Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA
HABERLER
Erol Mütercimler gözaltı sürecini anlatırken kendisini çuılçıplak ve âciz hissetiğini söyledi
Korku imparatorluğuİstanbul Haber Servisi - Erge-
nekon soruştunnasında uygulanan
yöntemlcrin, Türkiye'de bir "kor-
ku imparatorluğu" oluşturmaya
başladığı belirtildi. Soruşturma kap-
samında gözaltına alınıp serbest
bırakılan eski asker, akademisyen ve
yazar Erol Mütercimler, gözaltı sü-
recini anlattığı bir televizyon prog-
ranımda, "Nefret ettim. lnternet-
ten de nefret ettim, cep telefo-
nundan da. Arrık cep telefonu
kullanmayacağım" dedi. Ergeııe-
kon soruşturmasmda gelinen nok-
tayı "Ülkemiz gerçekten bir kor-
ku inıparatorluğuna ıııı dönüş-
türülüyor" sorusuyla değerlcndiren
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yö-
netmeni Ertuğrul Özkök bazı sor-
gulamalarda belge diyc ortaya ko-
nan şeylerin, sorulan sorulann sa-
mimi bir araştınnadan çok, etkili bir
"sindirme" operasyonu izlenimi
yarattığını belirtti.
Gözaltı sürecini SKY Türk tcle-
vizyonunda katıldığı canlı yayında
anlatan yazar Mütercimler, polis-
• Gözaltına alınıp serbest bırakılan eski asker, akademisyen ve yazar Erol Mütercimler, gözaltı
sürecini anlattığı bir televizyon programında, "Nefret ettim. tntemetten de nefret ettim, cep
telefonundan da. Artık cep telefonu kullanmayacağım" dedi.
• HüiTİyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Ergenekon soruşturmasını
"Ülkemiz gerçekten bir korku inıparatorluğuna mı dönüştüriilüyor" sorusuyla değerlendirdi.
lerin biri hariç hepsinin çok kibar ol-
duğunu belirterek, "14 polis eve gel-
di. Eve girerken istisnasız hepsi
ayakkabılarını çıkardı. Bir kişi
hariç hepsi çok na/.ikti. Ben bu
işin dersini veriyorum. Tabii iyi
polis kötii polisi oynayacaklar
ki, karşılarındakini çözebilsin-
ler" dedi.
'Kendimi aciz hissettim'
Gözaltmda kaldıkları hücrenin
çok temiz olduğunu dile gctiren Mü-
tercimler, hücrcyi şöyle anlattı:
"Aslında hücre demek haksız-
lık olur. Çok temiz iki kişilik
odalar. Anıa biz tek kişi kaldık.
'24 saat sıcak su var. lstediğiniz za-
man banyo yapabilirsiniz' dedi-
ler. Orada otururken 'Benim bu-
rada ne işim var?' diye düşün-
düııı. Hiçbir şey bulanıadım. Anıa
bana yöneltilen suçlamayı öğ-
rendiğinıde yıkıldım. Terör ör-
gütünün üyesi olarak karşıların-
daydını. Teröristtim yani. İBDA-
C'ci, PKK'li gibiydim... tçim acı-
dı... 25 senenıi verdim. Atatürk bi-
yografisinin sonuna geldim. Bir
Türk'ün hazırladığı ilk Atatürk
biyografisi olacak ve terörist ola-
rak suçlanıyorum... Emniyette
ifade verirken susma hakkımı
kullandım. İfade alanların karşı-
sında siz hamamböceğisiniz...
Çok ustalar. 'Zevk almasak yapar
mıyız' dediler. Nefret ettim. In-
ternetten de nefret ettim, cep te-
lefonundan da. Artık cep telefo-
nu kullanmayacağım. Gördüm
ki özel hayatımız diye bir şey
yok. İnsanların sevgilisiyle ko-
nuşması, mahremi, küfürleri her
şey elierinde. lnsan orada kendi-
ni çırılçıplak istiyor. Kendimi
çok âciz hissettim."
'5 derste nasıl darbeci
olunmaz'
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök de "5
derste nasıl darbeci olunmaz?"
başlıklı yazısmda Türkiye'de birçok
kişinin, "Konuştuğumuz şeyler
acaba hangi tarafa çekilir, altın-
da neler aranır, nelere yorulur ve
hangi dosyalara sağlam delil ola-
rak girer" endişesini taşıdığını
söyledi.
Mustafa Balbay'm sorgulanma-
Yandaş medyanın sıııırı yok
Sabah, Yeni Şafak 'Eldiven Darbesi' iddiasını birinci sayfalanna taşırken Taraf
gazetesi 'Hrant Dink'i Ergenekon örgütü öldürdü' iddiasına sayfalannda yer verdi
İstanbul Haber Servisi - AKP'ye yakınlığı
ile bilinen gazeteler, manşetlerinde dün de
"Eldiven DarbesF'ne ait çok gizli olduğu öne
sürülen planlara yer verdi.
Yeni Şafak Gazetesi, Taraf gazetesinin
emekli orgeneral Şener Eruygur'un
Fenerbalıçe'deki ofısinden çıktığını iddia ettiği
"Eldiven Darbesi"nin planlannı manşete
taşıdı. "Eldivenli Sarıkız" manşctini atan
Yeni Şafak gazetesi, "Eldiven Darbesi"
planlannın bugüne dek ele geçirilen en öncmli
belge olduğunu savıuıdu.
Taraf gazetesi, önceki gün ortaya attığı
"Eldiven Darbesi" iddiasından soııra dün dc
Hrant Dink suikastı ilc ilgili iddilara yer
verdi. Gazetenin manşeti, Ali Bayramoğlu'nu
arayan üst düzey bir emniyet yetkilisinin
söylediği öne sürülen "Onu Ergenekon'un
öldürdüğünü biliyoruz" oldu.
Haberde şu ifadelerkullanıldı:
"Ali Bayramoğlu, aylar önce o emniyet
yetkilisinin 'Hrant çok yakın arkadaşınızdı.
Bilin ki Dink'i Ergenekon öldürdü. Anıa henüz
kriminal delil olmadığı için ispatlayamıyoruz'
dediğini anlattı. Bayramoğlu'na göre Dink
suikastı, Cumhuriyet mitinglcri, Malarya
misyoner katliaını. Danıştay saldırısı ve
Santoro cinayeti de Ergenekon bağlantılı ve
bu çetc 28 Şubat sürecinde kurulmuş. Son
operasyonda tutuklanan paşaların darbenin
altyapısını oluşturmak için Ankara'da
yaptıkları toplantılara daha çok
Istanbul'dan gazeteciler katılnıış. Planları
öğrenmiş, anıa sııskuıı kalmışlar."
Sabah gazetesi de Taraf ın "Eldiven
Darbesi" iddialanna yer vercrek Sinan
Aygün'ün ifadeleri üzerinde durdu. Aygün'c
telcfonda "abi" diye hitap ettiği kişinin kim
olduğunun sorulduğu, Aygün'ün bu kişinin
kimliğini açıklamadığı belirtildi. Habere göre
Aygün, bu kişinin adına hâkimin kulağına
fısıldamak istemiş, ama hâkim bunu reddetmiş.
Star gazetesi de "Eldiven Darbesi"
iddialanna geniş yer ayırarak Eruygur'un "sert
önlemler içeren darbe planı"nı açıkladı.
Anadolu'da Vakit gazetesi de "Bay gerici"
ELDİVEN
Knıygtn'un ofisimVı
Ji usnmult yeni hlı
p Mı.
Dfılıa «ncv dc 3 dnr
IJC |>1iki\ı h i i / y
irru)ı',ur. SOIIUIK
f t v e i r Itoıl
• • : • .
manşeti ile çıktı. Gazetc, CHP lideri Deniz
Baykal'ı Ergenekon'u AKP'ye açılan kapatma
davasının rövanşı olarak değerlendirmesi
nedeniyle "gerici" ilan etti. Gazete "Orduyu
tek yıpratan kendi çürükleri" habcrinde de
hükümcti devirme planı yapanlann Atatürk'e
sığındığını savundu.
Zaman gazetesi isc Ergenekon'un Taksim'de
bombalı eylem için tim kurduğunu iddia etti.
Manşettcn verilen haberde, "Emekli generaller
Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un arşivinden
vahim nitelikte belgeler çıktığı ileri
sürülüyor. Ergenekon terör örgütünün kaos
ortanıı oluşturmak amacıyla bombalı
saldırılar planladığı iddia ediliyor. Hedef
seçilen yer ise Taksim Meydanı" denildi.
WALL STREETJOURNAL'DA TÜRKÎYE'NÎN ÜRDÜN'E BENZEYEBİLECEĞÎBELİRTÎLDİ
İki Türkiye'nin savaşıELÇİN POYRAZLAR
WASHİNGTON - ABD'nin ön-
de gelen gazetelerinden Wall Street
Joıırnal'da Türkiye'de ülkenin özü-
ne yönelik bir savaşım yaşandığı ve
bunu AKP'nin kazanması duru-
munda ülkenin otoriter ve yan laik
Ürdün'e benzeyeceği görüşü yer al-
dı.
Soner Çağaptay tarafindan kale-
me alınan "Türkiye Türkiye'ye
karşı" başlıklı makaledc Ergenekon
soruştunnası kapsamında AKP'yi
cleştiren dürüst gazetecilerin de göz-
altına almarak taciz edildiği ifade edi-
lerek bunlar arasında gazctcmiz lnı-
tiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve Anka-
ra Temsilcimiz Mustafa Balbay da
sayıldı.
"Laik Türkiye ve AKP arasın-
daki savaşta" kimin kazanacağının
Türkiye'nin geleceği açısından bü-
yük önem taşıdığı görüşünün öne sü-
rüldüğü makalede Refah Partisi ka-
patılınca lslamcılann yenilgiyi kabul
ettiğini, ancak bugünkü durunıun da-
ha farklı olduğu belirtildi. Makale-
de AKP'nin orduyu köşeye sıkıştı-
rarak, istihbaratı ve polis güçlerini
kullanarak, siyasi muhaliileri tutuk-
layarak savaşı sürdümıeye niyetli ol-
duğu vurgulandı. AKP'nin kazan-
ması durumunda Türkiye'nin ruhu-
nun köktcndinci lslaına uymama-
sından ötürü şeriat devletine dönüş-
meyeceği, ancak tslamın siyaset,
eğitim ve hükünıctin idari eylenılc-
rine egenıen olacağı belirtildi. Ma-
kalede "Başka bir deyişle Türkiye
laik, liberal denıokrat İtalya gibi
değil, daha çok otoriter yan laik
Ürdün gibi olacak" ifadeleri yer al-
dı.
Ergenekon soruşturması kapsa-
mında gerçekleştirilen son gözaltı-
ların "ilginç bir biçimde" Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrah-
ıııaıı Yalçınkaya'nın AKP kapatma
davasına yöneİik sözlü savunması-
nı Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu
güne denk geldiğine dikkat çekilen ,
makalede, AKP kapatma davasının
"gerçek Türklerin laik elitlerle
savaştığı klişesini" canlandırdığı
ifade edildi. Türkiye'deki güç sava-
şının dindar halk kitleleri ve dinsiz
aydınlar sınıfı arasında olmadığına
işaret edilen makalede "iki Türki-
ye'nin de dindar, varsıl ve güçlü
mcdya ve güvenlik değerleriyîe do-
nandığı ve sonucun Türkiye'nin
gelcceğine büyük etkisi olacağı"
görüşü yer aldı.
Son gözaltılarda hükümetin maf-
ya benzeri bazı gerçek suçlulan he-
deflediği, ancak polisin AKP'yi
eleştiren dürüst gazctecileri de göz-
altına aldığının belirtildiği makale-
de "Hükümet gerçek suçlularla
birlikte bu gazetecileri gözaltına
alarak taciz etmeye çalışıyor. Her-
hangi bir suçlama olnıaksızın ser-
best kalsalar bile kamuoyu öniin-
de bu gazeteciler çağrışımla suçlu
görünüyorlar" denildi.
Yazıda, AKP'nin, tek başına ka-
rarlı bir biçimde kendisini eleştiren
Cumhuriyet gazetesini hedefaldığma
dikkat çekilen makalede, gazetemiz
lmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk'un göz-
altına alınmasmdan dört ay sonra bi-
le resmi bir suçlama getirilmediği
vurgulandı.
sının, bu endişenin yersiz olmadı-
ğını kanıtladığını yazan Özkök, ya-
zısında Balbay'ın sorgulanmasından
çıkardığı sonuçları sıraladı. Özkök
şunları yazdı:
"Bir: Artık hiçbirimiz kendi-
mi/i emniyette hissedemeyiz. He-
piıııiz her an evimizden alınıp
götürülebiliriz. İki: Artık tele-
fonda bırakın darbe şakası yap-
mayı, AKP'ye yönelik en küçük
eleştiriyi bile yapmamalıyız. Çün-
kü bu eleştiri, yarın bir gün önü-
müze 'darbe delili' olarak çıkabi-
lir. Üç: Okuyuculardan gclen
fakslara, gönderilen davetiyelere
çok dikkat etmemiz gerekir. Çün-
kü, herhangi birinin bize gön-
derdiği davetiye, bir yorum, tu-
tuklanma nedenimiz olabilir.
Dört: Kimlerle konuştuğumuza,
davet edildiğimiz yerlerde kim-
lerle yan yana geldiğimize dikkat
etmeliyiz.
Çünkü o insanlardan herhangi
biri terör örgütü mensubu ilan
edilirse, bu bize de bulaşabilir.
Zaten 'Medya ayağı eksik' diycn
bir koro, her gün gammazlama-
ya devaııı cdiyor, hayatımız anın-
da kayabilir. Beş: Yabancı bü-
yükelçiliklerden, özcUikle de ABD
Büyükelçiliği'nden gelen davet-
lere kesinlikle katılmamalıyız.
Hatta mümkünse, davetiyeleri
geri gönderip, bunu da dinlencn
telefonumuz aracılığıyla hakkı-
mızda dosya hazırlayanlara ilet-
meliyiz. Tabii bütün bunları yap-
mak yine de ycterli olmayabilir.
Başka biri başka biriyle konuş-
ması sırasında, sizin adımzı da te-
laffuz etti ıııi, ayvayı yediniz de-
mektir."
Bahçeli'nin tespiti
Ülkede yaratılan ürkütücü orta-
mın, soruşturmanın itibannı ve gü-
cünü azaltacağına yönelik endişe-
ler taşıdığını anlatan Özkök, yazı-
sında MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin tespitini yineledi:
"Şu ana kadar soruşturmanın
yürütülüş biçimi, sızdırma yön-
temleri, uçurulan balonlar ve ba-
zı sorgulamalarda belge diye or-
taya konan şeyler, sorulan soru-
lar, bizde samimi bir araştırma-
dan çok, etkili bir 'sindirme' ope-
rasyonu izlenimi yarattı. Böyle
olunca da ister istemez insanın
aklına Devlet Bahçeli'nin tespiti
geliyor: 'Ülkemiz gerçekten bir
korku imparatorluğuna mı dönüş-
türülüyor?'"
40 ilde kaos çıkaracak
kadro nerede?
Hürriyet gazetesi yazarı Cüneyt
Ülsever ise "Kafam Çok Karışık"
başlıklı yazısında, Ergenekon so-
ruşturması ile ilgili yayımlanan
birçok haberle "bilgi kirlenmesi"
yapıldığını söyledi.
Ülsever, Ergenekon soruşturma-
smdaki en öncmli gelişmenin iki
emekli orgeneralin tutuklanması
olduğunu söyledi.
Ülsever, şunlan söyledi:
"Sanki darbe sorgulanmıyor
da, anneler çocukların oynadık-
ları darbecilik oyununu sorgulu-
yorlar. Bu 2 'paşa' görevleri sı-
rasında darbe yapmaya kalktı-
larsa davanın askeri savcıhkta gö-
rülmesi gereknıez ıııi? Madem
onlara Hilmi Özkök engel oldu,
nedcn onun ifadesine başvurul-
nıaz? Tekrar soruyorum, darbe-
lerin günlüğünü yazan Özden Ör-
nek nerelerde? Yok, esas mesele
Sarıkız veya Ayışığı kod adlı dar-
be girişimlcri değil de ortaya ye-
ni çıkan ve emeklilik dönemi için
planlanan Eldiven kod adlı dar-
be girişimi ise, 40 ilde kaos çıka-
racak kadro nereye kaçtı? Darbe
yapacak kadrolar bu kadar ödlck
mi ki Tuncay Özkan'ın mitingine
sadece 250 kişi katıldı? ADD ve-
ya ATO darbe yapamayacağına
göre, darbecilerin TSK içinde
uzantıları kimler? Görevdeki ge-
neraller darbe yapacaklarını bi-
zimle birlikte gazetelerden öğ-
renmiş olabilirler mi?"
Hürriyet gazetesi yazarı Enis
Berberoğlu da medyanın Ergene-
kon soruşturmasına mesafeli yak-
laştığını, Susurluk ile Ergenekon
olayları arasındaki farkın soruş-
turma tekniği olduğunu yazdı.
Berberoğlu, soruştunnanın birçok
davayı da kapsayacak şekilde ge-
nişletilmeye çalışıldığnı, ancak bu
davalarla ilgili yargının hüküm
verdiğini ifade etti.
AVRUPA
GURAY OZ
Elimdeki Dehşet Belgesi
Elime bir belge geçti.
öyle bir belge ki, tümünü açıklarsam yer ye-
rinden oynayabilir, ortalık altüst olabilir, Türkiye
karışır. Bu nedenle yalnızca bir iki ipucu vermekle
yetinmek zorundayım.
Belge kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık.
Ama kuşkusuz taraflara doğrulatamadığım için
"belgede yer alan iddialar" klişesini kullanmak
durumundayım.
Belge kısaca, Türkiye'nin kısa bir süre içinde bir
darbeyle karşılaşacağını gösteriyor. Dış destek-
çileri konusunda yalnızca şifreli bilgilerin yer al-
dığı belgede, bu destek S harfiyle gösteriliyor. T,
YŞ, Z gazetelerinin medya desteği sağladığı ile-
ri sürülen darbe planında, başbakanın görevden
almarak, FG'nin çok güvendiği birisinin onun ye-
rine geçirilmesi de öngörülüyor. TSK'nin kaza-
nılması, en azından tarafsızlaştırılması için yapı-
lan girişimlerden sonuç alınmak üzere olduğu da
belgede yer alıyor.
önümüzdeki günlerde bu belgeye dayanılarak
geniş tutuklamaların yapılabileceği, bu konuyla il-
gili isim listelerinin hazırlandığı da belirtiliyor.
İlk aşamada üç emekli generalin ifadesine
başvurulacağı, daha sonra AA, YÇ ve FK'nin de
ifadelerinin alınacağı söyleniyor.
Soruşturma kapsamında elde edilen ilk bulgu-
lara göre darbecilerin Ergenekon, Hrant Dink'in
katli, Malatya cinayetleri, Cumhuriyet gazetesine
atılan bombalar, Danıştay saldırısı ile ilişkili ol-
duklarının ortaya çıktığı, bu arada YŞ gazetesine
bomba atmak ve T gazetesinin camlarını kırmak
için harekete geçmeyi, böylelikle hedef şaşırtmayı
planladıkları, bir kaos ortamı yaratarak, öncelik-
le bir yargı darbesiyle amaçlarına ulaşmayı dü-
şündükleri belirtiliyor.
•••
Şaka tabii. Elime böyle bir belge geçmedi.
Geçseydi de hiç ama hiç dikkate almaz, ya-
yımlamak ne kelime, güler geçerdim.
Ama olamaz mı?
Saçma sapan işlerin bu kadar prim yaptığı bir
ülkede pekâlâ da olabilir.
Darbe dönemlerinde birebir yaşadığımız ipe sa-
pa gelmez senaryoları günümüzün "gazetele-
rinde" görünce artık şaşırmak gerekmiyor. Haberin
yerini ihbar, analizin yerini kışkırtma alınca, bir ga-
zetenin ombudsmanı, "gazeteler haber için
riski göze alabilirler" diye yazarken örnek aldı-
ğı "risklerin" birilerini karalamaktan ibaret oldu-
ğunu dikkate almıyorsa, hiç şaşırmayacaksınız.
Bekleyeceksiniz.
Neyi bekleyeceksiniz?
Yukarıda sözünü ettiğim ihbarcıların sizi de ih-
bar etmelerini bekleyeceksiniz.
• • •
Peki hiç mi belge yok?
Olmaz olur mu?
Bugünlerin bazı gazetelerini saklayın. Onla-
nn hepsi birer belgedir.
Gazeteciliğin gömüldüğünün belgesidir.
Yazarlığın ihbarcılıkla yer değiştirdiğinin bel-
gesidir.
Servis edileni yazmayı gazetecilik zannedenlerin
egemen oldukları bir medya dünyasının belgesi-
dir.
Ve en önemlisi, bir büyük planın nasıl adım adım
uygulandığının, bu plan uygulanırken halkın dev-
re dışı bırakılması için nasıl bir korku havası ya-
ratılmaya çalışıldığının belgesidir.
Terör nedir bilir misiniz?
Eski dilde tedhiş denilirdi. Sindirme, yıldırma,
boyun eğdirme demektir.
Terör onun Fransızcadan tüm dünya dillerine gir-
miş halidir.
Onunla insanları kendi dar dünyalarına hapse-
der, her şeyden korkar hale getirirsiniz.
öyle yalnızca silahla, bombayla olmaz terör.
Terörün en büyük silahı korkudur.
12 Mart'lardan, Kanlı Pazar'lardan, Balyoz ha-
rekâtlarından, 12 Eylül'lerden, 1 Mayıs alanların-
daki kırımlardan tanıyoruz biz bu terörü.
12 Eylül terörü o kadar etkili oldu ki, bugün so-
kaklara düşüp darbeci arayanlar, o korkunun et-
kisiyle olsa gerek, anayasanın 12 Eylülcüleri ko-
ruyan maddelerine değil, laikliği koruyan 2. mad-
desine gözlerini dikmişler, ABD'nin "Islam ülke-
si Türkiye" planına su taşımaya koyulmuşlardır.
Yok canım, ben de çok iyi niyetliyim.
Korku imparatorluğunun karanlığı onlar için de-
ğil, bizim içindir.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
ADALET BAKANLIĞI
(
Bilgi ve belgeleri
sadece savcı görüyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Ba-
kanlığı, "Ergenekon" soruştunnasıyla ilgili
bilgi ve belgelerin, Ulusal Yargı Ağı Projesi
(UYAP) aracılığıyla soruşrunnayı yürüten
cumlıuriyet savcıları dışında hiçbir bakanlık
yetkilisi, hâkim, savcı ya da bilgi işlem merke-
zi personelince kontrol edilmesi ve görülmesi-
nin mümkün olmadığmı kaydetti. Adalet Ba-
kanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen,
"Ergenekon örgütü soruşturmasıyla ilgili
bilgi ve belgelerin, UYAP aracılığıyla Adalet
Bakanlığı yetkilileri tarafindan öğrenilebile-
ceği" iddialannın gündeme getirilmesi nede-
niyle açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü
ifade edildi. Açıklamada, "İstanbul Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nca yürütülen, 'Ergenekon'
örgütü soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgele-
rin, UYAP aracılığıyla soruşturmayı yürü-
ten cumhuriyet savcıları dışında hiçbir ba-
kanlık yetkilisi, hâkim, savcı ya da bilgi iş-
lem merkezi personelince kontrol edilmesi
ve görülmesi mümkün değildir" denildi.