Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2008 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
AKP’nin Kapatılmasında Virgül!
Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay
Başsavcılığı’nca istenen AKP’nin ka-
patılması kararı bir futbol maçı sonu-
cu olarak spor sayfalarında yayımlan-
saydı başlık nasıl olurdu:
Başsavcı 6: AKP 5
O halde maçın galibi kim? Başsav-
cı! Yenilen kim? AKP! Ama öyle olmadı.
Spor yorumcuları ayrıca şunları yaz-
mazlar mıydı? “Gerçekte, maçı Baş-
savcı 10-1 kazandı. Hakemler, Baş-
savcı’nın dört golünü saymadı.”
Üstelik yüce mahkemede, tek “ha-
yır” oyu kullanan başyargıç Haşim Kı-
lıç bile “AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin
odağı olduğunu” açıkladı. Basın, bor-
sa, AB-D “rahatladık” açıklamaları ile
yüce mahkemenin kararını yeterince
anlamadıklarını ortaya koydular.
AKP’ye göre, mahkeme “kapatılma”
olayına “nokta” değil, “virgül” koydu.
AKP Genel Merkezi’nde karar al-
kışlarla karşılanırken, Genel Başkan ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
“AKP’nin hiçbir zaman laikliğin karşıtı
eylemlerin odağı olmadığını” öne sür-
dü. Karardan ders çıkarması beklenen
Erdoğan, yandaşlarına “Oğlum Ahmet
bu yolda devam et!” diyordu.
Kararın açıklandığı gün AKP-AB-D
sözcüleri, “Anayasa liberalleşecek bi-
çimde değişmeli” sözleri ile önümüz-
deki günlerin gündemini belirlediler.
Anayasa, laikliğe tepki olarak liberal-
leşecekti, liboşlaşacaktı! TBMM’de
çoğunluk, AKP’de idi. Türbanda olduğu
gibi MHP’nin yanı sıra, bu kez DTP’nin
de katılımı ile parti kapatılmayı önle-
yecek anayasa değişikliği rahatlıkla ger-
çekleşebilecekti.
Bu değişiklik şu ya da bu nedenle
gerçekleşmese bile, 6 golü atan yar-
gıçlardan ikisinin görev süresi iki yıl son-
ra bitiyordu. Rektör atamalarındaki gi-
bi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kılıç
gibi iki yargıcı atayarak kapatma kör-
düğümünü kesme olanağına sahip
olacaktı. AKP’deki sevincin nedeni
nokta yerine kıl payı ile konulan virgül-
dü. Karardan sonraki ilk on güne bir göz
atalım, bakalım AKP ne düşünüyor?
* AKP Genel Başkan Yardımcısı
Necati Çetinkaya, Fethullah Gü-
len’in New York’taki Türk Kültür Mer-
kezi’nde “anayasa değişikliğine gidi-
leceğini” açıkladı.
* AKP Genel Başkan Yardımcısı
Edibe Sözen, Almanya’dan esinlene-
rek “Gençleri Koruma Yasası” hazırla-
dığını açıkladı. Yasa, okullarda “tapı-
nak (ibadethane)” açılmasını öngörü-
yordu. Almanya’da böyle bir yasa ol-
madığı anlaşılınca, tasarısını geri çek-
mek zorunda kaldı.
Bu iki kişi sıradan partili değiller.
AKP’nin Erdoğan’dan sonraki “genel
başkan yardımcıları”! Bu açıklamaları
CHP’den devşirme Turizm ve Kültür
Bakanı Ertuğrul Güney’in “Allah’a
şükürler olsun ki şu anda yargının da
tesciliyle yolumuza devam ediyoruz”
demeci izledi. Bakan “Oğlum Ahmet bu
yolda devam et” hedefini doğruladı. Bu
arada ne oldu?
Konya’da açılışı, binası, donanımı
tümden izinsiz olan Kuran kursunda 18
“safi sübyan çocuk” ölmedi, öldürüldü.
İstanbul Güngören’de PKK terörüne 17
kişi kurban gittiğinde kıyameti kopa-
ranlar, Konya olayında “Allahın emri”
sözleriyle cinayeti örtbas etmeye yel-
tenmediler mi? Güngören PKK terörü
ise Konya da yobazlık terörü değil de
nedir?
Yobaz deyip de geçmeyin! Daha ön-
ce Vakit gazetesinin anlı şanlı 72 ya-
şındaki yazarı Hüseyin Üzmez’in 14
yaşındaki kız çocuğuna tecavüz olayını
bu köşede irdelerken nice benzeri ör-
neklere yer vermiştik. Bu kez Çorum
Ensar Vakfı Şube Başkanı, Din Kültü-
rü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Zekai İş-
ler’in (52), 15 yaşındaki bir öğrenci kı-
zı hamile bıraktığı saptandı.
Kuran kurslarını izinsiz açacaksın,
sonra da çocukları öldürecek ya da te-
cavüz edeceksin! Ya da İstanbul’da ca-
miye resmen imam atayacaksın; ancak
“cemaat istemiyor” diye geri çeke-
ceksin. Türkiye’nin resmi kurumu Di-
yanet İşleri Başkanlığı bile, tarikat ca-
milerine giremedikten sonra, Kuran
kurslarını valilikler denetleyemedikten
sonra “irticai yobazlık terörü” daha
da artmaz mı? Bu koşullar altında
anayasa değiştirilir, AKP kapatılamaz
olur, izinsiz Kuran kursları her köşe ba-
şında açılır.
Diyanet İşleri’nin resmi 7.036 Kuran
kursuna yaklaşık 250 bin kişi katılmış.
Bunların yalnızca 22 bini erkek, buna
karşılık 228 bini kadın. Demek ki Kuran
kursuna kadınlarımızın gereksinimleri
var, erkeklerimizin yok! Kadını kapat-
manın yolu Kuran kurslarından geçer-
ken, AKP de geleceğini, anayasa de-
ğişikliği ile güvence altına alacak de-
mektir. AKP-AB-D’deki rahatlama bun-
dan! Kapatılmama artık çantada keklik!
Önümüzdeki haftalarda Başbakan,
Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğ-
rultusunda, laikliğin karşıtlığında odak
olmadığını gösterecek bir vitrin dü-
zenlemesine, hükümet değişikliği ile gi-
decek. Batı’yı bu görünüşteki değişiklik
rahatlatacak. Gerçekte bu değişiklik,
Abdüllatif Şener’in partisine AKP’den
geçecekleri önlemeye yönelik olacak.
Erdoğan, göçer milletvekillerine hü-
kümette koltuk verirken, Dışişleri Ba-
kanlığı ile AB Baş Müzakereciliği, Kül-
tür ve Turizm gibi iki şapkalı bakanlıkları
da bölerek koltuk sayısını arttıracak.
Ankara’da vatman
izni yaptığım için
Bodrum Türkbü-
kü’nde ya da Çeş-
me Alaçatı’daki son
model bikinilerle ta-
nışamadım. Gazete-
lerin magazin ekle-
rinden, yalnızca bi-
zim koylarda, kimin
elinin kimin bikinisin-
de olduğunu öğren-
mekle kalmadım, ay-
nı zamanda Fransız
Cumhurbaşkanı Ni-
kolas Sarkozy ile eşi
Carlo Bruni’nin, eski
İngiliz Başbakanı Tony Blair ile eşi
Cherie’nin mayolu resimlerini de
gördüm.
Bu arada Suriye Cumhurbaşka-
nı Beşşar Esad ve güzel eşi Esma,
çocukları ile Bodrum’a kısa bir ta-
tile geldiler, yat-
la dolaştılar. Ne
var ki Suriye’de
halk, başkanla-
rını Türkiye’de
resmi gezide sa-
nıyormuş. İkilinin
yattaki görüntü-
leri Türk basının-
da çıkınca tatil
burunlarından
gelmiş.
Perşembe günü uzun bir bekle-
yişten sonra İran Cumhurbaşkanı
Mahmut Ahmedinejad Ankara’ya
gelecek. Yanında, adı bilinmeyen
çarşaflı eşini de getirecek mi, An-
talya plajlarında mayolu vatandaş-
ları arasına karışacak mı bilmiyoruz.
Komşu cumhurbaş-
kanı denize girseydi
herhalde Cüppeli
Ahmet Hoca ve eşi
gibi güneşlenirdi.
Başbakan Erdo-
ğan da Bodrum’da
tatildeydi. Kendisi
şortla, eşi türbanla
görüntülendi. Erdo-
ğan’ın hangi otelde
kaldığı açıklandı.
Cumhurbaşkanımız
Gül, eşi Hayrünnisa
ile “kıyak çektikleri”
bir işadamının ya-
tıyla denize açıldı.
Basında, Hayrünissa Hanım’ı te-
settürlü giysi ile denizde gösteren
bir resim yayımlandı. Çankaya’dan
yalanlama geldi. Cumhurbaşka-
nı’nın nerede tatil yaptığı sorusunun
yanıtı da bu açıklamada veriliyordu:
“Fotoğraftaki te-
settürlü kişi sayın
hanımefendi de-
ğildir. Cumhur-
başkanı’nın nere-
de tatil yaptığını
açıklamak kendi-
lerinin güvenliğini
tehlikeye atmak
olur.”
Türkiye kıyıla-
rında tatil yapan
Esad’lar, Putin’ler, Nazarbayev’ler,
El Makdum’lar, Talibov’lar, El Sa-
ud’lar, Haşimi’ler “kendilerinin gü-
venliğini tehlikeye” atmaktan kork-
muyorlar, ama Türkiye Cumhuri-
yeti’nin başının Türkiye’de ödü pat-
lıyordu! Pes doğrusu…
Türkiye’de Korkan Türk Başkanı!
Olimpiyat oyunları geleneksel
sanat ve teknolojiyi milimetrik he-
saplarla bir araya getiren görkem-
li bir rüya ile Çin Halk Cumhuriye-
ti’nin başkenti Beijing’de açıldı.
Eski Çin’in dört başkenti vardı.
Kuzey bölgedekine “kuzey baş-
kent” anlamına gelen “Beijing” de-
nilirdi. Ülke birleşince “Beijing” tü-
münün başkenti oldu.
Nasıl Ankara ve Washington ül-
kenin içinde başkent; İstanbul ve
New York deniz kıyısında ticaret ve
kültür açılarından nüfus olarak birinci
büyük kentler ise Beijing ile Şangay
da öyledirler. Daha önceki yıllarda
Batı dillerinden dolayı Beijing’e “Pe-
king” denildiğinde Türkçeye Pekin
olarak geçmişti. Ancak Çin, uzun bir
süre önce dünyaya yaptığı bir çağ-
rıda başkente “Pekin(g)” değil “Bei-
jing” denilmesini resmen istedi.
Bakıyorum da, bizim gazete da-
hil, tüm Türk medyası, kente İngiliz
sömürge günlerinden kalan “Pe-
kin” adını kullanmayı hâlâ sürdürü-
yor. Günün birinde bu oyunlar İs-
tanbul’da düzenlense, medyamız
“Konstantinopolis” denilmesine aca-
ba rıza gösterir mi?
Beijing mi Pekin mi?
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Kafkaslar’da ABD’ye bağlõlõk sonucu Putin’le görüşmek bile yõlan hikâyesine döndü
Görüşme yok, niyet var
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kafkasya politikasõ Gürcistan ve Azer-
baycan’õn Batõ’ya yaklaştõrõlmasõ üze-
rine kurulu olan Türkiye, Rus - Gürcü
savaşõnda etkisiz kaldõ. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan’õn, Rusya Baş-
bakanõ Vladimir Putin ile telefon
görüşmesi yapõp yapamamasõ bile yõ-
lan hikâyesine döndü.
1997’de Askeri Eğitim İşbirliği An-
laşmasõ’nõn imzalanmasõ ve Bakû -
Tiflis - Ceyhan Petrol Boru Hattõ baş-
ta olmak üzere dev projelerde ortaklõk
yapõlmasõyla birlikte Türkiye - Gürcis-
tan ilişkileri iyice gelişti. Ancak
ABD’nin teşvik ettiği bu tablo, 2003’te
Gürcü Devlet Başkanõ Eduard Şe-
vardnadze’nin Batõ destekli “Gül Dev-
rimi” ile indirilmesi ve yerine ABD eği-
timli Mihail Saakaşvili’nin geçmesi ile
birlikte, Türkiye’nin Rusya ile ilişkile-
rini tehdit eder hale geldi. Aynõ dönemde
Türkiye’de ise AKP iktidar olmuştu.
Bunun son örneği ise geçen perşem-
be gecesinden bu yana devam eden Rus
- Gürcü savaşõnda görüldü. Türkiye, mil-
yarlarca dolarlõk askeri yardõmda bu-
lunduğu Gürcistan’õn ateşkesi tek yan-
lõ olarak bozarak Güney Osetya başkenti
Tshinvali’yi yerle bir etmesini kõna-
mazken, Ankara, Rus tarafõnda ABD ile
birlikte Gürcistan’õ maceracõ çizgiye iten
başlõca güç olarak görülmeye başlandõ.
Öte yandan, Türkiye’nin yakõn müt-
tefiki Gürcistan’a destek belirtmekten
kaçõnmasõ da dikkat çekti. Dõşişleri
Bakanlõğõ’ndaki değerlendirmelerde,
“Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve si-
yasi birliğinin korunması” ile “Rus-
ya’yı Türkiye’nin karşısına alma-
ma” değerlendirmeleri öne çõktõ. Aynõ
değerlendirmelerde, Rus doğalgazõnõn
ve ikili ticaretin Türkiye için önemi ağõr-
lõk kazanõnca, yine Saakaşvili’ye destek
verme hesabõ yapmakta olan AKP hü-
kümeti net bir tavõr belirleyemedi.
Rusya’dan Ankara’ya
suçlamalar
Rus gazetesi İzvestiya’da, Gürcis-
tan’a en çok askeri yardõmõn ABD ile
Türkiye tarafõndan yapõldõğõ belirtildi ve
Washington ile Ankara “savaş kışkır-
tıcılığı” yapmakla suçlandõ. İzvestiya,
ABD ile Türkiye’nin son yõlarda kimi
hibe, kimi satõş yoluyla Tiflis yönetimine
yüzbinlerce dolarlõk silah verdiğini
yazdõ. Gazetede, “Sadece 2007 yılında
Tiflis yönetimi silah alımları için 1
milyar doların üzerinde harcama
yaptı. Gürcü askerleri askeri eğitim
için genelde Amerikan ve Türk uz-
manlar tarafından eğitildi” denildi.
Rusya Dõşişleri Bakanõ Sergey Lav-
rov da “Gürcistan’a silah sağlayanlar,
aralarında barış gücü askeri ve sivil-
lerin de bulunduğu birçok Rus va-
tandaşının da bulunduğu sivil
can kayıpları yüzünden suçluluk
hissetmeliler” diye konuştu.
Başbakanlõk, hükümete yakõn-
lõğõyla bilinen Sabah gazetesinde
dün manşetten verilen “Savaşla
ortaya çıkan soğukluk” haberi-
ni yalanladõ. Başbakanlõk Basõn
Merkezi, haberin “tümüyle asıl-
sız ve gerçek dışı” olduğunu
belirtirken, Yargõtay Başkanõ’nõ
ziyaretinden çõkõşõnda gazeteci-
lerin sorularõnõ yanõtlayan Erdo-
ğan, Rusya Başbakanõ Putin’in te-
lefonuna yanõt vermediği iddia-
sõnõn doğru olmadõğõnõ söyledi.
Erdoğan şöyle konuştu: “Rusya
Federasyonu Dışişleri Bakanı
ile benim Dışişleri Bakanım
Ali Babacan Bey görüşmüştür.
Gürcistan Dışişleri Bakanı ile
görüşmüştür. Bunun yanında
aynı şekilde (ABD Dışişleri Ba-
kanı) Condoleezza Rice ile gö-
rüşmesini yapmıştır. Benim de
sadece olayların ikinci günün-
de Sayın Saakaşvili ile görüş-
mem oldu.” Babacan, çatõşma-
larõn 3. günü, yani önceki gün
yaptõğõ görüşmelerde taraflara
“itidal” çağrõsõ yapmõştõ.
‘Kafkas ittifakı
düşüncesi’
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin
Gürcistan’a silah temin etmesiyle
ilgili bir soru üzerineyse “Bugün
Rusya Federasyonu’nun da silah
satışı vardır, bizim de birçok si-
lah satışlarımız vardır. Bunlar
anormal şeyler değildir” dedi.
Çatõşmalarõn başlamasõndan iti-
baren taraflara ateşkes çağrõsõ yap-
tõklarõnõ belirten Erdoğan, “Sayın
Putin ile görüşmek için düşün-
cem var. Arayacağım kendisini.
Ve kendisiyle de bu konuları gö-
rüşeceğim” diye konuştu. Erdo-
ğan, ABD ve AB üyeleriyle “Kaf-
kas İttifakı” oluşturulmasõ dü-
şünceleri bulunduğunu ifade ede-
rek, bunun için BM Genel Sekre-
teri Ban Ki-Mun ile görüşeceği-
ni kaydetti. Bir gazetecinin, “Pe-
ki Rusya buna ne der? Rusya so-
nuçta Kafkaslar’ın egemen ül-
kesi” sözleri üzerine Erdoğan,
“Kafkaslar ittifakı içerisinde
Rusya Federasyonu’nun da şüp-
hesiz ki muhakkak bulunması
lazım” karşõlõğõnõ verdi.
‘Ne şiş yansõn ne kebap’ politikasõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur
Öymen, Gürcistan ile Rusya arasõnda sü-
ren çatõşma karşõsõnda AKP’nin ilkeli bir
tavõr sergileyemediğini belirterek, “AKP,
bir taraftan ABD’yi kollamak istiyor
ve arkasında yer alıyor. Bir taraftan
Gürcistan’ı kollamak istiyor. Bir ta-
raftan da Rusya’yı karşısına almak is-
temiyor” dedi.
AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir politi-
ka izleyemediğini kaydeden Öymen, Türk
dõş politikasõnda belli ilkelerin savunulmasõ
gerektiğini belirtti. Öymen, Türkiye’nin
Kafkaslar’da izlemesi gereken tutumu ve
ilkeleri “devletlerin toprak bütünlüğü-
ne saygı göstermek”, “kuvvet yoluyla si-
yasi rantlar elde etmemek”, “ülkelerin
kuvvet yoluyla işgal ettiği topraklardan
geri çekilmesini istemek” ve “Kafkas-
lar’a demokrasiyi yaygınlaştırmak”
olarak sõraladõ. AKP’nin söz konusu hiç-
bir ilkeyi uygulamadõğõnõ ifade eden Öy-
men, “Bu ilkelerin hiçbirine uymayan
AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir tu-
tum izlediğini göremiyoruz. AKP, Rus-
ya ile Gürcistan arasındaki savaşta ‘Ne
şiş yansõn, ne kebap’ politikasını izliyor”
diye konuştu.
AKP’li yetkililerin yaşananlar karşõ-
sõnda yalnõzca telefon görüşmeleri ger-
çekleştirmekle yetindiğini anlatan Öy-
men, AKP’nin ne kuvvet kullanarak sonuç
almak isteyenlere, ne de çok sayõda sivi-
lin öldürülmesine neden olanlara tepki gös-
terdiğini dile getirdi. Öymen, şöyle devam
etti: “Kafkaslar’da yaşanan çatışmada
Türkiye maalesef geri planda kaldı.
Halbuki Kafkaslar bizim bölgemiz.
Türkiye bir taraftan ABD’yi kollamak
istiyor ve arkasında yer alıyor. Bir ta-
raftan Gürcistan’ı kollamak istiyor.
Bir taraftan da Rusya’yı karşısına al-
mak istemiyor. Ne suya, ne sabuna do-
kunan bir politika izleniyor. Perde ar-
kasından bir şeyler yaptığı izlenimleri
uyandırıyorsa da fazla bir şey yapa-
madığı ortada.”
GÜLŞAH DURAK
Kafkaslar’da gerginlik tõrmanõrken, Tür-
kiye’de yaşayan Abhazlar ve Osetler ey-
leme hazõrlanõyor. İstanbul ve Ankara’da
yarõn protesto gösterileri düzenleyecek olan
Kafkasyalõlar, Türkiye’nin Gürcistan’a
askeri destek vermesinden rahatsõzlar.
Türkiye’deki Osetlerin bir arada bulun-
duğu Alan Vakfõ’nõn Başkanõ Remzi Yıl-
dırım, Türkiye’nin bu savaş karşõsõndaki
tavrõnõ yetersiz bulduklarõnõ vurgulayarak
“Türkiye’de yaşayan çok sayıda Kafkas
kökenli insan var. Bu kişilerin de içi kan
ağlıyor. Türkiye hükümeti, hiç değilse
Gürcistan yönetimi bu tavrını sürdür-
düğü sürece destek vermesin” diye ko-
nuştu. Şu an Adigey Cumhuriyeti’nin baş-
kenti Maykop’ta bulunan Kafkas Dernek-
leri Federasyonu Başkanõ Cihan Candemir
de Osetya’da yaşananlarõ “soykırım” ola-
rak niteledi. Candemir, “Orada ‘ayrõlõkçõ’
denilen insanlar, kendilerine yaşam hak-
kı tanımayanlardan ayrılmak istiyorlar.
Türkiye’nin bu konuda bir tavrı, bilgi-
si ve somut bir politikasının olmaması-
nı ise kabullenemiyorum” dedi.
Abhazya’nõn Dostlarõ katõlõmcõsõ Sezai
Babakuş ise Gürcü yönetiminin “gereksiz
ihtirasın” kurbanõ olduğunu vurguladõ.
Abhazlarõn sabahlarõ “Tanrı tüm halkla-
rı mutlu ve özgür kılsın. Abhazları da
unutmasın” diye dua ettiğine dikkat çeken
Babakuş, “Abhazlar tabii ki Gürcüler için
de bunu dilerler. ‘Gürcüler’i mahvedelim’
diye bir iddia yok ortada. Ama milliyetçi,
şoven duygularla bunlar mahvedildi.
Kendi toprakları olduğunu iddia ettik-
leri kentlerde taş taş üstünde bırakma-
dılar” diye konuştu. Babakuş, Türkiye’nin
tavrõyla ilgili olarak da “İnsani ve ekono-
mik ilişkilere bir itirazımız yok ama as-
keri yardıma karşıyız. Gürcüler güçle-
rini pekiştirmek için bunu kullandılar.
Türkiye’deki Kafkasyalılar bundan ra-
hatsız” değerlendirmesinde bulundu.
AKP’nin Kafkaslar’da etkili bir politika izleyemediğini
vurgulayan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Ankara’nõn ne
kuvvet kullanarak sonuç almak isteyenlere, ne de çok sayõda sivilin
öldürülmesine tepki gösterdiğini dile getirdi.
R
us gazetesi İzvestiya’da, Gürcistan’a en çok askeri
yardõmõn ABD ile Türkiye tarafõndan yapõldõğõ belirtildi
ve Washington ile Ankara “savaş kõşkõrtõcõlõğõ”
yapmakla suçlandõ. Rusya Dõşişleri Bakanõ Lavrov “Gürcistan’a
silah sağlayanlar, aralarõnda barõş gücü askeri ve sivillerin de
bulunduğu birçok Rus vatandaşõnõn da bulunduğu sivil can
kayõplarõ yüzünden suçluluk hissetmeliler” diye konuştu.
TÜRKİYE’DEKİ KAFKASYALILAR EYLEME HAZIRLANIYOR
Ahmedinejad ve eşi.
Cüppeli Ahmet Hoca ve eşi.
‘Gürcistan’a askeri
destek sona ersin’
‘TÜRKİYE HAVA
SAHASINI
KAPATTI’
MOSKOVA (AA) -
Rus RBK ajansõ,
Türkiye’nin, Gürcistan’a
yardõm malzemesi
götüren Ukrayna kargo
uçağõnõn hava sahasõna
girmesine izin
vermediğini öne sürdü.
Ajansõn haberine göre,
Ukrayna Dõşişleri Bakanõ
Volodimir Ogrizko,
içinde insani yardõm
malzemesi olan bir kargo
uçağõnõ Türkiye’nin hava
koridorunu kapatmasõ
nedeniyle Gürcistan’a
gönderemediklerini
söyledi. Rusya’nõn
çatõşmalarõn patlak
vermesinin ardõndan
Gürcistan ile tüm hava
bağlantõsõnõ yasaklamasõ
yüzünden Gürcistan’dan
Rusya’ya gitmek
isteyenler Kiev
üzerinden uçmak
zorunda kalmõşlardõ. Gori’den kaçamayan Gürcüler için ekmek bulmak bile zor. (Fotoğraf: REUTERS)
Brüksel’deki AB temsilciliği önünde toplanan Gürcüler, AB’den
Rusya ile ilişkilerini dondurmasını istedi. (Fotoğraf: AP)