Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
CHP lideri Baykal, 'Temiz Eller operasyonu'na göndermede bulunan Başbakan Erdoğan'a yanıt verdi
'Senin elin temiz mi?'• Deniz Baykal, "Mustafa
Balbay'ı temiz Türkiye'yi
engellediği için mi gözaltına
aldınT diye sordu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, "İtalya'da Temiz Eller
operasyonu yapıldığı zanıan, biz-
dc ne zaman yapılacak diye hay-
ı an hayran bakanlar ülkemizde
t)u adımlar atddığı zanıan niçin
ralıatsız oluyoıiar?" diycn Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan'a
"Temiz Eller operasyonu yap-
nıak için düğmeye basaııın önce
kendi eli temiz olacak. Temiz
Türkiye'yi engellediği için mi
Mustafa Balbay'ı gözaltına al-
dın" karşılığını verdi. Ergenekon
soruşturma sürecini "skandal" ola-
rak niteleyen Baykal, "Ortada yı-
ğınla tez var, kitap var. Silah yok,
mernii yok, tank yok. Emekli
askerler koca TSK'ye rağnıen ih-
tilal yapacaklar... Buna inannıa-
ıııızı nıı bekliyorlar" dedi,
CHP lideri Baykal, grup top-
lantısında yaptığı konuşmada, cko-
nomik soruıılar üzerinde dururken
"Ergenekon süreeiyle ilgili ge-
lişnıeler, kamutlaj vesilesi olıııa-
malı. Ergenekon, derken kimse
vatandaşııı gclir dü/.eyine darbe
yemesine seyirci kalmamalıdır"
dedi.
Baykal, Ergenekon soruşturma-
sıyla ilgili olarak "İstanbul'daki
davanın aslıııda büyiik ölçüde si-
yasal nitelik taşıyan, siyasi bir ilı-
tiyaçla gündeme getirilen, za-
manlamasıyla, kapsamıyla, ge-
lişnıesiyle siyasi yönlendirnıeniıı
olağanüslü etkili olduğu bir da-
va olduğu ortaya çıkmıştır. td-
dianame 13 aydır yok. 12 Eylül
1980'den sonra DİSK davası 3 ay
sonra, MSP, MHP davaları 7
ay sonra başladı. Niye yapnıı-
yorsunuz eezalandırmak için mi,
yoksa ne istediğinizi mi bilıııi-
vorsunuz? Sanıkları bilivorlar da
sııçu bilmiyorlar... Kinılerin sa-
nık olması gerektiği bilivorlar
anıa oııların suçlarının adı ko-
nulamamış. Böyle bir dava skan-
daldır" dedi.
'Merkezi scrvis'
Soruşturmamn aşamalannın yan-
daş medya organlarına merkezi bir
servisle yansıtıldığını kaydeden
Baykal, bir süre önce yargı sistemine
giren UYAP (Ulusal Yargı Projesi)
üzerinde durdu. Yargı sürecinin
CHP Genel
Başkanı Deniz
Baykal partisinin
grup
toplantısında
yaptığı
konuşmada,
Erdoğan'a
"Temiz Eller
operasyonu
yapmak için
düğmeye basaııın
önce kendi eli
temiz olacak'
diyerek atıfta
bulundu.
(Fotoğraf: AA)
gizli olması gereken ilk tahkikat da-
lıil tümüyle bilgisayar ortamına ak-
tanldığına dikkat çeken CHP lide-
ri Baykal, "Bu verilerin Adalet Ba-
kanlığı Bilgisayar İşlem Merke-
zi'nce i/.leıınıesi olanağı var mı-
dır?Eğer böyle bir uygulama ya-
pılmışsa ilk tahldkatın gizliliği il-
kesinin Adalet Bakanlığı açısmdan
uygulanmadığı ortaya çıkmakta-
dır. Mahkeme salonuna siyaset
girmiştir. Siyasetin girdiği anda
adalet salondan çıkmak duru-
MHP Genel Başkanı Bahçeli Fetret devri emarelerinin görüldüğünü öne sürdü
'Rejim bmıahma gidiyor'
• Bahçeli, 'Krizin başrol
oyuncularının oynadıkları
senaryoyu bırakmalarını
diliyoruz" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosıı)
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Türkiye'nin, derinden ve sinsi bir
bölünme vc aynşnıa ortamının bütün
işaretlerini verdiğini, "tıpkı ömrünii
tamamlamak üzere olan bir köhne
ülkeııin fetret döneminin emarele-
rini gösterdiğini" belirterek "rejiın
bunalımı"na gidildiğini vurguladı.
Bahçeli, "Adına ne denirse denilsin;
rövanş, hesaplaşnıa veya vuruşarak
çekilnıe... Krizin başrol oyuncula-
nnın oynadıkları senaryoyu bırakıp
yakın zamanlarda yaptığımız ciddi
ve gerçekçi önerileri bir kez daha
gözden geçirnıelerini önemle dili-
yoruz" dedi.
MHP lideri Bahçeli, yaşanan gün-
dem vc muhtemel gelişmelere ilişkin
olarak, il ve ilçe yöneticilerine yöne-
lik bir genelge yayımladı. Bahçeli ge-
nelgede, 22 Tcnımuz seçiminden son-
ra huzur ve esenlik arayan, refah ve
kalkınma bekleyen milletin, o günden
bu yana gerçekleşen gelişmeler kar-
şısında "derin bir hayal kırıklığı ya-
şadığmı ve siyasete olan inancının
sarsılmaya başladığını" kaydetti.
"Cumhuriyetle tarihi sorunları
olan mihraklar ile milletin değer-
lerinden uzak siyaset aktörlerinin
yarattıkları gerilinı alanııun" siya-
set dışına kayına eğilimi göstenneye
başladığını, hükümet organlan ile
devlet kurumlan ve bürokrasi üze-
rinden yeni ve farklı birçatışma saliası
doğduğunu ifade etti.
Bahçeli, "Avrupa teınsilcilerinin,
okyanus ötesi odakların, yabancı
güçlerin de artık işbaşındaki hü-
kümet eliyle doğrudan müdahil ol-
duğu bu kargaşa ortamı giderek da-
ha da kötüleşen ekonomik gelişme-
lerden de etkilenerek ciddi bir rejiııı
bunalınunın işaretlerini vermeye
başlamıştır" dedi. "Tarafların net-
leşnıeye başladığı bu cepheleşmedc
toplum içiııde de gerginliklerin ar-
tış gösterdiğini, işbirlikçi medya
gücünün etrafında dönüp duran
taraflı tartışmaların ve kara pro-
pagandanın etkisiyle kafası ve gön-
îü karışhrılmaya çalışılan vatan-
daşların birbiriııe karşı hasmanc
duygular besleme tehlikesiyle yüz
yüze bırakıldığım" dile getiren Bah-
çeli, şunlan kaydetti:
"Ülke yönetimi lıükümetin
kontrolünden çıkmış, devleti
ayakta tutan tenıel dinamikler
olan yasanıa, yargı ve yürütme
arasındaki rabıta ve denge kay-
bolmuş, birinin diğerine tahak-
kümünii arzulayan taraftarlar
birer birer ortaya çıkmaya baş-
lamıştır. Küçük bir kıvılcımın
biıyük sosyal ve siyasal olaylara
nedeıı olabileceği bu çok hassas ve
son derece kritik ortamda, Tür-
kiye derinden ve sinsi bir bölün-
me ve ayrışma ortamının bütün
işaretlerini vermekte, tıpkı öm-
rünii tamamlamak üzere olan
MHP lideri Devlet
Bahçeli, yaşanan
gündenı ve
muhtemel
gelişmelere ilişkin
olarak, il ve ilçe
yöneticilerine
yönelik bir genelge
yavımladı. Bahçeli
22 Temmuz
seçimlerinin
ardından halkın
derin bir hayal
kırıklığı yaşadığına
dikkat çekerek
siyasete inancın
sarsılmaya
başladığını belirtti.
(Fotoğraf:AA)
bir köhne ülkeııin fetret dönemi-
nin emarelerini göstermektedir"
'Ayrışmalaıdan
uzak durun'
MHP liden Devlet Bahçeli, ulusal
bütünlüğiin tarihindeki en önemli
tehditlere maruz kaldığını ifade
ederken, bu dönemde MHP'ye ve
Türk milliyetçilerine düşen görev ve
sorumluluğun daha da arttığını kay-
detti. Bahçeli, milliyctçi harekettcn
bcklentilerin arttığını da savunarak,
örgütüne, "çatışmalann bulandır-
dığı puslu ortamın dağılması için
ayrışmalardan uzak dııruıa ve
yapay farklıhkları körüklemekten
ısrarla kaçınma" çağnsını yaptı.
ınunda kalmıştır" dedi. Ümrani-
ye'deki bombaların imha edildiği-
nin altını çizcn Deniz Baykal, şun-
lan söyledi:
'Dava yıprandı'
"Ortada cephane yok, silah
yok, ıııerıni yok, tank yok. Yığınla
tez var, kitap var, haber var,
CD'ler var. Ortada asker var,
emekli. Dava çok ciddi şekilde
yıprannııştır. Bir darbe söylenıi-
dir gidiyor. Bu örgüt darbeyi
geçmişte yapmak üzere kuruldu
da şinıdi oııun hesabı ıııı sorulu-
yor, yoksa şinıdi bir darbe yapa-
caklar da oııun hesabını nıı so-
ruyoruz? Geçmişte ise ona göre
ifadesi alınması gereken insanlar
var. Eski Deniz Kuvvetleri Ko-
nıutanı, bana atfedilen günlükler
bana ait değildir, dedi. Oyle olup
olmadığını tahkik etmiyorlar,
ona sornıuyorlar. Eski Genel-
kıırmay Başkanı da 'Hayır görev
sırasında iken hiç böyle bir şey ol-
mamıştır', dedi. 7 Temmuz'da bir
büyük ayaklanma için organi-
zasyon yapılacak... Kim yapa-
cak bu ihtilali, kimlerle yapacak?
Emekli askerler, astsubaylar el
ele vermişler... Genelkurmay
Başkanı orada, kuvvet komu-
tanları orada... Koca TSK orada,
onlara rağmen ihtilal yapacak-
lar... Buna inanmamızı nıı bekli-
yorlar. Bu mantıklar çökmüş-
tür. Iddianamc de bu konuları çö-
zemediği için her hafta ertelen-
mektedir.Kim ne yaptıysa oııun
hesabını hep birlikte soralım.
Bu tertipler işlemeyecektir. He-
pimiz Türk adaletinin, gerçek
savcıların, hâkimlerin Türki-
ye'nin dürüst, deneyimli, saygı-
değer hukuk sisteminin ayağa
kalknıasını bekliyoruz. Hepimiz
Türkiye'nin hukukunun gücüne,
savcılarının hâkimlerinin gele-
neğine inanıyoruz."
'Akil adam' eleştirisi
Baykal, "Akil adamlar devreye
girsin" öncrilcriyle ilgili olarak
da "Demokrasilerde seçimle gelen
adamlar âkil adam statüsündeler.
Ülkeyi yönctenler akil adamlar
değil mi? Öyleyse niye akil adam
ohnayanları oraya getirdiniz?"
görüşünü dile getirdi.
'Temiz ellermiş'
Başbakan Erdoğan'ın "Temiz
Eller" operasyonunu anımsatarak
yönelttiği eleştirilere de Baykal,
"Temiz Eller operasyonu yap-
mak için düğmeye basanın önce
kendi elinin temiz olması gerekir.
Temiz ellermiş... Sen Mustafa
Balbay'ı temiz elleri engellediği
için mi gözaltına aldın? Askerleri
onun için mi aldın? Sen doku-
nulmazlık konusunu açmadan
büyük söz söyleme hakkına sahip
değilsin, susacaksın" karşılığını
verdi.
CHP lideri Deniz Baykal, ko-
nuşmasının sonunda "Bütün ihti-
mallere karşı kendimizi hazır
hissediyoruz. Anayasa Mahke-
ıııesi ne karar alırsa alsın, tstan-
bul'daki davadan ne çıkarsa çık-
sın... Türkiye güçlenerek çıka-
caktır. CHP, Türkiye'nin sigor-
tasıdır. Yeni ve taze bir başlan-
gıcı hep beraber yapacağız. Her-
kes kendini buna hazırlasııı. Bu
kadro Türkiye'yi çıkmaza sü-
rüklemiştir. Türkiye'nin siyasi te-
nıellerini sahiplenerek hep bera-
ber yeni bir Türkiye inşa edece-
ğiz" mesajı verdi.
LOKAL MÜDÜRÜ TAŞKIN İDDtALARI REDDETTİ
Öğretmenevi lokalinde dini tören
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Karşıyaka Öğretmenevi Lokalinde haf-
ta sonu dini usullere göre nikâlı töreni ya-
pıldığı savlanırken, lokal müdürü Önıer
Taşkın iddıaları reddetti.
lddiaya göre olay 6 Temmuz Pazar gü-
nü akşatn saatlerindc gerçekleşti. O sı-
rada lokal bahçesinde bulunan yurttaş-
lar Kuran okıuna sesleri duydularve bu-
nun üzerine binaya girerek ne olduğunu
öğrenmek istediler. Kamusal alanda
böyle birgirişimi doğru bulmadıklarını
bildirmeleri i'ızerinc yurttaşlarla lokal gö-
revlileri arasında tartışma yaşandı. Lo-
kal müdürü ömer Taşkın'ın, düğünün kı-
zına ait olduğunu söylediğini anlatan
yurttaşlar, "Orada şeriata uygun bir ni-
kâlı töreni gördük. Kuran sureleri ho-
parlör aracılığıyla bahçede de duyu-
luyordu. Müdürle konuştuğunııızda
kızının düğününü yaptığını söyledi. Bu
bir mazeret değil. Kamusal alanda
medeni hukuk kuralları çiğnenerek
yapılan düğüııe karşıyız" dedileı.
Lokal müdürü Taşkın ise kızının dü-
ğünün yapıldığını kabul ederek, "İmanı
ııikâhı değil resmi nikâlı yapılnııştır"
dedi.
Eğitimciler de, kendilerine ulaşan bil-
gilere göre lokalde Kuran okunduğunu,
kadın erkek ilişkilerine yönelik vaaz ve-
rildiğini söylediler.
ANAYASA MAHFCEMESÎ'NİN MALİ DENETİM KARARI
'CHP'nin ödemeleri usulsüz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin geçmiş
yıllara ait mali denetim kararlan Resmi Ga-
zete'de yayınılandı. Kararda, partıden
emekli olduktan sonra yeniden sözleşmeylc
çalıştınlanlara yapılan ödemeler ile ayrı-
lanlara ödenen ihbar tazminatlan "usul-
süz" olarak nitelendirildi. Usulsüz oldu-
ğu gerekçesiyle Hazine'ye dcvrine karar
verilen 930 bin \TL'lik paranm büyük bö-
lümünü bu çahşanlara yapılan ödemeler
oluşturdu.
Hcsaplarda bazı seyahat harcamalannın
parti adına yapılmış gibi gösterildiği be-
lirtilerek "danışman" adı altında isimlc-
ri verilen kişilere farurasız ödemelerin
partinin amaeına ve tüzel kişiliğine aykı-
n olduğu da vurgulandı. Partide ücret
karşılığı çahşmaktayken kendi istekleri ile
emekli olan personele kıdem tazminatı öde-
nirken, ihbar tazminatı ile ihbar tazmina-
tına isabct eden sosyal yardımlar da hc-
saplamaya dahil edilerek ödeme yapıldı-
ğı belirtilen kararda, personelin emekli ola-
caklarını bildirerek ayrılmalanndan dola-
yı ihbar tazminatı ödenmesinin de yasaya
aykınlık oluşturduğu kaydedildi.
Faturalarda tahrifat, mükerrer ödeme,
defterlcrin usulünc uygun tutulmamasi
nedeniylc CHP'ye "muhasebe" uyansı da
yapılırken, sorumlu parti yöncticileri hak-
kında suç duyuıusunda bulunuldu.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Uyanmaya
BaşladılarAma...
Bu yıl G-8 toplantısının gündemi dolu: Mali kriz,
enerji krizi, gıda krizi... Ülkemizdeyse, kimi ken-
diyle tıka basa dolu "piyasa ekonomistlerinin" içi
rahat, "ABD resesyona girmedi" diye avunuyor-
lar. Öyleyse neoliberalizme devam... Halbuki da-
ha ciddi ekonomi yazarları, krizin dördüncü dal-
gasını da yiyince, uyanmaya başladılar.
'Başka bir şey olsa gerek...'
Financial Times'\r\ yazarlarından VVolfgang
Münchau, uyanmaya başlayanlardan biri. "Re-
sesyon olası en kötü sonuç değil" başlıklı ya-
zısında (07/07/08), "bu salt bir mali kriz olsaydı
çoktan bitmişti. Dördüncü dalganın sıkıntılannı ya-
şadığımıza göre, salt mali aşırılıklardan, kötü
düzenlemelerden daha öte bir şeyler rol oynuyor
olmah" diyordu. Bank of Internationai Settlements
(BIS) "eşik altı ev kredileri krizi, en fazla tetikleyi-
cidir, gerçek neden olamaz" diyormuş. BlS'e gö-
re, "para ve kredi genişlemesi önemli bir rol oy-
namış olabilir". Münchau da BlS'in bu sapta-
masına katılıyor ve ekliyor, "ben daha da öteye
giderek, bu esas olarak bir ekonomi politikası kri-
zidir diyeceğim". Belli ki Münchau, "olayı" (pa-
ra ve kredi genişlemesi) görüyor ama anlamını bir
türlü kavrayamıyor; "sorunun mali piyasaları gör-
mezden gelen Dinamik Stokastik Genel Denge
modeline dayanan politikalardan kaynaklandığı-
na" inanıyor. Bu nedenle, şimdi, kemerleri sıkmak,
resesyonu, birilerinin biraz sıkıntı çekmesini,
bazı bankaların batmasını kabullenmek gerekir di-
yor. "Yoksa" Münchau'ya göre "sonsuza kadarbir
'Minsky moment' (kredi krizi) içinde kalacağız."
Münchau'nun aklına şu soruyu sormak gelmi-
yor: Neden merkez bankalan bu politikalan be-
nimsediler? Neden bu politikalar biryere ka-
dar ekonomik büyüme yaratabildi? Ama
Münchau, krizden çıkabilmek için resesyona, yı-
kıma katlanmak gerekir diye düşündüğüne gö-
re, sanırım, sorunun köklerinin nerede yattığını da
hissediyor.
Sorun içsel ve yapısal
Münchau'nun hissettiği şey şu: Sorun aslında,
üç beş merkez bankası ekonomistinin hatasın-
dan, yani dışsal (egzojen) etkenlerden kaynak-
lanmıyor. Peki, ama nereden kaynaklanıyor?
Onun yerine biz cevap verelim. Muazzam para
ve kredi genişlemesinin gündeme gelmesinin ar-
dında birbirine sıkı sıkıya bağlı, biri ekonomik di-
ğeri siyasi iki neden var. Birincisi, 1997 öncesinde
The Economist'in kabul etmekte büyük zorluk
çektiği birsorunla ilgili. Bu kendini kapasitefaz-
lası ve talep yetersizliği olarak gösteren "aşırı bi-
rikim sorunudur". Dünyaya hâlâ "Say yasasıy-
la" bakmaya çalışan, "piyasa ekonomistlerinin"
anlama kapasitesini iyice zorlamaya başladığımı
düşünerek, kafalarını daha da karıştırmamak
için, "emek değer teorisine", "kâroranları düşme
eğilimi" konularına girmiyorum. Ancak kapasite
fazlası sorununa bakmalarını öneriyorum. O za-
man, para ve kredi genişlemesi "çılgınlığının" ar-
dındaki mantığı belki anlamaya başlayabilirler.
Kriz sertleşirken, ekonominin gemisi su alma-
ya başlayınca, merkez bankalan ve maliye ba-
kanları, "delikleri" para ve kredi genişlemesiyle ya-
rattıkları ek taleple tıkamaya çalıştılar. Sermaye
de kendi deliklerini tıkamak için spekülasyona ve
talanayöneldi. Bu "piyasa ekonomistleri", dönüp
2001-2 yıllarındaki tartışmalara baksalar, benim
gibi "kötümserlerin" o zaman "resesyonu yanda
kesiyorlar, sorunlar daha sonra çok daha büyük
bir şiddetle geri gelecek" dediğini de görürler.
Bu da bizi siyasi nedene getiriyor. Kapasite
fazlasını tasfiye etmenin, halkı eksik tüketime (yok-
sulluğa) katlanmaya zorlamanın siyasi maliyeti-
ni hiçbir ülkenin devleti üstlenmek istemez; ön-
ce ertelemeye, bu arada yükü başka ülkelerin eko-
nomilerinin üzerine yıkmaya çalışır. Uluslararası
"yönetişim" de işte böyle dönemlerde çöker. Ulus-
lararası mali sistem de...
Siyasetçiler, mali sermayenin, iş çevrelerinin,
hatta medyanın baskısına dayanacak gücü ken-
dilerinde bulamıyorlar. Treni sallamaya, efendi-
lerinin "şenliğinin" devam etmesi için ellerinden
geleni yapmaya çalışıyorlar. Köpük büyüyor ve
sonunda patlıyor...
Şimdi ne yapılabilir, G-8 toplantısından Münc-
hau'nun önerdiği "acı ilaç", cesur kararlar çıka-
bilir mi? Geçen yılki toplantıdan çıkan ortak bel-
ge bir fikir verebilir: "Dünya ekonomisi iyi ko-
şullardadır... Küresel dengesizlikler, sürdü-
rülebilir ve güçlü bir büyüme ortamında yu-
muşak bir biçimde aşılmaktadır"...
Ya bunlann dünyadan haberi yok, ya da niyetleri
treni sallamaya devam etmek. Ama artık, delik-
leri para, kredi genişlemesiyle tıkamak olanaklı de-
ğil, finans sermayesinin enflasyon korkusu da hız-
la artıyor. Fazla kapasitenin, şişkin talebin (refa-
hın) yok olması kaçınılmaz. Ama nerede, kimin
ekonomisinde? Bana, bu yıl, masa başında bir-
birine gülümseyenler, masanın altından tekme-
leşmeye başlayacaklar gibi geliyor.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
DYP'NİN MALİ DENETİMİ
261.5 bin YTL Ha'tine'ye
gelir kaydedilecek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi, Demok-
rat Parti adını alan
DYP'nin 1999,2000 ve
2001 yıllanna ait mali
denetimini tanıamladı.
Partinin 2001 yıh mali
hesap ineelemesinde,
261milyar591 bin 528
lira ödemenin Hazine'ye
gelir kaydedilmesi ge-
rektiği sonucuna vanldı.
Resmi Gazete'dc ya-
yımlanan DYP'nin 1999
yılına ait mali deneti-
mine göre, kesin hesap-
ta gösterilen 8 trilyon
729 milyar 410 milyon
672 bin 875 lira gelir,
548 milyar 261 milyon
424 bin 838 lira borç, 9
trilyon 206 milyar 52
milyon 82 bin 34 lira gi-
der ile 15 milyar 93 mil-
yon 527 bin 679 lira
kasa ve banka devrinin
eldeki bilgi ve belgele-
re göre doğru olduğu
belirlendi.