25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA HABERLER Erol Mütercimler gözaltı sürecini anlatırken kendisini çuılçıplak ve âciz hissetiğini söyledi Korku imparatorluğuİstanbul Haber Servisi - Erge- nekon soruştunnasında uygulanan yöntemlcrin, Türkiye'de bir "kor- ku imparatorluğu" oluşturmaya başladığı belirtildi. Soruşturma kap- samında gözaltına alınıp serbest bırakılan eski asker, akademisyen ve yazar Erol Mütercimler, gözaltı sü- recini anlattığı bir televizyon prog- ranımda, "Nefret ettim. lnternet- ten de nefret ettim, cep telefo- nundan da. Arrık cep telefonu kullanmayacağım" dedi. Ergeııe- kon soruşturmasmda gelinen nok- tayı "Ülkemiz gerçekten bir kor- ku inıparatorluğuna ıııı dönüş- türülüyor" sorusuyla değerlcndiren Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yö- netmeni Ertuğrul Özkök bazı sor- gulamalarda belge diyc ortaya ko- nan şeylerin, sorulan sorulann sa- mimi bir araştınnadan çok, etkili bir "sindirme" operasyonu izlenimi yarattığını belirtti. Gözaltı sürecini SKY Türk tcle- vizyonunda katıldığı canlı yayında anlatan yazar Mütercimler, polis- • Gözaltına alınıp serbest bırakılan eski asker, akademisyen ve yazar Erol Mütercimler, gözaltı sürecini anlattığı bir televizyon programında, "Nefret ettim. tntemetten de nefret ettim, cep telefonundan da. Artık cep telefonu kullanmayacağım" dedi. • HüiTİyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Ergenekon soruşturmasını "Ülkemiz gerçekten bir korku inıparatorluğuna mı dönüştüriilüyor" sorusuyla değerlendirdi. lerin biri hariç hepsinin çok kibar ol- duğunu belirterek, "14 polis eve gel- di. Eve girerken istisnasız hepsi ayakkabılarını çıkardı. Bir kişi hariç hepsi çok na/.ikti. Ben bu işin dersini veriyorum. Tabii iyi polis kötii polisi oynayacaklar ki, karşılarındakini çözebilsin- ler" dedi. 'Kendimi aciz hissettim' Gözaltmda kaldıkları hücrenin çok temiz olduğunu dile gctiren Mü- tercimler, hücrcyi şöyle anlattı: "Aslında hücre demek haksız- lık olur. Çok temiz iki kişilik odalar. Anıa biz tek kişi kaldık. '24 saat sıcak su var. lstediğiniz za- man banyo yapabilirsiniz' dedi- ler. Orada otururken 'Benim bu- rada ne işim var?' diye düşün- düııı. Hiçbir şey bulanıadım. Anıa bana yöneltilen suçlamayı öğ- rendiğinıde yıkıldım. Terör ör- gütünün üyesi olarak karşıların- daydını. Teröristtim yani. İBDA- C'ci, PKK'li gibiydim... tçim acı- dı... 25 senenıi verdim. Atatürk bi- yografisinin sonuna geldim. Bir Türk'ün hazırladığı ilk Atatürk biyografisi olacak ve terörist ola- rak suçlanıyorum... Emniyette ifade verirken susma hakkımı kullandım. İfade alanların karşı- sında siz hamamböceğisiniz... Çok ustalar. 'Zevk almasak yapar mıyız' dediler. Nefret ettim. In- ternetten de nefret ettim, cep te- lefonundan da. Artık cep telefo- nu kullanmayacağım. Gördüm ki özel hayatımız diye bir şey yok. İnsanların sevgilisiyle ko- nuşması, mahremi, küfürleri her şey elierinde. lnsan orada kendi- ni çırılçıplak istiyor. Kendimi çok âciz hissettim." '5 derste nasıl darbeci olunmaz' Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de "5 derste nasıl darbeci olunmaz?" başlıklı yazısmda Türkiye'de birçok kişinin, "Konuştuğumuz şeyler acaba hangi tarafa çekilir, altın- da neler aranır, nelere yorulur ve hangi dosyalara sağlam delil ola- rak girer" endişesini taşıdığını söyledi. Mustafa Balbay'm sorgulanma- Yandaş medyanın sıııırı yok Sabah, Yeni Şafak 'Eldiven Darbesi' iddiasını birinci sayfalanna taşırken Taraf gazetesi 'Hrant Dink'i Ergenekon örgütü öldürdü' iddiasına sayfalannda yer verdi İstanbul Haber Servisi - AKP'ye yakınlığı ile bilinen gazeteler, manşetlerinde dün de "Eldiven DarbesF'ne ait çok gizli olduğu öne sürülen planlara yer verdi. Yeni Şafak Gazetesi, Taraf gazetesinin emekli orgeneral Şener Eruygur'un Fenerbalıçe'deki ofısinden çıktığını iddia ettiği "Eldiven Darbesi"nin planlannı manşete taşıdı. "Eldivenli Sarıkız" manşctini atan Yeni Şafak gazetesi, "Eldiven Darbesi" planlannın bugüne dek ele geçirilen en öncmli belge olduğunu savıuıdu. Taraf gazetesi, önceki gün ortaya attığı "Eldiven Darbesi" iddiasından soııra dün dc Hrant Dink suikastı ilc ilgili iddilara yer verdi. Gazetenin manşeti, Ali Bayramoğlu'nu arayan üst düzey bir emniyet yetkilisinin söylediği öne sürülen "Onu Ergenekon'un öldürdüğünü biliyoruz" oldu. Haberde şu ifadelerkullanıldı: "Ali Bayramoğlu, aylar önce o emniyet yetkilisinin 'Hrant çok yakın arkadaşınızdı. Bilin ki Dink'i Ergenekon öldürdü. Anıa henüz kriminal delil olmadığı için ispatlayamıyoruz' dediğini anlattı. Bayramoğlu'na göre Dink suikastı, Cumhuriyet mitinglcri, Malarya misyoner katliaını. Danıştay saldırısı ve Santoro cinayeti de Ergenekon bağlantılı ve bu çetc 28 Şubat sürecinde kurulmuş. Son operasyonda tutuklanan paşaların darbenin altyapısını oluşturmak için Ankara'da yaptıkları toplantılara daha çok Istanbul'dan gazeteciler katılnıış. Planları öğrenmiş, anıa sııskuıı kalmışlar." Sabah gazetesi de Taraf ın "Eldiven Darbesi" iddialanna yer vercrek Sinan Aygün'ün ifadeleri üzerinde durdu. Aygün'c telcfonda "abi" diye hitap ettiği kişinin kim olduğunun sorulduğu, Aygün'ün bu kişinin kimliğini açıklamadığı belirtildi. Habere göre Aygün, bu kişinin adına hâkimin kulağına fısıldamak istemiş, ama hâkim bunu reddetmiş. Star gazetesi de "Eldiven Darbesi" iddialanna geniş yer ayırarak Eruygur'un "sert önlemler içeren darbe planı"nı açıkladı. Anadolu'da Vakit gazetesi de "Bay gerici" ELDİVEN Knıygtn'un ofisimVı Ji usnmult yeni hlı p Mı. Dfılıa «ncv dc 3 dnr IJC |>1iki\ı h i i / y irru)ı',ur. SOIIUIK f t v e i r Itoıl • • : • . manşeti ile çıktı. Gazetc, CHP lideri Deniz Baykal'ı Ergenekon'u AKP'ye açılan kapatma davasının rövanşı olarak değerlendirmesi nedeniyle "gerici" ilan etti. Gazete "Orduyu tek yıpratan kendi çürükleri" habcrinde de hükümcti devirme planı yapanlann Atatürk'e sığındığını savundu. Zaman gazetesi isc Ergenekon'un Taksim'de bombalı eylem için tim kurduğunu iddia etti. Manşettcn verilen haberde, "Emekli generaller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un arşivinden vahim nitelikte belgeler çıktığı ileri sürülüyor. Ergenekon terör örgütünün kaos ortanıı oluşturmak amacıyla bombalı saldırılar planladığı iddia ediliyor. Hedef seçilen yer ise Taksim Meydanı" denildi. WALL STREETJOURNAL'DA TÜRKÎYE'NÎN ÜRDÜN'E BENZEYEBİLECEĞÎBELİRTÎLDİ İki Türkiye'nin savaşıELÇİN POYRAZLAR WASHİNGTON - ABD'nin ön- de gelen gazetelerinden Wall Street Joıırnal'da Türkiye'de ülkenin özü- ne yönelik bir savaşım yaşandığı ve bunu AKP'nin kazanması duru- munda ülkenin otoriter ve yan laik Ürdün'e benzeyeceği görüşü yer al- dı. Soner Çağaptay tarafindan kale- me alınan "Türkiye Türkiye'ye karşı" başlıklı makaledc Ergenekon soruştunnası kapsamında AKP'yi cleştiren dürüst gazetecilerin de göz- altına almarak taciz edildiği ifade edi- lerek bunlar arasında gazctcmiz lnı- tiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve Anka- ra Temsilcimiz Mustafa Balbay da sayıldı. "Laik Türkiye ve AKP arasın- daki savaşta" kimin kazanacağının Türkiye'nin geleceği açısından bü- yük önem taşıdığı görüşünün öne sü- rüldüğü makalede Refah Partisi ka- patılınca lslamcılann yenilgiyi kabul ettiğini, ancak bugünkü durunıun da- ha farklı olduğu belirtildi. Makale- de AKP'nin orduyu köşeye sıkıştı- rarak, istihbaratı ve polis güçlerini kullanarak, siyasi muhaliileri tutuk- layarak savaşı sürdümıeye niyetli ol- duğu vurgulandı. AKP'nin kazan- ması durumunda Türkiye'nin ruhu- nun köktcndinci lslaına uymama- sından ötürü şeriat devletine dönüş- meyeceği, ancak tslamın siyaset, eğitim ve hükünıctin idari eylenılc- rine egenıen olacağı belirtildi. Ma- kalede "Başka bir deyişle Türkiye laik, liberal denıokrat İtalya gibi değil, daha çok otoriter yan laik Ürdün gibi olacak" ifadeleri yer al- dı. Ergenekon soruşturması kapsa- mında gerçekleştirilen son gözaltı- ların "ilginç bir biçimde" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrah- ıııaıı Yalçınkaya'nın AKP kapatma davasına yöneİik sözlü savunması- nı Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu güne denk geldiğine dikkat çekilen , makalede, AKP kapatma davasının "gerçek Türklerin laik elitlerle savaştığı klişesini" canlandırdığı ifade edildi. Türkiye'deki güç sava- şının dindar halk kitleleri ve dinsiz aydınlar sınıfı arasında olmadığına işaret edilen makalede "iki Türki- ye'nin de dindar, varsıl ve güçlü mcdya ve güvenlik değerleriyîe do- nandığı ve sonucun Türkiye'nin gelcceğine büyük etkisi olacağı" görüşü yer aldı. Son gözaltılarda hükümetin maf- ya benzeri bazı gerçek suçlulan he- deflediği, ancak polisin AKP'yi eleştiren dürüst gazctecileri de göz- altına aldığının belirtildiği makale- de "Hükümet gerçek suçlularla birlikte bu gazetecileri gözaltına alarak taciz etmeye çalışıyor. Her- hangi bir suçlama olnıaksızın ser- best kalsalar bile kamuoyu öniin- de bu gazeteciler çağrışımla suçlu görünüyorlar" denildi. Yazıda, AKP'nin, tek başına ka- rarlı bir biçimde kendisini eleştiren Cumhuriyet gazetesini hedefaldığma dikkat çekilen makalede, gazetemiz lmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk'un göz- altına alınmasmdan dört ay sonra bi- le resmi bir suçlama getirilmediği vurgulandı. sının, bu endişenin yersiz olmadı- ğını kanıtladığını yazan Özkök, ya- zısında Balbay'ın sorgulanmasından çıkardığı sonuçları sıraladı. Özkök şunları yazdı: "Bir: Artık hiçbirimiz kendi- mi/i emniyette hissedemeyiz. He- piıııiz her an evimizden alınıp götürülebiliriz. İki: Artık tele- fonda bırakın darbe şakası yap- mayı, AKP'ye yönelik en küçük eleştiriyi bile yapmamalıyız. Çün- kü bu eleştiri, yarın bir gün önü- müze 'darbe delili' olarak çıkabi- lir. Üç: Okuyuculardan gclen fakslara, gönderilen davetiyelere çok dikkat etmemiz gerekir. Çün- kü, herhangi birinin bize gön- derdiği davetiye, bir yorum, tu- tuklanma nedenimiz olabilir. Dört: Kimlerle konuştuğumuza, davet edildiğimiz yerlerde kim- lerle yan yana geldiğimize dikkat etmeliyiz. Çünkü o insanlardan herhangi biri terör örgütü mensubu ilan edilirse, bu bize de bulaşabilir. Zaten 'Medya ayağı eksik' diycn bir koro, her gün gammazlama- ya devaııı cdiyor, hayatımız anın- da kayabilir. Beş: Yabancı bü- yükelçiliklerden, özcUikle de ABD Büyükelçiliği'nden gelen davet- lere kesinlikle katılmamalıyız. Hatta mümkünse, davetiyeleri geri gönderip, bunu da dinlencn telefonumuz aracılığıyla hakkı- mızda dosya hazırlayanlara ilet- meliyiz. Tabii bütün bunları yap- mak yine de ycterli olmayabilir. Başka biri başka biriyle konuş- ması sırasında, sizin adımzı da te- laffuz etti ıııi, ayvayı yediniz de- mektir." Bahçeli'nin tespiti Ülkede yaratılan ürkütücü orta- mın, soruşturmanın itibannı ve gü- cünü azaltacağına yönelik endişe- ler taşıdığını anlatan Özkök, yazı- sında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tespitini yineledi: "Şu ana kadar soruşturmanın yürütülüş biçimi, sızdırma yön- temleri, uçurulan balonlar ve ba- zı sorgulamalarda belge diye or- taya konan şeyler, sorulan soru- lar, bizde samimi bir araştırma- dan çok, etkili bir 'sindirme' ope- rasyonu izlenimi yarattı. Böyle olunca da ister istemez insanın aklına Devlet Bahçeli'nin tespiti geliyor: 'Ülkemiz gerçekten bir korku imparatorluğuna mı dönüş- türülüyor?'" 40 ilde kaos çıkaracak kadro nerede? Hürriyet gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever ise "Kafam Çok Karışık" başlıklı yazısında, Ergenekon so- ruşturması ile ilgili yayımlanan birçok haberle "bilgi kirlenmesi" yapıldığını söyledi. Ülsever, Ergenekon soruşturma- smdaki en öncmli gelişmenin iki emekli orgeneralin tutuklanması olduğunu söyledi. Ülsever, şunlan söyledi: "Sanki darbe sorgulanmıyor da, anneler çocukların oynadık- ları darbecilik oyununu sorgulu- yorlar. Bu 2 'paşa' görevleri sı- rasında darbe yapmaya kalktı- larsa davanın askeri savcıhkta gö- rülmesi gereknıez ıııi? Madem onlara Hilmi Özkök engel oldu, nedcn onun ifadesine başvurul- nıaz? Tekrar soruyorum, darbe- lerin günlüğünü yazan Özden Ör- nek nerelerde? Yok, esas mesele Sarıkız veya Ayışığı kod adlı dar- be girişimlcri değil de ortaya ye- ni çıkan ve emeklilik dönemi için planlanan Eldiven kod adlı dar- be girişimi ise, 40 ilde kaos çıka- racak kadro nereye kaçtı? Darbe yapacak kadrolar bu kadar ödlck mi ki Tuncay Özkan'ın mitingine sadece 250 kişi katıldı? ADD ve- ya ATO darbe yapamayacağına göre, darbecilerin TSK içinde uzantıları kimler? Görevdeki ge- neraller darbe yapacaklarını bi- zimle birlikte gazetelerden öğ- renmiş olabilirler mi?" Hürriyet gazetesi yazarı Enis Berberoğlu da medyanın Ergene- kon soruşturmasına mesafeli yak- laştığını, Susurluk ile Ergenekon olayları arasındaki farkın soruş- turma tekniği olduğunu yazdı. Berberoğlu, soruştunnanın birçok davayı da kapsayacak şekilde ge- nişletilmeye çalışıldığnı, ancak bu davalarla ilgili yargının hüküm verdiğini ifade etti. AVRUPA GURAY OZ Elimdeki Dehşet Belgesi Elime bir belge geçti. öyle bir belge ki, tümünü açıklarsam yer ye- rinden oynayabilir, ortalık altüst olabilir, Türkiye karışır. Bu nedenle yalnızca bir iki ipucu vermekle yetinmek zorundayım. Belge kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık. Ama kuşkusuz taraflara doğrulatamadığım için "belgede yer alan iddialar" klişesini kullanmak durumundayım. Belge kısaca, Türkiye'nin kısa bir süre içinde bir darbeyle karşılaşacağını gösteriyor. Dış destek- çileri konusunda yalnızca şifreli bilgilerin yer al- dığı belgede, bu destek S harfiyle gösteriliyor. T, YŞ, Z gazetelerinin medya desteği sağladığı ile- ri sürülen darbe planında, başbakanın görevden almarak, FG'nin çok güvendiği birisinin onun ye- rine geçirilmesi de öngörülüyor. TSK'nin kaza- nılması, en azından tarafsızlaştırılması için yapı- lan girişimlerden sonuç alınmak üzere olduğu da belgede yer alıyor. önümüzdeki günlerde bu belgeye dayanılarak geniş tutuklamaların yapılabileceği, bu konuyla il- gili isim listelerinin hazırlandığı da belirtiliyor. İlk aşamada üç emekli generalin ifadesine başvurulacağı, daha sonra AA, YÇ ve FK'nin de ifadelerinin alınacağı söyleniyor. Soruşturma kapsamında elde edilen ilk bulgu- lara göre darbecilerin Ergenekon, Hrant Dink'in katli, Malatya cinayetleri, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, Danıştay saldırısı ile ilişkili ol- duklarının ortaya çıktığı, bu arada YŞ gazetesine bomba atmak ve T gazetesinin camlarını kırmak için harekete geçmeyi, böylelikle hedef şaşırtmayı planladıkları, bir kaos ortamı yaratarak, öncelik- le bir yargı darbesiyle amaçlarına ulaşmayı dü- şündükleri belirtiliyor. ••• Şaka tabii. Elime böyle bir belge geçmedi. Geçseydi de hiç ama hiç dikkate almaz, ya- yımlamak ne kelime, güler geçerdim. Ama olamaz mı? Saçma sapan işlerin bu kadar prim yaptığı bir ülkede pekâlâ da olabilir. Darbe dönemlerinde birebir yaşadığımız ipe sa- pa gelmez senaryoları günümüzün "gazetele- rinde" görünce artık şaşırmak gerekmiyor. Haberin yerini ihbar, analizin yerini kışkırtma alınca, bir ga- zetenin ombudsmanı, "gazeteler haber için riski göze alabilirler" diye yazarken örnek aldı- ğı "risklerin" birilerini karalamaktan ibaret oldu- ğunu dikkate almıyorsa, hiç şaşırmayacaksınız. Bekleyeceksiniz. Neyi bekleyeceksiniz? Yukarıda sözünü ettiğim ihbarcıların sizi de ih- bar etmelerini bekleyeceksiniz. • • • Peki hiç mi belge yok? Olmaz olur mu? Bugünlerin bazı gazetelerini saklayın. Onla- nn hepsi birer belgedir. Gazeteciliğin gömüldüğünün belgesidir. Yazarlığın ihbarcılıkla yer değiştirdiğinin bel- gesidir. Servis edileni yazmayı gazetecilik zannedenlerin egemen oldukları bir medya dünyasının belgesi- dir. Ve en önemlisi, bir büyük planın nasıl adım adım uygulandığının, bu plan uygulanırken halkın dev- re dışı bırakılması için nasıl bir korku havası ya- ratılmaya çalışıldığının belgesidir. Terör nedir bilir misiniz? Eski dilde tedhiş denilirdi. Sindirme, yıldırma, boyun eğdirme demektir. Terör onun Fransızcadan tüm dünya dillerine gir- miş halidir. Onunla insanları kendi dar dünyalarına hapse- der, her şeyden korkar hale getirirsiniz. öyle yalnızca silahla, bombayla olmaz terör. Terörün en büyük silahı korkudur. 12 Mart'lardan, Kanlı Pazar'lardan, Balyoz ha- rekâtlarından, 12 Eylül'lerden, 1 Mayıs alanların- daki kırımlardan tanıyoruz biz bu terörü. 12 Eylül terörü o kadar etkili oldu ki, bugün so- kaklara düşüp darbeci arayanlar, o korkunun et- kisiyle olsa gerek, anayasanın 12 Eylülcüleri ko- ruyan maddelerine değil, laikliği koruyan 2. mad- desine gözlerini dikmişler, ABD'nin "Islam ülke- si Türkiye" planına su taşımaya koyulmuşlardır. Yok canım, ben de çok iyi niyetliyim. Korku imparatorluğunun karanlığı onlar için de- ğil, bizim içindir. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr ADALET BAKANLIĞI ( Bilgi ve belgeleri sadece savcı görüyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Ba- kanlığı, "Ergenekon" soruştunnasıyla ilgili bilgi ve belgelerin, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) aracılığıyla soruşrunnayı yürüten cumlıuriyet savcıları dışında hiçbir bakanlık yetkilisi, hâkim, savcı ya da bilgi işlem merke- zi personelince kontrol edilmesi ve görülmesi- nin mümkün olmadığmı kaydetti. Adalet Ba- kanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İstan- bul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen, "Ergenekon örgütü soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgelerin, UYAP aracılığıyla Adalet Bakanlığı yetkilileri tarafindan öğrenilebile- ceği" iddialannın gündeme getirilmesi nede- niyle açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü ifade edildi. Açıklamada, "İstanbul Cumhuri- yet Başsavcılığı'nca yürütülen, 'Ergenekon' örgütü soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgele- rin, UYAP aracılığıyla soruşturmayı yürü- ten cumhuriyet savcıları dışında hiçbir ba- kanlık yetkilisi, hâkim, savcı ya da bilgi iş- lem merkezi personelince kontrol edilmesi ve görülmesi mümkün değildir" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle