Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
12 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
soner@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kendi Silahıyla...
Rusya, Gürcistan’da, ABD-AB cephesini kendi si-
lahlarıyla vuruyor. Afganistan, Irak işgalleriyle ayak-
lar altına alınan evrensel hukuk, insan hakları ihlal-
lerinden sonra, insanlık Kafkaslar’da yaşananlarda
daha bir seyirci kalıyor.
ABD-AB medyasında çıkan haberler ve yorumları
dikkatle izleyebildiniz mi? BM görüşmelerinde söy-
lenenlerin paralelinde, elbette Gürcistan’ın bağım-
sızlığının korunması gerektiğinden söz ediliyor.
Rusya’nın Gürcistan’ı bonbalaması, askeri operas-
yonları eleştiriliyor. Sonrasında altı çizilenler, ABD-
AB siyasilerinin kendi silahları ile vurulduklarının ti-
pik göstergeleri...
Kimi yorumcular özellikle ABD, kimi AB siyasi li-
derliklerinin, Gürcistan ve lideri Saakaşvili’yi, faz-
lasıyla cesaretlendirmelerinin yanlış bir adım atma-
ya ittiğinden söz ediyorlar. Kimileri Gürcistan’ın umut-
landırılıp nisan ayında NATO üyeliğine alınmamasının
siyaseten zorlaması ile, Güney Osetya’da operas-
yona kalkıştığının altını çiziyorlar. Tartışmaların de-
vamı çok daha çarpıcı:
Gürcistan’a en fazla destek veren yorumlarda Rus-
ya’nın müdahalesinin caydırıcı olmaması gerektiği,
gelecek toplantılarda NATO üyeliğinden dönüş ka-
rarının sadece Gürcistan için değil, Batı dünyası güç
dengeleri için de çok olumsuz sonuçları olabilece-
ği vurgulanıyor. Yine de Gürcistan’ın NATO üyesi ol-
ması halinde, Rusya’dan gelecek müdahalenin
NATO’yu içine alacağı tehdit ve kaosun boyutları üze-
rinde kaygıyla duruluyor.
Özetle Batı dünyası iki kutuplu dünyanın payla-
şım dengelerinde, dahası bugünde Rusya’nın ege-
menlik alanı içinde kalan bölgede, kendi çıkarları adı-
na bölge siyasileri, halklarını kullanarak başlattığı ha-
reketler başarısızlığa uğradığında hep yapmakta ol-
duğunu yapıyor. Doğrudan Rusya ile karşı karşıya
kalmayı siyasi çıkarları, güç dengeleri içinde uygun
görmediğinden, Rusya’ya karşı direnmeye tahrik et-
tiği ülkeyi, siyasi liderliklerini ortada bırakıyor. Saa-
kaşvili’nin ilk yardım çağrıları ile çok açık dillendiri-
len bu düş kırıklığı, ortada bırakma tablosu, insan
hakları ihlallerinde duyarsızlıkta daha bir çarpıcı or-
taya çıkıyor. Olan her zamanki gibi halklara oluyor.
Irak, Afganistan işgallerinin gerekçelendirilmele-
ri, insan hakları ihlal boyutları, bu ülkelerde yaşa-
nanlar, savaş suçları dahil her tür insan hakları, ev-
rensel hukuk ihlalleri karşısında, BM’de, Batı med-
yasında söylenebilenler, söylenebilecekler çok cı-
lız sesle dillendirilmenin ötesinde gündeme gele-
miyor.
***
Kırmızı, turuncu karanfil darbeleri ile Rusya’nın eko-
nomik, siyasal kontrol bölgelerinde çıkar dengele-
rini kendilerinden yana değiştirmeyi seçen ABD, AB
siyasi kadroları, çokuluslu tekelleri, karşı duruşları
fonlayan sermaye güçleri, sivil toplum örgütlenme-
leri, fiili güç karşısında bedel ödeyen halkların baş-
larına gelenlerde her zamanki gibi seyirciler... Ko-
sova’da, Bosna’da yaşananlarda olduğu üzere,
insan hakları ihlallerinin en can yakıcı sürecinde se-
yirci kalınıp, insancıklar, binler, on binler katliam-
lardan, işkencelerden geçirildikten sonra ancak
koşullar elverirse, medyatik insan hakları yargılamaları
ile dünya medyasında şovu seçiyorlar.
Kaldı ki Kafkasya, Gürcistan’da yaşananlarda, par-
çalanan Yugoslavya’nın emperyal dengeler içinde-
ki paylaşımında, Sırplar bağlantılı Ruslar’ın paylaşım
alanına bırakılmış Bosna, Kosova’dan çok daha fark-
lı, Rusya ve çıkarları lehine değişmiş evrensel koşullar
gündemde. Tek kutuplu dünyaya geçildiği tezi ile,
ABD öncülüğünde dünyayı, petrol eksenli de yeni
emperyal paylaşımda, AB siyasilerinin kiminin doğ-
rudan, kimilerinin dolaylı desteğini almış olarak si-
lahlı güç dayatılırken, fiili işgaller gerçekleştirilirken,
yaşanan vahşet, evrensel savaş hukuku dahil her tür
insan hakkı ve hukukunun ayaklar altına alınmış ol-
ması ile bir dönem için geri çekilmiş Rusya’nın ka-
zandığı stratejik avantajlar var:
İki kutuplu dünyanın parçalanan Sovyetler Birli-
ği bölgesinde, Rusya’nın ekonomik, sosyal, siyasal
merkez olma kimliği Batı cephesinin, kapitalist
dünyanın istediği ölçeklerde kırılamadı. Yerleşik çı-
kar ilişkileri, ekonomik, sosyal, siyasal kültürel bağ-
lar, hatta Batı dünyasının günümüzde stratejik ola-
rak tahrik ettiği ırklar ve dinler ayrışması zaman için-
de tersine işleyebilen silahlara dönüşebildi.
Gürcistan özelinde Gürcistan’ın Güney Oset-
ya’yı askeri müdahale ile kendine katmaya kalkış-
ması, Abhazya ayaklanması ile birlikte Rusya’nın as-
keri müdahalesinin gerekçesini oluşturabildi. ABD
öncülüğünde Batı dünyası, AB ülkelerinin fiili des-
teğinde gerçekleştirilen Irak, Afganistan işgallerin-
den toparlanmak için yararlanmış, kanlı petrol fi-
yatlarının önlenemez yükselişi ile bağlantılı olarak da
ekonomisini düze çıkarmış Rusya, kendi iktidar, çı-
kar bölgesinde Batı’dan gelen müdahalelere baş kal-
dırabilecek gücü kendinde görüyor. İnsan hakları ih-
lallerinde suçlu, ayıplı Batı dünyası Kafkaslar’daki bu
kanlı, sıcak gelişmelerde kırıtmaktan öte bir şey ya-
pamıyor...
Bugün ekonomimizin bizce sıkın-
tısı ama kimilerine göre ilacı olan sı-
cak parayı ve geçen hafta başladığı-
mız 2002-2008 Türk ekonomisini
analiz etmeye devam edecektik. An-
cak Cumhuriyet gazetesine olan nef-
ret, görüşlerimize çağdışı kalmış gi-
bi bir bakış, Atatürk’e olan hınç bizi
bu yazıyı yazmaya yöneltti. Bıkıp
usanmadan da yazmaya devam ede-
ceğiz.
Şu anda yıllarca aydınlanmanın, ile-
riciliğin öncüsü olmuş kişiler global-
leşme ve vahşi kapitalizme kendile-
rini teslim etmek istememeleri, aklı
dogmatik inançların önüne koymaları
nedeniyle statükocu ve gericiliği tem-
sil eden kesimler haline gelmiş du-
rumda.
Belli inanç kalıplarında kalan, inanç-
larını aklın önüne koyan ve serbest pi-
yasa ekonomisi ile bütünleşen kişiler
ise daha demokrat, ilerici, statükoyu
kıran kişiler olarak Türkiye’nin gele-
ceğine damga vuracaklar.
Bu durumda ilericiler gerici, gericiler
ilerici oldu ki.. bu, kıyametin habercisi
bizce.
Diyoruz ki; biz Atatürk’e tapmıyo-
ruz. Bir kişi ister kahraman, ister
peygamber, ister insanlığa büyük
hizmet etmiş kişi olsun, biz bu kişilere
hayranlık duyarız, vefalı davranırız, on-
ların yol göstericiliğinden yararlanırız,
severiz; ama tapmayız. Atatürk ne
yaptı? Yüce Türk milleti ile birlikte bi-
zi köle, haysiyetsiz bir millet olmak-
tan kurtardı. Çok güçlü ve saygı du-
yulan bir ülke olmamızın yolunu aç-
tı. Bize daha ileriye götürebileceğimiz
bir vatan bıraktı. Bunu yaparken de
elbette sarsıntı yaratacaktı; bazı sert
tedbirler uygulayacak ve zaman za-
man gelecekteki demokrasi için an-
ti demokrat olacaktı.
Amerikalıların Thomas Jefferson’u
(1743-1826) var. Bir Amerikalıya bu
ismi bir sorun bakalım ne cevap ala-
caksınız!.. Bu kişinin, tüm zamanla-
rın kaleme alınmış esinleyici insan
hakları beyannamesi olan “Amerika
Bağımsızlık Bildirgesi”ni hazırla-
yan kişi olarak hâlâ Amerika’da dâ-
hiler sınıfında en üstlerde tutulur. İn-
ternet devrimini yapmış ve dünyaya
hükmeden Amerika bu insanını unut-
muş değil. Ondan söz ettiğiniz zaman
statükocu olarak suçlanmazsınız. Ne
diyor Thomas Jefferson: “Her şeye
gücü yeten ulu Tanrı, aklı özgür ya-
ratmış.”
Mahatma Gandhi (1869-1948)
Hindistan’ın 1947’de İngiliz ege-
menliğinden kurtulup bağımsızlığına
kavuşmasının anakuvveti ve mima-
rıydı. Bir Hintliye “Gandhi, sizde bir
travma yarattı” deyin bakalım ne ce-
vap alacaksınız!..
Aydınlanmacı ve aklı inançların
önüne koyan kişiler hiçbir zaman di-
ni inançlara saygısızlık göstermedi;
camiler kapatılmadı. Kimsenin giyim
kuşamına karışılmadı. Herkes diledi-
ği şekilde ibadetini yaptı. Bu kadar öz-
gürce dinini yaşayan bir millete, “İlle
de din egemen olsun” demenin han-
gi demokratik hakların içinde yer al-
dığını söyleyeceğiz? Bizim din ikli-
mimize çerçeve biçen kapitalist ül-
kelerin oyununu fark etmeyen ve bu
oyuna alet olanları da koruyarak ül-
kemizin karanlıklara götürülmemesi ve
emperyalist ülkelerin oyuncağı ol-
maması için karşı çıktığımız zaman
statükocu, anti demokrat oluyoruz. El
insaf..
Geçenlerde İran kökenli bir İngili-
ze şunu sordum: “Biz İran gibi olur
muyuz? Bu korkuda paranoya mı
yapıyoruz? Gereksiz işi büyütüyo-
ruz..” O da bana şunu söyledi: “Bizim
son zamanlarımıza çok benziyorsunuz.
Bu iş gelir mi diye sormakla zaman ge-
çirdiğiniz bir günün sabahında ger-
çekleşir. Bu bir din devleti kurma ha-
disesi değildir. Bu, Japonya’dan son-
ra Batı Asya’da dünyanın G-8 dedi-
ğimiz ülkeleri zorlayacak iki ülke olan
İran ve Türkiye’nin belini kırma pro-
jesidir. Bizim belimizi kırdılar. Şu an-
da İran’ı yönetenler emperyalizme
hizmet ediyorlar. Din devleti, halkın
emperyalizme hizmeti sağlamada
boynu bükük kalmasını sağlamak için
yaratıldı. Kim sesini çıkarırsa kırbaç-
lanmayı sağlıyor. Hümeyni’nin geldiği
günü izleyen iki haftada yüz bine ya-
kın idam gerçekleşti. Bazı albaylar da
olmak üzere tüm generaller, okumuş
yazmışlar, dinciliğe karşı çıkanlar..
bir kuşak gitti. Şu anda üçüncü kuşak
birkaç dil bildiği ve iyi eğitim aldığı hal-
de sokak başlarında işportacılık ya-
pıyor. Bundan ne çıkarırsanız çıkarın...
İster korkun, ister bize bir şey olmaz
deyin. Olduğunda zaten bu soruyu so-
ran hiçbir kişi hayatta kalmayacak.”
Biz diyoruz ki; Türk Milleti asil ve
güçlü bir millettir. Ülkemize sahip çı-
karsak, hiçbir ülkenin çıkarına ülke-
mizi sömürtmezsek, inançlarımızda
samimi olursak, Atatürk’ün yolunu ge-
liştirilecek ve güncelleştirilecek bir yol
olarak görürsek tüm emperyalist ül-
kelerin hesabını bozarız; ne İran olu-
ruz, ne Gürcistan, ne de Irak...
Thomas Jefferson şunu diyordu:
“Ülkeni, kendini sevdiğinden çok
sev.” Biz ne yapıyoruz; ülkemizi, bi-
zi bugünlere getiren önder ve kahra-
manlarımızı çok seviyor, tarihten
edindiğimiz tecrübeler nedeniyle ulu-
sumuzun geleceğinden endişe edi-
yoruz ve ihtiyatlı olalım diyoruz. Ne var
bunda?
Aslında hedef ne ülke sevgisi, ne Al-
lah korkusu, ne insan sevgisi... Hedef
para; kaynakların paylaşımı, servet-
lerin transferi. Bunu sağlamak için ile-
ricilik, gericilik sayılmalı; gericilik ile-
ricilik. Vallahi bunu bile başardık…
Gericilikte İlericilik, İlericilikte Gericilik
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
Türkiye’nin Kafkaslarda adõm adõm geliştirdiği ekonomik ilişkiler, 4 günlük savaşla yõkõm tehlikesiyle karşõ karşõya geldi
Ateş Türkiye’yi de yaktõKafkaslar’daki ilişkileri kristal bir
vazoya benzeten Tuğrul Erkin, vazonun
kõrõldõğõnõ, Kafkaslar dõşõndaki ülkeler
arasõnda birinci derecede mağdur olan
ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
OLCAY BÜYÜKTAŞ / NECDET ÇALIŞKAN
Gürcistan’õn Güney Osetya’ya girmesiyle başlayan
ve Rusya’nõn da devreye girmesiyle büyüyen çatõşma,
Türkiye’de ekonominin olumsuz etkilenmesi endişe-
sine yol açtõ. Bir yandan Gürcistan ile enerjide strate-
jik müttefik olan Türkiye’nin, bir yandan da kullandõğõ
doğalgazõn yüzde 70’ini aldõğõ Rusya ile sõkõ ilişkiler
içinde olmasõ, savaşõn uzamasõ durumunda Türkiye’nin
derinden etkileneceği şeklinde yorumlandõ.
Gürcistan ile yõlda 1 milyar dolara ulaşan ticaret hac-
minin yanõ sõra Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattõ
bu ülke topraklarõndan Türkiye’ye ulaşõyor. Ayrõca ge-
çen yõl devreye alõnan ve Yunanistan’a verilen Şahdeniz
Doğalgaz Boru Hattõnõn da Gürcistan üzerinden Tür-
kiye’ye geliyor olmasõnõn ülke için kritik olduğuna dik-
kat çeken ekonomi çevreleri diğer yandan Rusya ile olan
ilişkilerin de göz ardõ edilemeyeceğinin altõnõ çiziyor.
Türkiye’nin kullandõğõ doğalgazõn yüzde 70’ni Rus-
ya’dan almasõ ve İran’õn kafasõ bozulduğunda kestiği
gazõ takviye etmesi Türkiye açõsõndan kritik önem ta-
şõyor. Böylesi bir tabloya dikkat çeken iş dünyasõ, söz
konusu sürecin bir an önce sona erdirilmesi için gerekli
tüm diplomatik yollarõn denenmesinden yana.
En büyük mağdur Türkiye
Tuğrul Erkin: DEİK-Türk-Avrasya İş Konseyleri Baş-
kanõ.
Gürcistan, Türkiye’nin Asya’ya geçiş kapõsõ biz de
onlarõn Avrupa’ya giriş kapõsõyõz. Rusya en büyük ti-
cari partner. 2 milyar dolarlardan 28 milyar dolara ulaş-
tõ. Bu yõl 38 milyar dolara ulaşmasõ bekleniyordu. Do-
ğalgaz ihtiyacõnõn büyük bir kõsmõnõ oradan temin edi-
yoruz. Müteahhitlik işleri 25-30 milyar dolar. Yõllõk 8-
10 milyar dolarlõk iş yapõlõyor.
Her ne kadar işler iyi desek de 500 TIR kapõda bek-
liyor. Gürcistan’la yalnõz ticari ilişkiler değil günübirlik
turistik ve ticari ilişki söz konusu. Sarp kapõsõ yeni ya-
põldõ. Kars-Tiflis demiryolu temeli atõldõ. BTC’de
stratejik ortak.
Şimdi savaş var. THY seferleri iptal ediyor. Biz ora-
da havalimanõ işletiyoruz, nasõl iş yapmak mümkün ola-
cak. Orada iş yapan ancak tedirgin olduğu için dönen
işadamlarõ söz konusu. Savaşõn uzamasõ halinde dö-
nüşler olabilir, her ne kadar bu gibi durumlarda kalan
şirketler daha sonra daha iyi işler de yapsa can korkusu
her şeyin üstünde.
Kafkasya kapısı kapanır
Oğuz Satõcõ (TİM Başkanõ):
Bu savaş yalnõz Türkiye-Gürcistan arasõndaki 1
milyar dolarlõk iş hacmini değil Türkiye’nin Kafkas-
ya’ya açõlan en önemli güzergâhõnõ da tehdit ediyor.
Türk ihraç ürünleri, Ermenistan sõnõrõnõn kapalõ olmasõ
nedeniyle Kafkas ülkeleri ve Orta Asya’ya Gürcistan
üzerinden ulaşõyor. Gürcistan hem Kafkasya hem de
Orta Asya ticareti için organize etmeye çalõştõğõmõz
önemli bir yer. Gürcistan, kõsa değil orta ve uzun va-
dede de Türkiye için önemli bir ülke. Rusya ve Gür-
cistan birbirinin alternatifi değil, ikisi de bizim için son
derece önemli. Bir an önce savaşõn sona ermesi ve bu
bölgelerin kalkõnmasõ için çalõşmak gerekiyor.
Olumsuz bir tablo
Tamer Dinçşahin (UND Başkanõ)
Gürcistan, Türk taşõmacõlõk sektörü açõsõndan öne-
mini her yõl arttõrõyor. Yõlõn ilk 5 ayõnda Sarp’tan gi-
ren araç sayõsõ 25 bin. Geçen yõlõn aynõ döneminde bu
rakam 18 bindi. Her yõl düzenli olarak artõş var.
Suriye ve İran’da sürekli bir tedirginlik var. Irak’ta
savaş var zaten, Gürcistan’da da savaş sürerse Türki-
ye ekonomisi için olumsuz bir tablo oluşur.
TAV’ın faaliyeti sürüyor
Sani Şener TAV Üst Yöneticisi
İki havalimanõnda uçuşlar yüzde 80 durdu. Küresel
bir şirket olarak savaştan kaçmayõz. Savaş koşullarõ
ne olursa olsun faaliyetlere ara vermeyeceğiz. İki ha-
valimanõna toplam 128 milyon dolar yatõrõm yapõldõ.
İnsan kaybõnõn olmamasõ her şeyden önemli. İki ha-
valimanõnda 700 çalõşanõmõz var. Arkadaşlarõmõzõn hep-
si görevinin başõnda.
İki havalimanõnda yõlda yaklaşõk 1 milyon yolcuya
hizmet veriliyor. Her türlü politik sigortamõz var. Za-
rarõmõz karşõlanacak.Tiflis Uluslararasõ Havalima-
nõ’nda faaliyetler devam ediyor. Rusya ve Gürcistan
arasõnda ortaya çõkan gerginlik sonrasõnda basõnda çõ-
kan Tiflis Uluslararasõ Havalimanõ’nõn bombalandõğõna
ilişkin haberler gerçeği yansõtmõyor.
Çok yatırım yaptık
Sami Habbab (Delta Grup Yönetim Kurulu Üyesi)
Bölgeye 30 milyon dolar yatõrõm yaptõk. Gürcis-
tan uluslararasõ enerji koridoru olarak dikkat çeki-
yor, buradan vazgeçemeyiz. Savaş çõktõğõnda yatõ-
rõmõmõzõ gözden geçirmemiz gerekirdi ancak Gür-
cistan böyle bir yer değil. Çünkü orasõ enerji alanõnda
çok stratejik bir öneme sahip. Enerji hatlarõnõn ge-
çiş noktasõ.
FT: Rusya’ya bağõmlõlõğõ azaltacak Nabucco projesi de darbe yiyecek
Savaşın rotasını enerji çizdi
Rusya’nõn Gürcistan’a saldõrõsõnõn, Moskova
yönetiminin petrol zengini Hazar bölgesinin
kontrolünden vazgeçmeyeceği konusundaki
kararlõlõğõnõn güçlü bir işareti olduğu bildirildi.
İngiltere’de yayõmlanan Financial Times ga-
zetesi, Gürcistan’õn enerji kaynaklarõnõn ye-
tersiz olduğu, ancak Hazar bölgesinin petro-
lü ve doğalgazõnõ Batõ’ya taşõmak için ulus-
lararasõ petrol şirketlerinin yaptõğõ boru hat-
larõna ev sahipliği yaptõğõnõ yazdõ. Bakû-Tif-
lis-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattõnõn ye-
ni yüksek kalite petrol kaynağõnõ Akdeniz’e
indirerek Rusya’nõn petrol sevkõyatõyla reka-
bet ettiğini belirten gazetede, Medley Global
Advisors adlõ danõşmanlõk şirketinin yükselen
piyasalar direktörü Kaan Nazli, “Askeri
düşmanlıkları sürdürmenin, Hazar ve Or-
ta Asya petrol ve doğalgazı için Rusya’nın
dahil olmadığı güvenli bir rotayı sürdürme
olasılığına müthiş bir darbe vuracağı”
uyarõsõnda bulundu. Çatõşmalarõn, özellikle Rus
doğalgazõna bağõmlõlõğõ azaltmak için Hazar
ve Orta Asya doğalgazõnõ Avrupa’ya taşõya-
cak ve AB’nin desteklediği Nabucco Projesi
planlarõnda geri adõm atõlmasõna yol açabile-
ceğine işaret edildi. ABD’nin büyük desteğiyle
inşa edilen ve Gürcistan’dan geçerek Rusya’yõ
by-pass eden BTC boru hattõnda dikkat çeken
gazetede yer alan makalede, “Gürcistan’daki
çatışmalar özellikle, Hazar ve Orta Asya do-
ğalgazını Avrupa’ya taşıyacak ve Rus-
ya’ya bağımlılığı azaltacak olan Nabucco
projesine darbe indirecektir” denildi.
Rusya ile Gürcistan arasındaki askeri çatışmaların devam etme-
si, Rus borsasındaki yabancıları kaçırtmaya devam ederken, dü-
şen endeksi yerli alımları kurtardı. Moskova borsası, çatışmala-
rın patlak verdiği cuma gününü yüzde 7 düşüşle kapatırken, ça-
tışmaların devam etmesi nedeniyle borsa, dün açıldığı saatten iti-
baren gelen satışlarla hızlı şekilde düştü. Borsanın açıldığı ilk da-
kikalarda yabancı yatırımcıların satışı MICEX endeksine yüzde
5.5’lik bir kayıp yaşadı. Ardından gelen Moskova borsasındaki
yerli yatırımcıların alımlarıyla endeks yüzde 3 yükseldi.
VİZE
ALMAYAN
TEK ÜLKE
* Gürcistan’da 100 civarõnda
Türk şirketi faaliyet gösteriyor.
*Ülkedeki toplam Türk ser-
mayesi ise 450 milyon dolar
civarõnda.
* Toplam rakamõn büyük bir
kõsmõ telekomünikas-
yon ve imalat sektör-
lerinde olmakla birlik-
te liman işletmeciliği,
tekstil, su şişeleme ve
bankacõlõk alanlarõnda da Türk
yatõrõmlarõ bulunuyor.
* Ticaret hacmi yõl sonunda 1
milyar dolarõ aşacak. Gürcis-
tan ile ticari ilişkiler özellikle
2003 sonrasõ yüksek oranlar-
da bir gelişme gösterdi. Geen
yõl 935.7 milyon dolar civa-
rõnda gerçekleşen hacmin bu
yõl 1 milyar dolarõ aşmasõ
bekleniyor.
* İhracat geçen yõl bir önceki
yõla göre yüzde 58 artõş
gösterirken ithalatta yine
bir önceki yõla göre yüz-
de 16’lõk düşüş yaşandõ.
* Türk şirketlerinin Gür-
cistan’da üstlendiği müteah-
hitlik proje bedeli 1 milyar do-
lara yaklaştõ. Sõrf geçen yõl 250
milyon dolar civarõnda proje
üstlenildi. Günümüze kadar
toplam proje sayõsõ 70’i aştõ.
YILDA
2 MİLYON
TURİST
*Hazine Müsteşarlõğõ 2007
verilerine göre Rusya Fede-
rasyonu’ndaki Türk yatõrõm-
larõnõn toplam tutarõ 3.221
milyar dolarõ aştõ. Ancak Mos-
kova Büyükelçili-
ği’nden alõnan verilere
göre Rusya’daki Türk
yatõrõmlarõ 6 milyar do-
larõ buluyor.
* Rusya ile ticaret hac-
mi 28 milyar dolarõ aş-
tõ. Bu yõlõn ilk dört ayõnda 12
milyar dolara ulaşõldõ.
* Normal koşullarda bu yõl so-
nu ticaret hacminin 38 milyar
dolarõ aşmasõ bekleniyordu.
* Türkiye’ye 70-80’li yõllarda
giriş yapan turist sayõsõ 15
civarõnda olurken, bu rakam
son yõllarda 2 milyon turiste
ulaştõ.
* Rusya’nõn Türki-
ye’deki yatõrõm top-
lamõ 3.5 milyar dola-
rõ buluyor.
*Dõşişleri Bakanlõğõ
verilerine göre, Türk
müteahhitleri Rus-
ya’da toplam 21 milyar do-
larlõk iş yapõyorlar. Bu da
yurtdõşõnda üstlenilen proje-
lerinin yüzde 22’sini oluştu-
ruyor.
BORU HATLARI TEHLİKEDE
Moskova borsasını Ruslar kurtardı