05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 17 Sosyal güvenlikte bütün düzenlemeler sil baştan YAŞAMDA MALİ CÖZÜM YAHYAARIKAN [email protected] E kim 2008'de yürürlüğe girmesi beklenen 5510 sayılı kanun ile sosyal güvenlik sisteminde köklü değişiklikler olacak. Kamuoyunda "sosyal güvenlik reformu" olarak adlandırılan düzenlemeler, SSK'lisinden Bağ-Kur'lusuna, kamu çalışanından emeklisine, işverenine kadargeniş bir kesimi ilgilendihyor. B ugün sosyal güvenlik sistemindeki değişikliklerin hangi kesime, hangi hak ve yükümlülükler getirdiğini işlemeye başlıyoruz. önümüzdeki birkaç hafta boyunca cumartesi günleri yayımlanan bu sayfada yeni düzenlemelerle ilgili bütün kesimleri bilgilendirmeyi sütdüreceğiz... S osyal Güvenlik Kuru- mu'nun uygulayacağı 5510 sayılı "Sosyal Si- gortalar ve Genel Sağlık Sigor- tası Kanunu" 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gaze- te'de yayımlanmıştı. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Ka- nunu ile TC Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ- Kur ve Banka ve Ticaret Oda- sı sandıkları tarafından sigor- talılara verilen sağlık ve sosyal güvenlik haklarındaki farklılıklar kaldırılarak, tüm vatandaşlara eşit sağlık ve sosyal güvenlik hakkı tanınması ile sosyal gü- venlik mevzuatındaki karma- şık yapıya son verilmesi amaç- lanmıştı. Ancak, bugün gelinen nok- taaa daha karmaşık bir yapı or- taya çıktı. Yapılan atıflar ve karmaşık yapı nedeniyle daha yasa yürürlüğe girmeden yapı- lan birçok değişiklik, reformun amaçlanan hedeflere uygun düşmediğini gösteriyor. Yasanın yürürlüğe girmesiy- le birlikte ilk defa memur, işçi, köylü, esnaf ve işadamı ara- sında sağlık ve sosyal güvenlik yönünden ayrıcahklı uygula- maların sona erdirilmesi düşü- nülmüştü. Ancak, mevcut fark- lılıklar giderilmediği gibi, ayrıca bir de eski-yeni memur ayrımı yapılarak ayrımcılık arttırılmış ol- du. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Ka- nunu önce 01.07.2007 tarihine ve daha sonra 01.01.2008 tari- hine, bilahare 01.06.2008 tari- hine ve son olarak 01.10.2008 tarihine ertelendi. Büyük bir ih- timalle de sosyal güvenlik re- formu olarak adlandırılan 5510 sayılı Kanun 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girecek. Yeni düzenlemeler ile birlikte sosyal güvenlik sistemimizde köklü değişiklikler yürürlüğe gi- recek. Yasa yürürlüğe girdikten sonra SSK'ye prim ödeyen iş- çiler 4/a'lı, Bağ-Kur'a prim öde- yenler 4/b'li ve Emekli Sandı- ğı'na tabi memurlar ise 4/c'li olarak adlandırılacaklar. HANGİ ÎŞVERENLERÎN KAPSAMDA OLDUĞU AÇIKLANACAK Ücretleribankadan ödeme zorunluluğu özellikle kayıt dışı ücret öde- melerinin engellenmesi amacıyla 5754 sayılı kanunla, Borçlar Ka- nunu, Deniz Iş Kanunu, Basın Iş Kanunu ve 4857 sayılı Iş Kanunu kapsamında çalışanların ücret ödemeleriyle ilgili yapılan düzen- leme ile 8.5.2008 tarihinde yü- rürlüğe girdi. Ancak hangi işverenlerin ücret ve bu ğibi ödemeleri bankadan yatırmak zorunda olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik..B,akanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müs- teşarlığı'ndan sorumlu Devlet Ba- kanlığı tarafından müştereken ha- zırlanacak bir yönetmelikle belir- lenecek. İşverenlerin tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme bü- yüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurlar dikkate alınacak. Yönetmeliğin hazırlanması ve yürürlüğe girmesiyle de ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel ola- rak açılan bir banka hesabına ödenecek. Çalıştırdığı işçilerin, gemia- damlarının ve gazetecilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla öde- me zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, buna ilişkin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit alacak- larını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemeye- cekler. 4857 sayılı Iş Kanunu kapsa- mında çalışan işçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çe- şit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka he- sabına ödemeyenlere bu durum- da olan her işçi ve her ay için 100 YTL idari para cezası uygulana- cak. Gemiadamının ücret, prim, ik- ramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu hal- de özel olarak açılan banka he- sabına yatırmayan işveren, işve- ren vekili hakkında, bu durumda olan her gemiadamı için 1200 YTL idari para cezası verilecek. Gazeteciye ücretini zaruret ol- maksızın zamanında ödemeyen veya gazetecinin ücret, prim, ik- ramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının zorunlu tutulduğu hal- de özel olarak açılan banka he- sabına yatırılmaksızın ödenmesi durumunda, her bir gazeteci için işverene 1500 YTL idari para ce- zası verilmesi öngörülüyor. Sosyal yardımlardan SSK primi alınmayacak 4 / a sigortalılarına (SSK'lilere) yapılan ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yar- dımlan, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem taz- minatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatlan prime esas kazanca da- hil edilmeyecek. Aynca kurumca tutarları yıllar iti- barıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zam- lan, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağ- lık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı paylan tutarları, prime esas kazanca dahil edilmeyecek. Bu istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapıl- sın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazan- ca tabi tutulacak. Diğer kanunlardaki prime tabi tu- tulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacak. Özel sağlık sigortası primden muaf tutulmalı 5510 Sayılı yeni sosyal güvenlik yasa- sıyla birlikte, 4/a'lılara yapılacak özel sağ- lık sigortası primlerinden ayrıca SSK pri- mi de alınması son derece yanlış. Zira, özel sağlık sigortalanna ve bireysel emek- lilik sistemine ödenen ve aylık toplamı as- gari ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari ücret olan 608,40 YTL üzerinden 182,52 YTL) geçmeyen özel sağlık sigortası pri- mi ve bireysel emeklilik katkı paylan tu- tarlarından prim alınmayacağı öngörülü- yor. Bu düzenleme ile, çalışanlarına özel sağlık sigortası yaptırarak SSK'nin sağlık hareamalannı ve sağlık kuruluşlanndaki yı- ğılmaları azaltan işverenler adeta ceza- landırılıyor. ÖRNEK; A Ltd. Şti'de mühendis olarak çalışan Hasan Bey, işvereninden brüt 3000 YTL ücret almakta ve ayrıca kendi- sine şirket tarafından yapılan özel sağlık sigortasından dolayı da her ay 500 YTL katkı payı ödenmektedir. özel sağlık si- gortası katkı payı olan 500 YTL'nin asga- ri ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari ücret olan 608,40 YTL üzerinden 182,52 YTL) geçen 425,88 YTL'lik kısmından ayrıca SSK primi de alınacak. örneği- .mizdeki mühendis Hasan Bey'in 3000 YTL ücreti olmasına rağmen, işverenin ayrıca özel sağlık sigortası yaptırmış olmasından dolayı bu prim dahil 3425,88 YTL üzerin- den SSK primi ödenecek. özel sağlık sigortası katkı payından prim alınmaması halinde hem Sosyal Gü- venlik Kurumu'nun sağlık alanındaki har- camalannda önemli oranda azalma olacak, hem kamu sağlık kuruluşlarındaki hasta sayısı bir miktar düşeceğinden diğer si- gortalıların sağlık hizmetlerinde bir rahat- lama söz konusu olacak hem de işverenler personeline sağlık sigortası yapma yolunda teşvik edileceğinden özel sağlık sigorta- cılığı gelişecekti. Mutlaka özel sağlık si- gortalarına ödenen katkı paylarının aylık toplamının asgari ücretin yüzde 30'unu ge- çemeyeceğine ilişkin hüküm kaldınlmalı ve ödenen katkı payiannın tamamı sigorta pri- minden istisna tutulmalıdır. Ücret dışı ödemelerden 2 ay dahaprim alınacak H alen, sigortalılara ödenen ücret dışındaki diğer ödemelerin üst sınırı (1.1.2008- 30.6.2008 döneminde 3.954,60 YTL) aşan kısmından sigorta primi kesilmiyor. Ye- ni yasa ile ücret dışındaki diğer ödemelerin üst sınırı aşan kısmından, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edileceğine ilişkin bir hüküm getiriliyor. Ancak, fıkrada yer alan "Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu öde- melerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin yapıl- dığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geç- memek üzere üst sınınn altında kalan sonraki aylann prime esas kazançlanna ilave edilir." Hükmünün teknik olarak uygulanması müm- kün görünmüyor. ÖRNEK: halen yürürlükte olan SSK mev- zuatına göre, 3000 YTL ücret alan bir işçiye, 3000 YTL de ikramiye ödenmesi halinde SSK tavanı olan 3954,60 YTL SSK primi alınmak- ta, bu tutarın üzerindeki kısımdan prim alın- mamaktadır. Oysaki, sosyal güvenlik refor- muyla birlikte bu uygulama değiştirilmekte ve tavanı aşan kısmından 2 ay daha prim alınması planlanıyor. ömeğimizdeki işçi, 2000/Ekim ayında 3000 YTL ücretinden dolayı SSK pri- mi ödeyecek ve ilk ay 3000 YTL de ikramiye ödenmesi halinde SSK tavanına kadar (1.07.2008-31.12.2008 döneminde 4151,55.- YTL) prim kesintisi yapacak, kalan net ücreti işçiye ödeyecek. Ancak, 2008 yılı Kasım ayın- da bu kez işçiye sadece 3000 YTL ücret öden- mesine rağmen bir önceki ay tavanı aşan kı- sımdan prim kesilmeden işçiye ödenen brüt 1848 YTL'de dahil edilerek tavan tutar olan 4151,55 YTL'ye kadar prim alınacak. Yani, ka- sımda 3000 YTL ödenen işçiden 4151,55 YTL prim alınacak, kalan 696,90 YTL'den de Aralık'ta prim kesilecek. Dolayısıyla işçinin ka- sım ve aralık aylanndaki eline geçecek net üc- retleri düşük olacak. Bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde hem iş- çilerin eline geçecek net ücretler düşecek hem de işverenlerin işçilik maliyetleri ciddi oranda artacaktır. Ancak bunun fiilen uygulanabilir ol- madığı açıktır. HAFTAYA: SOSYAL CÜVENLİKTE YENİ DÜZENLEMELER BAC-KURLULARA NE CETİRİYOR? "Anlamanın yolu yazmaktan geçer. Türkçe - 6 - Açıklama Bu tür çalışmalarla hem bildiklerimizi pekiştirmiş, unuttuklarımızı anımsamış, hem de bilmediklerimizi öğrenmiş olacağız. Bu çalışmanın amacı sınav değil öğretimdir. Bir insanın kendi kendini denetlemesi kadar yararlı bir değerlendirme yoktur. Eğitimde bu tür çalışmalara "Öğrenirken ölçen, ölçerken öğreten yöntem." denir. Aşağıda, bir soru köküne dayalı yargılardan kimileri doğru, kimileri yanlıştır. Alıştırmayı okuyunca soru kökündeki yargının sonundaki ayraç içine "doğru, yanlış, bilmiyorum" anlamına gelen (D, Y, B) imcelerinden birini yazarak yanıtlayın. (D), soru kökünde verilen yargının doğruluğunu; (Y) yargının yanlış olduğunu gösterir. Bölümceden soru kökündeki yargının doğruluğu, yanlışlığı hakkında kesin karar veremediğiniz durum- larda da alıştırmayı bilmiyorum anlamına gelen (B) imcesiyle yanıtla-mayın. Bir kişinin bilmediğini bilmesi, doğruya giden yolu bulabileceğini gösterir. Ayrıca alıştırmanın doğruluğuna, yanlışlığına ilişkin yanıtınızı defterinize kesinlikle kısaca yazın. Kalem yazma aracı olmaktan çok düşünme aracıdır. Türkçe - 6 L "(1) Kimi denemeciler kişisel açıdan bakmayı sever olaylara; kimi denemecilerse nesnel açıdan ele alırlar konulan; denemecilerin kimileri de soyutlamalara girişirler denemelerinde. (2) Huxley'e göre bu üç türü de içeren denetne en iyi denemedir. (3) Huxley'in amacı bu üç tür denemeyi gerçekleştiren usta Montaigne'e ulaşmaktı. (4) Onun denemelerini insanlık komedisiyle eşdeğerde bulur Huxley; Montaigne denemelerinin birinde değilse de toplu denemelerinde uzun bir romanda verilenleri içerdikleri görüşündedir." 1. lluxley'in Montaigne'yi büyük denemeci saymasının nedeni ber denemesinde bir insan sorununu ele almasından ileri geliyor. ( ) 2. Bir denemenin soyutlamaları içermesi demek, belli, açık sorunların zihinsel işlemlerle yorumlanması demektir. ( ) 3. Yukarıdaki bölümcenin üçüncü tümcesi bölümcenin genel amacına katkısı olmayan bir tümcedir. ( ) 4. Bu bölümceye göre biünen bütün denemecilerden kimileri, deneme konularını üç açıdan ele abp Montaigne niteliğinde denemeler üretmişlerdir. ( ) 5. Yukarıdaki bölümceye göre Montaigne denemelerinin ötcki denemecilerin denemelerinden en önemli ayrımı, başbca üç öğeyi içeren türden olmasıdır. ( ) II. "(1) Yaratıcı ve tüketici insan için en büyük sıkıntı inanıyorum ki yaşadığı zamanın gerisinde kalmak sorunudur. (2) Bu yüzden kendimle savaşıyorum. (3) Zamanın ilerisinde mutluluğun tadını kendimde yaşamak istiyorum. (4) Fakat bırakın zamanın ilerisinde yaşamayı, arkasından koşsam bile içinde yaşadığım zamana yetişemiyorum. (5) Bu nedenle yapmam gerekenleri hep o belirsiz gelecek olan yarınlara bırakmak zorunda kahyorum. (6) Bu da yaşamımın en büyük sıkıntısıdır." 6. Bu bölümceye göre yazar düşlerini, tasanlannı bulunduğu zamana göre gerçekleştiremeyişinden yakınıyor. ( ) 7. Yazar, bölümcenin 5. tümcesinde içinde bulunduğu zamanı kendisine yakıştıramıyor. ( ) 8. Yazann istediklerini gerçekleştiremeyişi parasal olanaklarının yetersiziiğinden ileri geliyor. ( ) 9. Yazar birinci ve dördüncü tümcesiyle içinde bulunduğu durumu umduğunun arkasında görüyor. ( ) 10. Yazar bölümcede yaşamından "Varmak istediğim yer şöyle dursun, bulunduğum yer de bana umur vermiyor." biçiminde yakınıyor. ( ) m. (1) Düşünmeyi öğretmek, kavramları öğretmekle başlar. (2) Kavramları öğrettiğiniz kimsenin, onlan üst üste koyarak beğendiğiniz düşünce yapısını kurmasını isteyemezsiniz. (3) Sözcükler duvan oluşturan tuğlalar değildir. (4) Duvar örerken tuğla seçmek gerekmez, ama tümce için sözcükleri seçerek kullanmak zorundasınız. (5) Duvann ilk tuğlası ile son tuğlası arasında fark yoktur. (6) Biçimlendirilmiş tahta parçalarını önüne koyarak yapıcı zekasını geliştirmek istediğiniz küçük çocuğun ille de belli bir kalıba koymasını istemek olur bu. (7) Sonunda çocuk sizin istediğinizi yapar ama tahta parçalanyla oynayarak kendi kendine geliştirebileceği yeteneklerden yoksun kalır. (8) Gençlerimize eğitim verir göriinüıken kendi kalıplanmıza göre düşünmeyi öğretmek, yalnız onlar için değil, bütün toplum için zararlı bir tutum. (9) 11. Bu bölümce, yakınma ile övünmenin iç içe sindirildiği bir anlam içermektedir. ( ) 12. Yazarlar konularını "nesnel, öznel, sanatsal, bilimsel" açılardan ele alarak başlıça dört anlatım biçiminden biriyle yazarlar. Bu kavramlar yer yer birbirinîn içine de girer. Bu bölümcede yazar öznel anlatım biçimi uygulamıştır. ( ) 13. Bölümcede düşünceyi geliştirme yollanndan tanımlama yöntemi izlenmiştir. ( ) 14. Bölümcenin konusu için "düşünmeyi öğretmek" sözcükleri kullanılabilir. ( ) 15. Bu bölümceye 9. tümce olarak bir "neden" tümcesi yazsanız, bu tümce yukarıdaki tümcelerden 5., 6., 7. tümcelerin nedenlerini açıklar. ( ) YAN1TLAR 1. (Y) Montaigne'nin denemelerinin insanlık komedyasma benzemesi, bir denemesinden değil, toplu denemeleriyle uzun bir romanda anlatılanları içerecek nitelikte olmasıyla açıklanabilir. 2. (D) Montaigne, denemelerinde insan ve yaşam sorunlarımn kökenindeki sorunları da ele alıp açıkladığını gösteriyor demektir. 3. (D) Huxley'in amacı, Montaigne'ne ulaşmak idiyse, öteki tümcelerini de o doğrultuda oluşturması gerekirdi. Bu nedenle bölümcenin amacına göre üçüncü tümcenin bu bölümcede yeriyok. 4. (Y) Bölümcede, Montaigne niteliğinde bir denemeci yetiştiğinden söz edilmiyor. 5. (D) Montaigne denemelerinde bölümcenin ilk tümcesinde geçen konuya kişisel ve nesnel açıdan bakma, konulan soyutlama yöntemlerinin işlendiği vurgulamyor. 6. (D) Yazar ilk tümcesinde bu yargının ilk belirtisini veriyor, ardından da bugüne ilişkin yahnmalannı sürdürüyor. 7. (Y) Buyakınma, 5. tümcede değil, üçüncü tümcede belirtiliyor. 8. (Y) Bölümcedeparasalyetersizlikten hiç söz edilmiyor. 9. (D) Yazar içinde bulunduğu durumu, beklediğinin arkasında gördüğünü ilk tümcede değil 4. tümcede belirtiyor. 10. (D) Yazann buyakınması 4. tümcede açıkça belirtiliyor. 11. (Y) Bölümcede yakınmaya değinilmiş, ancak övünmeye bir sözcükle bile yer verilmemiş. 12. (D) Aym konu başkalannca başka türlü, dahası tam tersine bile ele alınarak açıklanabilir. Bu nedenle bölümcenin anlatımı özneldir. 13. (Y) Bölümcede düşünceyi geliştirme yolu ne tanımlama ne karşılaştırmadır; düşünceyi geliştirme yolu örneklemedir. 14. (D) Bölümcenin tüm tümcelerini değerlendirdiğimizde, "düşünmeyi öğretmek" sözünün alıştırmanın konusu olduğu yargısına ulaşabiliriz. 15. (Y) Bu neden tümcesi, ilk tümcenin dışındaki bütün tümcelerin nedenini açıklar. [email protected] A ÎKEK İSTANBUL KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle