Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Doğu ve Güneydoğu'da toprak altma döşeli 983 bin patlayıcı hayat karartıyor
Mayınsız dünya istiyoruz
ZUHAL AYTOLUN
Batmanlı Adem Gülşen, 13 yaşında
koyunlannı otlatırken dinlenmek istediği
ağaç gölgesinde kaybetti kolunu. Bat-
raan'ın pikniğe gidilen, manzara scyre-
dilen, koyun otlatılan, yaııi çok kullanı-
lan bir arazisinde yaşanaıı ilk nıayın ola-
yı onuııki. Olayın üzerinden 11 yıl geç-
ti. Yaralan sanlamadı. Ne bir destek, ne
bir yardım alabildi devletten. 6 yıldır iş
anyor. Annesi, kız kardcşi ve kendisi, bir
buçuk yıl önce kaybettiği babasının
emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. lş-
Kur'da her yıl yenilediği kaydı duruyor
ancak telefonu çalmıyor hiç. Arayabi-
leceği, danışabileceği bir birim yok.
Patlamanın yaşandığı arazi için ise yal-
nızca sözlü uyan yapıldığını söylüyor
Gülşen. Herlıangi bir önlem bulunmuyor.
Batmanlı Gülşen, diğer pek çok nıayın
mağduru gibi yalnızlığına mahkûm edil-
miş. Uyanyor, haykınyor tüm kırgınlı-
ğıyla: "Lütfen temizlensin mayınlar.
Lütfen bizi görmezden gelmesinler ar-
tık. tş istiyorum. Muhtaç kalmak is-
temiyorum kimseye. Mayınsız bir
dünya istiyorum, huzur için."
TOPRAK ALTINDA 983 BİN
STOKTA 3 MİLYON MAYIN VAR
Gülşen, ülkemizde sayısını düşüre-
mediğimiz mayın mağdurlanndan biri.
Türkiye stoklanndaki 3 milyona yakın
mayınııı yaru sıra toprağa döşeli yakla-
şık 983 bin mayınıyla, acilen program
belirlemesi gereken ülkeler arasında.
Mayınlann imhası ve teınizlenmesinin
yaru sıra misket bombalanyla ilgili son
gelişmelerle ilgili konuşfuğumuz Ma-
yınsız Bir Türkiye Girişimi koordinatörü
Muteber Öğreten, son dönemde önem-
li adımlann atıldığını, ancak geç kalın-
dığı takdirde Türkiye'nin kurban ver-
meye devam edeceğini söylüyor ve ha-
tırlatıyor: "Bu bir güvenlik sorunu de-
ğil. Bu insani bir sorun."
1956-1959 yıllan arasında 510 kilo-
metrelik Suriye sınınna vc Ermenistan,
lran ve Irak sınınnm bazı bölümlerine,
yasadışı sıruı- geçişlerini önlemek için ve
güvenlik önlemi olarak döşenen ma-
yınlar, gününıüzde de can almaya ya da
sakatlıklarla yaşamlan olumsuz yönde
değiştirmeye devam ediyor. Türkiye
2007'de, toprağa döşeli 983 bin 166 ma-
yın bulunduğımu, bunlardan 164 bin
497'sinin Suriye sınınna döşenmiş olan
araç imha eden mayın olduğunu bildir-
di. Tüm bunlann yanı sıra rakamsal ola-
rak kayıtlara geçmeyen ancak şüphele-
nilen yerlerde bulunan mayınlar da ek-
leniyor listeye. Kara mayınlan, Türki-
ye'nin Doğu ve Güneydoğu'sunda köy-
lerin içinde ve etrafında bulunuyor.
Başta çocuklar olmak üzere sivilleri çok
daha fazla etkilediği bilinen ınayından
çok sayıda kişi ya yaşamım yitiriyor ya
da uzuvlanndan birini kaybediyor.
TÜRKİYE MAYINLARI
TEMİZLEMEK ZORUNDA
Ottowa Sözleşmesi'ne göre taraf dev-
letler 4 yıl içinde stoklarmdaki mayını.
10 yıl içinde de topraklarındaki mayını
temizlemek zorunda. Türkiye, sınır ka-
pılan yakınlaıında mayınla ilgili çalış-
malara başlamış olmasına rağmen Ot-
towa Sözleşmesi kapsamında bir mayın
temizliğine başlamadı. Türkiye, Yahşı-
yan ilçesinde kurulan mayın temizleme
ünitesi ile stoklarında bulunan tüm ma-
yınlan 1 Mart 2008'e kadar bitircccği-
ni bildirmişti. Ancak stoklardaki mayın
• Kara mayınlan, Türkiye'nin Doğu ve Güneydo-
ğu'sunda köylerin içinde ve etrafında bulunuyor.
Başta çocuklar olmak üzere sivilleri çok daha fazla
etkilediği bilinen mayından çok sayıda kişi ya ya-
şamını yitiriyor ya da uzuvlanndan birini kaybedi-
yor. Türkiye, sınır kapılan yakınlarında mayınla il-
gili çahşmalar yapılmasına rağmen Ottowa Sözleş-
mesi kapsamında bir mayın temizliğine başlamadı.
ATIL DURUMDA
Ölüın ve yaıalanmalann yanı sıra
ciddi bir ekonomik sorun mayınlı alan-
lar. Özellikle sınırda bulunan alanlarm ta-
nma çok elverişli olduğunu, ancak yaklaşık
50 yıldır kullanılmadığı için atıl vaziyette'dur-
duğunu söyleyen Öğreten, bu alanlann taıvn
arazisi olarak değerlendirilmesiyle ülkeye
çok ciddi bir ekonomik katkı sağlanaca-
ğmı söylüyor. Aynca mayın nedeniyle
yaşanan göçler, köye dönüş olarak
gerçekleşecek ve bu tanm ara-
zileri de aileler için iş kay-
nağı olacak.
temizliği henüz tamamlanmadı. Stok-
larda bulunan mayınlar her ne kadar po-
tansiyel bir tehdit olsa da toprağa döşe-
li olarak bulunan mayınlar çok daha bü-
yük bir tehlike. Öğreten, nıayın temiz-
liğinin çok pahalı ve zaman isteyen bir
iş olduğunu vurgulayarak "Bir mayın 3
dolara döşenirken, o mayının temiz-
liği 1500 dolar ve yaklaşık 100 saati
buluyor. Maliye Bakanlığı bu konuda
ihale açacak. lhaleyi alan firma, en faz-
la § yıllık bir süreçte temizliği ta-
mamlayacak vc 44 yıllığına toprağı ta-
ı ını arazisi olarak değerlendirecek"
dedi. 44 yıl sonra ise bu verimli toprak-
lar Türkiye'nin kullanımına açılacak. Ge-
çen yıl da açılan ancak CHP'nin top-
raklann yabancılara 49 yıllığına kirala-
nacak olması dolayısıyla rcddcttiği iha-
le Danıştay taranndan kabul edilmişti. Bu
yıl hazırlanacak şartname sonucunda iha-
le fınnalann katıhmına açılacak.
ÖLÜ VE YARALILAR BİLİNMİYOR
Landmine 2007 Türkiye
Raporu'na göre, Türki-
ye'dekimayından dolayı or-
taya çıkan toplam yarah ve
ölü sayısı bilinıniyor. Türki-
ye, 1993 ve 2003 arasında ka-
ra mayınlan nedeniyle 2 bin
905 yarah ve öliinün oldu-
ğunu, bunlardan 588'inin
ölü ve 2 bin 317'sinin ya-
rah; 1.802'sinin sivil ve
1823'ünün ordu personeli
olduğunu bildirdi.
Raporda 2007 yıhnın Haziran
ayına dek 51 kurbanın bildirildiği de
yer alıyor. Mayınsız Bir Türkiye Girişimi
tarafından toplanan medya haberlerinin
analizi de 73yeniyarah ve ölü tespit edil-
diğine dair bîlgilereyer veriyor. Bunlar-
dan 18'i ölü, 55'iyaralı.
KAMUOYUNA
BİLGİ VERİLMİYOR
Öğreten, üçte ikisi Türkiye-
Suriye sınırında bulunan ma-
ymlann temizlenmesinin Otto-
wa Sözleşmesi kapsamında bir
nıayın temizliği olarak değer-
lendirilenıeyeceğini, Doğu ve
Güneydoğu'daki tüm sınırlarm
temizlenmesi gerektiğini söylü-
yor. Buna ilışldn bir program ve
takvimin açıklanmadığını ve ko-
nuyla ilgili Türkiyc'de kamuo-
yunun bilgilendirilmcdiğini söy-
leyen Öğreten, "Bizim açımız-
dan 1 metrekarelik bir alanda
bile yapılacak mayın temizliği
oldukça önemli. Çünkü Tür-
kiye'de her 3 günde bir, biri-
nin bu nedenle yaşamım yitir-
diğini veya sakatlandığını bili-
yoruz. O yüzden her mayının
temizliği bir kurbanın olma-
ması anlamma gelecektir" di-
yor. Türkiye'nin Birleşmiş Mil-
letler'in ilgili birimlerine gön-
derdiği bilgileri, kendi kamüo-
yuyla paylaşmadığını söylüyor
öğreten.
MİSKET BOMBASI
YASAKLANMAU
Kara mayınlan ile ilgili bu ge-
lişmeler yaşanırken ve henüz
toprağa döşeli mayınlar sorunu
çözülmemişken, tıpkı kara ma-
yınlan gibi bir de misket bomba-
lan sorununun çözümü ortaya
çıkıyor. Konuyla ilgili yürütülen
kampanya oldukça büyük bir ge-
lişme gösterdi ve 2007 yılı Şubat
ayından itibaren uluslararası
alanda 4 büyük konferans ger-
çeklcşti. llki Oslo'da gcrçckle-
şen konferansların ve bu sürecin
tünıüne Oslo süreci adı veriliyor.
Konferansların amacı ulusal ya-
salarda hükümetleri konuyla il-
gili tavır almasına teşvik etmek.
Öğreten, Türkiye'nin Oslo Süre-
ci 'ni desteklediğini bildirdiğini,
ancak Wellington Konferan-
sı'nda kabul ettiğini açıklamadı-
ğı için 19 Mayıs'ta başlayan ve
30 Mayıs'a dck sürecek Dublin
Konferansı'nda gözlemci olarak
bulunduğunu söylüyor. Öğreten,
"Stoklarında misket bombası
bulunduran bir iilke olarak şu
an konferansta gözlemci ola-
rak bulunmasının yerine, tar-
tışmalara katılan ve sözleşme-
yi imzalayan bir devlet olnıa-
lıydı" diyor. Öğreten, "Misket
bombaları da esas olarak sivil-
lere ve çocuklara zarar veren
silahlar olduğu için yasaklan-
nıalı. Umarız kamuoyunun
duyarlılığı bu konuda teşvik
edici olur. Çünkü biz mayın
yasaklama anlaşmasını da geç
imzalayan devletlerden biriy-
dik. Misket bombası sözleşme-
sini de geç imzalayan bir iilke
olmamayı temenni ediyoruz"
diye konuştu.
Terörün faturası yöre halkına
1985-2005 yıllan arasında Doğu bölgelerinde yaşayan yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi terör nedeniyle
zorunlu göçe maruz kaldı. TESEV sorunun çözümü için ciddi ve kapsamlı çalışma yapılmadığını belirtti
İstaııbul Haber Servisi - Hacettepe Üniversitesi Nü-
fus Etütleri Enstitüsü'nün verilcrine göre. 1985-2005
yıllan arasında Doğu ve Güneydoğu Aııadolu Böl-
geleri'nde yaşayan yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi te-
rör nedeniyle zorunlu göçe maruz kaldı. Göç edenle-
rin yüzde 87'si göç karannı kcndi istekleri dışında al-
dı. Devletin, Köye Dönüş Rehabilitasyon Programı
(KDRP) kapsamında köylerine geri dönen
120 bin kişi ise lçişleri Bakanlığı'nın
ayırdığı 57 milyon YTL kaynaktan yarar-
lanamıyor.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vak-
fi (TESEV), 2006'da yayımlanan ve ikinci
baskısı yapılan "Zorunlu Göç ile Yüzleş-
ınek" ve "Güneydoğu Anadolu'da Sosyal
ve Ekonomik Öncelikler" adlı çalışmala-
nn değerlendirildiği birpanel düzenledi.
TESEV "Zorunlu (îöç ile Yüzleşmek" ve "Güneydoğu A
lu'da Sosyal ve Ekoııoınik Öncelikler" adlı calışınaiann <
lcndirildiği bir pancl dii/enledi. (Fotoğraf: DENİZ TATARER)
N SEÇİM YARDIMLARIYLA
ÇÖZÜLEMEZ'
Karaköy'deki vakıf merkezinde dün düzenlenen et-
kinlikte konuşan TESEV'den araştınnacı Dr. Dilek
Kurban, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelcri'nde
sorunlann çözümü için ciddi ve kapsamlı çalışma ya-
pılmadığını bclirterek, sorunlann devam ettiğini söy-
îedi. Son 15 yıl içinde devlet-vatandaş ilişkilerinde
ciddi bir güven sorunu ortaya çıktığına da değinen Kur-
ban, "Bölgedeki kalkınma ve Kürt sorunu, seçim
kazanmak için uygulanan yardım politikalarıyla
çözülemez" dedi. Kurban, araştınna sonuçlanna iliş-
kin şu bilgileri verdi: "Bugüne kadar bölgeden göç
etmek zorunda kalanların sadece yüzde 10"luk
kısmı geri döndü. Altyapı, eğitim, sağlık ve gü-
venlik eksiklikleri insanların geri dönmele-
rinin önündeld en büyük engel. Devletin
KDRP'si yeterli şeffaflığa sahip değil. An-
cak, geri dönenlerin yüzde 89'u almaları ge-
reken ayni yardımlara ulaşamadı. Mayınlar
ve hükümetin aldığı karalar insanların ge-
ri dönmeleri önünde de ciddi engeller oluş-
turuyor."
\ L r* ÖÇ TERÖRLE HIZLA ARTTI'
TESEV Yönetim Kurulu Üyesi Osman Kavala ise
1980 öncesi ekonomik nedenlerle başlayan göçlerin,
1980'den sonra silahlı mücadele nedeniyle hızla art-
tığını söyledi. Kavala, "Bölgenin kalkıııınası için ye-
rel aktörlerle işbirliği içinde nitelikli bir kaınıı ya-
tırımı şart" diye konuştu.
MED CEZÎR
MEHMET FARAÇ
Jan Amos Comenius!
Kadiri tarikatının
icmal kolunun ve
Bağımsız Türkiye
Partisi'nin yayın
organı Yeni Mesaj gazetesi,
17 Mayıs'ta "İHL'ye AB programı"
başlıklı bir haber yayımladı. Habere
göre "AB'nin dinlerarası diyaloğuyay-
mak için ortaya attığı, 'Leonardo da
Vinci ve Comenius' programlan Imam
Hatip Liselerinin müfredatının şekil-
lendirilmesinde temel alınacak" mış!
Bu konuda Din Öğretimi Genel Mü-
dürü de okullara yazı göndermiş!
Yeni Mesaj yazarı Murat
Çabas önceki gün bu ça-
lışmaya şöyle tepki gös-
termişti:
"AB bu çalışmalara 70 milyon Euro
destek sağlıyor. Türk milletine Islam di-
nini anlatması için imam yetiştirilen
okullarda, AB fonlarıyla eğitim çalış-
maları yapılacak. Hoşgörü ve diyalog
masallarıyla insanlar uyutulmakta. Ba-
tı'nın işgaline karşı onuıiu bir duruş or-
taya koyabilecek Mustafa Kemal'ler
değil, ülkeyi teslim etmeye hazır Da-
mat Ferit'ler yetiştirilmek istenmek-
tedir."
Aynı gazetenin yazarlarından Orhan
Yeni Mesaj
Dede de, "Imam hatipler Papaz Co-
menius'a tesliml" başlığı altında şun-
ları yazmıştı:
"Comenius adı, 1592-1670 yıllan ara-
sında yaşamış bir papaz olan Jan
Amos Comenius adlı eğitimciden ge-
liyor. Anlayacağınız imam hatip okul-
larımız Comenius adlı papazın ortaya
koyduğu anlayışla eğitim verecek.
AKP'ye yakışan bir icraat daha."
Kadınlar imamlık yapamazsa da Ana-
dolu'nun dört bir yanındaki imam
hatip liselerinde binlerce genç kız
okutuluyor! Bağnazların tuzağına dü-
şen on binlerce üniversiteli
kız apartmedreselerde mü-
ritleştiriliyor! Tarikatlar dev-
leti ele geçirmek için yıllardır
özel liselerinde, dershanelerinde ge-
leceğin imam bürokratlarını yetiştiri-
yor! Türkiye'de Atatürk'ün adını ve la-
ikliği ağzına alan Cumhuriyet'in de-
ğerlerine bağlı imamlann sayısı ise hız-
la tükeniyor! Şimdi de geleceğin
imam ve hatipleri Avrupa Birliği stan-
dartlarında yetiştirilecekmiş! Anlaşılı-
yor ki, tarikatın imamı, cemaatin ima-
mı, Hizbullah ve PKK'nin imamının ar-
dından yurttaşlar bir süre sonra AB'nin
imamlarının ardında namaz kılacak!
Dinci Vakit gazetesi dünkii manşetindc AKP'nin gc-
çen ay merkczc çektiği eski Bolu Valisi Ali Serindağ'ı
hedcf almıştı. Ecc bunda nc var, her zamanki işlcri di-
ycbilirsiniz. Ancak bu kez olayın deriıı boyutları var-
dı! Serindağ'ın CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ı zi-
yaret etrtiğini yazan gazete, ikili arasında gcçtiği ileri
sürülen özel bir konuşınanın liinı ayrıntılarını satır sa-
tır yayımlamı;tı! Paşaların konuşmalannııı Youtubc'yc
düştüğü, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman
Paksüt'fin izlenme ve dinlenme endişesi yaşadığı bir ül-
kedc ya CHP Genel Merkezi'ne telekulak yerleştiril-
di, ya da birileri gaipten haber almaya başladı!
Nemrud ve Firavun!
"Bu memlekette on milyon işsiz var.
Aşsız vatandaşlarperişan vaziyette!"
Peki.. "Müslümanım" diyen bazı iki-
yüzlüler ne yapıyor? Milli Gazete ya-
zarı Mehmet Şevket Eygi, pazar
günü onları yazmıştı:
"Dindar geçinenlerin israf yapması,
lüks bataklığına batması, sefahatpis-
liğine gömülmesi doğru mudur? Din
kardeşleri aç iken nasıl
böyle yaşayabilirler? Bil-
nen, lüks jiplerle gezen, gösterişli si-
telerde oturan ve Umre gezilerinin ar-
dından harem-selamlıklı tesislerde
tatil yapan sosyetenin yeşil bir jene-
rasyonu oluştu! Onlar bir yandan fa-
ni dünyada vur patlasın çal oynasın
yaşıyor diğer taraftan da mahalle
baskısında figüranlık yapıyor! Sonla-
rı yaklaşsa da devran onların devra-
nı! Eygi, lüks ve konfor
içinde yaşayan bu tiplerin
ooyıe yaşayaoııırıer; an- \K\t-t\n \rrtfpp ıçmaeyaşayan DU ııpıerın
hassa bazı Müslüman dev- 1M.1LLIKjALtı 1L örnek Müslüman olmadı-
let ve hükümetadamları ve ğını söylüyor ve onları
hanımları, on milyonlarca halkın ge-
çim sıkıntısı çektiği bu ülkede biraz da-
ha dikkatli ve ahlâklı hareket etmeli-
d'ırl Nedir o korkunç fiyatlara yaptırı-
lan pırlantalı, yakutlu mücevherlert"
Adam yazıyor, uyanyor, isyan ediyor
ama kimin umurunda! AKP iktidarıy-
la birlikte devlet ihaleleriyle köşe dö-
"Nemrud ve Firavun tabiatlı müna-
fıklar" diye tanımlıyor! Insan, bir Is-
lamcının bu tepkilerini okuyunca hem
israf ve gösterişten özenle kaçınan
gönüllerin Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'i, hem de yetim hak-
kı yedirmeyen namuslu politikacı
Bülent Ecevit'i daha çok arıyor!
kaşbakan ve bakanlan, yargı
'.mensuplarının laik demo-
' kratik cumhuriyet, yargı ba-
ğımsızlığı, hukuk devletinin üstünlüğü
konularında bu hükümete güvenme-
diklehni hâlâ anlamadılar mı? Yalnız
yargının değil, tüm cumhuriyet ku-
rumlarının rejimin temel ilkeleri konu-
sunda AKP iktidarına güvenmediğini
de anlamadılar."
Tufan Türenç, Hürriyet
KP gibi bir partinin, Avru-
ipa'nın desteğini kazanmış
\ olması, Meşrutiyet'ten bu
yana ilehcilik, çağdaşlık gibi kimliklerie
tanınmış merkezi zümreleri adeta çi-
leden çıkanyor. AKP ve ona destek ve-
ren toplumsal kesimler 'gerici ve mür-
teci' olmalan gerekirken, refoırn ve de-
mokrasiyi savunuyor."
Ali Bulaç, Zaman
jfç âk KP'nin iki numarası sonun-
/ \ dabaklayıağzından çıkardı.
f\Dediki 'Herkes milli iradeye
ram olmak durumundadır.' Ram ol-
mak. Yani boyun eğmek. Ram olmak
demokrasi kültüründe yoktur. Cema-
at kültüründe, aşiret kültüründe, pa-
dişahlık geleneğinde vardır."
Mehmet Tezkan, Vatan
ayın Bahçeli, toplumsal is-
tikrann korunmasında çok
önemli görevler üstlendiniz.
Aynı duyarlılığı, milletvekili aday liste-
lerinde de gösterdiniz. Yeraltı dünya-
sında cirit atan ve kendisini derin
devletin adamı pozlanna sokan kimi iş-
güzahan partinin kapısından içeri sok-
madınız. Görüyorum ki; MHP'nin ka-
pısına diktiğiniz x-ray cihazından sız-
malar olmuş. Tedbirleri arttırmazsanız
tüm emekleriniz boşa çıkabilir."
Şamil Tayyar, Star
NuhhhL
Leyla Gencer'in külleri
denize savrulunca, 14
Mayıs'ta Bugün gazete-
sinde Nuh Gönültaş adlı biri, "Ni-
ye kiıietiyorsunuzsuyumuzu" şeklinde,
mide bulandırıcı bir tepki vermişti! Gö-
nültaş, 25 Mayıs tarihli yazısında ise
AKP'yi savunma uğruna Ordu'yu PKK
terörüyle korkutmaya çalıştı:
"Bir ordu müdahalesi Türkiye'yi dünya
liginde çok aşağılara düşürür. Biraskeri
müdahale Türkiye'nin terörle
mücadelesine büyük darbe vu-
rur ve 'Kürt meselesi' hiç is-
tenmeyen bir aşamaya girebilir. Eko-
nomik ve siyasi istikrar bozulunca ya-
bancı sermaye kaçışı başlar ve ülke cid-
di bir ekonomik krize girer. Evet ordu-
nun sessizliğinin asıl sebebi budur!"
Zaman yazarı Mumtaz'er Türköne
de pazar günü, "Askerin 'laik cumhu-
riyeti koruma ve kollama' görevi, de-
mokrasiyi ortadan kaldırıyor" diye ah-
kâm kesmişti! AKP'nin kapatılmasına
yönelik tepkiler üzerinden askeri hedef
almak Fethullahçı gazetelerde yeni bir
gelenek haline geldi! Bu geleneğin sa-
hipleri laiklik olmadan demokrasi ola-
mayacağını anlamak istemiyor! Onlar
"Kürt meselesrrin AKP'nin iki yüzlü po-
litikaları yüzünden 'istenmeyen biraşa-
ma'ya sürüklendiğini; Tür-
l-ÜI&EI kiye'nin, askerin laiklik
duyarlılığı yüzünden değil,
bağnazlık nedeniyle dünya liginden
düştüğünü gizlemeye çalışıyor! Eko-
nomi ve siyasi istikrarın devlet ve mil-
letle kavgalı iktidar yüzünden bozul-
duğunu anlamaktan aciz olanlara yuh
demek bile az geliyor!
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr