23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2008 PAZARTESİ 6 HABERLER ACI KAYBIMIZ Üniversitemizin 1974-1977, 1980-1982, 1982-1987 Dönemi Rektörü, 1973-1974 İTÜ Rektör Yardõmcõsõ, 1968-1970 Dönemi İTÜ Makina Fakültesi Dekanõ, 1973-1984 İTÜ Gemi Enstitüsü Müdürü, 1983-1984 Üniversitelerarasõ Kurul Başkanõ, 1981-1987 TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi ve Başkanõ İTÜ Gemi İnşaatõ ve Deniz Bilimleri Fakültesi Emekli Öğre- tim Üyelerinden Prof. Dr. Kemal KAFALI’yı 13.09.2008 Cumartesi günü kaybetmenin derin acõsõnõ yaşõyoruz. Cenazesi 16.09.2008 Salõ günü Taşkõşla Binasõ’nda saat 11.00’de yapõlacak töreni müteakip Teşvikiye Camii’nde kõlõnacak öğle namazõndan sonra Karacaahmet Mezarlõğõ’nda toprağa verilecektir. Ailesine, yakõnlarõna, İTÜ Camiasõna başsağlõğõ dileriz. İTÜ REKTÖRLÜĞÜ İP’nin yaptığı başvuruyla ilgili açıklama ANTALYA (Cumhuriyet) - Deniz Feneri Derneği Genel Başkanõ Engin Yõlmaz, İşçi Partisi’nin Almanya’da süren Deniz Feneri Derneği davasõ nedeniyle Alman makamlarõnca hazõrlanan iddianamenin Türkiye’de de araştõrõlmasõ istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yaptõğõ başvurusu üzerine savcõlõğõn inceleme başlattõğõna yönelik haberlerle ilgili açõklama yaptõ. Yõlmaz, MÜSİAD Antalya Şubesi’nin verdiği iftarõn ardõndan gazetecilerin sorularõ üzerine, “Dernekleri Türkiye’de İçişleri Bakanlõğõ’na bağlõ Dernekler Dairesi Başkanlõğõ ve illerde de il müdürlükleri denetler. Lüzum görülmüşse eğer bu konuda savcõlõklar da soruşturma yaparlar. Buyursun kim gelmek istiyorsa kapõmõz sonuna kadar açõk” diye konuştu. ‘Kepçe’de 13 tutuklama DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakõr’da kamu kurumlarõnõn yemek ihalelerine fesat karõştõrarak haksõz kazanç elde ettikleri iddiasõyla 13 kişi tutuklandõ. Alõnan bilgilere göre, Emniyet Müdürlüğü Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin “Kepçe” adlõ operasyonu kapsamõnda, kamu kurum ve kuruluşlarõnõn yemek ihalelerine fesat karõştõrarak haksõz kazanç sağladõklarõ gerekçesiyle 20 kişi gözaltõna alõnmõştõ. Mersin’deki sayaç yolsuzluğu MERSİN (AA) - Mersin Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince, Toroslar Elektrik Dağõtõm AŞ (TEDAŞ) İl Müdürlüğü ile Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü’nde sayaç okuma işini yapan taşeron firma çalõşanlarõna yönelik sürdürülen operasyonda, gözaltõna alõnanlarõn sayõsõ 54’e yükseldi. Sayaç okuma işlemi sõrasõnda fazla borcu az göstermek, bozuk sayacõ çalõşõyormuş gibi göstermek, rüşvet almak, sahte belge düzenlemek gibi yaptõklarõ yasadõşõ işlerle devleti zarara uğrattõklarõ iddia edilen şüphelilerin, işlemlerinin tamamlanmasõnõn ardõndan adliyeye sevk edileceği kaydedildi. Beyaz Yaka’da 80 kişi adliyelik SİİRT (AA) - Siirt Emniyet Müdürlüğü ekiplerince sağlõk kurumlarõ ile eczanelere yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltõna alõnan 80 kişi adliyeye sevk edildi. Siirt Emniyet Müdürlüğü’nce yapõlan yazõlõ açõklamada, “Beyaz Yaka” operasyonu kapsamõnda, çõkar amaçlõ suç örgütü kurmak, resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandõrõcõlõk ile rüşvet suçlarõna karõşan, aralarõnda kamu ve özel sektörde görevli sağlõk personeli ile diğer kamu görevlilerinin de bulunduğu 80 zanlõnõn yakalandõğõ belirtildi. AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’daki Deniz Feneri e.V davasõnda en önemli tutuklu sanõk olan Mehmet Gürhan; Baş- bakanlõk Sözcüsü Akif Beki ve Türkiye’deki Deniz Feneri Derne- ği’nin Genel Başkanõ Engin Yılmaz’õn isim- leri Almanya’daki dava dosyasõnda aynõ şirket- te birlikte geçiyor. 2007 yõlõnõn nisan ayõnda Frankfurt’ta gerçekleştirilen Al- man polisi baskõnõnda Deniz Feneri e.V davasõnda yargõlanan tutuklu sanõk Meh- met Gürhan’õn (Başbakan Tayyip Er- doğan’la fotoğrafları yayımlanan kişi) çelik kasasõnda bulunan ve dava dosya- sõna konulan belgede, Türkiye’deki Ka- nal 7’nin sahibi olan Yeni Dünya İleti- şim A.Ş’nin Yönetim Kurulu üyelerinin isimleri sõralanõyor. Bu listede tutuklu sa- nõk Gürhan’õn ismi şirketin Avrupa tem- silcisi, Başbakanlõk Sözcüsü Akif Be- ki’nin ismi ise şirketin Ankara temsilci- si olarak geçiyor. Ancak belgede çarpõ- cõ bir isim daha var. Bu isim ise Türki- ye’deki Deniz Feneri Derneği’nin Genel Başkanõ Engin Yõlmaz’õn isminin yer al- masõ. Yõlmaz’õn ismi de bu şirkette Per- sonel Müdürü olarak geçiyor. Almanya’daki yolsuzluk dosyasõnda tüm dikkatlerin üzerine çevrildiği şirkette temsilcilik, müdürlük yapan bu kişilerin son birkaç günde yaptõğõ açõklamalar da aynõ noktada kesişiyor. Yõlmaz, 9 Ey- lül’de “Kanal 7’yle organik bağınız var mı?” sorusuna aynen şu sözlerle yanõt vermişti: “Kanal 7 ile ilişkimiz profes- yoneldir. Kanal 7, Deniz Feneri prog- ramını sosyal kurum anlayışı içinde ya- yınlayarak programa ev sahipliği yap- maktadır.” Akif Beki de gazetemiz Yayõn Kuru- lu Üyesi ve yazarõ Hikmet Çetinka- ya’nõn köşe yazõsõna şu sözlerle yanõt ver- di: “Yeni Dünya İletişim A.Ş, Kanal 7 markasının sahibi olan şirkettir. Ben, ne bu şirkette ne de başka herhangi bir şirketin üyesi değil, sigortalı profes- yonel çalışanı idim. ‘Yeni Dünya A.Ş’ demek, ‘Kanal 7’ demektir. Bunu baş- ka bir şeymiş gibi yazan da, yazdıran da, söyleyen de, söyleten de şerefsiz- dir...” Her iki isim de açõklamalarõnda “pro- fesyonel”liğin arkasõna sõğõnõrken; Meh- met Gürhan’õn çelik kasasõnda çõkan belge Beki’nin Yeni Dünya İletişim A.Ş’nin Ankara Temsilcisi olduğunu gösteriyor. Belgede Başbakan Erdoğan’a yakõnlõ- ğõyla tanõnan Zekeriya Karaman Yö- netim Kurulu Başkanõ, Mustafa Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ, Erdoğan’õn savunduğu bürokratõ RTÜK Başkanõ Zahid Akman, İsmail Karahan ve Gürhan, üye olarak geçiyor. Listede ayrõca Türkiye Deniz Feneri Derneği Baş- kanõ Engin Yõlmaz’õn, şirketin personel ve idare sorumlusu olduğu ifade ediliyor. Listede yer alanlardan sadece Karaman, Çelik ve Karahan şirketin mevcut yöne- timinde resmi olarak bulunuyor. Yeni Dünya İletişim A.Ş.’nin Ankara Temsil- cisi olarak geçen Mehmet Akif Beki şu an Er- doğan’ın sözcülüğünü yapıyor. 1971 Bingöl doğumlu Mehmet Akif Beki’nin ailesi Bingöl merkeze bağlı Gözer Köyü’nden. Emekli İla- hiyatçı Y. Doç. Dr. Niyazi Beki’nin oğlu olan Beki, İstanbul Üniversitesi Arap Dili ve Edebi- yatı Bölümü mezunu. Kanal 7 Haber Merke- zi’nde çalıştıktan sonra 28 Şubat sürecinde Amerika’ya gitti. Kanal 7’nin Washington Temsilciliği’ni yapan Beki, Ahmet Hakan’ın Kanal 7’den ayrılmasından sonra onun görevlerini devralmak üzere Türkiye’ye döndü. 2003’te yayımla- nan “Erdoğan’ın Harfleri” adlı kitabıyla Erdoğan’ın dikkatini çekti. Beki, kitabında, özetle “Erdoğan’ın Al- lah’ın Türkiye’ye bir lütfu” olduğunu kutsal işaretlerle anlatmaya çalışıyor; soyunu da Hazreti Musa’ya götü- recek kadar ileri gidiyor. Beki, eski Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı ve AKP Milletvekili Ali Bayramoğlu’nun kızkardeşiyle evlendikten sonra yük- seliş hızında zirve yaptı. 22 Temmuz 2007 seçimlerin- den sonra ise Başbakanlık Basın Sözcülüğü’ne atandı. DOĞAN - ERDOĞAN KAVGASI SÜRÜYOR CHP ve DSP davayı Almanya’da izliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP ve DSP heyetleri Almanya’da bugün gerçekleştirilecek olan Deniz Feneri e.V. davasõnõn duruşmasõnõ iz- lemeye giderken siyasetteki yolsuzluk tartõşmalarõ da dinmiyor. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn “CHP ile Do- ğan Grubu arasında çıkar ilişkisi var” suçlamasõna tepki gösteren CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyürek, “Doğan Grubu ile bir özel ilişkimiz söz konusu değildir. Hatta insaf sahibi herkes AKP ile CHP hakkındaki ha- ber ve yorumlar yan yana konuldu- ğunda Doğan Grubu’nun AKP’yi uzun süre desteklediğini görür. Hat- ta, Doğan Grubu AKP’ye meşruiyet kazandırmıştır” dedi. Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõ siyaset tartõşmalarõna damgasõnõ vurdu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıç- daroğlu ve MYK üyesi Ali Kılıç ile DSP İzmir Milletvekili Harun Öztürk ve Par- ti Meclisi Üyesi Mehmet Canbolat da- vayõ izlemek üzere Almanya’ya gitti. Baş- bakan Erdoğan bu süreçte Doğan Gru- bu’nu hedef almayõ sürdürürken önce- ki gün bu grup ile CHP’nin ilişkileri ko- nusunda da bazõ suçlamalarda bulundu. CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyürek, Almanya’daki dava ile AKP’nin gerçek yüzünün ortaya çõktõğõnõ vurgularken şu görüşleri dile getirdi: “Bunlar özellikle Almanya’daki yurttaşlardan muhtaçlara yardım ya- pacağız bahanesiyle topladıkları pa- raları kendi medyalarını oluşturmak için kullanmışlar. Bu, net bir şekilde ortaya çıktı. Kanal 7 bütünüyle AKP’nin yayın organı gibidir. Zahid Akman AKP’nin oylarıyla atandı. Akif Beki, Kanal 7’den Başbakanlık da- nışmanlığına gelmiştir. AKP’nin ka- muda göreve getirdiği pek çok kişi Ka- nal 7’den çıkmıştır.” Aydõn Doğan’õn bir işadamõ olduğunu vurgulayan Özyürek, “Talebi olabilir. Uygun görürsün veya görmezsin, gör- mezsen hayır dersin. Vay sen benden nasıl talepte bulundun, diye suçla- mak çok yanlıştır” dedi. Erdoğan’õn Çalõk ve rafineri konusunda suskunluğunu korumasõnõ da ‘skandal’ olarak niteleyen Özyürek, “Her konuda esip gürleyen Başbakan, bu konuda su- suyor” dedi. Bitlis Feneri Derneği Tekel’in depolarõnõ usulsüz olarak Deniz Feneri’ne kullandõrõyor Depoları gasp etmişler TARKAN TEMUR Deniz Feneri Derneği’nin, AKP bağlan- tõlarõ her geçen gün daha da belirginleşiyor. AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in başkanõ olduğu “Bitlis Feneri” adõyla faa- liyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin, Bit- lis Sigara Fabrikasõ depolarõnõ usulsüz kul- lanõlmasõ için aracõ olduğu ortaya çõktõ. 2005- 2007 yõllarõ arasõnda 3 ayrõ müfettişin ra- porlarõna yansõyan ve kamu zararõ oluşturan durumu yargõya taşõmaya çalõşan müfettişe ise soruşturma izni verilmeyerek görev ye- ri değiştirildi. TBMM’nin internet sitesin- de yer alan özgeçmişine göre Kiler’in baş- kanlõğõnõ yürüttüğü Bitlis Feneri Derneği’nin internet sitesindeki derneğe ait ulaşõlabilir tek bilgi ise derneğe bağõş toplayabilmek için verilen banka hesabõ numarasõ olmasõ da dik- katleri çekiyor. Tekel Genel Müdürlüğü müfettişlerinden Recep Yunak, 2005 yõlõnõn Eylül ayõnda Tekel’in Bitlis’teki sigara fabrikasõnõ tef- tiş etti. Yunak, teftişi sõrasõnda yemekha- ne olarak kullanõlan binanõn kilitli olduğunu görerek yetkililere, binanõn ne amaçla kullanõldõğõnõ görmek istediğini söyledi. Fabrika yetkilileri ise müfettiş Yunak’a, bi- nalarõn Deniz Feneri Derneği’nin alt ku- ruluşu olarak çalõştõğõ bilinen ve AKP Bit- lis Milletvekili Vahit Kiler’in bacanağõ Va- hit Yetişkin tarafõndan yönetilen “Bitlis Feneri Yardımlaşma Derneği” tarafõndan depo olarak kullanõldõğõnõ ve depo anah- tarlarõnõn da kendilerinde olmadõğõnõ söy- ledi. Müfettiş Yunak, hazõrladõğõ teftiş raporunda, Deniz Feneri Derneği’nin de- polarõ hiçbir kira ücreti ödemeden izinsiz kullandõğõnõ raporuna yansõtarak Tekel Genel Müdürlüğü’nden izin alõnmasõ ge- rekliliğini vurguladõ. Bitlis Sigara Fabri- kasõ Müdürlüğü de ramazan ayõ olmasõ ne- deniyle Tekel Genel Müdürlüğü’nden izin isteyerek bayram sonrasõnda depolarõn boşaltõlacağõ sözü verdi. Yunak raporun- da, binanõn Tekel Genel Müdürlüğü’nün bilgisi dõşõnda kullanõlmasõna izin veren- lerin AKP Milletvekili ve Tekel’i de kap- sayan TBMM KİT Komisyonu üyesi Va- hit Kiler ile Bitlis Valisi Asım Hacımus- tafaoğlu olduğuna da yer verdi. Yunak’õn raporundan yaklaşõk 1 yõl sonra, Bitlis sigara fabrikasõnõ bu kez mü- fettiş Yalın Sadak teftiş etti. Fabrika de- polarõnõn bo-şaltõlmadõğõnõ, ramazan ayõ- nõn bitmesine karşõn halen Deniz Feneri Derneği’nce kullanõldõğõnõ tespit eden Sa- dak, teftiş raporuna, “Dernek yetkilileri ile görüşülerek binanın tahliyesi sağ- lanmalıdır” sözlerine yer verdi. 2005 yõ- lõnda Müfettiş Yunak’õn raporuna “Ra- mazan ayından sonra boşaltılmalı” ya- nõtõnõ veren Tekel Genel Müdürlüğü, ara- dan bir yõl geçtikten sonra Haziran 2006’da düzenlenen Müfettiş Sadak’õn raporuna da “Ramazan ayından sonra boşal-tılma- lı” yanõtõnõ vererek kamu zararõna sürdü- rülen faaliyete göz yummayõ sürdürdü. 2007 yõlõnda Bitlis Sigara Fabrikasõ’nõ tef- tişe giden üçüncü müfettiş Erol Gördük, 2 yõlõ aşkõn süredir “ramazan ayı” gerekçe gösterilerek boşaltõlmayan depolarõn neden boşaltõlamadõğõnõ fabrika yetkililerine sorarak konuyu incelemeye aldõğõnõ bir yazõ ile Te- kel Genel Müdürlüğü’ne bildirdi. Başmü- fettiş Gördük, Tekel Genel Müdürlüğü Tef- tiş Kurulu Başkanlõğõ’na yazdõğõ yazõsõnda, “soruşturma yapma izni istediğini” belirtti. Ancak TBMM KİT Komisyonu üyesi ve AKP milletvekili Kiler’in araya girmesiy- le Teftiş Kurulu Başkanlõğõ, müfettiş Gör- dük’e bõrakõn soruşturma izni vermeyi, Gördük’ü görev yaptõğõ İzmir bölgesinden alarak İstanbul’a sürgün gönderdi. Kiler bizzat geldi Başmüfettiş Gördük’ün ifadesine baş- vurduğu, dönemin vekâleten fabrika mü- dürlüğü görevini yürüten İsa Haspolat’õn ifadesi ise “Deniz Feneri ile AKP bağ- lantısını” açõkça ortaya koyuyor: “2005 yı- lında müdür vekiliydim. Ağustos ayın- da Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, Bitlis Valisi, Jandarma Komutanı, Belediye Başkanı, Bitlis Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Vahit Ye- tişkin (Kiler’in intihar eden bacanağı), Yaprak Tütün İşletme Müdürü Ümit Akduman fabrikamıza geldiler. Salonu beğendiler ve derneğin malzemeleri- nin geçici olarak konulmasına uygun ol- duğunu söylediler. Ramazan ayı içinde malzemenin kalacağını söylediler. Vali ve Milletvekili söyledi...” AKP Bitlis Milletvekili Kiler’in başkanõ olduğu “Bitlis Feneri” adõyla faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin, Bitlis Sigara Fabrikasõ depolarõnõn usulsüz kullanõlmasõ için aracõ olduğu ortaya çõktõ. Başbakan Tayyip Erdoğan ile Aydın Doğan arasındaki kavga mizaha ko- nu oldu. Erdoğan’ın Doğan grubunu hedef alan açıklamaları ve Aydın Do- ğan’ın başbakan verdiği yanıtları mi- zahi bir bakış açısıyla ele alan Pengu- en dergisi yaşanan kavgaya bu hafta kapağında yer verdi. Derginin kapağında kav- ga eden Doğan ve Erdoğan çiz- gilerinin altın ‘Duruun! Siz Kardeşsiniz’ yazısı ilgi çeki- yor. Gırgır der- gisi de aynı ko- nuya iç sayfala- rında yer verdi. Mizahçı yorumu A K İ F B E K İ ’ N İ N Y Ü K S E L İ Ş İ Erdoğan’õn sözcüsü Beki ile Türkiye’deki Deniz Feneri’nin başkanõ Yõlmaz, Almanya’da tutuklu Gürhan’la aynõ şirkette görünüyor Sözcüyle ‘Fenerci’ aynõ belgede Kaynak aktarõlanlarõ açõkla BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - Yeni parti kurma ça- lõşmalarõna hõz veren Abdüllatif Şener, yurt gezileri kapsamõnda geldiği Gazi- antep’te sevgi gösterileriyle karşõlandõ. Yüzlerce aracõn katõldõğõ konvoyla şe- hir turu yapan Şener, gazetecilerin so- rularõnõ yanõtladõ. Türkiye’nin dünyada yolsuzluklarõn en fazla olduğu ülkeler arasõnda yer aldõğõna dikkat çeken ve bu- nun siyasetteki kirlenmenin göstergesi olduğunu kaydeden Şener, “Yolsuz- luklar artıyorsa hükümeti sorgula- mak herkesin görevidir” dedi. Yurt- taşlarõn kamu kaynaklarõnõn nereye git- tiğinden haberi olmasõ gerektiğini ifa- de eden Şener, “Türkiye’de son za- manlarda yeni yeni dolar milyar- derleri türedi. Kuru gürültüyü bıra- kalım. Gelin şimdiye kadar kime ne kaynak aktarılmışsa onları Başba- kanlık internet sitesinden açıklayın ki, kime ne ihale, kime ne kadar kaynak aktarıldığını herkes görsün. İşte o za- man şifreler ortaya çıkacaktır” dedi. Parti kurmaya hazırlanan Şener, Gaziantep’te büyük ilgi gördü. (Fotoğraf: AA) Abdüllatif Şener, Başbakan Erdoğan’a seslendi:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle