23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 9 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Laiklik Karşıtı Odak... “Henüz mürekkebi kurumadan..” deniyorsa da, Anayasa Mahkemesi’nin AKP kapatma davası kararının daha gerekçesi bile yazılıp ilan edilmeden, AKP “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma” yargısını, suçunu kanıtlamak istercesine, iktidar icraatlarını sürdürmekte pervasız, önünde bir engel kalmamış, sakınca görmüyor havalarında yoluna devam etmek istiyor... Görüntüler Kuşadası sahil şeridinden; kamuya ait orman ve deniz kıyısı alanı. Gerekçesi yazılmamış ko- ca koca tabelalar, çekilmiş tellerle halkın girişine ka- patılmış. Halka yasaklanmış kamu alanında AKP par- ti amblemli araçlar dahil, pek çok araç, kadınlı erkek- li kalabalıklar var. Özel piknik, denize girme alanın- dan yararlanan kadınların büyük çoğunluğu türbanlı, haşemayla denize giriyorlar, piknik yapıyorlar. AKP militan yönetim kadrolarınca, hangi ölçeklerle AKP kadrolarına tahsis edildiği, gazetecilerin görevlilere yönelttikleri sorulara yanıt verilmediği için bilin- meyen alanların, yakında özelleştirileceği bilgisi de veriliyor. Yöre sakinleri, kendilerine giriş, yararlan- ma izni verilmeyen orman ve sahil alanının, AKP yö- neticilerinin tahsisinde, parti-seçim propagandası kapsamında düzenlenen parasız turlar için kul- lanıldığını söylüyorlar... Yürürlükteki yargı kararları, hukuk düzenine karşı, üniversitelere türbanı sokma operasyonu yapmaya kalkışan, sonra da eylemini yüzüne gözüne bulaştıran kraldan çok kralcı YÖK Başkanı’nın türban icraatı tartışmaları taze belleklerde; laik cumhuriyeti, yürülükteki hukuk düzenini savunmada direnen rektörlerin tümünü tasfiye eden bir operasyonla karşı karşıyayız. Zaten demokratikliği, işlerliği çok tartışılır bir seçim sistemi içinde seçilmiş rektör adayların- dan, laik cumhuriyetin savunulması, türbana karşı çıkmada bilinen isimler, seçim sonuçlarında liste başlarını tutmuş olsalar da yerlerini koruyamadılar. Cumhurbaşkanı’nın dengelerini değiştirdiği YÖK yönetimi, Cumhurbaşkanı ile danışmalı, paylaşım- la rektörlükten alındılar. AKP kapatma davasının sanığı Sayın Cumhur- başkanı, kraldan çok kralcı YÖK Başkanı, yürekleri elveriyorsa, elbette 12 Eylül’ün antidemokratik yasasından aldıkları yetki ile yaptıkları tasfiye op- erasyonunun inandırıcı, adil olabilecek gerekçeleri- ni açıklasınlar. Laiklik, cumhuriyet yandaşlığının suç sayıldığı, türbana karşı olanların tasfiye edildik- leri, AKP ya da ünlü hoca yandaşı olanların ödül- lendirildikleri bir liste yapmadıklarının belgelerini sun- sunlar. Bizi önyargılı olmaktan utandırsınlar... Çünkü taraftarlarının sığındıkları “Sezer de aynısını yapıy- ordu” gerekçesi, gerçeği yansıtmıyor. Sayın Sezer listelerde sıralama değişikliği yaparken, kamu yararı kriterlerinde öylesine titizlikle davranıyordu ki... AKP yandaşı, tarafı üniversiteliler bile, isimler kriter- ler üzerinden bu değişikliklere karşı çıkamıyorlardı. Tek başına Cumhurbaşkanı’nın YÖK yönetimi ile paslaşmış, paylaşımlı rektör atamaları bile, AKP’nin iktidar gücünü böylesine yaygın, demokrasinin güçler ayrılığı kriterlerine, özerk kurumların ayakta kalmaları ilkelerine aykırı el geçirmişken, ülkemiz ve rejimimiz, en çok da demokrasimiz için ne çapta cid- di tehdit oluşturduğunun yeni bir önemli kanıtı. Hani Türkiye’ye emperyal çıkarları adına yeni bir rejim, “ılımlı İslam cumhuriyeti” donu biçmeye kalkışan dış odakların, ABD, AB siyasileri ile ülkemizdeki yan- daşlarının ağızlarından düşürmedikleri yüzde 47 oy, demokrasi kriteri var ya? Bir ülkede, demokrasi rejiminin ayakta kala- bilmesinde, kendini savunabilmesinde geçerli krit- er, polemikte kullanılanın tam tersidir; yani programı, amaçları, icraatları ile rejim için tehdit oluşturan bir siyasi parti marjinal, küçükse, rejim için tehdit oluş- turacak güce sahip değilse, varlığına çok daha ko- lay hoşgörülü bir farklı ses, renk olarak bakılabilir. Seçmenin yüzde 47 oy çoğunluğunu almış bir par- ti, icraatları için mutlak iktidar elde etmiş, hele de mil- letvekillerinin demokratik seçilmemesinden başla- yarak, Meclis çoğunluğunu, kadrolaşmaları ile öz- erk kurumları, anayasal, kamu yararı denetimini yap- maktan sorumlu Cumhurbaşkanlığı’nı da eline geçirmişse... İcraatları ile “laiklik karşıtı eylemlerin o- dağı olduğu” en üst yargı kurumunun açılmış davasında, 1’e karşı 10 oyla karar haline gelmiş, ceza kesilmişse... Rejim için tehdit oluşturma kriterleri kat- lanmış demektir. Demokrasilerde parti kapatılmasını savunma- mak, anayasal düzenin partileri kapatmayı zor- laştırmasını özgürlükler boyutunda istemek başka, iktidarı ile birlikte demokrasinin olmazsa olmaz kriterlerini, güçler ayrılığı ilkesini kırabilmiş, devleti içten içe ele geçirmiş, diktatoryal yönetme eğilim- leri giderek kabaran bir siyasi partinin, sivil darbe ile rejimi değiştirme tehdidine karşı durmak çok baş- ka!.. AKP’nin, isterse en ılımlısından da olsa, emperyal projeler kapsamında, Atatürk devrimleri, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, rejimi sivil darbe girişimi ile değiştirme kastına karşı durmak, bu ülkenin her bireyi, vatan- daşının öncelikle kendi insan hakları, ülkesine sahip çıkma görevidir... soner@cumhuriyet.com.tr Ekonomi Servisi - Economist dergisi, Türkiye’de AKP’ye karşõ açõlan davanõn so- nuçlanmasõnõn ardõndan yaşanan gelişmelere yer verdi. “Fırtına sonrası” başlõklõ makalede, Ana- yasa Mahkemesi’nin kararõnõn ekonomik gü- vene yardõmcõ olduğuna dikkat çekildi. Siyasal çatõşmadan kaçõnmanõn ekonomide belirli bir gü- ven sağladõğõna değinen dergi, reform yapõlma- masõ durumunda bu güvenin kõsa süreli olabile- ceği uyarõsõnda bulundu. Standart & Poor’s’un, karar sonrasõ Türkiye’nin görünümünü yeniden negatiften durağana çe- virdiğini hatõrlatan dergi, küresel kredi krizi ve yükselen petrol fiyatlarõnõn gelişmekte olan pi- yasalarõ vurduğu belirtilen yazõda, Türkiye’de- ki cari açõğõn bu durumu daha da güçleştirdiği- ne dikkat çekildi. Ekonomik istikrar açõsõndan hü- kümetin kendisinin daha büyük bir risk oluştu- rabileceğini vurgulayan Economist, son rektör ata- malarõnõ bu kapsamda değerlendirdi. Güvensizlik var Dergi, bazõ kesimlerin de hükümetin martta ya- põlacak yerel seçimler nedeniyle, popülist bir eko- nomi politikasõ uygulayabileceğinden kaygõ duyduğunu kaydetti. Makalede şu ifadeler yer aldõ: “Birçok kişi hü- kümetin ekonomik popülizme kayabilece- ğinden kuşkulu. Merkez Bankası’nın enflas- yonu tek haneli rakamlarda tutmaya çabala- dığı bir sırada, güneydoğu bölgelerine yöne- lik 12 milyar dolarlık bir yatırım paketi açık- landı. Bu ciddi bir seçim taktiği olarak de- ğerlendiriliyor.” Dergide iş çevrelerinin esas ilgisinin hükümetin güvenirliğini sürdürüp sürdüremeyeceği yönün- de olduğu belirtilirken, “yola getirilen bu hü- kümetin” karşõtlarõnõ yatõştõrmaya yönelik re- formlarõ terk edebileceği dile getirildi. Economist dergisi, AKP’nin kapatõlmamasõnõn ardõndan ekonomide görülen iyimserliğin uzun süreli olamayacağõnõ, bunun için beklenen reformlarõn bir an önce yapõlmasõ gerektiğini yazdõ. Küresel kredi krizi ve yükselen petrol fiyatlarõnõn gelişmekte olan piyasalar için tehlikeli bir durum yarattõğõ, Türkiye’deki cari açõğõn da bu durumu daha fazla güçleştireceği belirtildi. TOBB:Tekstili hükümet batõrõyor MURAT KIŞLALI ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB) tarafõndan Hükümet’e sunulan Tekstil Raporu’nda “Son yıllar- da sektörlerimizin üretim ve rekabet ko- şullarında hızlı bir bozulma yaşan- makta, bu bozulma istihdam kayıpları ve artan ithalat bağımlılığı yaratmak- tadır” denildi. TOBB Hazõr Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanõ Umut Oran da “Hükümet acil olarak is- tihdama dayalı, yerli girdi ile ihracat odaklı yeni bir ekonomi politikası uy- gulamalıdır” dedi. TOBB tarafõndan hazõrlanan Tekstil Raporu’nda, sektörün sorunlarõ ve çözüm önerileri şöyle yer aldõ:  Tekstil, konfeksiyon, hazõr giyim ile deri sektörleri, Türkiye’ye son on yõlda 75 milyar dolar dõş ticaret fazlasõ kazandõrdõ. İmalat sanayii çalõşanlarõnõn yüzde 23.9’unu istihdam eden bu sektörler sanayi üretiminin yüzde 20.9’unu gerçekleştirdi.  Bu sektörler AB ülkelerine tekstil ve hazõr giyim ihracatõnda 2., dünyada 4., dün- ya üretimlerinde elyaf iplikte 5., ope- nend iplikte 4., organik pamukta 1., sen- tetik iplikte 7., deri üretim ve ihracatõnda 8. oldu. Sektörde çözülme başladı  Son yõllarda sektörlerimizin üretim ve rekabet koşullarõnda hõzlõ bir bozulma ya- şanõyor, bu bozulma entegre üretim zin- cirini tehdit ederek üretim kapasitesi, fii- li üretim, istihdam kayõplarõ ile artan ithalat bağõmlõlõğõ gibi kaçõnõlmaz sorunlarõ ya- ratõyor.  Bir önceki yõla göre 2007’de tekstil ihracatõ yüzde 17.5, hazõr giyim ihracatõ yüzde 14.8 artarken, tekstil ve hazõr giyim ithalatõ yüzde 42 artõşla rekor kõrarak yerli sektörün kapanmasõnda ve istihdamõn azalmasõndaki ana nedeni ortaya koydu. İt- halat bazlõ ihracat artõşõ söz konusu. Sorun politikada  Üretim ve rekabet koşullarõndaki bu bozulmanõn başlõca sebepleri; üretim ma- liyetlerindeki artõş ile YTL’nin değerlen- mesi ve haksõz ithalatõn artmasõ.  Üretim ve rekabet koşullarõndaki bu bozulmanõn sürmesi halinde entegre üre- tim zincirinin kõrõlmasõ, hõzlõ firma ka- panmalarõ, kamunun vergi ve prim kaybõ, ihracat pazar ve döviz kaybõ, işsizlik ve ek mali külfetler yaratõlmasõ kaçõnõlmaz ola- cak. Mayõsta başlayan yavaşlama haziranda da sürdü, büyüme tahminlerin çok altõnda kaldõ Haziranda yalnõz binde 8 artõş kaydedilen sanayi üretiminde son çeyrekten itibaren toparlanma umudu var. Toyota, Türkiye’de üretimi yavaşlatıyor Ekonomi Servisi - Japon otomotiv şirketi Toyota, talep daraldõğõ için üretimi yavaşlatõ- yor. Toyota’dan bir söz- cü yaptõğõ açõklamada, Avrupa’da son zamanlardaki talep koşullarõna karşõlõk olarak bir aracõn üretim zamanõnõ de- ğiştirmek gibi önlemlerle üretim esnekliğini ayarladõklarõnõ söy- ledi. Sözcü, şirketin bazõ geçi- ci işçilerle sözleşme yenileme- yeceğini, ancak tam gün çalõ- şanlarla devam edeceklerini be- lirtti. Şirket, üretim ve geçici iş- çi azaltmayla ilgili hedeflerine ilişkin ayrõntõ vermedi. Toyota, önceki gün nisan- haziran döneminde kârõnõn ge- çen yõl aynõ döneme göre yüz- de 28 düşerek 353.6 milyar yen (3.23 milyar dolar) oldu- ğunu açõklamõştõ. Firma, Çin ve Asya’nõn geri kalan kõsmõnda, Afrika ve Gü- ney Amerika’da araç satõşlarõ- nõn güçlü, ancak geleneksel pa- zarlarõ Japonya, ABD ve Avrupa’da zayõf ol- duğunu bildirmişti. Küresel araç satõşõn- da ABD’li otomotiv şir- keti General Motors (GM) ile başa baş bir mücade- le yürüten Toyota, bu yõlõn ilk yarõsõnda GM’den 277 bin 532 adet fazla araç satarak, 4 milyon 817 bin 941 adet araç satõşõna ulaştõ ve böylece dünyanõn en büyük otomotiv firmasõ oldu. Geçen ay Toyota, bu yõl kü- resel araç satõşõ tahminini 350 bin adet azaltarak 9.5 milyon adete çekmişti. Dünyanõn en büyük otomobil üreticilerinden Toyota, Avrupa’da azalan talep nedeniyle İngiltere ve Türkiye’de üretimi ve geçici işçi sayõsõnõ azaltacak. Ekonomi Servisi - Özelleştirme İda- resi Başkanõ Metin Kilci, Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, şeker fabrikalarõnõn özelleştirilmesiyle ilgili ÖYK (Özelleştirme Yüksek Kurulu) ka- rarõnõn yürütmesinin durdurulmasõna ka- rar verdiğini açõk- ladõ. Kilci, “Şimdi o kararın gerekçe- sindeki hususları dikkate alarak yeni bir ÖYK kararı hazırlanıyor. Bu ay içinde, şe- ker özelleştirmelerini başlatacağız” dedi. Kilci, Türkiye Şeker Fabrikalarõ’na ait toplam 25 fabrikanõn, 6 ayrõ portföy gru- bu olarak özelleştirileceğini söyledi. Kil- ci, “Yakın aralıklarla başladıktan sonra, 6 ay içinde bütün şeker fab- rikalarının ihalelerini başlatmış ola- cağız” dedi. Kilci, Milli Piyango’nun satõşõyla ilgili kanunun Resmi Gazete’de ya- yõmlandõğõnõ hatõrlatarak, “Önümüzdeki birkaç hafta içinde ihale süre- cine başlarız” dedi. Kilci, köprü ve otoyol özelleştirmesiyle ilgili ta- sarõnõn Meclis’in yoğun gündemi nedeniyle kanunlaşamadõğõnõ hatõrlatarak, : “Dolayısıyla 2008 için öngördüğümüz takvime yetişmesi zor ama yasa çıktığında, en azından ihale süreci bu yıl başlar, ihale ve de- vir işlemleri 2009’a sarkabilir.” Atlasjet Hava Yollarõ 8-24 Eylül tarihleri arasõnda tüm iç hat seferlerinde 69 YTL’den başlayan fiyatlarla uçacak. Şir- ketten yapõlan açõklamada, biletlerin 6 Ağustos’tan itiba- ren satõşa çõkarõlacağõ açõklandõ. Atlasjet Havayollarõ iç hat- larda İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Antalya, Bodrum, Ça- nakkale, Edremit, Dalaman, Uşak, Tokat ve Siirt’e ta- rifeli seferler düzen- liyor. Arçelik AŞ, haziranda sattõğõ her bulaşõk makinesi için TEMA Me- şe Projesi’ne 9 adet meşe tohumu katkõda bu- lundu. Arçelik, 2007’de TEMA’nõn başlat- tõğõ “Suyunu boşa harcama” kampanyasõ kapsamõnda katkõlarõnõ, TEMA Meşe Pro- jesi’ne verdiği destekle sürdürdü. Arçelik, Haziran 2008 boyunca 36 bin 417 adet Ar- çelik marka ve 20 bin 998 adet Beko mar- ka olmak üzere toplam 57 bin 415 adet bu- laşõk makinesi satõşõ gerçekleştirdi. Yapõ Kredi Bankasõ’nõn An- talya’nõn Demre ilçesindeki şubesi açõldõ. Koç Holding Onursal Başkanõ Rahmi Koç “Yapõ Kredi, Demre şubesiyle beraber 811 şubeye ulaştõ. Yõl sonuna kadar 841’e ulaşa- cak. 2009 sonunda Yapõ Kredi Bankasõ 1001 şu- beye ulaşacak” dedi. Hizmet ağõnõ Türkiye ça- põnda genişletmeyi hedefleyen Fortis de Türki- ye’deki şube sayõsõnõ 300’e ulaştõ. Türk aşçõlar şefler birliğinde Ekonomi Servisi - Türk gastronomi dünyasõnõn önde gelen sekiz örgütünün oluşturduğu Tüm Aşçõlar Federasyonu (TAF), Dünya Şefler Birliği’ne (WACS) üye oldu. Fedarasyonun üyeliği, Dubai’de yapõlan ve dünyanõn pek çok ülkesinden 2 bin şefin delege olarak katõldõğõ 33. WACS Genel Kurulu’nda oybirliği ile kabul edildi. Toplantõda konuşma yapan TAF Başkanõ Yalçın Manav, “WACS’e üye olmak, Türk mutfağının yurtdışında tanınması, gelişmesi açısından çok önemli fırsatlar sağlıyor” dedi. Sanayide çarklar durdu Ekonomi Servisi - Sanayi üreti- minde mayõsta başlayan yavaşlama ha- ziranda da sürdü ve üretim artõşõ yõlõn en düşük düzeyinde gerçekleşti. Tür- kiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri- lerine göre sanayi üretimi haziranda yüzde 0.8’le beklentilerin çok altõnda artõş gösterdi. Sanayi üretimindeki ar- tõş, 2007 yõlõnõn haziran ayõnda yüz- de 2.9 olmuştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 Haziran Ayõ Sanayi Üretim En- deksi sonuçlarõnõ açõkladõ. Buna gö- re haziranda üretim, imalat sanayiin- de yüzde 0.4 azalõrken, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 4.5, maden- cilik sektöründe yüzde 20.3 arttõ. 2007 haziran ayõnda üretim, imalat sanayinde yüzde 2.2, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 9.3, madencilik sektöründe yüzde 2.9 artmõştõ. 6 aylõk ortalamalara göre toplam sa- nayi üretimi yüzde 4.9 artarken, ma- dencilik yüzde 8.9, imalat sanayii yüzde 4.4, elektrik, gaz ve su yüzde 7.8 arttõ. Geçen yõlõn aynõ döneminde toplam sanayi üretimi yüzde 6, ma- dencilik yüzde 10.3, imalat sanayii yüzde 5.4, elektrik, gaz ve su sektö- rü yüzde 9.4 yükselmişti. Sanayi üretimi rakamlarõnõ değer- lendiren Finansbank Ekonomisti İnan Demir, “Mayıs sonrasında sanayi üretiminde yavaşlama görüyoruz. Bu yavaşlamayı iki faktöre bağla- yabiliriz. Para politikasının sıkı- laşmaya başlaması ve siyasi belir- sizlik. Para politikasının sıkılaş- ması önümüzdeki dönemde de bü- yümeyi etkileyecek” dedi. Şeker özelleştirmesine yargı freni Danõştay, şeker fabrikalarõnõn özelleştirilmesiyle ilgili ÖYK kararõnõn yürütmesinin durdurulmasõna karar verdi ATLASJET 69 YTL’DEN UÇURACAK YAPI KREDİ VE FORTİS’İN ŞUBE SAYISI ARTTI ARÇELİK’TEN HER MAKİNEYE 9 MEŞE Umut Oran 25 fabrika altı ayrı portföy grubu olarak satılacak. Danõştay durdurdu, ancak ÖİB zaman yitirmeksizin yeni özelleştirme için kollarõ sõvadõ. Economist, reform yapõlmazsa kapatma davasõ sonrasõndaki güvenin kõsa süreli olacağõ uyarõsõnda bulundu Ekonomide iyimser hava geçici Kârı geçen yıla göre yüzde 28 düşüşle353.5 milyar yene inen Toyota geçici işçi de çıkaracak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle