bu mücadele varsa şehit de verilecek. Örneğin bir baba da bir ev- ladõm daha var mücadeleye katõlacak diyor. İşte onu verin. Feryat kõsmõnõ da bağrõnõza basõn. - Son bölge geziniz nasıldı? - İki şey çok önemliydi: 1- Vatandaşõn bakarken gözlerindeki sevgi. 2- Bölgedeki terörle mücadeleyle görevli arkadaşlarõn gözlerindeki kararlõlõk. Bu mücadele sürecek. TSK kişilere bağlõ bir kurum de- ğil. TSK’nin mayasõ sağlamdõr ve çok büyüktür. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, gazetecilerin sorularını yanıtladı. - Gürcistan’ın NATO’ya katılması olası mı? - Biz dengeli bakacağõz. Rusya faktörü de önemli. Burada şunu da vurgulamalõyõm; kimse bize Montrö’yü sormadõ, soramaz. Montrö’yü tarafsõz olarak uygula- mak bizim temel görevimiz. Böyle yapmaya devam ediyoruz. Bundan kimsenin de şikâyeti yok. - Karadeniz için tartışmalar var. - Karadeniz’e bizim bakõşõmõz şu: Karadeniz, Ka- radeniz’e kõyõsõ olan ülkelere ait bir konudur. Biz Kara- deniz’le ilgili her türlü iş- birliğine hazõrõz. Geçmişte de kõyõdaş ülkelerle olumlu işbirlikleri yaptõk, yapmaya devam edeceğiz. - Resepsiyonda sizler konuşunca kötü bir gö- rüntü oluşuyor. Bunu de- ğiştirmeyi düşünüyor mu- sunuz? - Aslõnda haklõsõnõz. Çir- kin bir manzara oluşturuyor. Çok konuşanlardan biri de benim. Üstelik bu konuşmalarõn iki tehlikesi oluyor: Bir, doğru anlatmak, ikincisi yanlõş anlaşõlmasõ. Gü- zel bir görüntü değil. Ne yapabiliriz, ben de bakaca- ğõm. - Sınır ötesi operasyon tezkeresinin uzatılıp uza- tılmayacağı tartışılıyor. Son durum nedir? - Operasyon yetkisinin süresi 17 Ekim’de doluyor. Sanõyorum Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek. Ben uza- tõlmasõ konusunda herhangi bir olumsuzluk olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda endişemiz yok. birler bilgilendirme bakımından ayrıca önemli. Bu konuda planla- manız var mı? - Önemli bir konu. Bunu dikkate alacağõz. - Genelkurmay karargâhındaki bilgilendirme öteki kuvvet komu- tanlıklarıyla da ilgili soruları kap- sayacak mı? - Olabildiğince evet. Dileğimiz bü- tün muhatap noktanõzõn karargâh ol- masõ. ‘28 Şubat hassasiyeti sürüyor’ - Akreditasyondaki genişleme TSK’nin 28 Şubat sürecindeki la- iklik hassasiyetinde de yeni bir ba- kış olduğu anlamına gelir mi? - Hayõr. Türk Silahlõ Kuvvetle- ri’nin 28 Şubat dönemindeki o günün koşullarõ içinde gerekli gördüğü du- yarlõlõk nasõlsa bugün de aynõdõr. Medya ile ilişkilerimizi geliştirmeyi başka konulara bağlamayõn. Laik sis- temle ilgili TSK’nin görüşü dün ney- se bugün de öyledir, yarõn da öyle ola- caktõr. - Kişisel akreditasyon söz konu- su olabilir mi? - TSK olarak herkese eşit davranõ- yoruz. Bu konuya kurumsal bakõyo- ruz. - TSK’nin geceyarısı açıklamaları sürecek mi? Bu açıklamalarda iha- net sözcüğünün sık kullanılması, bil- dirinin ağırlığını tartışmalı hale getiriyordu. Dil konusunda hassa- siyet gösterilecek mi? - Medya ile daha iyi ilişkiler içeri- sinde olacağõmõzõ söyledim. Ne ko- nuda açõklama yapõlmasõ gerekiyorsa uygun şekilde yapõlõr. Dil konusunda öteden beri hassasiyetin sürdüğünü dü- şünüyorum. - 27 Nisan bildirisi çok tartışıldı. Sizin bu bildiriyle ilgili düşünceniz nedir? - Benim 27 Nisan bildirisine bir ba- kõşõm olamaz. TSK adõna Genelkur- may Başkanõ tarafõndan yayõmlanmõş bir bildiridir. Emir komuta zinciri içinde TSK’yi Genelkurmay Başkanõ temsil eder. Benim o bildiriyle ilgili herhangi bir değerlendirmem olmaz. - Konuları yumuşak bir üslup içinde anlatıyorsunuz... - Ama bazõlarõ sert diyor... - Biz de ona gelecektik. Yurtdı- şında sizin daha sert komutan ola- cağınız değerlendirmeleri yapıldı. Nasıl karşıladınız? - TSK’nin ana konulara bakõşõ de- ğişmez. Sadece üslup farklõlõklarõ olur, o kadar. Dõş basõndaki yazõlarõ okudum, on- lar bizi etkilemiyor. TSK’nin çizgisi zaten belli. ‘Sosyal devlet çökerse cemaat yükselir’ - Devir teslim töreninde cemaat vurgusu yaptınız. Bunu açar mısı- nız? - Ben onu sosyal devlet kavramõ açõ- sõndan söyledim. Toplumsallaşma- nõn temel çõkõş noktasõ ekonomidir. Aslõnda her sosyal faaliyetin altõnda ekonomik bir çõkar da yatar. Anaya- samõz sosyal devletin uygulanmasõnõ iktidarlara bõrakmõş durumda. Eğer devlet bu görevini yapmazsa işte or- taya törende sözünü ettiğim yapõlar çõ- kar. Diyelim ki Konya’dan bir çocuk Malatya’yõ kazandõ. Gidince ne ya- pacak? Eğer kendisine devlet sahip çõkmazsa toplumsallaşmõş kurumlar- dan biri onu bulacak ve o genç onla- rõn etrafõnda biçimlenecek. - Amerikan Genelkurmay Başkanı ile uzun bir görüşme yaptınız. Hangi konular gündeme geldi? Açar mısınız? - Amiral Mullan ile çok dar kapsamlõ ama her ko- nuyu ele aldõğõmõz uzun bir görüşme yaptõk. ABD-TSK ilişkileri çok önemli. Bu kapsamlõ ilişkilerin bazõ yön- leri kötüye gidebilir. Eğer onlara takõlõp kalõrsanõz bü- tünü göremezsiniz. Asõl olan stratejik ilişkiyi sağlam tutmaktõr. ABD ile Kuzey Irak’taki terör odaklarõyla mücadele konusunda ilişkimiz mükemmel diyebile- ceğim noktada. Ama öteki konularõ da karşõlõklõ say- gõ çerçevesinde her yönüyle konuştuk. - Terörle mücadele hangi aşamada? - 1984-2008... 24 yõl geçti. Bu zaman içinde çok sõk kõrõlma noktalarõna gelindi. Bundan istifade edebildik mi? Biraz açmak istiyorum. 1984’te ilk eylem oldu. 85’de bitiyordu. Ama eylemlerin azalmasõnõ her şey bitti diye yorumladõk, yanlõş yaptõk. 87’de sõkõyöne- timden OHAL’e geçildi, ne getirip götürdü, iyi ba- kõlmalõ. 88 Halepçe’de tüm dengeler bozuldu. 91’de birinci Körfez harekâtõnõn sonrasõnda terörist sayõsõ 200’den 10 bine kadar çõktõ. İşte şu anda örgüt yeni- den bir kõrõlma noktasõna doğru gidiyor. Vurgulamak istediğim bu. Bunu iyi değerlendirmeliyiz. ABD ile istihbarat paylaşõmõmõz mükemmel. İlk 2007 Aralõk ayõnda hava harekâtõ başladõ. Bir tek sivil bile ölme- di. Bütün dünya bu başarõmõzõ gõptayla izliyor. - Irak’ta durum ne? - Dohuk, Erbil, Süleymaniye’de güvenlik 30 Ma- yõs 2007’de devredildi. Kime? Merkezi yönetime ol- masõ gerekirken Kuzey Irak’taki Kürt gruplara. Irak Anayasasõ’na göre tartõşmalõ bir durum. Şu anda Irak’taki terörist gruplardan yönetim sorumlu. - Bunu kime söylediniz? ABD’ye mi? - Herkese. Terörle mücadele herkesin görevidir. Irak’õn bütünlüğünün en çok bize zarar vereceğinin bi- lincindeyiz. Kerkük ayrõca önemli. Belki orada yerel seçimler yapõlmayacak. Irak’taki temel konu politik güçle kaynaklarõn paylaşõmõ dengesinden kaynakla- nõyor. - Türkiye’nin çevresindeki gelişmelere güvenlik açısından bakışınız nedir? - ABD ile en son Bulgaristan’da katõldõğõm NATO toplantõsõnda NATO üyeleriyle konuşulan konular te- melinde Türkiye’nin etrafõnda şekillenen sorunlar. Ko- sova, Gürcistan, Afganistan, Irak. Afganistan bir NATO sorunudur ve orada terörle mücadele edilirken kurallar tam uygulanmadõğõ için güvenlik sorunu Irak’tan da ciddi bir hal almõştõr. Bizim çevremizde- ki bütün konulara bakõşõmõz denge üzerine olacak. Den- geli bakacağõz. ‘Montrö’yü kimse bize soramaz’ ‘Terör hepimizin meselesi’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle