Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
AKP Kurtuldu mu?
AKP’den Kurtulduk mu?
İlk bakışta belki sözcük oyunu gibi de görülebi-
lecek iki soruyu bir arada irdeleyip yanıtlamaya ça-
lışalım…
Anayasa Mahkemesi’nin AKP için kapatma kararı
vermemesi bu partinin kurtulduğu anlamına gelir mi?
Hukuk diliyle söylenecek olursa, AKP aklandı mı?
Kuşkusuz ki hayır.
11 yargıçtan 10’u bu partinin laiklik karşıtı giri-
şimlerin ve eylemlerin odağında yer aldığına hük-
metmiştir.
Bundan böyle AKP, yine hukuk diliyle söylenecek
olursa, sabıkalı bir siyasal örgüttür…
Demek ki “kurtuldu” dememiz mümkün değil…
Fakat ilk soru yine de tam olarak yanıtlanmış ol-
muyor…
Kapatılmaktan kurtulan AKP, sabıkasına yol açan
girişimlerini sürdürecek mi, sürdürmeyecek mi?
Bu soruyla birlikte de “AKP’den kurtulduk mu?”
sorusu gündeme gelmekte ve yazının başlığını
oluşturan iki soru birleşip bütünleşmektedir…
Anayasa Mahkemesi kararını, kararın arka plan-
larını ve her türden spekülasyona açık etkenlerini tar-
tışmanın fazla bir anlamı yok.
Sonuçta 11 yargıçtan 10’unun mahkûmiyete
hükmetmesi, 7 yargıcının kapatma kararı ver-
mesinden daha az önemli değildir.
Ama anlayana…
Kapatılmaktan kurtulan AKP, siyasal yaşamını bun-
dan böyle sabıkalı, şaibeli, hüküm giymiş bir parti ola-
rak sürdürmek durumunda olduğunun bilincinde mi-
dir?
Bundan çok kuşkuluyum…
Başbakan ve AKP başkanı olan siyasetçinin
mahkeme kararı sonrasındaki konuşmasında geçen
“Atatürk”, “laiklik” gibi sözcükler, bu kişinin bütün si-
yasal kariyeri boyunca yaptığı konuşmalarda sarf et-
tiği sözcüklerle birlikte düşünüldüğünde, yapay, iğ-
reti, zoraki, içtenliksiz kalmaktadır…
Başka türlü olmasını beklemek, safdillik, onun da
ötesinde aymazlık olur…
Böyle bakıldığında, AKP’nin kurtulduğunu söyle-
mek de pek yanlış sayılmayabilir…
Hazine’den birkaç trilyon eksik destek almak, “Yel
kayadan ne alır” deyiminde dile getirildiği gibi, bu par-
tinin dişindeki kıymık bile sayılamaz.
Saygı duymadıkları, önce saldırıp son birkaç za-
manda “kerhen” saygı duyar göründükleri bir mah-
keme tarafından mahkûm edilmeyi umursadıklarını
düşünmek ise, yine en hafif deyimiyle safdilliktir.
AKP’nin ilk uygun zamanda Anayasa Mahkeme-
si üyeliklerine kendisine yakın kimseleri getirece-
ğinden ya da bu yargı kurumunu büsbütün ortadan
kaldırmak için elinden geleni yapacağından kendi pa-
yıma kuşku duymuyorum.
Bana kalırsa özet şudur:
AKP kurtulamamıştır…
Fakat kapatılmaktan kurtulmuş olmak bu partinin
bugününe yeterlidir…
Bir süre temkinli davrandıktan sonra bildikleri yol-
da ilerlemeyi sürdüreceklerdir…
Başka türlü olması eşyanın doğasına aykırıdır.
AKP’nin gerçek anlamda kurtulamaması, başka
bir deyişle de AKP’den kurtulmak, mahkeme ka-
rarlarıyla olmaz…
Daha da ileri giderek diyeceğim ki, Anayasa
Mahkemesi’nin kararı kapatma da olsaydı, sadece
bu karar bu partiden kurtulmaya yetmeyecekti…
AKP kısa sürede derlenip toparlanacak, belki da-
ha da güçlenmiş olarak siyaset sahnesinde boy gös-
terecekti…
Öyleyse bu kısır döngüden kurtulmak için ne ya-
pılabilir?
Tam bu noktada cumhuriyetçi güçlerin, gerçek
demokratların, gerçek yurtseverlerin uyanıklığı, bi-
linçliliği, birlikteliği bir kez daha önem kazanmak-
tadır…
Her ne kadar kendini kurtulmuş gibi görüp gös-
termeye çalışsa da, yara almış, sabıkalanmış bu par-
tinin eylemlerinden, söylemlerinden, girişimlerinden,
gözler bir an bile ayrılmamalıdır…
Demagojilerine, yalanlarına, safsatalarına, teh-
ditlerine pabuç bırakılmamalıdır…
Önümüzdeki yerel seçimlerde bu parti mutlaka,
ama mutlaka geriletilmelidir…
Yaşamsal önemde bir hedeftir bu…
Yazımın başlığını oluşturan sorulara bir kez daha
dönecek olursam, özetin özeti şu olabilir:
AKP kurtulmuş sayılamaz…
Ama AKP’den kurtulmuş değiliz…
Anayasa Mahkemesi kararı hiç kuşku yok ki de-
mokrasi yönünde önemli bir kazanımdır…
Fakat bu demokratik kazanım, AKP’lilerin ve
yandaşlarının zoraki yorumlarının tersine, parti-
nin kapatılmasına hükmedilmediği için değil, suç-
luluğuna hükmedildiği içindir…
Şimdi ilk aşamada yapılması gereken ise, bu sa-
bıkalı partinin önümüzdeki yerel seçimlerde yenilgiye
uğratılması için verilmesi gereken mücadeleyi, Ana-
yasa Mahkemesi’nin tarihsel önemdeki kararıyla hu-
kuksal ve moral bakımdan şimdi daha güçlenmiş ola-
rak, en büyük kararlılıkla ve mümkün olan en geniş
birliktelik ve dayanışmayla sürdürmektir…
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Bakan Şahin
Düzce’de
DÜZCE (AA) -
Adalet Bakanõ Mehmet
Ali Şahin, Düzce’de
Adliye Sarayõ’nõn
açõlõşõnõn ardõndan
gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Şahin,
Anayasa Mahkemesi’nin
AKP’nin kapatõlmamasõ
yönündeki kararõna
ilişkin, “Bu dava ve
sonucuna takõlõp
kalmanõn bize hiç
faydasõ olmaz. Türkiye
için bundan sonra ne
gibi hizmetler
yapmalõyõz, kafamõzõ
bununla meşgul etmemiz
lazõm” dedi.
Bahreyn Kralı
geliyor
ANKARA (ANKA) -
Bahreyn Kralõ Hamad bin
İsa El-Halife,
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün davetlisi olarak, 4
Ağustos’ta Türkiye’ye
gelecek. Kral Hamad’õn
ziyareti, Bahreyn’den
Türkiye’ye Devlet
Başkanõ düzeyinde
yapõlacak ilk ziyaret
olacak. Cumhurbaşkanõ
Gül ve Bahreyn Kralõ
Hamad arasõnda pazartesi
günü gerçekleştirilecek
görüşmelerde siyasi,
ekonomik, ticari ve
kültürel ilişkiler ile
bölgesel ve uluslararasõ
konular ele alõnacak.
10 Aralık’tan
Erdoğan’a eleştiri
İstanbul Haber
Servisi - 10 Aralõk
Hareketi Sözcüsü Burhan
Şenatalar, Anayasa
Mahkemesi’nin kararõ ile
büyük bir belirsizlik ve
tedirginliğin aşõldõğõnõ
belirterek, “Verilen karar
bir üye dõşõnda tüm
üyelerin paylaştõğõ çok
önemli bir saptamaya
dayanmakta ve Mahkeme
Başkanõ’nõn da belirttiği
gibi ‘ciddi bir ihtar
niteliği’ taşõmaktadõr.
Karar öncelikle hükümeti
ve iktidar partisini
ilgilendirmektedir ve bu
karardan sonra hükümetin
ve AKP’nin laiklik karşõtõ
söylem ve eylemler
konusunda geçmişe göre
çok daha özenli ve
dikkatli davranmasõ
gerekeceği açõktõr” dedi.
Hızlı tren
deneme sürüşü
BİLECİK (AA) -
Maliye Bakanõ Kemal
Unakõtan ve Ulaştõrma
Bakanõ Binali Yõldõrõm,
hõzlõ trenin Ankara-
Eskişehir arasõndaki
deneme sürüşüne katõldõ.
Ankara’dan bindikleri
hõzlõ trenle, deneme
sürüşü kapsamõnda
Eskişehir yakõnlarõndaki
Hasanbey istasyonuna
gelen iki bakan burada
hazõr bekleyen
helikopterle havadan
yapõmõ süren Bozüyük-
Mekece karayolunda
incelemelerde bulundular,
yol yapõmõnõ üstlenen
yüklenici firmanõn
yetkililerinden brifing
aldõlar. Unakõtan, cuma
namazõ kõldõğõ Köprülü
Mehmet Paşa Camii’nden
çõkarken bir vatandaşõn
“Motorlu Taşõtlar Vergisi
biraz yüksek değil mi’’
sorusu üzerine,
“Torbadaki paraya
bakayõm, ona göre karar
vereyim’’ dedi. Bazõ
esnafõn işlerinin eskisi
gibi olmadõğõnõ ve
piyasada durgunluk
yaşandõğõnõ söylemesi
üzerine de Unakõtan,
“Bundan sonra açõlõr. Bu
karardan sonra işler
açõlõr’’ diye konuştu.
AOÇ’de talanõn, TÜBİTAK’ta kadrolaşmanõn önünü açan tasarõlar TBMM’de kabul edildi
Son gün kazõklarõANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Meclis’in çalõşmalarõnõ parti hak-
kõndaki kapatma davasõna endeksle-
yen AKP, kararõn açõklanmasõnõn ar-
dõndan, “jet” hõzõyla bazõ tasarõ ve
önerileri yasalaştõrdõ. Daha önce “si-
yasi kadrolaşma” yolunu açtõğõ için
Anayasa Mahkemesi’nden dönen
TÜBİTAK Yasasõ’yla, Atatürk Or-
man Çiftliği (AOÇ) arazisinin önem-
li bir bölümünün bedelsiz olarak,
spor kulüplerine tahsisini öngören
yasalar da kabul edildi.
Genel kurulda önceki gün kabul edi-
len TÜİTAK Yasasõ’nda değişiklik
öngören yasa 10. Cumhurbaşkanõ
Ahmet Necdet Sezer’den ve Anayasa
Mahkemesi’nden iki kez dönmüştü.
Ancak AKP, minik rötuşlarla aynõ dü-
zenlemeyi bir kez daha getirdi. Dü-
zenleme, TÜBİTAK Bilim Kurulu
üyelerinin atanmasõnda Başbakan’a
geniş yetkiler verdiği için Anayasa
Mahkemesi ve Sezer, “kurumun
özerkliğini yok edeceği” gerekçesiyle
karşõ çõkmõştõ.
TBMM Genel Kurulu’nda önceki
gün kabul edilen yasaya göre, 12 üye
ile başkandan oluşan TÜBİTAK Bi-
lim Kurulu üyelerinin seçilmesi, se-
çim usulü, üyelerin görev süresi ile Bi-
lim Kurulu’nun görev ve yetkileri ye-
niden belirlenerek atamalarda Baş-
bakan’a yetki veriliyor. Bu üyelerden
5’i, Bilim Kurulu tarafõndan belirle-
nen 10, biri Yükseköğretim Kurulu
(YÖK) Genel Kurulu tarafõndan be-
lirlenen 2 aday arasõndan Başbakan ta-
rafõndan seçilecek. Bilim Kurulu’nun
3 üyesi, Türkiye Bilimler Akademi-
si’nin asli üyeleri arasõndan Bilim Ku-
rulu tarafõndan belirlenen 6 aday ara-
sõndan Başbakan tarafõndan belirle-
necek.
Mevcut Bilim Kurulu üyesinin gö-
rev süresinin dolmasõna en geç 2 ay
kala veya istifa, ölüm ve devam-
sõzlõk gibi sebeplerle üyeliğin bo-
şalmasõ halinde boşalma tarihin-
den itibaren en geç 2 ay içinde ye-
ni üyenin seçilmesi gerekecek. Es-
ki üyenin, YÖK Genel Kurulu ve-
ya TOBB tarafõndan gösterilen
adaylar arasõndan seçilmiş olmasõ
durumunda Başbakan, bu kurum
ve kuruluşlardan 45 gün içinde bo-
şalan veya boşalacak olan üyelik için
belirleyecekleri adaylarõn sunul-
masõnõ isteyecek.
Üye adaylarõnõn Bilim Kurulu ta-
rafõndan belirlenmesinin gerektiği
hallerde ise Bilim Kurulu üye aday-
larõnõ belirleyerek Başbakan’a suna-
cak. Başbakan; boş olan her bir üye-
lik için önerilen iki aday arasõndan bir
kişiyi Bilim Kurulu üyesi olarak se-
çecek.
Bilim Kurulu üyelerinin görev sü-
resi, 4 yõl olacak. Üyeliği sona eren
üye, ancak 4 yõllõk bir dönem daha se-
çilebilecek. Bilim Kurulu’nun olağan
toplantõlarõna yõl içinde toplam altõ ke-
re veya üst üste üç kere kabul edile-
bilir mazereti olmaksõzõn katõlma-
yan üyelerin üyelikleri, Bilim Kuru-
lu kararõyla düşecek. Bu üyelerden bo-
şalan üyelikler, belirtilen usullere
göre yenilenecek. Bu suretle seçilen
üyenin görev süresi de 4 yõl olacak.
Genel Kurul’da kabul edilen bir
başka yasayla da AOÇ arazisinin
önemli bir bölümünün bedelsiz ola-
rak 49 yõllõğõna Gençlik ve Spor Ge-
nel Müdürlüğü’ne (GSGM) devrinin
yolu açõldõ. Yasa ile AOÇ sõnõrlarõ
içinde bulunan 258 bin 186 metrekare
arazi ve bunun üzerinde yer alan
spor tesisleri ve müştemilatõ, AOÇ ile
yapõlacak bir protokolle, 49 yõl süreyle
bedelsiz olarak GSGM’ye tahsis edi-
lecek.
Gençlerbirliği ve
Ankaragücü faydalanacak
Genel Müdürlük, spor alanlarõnõn
spor hizmeti ve faaliyetlerinde kul-
lanõlmak üzere spor kulüplerine veya
spor federasyonlarõnca amacõna uygun
kullanõmõnõ teminen her türlü tedbi-
rin alõnmasõ, denetimin yapõlmasõ ve
gerektiğinde tahsislerin kaldõrõlmasõ
konusunda yetkili olacak. Bu alanda
yapõlan spor tesisleri, sporun gelişti-
rilmesi dõşõnda ticari bir amaç için kul-
lanõlamayacak, tahsis edilmeyecek.
Genel müdürlük tarafõndan yapõlacak
spor tesislerine verilecek izinden be-
del alõnmayacak. Böylece AOÇ üze-
rinde spor kompleksi olan Gençler-
birliği ve Ankaragücü spor kulüple-
ri, bu tesisleri hiçbir ücret ödemeden
kullanabilecek.
AKP’nin TBMM’nin son iş gününde
Meclis’e getirdiği TÜBİTAK Yasasõ’yla
kurumun yönetiminde neredeyse tek belirleyici
Erdoğan oluyor. Genel Kurul’dan geçen bir
diğer düzenlemeyle de AOÇ’nin arazilerinin
önemli bir kõsmõ 49 yõllõğõna spor külüplerine
bedelsiz olarak devrediliyor.
REVİZYON BEKLENTİSİ
AKP’de yeni
başlangıç
senaryoları
Anayasa Mahkemesi’nin AKP
hakkõnda kapatma kararõ vermemesine
karşõn “laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ
olduğu” belirlemesi nedeniyle parti
yönetiminin “frene basma” taktiği
uygulayacağõ belirtiliyor.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Anaya-
sa Mahkemesi’nin
AKP’yle ilgili kararõnõn
ardõndan gözler, Baş-
bakan Tayyip Erdo-
ğan’õn bundan sonra
izleyeceği “yeni baş-
langıç” politikasõna
çevrildi. AKP kulisle-
rinde Erdoğan’õn bun-
dan sonra “gerilimi dü-
şürme” taktiği izleye-
ceği beklentisi dile ge-
tiriliyor. Bu kapsamda
başta Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ olmak üzere yo-
ğun kadrolaşma eleşti-
rilerinin olduğu bazõ
bakanlõklar ile genel
merkez yönetimindeki
“sivri” isimlerin tasfiye
edileceği konuşuluyor
Anayasa Mahkeme-
si’nin AKP hakkõnda
kapatma kararõ verme-
mesine karşõn “laiklik
karşıtı eylemlerin oda-
ğı olduğu” belirlemesi
nedeniyle, parti yöneti-
minin “frene basma”
taktiği uygulayacağõ be-
lirtiliyor. AKP içindeki
“liberal” milletvekil-
leri, bundan sonra açõ-
lacak bir davanõn doğ-
rudan “kapatma” ile
sonuçlanmasõnõn kaçõ-
nõlmaz olacağõna dikkat
çekerek gerilimi tõr-
mandõracak düzenle-
melerden kaçõnõlmasõ
gerektiği görüşünü dile
getiriyor. Anayasa
Mahkemesi’nin mesa-
jõnõn parti yönetimince
çok iyi değerlendiril-
mesi gerektiğini belirten
liberaller, bundan son-
raki enerjinin, acil eko-
nomik önlemler, de-
mokratikleşme ve Av-
rupa Birliği’ne yönelik
düzenlemelere veril-
mesi gerektiğini söylü-
yorlar.
AKP kulislerinde,
başta “türban” olmak
üzere, gerilimi tõrman-
dõracak düzenleme ve
uygulamalarõn uzun sü-
re gündeme getirileme-
yeceğine dikkat çeki-
lirken, üniversitelerde-
ki sorunun büyük ölçü-
de “rektör değişimle-
ri” ile “göz yumarak”
çözme yoluna gidilme-
si hesabõ da yapõlõyor.
Seçim yerine
kabine değişimi
Kapatma davasõ son-
rasõnda AKP içindeki
yoğun beklenti kabine
revizyonu olacağõ yö-
nünde. Davanõn kapat-
mayla sonuçlanmama-
sõ nedeniyle “erken ge-
nel seçim” olasõlõğõ
gündemden kalkarken,
“taze başlangıç” için
Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn kabineyi ye-
nilemeyi tercih edeceği
belirtiliyor.
Erdoğan’õn, toplum-
daki gerilimi düşürmek
ve başta askerler olmak
üzere, “kavgalı” oldu-
ğu devlet kurumlarõy-
la “barış” görüntüsü
vermek için gerek ka-
binedeki, gerekse ge-
nel merkez yönetimin-
deki “sivri” isimleri
ayõklayabileceği dile
getiriliyor. Hatta, Ana-
yasa Mahkemesi’nde
dava sonuçlanmadan
önce, “Eğer kapatma
kararı çıkmazsa, kad-
rolaşma ve yolsuzluk
iddialarıyla” gündeme
gelen bazõ bakanlõklar-
da değişimin konuşul-
duğu öğrenildi.
Erdoğan’õn bu planõ
yaşama geçirmesi du-
rumunda Milli Eğitim
Bakanõ Hüseyin Çelik,
Enerji Bakanõ Hilmi
Güler, Sağlõk Bakanõ
Recep Akdağ ile Genel
Merkez yönetiminden
Genel Başkan Yardõm-
cõsõ Dengir Fırat, tas-
fiye edilecek isimler
arasõnda sayõlõyor.
Adliyede ‘toplu izin’ başladõ
6 Eylül’e kadar sürecek olan adli tatil sõrasõnda, acil nitelik
taşõyan davalar haricinde nöbetçi mahkemeler görev yapacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yargõda “toplu izin kullanı-
mı” anlamõna gelen ve 6 Eylül’e ka-
dar sürecek olan adli tatil dün baş-
ladõ. Adli tatil boyunca nöbetçi
mahkemeler görev yapacak.
Adli tatil sürecinde görev yapacak
nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan
ve acil nitelik taşõyan davalarõ gö-
rüşecek. Diğer davalara ise yeni ad-
li yõla kadar ara verilecek. Yüksek
yargõ organlarõ Danõştay, Yargõtay,
Askeri Yargõtay ve Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi’nde nöbetçi he-
yetler görev yapacak. Bu mahke-
melerde acil konular görüşülürken,
Danõştay’da görev yapacak olan
nöbetçi heyet esastan karar vere-
meyecek ve yalnõzca “yürütmenin
durdurulması” istemlerini karara
bağlayacak. Yargõtay’da da ceza
ve hukuk olmak üzere iki nöbetçi
daire görev yapacak.
Kapatõlan DGM’lerin yerine ku-
rulan özel yetkili ağõr ceza mahke-
meleri ile askeri mahkemeler, adli ta-
til kapsamõnda olmadõğõndan yar-
gõlama faaliyetlerini sürdürecek.
Adli tatil, 6 Eylül’de sona erecek. 6
Eylül’ün cumartesi gününe denk
gelmesi nedeniyle yeni adli yõl, 8 Ey-
lül Pazartesi Yargõtay’da düzenle-
necek törenle başlayacak.
Birinci TTK Başkanı oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türbana
özgürlük kampanyasõnõn imzacõlarõ arasõnda yer
alan, “Kemalizm ilerlemeden çok gerilemeye
tekabül eder” görüşüyle tepki çeken Prof. Dr.
Atilla Yayla’ya destek çõkan Polis Akademisi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Birinci, Türk Tarih
Kurumu (TTK) Başkanlõğõ’na atandõ. Prof. Dr.
Yusuf Halaçoğlu’nun görevden alõnmasõyla
boşalan TTK Başkanlõğõ’na getirilen Birinci’nin
atanmasõna ilişkin üçlü kararname, Resmi
Gazete’de yayõmlandõ. Türban özgürlük
kampanyasõnõn imzacõlarõ arasõnda yer alan
Birinci’nin bir diğer özelliği ise Fethullah
Gülen’e yakõnlõğõyla bilinen Türkiye Yazarlar
Birliği’nin yönetim kurulu üyesi olmasõ.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, partisinin Seydişehir İlçe Başkanlığı’nda yaptığı açık-
lamada AKP hükümetini inanç hortumculuğu yapmakla suçladı.
Bal: AKP Ergenekon
davasını siyasallaştırdı
ENVER HAYKIR
SEYDİŞEHİR - MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ
Faruk Bal, AKP’nin Ergenekon soruşturmasõnõ ka-
patma davasõna karşõ siyasallaştõrdõğõnõ belirterek “Er-
genekon’da iddia edildiği gibi bir çete varsa hu-
kuk içinde bunun mücadelesi sonuna kadar ya-
pılabilirdi. İktidar partisi bunu yapmak yerine ka-
patma davasına karşı siyasal bir meydan okuma
havasında bu olayı siyasallaştırdı” dedi.
MHP Seydişehir İlçe Başkanlõğõ’nda açõklamalar-
da bulunan Bal, Türkiye’nin korku cumhuriyeti ha-
line getirildiğini, ülkenin gerçek sorunlarõnõn suni gün-
demlerle gizlendiğini vurguladõ. Bal, Ergenekon ve
kapatma davalarõ olmasaydõ Türkiye’nin işsizliği, yok-
sulluğu konuşacağõnõ belirten Bal, şöyle konuştu:
“Devletin organları ve bütün toplum gerçek so-
runlarını konuşmak yerine geçen süreçte suni gün-
demlerle enerjisini boşa harcamıştır. Ergene-
kon’da iddia edildiği gibi bir çete varsa hukuk için-
de bunun mücadelesi sonuna kadar yapılabilirdi.
İktidar partisi bunu yapmak yerine kapatma
davasına karşı siyasal bir meydan okuma hava-
sında bu olayı siyasallaştırdı. Sonuçta bu iki da-
va hukuki olmaktan çıkıp siyasi dava haline gel-
di. AKP’nin, iddianameyi menfur emellerine alet
ettiği ortaya çıkmıştır.”
AKP’nin kapatma davasõ sonucundan ders çõkar-
masõ gerektiğini vurgulayan Bal, “AKP’nin inanç
hortumculuğundan vazgeçmesi gerekir. Din ve vic-
dan hürriyetini oy vazifesi haline getirmemesi, dev-
let organlarıyla çatışmaktan uzak durup rant eko-
nomisine son vermesi gerekir’’ dedi.Bal, toplantõ-
da Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nin özelleştirme
süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Da-
nõştay’õn özelleştirmenin iptaline karar vermesine kar-
şõn hukuki sürece uyulmadõğõna dikkat çeken Bal,
“Başbakan, mahkemenin verdiği karara uymuyor;
yarattığı rant ekonomisinde fabrika, maden sahası,
Oymapınar barajı ve liman peşkeş çekilmiştir. Bu-
nunla yetinmeyenler ise bir de buraya termik sant-
ral yaparak Seydişehir’i tamamen yaşanmaz ha-
le getireceklerdir. Milletin huzurunda söz veri-
yoruz, bunların hesabını soracağız” dedi.