Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
kopuyor.
Afganistan’ı işgal eden ABD, komşu ülkeleri de
kontrolü altına alarak Çin’e ve Rusya’ya karşı, “or-
tanızda ben varım” dedi. Irak’ı işgal eden ABD, bü-
tün dünyaya “petrol kaynaklarında ben varım” dedi.
Gürcistan’ı, Ukrayna’yı renkli devrimlerle kendi renk-
lerine bağlayan ABD, “enerji geçiş yolları benden so-
rulur” dedi.
Rusya da Gürcistan’a karşı “orantısız güç” kulla-
nımını da göze alarak ABD’ye sesleniyor:
O kadar da uzun boylu değil!
Boyu ne kadar?
Henüz tam olarak ölçüldüğünü söyleyemeyiz!
Rusya’nın Gürcistan’a karşı orantısız güç kullan-
masının nedeni, karşısında ABD’yi gördüğü için
olabilir!
Ortaya çıkan tabloyu, Moskova’nın bütün dünya-
ya şu mesajı vermek istemesi olarak da yorumlaya-
biliriz:
Artık dünyayı tek kutuplu olarak yorumlamayın!
Bu durumda Rusya’nın Kafkaslar’ı başka türlü oku-
duğunu söyleyip yakıştırmamızı yapalım:
Ruskasya!
Görünüm ABD-Rusya çekişmesi ama bunun ar-
dında yatanın enerji olduğunu söylemek için uzman
olmaya gerek yok. Rusya, Orta Asya’daki enerji kay-
naklarının batıya ulaşmasında tek merkez olmak is-
tiyor. Kendi doğal zenginliklerini de buna katarak
“enerji diplomasisi” diye adlandırabileceğimiz yeni bir
güç alanı oluşturdu.
2 yıl önce yılbaşı gecesi batının doğalgazını kese-
rek ne demek istediğini kısa yoldan söyleyen Rus-
ya, Gürcistan’ın üzerine çullanarak da benzer mesajını
veriyor.
Gürcistan Kafkas boğumunda hem küresel güç-
ler hem de bölgesel aktörler için çok önemli bir ül-
ke. Bölge ülkelerinin şöyle bir hatlaşma içinde oldu-
ğu dikkati çekiyor:
1- Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan...
2- Ermenistan-Rusya-İran...
Haritaya bakıldığında bu hatlaşmanın, rahat yürü-
yecek bir yapı olmadığı hemen anlaşılacaktır. Ancak
yakın geçmişteki taraflaşma bu durumu beraberin-
de getirdi. Azerbaycan topraklarının beşte birini hâ-
lâ işgal altında tutan Ermenistan, Rusya’yı koruyucu
kalkan olarak görüyor. İran da ABD’nin karşısında kim
varsa, ona yakın.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu hat ise ABD ile bir-
likte bölge politikası yürütüyor.
Ankara’dan ilk iki gün ses çıkmadı. Ne Cumhur-
başkanı ne Başbakan, Türkiye’nin tutumunu açıkça
ortaya koyan bir açıklama yaptı. Buna karşılık Rus-
ya, Türkiye’yi de krizin içine katarak şunu söyledi:
Gürcistan’a askeri yardımda bulunanlar da suçlu-
dur!
Aman dikkat, diyoruz...
Türkiye’nin çıkarı bağımsız, kendi kararlarını ken-
disi verebilen bir Gürcistan’dan yana. Ancak, Rusya’yı
açıkça karşımıza alacak tavırların da ters teptiğini ya-
kın geçmişte gördük. Kısa bir anımsatma:
90’ların ortasında Karadeniz’de Avrasya Feribotu’nu
kaçıran Çeçenlere, Ankara “bizim çocuklar” diye dav-
randı. Bu olaydan birkaç ay sonra Rus Meclisi Du-
ma’nın alt katlarında bir bölüm açıldı; PKK bürosu!
Türkiye, geleneksel dış politikasını değiştirmeden
komşularıyla barış içinde, küresel güçlerle de “iki eşit
devlet” anlayışı içinde Kafkaslar’a yaklaşmalı...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Tek sıkıntısı eşinin tesettürlü mayo ile resminin
çekilmesine karşı önlem almak olmalı ki; lüks ya-
tın burnunu açık denize çevirdi. Tatilini bir gün
uzattığı haberleri dışında, o gün bugündür Çan-
kaya’dakinden ses yok.
RTE’nin konakladığı oteldeki lüks villanın çev-
resine tül perdeler çekilmiş. Bu sayede villanın sa-
dece ikinci katında açık kalan verandaya çıkan
RTE; gri tişört ve lacivert şortla uzun boylu be-
denini, nur yüzünü foto muhabirlerinin görüntü-
lemesine izin vermiş.
İktidarın böyyük dostu işadamı Fettah Ta-
mince’ye ait Rixos Oteli’nin olanaklarını kullanan
Çankaya’daki AKP’li ile AKP’li Başbakan; böyle-
ce devletin tepesindeki uyumlu yaşamı kardeş-
çe paylaştıklarını kanıtlamıyorlar mı?
Çankaya’daki, Tamince’nin lüks yatını bir be-
del karşılığı mı yoksa dostluk adına mı ailece be-
leş kullanıyor?
Kardeşi RTE, gideri devletin cebinden mi, par-
tiden mi yoksa kişisel bir hesaptan mı karşılan-
dığı nedense açıklanmayan bir lüks villada aile-
ce dinlenceye çekiliyor?
İşte, bu sonuca kavgasız, tartışmasız özel ola-
nakları kardeşçe paylaşım denir!
Çankaya’dakini bir yana bırakalım; o, türban tut-
kusunu çözümleyecek önlemler aramakla ve uy-
gulamakla meşgul.
Fakat, medyamızın neredeyse Nobel Barış
Ödülü’ne aday gösterdiği RTE, savaş başladığı bir
sırada, nasıl oluyor da başkenti bırakarak tatile çı-
kıyor?
Oysa RTE’nin içeride siyasal, toplumsal gerginlik
yaratmakta usta olduğunu dünya âlem yazıp söy-
lüyor; dışarıda İsrail-Suriye, İran-ABD ve AB ara-
sında arabuluculuk görevine soyunurken, Kaf-
kaslar’daki Gürcü-Rusya arasındaki silahlı çatış-
mada “barış meleği” rolünü bir yana atarak din-
lenmeye çekilmesinin bir nedeni olmalı.
Yoksa? Rus medyasının Gürcü-Rus savaşı
başladığı gün yazdığı gibi, Türkiye’nin “2007 yı-
lında Tiflis yönetimine silah alımı için bir milyar do-
ların üzerinde yardım yaptığını” Putin’in yüzüne
söylemesinden mi çekiniyor?
Oysa bu iddialar karşısında RTE, Rusya’nın Er-
menistan’a silah ve askeri eğitim yardımı yaptı-
ğını gösteren önemli bir kozu kullanabilir, ama kul-
lanmıyor.
Savaşı başlatan Gürcü lider Saakaşvili’ye,
Rusya gibi ölüsü bile dev bir devlete savaş aç-
maktaki anlamsızlığı pekâlâ anlatabilirdi, yapmadı.
Elbette bizimki başbakanlık sıfatına yapıştırıl-
maya çalışılan barış meleği kimliğini böyle tatsız
tartışmalarla gölgelendirmek istemez, istemiyor.
Bu nedenle olacak, Kafkaslar’da savaş, Bakû-
Tiflis-Ceyhan boru hattı tehlikedeymiş, boş ver-
di. Tamince’nin lüks villasında dinlenceye çekil-
di. Belki de gözlerden uzak, önümüzdeki aylar-
da toplumda yeni gerilimler yaratacak olası olay-
ların planı üzerinde çalışıyor.
RTE bu; kapalı kutu!
Havada, karada, denizde türban başlı devlet ta-
tilde, umurlarında mı dünya?
Ya sen laik Cumhuriyet, mutlu musun?!
[email protected]
IŞIL ÖZGENTÜRK
Karaburun’da Şenlikli
Bir Dört Gün!
yapmõş ve bol bol güzel
Ege yemekleri yemiştim.
Karaburun’da şenlik olur da
onlar olmaz mõ? Sandõkla-
rõndaki en değerli eşyalarõ
çõkarõp “Sandıktan Gü-
nümüze” adlõ bir sergi yap-
mõşlar, doğrusu sandõktan
çõkan işlemeli giysiler pek
bir güzeldi. “Sandıktan
Günümüze” sergisinin ya-
nõ sõra, Aydın Çetinbos-
tanoğlu’nun “Roman ve
Düğün” adlõ fotoğraf ser-
gisi çok renkli Roman ha-
yatõnõ tüm çarpõcõlõğõyla
anlatõyordu. Ayrõca Mu-
rat Güzeldere’nin ağaç iş-
leri, Zehra Sarıgöl’ün
Yağlõboyalarõ ve Reyhan
Dinler Dickinson’õn Ja-
pon fõrça tekniğini kulla-
narak yaptõğõ çalõşmalar
şenlikle birlikte gün õşõğõna
çõkmõştõ.
Güneş gene ellerini çõrpa
çõrpa dönüyor.. bu kez sah-
nede Muammer Keten-
coğlu ve arkadaşlarõ var.
Son albümleri “İzmir Ha-
tırası”ndan birbirinden et-
kileyici parçalar çalõp söy-
lüyorlar.
Bir sonraki gece sahneyi
Baba Zula ve arkadaşlarõ
alacak ve “Köklerimize
Dönelim” diye seslene-
cekler; sonraki gece de bi-
zim delikanlõlar Moğollar
sahnede olacak, bu yõl on-
larõn 40. yõlõ.. ama daha
dün kadar gençler.
Şenlikte sadece müzik
yok, bu yõl iki ana konu üs-
tünde yoğunlaşõlmõş: Kari-
katür ve müzik. “Karika-
tür ve Toplum” paneli çok
kalabalõktõ. Serdar Kızık’õn
yönettiği panelde Kâmil
Masaracı, Cihan Demirci,
Eray Özbek konuşmacõy-
dõlar. Her ne kadar “El ya-
pımı havan topunun be-
lediye bahçesine atıldığı
bir ülkede artık karikatür
yapılmaz” deseler de, ka-
rikatürsüz ve mizahsõz bir
yaşamõn olmayacağõnõ da
bir güzel anlattõlar.
Gelecek şenlikte artõk
Karaburunlularõn bir “Ka-
rikatürlü Ev’i” olacak
gençler ve en çok da ço-
cuklar için...
“Müzik ve Toplum” pa-
nelini de Gökhan Akçura
yönetti, Taner Öngür,
Derya Bengi, Murat Me-
riç konuşmacõydõlar. Hep-
sinin ortak noktasõ, müziğin
artõk sadece tasarlanõlmõş
bir tüketim malõna dönüş-
mesiydi. Müzik protesto
seslerini neredeyse yitir-
mek üzereydi, bütün sanat
dallarõnda olduğu gibi.
İşte böyle dostlarõm.. bir
Karaburun şenliği daha so-
na erdi. Her yerin şenlik ol-
masõ dileğiyle ben de Ka-
raburun’a hoşça kal dedim.
SAYFA 12 AĞUSTOS 2008 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 31
Edirne B 31
Kocaeli PB 32
Çanakkale B 30
İzmir B 33
Manisa B 36
Aydın B 37
Denizli PB 37
Zonguldak PB 26
Sinop PB 26
Samsun PB 28
Trabzon Y 27
Giresun Y 27
Ankara Y 33
Eskişehir Y 30
Konya PB 30
Sıvas Y 27
Antalya PB 36
Adana B 33
Mersin B 32
Diyarbakır B 40
Şanlıurfa B 38
Mardin B 37
Siirt B 39
Hakkâri B 31
Van B 27
Kars Y 25
Oslo Y 20
Helsinki Y 18
Stockholm Y 22
Londra Y 20
Amsterdam Y 21
Brüksel Y 20
Paris Y 23
Bonn Y 23
Münih Y 23
Berlin Y 26
Budapeşte B 32
Madrid PB 32
Viyana PB 31
Belgrad A 33
Soyfa A 30
Roma A 28
Atina B 30
Zürih Y 26
Moskova PB 26
Aşkabat A 32
Astana B 28
Taşkent A 36
Bakû A 31
Bişkek A 31
Tiflis B 34
Kahire A 33
Şam B 35
Yurdun kuzey ve iç kesim-
leri parçalı ve çok bulutlu,
İç Anadolu’nun kuzeybatı-
sı, İç Ege, Göller Yöresi,
Doğu Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun kuzeyi ile Bo-
lu, Sıvas, Yozgat, Ordu,
Tokat ve Bilecik çevreleri
sağanak ve gök gürülütülü
sağanak yağışlı, diğer yer-
ler az bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklığı batı
bölgelerde 1-3 derece ar-
tacak, diğer yerlerde önem-
li bir değşiklik olmaycak.
Enerji için savaşBAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Rusya ile Gür-
cistan arasõndaki savaş, Türki-
ye’nin enerji konusunda bel
bağladõğõ büyük projelerin ge-
leceğini de tehdit altõna soktu.
Rusya düzenlediği operasyon
ile ABD’nin önemli desteği ile
yaşama geçen ve dünya petrol
piyasasõnda önemli bir ko-
numda bulunan Bakü-Tiflis-
Ceyhan (BTC) petrol boru hat-
tõnõ istediği zaman devre dõşõ bõ-
rakabileceği mesajõnõ verirken,
küresel enerji rekabetinde “ka-
bus senaryoları” yeniden gün-
deme taşõndõ. Türkiye’nin Kaf-
kasya, Orta Asya ve Irak pet-
rollerinin uluslararasõ piyasalara
çõkarõlmasõna ilişkin “termi-
nal ülke olma” politikasõnõn
geçerliliği de tartõşma konusu
oldu.
Küresel enerji rekabeti
Rusya ile Gürcistan arasõn-
daki savaş her ne kadar Tiflis
yönetiminin Güney Osetya’ya
yönelik askeri operasyonu ne-
deniyle patlak vermiş olsa da,
bölgenin en önemli enerji geçiş
güzergahlarõ üzerinde bulun-
masõ, tartõşmalarõn küresel ener-
ji rekabeti üzerinde yoğunlaş-
masõna neden oldu. Bu durum
da Türkiye’yi yakõndan ilgi-
lendiriyor. Çünkü Türkiye için
enerji bağlamõnda savaşõn iki ta-
rafõ olan Rusya ve Gürcistan
çok önemli konumda bulunu-
yorlar.
Yõllõk 50 milyon ton taşõma
kapasitesine sahip ve 1774 km
uzunluğunda olan ve 440 kilo-
metresi Azerbaycan’dan 1074
kilometresi Türkiye’den geçen
BTC petrol boru hattõnõn 260 ki-
lometresi Gürcistan topraklarõ
üzerinde bulunuyor. Rusya dü-
zenlediği operasyon ile bu hat-
tõn Gürcistan topraklarõ üze-
rindeki bölümünü hedef alabil-
ceğini bütün dünyaya göstermiş
oldu.
Rusya bu mesajõyla Kafkas-
ya’daki enerji denklemini iste-
diği zaman değiştirebileceğini
gösterdi. Türkiye, stratejik öne-
mi nedeniyle bu proje için çok
yoğun çaba göstermişti. Rus-
ya’nõn, şiddetli muhalefetine
karşõn BTC 2 Haziran 2006
günü faaliyete geçmişti. 2 yõl
içinde Ceyhan’a akan petrol
385,1 milyon varile ulaştõ.
TPAO’nun BTC’de yüzde
6.53’lük hissesi bulunuyor.
Rusya’nõn BTC’yi vurmasõ du-
rumunda dünya petrol piyasasõ
da önemli bir sõkõntõ ile karşõ
karşõya kalmõş olacak. Bu du-
rumda yükselecek petrol fiyat-
larõndan yine Rusya kârlõ çõka-
cak. Moskova yönetimi Gürcü
lider Mihail Saakaşvili’yi de-
virir ve yerine Rus yanlõsõ bir si-
yasetçiyi getirirse, BTC’nin ge-
leceği ise birçok belirsizlik ile
karşõ karşõya kalacak.
Doğalgaz bağımlılığı
Türkiye’nin, savaşõn diğer
tarafõ olan Rusya’ya da önem-
li ölçüde doğalgaz bağõmlõlõğõ
bulunuyor. 2010 yõlõna kadar
Türkye’nin yüzde 70 oranõnda
bağõmlõ olacağõ hesaplanan Rus
doğalgazõ ağõrlõklõ olarak Ka-
radeniz’in altõndan geçen Ma-
vi Akõm hattõ aracõlõğõ ile veri-
liyor. Mavi Akõm projesi, An-
kara ile Moskova arasõnda 1997
yõlõnda imzalanan anlaşmaya
göre, 25 yõl süreyle, Türki-
ye’nin Rusya’dan yõlda 16 mil-
yar metreküp doğalgaz satõn
almasõnõ öngörüyor. Ankara ile
Moskova arasõnda siyasal bir
gerilim olmasõ ve Rusya’nõn
Mavi Akõm’dan gelen gazõ
azaltmasõ veya kesmesi duru-
munda, Türkiye ciddi bir ener-
ji krizi ile karşõ karşõya kalabi-
lecek.
Moskova yönetimi, doğalga-
zõ bir diplomasi aracõ olarak kul-
lanabileceğini daha önce Uk-
rayna ile yaşadõğõ krizde gös-
termişti.
Bunun yanõ sõra Orta Asya ve
Hazar havzasõ petrollerini Tür-
kiye üzerinden dünya pazarla-
rõna açacak Samsun-Ceyhan
Ham Petrol Boru Hattõ’nõn te-
meli de geçen sene atõlmõştõ.
Rusya’nõn, Karadeniz’i Ege de-
nizine bağlayacak Burgaz-De-
deağaç petrol boru hattõ üze-
rinde anlaşmaya varmõş olma-
sõna karşõn, Samsun-Ceyhan
hattõ projesinin temelinin atõl-
masõ “Türkiye’nin stratejik
konumuna katkı” olarak de-
ğerlendirilmişti. Türk Boğazlarõ
ile çevrenin ve enerji sevkinin
güvenliğini garanti altõna alacak
olan hattõn gelecek yõl tamam-
lanmasõ bekleniyor.
Samsun-Ceyhan Petrol Boru
Hattõ güzergahõnõn, Ceyhan’õn
önemli bir petrol ve petrol ürün-
leri ticaret merkezi olmasõnõ
desteklemesi öngörülmüştü.
Rusya ile yaşanacak olasõ bir
kriz, bu hattõn denetiminin de
Moskova yönetiminde olmasõ
nedeniyle, Türkiye’nin enerji
terminali olma politikasõna kar-
şõ önemli bir koz oluşturacak.
Dişten kök hücre tedavisi ilk kez Türkiye’de
SEYFETTİN METE
ÇORUM - Çorum’daki Alaca-
höyük ören yerinde bulunan ve
dünyanõn en eski barajõ olarak bili-
nen Hitit Barajõ, yeniden su tutma-
ya başladõ.
Çorum’daki M.Ö. 1240’ta Hitit
Kralõ IV. Tudhaliya’nõn Tanrõça
Hepat adõna kentte yaşanan kurak-
lõğa karşõ inşa ettirdiği Hitit Barajõ,
Alacahöyük beldesinde binlerce
dönüm tarõm arazisini suluyor. 110
metre uzunluğunda, 100 metre ge-
nişliğindeki barajdan getirilen içme
suyu günümüzde de belde halkõnõn
ve hayvanlarõn su gereksinimini
karşõlõyor. Küresel õsõnma ile birlikte
beldedeki birçok çeşme kururken,
Hititler tarafõndan bölgede yapõlan
çeşmeler de hâlâ akõyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bö-
lümü öğretim üyesi, Alacahöyük
Kazõ Heyeti Başkanõ Prof. Dr. Ay-
kut Çınaroğlu’nun çalõşmalarõyla
barajda artõk yeniden su tutuluyor.
Günümüzde yapõlan birçok barajda
su kaybõ yaşanmasõna karşõn, önem-
li mimari özelliklere sahip Hitit
barajõnda su kaybõ yaşanmadõğõnõ
anlatan Çõnaroğlu, barajõn dünyada
bir ilk olduğunu, bugünkü haline ge-
tirilmesi için büyük çaba gösteril-
diğini belirtti.
Yüzlerce yõl önce de günümüzde
olduğu gibi içme suyunun barajdan
çõktõktan sonra bir havuzda bekle-
tildiğini, burada dinlenen suyun yi-
ne filtre görevi yapan taşlardan ge-
çerek, Hitit şehrine ulaştõrõldõğõnõ ifa-
de eden Çõnaroğlu, Hititler’in suya
büyük önem verdiklerini, barajlarõn
kenarlarõna heykeller ve çeşitli süs
taşlarõ konulduğunu vurguladõ.
Çõnaroğlu, Hititler’de suyu kir-
letenlere büyük cezalarõn verildiği-
nin altõnõ çizdi.
MELTEM YILMAZ
Yeditepe Üniversitesi Mole-
küler Biyoloji ve Genetik Ana-
bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Fi-
krettin Şahin, dünyada ilk kez
Türkiye’de denenen “İnsan 20
Yaş Dişi Dental Felikül Kök
Hücre Tedavisi” adõ verilen
yöntemle insanõn yaşam süre-
sinin uzatõlabileceğini, bu yön-
temin ayrõca kanser, alzheimer,
parkinson, beyin felci, kalp has-
talõklarõnõn tedavisinde de cid-
di bir umut yarattõğõnõ söyledi.
Prof. Şahin, aynõ yöntemle ya-
ralarõn iki kat hõzlõ iyileşmesinin
sağlandõğõnõ belirtti.
Yeditepe Üniversitesi Mole-
küler Biyoloji ve Genetik Ana-
bilim Dalõ mensubu 18 öğretim
üyesinin üniversite bünyesinde
60 milyon dolar bütçeyle 1 yõ-
lõ aşkõn süredir yaptõklarõ labo-
ratuvar çalõşmalarõ, insan ya-
şamõnõ tehdit eden kanser, alz-
heimer, parkinson, beyin felci,
kalp hastalõklarõ, omurilik ze-
delenmeleri, diyabet gibi birçok
ölümcül hastalõğõn kök hücre te-
davisi yoluyla iyileştirilmesi
konusunda umut õşõğõ oldu.
Embriyodan sağlanan klasik
kök hücre tedavisine alternatif
tedavi olarak “Yetişkin insan
kök hücresinin yeniden prog-
ramlanması” başlõğõ altõnda
Rus Temel Bilimler Fonu’nun
desteğiyle dünyada ilk kez Tür-
kiye’de gerçekleştirilen diş fe-
likülü kök hücre tedavisi, insan
dişlerinden alõnan kök hücrele-
rin yeniden programlanarak vü-
cuda dair bütün bilgilere ula-
şõlmasõnõ sağlarken virüs taşõ-
yõcõsõ kullanõlmamasõ nedeniy-
le de son derece güvenli.
YÖK Başkanõ Yusuf Ziya
Özcan ile Yeditepe Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanõ Bed-
rettin Dalan’õn katõlõmõyla Ye-
ditepe Üniversitesi’nde dün ko-
nuya ilişkin bir sunum yapan
Prof. Şahin, kök hücre tedavi-
sinin bugüne kadar beraberinde
getirdiği etik sorunlar, klinik
bulgu yetersizliğiyle kanser ris-
kinin aksine, bu yöntem saye-
sinde dişten elde edilen hücre-
lerin hiçbir risk olmadan kemik
ve sinir hücrelerine dönüştürü-
lebileceğini ispatladõklarõnõ
kaydetti. Dişteki hücrelerin,
doğumdan sonra doku oluşturan
tek hücre tipi olduğunu belir-
terek bu konuda dünyanõn ön-
cü diş bankasõnõn Türkiye’de
kurulabileceğini ifade eden
Prof. Şahin, konuya ilişkin özet-
le şunlarõ söyledi:
“Dünya’da ilk kez Yeditepe
Üniversitesi laboratuvarla-
rında gerçekleştirilen diş fe-
likülü kök hücre tedavisi yak-
laşımının kesin sonuçlarına
ulaşmamız durumunda in-
san hayatının standartları
yükselmekle kalmayacak, vü-
cuttaki hücre ve organ üreti-
mi de sağlanmış olacak. Hay-
vanlar üzerinde yaptığımız
çalışmalar sonucunda bu yön-
temin ayrıca vücuttaki yara-
yı iki kat hızlı iyileştirdiğini is-
patladık. Önceden göbek ba-
ğından elde edilen kök hücre
tedavisinin, bugün dişten de
elde edilebileceğini ortaya
koymuş bulunuyoruz.”
Prof. Şahin, konuya ilişkin
patent başvurusu yapõldõğõnõ,
başvurunun cevabõnõ bekledik-
lerini kaydetti. Üniversite he-
yeti, sivrisinekleri yok etmek
için bakteriyel bir çalõşma yap-
tõklarõnõ da bildirdi.
Hacı Bektaş şenliklerine çağrı
ADANA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hacõ Bektaş-i Veli Kül-
tür ve Tanõtma Derneği Adana
Şube Başkanõ Kemal Çelik,
Alevileri bu yõl 45. kez ger-
çekleştirilecek olan Hacõ Bek-
taş-i Veli Anma, Kültür ve Sa-
nat Şenlikleri’ne katõlmaya ça-
ğõrdõ. Nevşehir’de 15-18 Ağus-
tos tarihleri arasõnda gerçek-
leştirilecek olan şenliklerde bir-
lik ve dayanõşma örneği sergi-
leneceğini kaydeden Çelik,
“Bütün canlarla orada se-
maha duracağız” dedi.
Dernek binasõnda düzenle-
nen basõn toplantõsõnda açõkla-
ma yapan Çelik, önceki hükü-
metler gibi AKP iktidarõnõn da
Alevilerin taleplerini görmez-
den geldiğini söyledi.
23 rektör adayı
belirleniyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - YÖK
Genel Kurulu yeni kuru-
lan 23 üniversitenin rek-
tör adaylarõnõ bugün be-
lirliyor. Toplam 523
aday adayõ ile görüşen
YÖK, her üniversite için
3’er aday seçerek hazõr-
layacağõ listeyi Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’e
sunacak. Gül, 3 adaydan
birini rektör olarak ata-
yacak. Genel kurulda,
Milli Eğitim Bakanlõ-
ğõ’nõn çalõşmalarõna baş-
ladõğõ “öğrenci affı” ise
gündeme gelmeyecek.
YÖK Genel Kurulu
bugün ve yarõn yapacağõ
toplantõlarla yeni kurulan
23 üniversitenin rektör
adaylarõnõ belirleyecek.
23 üniversite için toplam
523 aday ile mülakat ya-
pan YÖK, rektör adayla-
rõndan aday olmalarõnõn
gerekçeleri, üniversiteye
ilişkin projeleri ve yap-
tõklarõ çalõşmalar hakkõn-
da bilgi aldõ. YÖK Genel
Kurulu, yeni kurulan
üniversitelere rektör
aday adayõ olarak başvu-
ran profesörler arasõndan
seçeceği 3 adayõ Cum-
hurbaşkanlõğõ’na suna-
cak. Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, söz konusu
adaylardan birini rektör
olarak atayacak. Adayla-
rõn belirlenmesinin ar-
dõndan YÖK’ün listeyi
çarşamba ya da perşem-
be günü Cumhurbaşkan-
lõğõ’na göndermesi bek-
leniyor. Gül, geçen hafta
21 üniversitenin rektör-
lüklerine en çok oyu alan
adaylar yerine AKP’ye
yakõn olan adaylarõ ata-
masõyla tepki çekmişti.
Gül’ün yeni kurulan 23
üniversite için atayacağõ
rektörlerde benzer bir tu-
tum izleyip izlemeyeceği
merak ediliyor. YÖK’ün
rektör adayõ belirleyece-
ği üniversiteler şunlar:
“Ağrı İbrahim Çe-
çen, Ardahan, Bitlis
Eren, Hakkâri, Siirt,
Tunceli, Kilis 7 Aralık,
Mardin Artuklu, Art-
vin Çoruh, Kırklareli,
Iğdır, Çankırı Karate-
kin, Muş Alparslan,
Nevşehir, Bayburt, Gü-
müşhane, Batman, Os-
maniye Korkut Ata,
Bingöl, Karamanoğlu
Mehmetbey, Yalova,
Şırnak, Bartın.”
Baştarafı Arka Sayfada
Yeditepe Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik
Anabilim Dalõ mensubu 18 öğretim üyesinin üniversite
bünyesinde 60 milyon dolar bütçeyle yaptõklarõ çalõşmalar,
insan yaşamõnõ tehdit eden kanser, alzheimer, parkinson,
beyin felci, kalp hastalõklarõ, omurilik zedelenmeleri,
diyabet gibi birçok ölümcül hastalõğõn kök hücre tedavisi
yoluyla iyileştirilmesi konusunda umut õşõğõ oldu.
3 bin 248 yıllık Hitit barajı yeniden çalışıyor