Katalog

CMYB C M Y B 15 EYLÜL 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk EN BÜYÜK CANAVAR, BU CANAVAR, BAŞKA BÜYÜK YOK.. AYDINLANMA EMRE KONGAR Uygarlığın Gürültüsü Türkiye’den dinlendiğinde, uygarlığın(!) gü- rültüsü sadece Ortadoğu’dan, Kafkaslar’dan, Balkanlar’dan ve Orta Asya’dan gelen top-tüfek sesleri sanılır. Obama ile McCain arasındaki yarışın kon- jonktürel gümbürtüsü de bu sesler bağlamında izlenir. Oysa uygarlığın(!) içinde kulakları tırmalayan başka gürültüler de var. Büyük kentlerde, sabaha karşı en sessiz sa- atlerde bile bir homurtu duyarsınız. Bu homurtu, o kentte yaşayanların bilinçalt- larına, vücutlarının ve zihinlerinin tüm zerreleri- ne öylesine nüfuz etmiştir ki, bilinçli olarak odaklanmazlarsa, onu duymazlar bile. Ancak zaman zaman bu sesi bastıran canhı- raş polis veya cankurtaran sirenleri bilinçlere yan- sır. Dünyanın en ünlü üniversitelerinden birinin ege- men olduğu bir küçük Amerikan kenti… Kentin biraz dışında, en yüksek tepesinde yeşillikler arasında iki katlı evlerden oluşan bir site... Gündüzleri kuşların, geceleri ağustosböcek- lerinin sesleri egemen... Zannediyorsunuz! O sitedeki evlerin birinde yeni doğmuş bir be- bek olduğu için, bütün gürültülere karşı son de- rece hassaslaşan kulaklara yansıyan sesler çok daha farklı. Salı günleri, farklı torbalara ve farklı bidonla- ra konulmuş, değişik nitelikteki çöpler için değişik zamanlarda gelen ayrı çöp kamyonları- nın inanılmaz gürültüsü. Çarşamba günleri, komşunun sürekli olarak tı- kanan kanalizasyonunu açmak için haftada bir gelen vidanjörün kulakları sağır eden gürültüsü. Perşembe günleri, ağaçları budayanların kul- landıkları elektrikli testerelerin insanın içini ezen uğultulu sesi. Cuma günleri traktörlerden beter ses çıkaran çim biçme makinelerinin kulakları sağır eden gü- rültüsü. Cumartesi ve pazar günleri, yakındaki ha- vaalanından gelen ama evin içindeymiş gibi du- yulan, küçük pırpır uçakların iniş ve kalkışların- da çıkardıkları motor sesleri. Pazartesi günleri, kaldırımların yanlarında bi- riken pislikleri temizleyen süpürgeli traktörün si- nir eden sesi. Ayrıca garnitür olarak haftanın sürprizleri ara- sında, çimenlerin üzerindeki yaprakları püs- kürten ve ne işe yaradığı bir türlü anlaşılmayan bir seyyar makinenin sesi. Tabii bu arada, radyosunu ve camlarını sonuna kadar açmış şoförlerin, çok kısa bir an da olsa, evin önünden geçerken duyulan ama insanı ge- ce yarısı yatağından sıçratmaya yeterli olan mü- zik sesi. Serbest piyasa ekonomisinin beşiği olan top- lumda, çıkmaza saplanan ekonomik sistemi kur- tarmak için devletçe el konulan devasa finans kuruluşları... Batma tehlikesi yaşayan bir başka büyük fi- nans şirketi ve yarattığı korku… Büyük otomobil üreticilerinin devletten iste- dikleri 5 milyar kredi... Ayrıca başkanlık seçimlerinin gürültüsü... Günlük yaşamın tüm seslerini bastırmış gibi. Yarışa önde başladığı söylenen, ama belki ger- çekte hiç de öyle olmayan Obama’yı, rakibi McCain, bugünlerde yakalamış hatta birkaç puan da geçmiş görünüyor. Seçim sonuçları, uygarlığın(!) dünyadan du- yulan gürültüsünü, top-tüfek seslerini azaltabi- lir mi acaba? Ya bu uygarlığın “dünyayı yöneten” sorumlu- ları: Kulakları sağır eden kendi gürültülerinden dolayı, Türkiye’den gelen Ergenekon ve Deniz Feneri seslerini duyabiliyor ve marifetlerini gö- rebiliyorlar mı acaba? Ama diyeceksiniz ki, Türkiye’nin çevresinde- ki top-tüfek seslerini duymayanlar, iftiraya, hak- sızlığa uğrayanların, tüyü bitmemiş yetimlerin seslerini nasıl duysunlar ki... ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org AKP’li kadõnlarõn gazetecileri çağõrarak şova dönüştürdüğü törene katõlanlar yüzlerini kapattõ Çocuklarõ utandõran yardõm BARIŞ YAMAN KONYA - AKP Konya Meram İl- çe Örgütü Kadõn Kollarõ, ramazan ne- deniyle dar gelirli 250 çocuğa giyim yardõmõnda bulundu. Gazeteciler çağrõlarak parti reklamõ yapõlan yar- dõm töreninde, çocuklar utançlarõn- dan yüzlerini kapattõ. Aileler ise ga- zetecilerin çağrõlmasõndan rahatsõz- luk duyduklarõnõ ifade ettiler. AKP Konya Meram İlçe Örgütü Kadõn Kollarõ, ramazan ayõ nedeniyle yaşlarõ 2 ile 15 arasõnda değişen 250 fakir çocuğa giyim yardõmõnda bulundu. Parti binasõnda, gazeteciler de çağrõlarak düzenlenen törende kameralar önünde yardõm almayõ gururuna yediremeyen bazõ çocuklar elleriyle yüzünü kapatõrken bazõlarõ ise salonun arka taraflarõna saklan- dõ. Uzmanlar, yardõm yaparken se- çilen yöntemin yanlõş ve inciltici ol- duğunu vurguladõ. Bu durumun çocuklarda ruhsal hasar bõrakabileceğini anlatan uzman psikolog İlhan Nazlısöz, “Kültürel değerlerimize göre yardım almak, fakir düşmek anlamı taşımaktadır. Bu yüzden de yardım alan insan- lar bu durumu gurur meselesi ya- pabilir. Özellikle ilköğretim ça- ğındaki çocuklarda yardım al- mak, sosyal açıdan geri plana düş- mek, ikinci sınıf insan muamelesi görmek anlamı taşımaktadır. Bu durum ruhsal sağlığını olumsuz et- kiler” diye konuştu. 38 kaçağı ölüme terk ettiler KÜÇÜKKUYU (AA) - Ege Denizi’nde şiş- me botlar içinde yaşam mücadelesi veren yabancõ uyruklu 38 kaçak, bir Türk balõkçõ tarafõndan tekneye alõndõ. Kaçaklar Küçük- kuyu’daki Sahil Güvenlik 6. Bot Komutanlõ- ğõ’na getirildi. Burada ifadeleri alõnan ka- çaklarõn, Midilli adasõnda Yunan güvenlik güçleri tarafõndan yakalanõnca, Türk karasu- larõna bõrakõldõklarõnõ söyledikleri öğrenildi. Stanişev Edirne’de kilise açtı EDİRNE (AA) - Bulgaristan Başbakanõ Sergey Stanişev, dün geldiği Edirne’de Tu- rizm Bakanõ Ertuğrul Günay ile birlikte Ki- rişhane Semti’nde restore edilen Sveti Konstantin ve Elena adlõ Bulgar Ortodoks kilisesinin açõlõşõnõ yaptõ. Kilisede yapõlan ayine ve kutsama törenine katõlan Stanişev, daha sonra kilise bahçesine fidan dikti. Sta- nişev, bu kilisenin açõlõşõnõn iyi komşuluk ilişkilerinin simgesi olduğunu dile getirdi. THY uçağına kuş çarptı ADANA (AA) - İstanbul’dan Adana’ya gi- den TK 471 sefer sayõlõ Türk Hava Yollarõ (THY) uçağõnõn kokpitine kuş çarptõ. Çarp- manõn etkisiyle kokpitte açõlan delik nede- niyle tehlike atlatan uçak, Adana Havalima- nõ’na normal iniş yaptõ. Uçağõn İstanbul dö- nüş seferinin iptal edildiği öğrenildi. Dayak yiyen kadın öldü ISPARTA (AA) - Isparta’nõn Şarkikara- ağaç ilçesinin bir köyünde imamlõk yapan eşi Fahri B. (44) tarafõndan dövüldüğü iddia edilen ve 21 gündür hastanede yaşam müca- delesi veren Hatice B. (40), hayatõnõ kaybet- ti. Hatice B’nin eşi Fahri B. gözaltõna alõn- mõş ve çõkarõldõğõ mahkemece “adam öldür- meye teşebbüs” suçundan tutuklanmõştõ. Rus turistler yaralandı Yurt Haberler Servisi - Antalya’nõn Kor- kuteli ilçesinde bir tur otobüsünün yoldan çõkmasõ sonucu 37 Rus ve 2 Türk yaralandõ. Mehmet Taşkõran’õn kullandõğõ tur otobüsü, Denizli’den Antalya’ya dönerken, Korkute- li’ne 9 kilometre uzaklõktaki Güllüpõnar mevkiinde yolun kaygan olmasõ nedeniyle yoldan çõktõ ve şarampole yan yattõ. Kazada 1’i çocuk 37 Rus ve Türk rehber ve şoför Mehmet Taşkõran yaralandõ. Sevgilisini öldürüp, intihar etti İZMİR (AA) - Manisa’nõn Akhisar ilçesinde yaşayan Turan Güven (23), eski kõz arkadaşõ Sibel Kuzu ile (22) görüşmek için İzmir’e gitti. Güven, bir parkta buluştuğu eski kõz ar- kadaşõna, yeniden bir araya gelmek isteğini bildirdi. Teklifi reddederek parktan ayrõlan Kuzu’yu takip eden Güven, Kuzu’yu pompalõ tüfekle öldürdükten sonra ihtihar etti. Yağmura dayanamayan ev çöktü GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Gazian- tep’te şiddetli yağmur nedeniyle bir toprak ev çöktü. Enkaz altõnda kalan 2 çocuk öldü, 3 ki- şi de yaralandõ. Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinin Dokuzyol köyünde, Mustafa Çalışkan’a ait toprak ev, sağnak yağõş nedeniyle çöktü. Hatice Ça- lışkan (6) ve kardeşi Şevket Çalışkan (4), en- kaz altõnda kalarak yaşamlarõnõ yitirdiler. An- ne Emine Çalışkan ile çocuklarõ Veli Ça- lışkan (10) ve Yeliz Çalışkan (8), köylüler tarafõndan enkazdan yaralõ kurtarõldõ. Olay- da 2 çocuğunu kaybeden, eşi ve 2 çocuğu da yaralanan Mustafa Çalõşkan, sinir krizi geçirdi. Amca Mehmet Çalışkan, kurtarma ekiple- rinin çalõşmalara geç başladõğõnõ ileri sürerek “Olaydan sonra köyümüze gelen kurtar- ma ekipleri evin projesini ve oturma dü- zenini öğreninceye kadar uzunca bir za- man geçti. Bize bıraksalardı 2 yeğenim de şimdi yaşıyor olurdu” diye konuştu. Köy- de çok sayõda evi de su bastõğõ bildirildi. ENKAZ ALTINDA KALAN 2 ÇOCUK ÖLDÜ, 3 KİŞİ DE YARALANDI Aileler, yardımın parti reklamına dönüşmesinden rahatsız olduklarını belirttiler. İstanbul Haber Servisi - Tuzla’da Sedef Tersane- si’nde üretilen “M/V İbrahim Dede” adlõ kon- teyner gemisinin denize indirilmesi töreninde ko- nuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, tersanelerde ihmal sonucu meydana gelen ölümleri eleştiren medyayõ hedef aldõ. İş kazalarõnõn gemi inşa sana- yiinin hõzlõ büyümesinden kaynaklandõğõnõ savu- nan Erdoğan, şöyle konuştu: “2002’de 5 bin kişi- nin çalıştığı özel sektörde bugün 35 bin kişi ça- lışıyor. Bu hızlı büyüme iş kazalarında artışı da tabii ki beraberinde getirdi. Atalarımızın güzel bir lafı var; ‘Benim abdestimden şüphem yok ki, namazõmdan şüphem olsun’. ‘İşsizlik, iş- sizlik’ diyeceksin. İş temin edildiğinde de ‘Ni- çin bu yanlõşlar var?’ diyeceksin. Eksikler hata- lar vardır, doğrudur ama bunları beraber dü- zeltmenin gayreti içinde olacağız.” Bu arada, Erdoğan, Sedef Tersanesi’ne gelişi sõrasõnda, LİMTER-İş sendikasõ üyesi bir grubun protestosu ile karşõlaştõ. “İşimi istiyorum”, “Kuralsızlığa, yasadışılığa son verilsin” yazõlõ pankart açarak ve sloganlar atarak tersanelerdeki ölümleri protes- to eden grup polisin uyarõsõyla dağõldõ. Kömür protestosu Greenpeace aktivistleri Sugözü Termik Santralı- nın ithal kömür taşıyan bir gemisini durdurdu. Türk- çe ve İngilizce “Kömürü Terk Et” yazılı pankartlar taşıyan dört eylemci, dün- yadaki en geniş kömür yükleme platformlarından birine tırmanarak mavna- ların kömür boşaltmak için platforma yaklaşmasını engeledi. 11 saat sü- ren eylemin sonunda 4 eylemci gözaltına alındı. Greenpeace’den yapılan açıklamada, Sugözü Termik Santralı’nın yılda 10 milyon ton karbon- dioksit yaydığı belirtilerek bu rakamın İzlan- da’nın toplam salımlarının üç katı olduğu vurgu- landı. Türkiye’nin 40 yeni termik santral kur- mak için çalışma yaptığına dikkat çekilen açıklamada, Enerji Piyasası Düzenleme Kuru- mu’nun bu santrallara izin vermemesi istendi. ‘Sektör büyüdü kazalar arttı’ ERDOĞAN’DAN TUZLA YORUMU