03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2008 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR AKP’nin Kapatılmasında Virgül! Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay Başsavcılığı’nca istenen AKP’nin ka- patılması kararı bir futbol maçı sonu- cu olarak spor sayfalarında yayımlan- saydı başlık nasıl olurdu: Başsavcı 6: AKP 5 O halde maçın galibi kim? Başsav- cı! Yenilen kim? AKP! Ama öyle olmadı. Spor yorumcuları ayrıca şunları yaz- mazlar mıydı? “Gerçekte, maçı Baş- savcı 10-1 kazandı. Hakemler, Baş- savcı’nın dört golünü saymadı.” Üstelik yüce mahkemede, tek “ha- yır” oyu kullanan başyargıç Haşim Kı- lıç bile “AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu” açıkladı. Basın, bor- sa, AB-D “rahatladık” açıklamaları ile yüce mahkemenin kararını yeterince anlamadıklarını ortaya koydular. AKP’ye göre, mahkeme “kapatılma” olayına “nokta” değil, “virgül” koydu. AKP Genel Merkezi’nde karar al- kışlarla karşılanırken, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “AKP’nin hiçbir zaman laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olmadığını” öne sür- dü. Karardan ders çıkarması beklenen Erdoğan, yandaşlarına “Oğlum Ahmet bu yolda devam et!” diyordu. Kararın açıklandığı gün AKP-AB-D sözcüleri, “Anayasa liberalleşecek bi- çimde değişmeli” sözleri ile önümüz- deki günlerin gündemini belirlediler. Anayasa, laikliğe tepki olarak liberal- leşecekti, liboşlaşacaktı! TBMM’de çoğunluk, AKP’de idi. Türbanda olduğu gibi MHP’nin yanı sıra, bu kez DTP’nin de katılımı ile parti kapatılmayı önle- yecek anayasa değişikliği rahatlıkla ger- çekleşebilecekti. Bu değişiklik şu ya da bu nedenle gerçekleşmese bile, 6 golü atan yar- gıçlardan ikisinin görev süresi iki yıl son- ra bitiyordu. Rektör atamalarındaki gi- bi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kılıç gibi iki yargıcı atayarak kapatma kör- düğümünü kesme olanağına sahip olacaktı. AKP’deki sevincin nedeni nokta yerine kıl payı ile konulan virgül- dü. Karardan sonraki ilk on güne bir göz atalım, bakalım AKP ne düşünüyor? * AKP Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya, Fethullah Gü- len’in New York’taki Türk Kültür Mer- kezi’nde “anayasa değişikliğine gidi- leceğini” açıkladı. * AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen, Almanya’dan esinlene- rek “Gençleri Koruma Yasası” hazırla- dığını açıkladı. Yasa, okullarda “tapı- nak (ibadethane)” açılmasını öngörü- yordu. Almanya’da böyle bir yasa ol- madığı anlaşılınca, tasarısını geri çek- mek zorunda kaldı. Bu iki kişi sıradan partili değiller. AKP’nin Erdoğan’dan sonraki “genel başkan yardımcıları”! Bu açıklamaları CHP’den devşirme Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Güney’in “Allah’a şükürler olsun ki şu anda yargının da tesciliyle yolumuza devam ediyoruz” demeci izledi. Bakan “Oğlum Ahmet bu yolda devam et” hedefini doğruladı. Bu arada ne oldu? Konya’da açılışı, binası, donanımı tümden izinsiz olan Kuran kursunda 18 “safi sübyan çocuk” ölmedi, öldürüldü. İstanbul Güngören’de PKK terörüne 17 kişi kurban gittiğinde kıyameti kopa- ranlar, Konya olayında “Allahın emri” sözleriyle cinayeti örtbas etmeye yel- tenmediler mi? Güngören PKK terörü ise Konya da yobazlık terörü değil de nedir? Yobaz deyip de geçmeyin! Daha ön- ce Vakit gazetesinin anlı şanlı 72 ya- şındaki yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz olayını bu köşede irdelerken nice benzeri ör- neklere yer vermiştik. Bu kez Çorum Ensar Vakfı Şube Başkanı, Din Kültü- rü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Zekai İş- ler’in (52), 15 yaşındaki bir öğrenci kı- zı hamile bıraktığı saptandı. Kuran kurslarını izinsiz açacaksın, sonra da çocukları öldürecek ya da te- cavüz edeceksin! Ya da İstanbul’da ca- miye resmen imam atayacaksın; ancak “cemaat istemiyor” diye geri çeke- ceksin. Türkiye’nin resmi kurumu Di- yanet İşleri Başkanlığı bile, tarikat ca- milerine giremedikten sonra, Kuran kurslarını valilikler denetleyemedikten sonra “irticai yobazlık terörü” daha da artmaz mı? Bu koşullar altında anayasa değiştirilir, AKP kapatılamaz olur, izinsiz Kuran kursları her köşe ba- şında açılır. Diyanet İşleri’nin resmi 7.036 Kuran kursuna yaklaşık 250 bin kişi katılmış. Bunların yalnızca 22 bini erkek, buna karşılık 228 bini kadın. Demek ki Kuran kursuna kadınlarımızın gereksinimleri var, erkeklerimizin yok! Kadını kapat- manın yolu Kuran kurslarından geçer- ken, AKP de geleceğini, anayasa de- ğişikliği ile güvence altına alacak de- mektir. AKP-AB-D’deki rahatlama bun- dan! Kapatılmama artık çantada keklik! Önümüzdeki haftalarda Başbakan, Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğ- rultusunda, laikliğin karşıtlığında odak olmadığını gösterecek bir vitrin dü- zenlemesine, hükümet değişikliği ile gi- decek. Batı’yı bu görünüşteki değişiklik rahatlatacak. Gerçekte bu değişiklik, Abdüllatif Şener’in partisine AKP’den geçecekleri önlemeye yönelik olacak. Erdoğan, göçer milletvekillerine hü- kümette koltuk verirken, Dışişleri Ba- kanlığı ile AB Baş Müzakereciliği, Kül- tür ve Turizm gibi iki şapkalı bakanlıkları da bölerek koltuk sayısını arttıracak. Ankara’da vatman izni yaptığım için Bodrum Türkbü- kü’nde ya da Çeş- me Alaçatı’daki son model bikinilerle ta- nışamadım. Gazete- lerin magazin ekle- rinden, yalnızca bi- zim koylarda, kimin elinin kimin bikinisin- de olduğunu öğren- mekle kalmadım, ay- nı zamanda Fransız Cumhurbaşkanı Ni- kolas Sarkozy ile eşi Carlo Bruni’nin, eski İngiliz Başbakanı Tony Blair ile eşi Cherie’nin mayolu resimlerini de gördüm. Bu arada Suriye Cumhurbaşka- nı Beşşar Esad ve güzel eşi Esma, çocukları ile Bodrum’a kısa bir ta- tile geldiler, yat- la dolaştılar. Ne var ki Suriye’de halk, başkanla- rını Türkiye’de resmi gezide sa- nıyormuş. İkilinin yattaki görüntü- leri Türk basının- da çıkınca tatil burunlarından gelmiş. Perşembe günü uzun bir bekle- yişten sonra İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad Ankara’ya gelecek. Yanında, adı bilinmeyen çarşaflı eşini de getirecek mi, An- talya plajlarında mayolu vatandaş- ları arasına karışacak mı bilmiyoruz. Komşu cumhurbaş- kanı denize girseydi herhalde Cüppeli Ahmet Hoca ve eşi gibi güneşlenirdi. Başbakan Erdo- ğan da Bodrum’da tatildeydi. Kendisi şortla, eşi türbanla görüntülendi. Erdo- ğan’ın hangi otelde kaldığı açıklandı. Cumhurbaşkanımız Gül, eşi Hayrünnisa ile “kıyak çektikleri” bir işadamının ya- tıyla denize açıldı. Basında, Hayrünissa Hanım’ı te- settürlü giysi ile denizde gösteren bir resim yayımlandı. Çankaya’dan yalanlama geldi. Cumhurbaşka- nı’nın nerede tatil yaptığı sorusunun yanıtı da bu açıklamada veriliyordu: “Fotoğraftaki te- settürlü kişi sayın hanımefendi de- ğildir. Cumhur- başkanı’nın nere- de tatil yaptığını açıklamak kendi- lerinin güvenliğini tehlikeye atmak olur.” Türkiye kıyıla- rında tatil yapan Esad’lar, Putin’ler, Nazarbayev’ler, El Makdum’lar, Talibov’lar, El Sa- ud’lar, Haşimi’ler “kendilerinin gü- venliğini tehlikeye” atmaktan kork- muyorlar, ama Türkiye Cumhuri- yeti’nin başının Türkiye’de ödü pat- lıyordu! Pes doğrusu… Türkiye’de Korkan Türk Başkanı! Olimpiyat oyunları geleneksel sanat ve teknolojiyi milimetrik he- saplarla bir araya getiren görkem- li bir rüya ile Çin Halk Cumhuriye- ti’nin başkenti Beijing’de açıldı. Eski Çin’in dört başkenti vardı. Kuzey bölgedekine “kuzey baş- kent” anlamına gelen “Beijing” de- nilirdi. Ülke birleşince “Beijing” tü- münün başkenti oldu. Nasıl Ankara ve Washington ül- kenin içinde başkent; İstanbul ve New York deniz kıyısında ticaret ve kültür açılarından nüfus olarak birinci büyük kentler ise Beijing ile Şangay da öyledirler. Daha önceki yıllarda Batı dillerinden dolayı Beijing’e “Pe- king” denildiğinde Türkçeye Pekin olarak geçmişti. Ancak Çin, uzun bir süre önce dünyaya yaptığı bir çağ- rıda başkente “Pekin(g)” değil “Bei- jing” denilmesini resmen istedi. Bakıyorum da, bizim gazete da- hil, tüm Türk medyası, kente İngiliz sömürge günlerinden kalan “Pe- kin” adını kullanmayı hâlâ sürdürü- yor. Günün birinde bu oyunlar İs- tanbul’da düzenlense, medyamız “Konstantinopolis” denilmesine aca- ba rıza gösterir mi? Beijing mi Pekin mi? Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Kafkaslar’da ABD’ye bağlõlõk sonucu Putin’le görüşmek bile yõlan hikâyesine döndü Görüşme yok, niyet var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kafkasya politikasõ Gürcistan ve Azer- baycan’õn Batõ’ya yaklaştõrõlmasõ üze- rine kurulu olan Türkiye, Rus - Gürcü savaşõnda etkisiz kaldõ. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn, Rusya Baş- bakanõ Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yapõp yapamamasõ bile yõ- lan hikâyesine döndü. 1997’de Askeri Eğitim İşbirliği An- laşmasõ’nõn imzalanmasõ ve Bakû - Tiflis - Ceyhan Petrol Boru Hattõ baş- ta olmak üzere dev projelerde ortaklõk yapõlmasõyla birlikte Türkiye - Gürcis- tan ilişkileri iyice gelişti. Ancak ABD’nin teşvik ettiği bu tablo, 2003’te Gürcü Devlet Başkanõ Eduard Şe- vardnadze’nin Batõ destekli “Gül Dev- rimi” ile indirilmesi ve yerine ABD eği- timli Mihail Saakaşvili’nin geçmesi ile birlikte, Türkiye’nin Rusya ile ilişkile- rini tehdit eder hale geldi. Aynõ dönemde Türkiye’de ise AKP iktidar olmuştu. Bunun son örneği ise geçen perşem- be gecesinden bu yana devam eden Rus - Gürcü savaşõnda görüldü. Türkiye, mil- yarlarca dolarlõk askeri yardõmda bu- lunduğu Gürcistan’õn ateşkesi tek yan- lõ olarak bozarak Güney Osetya başkenti Tshinvali’yi yerle bir etmesini kõna- mazken, Ankara, Rus tarafõnda ABD ile birlikte Gürcistan’õ maceracõ çizgiye iten başlõca güç olarak görülmeye başlandõ. Öte yandan, Türkiye’nin yakõn müt- tefiki Gürcistan’a destek belirtmekten kaçõnmasõ da dikkat çekti. Dõşişleri Bakanlõğõ’ndaki değerlendirmelerde, “Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve si- yasi birliğinin korunması” ile “Rus- ya’yı Türkiye’nin karşısına alma- ma” değerlendirmeleri öne çõktõ. Aynõ değerlendirmelerde, Rus doğalgazõnõn ve ikili ticaretin Türkiye için önemi ağõr- lõk kazanõnca, yine Saakaşvili’ye destek verme hesabõ yapmakta olan AKP hü- kümeti net bir tavõr belirleyemedi. Rusya’dan Ankara’ya suçlamalar Rus gazetesi İzvestiya’da, Gürcis- tan’a en çok askeri yardõmõn ABD ile Türkiye tarafõndan yapõldõğõ belirtildi ve Washington ile Ankara “savaş kışkır- tıcılığı” yapmakla suçlandõ. İzvestiya, ABD ile Türkiye’nin son yõlarda kimi hibe, kimi satõş yoluyla Tiflis yönetimine yüzbinlerce dolarlõk silah verdiğini yazdõ. Gazetede, “Sadece 2007 yılında Tiflis yönetimi silah alımları için 1 milyar doların üzerinde harcama yaptı. Gürcü askerleri askeri eğitim için genelde Amerikan ve Türk uz- manlar tarafından eğitildi” denildi. Rusya Dõşişleri Bakanõ Sergey Lav- rov da “Gürcistan’a silah sağlayanlar, aralarında barış gücü askeri ve sivil- lerin de bulunduğu birçok Rus va- tandaşının da bulunduğu sivil can kayıpları yüzünden suçluluk hissetmeliler” diye konuştu. Başbakanlõk, hükümete yakõn- lõğõyla bilinen Sabah gazetesinde dün manşetten verilen “Savaşla ortaya çıkan soğukluk” haberi- ni yalanladõ. Başbakanlõk Basõn Merkezi, haberin “tümüyle asıl- sız ve gerçek dışı” olduğunu belirtirken, Yargõtay Başkanõ’nõ ziyaretinden çõkõşõnda gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtlayan Erdo- ğan, Rusya Başbakanõ Putin’in te- lefonuna yanõt vermediği iddia- sõnõn doğru olmadõğõnõ söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: “Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı ile benim Dışişleri Bakanım Ali Babacan Bey görüşmüştür. Gürcistan Dışişleri Bakanı ile görüşmüştür. Bunun yanında aynı şekilde (ABD Dışişleri Ba- kanı) Condoleezza Rice ile gö- rüşmesini yapmıştır. Benim de sadece olayların ikinci günün- de Sayın Saakaşvili ile görüş- mem oldu.” Babacan, çatõşma- larõn 3. günü, yani önceki gün yaptõğõ görüşmelerde taraflara “itidal” çağrõsõ yapmõştõ. ‘Kafkas ittifakı düşüncesi’ Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin Gürcistan’a silah temin etmesiyle ilgili bir soru üzerineyse “Bugün Rusya Federasyonu’nun da silah satışı vardır, bizim de birçok si- lah satışlarımız vardır. Bunlar anormal şeyler değildir” dedi. Çatõşmalarõn başlamasõndan iti- baren taraflara ateşkes çağrõsõ yap- tõklarõnõ belirten Erdoğan, “Sayın Putin ile görüşmek için düşün- cem var. Arayacağım kendisini. Ve kendisiyle de bu konuları gö- rüşeceğim” diye konuştu. Erdo- ğan, ABD ve AB üyeleriyle “Kaf- kas İttifakı” oluşturulmasõ dü- şünceleri bulunduğunu ifade ede- rek, bunun için BM Genel Sekre- teri Ban Ki-Mun ile görüşeceği- ni kaydetti. Bir gazetecinin, “Pe- ki Rusya buna ne der? Rusya so- nuçta Kafkaslar’ın egemen ül- kesi” sözleri üzerine Erdoğan, “Kafkaslar ittifakı içerisinde Rusya Federasyonu’nun da şüp- hesiz ki muhakkak bulunması lazım” karşõlõğõnõ verdi. ‘Ne şiş yansõn ne kebap’ politikasõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, Gürcistan ile Rusya arasõnda sü- ren çatõşma karşõsõnda AKP’nin ilkeli bir tavõr sergileyemediğini belirterek, “AKP, bir taraftan ABD’yi kollamak istiyor ve arkasında yer alıyor. Bir taraftan Gürcistan’ı kollamak istiyor. Bir ta- raftan da Rusya’yı karşısına almak is- temiyor” dedi. AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir politi- ka izleyemediğini kaydeden Öymen, Türk dõş politikasõnda belli ilkelerin savunulmasõ gerektiğini belirtti. Öymen, Türkiye’nin Kafkaslar’da izlemesi gereken tutumu ve ilkeleri “devletlerin toprak bütünlüğü- ne saygı göstermek”, “kuvvet yoluyla si- yasi rantlar elde etmemek”, “ülkelerin kuvvet yoluyla işgal ettiği topraklardan geri çekilmesini istemek” ve “Kafkas- lar’a demokrasiyi yaygınlaştırmak” olarak sõraladõ. AKP’nin söz konusu hiç- bir ilkeyi uygulamadõğõnõ ifade eden Öy- men, “Bu ilkelerin hiçbirine uymayan AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir tu- tum izlediğini göremiyoruz. AKP, Rus- ya ile Gürcistan arasındaki savaşta ‘Ne şiş yansõn, ne kebap’ politikasını izliyor” diye konuştu. AKP’li yetkililerin yaşananlar karşõ- sõnda yalnõzca telefon görüşmeleri ger- çekleştirmekle yetindiğini anlatan Öy- men, AKP’nin ne kuvvet kullanarak sonuç almak isteyenlere, ne de çok sayõda sivi- lin öldürülmesine neden olanlara tepki gös- terdiğini dile getirdi. Öymen, şöyle devam etti: “Kafkaslar’da yaşanan çatışmada Türkiye maalesef geri planda kaldı. Halbuki Kafkaslar bizim bölgemiz. Türkiye bir taraftan ABD’yi kollamak istiyor ve arkasında yer alıyor. Bir ta- raftan Gürcistan’ı kollamak istiyor. Bir taraftan da Rusya’yı karşısına al- mak istemiyor. Ne suya, ne sabuna do- kunan bir politika izleniyor. Perde ar- kasından bir şeyler yaptığı izlenimleri uyandırıyorsa da fazla bir şey yapa- madığı ortada.” GÜLŞAH DURAK Kafkaslar’da gerginlik tõrmanõrken, Tür- kiye’de yaşayan Abhazlar ve Osetler ey- leme hazõrlanõyor. İstanbul ve Ankara’da yarõn protesto gösterileri düzenleyecek olan Kafkasyalõlar, Türkiye’nin Gürcistan’a askeri destek vermesinden rahatsõzlar. Türkiye’deki Osetlerin bir arada bulun- duğu Alan Vakfõ’nõn Başkanõ Remzi Yıl- dırım, Türkiye’nin bu savaş karşõsõndaki tavrõnõ yetersiz bulduklarõnõ vurgulayarak “Türkiye’de yaşayan çok sayıda Kafkas kökenli insan var. Bu kişilerin de içi kan ağlıyor. Türkiye hükümeti, hiç değilse Gürcistan yönetimi bu tavrını sürdür- düğü sürece destek vermesin” diye ko- nuştu. Şu an Adigey Cumhuriyeti’nin baş- kenti Maykop’ta bulunan Kafkas Dernek- leri Federasyonu Başkanõ Cihan Candemir de Osetya’da yaşananlarõ “soykırım” ola- rak niteledi. Candemir, “Orada ‘ayrõlõkçõ’ denilen insanlar, kendilerine yaşam hak- kı tanımayanlardan ayrılmak istiyorlar. Türkiye’nin bu konuda bir tavrı, bilgi- si ve somut bir politikasının olmaması- nı ise kabullenemiyorum” dedi. Abhazya’nõn Dostlarõ katõlõmcõsõ Sezai Babakuş ise Gürcü yönetiminin “gereksiz ihtirasın” kurbanõ olduğunu vurguladõ. Abhazlarõn sabahlarõ “Tanrı tüm halkla- rı mutlu ve özgür kılsın. Abhazları da unutmasın” diye dua ettiğine dikkat çeken Babakuş, “Abhazlar tabii ki Gürcüler için de bunu dilerler. ‘Gürcüler’i mahvedelim’ diye bir iddia yok ortada. Ama milliyetçi, şoven duygularla bunlar mahvedildi. Kendi toprakları olduğunu iddia ettik- leri kentlerde taş taş üstünde bırakma- dılar” diye konuştu. Babakuş, Türkiye’nin tavrõyla ilgili olarak da “İnsani ve ekono- mik ilişkilere bir itirazımız yok ama as- keri yardıma karşıyız. Gürcüler güçle- rini pekiştirmek için bunu kullandılar. Türkiye’deki Kafkasyalılar bundan ra- hatsız” değerlendirmesinde bulundu. AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir politika izleyemediğini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Ankara’nõn ne kuvvet kullanarak sonuç almak isteyenlere, ne de çok sayõda sivilin öldürülmesine tepki gösterdiğini dile getirdi. R us gazetesi İzvestiya’da, Gürcistan’a en çok askeri yardõmõn ABD ile Türkiye tarafõndan yapõldõğõ belirtildi ve Washington ile Ankara “savaş kõşkõrtõcõlõğõ” yapmakla suçlandõ. Rusya Dõşişleri Bakanõ Lavrov “Gürcistan’a silah sağlayanlar, aralarõnda barõş gücü askeri ve sivillerin de bulunduğu birçok Rus vatandaşõnõn da bulunduğu sivil can kayõplarõ yüzünden suçluluk hissetmeliler” diye konuştu. TÜRKİYE’DEKİ KAFKASYALILAR EYLEME HAZIRLANIYOR Ahmedinejad ve eşi. Cüppeli Ahmet Hoca ve eşi. ‘Gürcistan’a askeri destek sona ersin’ ‘TÜRKİYE HAVA SAHASINI KAPATTI’ MOSKOVA (AA) - Rus RBK ajansõ, Türkiye’nin, Gürcistan’a yardõm malzemesi götüren Ukrayna kargo uçağõnõn hava sahasõna girmesine izin vermediğini öne sürdü. Ajansõn haberine göre, Ukrayna Dõşişleri Bakanõ Volodimir Ogrizko, içinde insani yardõm malzemesi olan bir kargo uçağõnõ Türkiye’nin hava koridorunu kapatmasõ nedeniyle Gürcistan’a gönderemediklerini söyledi. Rusya’nõn çatõşmalarõn patlak vermesinin ardõndan Gürcistan ile tüm hava bağlantõsõnõ yasaklamasõ yüzünden Gürcistan’dan Rusya’ya gitmek isteyenler Kiev üzerinden uçmak zorunda kalmõşlardõ. Gori’den kaçamayan Gürcüler için ekmek bulmak bile zor. (Fotoğraf: REUTERS) Brüksel’deki AB temsilciliği önünde toplanan Gürcüler, AB’den Rusya ile ilişkilerini dondurmasını istedi. (Fotoğraf: AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle