Katalog

CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada ve uyumlu çalışmasını gözetir.” 28 Ağustos 2007’de Köşk’e çıkan Gül, devlet kurumları arasındaki dengeyi gözetmekten çok AKP’nin dengelerini gözetti desek abartmış ol- mayız. Kapatma davasının hemen öncesinde Gül ve Erdoğan Çukurambar’da Mehmet Tekelioğ- lu’nun evinde gizlice buluştu ve 5 saat görüştü. Günlerdir bu buluşma konuşuluyor ama ne Gül’den ne de Erdoğan’dan ciddi bir açıklama var. Gül, bu konudaki sorulara soyadının hakkını ve- rip geçiyor! Başbakan’ın çevresinden yayılan haberler ise “O toplantı günler öncesinden planlanmıştı” yö- nündeydi... Konu, ne zaman planlandığı değil, Cumhurbaşkanı’yla Başbakan’ın gizlice buluşma gereği duyması! Gül’le Erdoğan haftada en az bir kez olağan ola- rak görüşüyorlar. İsteseler, olağandışı da görü- şebilirler ve kimse buna bir şey demez. Erdoğan’ın Köşk’te yatıya kalması bile yadırganmaz... Ama gizli görüşmenin anlatılabilir bir yanı yok. Gül’ün tüm Türkiye yerine AKP içinde tarafsız bir konumda olmasına çok sık vurgu yapıyoruz. Zira Çankaya Köşkü kamuoyunda algılanandan çok daha etkili. Özellikle devlet kurumlarında “Köşk arıyor” dendi mi, akan sular durur. Tabii bu ağır- lık Köşk’e çıkan kişinin oluşturduğu iklime göre de azalıp artabilir. Herkes bilir ki, Köşk devleti tem- sil eder. Ancak Gül’ün bir yıldır oluşturduğu atmosfer, başlangıçtaki AKP tabakasını aşamadı. Daha önce de siyasetten gelen kişiler Köşk’e çıktı. On- lar da arkada partilerini bıraktılar. İnişli-çıkışlı iliş- kileri oldu. Ama, devleti temsil etme duygusunun önüne hiçbir şeyi geçirmediler. Üstelik partileriyle kavgalı görünme pahasına... Gül de kavga etsin demiyoruz, ama bir denge kurması kaçınılmaz. Eski Danıştay Başkanı Nu- ri Alan’ın dünkü Cumhuriyet’te yayımlanan yazısı Gül’e yönelik tartışmalı durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu. AKP’ye ilişkin kapatma davasının öncesinde şu yorumlar öne çıkmıştı: Karar ne çıkarsa çıksın, siyasette yeni bir dö- nem başlayacak... Dün de vurguladığımız gibi kararın rengi “gri”. İlk sevinçlerin aksine, AKP katlarında bu kararın hep tepelerinde olacağı görüşü de öne çıktı. Öy- le ki, Cemil Çiçek, kimi konularda tutuk dav- ranmak durumunda kalacaklarını söyledi. Siyasetin tartışmalı konularına getirdiği açıklıkla “sağduyuyu” temsil eden eski TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk Anayasa Mahkemesi’nin kararını şöyle yorumluyor: “Başsavcının iddianamesini mahkemenin 10 üyesi haklı bulmuştur. Başsavcı bu davayı ka- zanmıştır. Karar, kapatmadan daha ağır.” Bu durum siyasette yeni arayış arayışlarını nasıl etkiler? Şu aşamada bir şey söylemek zor ama, göz- lemimiz o ki siyasette arayışlar sürecek. Merkez sağda nasıl bir merkez oluşur sorusu henüz çengelli ama, bu arayış içindekiler şu değerlen- dirmeyi yapıyor: “AKP kapatılsaydı sanki onun mirası üzerinden bir arayış varmış havası esecekti. AKP ile siyase- tin kendi doğası içinde mücadele etmek daha sağ- lıklıdır...” GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada (MYK) toplantısında kararı irdelerken, “Biz hiç- bir zaman laikliğe karşı eylemlerin odağı olma- dık. Odak olmayı kabul etmem” diyor. Bugüne dek yanlış yolda koştuğunu söyleyen uyarılar RTE’ye zaten vız geliyordu. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayacağını daha ilk günlerde açıklamış oluyor. Hâlâ RTE’den daha ılımlı ve olumlu bir siya- set anlayışı ve toplumsal barış olanağı bekle- yenler akıntıya kürek çektiklerini acaba anla- yabilecekler mi? MYK toplantısında kapatılmama kararı bek- lediklerini ve hiçbir ceza almamaları gerektiği- ni söylüyor. Partinin kapatılması da işine gelir- di ve bunun bir nedeni var. RTE 2002’de çıktığı yola yeni bir parti ile de- vam etmeyi, yeni bir dönem açarak AKP süre- cinde kapatma ile yarıda kalan amaçlarını uy- gulamayı düşlüyordu. Yüksek Mahkeme -ne yazık ki, AKP’yi kapa- tıp RTE’ye siyaset yasağı getireceği yerde- par- tinin laiklik karşıtı hareketlerin odak noktası ol- duğuna karar verdi. Bu karara laiklik karşıtı hangi hareketlerin ne- den olduğunu, gerekçe açıklandığı zaman öğ- reneceğiz. Lakin şimdiden görünen o ki RTE, ge- rekçede kırmızı noktalar diye sıralanması olası laiklik karşıtı ögelerin hiçbirini kabul etmeyecek, yine başka yollardan laikliğin altını oymayı sür- dürecektir. Anayasa Mahkemesi’nin “ihtar” diye açıkla- dığı karar; iktidarda kalan RTE’nin umurunda de- ğil. O burnunun dikine gitmekte kararlı. O zaman AKP’nin, bir kez daha ve bu kez, “Nus ile uslanmayanın hakkı kötektir” deyişine koşut, kapatma kararı ile karşılaşması elbette olası. Anayasa Mahkemesi’nin partiyi kapatmaya- rak sosyal, ekonomik ve siyasal kargaşanın önü- ne geçtiğini savunanlar, iktidarın bu kafanın yö- netiminde yine Anayasa Mahkemesi duvarları- na çarpacağını nasıl oluyor da görmezden ge- lebiliyorlar? RTE, anayasaya ve laikliğe aykırı hareketle- rin Yüksek Mahkeme kararı ile kesinleştiğini ka- bul edemiyor. “İhtar”ın AKP’nin bundan sonraki yaptırımla- rına uyarı olduğunu sindiremiyor. Laik Cumhuriyet’in sıkıntısı ne şu ne de bu: RTE! Tasfiye edilmedikçe -ki bu fırsat kaçırıldı- si- yasal ve toplumsal barışın gerçekleşmesini beklemek, çölde yağmur duasına çıkmak veya olmayacak duaya amin demek gibi bir şey. Kararla ilgili yüzlerce yorum yapıldı. Fakat hiç- biri eski Meclis Başkanı, kuşkusuz değerli hu- kukçu Hüsamettin Cindoruk’un irdelemeleri ka- dar gerçeklere parmak basmıyor. Cindoruk şöyle diyor: “…Şimdi problem şu- dur; anayasanın temel ilkelerine aykırı faaliyet- lerin odak noktası haline geldiği Yüksek Mah- keme tarafından karara bağlanan bir siyasal par- tinin, anayasanın en önemli iki kurumu olan ya- sama organında çoğunlukta bulunması ve de hü- kümeti ve devleti yönetmesi mümkün müdür?.. AKP’nin yola devam etmesi, bu suçlamaların hedefi olan siyasi kimlikleri yönetimden ve hü- kümetten uzaklaştırması ile mümkün olabilir…” Üstelik bir hukukçunun vefa duygusunu dile getiriyor ve “Başsavcı davayı kazanmıştır” diyor. Bu gerçekçi saptamalara karşın, AKP’de do- ruklarında kavak yelleri esen vurdumduymaz bir tavır sergileniyor. Yüksek Mahkeme’nin gerekçede yazacağı kır- mızı noktalara uygun olası siyaset uygulamalarını düşüneceği yerde; ulusa seslenirken hâlâ bal- taladığı “...birlik ve beraberlikten.. kardeşlik bağlarından” söz ediyor… Aramızda kuşkuya, evhama güvensizliğe yer olmasın, diyor. Hâlâ toplumsal barış umudunu RTE’ye bağ- layanlara duyurulur! [email protected] SAYFA 2 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 22 Edirne B 31 Kocaeli B 30 Çanakkale B 30 İzmir A 35 Manisa B 35 Aydın A 38 Denizli B 36 Zonguldak B 27 Sinop PB 27 Samsun B 27 Trabzon Y 26 Giresun Y 26 Ankara B 30 Eskişehir B 31 Konya B 29 Sıvas PB 24 Antalya A 38 Adana B 35 Mersin A 34 Diyarbakır A 42 Şanlıurfa A 41 Mardin A 38 Siirt A 41 Hakkâri B 36 Van B 31 Kars Y 30 Oslo Y 21 Helsinki Y 18 Stockholm Y 25 Londra Y 23 Amsterdam Y 23 Brüksel Y 22 Paris Y 22 Bonn Y 26 Münih Y 28 Berlin Y 28 Budapeşte Y 32 Madrid PB 36 Viyana PB 36 Belgrad PB 32 Soyfa Y 30 Roma PB 27 Atina PB 29 Zürih Y 25 Moskova Y 24 Aşkabat PB 39 Astana PB 29 Taşkent PB 47 Bakû B 29 Bişkek PB 40 Tiflis Y 34 Kahire A 35 Şam A 37 Yurdun kuzeydoğu ke- simleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları ile Kars, Ardahan ve Artvin çevreleri kısa süreli sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak, mevsim normalleri ci- varında seyretmeye de- vam edecek. 1. KOŞU: F: Wow (8), P: Aryuş (3), PP: Trysa (6), S:Princess Özden (5). 2. KOŞU: F: Rusalka (13), P: Divine Light (8), PP: Kölemen (4), S:Kõsa Haber (11). 3. KOŞU: F: Çõrağan (3), P: Ertekin (4), PP: Tolon 5), S:Arsoy (2). 4. KOŞU: F: Savdal (5), P: Ateş Yõldõzõ (1), PP: Cankõzkaya (2), S:Hopalõm (11). 5. KOŞU: F: Alinsu (5), P: Full Moon (4), PP: Gilitter (1), S:Dream Come True (2). 6. KOŞU: F: Koca Ayak (4), P: Yelpõnarlõ (1), PP: Sekreterya (2), S:Boston Cat (7). 7. KOŞU: F: Cussessful Dancer (14), P: Salga (5), PP: Kargõlõ Ağasõ (1), S:Şehrazat (15). 8. KOŞU: F: Baba Abdullah (5), P: Duhan (13), PP: Ekinci (9), S: Dağçiçeği (6). ALTILI GANYAN 3 5 5 4 14 5 4 1 4 5 13 2 1 9 11/3 6/1 8/4 11/8 Kõz öğrencilerin kaldõğõ yatõlõ kursta 17 öğrenci öldü, 27 öğrenci yaralandõ Kuran kursu kaçak çıktı KONYA - Kaçak yatõlõ Kuran kursunda meydana gelen patlamanõn ardõndan göçük al- tõnda kalan bazõ kõz öğrenciler, olayõn gece ol- masõ ve beldenin merkeze çok uzak olmasõ ne- deniyle uzun süre kurtarõlmayõ beklediler. En- kaza ilk müdahaleyi patlamanõn etkisiyle uyanan belde sakinleri yaptõ. Yaralõ öğrencileri kendi aracõyla hastaneye yetiştiren Bülent Sarı, patlama sõrasõnda evinde ve uyanõk olduğunu belirterek “Sabaha karşı büyük bir gürültü duydum. Önce tra- fo patladı diye düşündüm. Dışarıya çıktı- ğımda gördüm ki üç katlı bina tamamen en- kaz yığınına dönmüştü. O anda elimizden gelen yardımı yapmaya çalıştık. Fakat du- rumları çok kötüydü” diye konuştu. Enkaz yõğõnõ haline gelen yatõlõ kõz Kuran kursundan ilk kurtarõlan öğrencilerden olan Merve Acı ise 3 katlõ yurt binasõnda 6 kişilik personelle birlikte yaklaşõk 50 kişinin bulun- duğunu söyledi. Ailesinin Konya’da yaşadõğnõ, Balcõlar beldesinde bulunan büyükbabasõnõn yanõndayken Kuran kursuna kaydõnõn yaptõr- dõklarõnõ belirten Avcõ, yaşadõğõ dehşet dolu dakikalarõ şöyle anlattõ: “Sabah saatlerinde namaz için kalktık. Ben aptes almaya aşağı indim. Zemin kat- tan kuvvetli bir hışırtı geliyordu. Yurttaki iki hocamızla birlikte mutfağa girdik. Ho- calarımızdan biri, ‘Mutfakta gaz hortumu çõk- mõş’ dedi. Ben mutfağın kapısında duru- yordum. Hocalarımız ‘Kapõyõ kapat’ dedi- ler. Ben de ikinci kata çıktım. Binada pa- nik yoktu, hatta öğrenciler yataklarınday- dı. Ben yukarı çıktıktan 5 dakika sonra aşa- ğıdan yatakhanelere gaz kokusu gelmeye başladı ve hemen ardından çok şiddetli bir patlama meydana geldi. 5 arkadaşımla birlikte patlamadan sonra binanın ayakta kalan kısmındaydık. Zemin kattan yukarı doğru çıkan alevleri çok yakınımızda his- settik. Kapıyı açtığımızda binanın yarısının yıkıldığını ve sadece bizim bulunduğumuz bölümün ayakta kaldığını gördük. Üzeri- me iki tahta parçası devrilmişti. Bağırarak yardım istedim. Yardıma gelenler beni kurtardı.” Faciadan hafif sõyrõklarla kurtarõlan bazõ öğ- renciler de yatakhanede gaz kokusu almaya başladõktan kõsa süre sonra şiddetli bir patla- ma sesi duyduklarõnõ söylediler. Öğrenciler, “Bina bir anda büyük bir gü- rültüyle çöktü. Biz binanın sağlam kalan tek bölgesindeydik. Üzerimize kalaslar düştü. Yardım istedik. Bizi gelip kurtardılar” dediler. BARIŞ YAMAN KONYA - Konya’nõn Taşkent ilçesine bağlõ Balcõlar beldesinde Süleymancõlar’a ait bir Kuran kursunda meydana gelen patla- mada 17 kõz öğrenci öldü, 27’si de yaralandõ. Balcõlar’da Boğaziçi Kurs ve Okul Talebelerine Yardõm Der- neği’nce açõlan yatõlõ kõz Kuran kursunda dün sabah bodrum kat- ta bulunan sanayi tipi LPG tankõ patladõ. Patlama sonucu 3 katlõ bi- na çökerken, 17 kõz çocuğu yaşa- mõnõ yitirdi. Patlamadan yaralõ olarak kurtulan 27 öğrenciden ikisinin durumunun ise ağõr oldu- ğu öğrenildi. Beldenin merkeze uzak olmasõ nedeniyle enkaz al- tõnda kalan öğrenciler uzun süre kurtulmayõ beklediler. Olayõn du- yulmasõnõn ardõndan bölgeye çok sayõda ambulans, sivil savunma ve kurtarma ekipleri sevk edildi. Si- vil savunma ekipleri, enkaz altõn- da yaptõklarõ dinlemede 3 öğren- ci olduğunu tespit etti. Çalõşma- larõnõ o noktada yoğunlaştõran ekipler saatler süren çalõşmalarõn ardõndan Emine Dağtekin (14), Esmanur Durmuş (12) ve Fatma Göktaş’õ (19) yaralõ olarak en- kazdan çõkardõ. Jandarma Komu- tanlõğõ, bir adet skorsky helikop- teri bölgeye gönderdi. Yaralõlar he- likopterle alõnarak Meram Tõp Fakültesi Hastanesi’ne kaldõrõl- dõ. Kurtarma çalõşmalarõna katõl- mak üzere Karaman Sivil Savun- ma Müdürlüğü’ne ait iki araçla yo- la yola çõkan ekip de kaza geçir- di. Kazada Karaman Sivil Savun- ma Müdürü Şakir Oruç ile araç sürücüsü Cihangir Koç yaralan- dõ. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ve Devlet Bakanõ Nimet Çubukçu Kuran kursunun enkazõnda ince- lemelerde bulundular. Bakanlar, arama-kurtarma çalõşmalarõ hak- kõnda Konya Valisi Osman Aydın ve yetkililerden bilgi aldõ. Konya merkeze 160, Taşkent il- çesine ise 20 kilometre uzaklõkta faaliyet gösteren 35 kişi kapasite- li yatõlõ Kuran kursunun ne Milli Eğitim’den ne de Müftülük’ten iz- ni olmadõğõ belirlendi. 2000 yõlõnda faaliyete geçen kursun, “öğrenci yurdu” adõ altõna kaçak olarak faaliyet gösterdiği ortaya çõktõ. Taşkent ilçe müftüsü Mehmet Ak, çöken binada kendilerine bağlõ bir Kuran kursunun olma- dõğõnõ, müftülüğün yakõnlarda baş- ka bir kursu bulunduğunu söyle- di. Müftülük yetkilileri de bazõ ta- rikatlarõn denetimlerden kaçmak amacõyla “öğrenci yurdu” adõ al- tõnda kaçak kurslar düzenledikle- rini vurgulayarak, “Diyanet İşle- ri’ne bağlı olmayan bu tür yurt- larda ne tür faaliyetlerde bulu- nuluyor bilmiyoruz” diye ko- nuştular. Devlet Bakanõ Mustafa Said Yazıcıoğlu da kursun kaçak olduğunu doğrulayarak, “Bana ulaşan bilgiye göre, Diyanet İş- leri Başkanlığı‘nın kursu de- ğil” dedi. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise Boğazi- çi Kurs ve Okul Talebelerine Yar- dõm Derneği’nin Balcõlar belde- sinde erkek öğrenci yurdu açmak için izin aldõğõnõ belirterek, “Kız yurdu açmak için de 4 ay önce girişimde bulunmuşlar. Ancak bu yurdun açılması için hiçbir onay verilmemiş. O binaya kız yurdu tabelasının kim tarafın- dan nasıl asıldığı konusunda bir bilgimiz yok” dediler. Konya Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin de 4 ay önce yapõlan başvurunun ardõndan binada inceleme yap- tõklarõnõ belirterek, deprem ve it- faiye raporlarõ bulunmadõğõ için yeni yönetmelik gereği izin ver- mediklerini söyledi. CHP’liKart, çökenyurtbinasõnõn‘yasalolmayanbiryapõlanma’olduğunubildirdi ‘Mülki idare görevini yapmadı’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Taşkent ilçesine bağlõ Balcõlar beldesinde yurt bi- nasõnõn çökmesiyle ilgili olarak “Kayıt dışı eğitim, kayıt dışı in- şaat yapılanması. Diyanet’in sorumluluğunda olmayan, ya- sal olmayan bir yapılanma. Mülki idarenin de yerel yöne- timin de bu yapılanmadan ha- beri var, ancak denetim gör- evini yapmamışlardır” dedi. CHP Konya Milletvekili Atil- la Kart, Balcõlar beldesindeki yurt binasõnõn çökmesiyle ilgili olarak ölenlerin yakõnlarõna baş- sağlõğõ, yaralõlara da “geçmiş ol- sun” dileklerini iletti. Kart, “Tek- nik ve tıbbi yönden her türlü müdahalenin yapıldığını görü- yor ve gözlüyorum. Vali Bey’le görüştüm” derken şu görüşleri di- le getirdi: “Bu acılı günde bun- ları konuşmak ağır gelebilir belki ama kendimizi sorgula- mamız gerekiyor. Toplum ola- rak, yönetim olarak... Kayıt dı- şı bir inşaat yapılanması, kayıt dışı bir eğitim yapılanması... Bu yurt, Diyanet’in sorumlu- luğunda olmayan, yasal olma- yan bir yapılaşma. Mülki ida- renin de yerel yönetimin de bu yapılaşmadan haberi var. Üst- lerine düşen denetim görevini yapmamışlardır. O çocukları- mız orada heba olmuşlardır. Kaç öğrenci olduğu belli değil, kaç hoca olduğu belli değil, yurt hizmetlilerinin niteliği bel- li değil. Böyle bir tablo var. Hal- kın, toplumun, mülki idarenin ve yerel yönetimin gözü önün- de. Teknik açıdan, imar, gü- venlik, eğitim açısından gerek- li tedbir ve kontrollerin alınması noktasında hiç kimse üstüne düşen görevi yapmıyor. Böyle bir sosyal iklim söz konusu. Denetimleri belki yapmak iste- yenler, orada nasıl olur da bir Kuran kursuna karşı, dini eği- tim veren bir yer hakkında ih- barda bulunursun, denetim ya- parsın diye bir toplumsal bas- kı altında... Daha yakınlarda Beyşehir’de öğrenci yurdun- dan öğrenci taşıyan minibüs bir kaza yaptı, bazı öğrenciler hayatını kaybetti. Servis aracı- nı kullanan kişinin ehliyeti ol- madığı söylendi. Yeterli denetim yok.” KAYSERİ (Cumhuriyet) - Konya’da Kuran kursunun çökmesi sonucu yaşanan facianõn bir benzeri birkaç yõl önce Kayseri’de yaşandõ. Kent merkezindeki İl Müftülüğü’ne bağlõ Taşçõoğlu Kuran Kursu ve Hafõz Okulu binasõnõn çökmesi sonucu 10 öğrenci öldü, biri öğretmen 13 kişi yaralandõ. Patlamanõn Kuran kursunun yemekhane ve yatakhane olarak kullanõlan ek binasõndaki sanayi tüpünün patlamasõndan kaynaklandõğõ anlaşõldõ. Kayseri’nin Kiçikapõ semtinde bulunan Taşçõoğlu Kuran Kursu ve Hafõz Okulu’nun yemekhane olarak kullanõlan ek binasõnda 20 Haziran 2003’te sabaha karşõ patlama meydana geldi. Patlamada enkaz altõnda kalan, Ahmet Alaşar, Muharrem Alaşar, Hasan Dangır, Ebubekir Çimen, Muharrem Osman Öztürk, Sadettin Akyol, Emrah Köroğlu ve Ahmet Dalkıran olay yerinde yaşamõnõ yitirdi, Abidin Akkaya ile Mevlut Bulduk ise hastanede öldü. Olayda nöbetçi öğretmen, Arif Demirezen, Mehmet Sağırkaya, Abdullah Yapıcı, Şeref Erdoğan, Enes Seyis, Muhammet Lütfi Gördeli, Ergün Kocakaya, Yakup Yıldız, Mikail Yüce, Bilal Ekin, Ahmet Sönmez, İbrahim Postallı ve Halil İbrahim Özbek ise yaralandõ. Yemekhanede kullanõlan sanayi tüplerinin patlamanõn şiddetini arttõrdõğõ belirtildi. Tanõklar anlatõyor: Gaz kokusunu şiddetli bir patlama ve alevler izledi Tüm bina bir anda çöktü Patlamadan sonra yatakhane olarak kullanılan kısım yerle bir oldu. Önceki facialardan ders alınmadı KAYSERİ’DE 10 KİŞİ ÖLMÜŞTÜ MEHMET MENEKŞE AMASYA - Amasya’da binlerce öğrenci yaz tatilini Kuran kurslarõnda geçiriyor. Aileler, kurslara özellikle kõz çocuklarõnõ gönderiyor. AKP iktidarõyla Kuran kurslarõnõn sayõsõnõn gi- derek arttõğõna dikkat çeken CHP Amasya Merkez İlçe Başkanõ Kemal Aksoy, “Bu kurs- lar nasıl denetleniyor ve nasıl finanse edili- yor” diye sordu. Amasya Müftülüğü resmi internet sitesinin ve- rilerine göre, Amasya kent merkezi, ilçe, belde ve köylerinde yaz tatilinin gelmesiyle 74 Kuran kursu açõldõ. Bunlarõn 66’sõnda öğretim çağõn- daki kõz öğrenciler, 8’inde erkek öğrencilere di- ni eğitim veriliyor. Kurslara devam eden 1987 öğrencinin 1747’sini kõzlar, 240’õnõ ise erkek öğ- renciler oluşturuyor. Kuran kurslarõna özellik- le küçük yaştaki kõzlarõn gönderilmesi dikkat çe- kiyor. Göynücek, Gümüşhacõköy, Hamamözü, Merzifon ilçeleri, belde ve köylerinde açõlan Ku- ran kurslarõnõn tamamõnda kõz öğrencilere dini eğitim veriliyor. CHP Amasya Merkez İlçe Başkanõ Kemal Ak- soy, AKP iktidarõyla birlikte Kuran kurslarõnõn sayõsõnda ciddi oranda artõş olduğuna dikkat çek- ti. Kuran kurslarõnõn eğitim birliğine aykõrõ bir yapõlanmasõ olduğunu vurguladõ. Kaçak Kuran kursları tehlike kaynağı