03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Keşke Öyle Olsaydı... Ailesi ile birlikte kendilerine yakın yeni zengin bir işadamının yatıyla yaptıkları tatil görüntülerinin medyada yayımlanması Cumhurbaşkanı Abdul- lah Gül’ü kızdırmış. Demokrasiyi yalnızca sandıkta en çok oyu ala- nın egemenliği olarak kabul eden bir anlayışın do- ğal dışavurumu bu davranış. Dünkü Vatan’da, Avrupalı liderlerin, tatil resim- lerinin (arada Alman Başbakanı Angela Merkel’in mayo değiştirirken çekilmiş, münasebetsiz bir fo- toğrafı da var) ülkelerinin medyalarında nasıl çar- şaf, çarşaf yayımlandığını belgeleyen açıklamalı ha- berler yer aldı. Olayın bu yönünün fazlaca üzerinde durmaya ge- rek yok. Ben daha çok, beğendiğim, yazılarını ilgiyle ve gerçekten atlamadan okumaya çalıştığım bir ar- kadaşımın, Mehmet Tezkan’ın aynı gün yayım- lanan yazısına değinmek istiyorum. Tezkan, Cumhurbaşkanı’nın, bir işadamının yatıyla gezmesini yadırgıyor. Haklıdır, ben de ya- dırgıyorum. Devlet başkanlarının işadamlarıyla yat- larında tatil yapacak kadar içli dışlı olmalarını etik açıdan da çok yerinde bulmuyorum. Ama Tezkan, daha da ileri giderek soruyor: “AB üyesi olsaydık. Gül o yatla gezebilir miydi?” Üzülerek söylüyorum ki, gezebilirdi. Maalesef, bu tür davranışlar AB ülkelerinde de, gittikçe artmakta, çok uzak değil, daha Fransa’da Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez, Sarkozy işada- mı yakın dostlarının yatıyla tatile çıktı. Eski İngil- tere Başbakanı Tony Blair’in dokuz yıllık başkanlığı boyunca işadamı “yakınları”nın yatlarıyla tatil yapması yüzünden medyanın kendisine beleşçi di- ye takıldığı da aynı günkü Vatan’da yazıyordu. İş dünyası ile politikacı ve konumu gereği dev- let adamı olmak durumunda olanların artık giz- lenmeye bile gerek görülmeyen yakınlıkları maa- lesef gelişmiş ya da gelişmiş olduğu söylenen de- mokrasilerde bile sık rastlanan olgular arasına gir- di. Ama çok şükür ki, söz konusu ülkelerin med- yaları ve kamuoyları, hâlâ bu tür yakınlıklara olumsuz bakıyor ve eleştirilerini de esirgemiyor- lar. Nitekim, Sarkozy de, o özel yatlardaki geziler- den sonra kamuoyu yoklamalarında büyük bir dar- be yemişti ve bir daha da aynı yanlışı yapmamak için özen göstermek zorunda kalmıştı. Yine de, küreselleşen dünyada artık, politikacı- işadamı yakınlığının önüne geçmek güç görünü- yor. Çünkü, olağanüstü boyutlara varan sermaye, devletin yerini alırken, onun saygınlığını da, ken- disinden daha arka bir sıraya doğru itiyor. Artık dünyanın egemenleri şirketler, devletler de- ğil. Geniş topluluklar bu gerçeği kolay içlerine sin- direceğe benzemiyorlar, yine demokratik AB ül- kelerinin, insanları bazı etik kurallarına uyulması- nı, devletin itibarının böylesine alenen çiğnen- memesini istiyorlar. Acaba aynı kurallara uymamız bizden de iste- niyor mu ve de istenecek mi? “Keşke öyle olsaydı” diyeceğim ama, diyemi- yorum. Çünkü onların kendileri için istedikleri şey- ler ve kendilerine koydukları kurallar ile bize koy- dukları kurallar ve bizden istedikleri ayrı şeyler. Bizden istenenler, kendileri için konan ölçüler de- ğil. Bizden istenenler, onların çarkının dönmesi- ne engel olmayacak, etkilerinin dünyanın başka ül- kelerine de uzanmasını sağlayacak şeyler. Tabii ticaretin işleyebilmesi için zorunlu olan dü- zenlemeleri talep ediyorlar. Ama aynı kalitede bir demokrasi, insan hakları, onların onsuz olmazı la- iklik konusunda, yargı bağımsızlığı alanında, ina- nın ısrarcı bir talepleri yok. Buna karşılık, kendilerinin uymayı düşünme- dikleri, öbür üyelerinden talep etmedikleri şeyle- ri bizden isteyebiliyorlar. Çünkü karşılıklı ilişkilerin amacı bizi aynı dünyaya almak değil, o dünyanın düzenini pekiştirecek bi- çimde içinde duracağımız ayrı dünyada çarkın dön- mesini sağlayacak, “bizim gibiler kulübüne özgü” düzen modelini oluşturmamız. Onun için, Türkiye’nin yöneticileri, kimin gemi- sine binerse onun düdüğünü çalmayı kabul ettikleri sürece hiçbir şeye aldırmayacaklardır. AB’ye öbürleriyle eşit koşullarda giremeyecek olmamızın nedeni de, Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın kimin yatıyla tatil yaptığı hususundaki mülahazalar olmayacaktır. [email protected] Tatile çõktõğõ yatõn sahibine, Anayasa Mahkemesi’nin kararõna karşõn Lara Parkõ’nõn devrini onaylamõştõ Gül-Tamince bağlantõsõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile beraber tatil yaptõğõ yatõn sahibi Fettah Tamince’ye, Anayasa Mahkemesi kararõna ay- kõrõ olmasõna karşõn, Lara Parkõ’nõn devrini onaylayarak büyük bir avantaj sağlamõştõ. Baş- bakan Tayyip Erdoğan da Lara Parkõ’nõn tah- sisine ilişkin ihale sõrasõnda Rixos Otelleri’nde kalarak, ihalenin Tamince lehine çõkmasõnda rol oynamõştõ. Cumhurbaşkanõ’nõn Tamince’ye ait yatla ta- til yapmasõ CHP’nin tepkisine yol açtõ. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur- başkanõ’nõn konumuna özen göstermesi gerek- tiğini belirterek “Bir yatla gezmesine, tatile çık- masına itiraz etmeyiz. Ama Sayın Cumhur- başkanı bir yata ihtiyaç duyuyorsa, o yatı dev- letin kendisine alması gerekiyor. Bir işada- mının yatıyla tatile çıkması uygar bir ülkede rastlanacak olay değil” dedi. CHP Genel Say- manõ Mustafa Özyürek de “cumhurbaşkanı- nın işadamlarıyla dolaşmasının, onların yat- larıyla gezmesinin doğru olmadığını” vurgu- ladõ. Özyürek, AKP’nin tüccar siyaset anlayõ- şõnõn Gül’e de hâkim olduğunu ileri sürdü. Tamince ile Gül arasõndaki ilişki ağõ ise şöy- le gelişmişti: - Kültür ve Turizm Bakanlõğõ, Antalya La- ra’daki 3.5 milyon metrekarelik Kent Parkõ’nõ, Koruma Kurulu onaylamadõğõ halde, “Temalı Park” konumuna çevirip, inşaat alanõnõ da 2 ka- tõna çõkararak 11 Nisan 2006’da ihale etti. - Tamince’nin “O dönemde finansman im- kânım olmadığı için katılmamıştım” dediği bu ihaleyi Limak İnşaat kazandõ. Ancak bu ihale hiç- bir gerekçe gösterilmeden iptal edildi. - İlk ihaleye katõlan Limak ve İC Antbel şir- ketleri, 17 Ağustos 2006’daki ikinci ihaleye ka- tõlmadõ. İhaleyi Rixos Otelleri’nin sahibi olarak gözüken Tamince kazandõ. İhalenin içinde yer aldõğõ turizm arazilerinin tahsisi Anayasa Mah- kemesi’nin kararõyla iptal edildi. Buna karşõn hü- kümet, 7 Mayõs 2008’de yeni bir yasa çõkararak Lara Park’õn Tamince’ye devrinin önünü yine aç- tõ. Cumhurbaşkanõ Gül de bu yasayõ 14 Mayõs’ta onaylayarak yürürlüğe soktu. - Amerika’da bulunan Fethullah Gülen için “O benim idolüm” diyen Tamince, Erdoğan hakkõnda da “Evet, Tayyip Bey’in adamı- yım. Çünkü doğru işler yapıyor. Tayyip Bey’i tanıyınca âşık oldum, bana destek olu- yor” diye konuşmuştu. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP İzmir Milletvekili Ah- met Ersin, YAŞ’ta “ir- ticai faaliyetlerle ilgili ihraç kararı çıkmama- sı” ve Genelkurmay’õn CHP’ye karşõ tavõr al- masõnda geçen yõl yapõ- lan “Dolmabahçe gö- rüşmesi”nin etkisi ol- duğunu savundu. Genelkurmay’õn, ge- çen yõl Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkur- may Başkanõ Orgeneral Yaşar Büyükanıt ara- sõnda yapõlan Dolma- bahçe görüşmesinden sonra “her fırsatta CHP’ye çatmayı poli- tika haline getirdiği- ni” ileri süren Ersin, “O görüşmenin içeriği şim- diye kadar hiç açık- lanmadı. İçeriğiyle ilgili haber yapanlar hak- kında dava açtılar ama hiçbir açıklama yap- madılar” dedi. F tipi örgütlenmenin Milli Eğitim, İçişleri, Sağlõk bakanlõklarõ baş- ta olmak üzere hemen hemen bütün kurumlar- da tamamlandõğõnõ kay- deden Ersin, şu görüşle- ri dile getirdi: “Şimdi de TSK ve yargıya sızmaya çalışı- yorlar. CHP’nin bu iki kurumu koruma içgü- düsüyle hareket etme- si son derece doğal. Ama TSK’nin YAŞ’ta ihraç kararı vermeme- si alışılmış bir şey değil. Bunun eleştirilmesi de doğaldır. Ama buna karşı TSK’nin haşin tavır içine girmesi, CHP’ye bu şekilde ce- vap vermesi alışılmış bir şey değil.” CHP’Lİ AHMET ERSİN ‘Tavır değişikliğinin altındaDolmabahçevar’ Bir işadamõnõn yatõyla tatile çõkmasõ tepki çeken Cumhurbaşkanõ’nõn Tamince ile ilişkisi eskiye dayanõyor. Fethullah Gülen’e sevgisini gizlemeyen ve Erdoğan’õn çok yakõnõ olan Tamince, Lara Parkõ’na Gül’ün yasayõ ikinci kez onaylamasõ sayesinde sahip olmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle