15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 15 EYLÜL 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK AR-GE Geriliği YOKSULLUKTA SINIR 1340 YTL Kamu-Sen’in yaptõğõ araştõrmaya göre ağustos ayõnda çalõşan tek kişinin yoksulluk sõnõrõ geçen aya göre yüzde 1.28 artarak 1340 YTL’ye yükseldi. Kamu- Sen’in araştõrmasõna göre, çalõşan tek kişinin asgari geçim haddi geçen aya göre yüzde 1.28 artõşla 1340 YTL’ye çõkarken, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sõnõrõ ise yüzde 0.68 artõşla 2 bin 664 YTL oldu. Tek kişinin ihtiyaçlarõnõ karşõlayabilmek için 44.6 YTL, dört kişilik bir ailenin ise 88.8 YTL harcama yapmasõ gerekiyor. Harcamalarda en büyük payõ yüzde 21.6 ile gõda alõrken, gõdayõ yüzde 19.04 ile ulaşõm, yüzde 16.4 ile barõnma, yüzde 13.06 ile temizlik izledi. ANKARA (ANKA) - Bütçe gelir- lerinin büyük bölümünü oluşturmaya devam eden yurttaşlarõn tüketimin- den alõnan KDV, ÖTV gibi dolaylõ ver- gilerde ocak-ağustos dönemindeki tah- silat geçen yõla göre “reel” olarak sa- dece yüzde 3.7 arttõ. Dolaylõ vergile- rin payõ, bu yõl yurtiçi talepteki ya- vaşlamanõn etkisiyle gerileyerek 8 ayõn ortalamasõnda yüzde 64.2’ye indi. Maliye Bakanlõğõ’nõn ve- rilerine göre, vergi kalemle- rinde şu gelişmeler yaşandõ: CUMHURİYET’E ÖDÜL - Gecede, aralarında Cumhuriyet gazetesinin de bulunduğu basın kuruluşlarına sektöre desteklerinden dolayı teşekkür pla- keti verildi. Dericilikte büyük fırsat MURAT GÜLDEREN Yanlõş tanõtõm kampanyalarõ ve yeterli destek görmemekten şikâyet eden deri- ciler uzun vadeli kalõcõ çalõşmalara yö- nelmek istiyor. Türkiye Deri Konfek- siyoncularõ Derneği Başkanõ Rama- zan Hazar düzen- ledikleri geleneksel iftar yemeğinde sektörle ilgili açõk- lamalarda bulundu. İtalya ve İspan- ya’nõn deri üreti- minden çekilme- siyle Türk üreticiler için yeni bir fõrsat doğduğunu ifade eden Hazar, siyasi belirsizlik ve kavga orta- mõ yaşanõrsa 1990’larda olduğu gibi bu pazarõ yeniden kaybetme riskleri oldu- ğunun altõnõ çizdi. İtalya’nõn Türkiye’ye göre en önem- li avantajõnõn tasarõm olduğunu kayde- den Hazar, “Dericiler de bu farkı gi- dermek için çalışmalara başladı. Son olarak mayıs ayındaki fuarda üni- versitelerle birlikte tasarım yarış- ması yaptık” dedi. Sektörün en büyük sorununun, Rus- ya’da her yõl 9 ve 10’uncu aylarda kar- go şartlarõnõn ağõrlaştõrõlmasõ olduğunu kaydeden Hazar, son altõ yõldõr devam eden bu sorunun bi- linçli yapõldõğõnõ, ay- nõ sorunun domates- te de yaşandõğõnõ an- lattõ. Dünya deri paza- rõnda, Çin 37 milyar dolarlõk ihracat payõyla en büyük ihra- catçõ olarak öne çõkarken, İtalya 19 milyar dolarda kalõyor. Hong Kong ise 17 milyar dolarlõk ihracat gerçekleşti- riyor. Buna karşõlõk ABD 31.6 milyar dolarlõk ithalat yapõyor. Tükiye’nin ise 2008 yõlõ Ocak-Haziran dönemi ihracatõ 601.7 milyon dolar. Ekonomi Servisi - Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn “Bizde bilgi yok” skandallarõna bir ye- nisi daha eklendi. Bakanlõğõn, 1618 sayõlõ yasa gereği açõlmasõ, faaliyetleri, devir ve ad değiştir- meleri iznine bağlõ olan seyahat acentelerinden kaçõnõn kapandõ- ğõnõ bilmediği ortaya çõktõ. Kayıt tutmakla görevli ama: Yasa gereği kayõtlarõnõn tutul- masõ görevi bakanlõkta olan se- yahat acentelerinin karşõ karşõya bulunduğu sorunlarõn araştõrõl- masõ amacõyla kapanan seyahat acentesi sayõsõ ile ilgili olarak ba- kanlõğa gönderilen yazõya verilen yanõtta, “Devredilen, kapanan acenteler ve gelen şikâyet sayı- larına ilişkin istatistiki bilgi bulunmamaktadır” denildi. Ko- nuyla ilgili olarak turizmgazete- si.com’da bakanlõğõn ilgili bi- rimlerine yaptõğõ başvuruya da bakanlõktan “Hakkında şikâyet olan, kapanan ad ve el değişti- ren acentelerle ilgili istatistiki bilgimiz yoktur” yanõtõ verildi. 4982 sayõlõ Bilgi Edinme Hak- kõ Kanunu ve Bilgi Edinme Hak- kõ Kanunu’nun Uygulanmasõ Ya- sasõ’na dayanarak mayõs ayõnda yapõlan konuyla ilgili yazõlõ baş- vurudan ancak üç ay sonra Kül- tür ve Turizm Bakanlõğõ, şu açõk- lamayõ yaptõ: “...2002-2007 yıl- ları arasında bakanlığımızdan belgeli seyahat acentelerinin gruplarına göre, devredilen, kapanan ve gelen şikâyet sayı- larına ilişkin istatistiki bilgi bulunmamaktadır.” Görevi ihmal suçu Bakanlõğõn bu yazõ ile yasa ge- reği tutmak ve açõklamak zo- runda olduğu kayõtlarõ tutmadõ- ğõnõ açõklamasõ ile aynõ zaman- da “görevi ihmal suçu” işledi- ğine dikkat çeken turizmgaze- tesi.com, kapanan seyahat acen- teleriyle ilgili istatistikleri ba- kanlõğõn ilgili birimlerine gön- derdi. Ancak bakanlõğa gönde- rilen kapanan seyahat acentele- riyle ilgili istatistikler, bakanlõ- ğõn kayõtlarõndan çõkarõldõ. Bu arada bakanlõğõn Türki- ye’deki yat turizmine uygun koy sayõsõ ve koylarda bağlanan, Akdeniz’de dolaşan yat sayõsõ- nõ bilmediği de Kültür ve Tu- rizm Bakanõ Ertuğrul Gü- nay’õn CHP Muğla Milletveki- li Fevzi Topuz’un, soru öner- gesine verdiği yanõtta ortaya çõkmõştõ. Seyahat acenteleriyle ilgili bütün kayõtlarõ tutmasõ yasa emri olan bakanlõk kendisine sorulan “Kaç seyahat acentesi kapandõ” sorusunu yanõt olarak “Bizde böyle bir kayõt yok” cevabõ verdi. Günümüzde ekonomik büyüme ve gelişmenin en önemli kaynağı “teknolojik yenilik”tir. Teknolojik yenilikler, her geçen günün, gide- rek her saniyenin yeniden kanıtladığı gibi, eko- nomik ilerlemenin motoru görevini, “ağırlığını art- tırarak” yapıyor. Bu nedenle AR-GE verileri, ül- kelerin ekonomik gelişmelerinin “birincil gös- tergesi” sayılıyor. Geçen günlerde “R-D Magazin”, “Küresel AR- GE Raporu” başlığı altında dünyadaki AR-GE du- rumunu, sayısal verilerle ve karşılaştırmalı olarak yayımladı. Veriler, Türkiye’nin AR-GE “harcama- ları” ve “çalışanları” bakımlarından dünyadaki ge- lişmelerin çok gerisinde kaldığını kanıtlıyor. AR-GE harcamalarının toplam ulusal gelire oranı, uluslararası karşılaştırmada en çok baş- vurulan göstergedir. R-D Magazin’in bulgularına göre, her yıl “ulusal gelirden AR-GE’ye ayrılan pay”, 2006’da, Japonya’da yüzde 3.40, ABD’de yüzde 2.76, Avrupa ortalaması olarak yüzde 1.88 ve Çin’de yüzde 1.61’dir. Başta Çin olmak üzere he- men tüm ülkelerde AR-GE’ye ayrılan parasal kay- naklar hızla arttırılmaktadır. Türkiye’de toplam AR-GE harcamalarının yıllık ulusal gelir içindeki payı, 2006’da, yüzde 1’in al- tında, yüzde 0.7 dolayındadır. Çok daha olumsuzu, bu payın, 2001’den bu yana çok değişmediğidir; TÜİK verileriyle, AR-GE harcaması ulusal gelir ora- nı, 2001’de aynı yaklaşık düzeydeydi. Oysa bu oranın “en az yüzde bir” olması önem- li sayılır, çünkü yüzde bir, doğru dürüst bir AR-GE yapılanması için, bir eşik değer; bir önkoşul sa- yılmaktadır. AR-GE, yalnızca para işi değildir; her şeyden ön- ce araştırmacı insanla yapılır. AR-GE çalışanlarının sayısı ve niteliği bakı- mından Türkiye’nin durumu içler acısıdır... Ül- kemizde her “bir milyon çalışanın yalnızca yüz- de 0.3’ü” AR-GE ile uğraşıyor. Bir milyon kişi ba- şına AR-GE çalışanlarının Avrupa ortalaması ise yüzde bir dolayındadır. Bu sayısal azlık nitelik- sel yetersizlikle tamamlanıyor. Kaliteli araştırmacı azlığı ve bunların çalışmalarının kurumsal bir ya- pıya oturtulmamış olması nedeniyle, Türkiye araştırma projesi oluşturamıyor. Çünkü Türkiye bilim insanı yetiştirmiyor! Bugünlerde açılan üniversitelerin nitelikli öğretim üyesi açığı çok, ama çok büyüktür. Hiç kuşkusuz AR-GE olgusu, yalnızca bu ko- nuya ayrılan para ve insangücü ile ölçülemez. AR- GE’nin “kurumsal yapısı” da başarı için çok önemlidir. Türkiye’nin AR-GE konusunda yaşadığı bu “sayısal azlık”, son yıllarda “niteliksel” yetersiz- liklerle tamamlanmaktadır. Ülkemizde AR-GE çalışmalarının, en son (2006) verilere göre, yarısından fazlası “üniversiteler”, yüz- de 35-40 dolayında kısmı “girişimciler”, yani fir- malar, kalan yüzde 10-15 gibi bir bölümü de “ka- mu araştırma birimleri” tarafından yapılmaktadır. Sayıların azlığı bir yana, bu sayılarla bile “başarılı” bir AR-GE kurumsal yapısı oluşması için, firma- ların AR-GE’ye daha çok kaynak ayırması ve AR- GE sisteminin “bütüncül” bir işlerliğe sahip olması gerekir. Ülkeler, AR-GE konusunda “yetkinlik” ka- zanmak amacıyla “ulusal yenilik sistemi” oluştu- ruyor. Ulusal yenilik sistemleri, anaokulundan üni- versite “sonrasına” uzanan tüm eğitim sistemi ile, iletişim ve finansman altyapısını; nitelikli işgücü ge- reksiniminin nasıl karşılanacağını; üretim ve ürün pazarlanmasını içeren tüm altyapıların eşgüdüm içinde ve etkin çalışmasının genel çerçevesi an- lamına geliyor. Türkiye, ulusal yenilik sistemi anlamında bir mak- ro ya da “bütüncül” bir teknolojik yenilik “politi- kasından” yoksundur. Başta TÜBİTAK ve üniversitelere rektör atan- masındaki son yaşananlar olmak üzere, kamuda hükümetin uyguladığı “yanlış kadrolaşma”, ku- rumların AR-GE ile uğraşmasına zarar verecek bo- yutlardadır. Türkiye AR-GE, dolayısıyla da teknolojik yeni- lik bakımından yıllardır yerinde sayıyor. Ancak tek- nolojik yenilik alanında “yerinde saymak” diye bir kavram yoktur. Diğer ülkeler, “her saniyeyi” de- ğerlendirerek araştırma geliştirme yaparken, iler- lerken, siz yerinizde sayamazsınız; kaçınılmaz ola- rak, “her saniye” geri düşersiniz! Türkiye her sa- niye geri kalıyor!!! Kültür ve Turizm Ba- kanlığı’nın “Bizde yok” dediği kapanan seyahat acenteleri ile ilgili sayıları turizm- gazetesi.com yayımladı. Koy ve yat sayõlarõnõ bilmeyen Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’ndan yeni bir skandal Bakanlõk acentelerden de habersiz Rusya’nõn kargo şartlarõnõ ağõrlaştõrmasõndan yakõnan dericiler, İtalya ve İspanya’nõn deri üretiminden çekilmesiyle yeni bir fõrsat yakaladõ. KESK’in araştõrmasõna göre açlõk sõnõrõ, TÜİK’in ‘acõndan ölmemek için yeterli’ dediği 255 YTL’yi üçe katladõ. 4 kişilik bir ailenin açlõk sõnõrõ 730, yoksulluk sõnõrõ 2 bin 310 YTL’ye ulaştõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Kamu Emekçileri Sendikalarõ Konfederasyonu (KESK) tarafõndan yapõlan “Açlık Sınırı” araştõrmasõnda, ağustos ayõnda 4 kişilik bir ailenin açlõk sõnõrõnõn 730, yoksulluk sõnõrõnõn da 2 bin 310 YTL’ye yükseldiği belirtildi. Araş- tõrmada, 4 kişilik bir ai- lenin açlõk sõnõrõnõn geçen ay 729, geçen yõl aynõ dö- nemde ise 647 YTL olduğuna dikkat çekildi. KESK Araştõrma Merkezi tarafõndan ger- çekleştirilen araştõrmada, TÜİK 2003 Yõlõ Ha- nehalkõ Harcama Kalõbõ, TÜİK madde fiyat ortalamalarõ ve 4 kişilik bir ailenin sağlõklõ bir biçimde yaşamasõ için gereken kalori mikta- rõnõ içeren beslenme kalõbõnõn dikkate alõndõğõ dile getirildi. Araştõrmada, 4 kişilik bir aile için minimum gereksinimlerin karşõlanmasõnda ge- rekli tutarõn 730 YTL olduğu hesaplandõ. Bu tutarõn geçen ay 729, geçen yõl aynõ döneminde ise 647 YTL olduğu vurgulandõ. Yoksulluk sõnõrõ olarak nitelendirilen, “in- sanca yaşam için yapılması gereken har- camanın” 4 kişilik bir aile için 2 bin 310 YTL olarak hesaplandõğõ araştõrmada, eğitim 45 YTL’lik harcama ile en az para ayrõlabilen alan oldu. Araştõrmada, yoksulluk sõnõrõnõn geçen yõlõn aynõ ayõna göre 261 YTL artõş gösterdiği, kamu emek- çilerinin ortalama çõplak ücretlerindeki artõşõn ise bu miktarõn yarõsõndan az olduğu dile getirildi. Araştõrmada, “Kamu emekçisi aldığı ücretle ancak 7 gün yoksulluk sınırında, 23 gün açlık sınırında yaşıyor” denildi. TÜİK’in son dönemde ortaya koyduğu ista- tistiki verilerin güven vermediğine dikkat çe- ken KESK Genel Başkanõ Sami Evren, şu görüşlere yer verdi: “Adrese Dayalı Nüfus Sistemi uygulaması ile bir anda nüfusumuz beklenenin altına düştü, büyüme rakam- ları şişti, kurumlar arasındaki veriler uyumsuz. Sonra çıkıp 255 YTL’yi açlık, 660 YTL’yi yoksulluk sınırı olarak açık- lıyorlar. Sendikaların çalışmalarının me- todolojik, bilimsel bir çalışma olmadığını iddia eden TÜİK Başkanvekili Ömer Top- rak’ın açlık sınırını ‘acõndan ölmemek’ olarak tarif etmesi ibretlik bir değerlen- dirmedir.” İnsanca yaşam için gerekli olan 2310 YTL’lik harcama çalõşanõn tablosunu kararttõ: 7 gün yoksul 23 gün aç Ceple konuşma bile kısıldı EKONOMİK DARALMA VATANDAŞIN TÜKETİMİNE YANSIDI Alkollü içkilerden sağlanan ÖTV geliri, 8 ayda yüz- de 9.7 oranõnda cari artõşla 1.4 milyar YTL oldu. Enf- lasyondan indirgendiğinde, geçen yõla göre yüzde 0.2 oranõnda bir reel düşüş yaşandõ.  İç talep göstergelerinin başõnda gelen dayanõklõ tü- ketim maddeleri ile diğer mallarõn tüketiminden elde edilen ÖTV geliri 544 milyon YTL’ye geriledi. Tah- silatõndaki reel düşüş yüzde 15’i geçti.  Cep telefonu ile yapõlan konuşma bedelleri üze- rinden faturalara yansõyan özel iletişim vergisinde top- lam tahsilat, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 10.5’lik bir cari artõşla 3 milyar YTL’ye ulaştõ. Reel ar- tõş ise sadece yüzde 0.48’de kaldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle