Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2008 PAZAR
HABERLER
Meclis Araştırma Komisyonu Raporu 'nda cemaatin okullarına koruma istendi
Gülen'e 'GüP himayesiAYŞE SAYIN
ANKARA - "Türkçedeki bozul-
ma ve yabancılaşma"yı araştıran
TBMM Araştırma Komisyonu ra-
porunda, Fethullah Gülen cemaati-
nin desteğiyle yapılan "Türkçe
Olimpiyatları"nın Cumhurbaşkan-
lığı himayesine alınması istenirken
"Türk coğrafyasında Türkçe eği-
tinı yapan okullar desteklenmeli-
dir" denildi.
TBMM'dc geçen dönem kurulan
komisyon, çalışmalannı tamamla-
yamadığı için bu dönem yenidcn
oluşturuldu. Komisyon raporunu ge-
çen günlerde TBMM Başkanlığı'na
sundu. AKP'li Necat Birinci'nin
başkanhğındaki komisyon, Türkçe
Olimpiyatlan 'nın Cumhurbaşkanlı-
44 öğretmene sınır dışı
Gülen 'e
Rusya'dan
vizeyok
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Fethullah Gülen'in
Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğine
ilişkin tartışmalar sürerken Rusya
Federasyonu, Gülen destekli eğitim
kurumlanna izin vermeyeceğini bir
kez daha ortaya koydu. Tataristan
Özerk Cıunhuriyeti, Gülen destekli
okullarda çalışan 44 öğretmeni "Rus
eğitim sistemine aykırı faaliyet gös-
terdikleri" gerekçesiyle sımr dışı
etti. Bu karann, Rusya Dışişleri Ba-
kanı Sergey Lavrov'un Ankara zi-
yaretinden sadece 10 gün önce alın-
mış olması da dikkat çekti.
Rusya ciddi rahatsızlık
duyuyordu
Ankara'ya ulaşaıı bilgilere göre
Rusya Federasyonu özellikle son dö-
nemde Tataristan Özerk Cumhuriye-
ti'ndeki Nurculuk faaliyetlerindcn do-
layı ciddi rahatsızlık duyuyordu.
Hatta alınan bir kararla, Nurculuk
faaliyetleri ve Saidi Nursi'nin bütün
kitaplan yasadışı ilan edilmişti. Nur-
culuğun yasadışı ilan edilmesinin üze-
rinden bir yıl geçmeden, Tataristan
Özerk Cumhuriyeti Savcılığı Gülen
destekli okullarda görev yapan 44
öğretmenin sınır dışı edilmesi karan-
nı verdi. Sınır dışı edilnıe gerekçesi ola-
ı-ak da "Türk öğretmenlerinin okul-
larda Rus yasalarına aykırı olarak
görev yapmaları" gösterildi. Ancak
söz konusu öğretmenlerin büyük bö-
lümünün Nurculuk faaliyeti içinde
olduğu, bu öğretmenlerin Rus eğitim
sistemine aykın olarak öğrencilere
din eğitimi verdiği belirtildi.
Erdoğan aracı olmuştu
Öğretmenlerin sınır dışı edilme-
sinden sonra okulların "ne olacağı"
sorusu ise henüz yanıt bulamadı. Ta-
taristan Özerk Cumhuriyeti'ndeki
yedi Tatar-Türk okulu ile birliktc bu
okullarda görev yapmakta olan Türk
öğretmenler uzun sürcdir Rusya için
de tartışma konusu oluyordu. Rusya
Eğitim Bakanlığı ve Tatar yetkililer,
Fethullah Gülen'le bağlantılı olduğu
bilinen okullarda gizli dini eğitim ve-
rildiğini, aynca Türk öğretmenlerin
belgelerindeki eksiklikler nedeniyle
görev yapamayacağını söylüyordu.
Geçen yıl St. Petersburg'daki oku-
lun kapatılmaması için Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, dönemin
Rus Devlet Başkanı Vladimir Pu-
tin'den ricacı olmuş, ancak Mosko-
va yönetiminden olumlu yanıt ala-
mamıştı.
ğı himayesine alınmasını önerdi. Ra-
porda Türkçenin korunması ve ge-
liştirilmesi için resmi kurunıların
yapması gcreken önerilerin yer aldı-
ğı bölümde, Cumlıurbaşkanhğı tara-
findan "Türk Diline Hizmet Büyük
ödülü" verilmesi istendi. Raporda,
Türkçe Olimpiyatlan'yla ilgili de
şu öneri yeraldı:
"Her yıl dünyanın birçok ülke-
sinde yarışmacıların katıhmıyla
düzenlenen Türkçe Olimpiyatlan
işadamları tarafından fınanse edil-
mekte ve dereceye giren öğrenciler
TBMM Başkanhğı tarafından
ödüllendirilmektedir. Ancak bu-
nunla yetinilmeyerek Türkçeye
çok büyük katkıları olan bu orga-
nizasyon, Cumhurbaşkanlığı hi-
mayesine alınmalıdır.
Olimpiyatlara katüan tüm ya-
rışmacılara hediyeler verilmeli ve
dereceye girenler ödüllendirilme-
lidir."
Raporun "Türk dünyasında ve
dünyada Türkçe" başlıklı bölü-
münde Türkçenin büyük önder Ata-
türk'ün gayretleri ile diğer Türk dil-
lerine oranla büyük aşama kaydet-
tiği, "tek millet bilinci"nin oluş-
masına öneınli katkı sağlayan bu tu-
tumun örnek alınması istenirken,
Türk dünyasında Türkçenin yay-
gm kullammını sağlamak için bir di-
zi öneride bulunuldu. Türkiye Türk-
çesinin Türk dünyasında ortak ile-
tişim dili konumuna gelebilmesi
için ortak çalışmalar yapılması is-
tenen raporda, bu çerçevede, Türk
dünyasında Latin alfabesi temelin-
de alfabe birliği sağlanmasının ya-
nı sıra Türk coğrafyasında Türkçe
eğitim yapılan okullann desteklen-
mesi, Yunus Emre Kültür Vakfı'nın
süratle teşkilatlandınlarak dünyanın
çcşitli ülkelerinde kültür mcrkezi aç-
ması, Türk cumhuriyetlerinde Türk-
çe yayııı yapan radyo, televizyon su-
nuculan ile muhabirlerinin Türki-
ye'ye eğitim ve tanıtım amaçlı ola-
rak davet edilmesi de önerildi.
Türkiye'nin, Türkçe konuşulan
ya da Türk soydaşlann yaşadığı
Yunanistan, Kosova gibi yerlerde
desteklediği okullar bulunmasına
karşın özellikle Orta Asya Türk
cumhuriyetlerinde, Fethullah Gü-
len tarafindan desteklenen ve Türk-
çe eğitim yapan çok sayıda okul da
bulunuyor.
Bir dönem Gülen 'in en yakınındaki Veren, son gelişmeleri değerlendirdi
6
Diinya için tehlike'
tLHAN TAŞCI
ANKARA - Bir dönem Fethullah
Gülen'in en yakınındaki isimlerden
olan Nurettin Veren, hareketin pa-
rasal gücünün 25 milyar dolar olduğu
iddiasmı komik bulurken "Bu ra-
kam söyleyenlerin kafasında bü-
yük bir rakaın. Oysa 25 milyar do-
lar ne ki. Gücü Valikaıf dan en az
ilrî kat güçlüdür" dedi. Gülen'in yıl-
lardır ABD'de vizesiz yaşadığma
dikkat çeken Veren, "ABD bir kul-
lanıyorsa Gülen'in ABD'yi yüz
kuüandığını" belirtti. Gülen'in,
ABD ile arasının bozulduğunun
söylenemeyeceğini dile getiren Ve-
ren, Gülen'in Türkiye'ye ancak stra-
tejik bir tercih olarak dönebileceği-
ne işaret etti.
Nurettin Veren, son gelişmeleri
Cumhuriyet'e değerlendirdi. Gülen
olayının Türkiye'de "tribünlerden"
izlendiğini belirten Veren, "Davanuı
hem sanığı henı de tanığı olarak ko-
nuştum. Türkiye'nin bu konuda sa-
hibi yok. Meydan boş olduğu için de
zat kafasına göre iş yapıyor ve da-
ha ileri adımlar adyor. Adam kaç-
mıyor. Bilakis daha da ileri gidiyor"
dedi. "Fethullah Gülen'in dümeni
bozuldu, ABD ile arası bozuldu"
yaklaşımını varsayım olarak nitelen-
diren Veren, "Ortada reel olarak he-
detiııe yürüyen bir ekol var. Hatta
diyor ki, 100 yıl sonra bunun kıy-
meti anlaşılacak. Dünya tarihinde
eşi benzeri görülmemiş bir strate-
jiye sahip bir olay. Olaya bir tari-
kata bakar gibi bakıldığı için de
dermanı yok" dedi.
Dünya için tehlike
Gülen hareketinin dünya için de teh-
like olduğunu kaydeden Veren, "Faz-
la abartıyor diye düşünülebilir.
Oysa olaya dikkatle bakarsanız,
Türkiye değil dünya meselesi ol-
duğunu görürsünüz" diye konuştu.
Gülen'in parasal boyutunun 25 mil-
yar dolar olduğu yönündeki değer-
lendirmeleri "komik" bulduğunu an-
latan Nurettin Veren şu değerlendir-
meyi yaptı:
"Bu rakam, söyleyenlerin kafa-
sında büyük bir rakam. Oysa hiç-
bir şey değildir. Sadece bir örnek
vereyim. Bundan 2 yıl önce Asya Fi-
ııans, Asya Bank oldu. Faiz haram
mantığıyla bankadan uzak durul-
muştu. Ama 2 yıl önce finans ku-
rumu bankaya çevrildi. Faiz haram
diyenler iki dakikada bankacı oldu.
Yüzde 22'si 7.5 milyar dolar para
yattı, 5 gün boyunca Türkiye ban-
kalannda. Yüzde yüze ne eder 35
milyar dolar. Sadece Asya Bank
olayı için bu para. Olaya bakışta-
ki sığlık bu rakamdan bile anlaşı-
labilir. 25 milyar dolar nedir ki? O
da benim gibi duruma kahkaha-
larla gülüyor. \ atikan'm gücünü öl-
çebilir misiniz? Papanın ölümüne
200-300 devlet adamı katıldı. Gü-
cü ınaddi ve manevi olarak ölçüle-
bilir nıi? Fethullah Gülen'in gücü
Vakitan'dan en az iki kat fazladır."
Zaten vizesiz oturuyordu
Fethullah Gülen'in ABD'de kalıcı
otunna izni istemiyle ilgili olarak da
Veren, "Gülen zaten ABD'de vize-
siz oturuyor. Yoksa vize alamamış
değil. 10 yıldır vizesiz yaşıyor. 6 ay-
da bir yurtdışına çıkıp giriyor.
ABD, Gülen'i kullanıyor senaryo-
su yazıhyor. Ya Fethullah Gülen
ABD'yi kullanıyorsa? Fethullah
Gülen bir kullandırırsa, yüz kul-
lanır" dedi. Gülen'in ABD'ye ba-
ğımlı olmadığını, istediği üJkeye gi-
debileceğini kaydeden Veren, "111
ülkede üniversiteler, okullar, şir-
ketler kuran birisi niye
mecbur kalsın. Ancak
bir tercih olabilir. Stra-
tejik bir tercih olur.
Türkiye'ye dönme mec-
buriyeti de yok. Türki-
ye'ye dönmeyecek. Bu
adam dünyayla oynu-
yor. Onu küçümsediği-
niz sürece, o gündemi ta-
yin ediyor" değerlendir-
mesini yaptı.
Türkiye'deki kurumla-
nn Gülen'i tanımadığını
söyleyen Nurettin Veren,
"Tanunadığı için de ken-
di hayali tedbirleriyle
mücadele yaptığını zan-
nediyor. Son fotoğrafı-
na bakın, kahve içerek
çektiriyor. Çünkü par-
mağının ucunda oynatü-
ğını görüyor. Ama bunu
bu taraf bilmiyor" dedi.
Gülen'in stratejilerinin hep-
sinin gerçekleştiğini savu-
nan Veren şunlan söyledi:
"1993'te mülkiyeyi, hari-
ciyeyi, emniyeti ele geçirin
diyor. Sene 2008 olmuş,
hepsi gerçekleşmiş. Şu sa-
atten sonra muhalefet ede-
cek bir ünite yok. O da
meydanda değneksiz gezi-
yor. Bir günde 1 milyar do-
larlık iş bağladı bir top-
lantıda. Türkiye devlet ola-
rak 400-500 bakanı geti-
rebilir nıi? Ama o getirir.
Diğer ülkelerde daha etldn. Orada
hiç engel yok. Türkiye'den daha
güçlü olduğu yerler var. Yurtdı-
şında bakan, emniyet müdürü ol-
muşlar var. Gülen Türkiye'ye ba-
kıyor ve diyor ki benim bıraktığım
yerde dolaşıyorlar. Anlaşılamamış
ohnası onun işine yanyor. Terörden
dava açıldı. Beraat edeceği belliy-
di. Her işgal topla, silahla yapılmaz
ki. Bu adamlar silahlı örgüt kura-
rak yapmadılar. Beyne atılan bir
düşünce virüs gibi, daha tehlikeli."
'CÎA'yı inkâr etmedi ki'
ABD'deki davada savcıhğın Gülen
ile CIA bağlantısını gündeme getir-
mesi konusunda Veren, "Zaten bağ-
lantı yok demiyor ki. Kendine öz-
gü varlığıyla ya da yokluğuyla ke-
sintiye uğramayacak bir hareket.
Askeri bir disiplin, ticari gelişmiş-
lik. dini seremoni devanı ediyor. İs-
mi de resmi de yok. Ortaya bir vi-
rüs atıldı. Gülen'e bağlı olmadan
başka insanlara iııtikal ediyor. Mil-
yonları bir kıtadan bir kıtaya gön-
derebiliyor. Bir tarafta papayla, bir
tarafta Musevilerle. Yüzyülardır
Hıristiyanlarla Yahudiler bir ara-
ya gelememiş. Gülen Vatikan ile
hem Yahudilerle hem Pentagon,
hem de CIA ile çok iyi ilişkiler için-
de. Bu kadar zıtlığın bir arada ol-
duğu bir yapı var mı?" diye konuştu.
Fkinci adama gerek yok
Nurettin Veren şöyle devam etti:
"tldnci adam gibi önemli işlerde
olduın. En yakınıyım, daha genç-
likte tanışmışım. İkinci adamhğım
bana ihtiyacı olduğundan. Ama
bir saniyede de cezalandırıyor. Ce-
nıaat içinden tepld gehniyor. Gülen
öldükten sonra da dağılma, çökme
olmaz. İınanı Şafi ölnıüş, Şafilik öl-
dü mü? Çünkü bu yapıda fizikman
ortadan kaldınlacak bir şey yok.
Her şey millete ait manüğı. Gülen
öldü, şirketi holdingi ııeyi yok ede-
ceksiniz. Ancak karşı iîkir oluştu-
rabilirsiniz. Gülen'in ölümünü bek-
lemek, ikinci adam arayışı, parasal
çöküntü düşüncesi beyhudedir.
Yanlış mücadele onları masum-
laşünyor. Devleti halk nazannda
zayıflatıyor."
FETHULLAH GÜLEN, KENDÎSlNDEN SONRAYI GARANTl ALTINA ALMA ÇABASINA GÎRDl
'Cernaatte 'erken yol ayrımı' korkusu
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Yargıtay'ın beraatını kesinleştir-
mesinin ardından Fethullah Gülen'in Türki-
ye'ye dönme konusundaki "çekinceli" yaklaşımı
tartışma yaratırken, cemaati "erken yol ayırımı"
korkusunun sardığı belirtildi.
Türkiye'ye hemen dönmeme karanna ilişkin,
"Şimdi, gidişiniz sizin orada bazı problemlere
sebebiyet verecekse, her şeye rağmen orada hüs-
nü niyetle iş yapan insanların işlerini zorlaştı-
racaksa, altından kalkamayacakları problem-
lere sebebiyet verecekse, bence dengeü hareket
etmeniz, vaktini, gidiş keyfiyetini ve konjonk-
türü sizin belirlemeniz lazım..." demesine kar-
şın Gülen'in kendisinden sonra cemaat yapısmın
bütünlüğünü garanti altına almak için aceleci dav-
ranmadığı belirtildi.
Kulislere yansıyan bilgilere göre Gülen'in Tür-
kiye'nin içinde bulunduğu bugünkü siyasal ko-
şullar içinde Türkiye'ye gelmesi ve gelişmelere da-
ha yakından müdalıil olması, cemaat içinde bir sü-
reden bu yana sessiz sedasız yürütülen "Hoca-
efendi sonrası liderlik arayışım" su yüzüne çı-
karacak. Gülen de AKP iktidan ile birlikte dev-
let içindeki yapılanmasının etkisini gösteımeye
başladığı ve gelişmeleri yönlendirme gücünü or-
taya koyduğu bir dönemde cemaatin kendi iç çe-
kişmelerinin ön plana çıkmasınt istemediği için
"şimdilik" gelmeme karan aldı. Ancak bu kara-
rmı, Türkiye'deki gelişmelere bağlayıp karşıtla-
nnın gözünde mevzi kazanmak istedi. Cemaat için-
de Gülen'in Türkiye'ye dönmesi durumunda
kendisinden sonrası için bir halef göstereceği bek-
lentisinin en üst noktada bulunduğu belirrilirken,
bu halefın kim olacağı, giderek büyüyen bu yapı
üzerinde nasıl denetim kuracağı da tartışılmaya
başlandı. Çünkü cemaat yapılanmasının önde
gelenlerinin hemen hepsi, eğitim, medya, bürok-
rasi gibi ayn alanlarda çalışıyor ve bu isimlerden
hiçbiri diğerinin alanı içine girmiyor. Bu neden-
le de Gülen sonrası "ikinci adam" sıkıntısı ya-
şanacağına kesin gözüyle bakılırken, cemaatin bir
bölümünün, "Hoacaefendi hayattayken kendi-
sinden sonrasını şekillendirmeli" görüşünde
olduğu konuşuluyor. Cemaat içinden son dönemde
yaşanan küçük bazı koplamalann da "tehh'ke işa-
reti" olarak algılandığı belirtiliyor.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Ancak Savaşarak...
Ulusal Futbol Takımı'nın, grup elemelerini
geçmesi, Almanya maçındaki oyunuyla başarı-
sının rastlantı olmadığını ortaya koyması ve şans-
sızlıkla finali kaçırması... size neler düşündürtü-
yor?
Şüphesiz herkes başarıyla ilgili bir şeyler söy-
ledi; bana göre ise bu başarının arkasında Fatih
Terim'in "savaşan gücü- ruhu" var. Terim, sa-
vaşçılığını futbolculara da iletmesini bildi ve tes-
lim olmayan ve "savaşan takım" yarattı!
Fatih Terim, sivil hayatını bilemem, ama işi, fut-
bolu söz konusu olduğunda "sakin" bir insan de-
ğil. Eleştirilere karşı tutumunda bunu görüyoruz,
müthiş hoşgörüsüz; ama bu özelliğinin, onun tam
savaşın içinde olmasından ileri geldiğini varsa-
yabiliriz.
Bu "savaşçı" özelliği, onu önceki yıllarda Isviçre
karşısında yanlış ve uç noktada durumlara da it-
ti... O zamanlar kendisi, Türkiye ve futbolcular çok
zor durumda kalmıştı...
Ancak "komutan" geçmişten dersler çıkarmış;
"savaşın", fair play, dostluk, sevimlilik, derin
duygular yaratmak ile birlikte, bütün insani bo-
yutlarını da içermesi gerektiğini öğrenmiş.
"Savaşın içinde" de bundan sonra kendisine yö-
neltilen eleştirilere karşı, hoşgörülü olmayı öğre-
necektir. Çünkü başarılı "komutanlığın" en önde
gelen niteliklerinden biri, sürekli öğrenciliği-öğ-
renmeyi gerektirmesidir. Burada "dost" cenahtan
gelecek her türlü eleştiriyi, duygu değil akıl süz-
gecinden geçirmek ve gerçekten işe yarayacak-
ları süzebilmek... çok önemli.
Nihayet, savaş derken de, bu bir futbol, bir "si-
vil" oyun; bütün dünyanın gözleri önünde oyna-
nıyor.
Sonuçta böyle bir tumuvadan başanlı, kazançlı,
sempatiyi toplayarak ve yürekleri kazanarak çık-
manın yolu, sadece elde edilecek bir galibi-
yet veya şampiyon olmak değildir!
Skor tarihe her ne kadar rakam ve sonuç ola-
rak yansısa da, önemli olan yaşanılan-oynanılan
zamanda elde edilen kazançlardır! Tarihte skorun
bir ruhu yok! Ancak bugünkü zamanın bir ruhu
var!
Bizim için insanlığın, halkların, ülkelerin kalplerini
kazanmak, başanlı bir skoria tarihe geçmekten çok
daha önemlidir! Şüphesiz, her ikisini birden ger-
çekleştirmek en iyisi...
Ama bence şampiyon olmuş kadar kredi top-
ladı Türkiye! Başarılı sonuçların bir dizi getirisinin
yanı sıra, Avrupa ülkeleri halkları arasında Türki-
ye'ye karşı bir sempati dalgası da yarartığı ger-
çek...
Ülkeye bu katkıları için teşekkürler.
•••
Fatih Terim'in "savaşan adam" niteliğini vur-
guladık.
Türkiye'nin futbol kültürü, ruhu, kalitesi, henüz
sürekli büyük başarılara imza atabilecek bir dü-
zeyde değil. Altyapı karşılaştırmalan da bunu gös-
teriyor.
Terim, var olana kattığı ruh ile (motivasyonun bir
üst konumu), takımı ateşliyor.
Bunun nedeni, mutlaka başarıya ulaşmak is-
teğidir! Dünyasını öyle kurgulamıştır.
Ancak ülkemizde olup da evrensel başarılara
ulaşmak için, ülke ortalama kültürünün çok üze-
rine çıkmak zorunluluğu ve başarıya kurgulan-
mış olmak vardır.
Bileşik kap içinde kalmayı yeğleyenler, evrensel
başarı elde edemez!
Başarı için bileşik kapların dışında düşünmek,
kaçınılmaz.
Biz, pek çok alanda geri kalmış bir ülkeyiz! Si-
yaset kalitemiz çok düşük! Bu nedenle insan et-
kinliklerinin pek çoğunda, ülke içinde dünya ça-
pında bir düzeyi tutturamıyoruz. Bunun nedenlerini,
siyaset dünyasındaki büyük kalitesizlikte aramak
doğrudur!
Omeğin, 60 yılda 19 kez ekonomiyi çökerten bir
siyaset (kültürü) sürekli işbaşında!
Hemen hepsi aynı anlayışı, politikayı izliyor!
Temel anlayışlan "dışandan para, bilgi, yabancı,
teknoloji getmeden yapamayız"dır!
Bu anlayış sürekli krizler ve göreceli olarak her
zaman geri kalmış bir ülke üretiyor!
Bir ülkenin ruhu, beyni, düşüncesi nasıl bu ka-
dar çürüyebilir!
Bu ülke, neredeyse hiç yoktan kuruldu!
Bugün o yıllarla bağları koparıp atmaya çalışı-
yorlar; bunların ana niteliklerinin üretici ve yapı-
cı değil, dağıtıcı, parçalayıcı, işbirlikçi, alıcı-satı-
cı, dış ithalatçı ve beyni dışa bağımlı olmasının te-
mel nedeni, bu olmasın!?
•••
Ülkeyi ancak yeni bir Savaşçı Ruh, bu ruha sa-
hip bir Savaşçı Siyaset düzlüğe çıkartabilir.
Fatih Terim ve Milli Takımı'nda olduğu gibi.
[email protected]
ÇEVREYÎ OLUMSUZ ETKÎLER
Bergama projesine
Ulusoy 'dan itiraz
tstanbul Haber Ser-
visi - Türkiye Seyahat
Acentaları Birliği
(TÜRSAB) Başkanı
Başaran Ulusoy, Iz-
mir Bergama ilçesin-
deki tarihi Akropolü ile
Asklepion'un bağlan-
masını sağlayan telefe-
rik hattı, açık sergi ala-
nı ve alışveriş merkezi
ile butik oteli içeren
projenin, tarihsel peyzaj
ile çevresel değerlere
olumsuz etkilerinin ola-
bileceğini anlattı.
Ulusoy, Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın,
Izmir Vah'liği, Bergama
Belediye Başkanhğı
yetkililerinin projeyi ye-
niden gözden geçiril-
mesi gerektiğini vur-
guladı. Ulusoy şunlan
söyledi: "Bu tarihi do-
kuya dikilecek telefe-
rik direkleri, teleferik
hattı ve istasyonlannın
çok olumsuz etkiler
yaratacak, her istas-
yon bir çevre felaketi
olacaktır. Akropol'e
otobüsle çıkarken reh-
berlerin gruplarına
çevreyi, surları, orta-
şehri ve su kemerleri-
ni anlatıp turistleri ge-
ziye hazırlamalan bu
hatta, inişte belli alan-
larda durup Kızıl Av-
lu ve şehrin fotoğraf-
larının çekilmesine ve
tanınmasma da neden
oluyor."