07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2008 PAZAR HABERLER Meclis Araştırma Komisyonu Raporu 'nda cemaatin okullarına koruma istendi Gülen'e 'GüP himayesiAYŞE SAYIN ANKARA - "Türkçedeki bozul- ma ve yabancılaşma"yı araştıran TBMM Araştırma Komisyonu ra- porunda, Fethullah Gülen cemaati- nin desteğiyle yapılan "Türkçe Olimpiyatları"nın Cumhurbaşkan- lığı himayesine alınması istenirken "Türk coğrafyasında Türkçe eği- tinı yapan okullar desteklenmeli- dir" denildi. TBMM'dc geçen dönem kurulan komisyon, çalışmalannı tamamla- yamadığı için bu dönem yenidcn oluşturuldu. Komisyon raporunu ge- çen günlerde TBMM Başkanlığı'na sundu. AKP'li Necat Birinci'nin başkanhğındaki komisyon, Türkçe Olimpiyatlan 'nın Cumhurbaşkanlı- 44 öğretmene sınır dışı Gülen 'e Rusya'dan vizeyok BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Fethullah Gülen'in Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğine ilişkin tartışmalar sürerken Rusya Federasyonu, Gülen destekli eğitim kurumlanna izin vermeyeceğini bir kez daha ortaya koydu. Tataristan Özerk Cıunhuriyeti, Gülen destekli okullarda çalışan 44 öğretmeni "Rus eğitim sistemine aykırı faaliyet gös- terdikleri" gerekçesiyle sımr dışı etti. Bu karann, Rusya Dışişleri Ba- kanı Sergey Lavrov'un Ankara zi- yaretinden sadece 10 gün önce alın- mış olması da dikkat çekti. Rusya ciddi rahatsızlık duyuyordu Ankara'ya ulaşaıı bilgilere göre Rusya Federasyonu özellikle son dö- nemde Tataristan Özerk Cumhuriye- ti'ndeki Nurculuk faaliyetlerindcn do- layı ciddi rahatsızlık duyuyordu. Hatta alınan bir kararla, Nurculuk faaliyetleri ve Saidi Nursi'nin bütün kitaplan yasadışı ilan edilmişti. Nur- culuğun yasadışı ilan edilmesinin üze- rinden bir yıl geçmeden, Tataristan Özerk Cumhuriyeti Savcılığı Gülen destekli okullarda görev yapan 44 öğretmenin sınır dışı edilmesi karan- nı verdi. Sınır dışı edilnıe gerekçesi ola- ı-ak da "Türk öğretmenlerinin okul- larda Rus yasalarına aykırı olarak görev yapmaları" gösterildi. Ancak söz konusu öğretmenlerin büyük bö- lümünün Nurculuk faaliyeti içinde olduğu, bu öğretmenlerin Rus eğitim sistemine aykın olarak öğrencilere din eğitimi verdiği belirtildi. Erdoğan aracı olmuştu Öğretmenlerin sınır dışı edilme- sinden sonra okulların "ne olacağı" sorusu ise henüz yanıt bulamadı. Ta- taristan Özerk Cumhuriyeti'ndeki yedi Tatar-Türk okulu ile birliktc bu okullarda görev yapmakta olan Türk öğretmenler uzun sürcdir Rusya için de tartışma konusu oluyordu. Rusya Eğitim Bakanlığı ve Tatar yetkililer, Fethullah Gülen'le bağlantılı olduğu bilinen okullarda gizli dini eğitim ve- rildiğini, aynca Türk öğretmenlerin belgelerindeki eksiklikler nedeniyle görev yapamayacağını söylüyordu. Geçen yıl St. Petersburg'daki oku- lun kapatılmaması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Rus Devlet Başkanı Vladimir Pu- tin'den ricacı olmuş, ancak Mosko- va yönetiminden olumlu yanıt ala- mamıştı. ğı himayesine alınmasını önerdi. Ra- porda Türkçenin korunması ve ge- liştirilmesi için resmi kurunıların yapması gcreken önerilerin yer aldı- ğı bölümde, Cumlıurbaşkanhğı tara- findan "Türk Diline Hizmet Büyük ödülü" verilmesi istendi. Raporda, Türkçe Olimpiyatlan'yla ilgili de şu öneri yeraldı: "Her yıl dünyanın birçok ülke- sinde yarışmacıların katıhmıyla düzenlenen Türkçe Olimpiyatlan işadamları tarafından fınanse edil- mekte ve dereceye giren öğrenciler TBMM Başkanhğı tarafından ödüllendirilmektedir. Ancak bu- nunla yetinilmeyerek Türkçeye çok büyük katkıları olan bu orga- nizasyon, Cumhurbaşkanlığı hi- mayesine alınmalıdır. Olimpiyatlara katüan tüm ya- rışmacılara hediyeler verilmeli ve dereceye girenler ödüllendirilme- lidir." Raporun "Türk dünyasında ve dünyada Türkçe" başlıklı bölü- münde Türkçenin büyük önder Ata- türk'ün gayretleri ile diğer Türk dil- lerine oranla büyük aşama kaydet- tiği, "tek millet bilinci"nin oluş- masına öneınli katkı sağlayan bu tu- tumun örnek alınması istenirken, Türk dünyasında Türkçenin yay- gm kullammını sağlamak için bir di- zi öneride bulunuldu. Türkiye Türk- çesinin Türk dünyasında ortak ile- tişim dili konumuna gelebilmesi için ortak çalışmalar yapılması is- tenen raporda, bu çerçevede, Türk dünyasında Latin alfabesi temelin- de alfabe birliği sağlanmasının ya- nı sıra Türk coğrafyasında Türkçe eğitim yapılan okullann desteklen- mesi, Yunus Emre Kültür Vakfı'nın süratle teşkilatlandınlarak dünyanın çcşitli ülkelerinde kültür mcrkezi aç- ması, Türk cumhuriyetlerinde Türk- çe yayııı yapan radyo, televizyon su- nuculan ile muhabirlerinin Türki- ye'ye eğitim ve tanıtım amaçlı ola- rak davet edilmesi de önerildi. Türkiye'nin, Türkçe konuşulan ya da Türk soydaşlann yaşadığı Yunanistan, Kosova gibi yerlerde desteklediği okullar bulunmasına karşın özellikle Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde, Fethullah Gü- len tarafindan desteklenen ve Türk- çe eğitim yapan çok sayıda okul da bulunuyor. Bir dönem Gülen 'in en yakınındaki Veren, son gelişmeleri değerlendirdi 6 Diinya için tehlike' tLHAN TAŞCI ANKARA - Bir dönem Fethullah Gülen'in en yakınındaki isimlerden olan Nurettin Veren, hareketin pa- rasal gücünün 25 milyar dolar olduğu iddiasmı komik bulurken "Bu ra- kam söyleyenlerin kafasında bü- yük bir rakaın. Oysa 25 milyar do- lar ne ki. Gücü Valikaıf dan en az ilrî kat güçlüdür" dedi. Gülen'in yıl- lardır ABD'de vizesiz yaşadığma dikkat çeken Veren, "ABD bir kul- lanıyorsa Gülen'in ABD'yi yüz kuüandığını" belirtti. Gülen'in, ABD ile arasının bozulduğunun söylenemeyeceğini dile getiren Ve- ren, Gülen'in Türkiye'ye ancak stra- tejik bir tercih olarak dönebileceği- ne işaret etti. Nurettin Veren, son gelişmeleri Cumhuriyet'e değerlendirdi. Gülen olayının Türkiye'de "tribünlerden" izlendiğini belirten Veren, "Davanuı hem sanığı henı de tanığı olarak ko- nuştum. Türkiye'nin bu konuda sa- hibi yok. Meydan boş olduğu için de zat kafasına göre iş yapıyor ve da- ha ileri adımlar adyor. Adam kaç- mıyor. Bilakis daha da ileri gidiyor" dedi. "Fethullah Gülen'in dümeni bozuldu, ABD ile arası bozuldu" yaklaşımını varsayım olarak nitelen- diren Veren, "Ortada reel olarak he- detiııe yürüyen bir ekol var. Hatta diyor ki, 100 yıl sonra bunun kıy- meti anlaşılacak. Dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir strate- jiye sahip bir olay. Olaya bir tari- kata bakar gibi bakıldığı için de dermanı yok" dedi. Dünya için tehlike Gülen hareketinin dünya için de teh- like olduğunu kaydeden Veren, "Faz- la abartıyor diye düşünülebilir. Oysa olaya dikkatle bakarsanız, Türkiye değil dünya meselesi ol- duğunu görürsünüz" diye konuştu. Gülen'in parasal boyutunun 25 mil- yar dolar olduğu yönündeki değer- lendirmeleri "komik" bulduğunu an- latan Nurettin Veren şu değerlendir- meyi yaptı: "Bu rakam, söyleyenlerin kafa- sında büyük bir rakam. Oysa hiç- bir şey değildir. Sadece bir örnek vereyim. Bundan 2 yıl önce Asya Fi- ııans, Asya Bank oldu. Faiz haram mantığıyla bankadan uzak durul- muştu. Ama 2 yıl önce finans ku- rumu bankaya çevrildi. Faiz haram diyenler iki dakikada bankacı oldu. Yüzde 22'si 7.5 milyar dolar para yattı, 5 gün boyunca Türkiye ban- kalannda. Yüzde yüze ne eder 35 milyar dolar. Sadece Asya Bank olayı için bu para. Olaya bakışta- ki sığlık bu rakamdan bile anlaşı- labilir. 25 milyar dolar nedir ki? O da benim gibi duruma kahkaha- larla gülüyor. \ atikan'm gücünü öl- çebilir misiniz? Papanın ölümüne 200-300 devlet adamı katıldı. Gü- cü ınaddi ve manevi olarak ölçüle- bilir nıi? Fethullah Gülen'in gücü Vakitan'dan en az iki kat fazladır." Zaten vizesiz oturuyordu Fethullah Gülen'in ABD'de kalıcı otunna izni istemiyle ilgili olarak da Veren, "Gülen zaten ABD'de vize- siz oturuyor. Yoksa vize alamamış değil. 10 yıldır vizesiz yaşıyor. 6 ay- da bir yurtdışına çıkıp giriyor. ABD, Gülen'i kullanıyor senaryo- su yazıhyor. Ya Fethullah Gülen ABD'yi kullanıyorsa? Fethullah Gülen bir kullandırırsa, yüz kul- lanır" dedi. Gülen'in ABD'ye ba- ğımlı olmadığını, istediği üJkeye gi- debileceğini kaydeden Veren, "111 ülkede üniversiteler, okullar, şir- ketler kuran birisi niye mecbur kalsın. Ancak bir tercih olabilir. Stra- tejik bir tercih olur. Türkiye'ye dönme mec- buriyeti de yok. Türki- ye'ye dönmeyecek. Bu adam dünyayla oynu- yor. Onu küçümsediği- niz sürece, o gündemi ta- yin ediyor" değerlendir- mesini yaptı. Türkiye'deki kurumla- nn Gülen'i tanımadığını söyleyen Nurettin Veren, "Tanunadığı için de ken- di hayali tedbirleriyle mücadele yaptığını zan- nediyor. Son fotoğrafı- na bakın, kahve içerek çektiriyor. Çünkü par- mağının ucunda oynatü- ğını görüyor. Ama bunu bu taraf bilmiyor" dedi. Gülen'in stratejilerinin hep- sinin gerçekleştiğini savu- nan Veren şunlan söyledi: "1993'te mülkiyeyi, hari- ciyeyi, emniyeti ele geçirin diyor. Sene 2008 olmuş, hepsi gerçekleşmiş. Şu sa- atten sonra muhalefet ede- cek bir ünite yok. O da meydanda değneksiz gezi- yor. Bir günde 1 milyar do- larlık iş bağladı bir top- lantıda. Türkiye devlet ola- rak 400-500 bakanı geti- rebilir nıi? Ama o getirir. Diğer ülkelerde daha etldn. Orada hiç engel yok. Türkiye'den daha güçlü olduğu yerler var. Yurtdı- şında bakan, emniyet müdürü ol- muşlar var. Gülen Türkiye'ye ba- kıyor ve diyor ki benim bıraktığım yerde dolaşıyorlar. Anlaşılamamış ohnası onun işine yanyor. Terörden dava açıldı. Beraat edeceği belliy- di. Her işgal topla, silahla yapılmaz ki. Bu adamlar silahlı örgüt kura- rak yapmadılar. Beyne atılan bir düşünce virüs gibi, daha tehlikeli." 'CÎA'yı inkâr etmedi ki' ABD'deki davada savcıhğın Gülen ile CIA bağlantısını gündeme getir- mesi konusunda Veren, "Zaten bağ- lantı yok demiyor ki. Kendine öz- gü varlığıyla ya da yokluğuyla ke- sintiye uğramayacak bir hareket. Askeri bir disiplin, ticari gelişmiş- lik. dini seremoni devanı ediyor. İs- mi de resmi de yok. Ortaya bir vi- rüs atıldı. Gülen'e bağlı olmadan başka insanlara iııtikal ediyor. Mil- yonları bir kıtadan bir kıtaya gön- derebiliyor. Bir tarafta papayla, bir tarafta Musevilerle. Yüzyülardır Hıristiyanlarla Yahudiler bir ara- ya gelememiş. Gülen Vatikan ile hem Yahudilerle hem Pentagon, hem de CIA ile çok iyi ilişkiler için- de. Bu kadar zıtlığın bir arada ol- duğu bir yapı var mı?" diye konuştu. Fkinci adama gerek yok Nurettin Veren şöyle devam etti: "tldnci adam gibi önemli işlerde olduın. En yakınıyım, daha genç- likte tanışmışım. İkinci adamhğım bana ihtiyacı olduğundan. Ama bir saniyede de cezalandırıyor. Ce- nıaat içinden tepld gehniyor. Gülen öldükten sonra da dağılma, çökme olmaz. İınanı Şafi ölnıüş, Şafilik öl- dü mü? Çünkü bu yapıda fizikman ortadan kaldınlacak bir şey yok. Her şey millete ait manüğı. Gülen öldü, şirketi holdingi ııeyi yok ede- ceksiniz. Ancak karşı iîkir oluştu- rabilirsiniz. Gülen'in ölümünü bek- lemek, ikinci adam arayışı, parasal çöküntü düşüncesi beyhudedir. Yanlış mücadele onları masum- laşünyor. Devleti halk nazannda zayıflatıyor." FETHULLAH GÜLEN, KENDÎSlNDEN SONRAYI GARANTl ALTINA ALMA ÇABASINA GÎRDl 'Cernaatte 'erken yol ayrımı' korkusu BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Yargıtay'ın beraatını kesinleştir- mesinin ardından Fethullah Gülen'in Türki- ye'ye dönme konusundaki "çekinceli" yaklaşımı tartışma yaratırken, cemaati "erken yol ayırımı" korkusunun sardığı belirtildi. Türkiye'ye hemen dönmeme karanna ilişkin, "Şimdi, gidişiniz sizin orada bazı problemlere sebebiyet verecekse, her şeye rağmen orada hüs- nü niyetle iş yapan insanların işlerini zorlaştı- racaksa, altından kalkamayacakları problem- lere sebebiyet verecekse, bence dengeü hareket etmeniz, vaktini, gidiş keyfiyetini ve konjonk- türü sizin belirlemeniz lazım..." demesine kar- şın Gülen'in kendisinden sonra cemaat yapısmın bütünlüğünü garanti altına almak için aceleci dav- ranmadığı belirtildi. Kulislere yansıyan bilgilere göre Gülen'in Tür- kiye'nin içinde bulunduğu bugünkü siyasal ko- şullar içinde Türkiye'ye gelmesi ve gelişmelere da- ha yakından müdalıil olması, cemaat içinde bir sü- reden bu yana sessiz sedasız yürütülen "Hoca- efendi sonrası liderlik arayışım" su yüzüne çı- karacak. Gülen de AKP iktidan ile birlikte dev- let içindeki yapılanmasının etkisini gösteımeye başladığı ve gelişmeleri yönlendirme gücünü or- taya koyduğu bir dönemde cemaatin kendi iç çe- kişmelerinin ön plana çıkmasınt istemediği için "şimdilik" gelmeme karan aldı. Ancak bu kara- rmı, Türkiye'deki gelişmelere bağlayıp karşıtla- nnın gözünde mevzi kazanmak istedi. Cemaat için- de Gülen'in Türkiye'ye dönmesi durumunda kendisinden sonrası için bir halef göstereceği bek- lentisinin en üst noktada bulunduğu belirrilirken, bu halefın kim olacağı, giderek büyüyen bu yapı üzerinde nasıl denetim kuracağı da tartışılmaya başlandı. Çünkü cemaat yapılanmasının önde gelenlerinin hemen hepsi, eğitim, medya, bürok- rasi gibi ayn alanlarda çalışıyor ve bu isimlerden hiçbiri diğerinin alanı içine girmiyor. Bu neden- le de Gülen sonrası "ikinci adam" sıkıntısı ya- şanacağına kesin gözüyle bakılırken, cemaatin bir bölümünün, "Hoacaefendi hayattayken kendi- sinden sonrasını şekillendirmeli" görüşünde olduğu konuşuluyor. Cemaat içinden son dönemde yaşanan küçük bazı koplamalann da "tehh'ke işa- reti" olarak algılandığı belirtiliyor. PAZAR ORHAN BURSALI Ancak Savaşarak... Ulusal Futbol Takımı'nın, grup elemelerini geçmesi, Almanya maçındaki oyunuyla başarı- sının rastlantı olmadığını ortaya koyması ve şans- sızlıkla finali kaçırması... size neler düşündürtü- yor? Şüphesiz herkes başarıyla ilgili bir şeyler söy- ledi; bana göre ise bu başarının arkasında Fatih Terim'in "savaşan gücü- ruhu" var. Terim, sa- vaşçılığını futbolculara da iletmesini bildi ve tes- lim olmayan ve "savaşan takım" yarattı! Fatih Terim, sivil hayatını bilemem, ama işi, fut- bolu söz konusu olduğunda "sakin" bir insan de- ğil. Eleştirilere karşı tutumunda bunu görüyoruz, müthiş hoşgörüsüz; ama bu özelliğinin, onun tam savaşın içinde olmasından ileri geldiğini varsa- yabiliriz. Bu "savaşçı" özelliği, onu önceki yıllarda Isviçre karşısında yanlış ve uç noktada durumlara da it- ti... O zamanlar kendisi, Türkiye ve futbolcular çok zor durumda kalmıştı... Ancak "komutan" geçmişten dersler çıkarmış; "savaşın", fair play, dostluk, sevimlilik, derin duygular yaratmak ile birlikte, bütün insani bo- yutlarını da içermesi gerektiğini öğrenmiş. "Savaşın içinde" de bundan sonra kendisine yö- neltilen eleştirilere karşı, hoşgörülü olmayı öğre- necektir. Çünkü başarılı "komutanlığın" en önde gelen niteliklerinden biri, sürekli öğrenciliği-öğ- renmeyi gerektirmesidir. Burada "dost" cenahtan gelecek her türlü eleştiriyi, duygu değil akıl süz- gecinden geçirmek ve gerçekten işe yarayacak- ları süzebilmek... çok önemli. Nihayet, savaş derken de, bu bir futbol, bir "si- vil" oyun; bütün dünyanın gözleri önünde oyna- nıyor. Sonuçta böyle bir tumuvadan başanlı, kazançlı, sempatiyi toplayarak ve yürekleri kazanarak çık- manın yolu, sadece elde edilecek bir galibi- yet veya şampiyon olmak değildir! Skor tarihe her ne kadar rakam ve sonuç ola- rak yansısa da, önemli olan yaşanılan-oynanılan zamanda elde edilen kazançlardır! Tarihte skorun bir ruhu yok! Ancak bugünkü zamanın bir ruhu var! Bizim için insanlığın, halkların, ülkelerin kalplerini kazanmak, başanlı bir skoria tarihe geçmekten çok daha önemlidir! Şüphesiz, her ikisini birden ger- çekleştirmek en iyisi... Ama bence şampiyon olmuş kadar kredi top- ladı Türkiye! Başarılı sonuçların bir dizi getirisinin yanı sıra, Avrupa ülkeleri halkları arasında Türki- ye'ye karşı bir sempati dalgası da yarartığı ger- çek... Ülkeye bu katkıları için teşekkürler. ••• Fatih Terim'in "savaşan adam" niteliğini vur- guladık. Türkiye'nin futbol kültürü, ruhu, kalitesi, henüz sürekli büyük başarılara imza atabilecek bir dü- zeyde değil. Altyapı karşılaştırmalan da bunu gös- teriyor. Terim, var olana kattığı ruh ile (motivasyonun bir üst konumu), takımı ateşliyor. Bunun nedeni, mutlaka başarıya ulaşmak is- teğidir! Dünyasını öyle kurgulamıştır. Ancak ülkemizde olup da evrensel başarılara ulaşmak için, ülke ortalama kültürünün çok üze- rine çıkmak zorunluluğu ve başarıya kurgulan- mış olmak vardır. Bileşik kap içinde kalmayı yeğleyenler, evrensel başarı elde edemez! Başarı için bileşik kapların dışında düşünmek, kaçınılmaz. Biz, pek çok alanda geri kalmış bir ülkeyiz! Si- yaset kalitemiz çok düşük! Bu nedenle insan et- kinliklerinin pek çoğunda, ülke içinde dünya ça- pında bir düzeyi tutturamıyoruz. Bunun nedenlerini, siyaset dünyasındaki büyük kalitesizlikte aramak doğrudur! Omeğin, 60 yılda 19 kez ekonomiyi çökerten bir siyaset (kültürü) sürekli işbaşında! Hemen hepsi aynı anlayışı, politikayı izliyor! Temel anlayışlan "dışandan para, bilgi, yabancı, teknoloji getmeden yapamayız"dır! Bu anlayış sürekli krizler ve göreceli olarak her zaman geri kalmış bir ülke üretiyor! Bir ülkenin ruhu, beyni, düşüncesi nasıl bu ka- dar çürüyebilir! Bu ülke, neredeyse hiç yoktan kuruldu! Bugün o yıllarla bağları koparıp atmaya çalışı- yorlar; bunların ana niteliklerinin üretici ve yapı- cı değil, dağıtıcı, parçalayıcı, işbirlikçi, alıcı-satı- cı, dış ithalatçı ve beyni dışa bağımlı olmasının te- mel nedeni, bu olmasın!? ••• Ülkeyi ancak yeni bir Savaşçı Ruh, bu ruha sa- hip bir Savaşçı Siyaset düzlüğe çıkartabilir. Fatih Terim ve Milli Takımı'nda olduğu gibi. [email protected] ÇEVREYÎ OLUMSUZ ETKÎLER Bergama projesine Ulusoy 'dan itiraz tstanbul Haber Ser- visi - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Iz- mir Bergama ilçesin- deki tarihi Akropolü ile Asklepion'un bağlan- masını sağlayan telefe- rik hattı, açık sergi ala- nı ve alışveriş merkezi ile butik oteli içeren projenin, tarihsel peyzaj ile çevresel değerlere olumsuz etkilerinin ola- bileceğini anlattı. Ulusoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Izmir Vah'liği, Bergama Belediye Başkanhğı yetkililerinin projeyi ye- niden gözden geçiril- mesi gerektiğini vur- guladı. Ulusoy şunlan söyledi: "Bu tarihi do- kuya dikilecek telefe- rik direkleri, teleferik hattı ve istasyonlannın çok olumsuz etkiler yaratacak, her istas- yon bir çevre felaketi olacaktır. Akropol'e otobüsle çıkarken reh- berlerin gruplarına çevreyi, surları, orta- şehri ve su kemerleri- ni anlatıp turistleri ge- ziye hazırlamalan bu hatta, inişte belli alan- larda durup Kızıl Av- lu ve şehrin fotoğraf- larının çekilmesine ve tanınmasma da neden oluyor."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle