Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
9 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Gazeteciliğin Donkişotları
Öyle günler oluyor ki.. Babıâli’de 52’nci yılıma
girmiş olmama karşın, hâlâ daha gazeteciliği öğ-
renememiş olduğum, ya da bize öğretilenlerin yan-
lış olduğu kanısına kapılmaktan kendimi alamı-
yorum.
Eskiden gazetelerde, doğruluğu kesinleştirile-
memiş haberlerin ya da haber değeri taşıyan söy-
lentilerin yayımlandığı özel bölümler vardı.
Gazeteciler, önemli sayılan, ama haberde bu-
lunması gereken kesinlikten yoksun olduğu için
haber gibi yazılamayanları, bu özel köşelerde de-
ğerlendirirlerdi.
Bu alanın pirinin, “Sabiha Deren” takma adıy-
la Yeni Sabah gazetesindeki köşede başlatan us-
talarımızdan Genel Yayın Yönetmenim Hakkı Dev-
rim olduğunu söyleyebilirim.
Cumhuriyet’e gelmeden önceki çalıştığım Ye-
ni Sabah’ta, arada ben de bu köşeye yazılar öne-
rirdim. Köşeye girdiğinde sevinirdim. Çünkü söy-
lenti düzeyinde bile olsa ince eleyip sık dokuyan
bir gazeteciydi Devrim.
Yıllar sonra aynı işi, 5 yıl kadar Hürriyet’te ben
üstlendim. “Bir Günün Hikâyesi” köşesinin edi-
törlüğünü yaptım. Kulakları çınlasın, köşenin en
velud yazarı da siyasetin nabzını tutma ustası Se-
zai Bayar’dı.
Hiçbir yöneticinin aklına o tür yazıları değil man-
şet yapmak tek sütun başlıkla bile haber sayfa-
larına aktarmak gelmezdi.
Ne yazık ki bugün, benzer bir meslek duyarlı-
ğından söz etmek mümkün değil.
Cumhuriyet, bildim bileli yayın ilkelerinden ra-
hatsız olanların hedef tahtasıdır.
Brüt 45 yıllık Cumhuriyetçilik yaşamımda Cum-
huriyet’e kızanlar önceleri kaba kuvvete başvu-
rurlardı. Gün geçmezdi ki Komünizmle Mücade-
le Derneği, Ülkü Ocakları, kendilerini solcu sanan
öğrenci örgütü temsilcileri gazeteye kadar gelip
bizleri tehdit etmesin, yalanlar uydurup karalamaya
çalışmasın...
Yıllar geçince yöntemler de değişti. Kızanlar ar-
tık dedikodular uydurmaya, uydurulan dedikoduları
manşetlere taşıyarak saldırmaya başladılar.
Böyle bir yönteme başvurma zorunluluğunu du-
yuyorlar. Çünkü gerçekleri yazarlarsa Cumhuri-
yet’i yıpratamayacaklarını anladılar. Bu nedenle
de kendilerine tek yol olarak iftira kaldı.
Hedef tahtasının 12’sinde gazetemizin İmtiyaz
Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk var. Gün geç-
miyor ki, laik Cumhuriyet’ten rahatsızlık duyanların
yayın organlığını üstlenmiş gazetelerde manşet ol-
masın...
Kısa bir süre önce bir de baktım ki dedikodu ha-
berciliğinin kurbanları arasına ben de katılmışım.
15 yıl önceki bir dedikodu, 1963 Ekimi’nde mu-
habir olarak geldiğim Cumhuriyet’ten 1981’de ya-
zı işleri müdürü iken yönetim değişikliği nedeniyle
ayrılmış olmamı da es geçerek 1993’te dönüşü-
me kulp takma aracı yapılmış.
Uğur Mumcu, İlhan Selçuk’la gazeteden çı-
karılacak(!) 85 gazeteci için kavga etmiş, kararı ko-
layca uygulamak için de Türkiye Gazeteciler
Sendikası (TGS) Genel Başkanı Orhan Erinç işe
alınacakmış!
Söz konusu dönemde Cumhuriyet’te olan Hik-
met Çetinkaya ile Şükran Soner, gerçek tanık-
lıklarını anlattılar. Ben yalnızca şunu ekleyeyim.
26 Mayıs 1981’de ayrıldığım Cumhuriyet’e Ge-
nel Yayın Danışmanı olarak 17 Şubat 1993’te
döndüğümde TGS ile gazete arasındaki toplu iş söz-
leşmesi görüşmeleri devam ediyordu. Anlaşma ol-
mayınca 14 Ocak 1994 günü grev başlatılması ka-
rarı alındı. Ben de 13 Ocak’ta Cumhuriyet’ten ikin-
ci kez istifa edip eşyalarımı alarak çıktım.
14 Ocak sabahı da kolumuzun altına “Bu iş ye-
rinde grev vardır” afişini koyup Cumhuriyet’e gel-
dik. Ama grev uygulanmadı. Araya girenler sa-
yesinde imzalar atıldı.
Cumhuriyet’teki görevime de, niye gazeteye gel-
mediğimi merak eden arkadaşlarımın girişimiyle
döndüm.
Anlattıklarım basit bir gazetecilik çabasıyla
öğrenilebilecek şeyler. Öncelikle bir gazetecinin
15 yıl önceki dedikoduyu aktarırken “Acaba 85 ga-
zeteciye ne oldu?” sorusunu aklına getirmemiş ol-
masını yadırgadığımı belirtmeliyim.
Giderek yaygınlaşan benzer gazetecilik anlayışı,
gazeteciliği daha da küçümsetiyor. İşin daha da
kötüsü, böyle gazetecilik yapmaktan mutluluk du-
yanların sayısı da ne yazık ki artıyor... Cumhuri-
yet’e saldıranlar sanırım Basın Tarihi’mizde “Ga-
zeteciliğin Donkişotları” olarak özel bir yere sa-
hip olacaklar...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
Başbakanlõğa 1989’da gönderilen gizli yazõda Aksoy, Çetin, Dursun, Üçok ve Karataş’õn öldürüleceği bilgisi yer alõyor
MİT suikastlarõ bildirmişİstanbul Haber Servisi - MİT
Müsteşarlõğõ’nõn 19 Aralõk 1989’da
Başbakanlõğa gönderdiği gizli ya-
zõda, Muammer Aksoy, Çetin
Emeç, Turan Dursun, Bahriye
Üçok ve Dursun Karataş’õn yurt-
dõşõndan getirilecek tarikat men-
suplarõnca öldürüleceği bilgisi yer
alõyor.
Ergenekon dava dosyasõndaki de-
liller arasõnda yer alan ve “çok giz-
li” ibareli yazõda Korgeneral Teo-
man Koman’õn imzasõ bulunuyor.
Yazõda Türkiye’nin çok tehlikeli bir
döneme girdiğine dikkat çekilerek,
servis olarak yaptõklarõ istihbarat so-
nucunda, 12 Aralõk 1989 tarihinde,
Keçiören Kamilocak Mahallesi Kõz-
larpazarõ Caddesi Emirdağ Sokak
No: 30 Ankara adresinde bir toplantõ
yapõldõğõ belirtiliyor. Toplantõya
katõlan Kemal Kaçar, Hüseyin
Kumaş, Ali Ak, İbrahim Aslan,
Mahmut Şarih, Ahmet Hoçaoğlu,
Mehmet Şişman, Mehmet Yuf-
kayürek, Şeyh ..., Mehmet ....,
Mumin Uyar, İbrahim Nalban-
toğlu adlõ şahõslarõn ortak karar al-
dõklarõ kaydedilerek, “Süleyman-
cıların ülke çapında yayılmasına
büyük engel olarak gördükleri
Muammer Aksoy, Çetin Emeç,
Turan Dursun, Bahriye Üçok ve
Dursun Karataş’ın yurtdışından
getirilecek tarikat mensubu ta-
rafından öldürülmeleri kararlaş-
tırılmıştır. Gelişmeler yakından
izlenmekte olup, derlenecek bil-
giler bilahare arz edilecektir” de-
niliyor. Yazõnõn ekinde de toplantõya
katõlanlarõn kimlik bilgileri yer alõ-
yor. Kemal Kaçar’õn Süleymancõlõk
faaliyetlerinin lideri ve tarikatõn
kurucusu Süleyman Hilmi Tuna-
han’õn damadõ olduğu belirtili-
yor.Tunahan’la Kütahya’da şeriat
propagandasõ yapmaktan tutukla-
narak yargõlandõğõ, 1965, 1977 se-
çimlerinde Adalet Partisi’nden mil-
letvekili seçildiği, Süleymancõlõk
faaliyetleri nedeniyle 1981 yõlõnda
Antalya’da gözaltõna alõnarak ser-
best bõrakõldõğõ, halen tarikatõn tek
lideri olarak faaliyetlerini sürdür-
düğü, Ro-Ro deniz taşõmacõlõğõ,
soğuk hava depolarõ ve G Gemici-
lik ve Tankercilik şirketinin sahibi
olduğu ifade ediliyor. Vaiz olduğu
İstanbul’da yaşadõğõ kaydediliyor.
Korkut Özal’ın adı geçti
Hüseyin Kumaş’õn örgütün Tür-
kiye sorumlusu olduğu, İstanbul’da
yaşadõğõ, Ali Ak’õn da Doğu Ana-
dolu bölge sorumlusu olduğu be-
lirtiliyor. İbrahim Aslan’õn 150 ta-
ne TIR şirketi olduğu, nakliye şir-
ketlerinin bulunduğu belirtilerek,
Mahmut Şarih’in gemicilik yaptõğõ,
İbrahim Nalbantoğlu’nun Hollanda
sorumlusu olduğu, Mumin Uyar’õn
ise Samsun’da yaşadõğõ ve örgütün
Karadeniz sorumlusu olduğu, Meh-
met Yufkayürek Doğu Anadolu so-
rumlusu olduğu, toplantõya katõlan
diğer şahõslarõn da örgütün Avrupa,
Avusturya ve İç Anadolu sorumlu-
larõ olduklarõ belirtiliyor. Yazõnõn so-
nunda ise şu not dikkat çekiyor:
“Tarikatın mali finansmanı
Korkut Özal tarafından Suudi
Arabistan yönetimince Faysal Fi-
nans aracılığıyla sağlanmakta-
dır.”
Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun ve Muammer Aksoy uğradıkları suikastlar sonucu öldürüldüler.
İstanbul Haber Servisi -
Uzun bir süredir Amerika’da ya-
şayan Fethullah Gülen ve gru-
bu hakkõnda çalõşma yürütür-
ken, yasadõşõ telefon dinledikle-
ri gerekçesiyle 1999’da görevle-
rinden alõnan Ankara Emniyet
Müdürlüğü personeli hakkõnda-
ki inceleme, ilginç bilgileri gün
õşõğõna çõkardõ.
Ankara Emniyet Müdürlüğü
1999 yõlõnda, Cumhurbaşkanlõğõ,
Genelkurmay Başkanlõğõ, ba-
kanlõklar ve bazõ siyasi parti ge-
nel merkezlerine ait telefonlarõn
maksadõ aşan bir şekilde perso-
nelce sorgulandõğõ iddiasõyla Em-
niyet Genel Müdürlüğü’nce in-
celeme geçirmiş. Bu inceleme so-
nucunda da Emniyet Müdür Ya-
rõdõmcõsõ Vekili Osman Ak, İs-
tihbarat Şube Müdürü Ersan
Dalman ve burada görevli em-
niyet amiri Zafer Aktaş görev-
lerinden alõnmõş. Ankara İl Em-
niyet Müdürü Cevdet Saral, bu
konu ile ilgili Emniyet Genel Mü-
dürü ile 16 Nisan 1999 günü bir
görüşme yaptõktan sonra, Genel
Müdür Necati Bilican’a “çok
gizli”, “kişiye özel” ibareli yazõ
göndermiş. Ergenekon dava dos-
yasõnda bulunan yazõda, telefon
detay sorgulamalarõnda birçok
hassas özelliklere sahip olabile-
cek adreslerin ele alõndõğõ, bunun
da sistemin teknik mantõğõ göz
önüne alõndõğõnda istem dõşõ ve
kaçõnõlmaz sonuçlarõ ortaya çõ-
kardõğõ kaydedildi. Ömer Lütfü
Topal’õn kurye olarak kullandõ-
ğõ Yeşim Kuzey’in cep telefonu
ve amcasõ Ali Yalvaç’a ait tele-
fonlarla, Türkiye Kalkõnma Ban-
kasõ Genel Müdürü iken zim-
metine para geçirmek suçundan
yakalanan Özal Baysal’a ait ve
ilişkili telefonlarda yapõlan ça-
lõşmalarda, Cumhurbaşkanlõğõ
Genel Sekreterliği, Cumhurbaş-
kanlõğõ Köşkü, Cumhurbaşkanlõğõ
Koruma Şube Müdürlüğü, Cum-
hurbaşkanlõğõ Tarabya Köşkü,
ANAP, DYP, Başbakanlõk Özel
Kalem Müdürlüğü, Başbakanlõk,
Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ,
Emniyet Genel Müdürlüğü, İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü Özel
Kalem, Antalya Valiliği ve Tu-
rizm Bakanlõğõ gibi kurumlara ait
telefonlarõn çõktõğõ belirtildi.
Gülen’i soruşturuyorlardı
Görevlerinden alõnmasõ em-
redilen üç personelin, 28 önem-
li operasyonda görev aldõğõ, ba-
kanlõğõn takdirini kazandõklarõnõ
belirten Saral, ayrõca, Osman
Ak’õn öncülük yapar mahiyette
bilgi işlem alanõnda kazanõm
sunduğunu belirtti. Bu personel
aleyhine böylesine haksõz iddia-
larõn gündeme getirilmesindeki
zamanlamanõn konuya değişik
boyutlar kazandõrdõğõnõ belirterek,
“Gülen grubu hakkında çalış-
ma başlatılmasıyla ilgili yazı İs-
tihbarat Daire Başkanlığı’na
(İDB) yazılmıştır. Bu yazıyı
takip eden günlerden sonra
Ankara İstihbarat Şube Mü-
dürlüğü bilgisayarlarında ga-
rip müdahalelerle karşılaşıl-
mış, müdahaleler veri tabanı-
na ulaşma hatta silmeler şek-
linde olmuştur” dedi.
Sonrasõnda da personelin gö-
revden alõnmasõnõn gündeme gel-
diğine dikkat çekerek, şöyle de-
vam etti: “İDB bilgi işlem ve
hassas birimlerinde görevli ba-
zı personelin hedef olduğu an-
laşılmıştır. Bundan da vahim
olanı, 1992 yılında anılan ör-
güte karşı yürütülen çalışma-
yı içinde bulunduran ve
DGM’ye sevk edilen şahıslar-
dan birisinin İDB Özel Kalem
Amiri olarak hâlâ görevine
devam etmesi, nasıl bir diren-
çle karşı karşıya bulunuldu-
ğunu göstermektedir. Hal böy-
le iken Gülen ve ‘Işõk Tarikatõ’
mensuplarına yönelik bir ted-
bir alınması gerekirken, bu
konuda çalışmayı yürüten so-
rumluları görevden almanın
izahinin yapılabileceğine zor-
lanacağınız kanaatindeyim.”
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli ekip, yasadõşõ telefon dinlediği gerekçesiyle 1999’da görevden alõndõ
Gülen’i araştırmaları engellendi
‘Haberler iftira kampanyasının parçası’
Erdost, yapõlan haberlere karşõlõk gönderdiği açõklamalarõn yayõmlanmadõğõnõ söyledi
Akın Birdal’a yönelik
suikastla ilgili yapõlan çalõş-
malarda, Susurluk davasõnõn
kilit ismi olarak anõlan Yeşil
kod adlõ Mahmut
Yıldırım’a ulaşõldõğõ, faille-
rin yakalanmasõ için irtibatlõ
olduklarõ değerlendirilen
cep ve sabit telefonlarda in-
celeme yapõldõğõ belirtildi.
Bu telefonlarõn da Cumhur-
başkanlõğõ, Başbakanlõk,
Milli Güvenlik Kurulu,
MİT, Jandarma Genel Ko-
mutanlõğõ, İl Jandarma Ko-
mutanlõğõ, Emniyet Genel
Müdürlüğü İstihbarat Daire
Başkanlõğõ, İzmir Emniyet
Müdürlüğü, Kocaeli Emni-
yet Müdürlüğü ve Harp
Akademileri Komutanlõ-
ğõ’na ait telefon numaralarõ-
nõn çõktõğõnõn görüldüğü
kaydedildi. Mesut Yıl-
maz’õn eşi Berna Yılmaz’a
suikast düzenleyeceği iddia
edilen Abdullah Argun Çe-
tin’e ait telefon kartlarõnda
yapõlan incelemede, Başba-
kanlõk, TBMM, ANAP,
CHP, Danõştay, Ulaştõrma
Bakanlõğõ ve Gençlik ve
Spor Bakanlõğõ’na ait tele-
fon numaralarõ çõktõğõ kay-
dedilerek, Burdur Cezaevi
firarisi Kürşat Yılmaz’õn
telefonlarõnõn bir ucunun da
Başbakanlõk, devlet bakanõ
evi, Tarõm ve Köy İşleri Ba-
kanlõğõ, TOKİ, Emniyet
Müdürlüğü, Milli Savunma
Bakanlõğõ ve Adalet Bakan-
lõğõ’na ait telefonlara ulaştõ-
ğõ kaydedildi. Bu yöntemin,
istenmeyen birçok numara
ile karşõlaşõlmasõ sonucunu
doğurmuşsa da başarõlõ ope-
rasyonlarõn gerçekleşmesini
sağladõğõ ifade edilerek, is-
tihbarat ketumiyeti prensi-
binden hareketle hiçbir ma-
sum ilişkinin deşifre edilme-
diği kaydedildi.
YEŞİL’İN TELEFONU
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yayõmcõ - yazar Muzaffer İlhan Er-
dost, Zaman gazetesinde 6 Ağustos gü-
nü yayõmlanan “Sabıkalı yazardan,
Selçuk’a torpil ricası’ başlõklõ haberde
iddia edilenler hakkõnda bir açõklama
yaptõ. Zaman gazetesi Erdost’un açõkla-
masõnõ yayõmlamazken, aynõ iddia bu
kez Bizim Bolu gazetesinde yer aldõ.
Zaman gazetesinin haberinde, Er-
dost’un Prof. Dr. Kadri Yamaç’õn rek-
tör olduğu dönemde Gazi Üniversite-
si’ne bir doktor yerleştirmek istediği,
bu konuda da gazetemiz İmtiyaz Sahibi
İlhan Selçuk’a bir mektup yazarak yar-
dõm talebinde bulunduğu belirtildi. Ha-
berde ayrõca Erdost’un Selçuk’a gön-
derdiği mektupta rektör Yamaç’õn, İP
Genel Başkanõ Doğu Perinçek ile ya-
kõnlõğõna değindiği ve Selçuk’tan Perin-
çek ile görüşmesini rica ettiği de iddia
edildi. Haberde ayrõca Erdost’un “Tür-
kiye’nin Yeni Sevr’e Zorlanmasında
Üç Sıvas” adlõ kitabõ nedeniyle de 12
ay hapis cezasõna çarptõrõldõğõ da iddia
edildi. Erdost söz konusu iddialar üzeri-
ne Zaman gazetesine bir tekzip metni
gönderdi. Ancak Zaman gazetesi Er-
dost’un açõklamasõnõ yayõmlamadõ. Za-
man gazetesinin haberi üzerine aynõ id-
dialar bu kez Bizim Bolu gazetesinde
de yayõmlandõ. Bunun üzerine Erdost,
Zaman gazetesine gönderdiği açõklama-
nõn bir benzerini de Bizim Bolu gazete-
sine iletti. Erdost, habere ilişkin olarak
özetle şu açõklamayõ yaptõ:
“Bizim Bolu gazetesinin 07.08.2008
günlü sayısında ‘AİBÜ’de Ergenekon
Kokusu’ adlı haberiniz bir iftira
kampanyasının parçasıdır. Birinci-
si,‘Türkiye’nin Yeni Sevr’e Zorlanmasõ
Odağõnda Üç Sõvas’ adlı kitabım hak-
kında dava açıldığı ve 12 ay hapis ce-
zasına mahkûm olduğum doğrudur.
Ama aynı mahkeme aynı kitap hak-
kında, ‘hiç dava açõlmamõş’ hükmün-
de kararıyla mahkûmiyet kararını
silmiştir. Ayrıca AİHM, bu yanlış ka-
rardan dolayı, Türk hükümetini, ba-
na on bin Avro’ya yakın para cezası
ödemeye mahkûm etmiştir. Bu konu-
da yayın yapan Zaman gazetesine
gönderdiğim açıklama bugüne değin
yayımlanmamıştır. İkincisi, doçent
doktoru, fakülteye benim yerleştirdi-
ğim bir başka iftiradır. Dördüncüsü,
haber yazınızda doçent doktorun
‘Kapitalizmin Yeni Garantörleri’ yazı-
sı, Zaman gazetesini ve gazetenizi te-
dirgin etmiş görünüyor. Bu yazı, İn-
giltere’de gerçekleştirilen Gülen’le il-
gili sempozyumun internete geçen
belgelerinden özetlenmiştir.”
‘Çakõr-Küçük ortaklõğõ düşündürücü’
İstanbul Haber Servisi - Eski İs-
tanbul Organize Suçlarla Mücadele
Şube Müdürü Adil Serdar Saçan,
Ergenekon soruşturmasõnõn kapatõl-
masõna ilişkin iddialara tanõk gös-
terdiği dönemin İstanbul Valisi
Erol Çakır ve İstanbul Emniyet
Müdürü Hasan Özdemir’e sözlü
olarak bilgi verdiğini söyledi. Sa-
çan, Vali Çakõr’õn soruşturmanõn ki-
lit ismi Veli Küçük’le emekli oldu-
ğu dönemde ortak şirket kurmalarõ-
nõn da düşündürücü olduğunu söy-
ledi.
Özdemir ve Çakõr’õn kapatõlan so-
ruşturmaya ilişkin bilgileri olduğu
yönünde iddialarda bulunan döne-
min İstanbul Organize Suçlarla Mü-
cadele Şube Müdürü Saçan, soruş-
turmaya ilişkin tüm gelişmelerin
dönemin yetkilileri tarafõndan ya-
kõndan izlendiğini anlattõ. Saçan,
“Ben Veli Küçük ile ilgili bu so-
ruşturma iznini aldım. Bu izni İs-
tihbarat’a gönderdim. Ama, üç
ay sonra da, ‘Tuncay Güney ve
adamlarõnõ bana getirenler de ayrõ
bir çete..’ Ben üç ay kadar sonra
temmuz ayında İstihbarat’taki
Fethullahçı polisler hakkında da
soruşturma izni aldım” dedi.
Saçan, dönemin Emniyet Müdürü
ve MHP Gaziantep Milletvekili Ha-
san Özdemir’in, Tuncay Güney ve
Ümit Oğuztan hakkõnda işlem iste-
mine ilişkin savcõlõk yazõsõnõ gör-
mediği açõklamasõnõn doğru olduğu-
nu, ancak belgeyi görmemesinin ge-
lişmeleri bilmediği anlamõna gelme-
yeceğini söyledi. Saçan, Özdemir’in
sözlü olarak bilgilendirildiğine dik-
kat çekti. Özdemir ise, Güney ve
Oğuztan hakkõndaki savcõlõk yazõsõ-
na ilişkin “Savcılık direkt olarak
Organize Suçlar Şubesi’ne yaz-
mış. Adil ‘Bana gelen yazõyla ilgili
belgeler var’ dese bile bunlar ge-
neldir. O yazı bana gelmez. Gör-
medim de. Zaten savcılık da bir
şey bulamamış ve takipsizlik ver-
miş” açõklamasõnda bulundu.
Yağız soru önergesi verdi
İstanbul Haber Servisi - DSP İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağõz, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda yaşamõnõ yitiren
Kuddusi Okkõr ile sağlõk durumlarõ bozulan
gazeteci Asuman Özdemir ve Ferit İlsever
hakkõnda Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in
yanõtlamasõ istemiyle dün soru önergesi verdi.
Yağõz önergesinde şu sorulara yer verdi. “Benzer
sağlõk sorunlarõ yaşayan kaç tutuklu ve hükümlü
vardõr? Kaç kişi tahliye kararõ talep etmiştir?
Hastalõk nedenleri nelerdir?” Ayrõca, Yağõz’õn
Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in yanõtlamasõ
istemiyle 15 Temmuz’da verdiği ve AKP yanlõsõ
basõna sõzdõrõlan haberlerle ilgili önergeye Bakan
Çiçek’in, “Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin her türlü
siyasi mülahazanõn dõşõnda ve üstünde tutulmasõ
gerekir” yönünde yanõt verdiği kaydedildi.
Hayat Televizyonu’ndan teşekkür
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Yayõnõ 22
gün durdurulan Hayat Televizyonu’nun Adana
girişimcileri, sansüre karşõ kendilerine destek
olanlara düzenledikleri basõn toplantõsõyla
teşekkür etti. Hayat TV Adana Temsilcisi Erman
Koçak, “Sendikalarõn, meslek odalarõnõn ve kitle
örgütlerinin dayanõşmasõ, mücadelesi bu karanlõğõ
dağõttõ. Bizimle dayanõşma içinde olan herkese
teşekkür ediyoruz” dedi.
Adil Serdar Saçan: Vali Çakõr ve Özdemir sözlü olarak bilgilendiriliyorlardõ
Hakkında çok sayıda dava açılan ve işkence yaptığı iddiasıyla da yargılanan Saçan bu suçtan beraat etmişti.