30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 AĞUSTOS 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Akşam Ne Yapmak İstiyor?.. Tarikatçı, dinci medyayı ve AKP medyasını an- ladım da Akşam gazetesinin amacının ne oldu- ğunu anlamış değilim... Akşam’da yayımlanan yazı dizisinin başlığı şu: “Gölge ordudan Ergenekon’a” Birinci gün, Uğur Mumcu’nun İlhan Selçuk’la kavga ettiğini, kapıyı vurup gazeteden çekip git- tiğini yazıyor gazeteci... Aynen aktarıyorum: “Uğur Mumcu’nun suikasta kurban gitme- den önce yaşadığı ilginç gelişmelerden birisi de Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’la aralarında geçen tartışmaydı. Ergenekon da- vası kapsamında örgütün yöneticisi olmakla suç- lanan İlhan Selçuk’la Mumcu arasında yaşanan kavga son dönemde yaşanan gelişmelere na- sıl etki eder bilinmez.” Yazıyı yazan arkadaş, yayın kurulu toplantı- sının 21 Ocak 1993’te yapıldığını, tanıklara göre Uğur Mumcu’nun İlhan Selçuk’la görülmemiş bir sertlikle tartıştığını ve Ankara’ya döndüğünü anlatıyor... Ceyhan Mumcu da ne yazık ki bu olayı doğ- ruluyor... Diyor ki: “Uğur, Cumhuriyet’ten ayrılmayı düşünüyor- du, doğru. İlhan Selçuk’la kavgasını da biliyorum. O dönemde sendikadan 82 gazeteciyi atmak is- tiyorlar, karşılığında sendika başkanı Orhan Erinç’i alıyorlar. Uğur buna çok kızıyor, İlhan Sel- çuk’la kavga ediyor; kapıyı vurup çıkıyor...” Bunların hiçbiri doğru değil... Cumhuriyet Yayın Kurulu 4 Eylül 1994’te se- çilmiştir... 21 Ocak’ta Uğur Mumcu, Cünet Ar- cayürek’le birlikte İstanbul’a gelmişlerdi. Nadir Nadi’nin odasında yapılan toplantıya İlhan Sel- çuk, Özgen Acar, Cüneyt Arcayürek, Uğur Mumcu ve ben katıldım. Gazetenin sorunlarını konuşup tartıştık. Çünkü zor koşullar altındaydık. Uzan Grubu her şeye haciz koydurmuştu... Uğur, herkese karşı saygılıydı, yakın çevresi çok iyi bilir. Toplantıda ne kavga olmuştur ne de tartışma. Sendika olayı tümüyle yanlıştır. Ceyhan Mumcu, Hasan Cemal döneminde yaşanan olayı İlhan Selçuk’la yaşanmış gibi gös- tererek çarpıtmıştır. 82 gazetecinin işten çıkarılması söz konusu hiç değildir... Zaten Orhan Erinç, 15 Şubat 1993’te Genel Yayın Danışmanı olarak çalışma- ya başlamış,14 Ocak 1994’te grev kararı sonun- da, TGS’yle anlaşmaya varılmıştır. Akşam gazetesi, Ergenekon iddianamesin- deki kanıt dosyalarından aktardığı haberi dün bi- rinci sayfasına taşıdı: “Usta gazeteci Uğur Mumcu Cumhuriyet’e dava açmış... Mumcu şoku...” 6 Kasım 1993’te 83 çalışan istifa etti... Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal’di. İl- han Selçuk, Uğur Mumcu, Oktay Akbal, Cü- neyt Arcayürek, Şükran Soner, Ali Sirmen, Ali Ulvi, Ergun Balcı, Mustafa Balbay, ben ve öte- ki arkadaşlarımız.. Gazetemizle davalık olan salt Uğur değil, ben de dahil çok sayıda arkadaşımız vardı... Gazetenin yönetimi kıdem tazminatlarını öde- meyince Uğur ve ben emekliliğimizi isteyip da- va açmıştık. O dönemdeki Cumhuriyet avukatla- rı ve işveren bize karşı şu savı ortaya atmışlardı yargı aşamasında: “Bu kişiler Cumhuriyet Matbaacılık Şirketi’nin yasal organlarını çiğneyerek gazetenin yayın po- litikasına el koymaya kalkışmışlardır. Başarıya ulaşamayınca da istifa edip yönetimi baskı altına almayı amaçlamışlardır...” Akşam gazetesi olayı saptırıyor.. İlhan Selçuk’a vurmak için bu yöntemi uygu- luyor.. Uğur bizim arkadaşımız, kardeşimizdi.. Uğur Mumcu’nun üzerinden yayını tarikatçılar, dinciler ve AKP yandaşları yapıyor, tamam, an- ladık. Peki Akşam’ın amacı ne? Tarihe tanıklık etmek isteyen genç meslek- taşlarımız, önce Uğur Mumcu’ya saygı göster- melidirler. Kulaktan dolma bilgilerle gazetecilik yapıl- maz!.. Kirli bilgi akışıyla gazetecilik yapılmaz. Hele hele dizi yazı hiç hazırlanmaz...15 yıl öncesinin ta- nıkları hâlâ yaşıyor... İlhan Selçuk ve ben İstanbul’da, Cüneyt Ar- cayürek ve Özgen Acar Ankara’da... Bir telefon etselerdi, gerçekleri yazarlardı, ya- lanı değil... [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Kaçak Kuran kursu faciasında 18 can gitti; bir tek şikâyet yok! İGC’den Bülent Arınç’a tepki İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanõ Erol Akõncõlar, eski TBMM Başkanõ Bülent Arõnç’õn İzmir’in içme sularõyla ilgili sözlerine tepki gösterdi. Arõnç’õn “İzmir basõnõ ‘Başkanõmõz aslan’ demeye başladõ. Eğer su sorunu AKP’li bir belediyede yaşansaydõ, konu Divan-õ Harb’e kadar giderdi. Medyanõn bir kõsmõnõn gözü kapalõ” şeklindeki sözlerini anõmsatan Akõncõlar, “Arõnç, İzmir basõnõnõn hangi siyasi partiden olursa olsun belediye başkanlarõna eşit mesafede olduğunu bilmemektedir. Basõnõmõz, İzmir’in suyuyla ilgili tüm görüş, iddia ve araştõrma sonuçlarõyla halkõmõzõ bilgilendirmektedir” dedi. Suyun siyasete karõştõrõldõğõnõ belirten Akõncõlar, “İnsan bir söz söylerken ayağõnõ yere sağlam basmalõdõr. Yoksa kayõp düşer. Basõna da dil uzatan Arõnç’õn bir özür borcu vardõr ve bunu ödemelidir” diye konuştu. İP’nin Ergenekon açıklaması ANKARA (AA) - İşçi Partisi Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Cengiz, yõllardõr anayasal güvence altõnda sürdürdükleri siyasi parti çalõşmalarõnõn “Ergenekon” iddianamesini hazõrlayan savcõ Zekeriya Öz tarafõndan gözden geçirildiğini ve “beğenilmeyenlere iddianamede yer verildiğini” savundu. Cengiz, düzenlediği basõn toplantõsõnda, iddianamede bulunan ve basõnda yer alan bazõ belgelerden örnekler vererek partilerine ait yasal belgelerin “suç kanõtõ” olarak gösterilmeye çalõşõldõğõnõ söyledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün kabulü ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, İstanbul Erkek Liseliler Derneği, İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfõ, Vefa Lisesi Eğitim Vakfõ ve Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfõ heyetlerini kabul etti. Çankaya Köşkü’ndeki kabul, basõna kapalõ gerçekleşti. Mayına basan çocuk yaralandı GÜÇLÜKONAK (AA) - Şõrnak’õn Güçlükonak ilçesinde terör örgütü PKK üyelerinin araziye yerleştirdiği mayõna basan bir kõz çocuğu ağõr yaralandõ. Edinilen bilgiye göre, Damlaca köyü yakõnlarõnda hayvan otlatan 15 yaşõndaki Hatice Özçelik, araziye daha önce terör örgütü PKK mensuplarõnca döşenen mayõna bastõ. Mayõnõn patlamasõ sonucu ağõr yaralanan Hatice Özçelik, Cizre Devlet Hastanesi’nde yapõlan ilk müdahalenin ardõndan Diyarbakõr Dicle Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. ABD’deki Türkiye uzmanlarõ Anayasa Mahkemesi kararõnõn sorunu çözmediği görüşünde ‘Laiklik tartõşmasõ sürer’ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Anaya- sa Mahkemesi’nin AKP’nin kapatõlmamasõ yönündeki ka- rarõnõn ardõndan Washing- ton’da “meselenin henüz ka- panmadığı ve laiklik tartış- masının süreceği” görüşü öne çõktõ. Anayasa Mahkemesi’nin AKP kararõnõ Cumhuriyet’e değerlendiren Türkiye uzman- larõ, mahkemenin AKP’ye la- iklik konusunda çok ciddi bir uyarõ yaptõğõ konusunda birle- şiyorlar. Uluslararasõ Stratejik Araş- tõrmalar Merkezi (CSIS) Tür- kiye Projesi direktörü Bülent Alirıza, mahkemenin kararõy- la meselenin sonuçlanmadõğõ- nõ söyleyerek AKP’nin öne sürdüğü “demokratik laik- lik” kavramõnõn ülkede tartõ- şõlmaya devam edileceği gö- rüşünü belirtti. Alirõza, laikli- ğin Türkiye’de ulusal bir uz- laşõya varõlõncaya kadar önem- li bir tartõşma konusu olacağõ- nõ ifade etti. Anayasa Mahke- mesi’nin AKP’ye çok ciddi bir uyarõda bulunduğunu ifade eden Alirõza, bundan sonraki süreçte Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn laiklik konu- sunda “tabandan gelen bas- kıya maruz kalabileceği” yo- rumunda bulundu ve “Bu tar- tışma henüz bitmedi” diye konuştu. Erdoğan’ın tutumu Brookings Enstitüsü uz- manlarõndan ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris de, Anayasa Mahke- mesi’nin kararõnõn Washing- ton’da olumlu karşõlandõğõnõ söyleyerek bu sonucun, “Tür- kiye’nin dostlarını rahatlat- tığını” ifade etti. Türkiye’nin dava sonucunda yeni bir baş- langõcõ seçtiğini dile getiren Parris, davayla laikliğe yönelik tartõşmalarõn henüz son bul- madõğõnõ, bundan sonra da de- vam edeceğini vurguladõ. Par- ris, Erdoğan’õn 22 Temmuz seçimlerinin ardõndan yaptõğõ konuşmasõnda yer verdiği gibi “geniş ulusal bir uzlaşıya” yö- nelmesinin önemine de değin- di. İsminin açõklanmasõnõ iste- meyen ABD’li başka bir uz- man ise dava sonucunun Was- hington’da “AKP’ye ciddi bir uyarı” olarak algõlandõğõnõ, ancak Erdoğan’õn bundan son- ra nasõl bir tutum alacağõnõn be- lirsiz olduğunu söyledi. Washington’daki uzmanlar, dava sonunda AKP’yi kapatma kararõ çõkmõş olsaydõ bunun ABD yönetimini sert açõkla- malar yapmaya iteceğini be- lirtirken kapatmama kararõnõn yönetim tarafõndan memnuni- yetle karşõlandõğõ konusunda görüş birliği içindeler. Uluslararasõ Stratejik Araştõrmalar Merkezi Türkiye Projesi direktörü Bülent Alirõza, mahkemenin kararõyla meselenin sonuçlanmadõğõnõ söyleyerek AKP’nin öne sürdüğü “demokratik laiklik” kavramõnõn ülkede tartõşõlmaya devam edileceği kanõsõnda olduğunu belirtti. Brookings Enstitüsü uzmanlarõndan eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris de, Anayasa Mahkemesi’nin kararõnõn Washington’da olumlu karşõlandõğõnõ söyledi. ANAYASA MAHKEMESİ’NİN KARARI AKP’de ‘ders çıkartalım’ diyen de var Anayasa Mahkemesi’nin kararõ AKP’de farklõ görüşlere neden oldu. Milli Görüş kökenli AKP’liler genel merkez safõnda yer alarak mahkemenin saptamalarõna karşõ çõkarken, bu gelenekten gelmeyenler partinin yeni bir başlangõç yapmasõ gerektiğini düşünüyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ana- yasa Mahkemesi’nin kararõ, AKP’de Milli Görüş kökenli millet- vekilleriyle liberal mil- letvekilleri arasõnda gö- rüş ayrõlõğõna neden ol- du. Anayasa Mahkeme- si’nin AKP ile ilgili ka- rarõnõ açõklamasõnõn ar- dõndan TBMM tatile girerken, siyasette de tansiyon iyice düştü. Ancak TBMM’nin ye- niden açõlmasõ ve Ana- yasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõnõ açõk- lamasõnõn ardõndan AKP’de kulislerin ye- niden hareketlenmesi bekleniyor. Mahkeme- nin kararõ parti içinde farklõ görüşlere neden olurken, milletvekille- rinin büyük çoğunlu- ğunun seçim bölgeleri- ne ve tatile gitmesi ne- deniyle bu görüşlerin dillendirilmesi sonba- hara kaldõ. Parti içinde Başba- kan Tayyip Erdoğan’a yakõn olan özellikle Milli Görüş kökenli par- ti yöneticisi, bakan ve milletvekilleri, Anaya- sa Mahkemesi’nin “la- iklik karşıtı odak” sap- tamasõ ve Hazine yar- dõmõnõn kesilmesi kara- rõnõ haksõz buluyor. Er- doğan’õn karar sonra- sõnda “toplumsal ba- rış” vurgulu bir açõkla- ma yapmasõ, bazõ parti yöneticilerinin mahke- menin kararõna tepki göstermesine rağmen bundan sonra daha õlõm- lõ ve uzlaşmacõ bir po- litika yürüteceğinin işa- reti olarak görülüyor. Ancak 22 Temmuz se- çimi sonrasõnda da ben- zer bir açõklama yap- masõna karşõn kõsa süre sonra türbanla ilgili ana- yasa değişikliğini gün- deme getirmesi nede- niyle Erdoğan’õn bu sözleri inandõrõcõ bu- lunmuyor. Parti içinde MHP, ANAP ve DYP köken- li liberal milletvekilleri ile eski solcular ise Ana- yasa Mahkemesi’nin kararõnõ bir uyarõ olarak nitelendirirken, bundan ders çõkarõlmasõ gerek- tiğini dile getiriyor. Tür- banla ilgili olarak bun- dan sonra bir değişikli- ğin gündeme gelmeye- ceğine inanan bu mil- letvekilleri, hükümetin özellikle imam-hatip li- seleri gibi konularda daha uzlaşmacõ bir po- litika izlemesi gerekti- ğini düşünüyor. Parti içindeki en bü- yük beklenti ise kabine değişikliği. Bazõ mil- letvekilleri, Erdoğan’õn bundan sonra yeni bir yol haritasõyla ve yeni bir kabineyle yola de- vam etmesi gerektiğini, özellikle asker ve laik kesimlerin tepki gös- terdiği uygulamalara imza atan bakanlarõ de- ğiştirmesinin zorunlu olduğunu kaydediyor. CHP Grup Başkanvekili Kõlõçdaroğlu, YAŞ toplantõsõnõ değerlendirdi ‘Hiç dosya gelmemesi ilginç’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantõsõnda bu yõl hiç ihraç kararõ alõnmadõğõna dikkat çekerken “Ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe kar- şı hiçbir dosyanın YAŞ’a gelme- mesi ilginç” dedi. Kõlõçdaroğlu, dün TBMM’de düzenlediği sohbet toplantõsõnda, ga- zetecilerin YAŞ’ta bu yõl ihraç kararõ çõkmamasõ konusunda yönelttikleri sorulara şu yanõtõ verdi: “Hükümetle Genelkur- may arasında oldukça sıcak bir ilişkinin oldu- ğu kanısındayım. Çün- kü tüm ordunun bü- yüklüğü dikkate alındı- ğında laikliğe karşı hiç- bir dosyanın YAŞ’a gel- memesi ilginçtir. Med- yada bu konuda belli pazarlıklardan söz edil- mektedir. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Böyle bir dosya gelirse ben YAŞ kararlarõnõ im- zalamam’ diye bir söy- lemi internet sitelerine düşmüş vaziyette. İşin il- ginç tarafı, emekli olan bir Ge- nelkurmay başkanına olağanüs- tü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alınmasıdır. Orduya karşı görünüp de ordu ile aynı sü- reci yaşayan garip bir yapıyla karşı karşıyayız. Biz ‘herhalde ordunun F tipi örgütlenmenin dõ- şõnda olduğuna dair kesin emareler, kesin bulgular vardõr’ diye düşü- nüyoruz. F tipi örgütlenmeyi ba- şarmak isteyenler, AKP süreci içinde ordudan tümüyle temiz- lenmiş ki yeni bir dosya YAŞ’a gelmemiş oluyor.” Kõlõçdaroğlu, anayasa değişikliği tartõşmalarõyla ilgili olarak “AKP, Ana- yasa Mahkemesi ta- rafından laikliğe karşı eylemlerin odağı olarak kanıt- lanmıştır. Dolayı- sıyla bu siyasal par- tinin anayasanın önemli maddelerini düzenleme konu- sunda işlevini kay- bettiği düşüncesin- deyiz” görüşünü dile getirdi. Kõlõçdaroğlu, “İran Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye ziyare- tinde Anıtkabir’e gitmeyeceği, ziyare- tin İstanbul’a kay- dırıldığı belirtiliyor. Dışişleri Bakanı da Anıtkabir ziyaretiy- le ilgili ‘ufak tefek detaylara girmeyelim ve ziyaretin özüne girelim’ dedi. Bunu nasıl de- ğerlendiriyorsunuz” sorusuna “AKP’nin kendi kafasındaki ar- ka plana ve hedefe uygun bir de- ğişiklik. AKP bu süreçte İran’a teslim olmuştur” yanõtõnõ verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) yeni komuta kademesinin belirlendiği, kritik terfilerin karara bağlandõğõ son Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantõsõ, son yõllarõn en sorunsuz YAŞ’õ oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantõlara, ilk gün sabahki bölüm dõşõnda katõlmadõ. YAŞ’ta ihraç olmayõnca AKP ile gelenek haline gelen “şerh koyma” tartõşmalarõ da yaşanmadõ. AKP’nin iktidara gelmesinin ardõndan YAŞ toplantõlarõ sorunlu geçmeye başlamõştõ. AKP’nin ilk Başbakanõ Abdullah Gül, YAŞ toplantõsõnda irticai ve bölücü faaliyetleri nedeniyle TSK’den ihraç edilen personelin dosyalarõna “şerh” koymuştu. Siyasi yasağõnõn bitmesiyle başbakan olan Erdoğan da Gül’ün geleneğini devam ettirerek “yargı yolu kapalı olduğu gerekçesiyle” YAŞ’taki ihraç kararlarõna sürekli şerh koydu. Erdoğan’õn YAŞ’a ilişkin dikkat çeken diğer tutumu ise bütün toplantõlara katõlmasõ olmuştu. Oysa daha önceki başbakanlar genelde toplantõnõn açõlõşõna katõlõyor, gerekli prosedürü işlettikten sonra diğer toplantõlara katõlmõyorlardõ. Son YAŞ toplantõlarõnda da eski geleneğe dönüldü. Erdoğan, YAŞ’õn sadece ilk gün sabahki oturumuna katõldõ. Disiplinsizlik gerekçesiyle dosyasõ sunulan personelden ihraç edilen de çõkmayõnca bu YAŞ, son yõllarõn en sorunsuz geçen toplantõsõ oldu. İhraç olmayõnca AKP’lilerin şerhine de gerek kalmadõ. ŞERH TARTIŞMASI YAŞANMADI Son yılların en sorunsuz YAŞ’ı “Hükümetle Genelkurmay arasõnda oldukça sõcak bir ilişkinin olduğu kanõsõndayõm” diyen CHP’li Kõlõçdaroğlu, medyaya yansõyan ‘pazarlõk’ iddialarõna dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle