08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ZEHIR BORSASIKyoto ya göre atmosfere karbon salınımını azaltan yeşil yatırımcılar 'ın arta kalan 'kirletme hakkını' kredi olaraksatmalan 60 milyar dolarlıkpazar oluşturdu Kyoto Protokolü 'nde öngörülen karbon indirimlerinin ekonomik olarak mümkün olan en verimli şekilde başanlması amacıyla başlatılan "karbon ticareti", fiyatların beklendiği ölçüde yüksek seviyelere çıkmaması nedeniyle tartışılıyor. Gönüllü pazarda karbon kotasımn tonu 2 Avro 'ya, resmi borsalarda ise arz ve talep dengesine göre değişmekle beraber 20-30 Avro 'ya satıhyor. Toplam pazarın büyüklüğü ise 60 milyar dolar. Greenpeace Akdeniz îklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı, "karbon ticareti" ve indirimlerin ticarileştirilmesiyle düşük karbonlu veya karbondan arındınlmış ekonomilerin oluşmasının amaçlandığını belirterek "Projelerde eleştirilebilecek noktalar da var. Örneğin, Avrupa 'da uygulanan ticari sistem endüstriye gereğindenfazla sera gazı salınımı yapma hakkı tanıyor, bu nedenle de karbon fiyatlan asla hak ettiği değeri bulamıyor"dedi. FATMA KOŞAR Gelişmiş ülkelerin 2012'ye kadar karbon sahmını 1990 seviyesinin yüzde 5 altına düşürmesi hedefıyle imzalanan Kyoto Protokolü'ne gö- re, karbon salınımmı hedeflenenden fazla azaltan ülke ve şirketlerin 'karbon kredisi' satışlan 60 milyar dolarhk bir pazar oluşturdu. Proto- kole göre, yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkeler ve şirketler kar- bon sahmını hedeflenenden fazla azaltmış olanlardan karbon kredisi satın alabiliyor. Bir anlamda "kir- letme hakkını alıp satan" şirketler karbon ticaretini, toptancısı ve pe- rakendecisi olan pazarlarda gerçek- leştiriyor. Londra ve Şikago Borsa- sı'nda karbon endeksleri var ve fi- yatlar arz-talep dengesine göre olu- şuyor. Avrupa'da oluşan gönüllü pa- zarda da Kyoto'ya taraf olmayan ül- kelerin şirketleri kota hakkının ti- caretini yapıyor. Gönüllü pazarda karbon kotasımn tonu 2 Avro'ya, borsalarda ise arz ve talep dengesi- ne göre değişmekle beraber 20-30 Avro'ya satıhyor. Kyoto Protoko- lü'nde karbon indirimlerinin eko- nomik olarak mümkün olan en ve- rimli şekilde başanlması amacıyla başlatılan "karbon ticareti", fiyat- lann beklendiği ölçüde yüksek se- viyelere çıkmaması tartışılıyor. Greenpeace: Fiyatlar düşük Greenpeace adına konuyu değer- lendiren Akdeniz tklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Hilal Ah- cı, "karbon ticareti" ve "temiz kal- kınma düzeneğF'nin karbondioksit indirimlerinin ticarileştirilmesi için Kyoto Protokolü'nce oluşturulmuş mekanizmalar olduğunu belirtti. Atıcı: "Birincisi, gerekli olan karbon indirimlerinin ekonomik olarak mümkün olan en verimli şekilde başanlması. İkincisi ise dü- şük karbonlu veya karbondan arındınlmış ekonomilerin oluş- ıııası için özel scktörde gerekli olan teknolojik gelişme ve tecrü- benin teşvik edilmesidir. Ekono- mide indirimlerin ticarileştirilme- si' kavramı şöyle ortaya çıkmışbr: 1980'lerde asit yağmurlarına ne- den olan salımları azaltmak üze- re Nevv Jersey yönetimi, sanayi ku- ruluşlarına belirli bir miktarın üzerindeld sahmlara para cezası, altında kalan salımlara da bunlan satabilme yetkisi getirmiştir. Bu yöntemden ilham alan Kyoto me- kanizması, salımlarm ticarileş- mesinin sanayiye belli bir esnek- lik getireceğini ve piyasanın kar- bon indirimlerine geçişini yuıını- şatacağını varsaymıştır. Fakat karbon ticareti projelerinde eleş- tirilebilecek noktalar da var. Av- rupa'da uygulanan ticari sistem endüstriye gereğinden fazla sera gazı salımı yapma hakkı tanıyor, bu nedenle de karbon fiyatlan as- la hak ettiği değeri bulamıyor." Greenpeace Sorumlusu Atıcı, "O da Kyoto'nun öngördüğü sistem- dir. Türkiye Kyoto Protokolü'nü imzalamadığı için bu mekaniz- malardan henüz yararlanamıyor. Türkiye'de yenilenebilir enerjile- rin gelişmesi için gönüllü karbon piyasalarına bel bağlamak yeter- li değildir. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yeteri kadar arz güvenliği ve teşvik sağlayamadığı gibi sürekliliği de garanti altına ahnmadı. Dolayısıyla bu sistcmden yararlanmak istiyorsak belirli bir indirim yapmak koşuluyla mut- laka Kyoto'ya taraf olunmah." Pazar 300 milyon dolar Dünya Bankası'nın 2006 verileri- ne göre karbon ticareti 60 milyar do- lan buluyor. Gönüllü karbon pazarı- mn 300 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Kyoto Protokolü'ne taraf ol- mayan ülkelerin şirketleri, gönüllü pa- zarda faaliyet gösteriyor. Bu pazarda şirketler, bireyler ya da organizas- yonlar atmosfere saldıklan karbonun karşılığı olan parayı diğer ülkelerde- ki çevreci projeleri finanse etmek için veriyor. Kyoto Protokolü'ne taraf ülkelerde gerçekleştirilen karbondi- oksit azaltımı gönüllü pazarda değil, bu protokol çerçevesinde oluşrurul- muş "zorunlu pazar"da satıhyor. Sistem nasüişliyor? Kyoto Protokolü'nde gelişmiş ül- kelerin 2012 'ye kadar karbon sahmı- nı 1990 seviyesinin yüzde 5 altına dü- şürmesi hedefleniyor. Yükümlülük- lerini yerine getirmeyen ülkeler ya da şirketler, karbon salımını hedeflenen- den daha fazla azaltmış olanlardan kar- bon kredisi satın alabiliyor. Gönüllü pazarda da şirketler, bireyler ya da or- ganizasyonlar atmosfere saldıklan karbonun karşılığı olan parayı diğer ül- kelerdeki çevreci projeleri finanse et- mek için veriyor. Gönüllü pazarda ta- lep düşük olduğu için karbon fiyatı di- ğer piyasalara göre daha ucuz. Gönüllü piyasada tonu 3 Avro'ya satıhyor. Perakendecisi ve toptancısı da olan karbon pazan diğer borsalar gibi işli- yor. Örneğin Londra ve Şikago Bor- sası'nda çeşitli karbon endeksleri ve fi- yatlan var, burada arz talebe göre fi- yatlar sürekli değişiyor. Kredinasü hesaplanıyor? Bir ülkede bir yılda üretilen elektrik miktan, o ülke tarafindan salınan karbon miktarına oranlanıyor. Böylece mega- vat/saat elektrik başına çevreye ne ka- dar zarar verildiğini gösteren bir katsa- yı bulunuyor. Bir rüzgâr santralında üretilecek olan yıllık elektrik, bu katsa- yıyla çarpılarak projenin karbon kredi- si hesaplanıyor. Toplam karbon ticare- ti, Dünya Bankası'nın raponma göre 2006'da 60 milyar dolar. Aynı rapora gö- re gönüllü karbon pazan 97 milyon dolar. 2007'de gönüllü pazarın 270 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Beklentiler, gönüllü pazann 2010'da 4 milyar dolar olacağı yönünde. TürkiyeKyoto'ya katılıyor Türkiye'nin 2012'den sonra şekille- necek yeni yapıya taraf olabilmesi için Kyoto Protokolü'nü imzalaması şart. Bu çerçevede hazırlanan yasa tasan- sı TBMM AB Uyum Komisyonu'nda kabul edildi. Buna göre Türkiye'nin, 11 Aralık 1997'de Japonya'nın Kyoto ken- tinde imzalanan BM Iklinı Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin Kyoto Proto- kolü'ne Katılmasınm Uygun Bulundu- ğuna llişkin Kanun Tasansı benimsen- di. Kyoto Protokolü'nü imzalamakla 2012'ye kadar hiçbir taahhüt altına gir- miyor. Buna karşıhk yeni dönemdeki müzakerelerde söz sahibi olabilecek. Tasannın gerekçesinde Türkiye'nin Kyo- to Protokolü'ne taraf olmayan çok az sa- yıdaki ülkeden biri olduğu ifade edilerek iklim değişikliği ile mücadele alanında- ki çahşmalan çerçevesinde Türkiye'nin, 2004'te sözleşmeye taraf olduktan son- ra 1997 Kyoto Protokolü'ne de taraf ol- maya davet edildiği bildirildi. Türkşirketleri gönüllüpazarda Son olarak Akçansa'nın bu yıl içinde gir- meyi planladığı karbon pazannda Türk şir- ketleri, gönüllü olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye Kyoto'ya henüz taraf olmadığı için gönüllü pazarda karbon kredisi satma- yı planlayan Türk şirketleri arasında Zorlu Enerji de bulunuyor. Zorlu Enerji ek yatı- nmla birlikte 245 megawata çıkacak olan Osmaniye Santralı'nda ise 500 bin mega- vat/saat elektriği hiç karbonidoksit salma- dan üretmcyi hedefliyor. Böylece santralda yıllık 400 bin ton karbondioksit azaltımı sağlanmış olacak. Demirer Enerji geçen yıl iki rüzgâr sant- ralı projesini dünyanın gönüllü pazanndaki ilk "gold standard" (altın standart) karbon kredisi olarak tescil ettirdi. Karbon sahmını azaltnıanın yanı sıra ül- kenin sürdürülebilir kalkınmasına, yerel ekonomiye ve topluma katkı sağlayan pro- jeler altın standardına layık görülüyor. Toplam üç salınım ticareti anlaşması imza- lamış olan Demirer yıllık toplam 230 bin ton karbondioksit azaltımı sağhyor. The Washington Post: Emisyon salınımı yapan fîrmalara yaptırım geliyor Ticaretten daha iyi çözüm arayışı • Washington Post, ABD'deki tartışmalan değerlendirdiği makalesinde "Şu anda senatoda bekleyen yasa tasansının öngördüğü karbon ticareti, diğer seçeneklerle karşılaştırıldığında çok daha zayıf bir çözüm" dedi. The Washington Post'ta Bjorn Lomborg imzasıyla yayımlanan ma- kalede ABD'de bu ay içinde, büyük emisyon salınımı gerçekleştiren fır- maların sera gazlannın salınım hak- lan için para ödemesini zorunlu kılan, Lieberman-Wanıer iklim değişikliği yasa tasansına ilişkin yürüttüğü şid- detli tartışmalara dikkat çekildi. Ma- kalede "Bu tarrışmalar, insan faa- liyetlerinin yol açtığı iklim deği- şikliği konusunun ABD'nin politi- ka tartışmalarında öne geçtiğinin göstergesi. Bu gerçek, gelecek ku- şakların bizi yüz yüze olduğumuz sorunlar konusundaki çabaları- mızdan dolayı yargılayacaklarını düşünenler açısından rahatlatıcı olabilir" denildi. Makalede son gelişmeler aktanlır- ken şu değeıiendirmeler yapıldı: • Tasannın hazırlayıcılanndan Senatör Barbara Boxer tasarıyı, "küresel ısınmaya karşı dünyada- ki en kapsamlı program" olarak ta- nımladı. Tasan, Amerikan ekono- misini yarım yüzyılda trilyonlarca do- lar yavaşlatabilir. Ancak hava sıcak- lığı bakımından sonuç, aynı zanıan- da Çin ve Hindistan da emisyonlan- nı düşürmeyi vaat etmediği takdirde, göz ardı edilebilecek düzeyde ve şa- yet bu ülkeler de katılırsa, yine de pek kayda dcğer olmayacak. Tasan 2050 için öngörülen sıcaklığı ancak iki yıl kadar öteleyebilecek. • Siyasetçiler ticareti tercih edi- yor, çünkü bu, karbon emisyonlannın azaltılmasının gerçek maliyetinin üzerini örten dolaylı bir vergi. • Ekonomistler, iklim değişikli- ğinin etkilerinin göz ardı edilmesi ge- rektiği sonucu çıkarmadı. Emisyon- ları azaltmak yerine, güneş panelle- ri ve ikinci kuşak biyo-yakıtlar gibi düşük karbon tabanlı enerji konu- sunda araştııma ve geliştirmeyi çar- pıcı ölçüde arttırmanın daha iyi bir çö- züm olacağına işaret etti. ABD'de bu yaklaşım, ülkenin yaratıcı ve ycnilikçi rulıuna ilişkin yeni fırsatlar yaratacak. &0- J4 i5^ SIBtoğraf: , • ||. fcHnı , - lYOfljj, \g» ^4J İI1I) tstanbul Şubesi üyeleri uçurtmaları çocuk- larla birlikte Taksim Gezi Parkı'nda uçurdular. Kene, uçurtma şenliğini engelledi Istanbul Haber Servisi - İnsan Haklan Derneği (İ1TD) Istanbul Şubesi üyeleri, her yıl haziran ayında geleneksel olarak düzenle- dikleri "Uçurtma Şenliği"ni, kene sorunu ne- deniyle bu yıl iptal ettiklerini belirterek, uçurtmalan çocuİclarla birlikte Taksim Gezi Parkı'nda uçurdular. Parkta dün bir araya gelen ÎHD üyeleleri, "Uçurtmalarımızı uçurmak istiyoruz, kene kâbusuna son" pankartı açarak, "Çocukları- mızın haklarını istiyoruz" sloganı attılar. Gmp adına açıklama yapan İHD Çocuk Hak- ları Komisyonu üyesi Hulusi Zeybel, "Kene ısırmasına bağlı oluşan hastalığın yarattığı öııenıli tehlike nedeni ile almış olduğumuz bu karar sonrasında, toplumu tehdit eden ve in- sanları mesire yerlerine hatta bahçelerine çıkmaktan alıkoyan bu tehlikenin nedenle- rinin belirlenerek ortadan kaldırılması için tüm ilgilileri görevlerini yapmaya çağırıyo- ruz" dedi. Zeybel, kene ısırmalarına bağlı ölümlerin son 2 yıldır bir tehlike oluşturduğu- na dikkat çekerek, sorunun çevre, tarım, hay- vancılık ve ziraatla ilişkilendirildiğini, sorun- lann bu alanda periyodik ve doğru ilaçlanma ya- pılmamasından kaynaklandığını söyledi. Keneye 30. kurban Kene nedeniyle ölümler sürüyor. Ispar- ta'da yaşayan 64 yaşındaki Ayşe Soyyıl- maz'ı kene ısırdı. Rahatsızlanması üzerine ya- kınlan tarafindan hastaneye kaldınlan Soy- yılmaz, KKKA şüphesiyle Akdeniz Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada bir süredir tedavi gören Soyyılmaz, kurtanlamayarak yaşamını yitirdi. Soyyıl- maz ile birlikte KKKA nedeniyle bu yıl ya- şamını yitirenlerin sayısı otuza ulaştı. SÎVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ KARŞI MNGplan değişikliğiistedi OLCAY AKDENİZ MİLAS - Güvercinlik Çomça Koyu'nda izinsiz denizi dolduran MNG Holding'in, böl- geyle ilgili imar planlannda istediği değişik- liklere Milas'taki sivil toplunı örgütleri karşı çık- tı. Örgütler, istemin kabul edilmesi durumun- da denizin halka tamamen kapatılacağı uyan- sında bulundular. Edinilen bilgiye göre firma temsilcileri, Çomça bölgesi nâzım ve uygulama imar planı için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na revizyon önerisinde bulundu. Öneriyc Mimarlar Odası, Harita Mühendisleri Odası ve Muğla Gazete- ciler Cemiyeti'nin Milas temsilcilikleriyle, Milas Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Ta- nıtma Vakfı, şehir plancısı Ferkan Fehmi Va- ran karşı çıktı. ltirazcılar, MNG Holding'in is- tediği revizyonun yapılması duramunda deniz kıyısındaki yolun iptal edilerek kıyının halka ka- patılacağı, uygulamada emsal yapılaşmanın yüz- de 100 artacağı ve arazi eğiminden yararlanı- larak 8 katlı yapılaşmanın önünün açılacağı uya- rısında bulundular. MNG Holding, Çomça'da kurmak istediği turistik tesis için 89 dönüm or- manlık alanı 49 yıllığına kiralamış, burada yap- tığı kazı çalışmalanndan çıkan toprak ve ka- yalarla da denize dolgu yapmıştı. 'Jeolofikpark' oluyor Gökova Körfezi'nde mavi yolculuğun önemli duraklarından biri olan ve Kleopat- ra Adası olarak da tanınan, küresel kumla- nyla ünlü antik (Cedrai) Sedir Adası, Avrupa Birliği Gökova Projesi kapsamında "jeolo- jik park"a dönüştürülüyor. Avrupa Birliği Gökova Projesi Koordinatörü, Muğla Üni- versitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atila Yücel, "Adadaki Kleopatra lMajı'nm ünü bü- tün dünyada biliniyor. O nedenle, her yıl yak- laşık 100 bin yerli ve yabancı turist bu pla- jı ziyaret ediyor. Ziyaretçilere plajın tarih- sel özelliklerini anlatacağız" dedi. :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle