Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 17
Sosyal güvenlikte bütün
düzenlemeler sil baştan
YAŞAMDA
MALİ CÖZÜM
YAHYAARIKAN
malic02um@ismmm0.0rg.tr
E kim 2008'de yürürlüğe girmesi beklenen 5510 sayılı
kanun ile sosyal güvenlik sisteminde köklü değişiklikler
olacak. Kamuoyunda "sosyal güvenlik reformu" olarak
adlandırılan düzenlemeler, SSK'lisinden Bağ-Kur'lusuna,
kamu çalışanından emeklisine, işverenine kadargeniş bir
kesimi ilgilendihyor.
B ugün sosyal güvenlik sistemindeki değişikliklerin hangi
kesime, hangi hak ve yükümlülükler getirdiğini işlemeye
başlıyoruz. önümüzdeki birkaç hafta boyunca cumartesi
günleri yayımlanan bu sayfada yeni düzenlemelerle ilgili
bütün kesimleri bilgilendirmeyi sütdüreceğiz...
S
osyal Güvenlik Kuru-
mu'nun uygulayacağı
5510 sayılı "Sosyal Si-
gortalar ve Genel Sağlık Sigor-
tası Kanunu" 16.06.2006 tarih
ve 26200 sayılı Resmi Gaze-
te'de yayımlanmıştı.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Ka-
nunu ile TC Emekli Sandığı,
Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-
Kur ve Banka ve Ticaret Oda-
sı sandıkları tarafından sigor-
talılara verilen sağlık ve sosyal
güvenlik haklarındaki farklılıklar
kaldırılarak, tüm vatandaşlara
eşit sağlık ve sosyal güvenlik
hakkı tanınması ile sosyal gü-
venlik mevzuatındaki karma-
şık yapıya son verilmesi amaç-
lanmıştı.
Ancak, bugün gelinen nok-
taaa daha karmaşık bir yapı or-
taya çıktı. Yapılan atıflar ve
karmaşık yapı nedeniyle daha
yasa yürürlüğe girmeden yapı-
lan birçok değişiklik, reformun
amaçlanan hedeflere uygun
düşmediğini gösteriyor.
Yasanın yürürlüğe girmesiy-
le birlikte ilk defa memur, işçi,
köylü, esnaf ve işadamı ara-
sında sağlık ve sosyal güvenlik
yönünden ayrıcahklı uygula-
maların sona erdirilmesi düşü-
nülmüştü. Ancak, mevcut fark-
lılıklar giderilmediği gibi, ayrıca
bir de eski-yeni memur ayrımı
yapılarak ayrımcılık arttırılmış ol-
du.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Ka-
nunu önce 01.07.2007 tarihine
ve daha sonra 01.01.2008 tari-
hine, bilahare 01.06.2008 tari-
hine ve son olarak 01.10.2008
tarihine ertelendi. Büyük bir ih-
timalle de sosyal güvenlik re-
formu olarak adlandırılan 5510
sayılı Kanun 2008 yılı Ekim ayı
başında yürürlüğe girecek.
Yeni düzenlemeler ile birlikte
sosyal güvenlik sistemimizde
köklü değişiklikler yürürlüğe gi-
recek. Yasa yürürlüğe girdikten
sonra SSK'ye prim ödeyen iş-
çiler 4/a'lı, Bağ-Kur'a prim öde-
yenler 4/b'li ve Emekli Sandı-
ğı'na tabi memurlar ise 4/c'li
olarak adlandırılacaklar.
HANGİ ÎŞVERENLERÎN KAPSAMDA OLDUĞU AÇIKLANACAK
Ücretleribankadan ödeme zorunluluğu
özellikle kayıt dışı ücret öde-
melerinin engellenmesi amacıyla
5754 sayılı kanunla, Borçlar Ka-
nunu, Deniz Iş Kanunu, Basın Iş
Kanunu ve 4857 sayılı Iş Kanunu
kapsamında çalışanların ücret
ödemeleriyle ilgili yapılan düzen-
leme ile 8.5.2008 tarihinde yü-
rürlüğe girdi.
Ancak hangi işverenlerin ücret
ve bu ğibi ödemeleri bankadan
yatırmak zorunda olduğu Çalışma
ve Sosyal Güvenlik..B,akanlığı,
Maliye Bakanlığı ve Hazine Müs-
teşarlığı'ndan sorumlu Devlet Ba-
kanlığı tarafından müştereken ha-
zırlanacak bir yönetmelikle belir-
lenecek.
İşverenlerin tabi olduğu vergi
mükellefiyeti türü, işletme bü-
yüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı,
işyerinin bulunduğu il ve benzeri
gibi unsurlar dikkate alınacak.
Yönetmeliğin hazırlanması ve
yürürlüğe girmesiyle de ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkak kural olarak, Türk
parası ile işyerinde veya özel ola-
rak açılan bir banka hesabına
ödenecek.
Çalıştırdığı işçilerin, gemia-
damlarının ve gazetecilerin ücret,
prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakını özel olarak açılan
banka hesapları vasıtasıyla öde-
me zorunluluğuna tabi tutulan
işverenler veya üçüncü kişiler,
buna ilişkin ücret, prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit alacak-
larını özel olarak açılan banka
hesapları dışında ödeyemeye-
cekler.
4857 sayılı Iş Kanunu kapsa-
mında çalışan işçinin ücret, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki her çe-
şit istihkakını zorunlu tutulduğu
halde özel olarak açılan banka he-
sabına ödemeyenlere bu durum-
da olan her işçi ve her ay için 100
YTL idari para cezası uygulana-
cak.
Gemiadamının ücret, prim, ik-
ramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını zorunlu tutulduğu hal-
de özel olarak açılan banka he-
sabına yatırmayan işveren, işve-
ren vekili hakkında, bu durumda
olan her gemiadamı için 1200
YTL idari para cezası verilecek.
Gazeteciye ücretini zaruret ol-
maksızın zamanında ödemeyen
veya gazetecinin ücret, prim, ik-
ramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakının zorunlu tutulduğu hal-
de özel olarak açılan banka he-
sabına yatırılmaksızın ödenmesi
durumunda, her bir gazeteci için
işverene 1500 YTL idari para ce-
zası verilmesi öngörülüyor.
Sosyal yardımlardan
SSK primi alınmayacak
4 / a sigortalılarına (SSK'lilere) yapılan ayni
yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yar-
dımlan, görev yollukları, seyyar görev tazminatı,
kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem taz-
minatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
ihbar ve kasa tazminatlan prime esas kazanca da-
hil edilmeyecek. Aynca kurumca tutarları yıllar iti-
barıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zam-
lan, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağ-
lık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine
ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde
30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve
bireysel emeklilik katkı paylan tutarları, prime esas
kazanca dahil edilmeyecek.
Bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapıl-
sın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek
üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazan-
ca tabi tutulacak. Diğer kanunlardaki prime tabi tu-
tulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar
bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacak.
Özel sağlık sigortası primden muaf tutulmalı
5510 Sayılı yeni sosyal güvenlik yasa-
sıyla birlikte, 4/a'lılara yapılacak özel sağ-
lık sigortası primlerinden ayrıca SSK pri-
mi de alınması son derece yanlış. Zira,
özel sağlık sigortalanna ve bireysel emek-
lilik sistemine ödenen ve aylık toplamı as-
gari ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari
ücret olan 608,40 YTL üzerinden 182,52
YTL) geçmeyen özel sağlık sigortası pri-
mi ve bireysel emeklilik katkı paylan tu-
tarlarından prim alınmayacağı öngörülü-
yor. Bu düzenleme ile, çalışanlarına özel
sağlık sigortası yaptırarak SSK'nin sağlık
hareamalannı ve sağlık kuruluşlanndaki yı-
ğılmaları azaltan işverenler adeta ceza-
landırılıyor.
ÖRNEK; A Ltd. Şti'de mühendis olarak
çalışan Hasan Bey, işvereninden brüt
3000 YTL ücret almakta ve ayrıca kendi-
sine şirket tarafından yapılan özel sağlık
sigortasından dolayı da her ay 500 YTL
katkı payı ödenmektedir. özel sağlık si-
gortası katkı payı olan 500 YTL'nin asga-
ri ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari
ücret olan 608,40 YTL üzerinden 182,52
YTL) geçen 425,88 YTL'lik kısmından
ayrıca SSK primi de alınacak. örneği-
.mizdeki mühendis Hasan Bey'in 3000 YTL
ücreti olmasına rağmen, işverenin ayrıca
özel sağlık sigortası yaptırmış olmasından
dolayı bu prim dahil 3425,88 YTL üzerin-
den SSK primi ödenecek.
özel sağlık sigortası katkı payından
prim alınmaması halinde hem Sosyal Gü-
venlik Kurumu'nun sağlık alanındaki har-
camalannda önemli oranda azalma olacak,
hem kamu sağlık kuruluşlarındaki hasta
sayısı bir miktar düşeceğinden diğer si-
gortalıların sağlık hizmetlerinde bir rahat-
lama söz konusu olacak hem de işverenler
personeline sağlık sigortası yapma yolunda
teşvik edileceğinden özel sağlık sigorta-
cılığı gelişecekti. Mutlaka özel sağlık si-
gortalarına ödenen katkı paylarının aylık
toplamının asgari ücretin yüzde 30'unu ge-
çemeyeceğine ilişkin hüküm kaldınlmalı ve
ödenen katkı payiannın tamamı sigorta pri-
minden istisna tutulmalıdır.
Ücret dışı ödemelerden 2 ay dahaprim alınacak
H
alen, sigortalılara ödenen ücret dışındaki
diğer ödemelerin üst sınırı (1.1.2008-
30.6.2008 döneminde 3.954,60 YTL)
aşan kısmından sigorta primi kesilmiyor. Ye-
ni yasa ile ücret dışındaki diğer ödemelerin üst
sınırı aşan kısmından, ödemenin yapıldığı ayı
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek
üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların
prime esas kazançlarına ilave edileceğine
ilişkin bir hüküm getiriliyor. Ancak, fıkrada yer
alan "Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın
kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu öde-
melerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıl-
dığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geç-
memek üzere üst sınınn altında kalan sonraki
aylann prime esas kazançlanna ilave edilir."
Hükmünün teknik olarak uygulanması müm-
kün görünmüyor.
ÖRNEK: halen yürürlükte olan SSK mev-
zuatına göre, 3000 YTL ücret alan bir işçiye,
3000 YTL de ikramiye ödenmesi halinde SSK
tavanı olan 3954,60 YTL SSK primi alınmak-
ta, bu tutarın üzerindeki kısımdan prim alın-
mamaktadır. Oysaki, sosyal güvenlik refor-
muyla birlikte bu uygulama değiştirilmekte ve
tavanı aşan kısmından 2 ay daha prim alınması
planlanıyor. ömeğimizdeki işçi, 2000/Ekim
ayında 3000 YTL ücretinden dolayı SSK pri-
mi ödeyecek ve ilk ay 3000 YTL de ikramiye
ödenmesi halinde SSK tavanına kadar
(1.07.2008-31.12.2008 döneminde 4151,55.-
YTL) prim kesintisi yapacak, kalan net ücreti
işçiye ödeyecek. Ancak, 2008 yılı Kasım ayın-
da bu kez işçiye sadece 3000 YTL ücret öden-
mesine rağmen bir önceki ay tavanı aşan kı-
sımdan prim kesilmeden işçiye ödenen brüt
1848 YTL'de dahil edilerek tavan tutar olan
4151,55 YTL'ye kadar prim alınacak. Yani, ka-
sımda 3000 YTL ödenen işçiden 4151,55
YTL prim alınacak, kalan 696,90 YTL'den de
Aralık'ta prim kesilecek. Dolayısıyla işçinin ka-
sım ve aralık aylanndaki eline geçecek net üc-
retleri düşük olacak.
Bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde hem iş-
çilerin eline geçecek net ücretler düşecek hem
de işverenlerin işçilik maliyetleri ciddi oranda
artacaktır. Ancak bunun fiilen uygulanabilir ol-
madığı açıktır.
HAFTAYA: SOSYAL CÜVENLİKTE YENİ DÜZENLEMELER BAC-KURLULARA NE CETİRİYOR?
"Anlamanın yolu yazmaktan geçer.
Türkçe
- 6 -
Açıklama
Bu tür çalışmalarla hem bildiklerimizi
pekiştirmiş, unuttuklarımızı anımsamış, hem
de bilmediklerimizi öğrenmiş olacağız. Bu
çalışmanın amacı sınav değil öğretimdir.
Bir insanın kendi kendini denetlemesi kadar
yararlı bir değerlendirme yoktur. Eğitimde
bu tür çalışmalara "Öğrenirken ölçen,
ölçerken öğreten yöntem." denir.
Aşağıda, bir soru köküne dayalı yargılardan
kimileri doğru, kimileri yanlıştır. Alıştırmayı
okuyunca soru kökündeki yargının sonundaki
ayraç içine "doğru, yanlış, bilmiyorum"
anlamına gelen (D, Y, B) imcelerinden birini
yazarak yanıtlayın. (D), soru kökünde verilen
yargının doğruluğunu; (Y) yargının yanlış
olduğunu gösterir. Bölümceden soru
kökündeki yargının doğruluğu, yanlışlığı
hakkında kesin karar veremediğiniz durum-
larda da alıştırmayı bilmiyorum anlamına
gelen (B) imcesiyle yanıtla-mayın. Bir kişinin
bilmediğini bilmesi, doğruya giden yolu
bulabileceğini gösterir. Ayrıca alıştırmanın
doğruluğuna, yanlışlığına ilişkin yanıtınızı
defterinize kesinlikle kısaca yazın. Kalem
yazma aracı olmaktan çok düşünme
aracıdır.
Türkçe - 6
L
"(1) Kimi denemeciler kişisel açıdan bakmayı sever
olaylara; kimi denemecilerse nesnel açıdan ele alırlar
konulan; denemecilerin kimileri de soyutlamalara girişirler
denemelerinde. (2) Huxley'e göre bu üç türü de içeren
denetne en iyi denemedir. (3) Huxley'in amacı bu üç tür
denemeyi gerçekleştiren usta Montaigne'e ulaşmaktı. (4)
Onun denemelerini insanlık komedisiyle eşdeğerde bulur
Huxley; Montaigne denemelerinin birinde değilse de
toplu denemelerinde uzun bir romanda verilenleri
içerdikleri görüşündedir."
1. lluxley'in Montaigne'yi büyük denemeci
saymasının nedeni ber denemesinde bir insan
sorununu ele almasından ileri geliyor. ( )
2. Bir denemenin soyutlamaları içermesi demek,
belli, açık sorunların zihinsel işlemlerle
yorumlanması demektir. ( )
3. Yukarıdaki bölümcenin üçüncü tümcesi
bölümcenin genel amacına katkısı olmayan bir
tümcedir. ( )
4. Bu bölümceye göre biünen bütün denemecilerden
kimileri, deneme konularını üç açıdan ele abp
Montaigne niteliğinde denemeler üretmişlerdir.
( )
5. Yukarıdaki bölümceye göre Montaigne
denemelerinin ötcki denemecilerin denemelerinden
en önemli ayrımı, başbca üç öğeyi içeren türden
olmasıdır. ( )
II.
"(1) Yaratıcı ve tüketici insan için en büyük sıkıntı
inanıyorum ki yaşadığı zamanın gerisinde kalmak
sorunudur. (2) Bu yüzden kendimle savaşıyorum. (3)
Zamanın ilerisinde mutluluğun tadını kendimde yaşamak
istiyorum. (4) Fakat bırakın zamanın ilerisinde yaşamayı,
arkasından koşsam bile içinde yaşadığım zamana
yetişemiyorum. (5) Bu nedenle yapmam gerekenleri hep
o belirsiz gelecek olan yarınlara bırakmak zorunda
kahyorum. (6) Bu da yaşamımın en büyük sıkıntısıdır."
6. Bu bölümceye göre yazar düşlerini, tasanlannı
bulunduğu zamana göre gerçekleştiremeyişinden
yakınıyor. ( )
7. Yazar, bölümcenin 5. tümcesinde içinde bulunduğu
zamanı kendisine yakıştıramıyor. ( )
8. Yazann istediklerini gerçekleştiremeyişi parasal
olanaklarının yetersiziiğinden ileri geliyor.
( )
9. Yazar birinci ve dördüncü tümcesiyle içinde
bulunduğu durumu umduğunun arkasında
görüyor. ( )
10. Yazar bölümcede yaşamından "Varmak istediğim
yer şöyle dursun, bulunduğum yer de bana umur
vermiyor." biçiminde yakınıyor. ( )
m.
(1) Düşünmeyi öğretmek, kavramları öğretmekle
başlar. (2) Kavramları öğrettiğiniz kimsenin, onlan üst
üste koyarak beğendiğiniz düşünce yapısını kurmasını
isteyemezsiniz. (3) Sözcükler duvan oluşturan tuğlalar
değildir. (4) Duvar örerken tuğla seçmek gerekmez, ama
tümce için sözcükleri seçerek kullanmak zorundasınız.
(5) Duvann ilk tuğlası ile son tuğlası arasında fark yoktur.
(6) Biçimlendirilmiş tahta parçalarını önüne koyarak
yapıcı zekasını geliştirmek istediğiniz küçük çocuğun
ille de belli bir kalıba koymasını istemek olur bu. (7)
Sonunda çocuk sizin istediğinizi yapar ama tahta
parçalanyla oynayarak kendi kendine geliştirebileceği
yeteneklerden yoksun kalır. (8) Gençlerimize eğitim verir
göriinüıken kendi kalıplanmıza göre düşünmeyi öğretmek,
yalnız onlar için değil, bütün toplum için zararlı bir tutum.
(9)
11. Bu bölümce, yakınma ile övünmenin iç içe
sindirildiği bir anlam içermektedir. ( )
12. Yazarlar konularını "nesnel, öznel, sanatsal,
bilimsel" açılardan ele alarak başlıça dört anlatım
biçiminden biriyle yazarlar. Bu kavramlar yer yer
birbirinîn içine de girer. Bu bölümcede yazar öznel
anlatım biçimi uygulamıştır. ( )
13. Bölümcede düşünceyi geliştirme yollanndan
tanımlama yöntemi izlenmiştir. ( )
14. Bölümcenin konusu için "düşünmeyi öğretmek"
sözcükleri kullanılabilir. ( )
15. Bu bölümceye 9. tümce olarak bir "neden" tümcesi
yazsanız, bu tümce yukarıdaki tümcelerden 5., 6.,
7. tümcelerin nedenlerini açıklar. ( )
YAN1TLAR
1. (Y) Montaigne'nin denemelerinin insanlık
komedyasma benzemesi, bir denemesinden değil,
toplu denemeleriyle uzun bir romanda anlatılanları
içerecek nitelikte olmasıyla açıklanabilir.
2. (D) Montaigne, denemelerinde insan ve yaşam
sorunlarımn kökenindeki sorunları da ele alıp
açıkladığını gösteriyor demektir.
3. (D) Huxley'in amacı, Montaigne'ne ulaşmak idiyse,
öteki tümcelerini de o doğrultuda oluşturması
gerekirdi. Bu nedenle bölümcenin amacına göre
üçüncü tümcenin bu bölümcede yeriyok.
4. (Y) Bölümcede, Montaigne niteliğinde bir denemeci
yetiştiğinden söz edilmiyor.
5. (D) Montaigne denemelerinde bölümcenin ilk
tümcesinde geçen konuya kişisel ve nesnel açıdan
bakma, konulan soyutlama yöntemlerinin işlendiği
vurgulamyor.
6. (D) Yazar ilk tümcesinde bu yargının ilk belirtisini
veriyor, ardından da bugüne ilişkin yahnmalannı
sürdürüyor.
7. (Y) Buyakınma, 5. tümcede değil, üçüncü tümcede
belirtiliyor.
8. (Y) Bölümcedeparasalyetersizlikten hiç söz edilmiyor.
9. (D) Yazar içinde bulunduğu durumu, beklediğinin
arkasında gördüğünü ilk tümcede değil 4. tümcede
belirtiyor.
10. (D) Yazann buyakınması 4. tümcede açıkça
belirtiliyor.
11. (Y) Bölümcede yakınmaya değinilmiş, ancak
övünmeye bir sözcükle bile yer verilmemiş.
12. (D) Aym konu başkalannca başka türlü, dahası tam
tersine bile ele alınarak açıklanabilir. Bu nedenle
bölümcenin anlatımı özneldir.
13. (Y) Bölümcede düşünceyi geliştirme yolu ne
tanımlama ne karşılaştırmadır; düşünceyi geliştirme
yolu örneklemedir.
14. (D) Bölümcenin tüm tümcelerini
değerlendirdiğimizde, "düşünmeyi öğretmek"
sözünün alıştırmanın konusu olduğu yargısına
ulaşabiliriz.
15. (Y) Bu neden tümcesi, ilk tümcenin dışındaki bütün
tümcelerin nedenini açıklar.
celil.altin@kultur.k12.tr
A
ÎKEK
İSTANBUL
KÜLTÜR
EĞİTİM
KURUMLARI