Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2008 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
lstanbul PB 27 Sinop Y 21 Adana B 30
Edirne PB 29 Samsun Y 19 Mersin B 27
Kocaeli PB 25 Trabzon Y
Çanakkale PB 27 Giresun
lzmir B 31 Ankara
20 Diyarbakır PB 28
1_9 Şanhurfa PB 30
PBPB 24 Mardin
Manisa PB 31 Eskişehir PB 24 Siirt B
Aydın B
Denizli
33 Konya PB 25 Hakkâri Y
PB 31 Sıvas 19 Van
Zonguldak Y 21 Antalya B 29 Kars
Yurdun kuzGy, iç ve doğu
kosimleri parçah çok bu-
lutlu, Batı ve Orta Kara-
denlz kıyıları, Doğu Ana-
dolu'nun kuzey vo doğu-
su ile Kayseri, Sıvas ve
Tokat çovreleri sağanak
ve gök gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yeıler az bu-
lutlu geçecek Hava sı-
caklığı iç ve batı kesim-
lerde biraz artacak, diğer
yerlerde önemli bir değl-
şiklik olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
PB
Y
Y
Y
Y
PB
2Ü
12
18
20
23
28
22
23
Berlin PB 22 Moskova B 16
Münih PB 23 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
PB
Y
PB
PB
PB
B
B
30
20
28
32
30
29
28
B 30 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
PB
B
PB
PB
Y
B
35
29
32
22
28
26
32
B 31
0Aç,k Parçah bulutlu Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurlu jKariı Sulu kar > Gök gürültülü
GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
• liaştavafı 1. Sayfada
yüz ve vücut hatlarını kapatan yüzlerce yumurta
biçimindeki kafanın alkışları, gösterileri arasında
konuşan RTE; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun
son bildirisine yine saldırdı. "Böyle bir açıklama-
yı ne anayasadan ne kanunlardan aldığı yetkiyle
değil... durumdan vazife çıkararak yapmıştır..."
dedi.
Farkına varmadan doğruyu söyledi. Zira ger-
çekten Yargıtay Başkanlar Kurulu "...durumdan
vazife çıkardı..." ve tarihsel nitelikteki bir bildiri
açıkladı.
* • •
Yargıtay'ın vazife çıkardığı durum nedir?
Dinci bir parti türbanı ulusal bir kıyafete dönüş-
türmek için yasaları zorluyor. TBMM'deki ço-
ğunluğuna ve bu uğurda AKP kadar dine ödün
vermeye hazır MHP'nin desteğiyle anayasanın iki
maddesini değiştiriyor.
Hemen her alanda, laikliğin içini boşaltmaya
girişiyor. AKP'Iİ belediyelerin laiklik ilkesini hiçe
sayan uygulamalartna ses çıkarmıyor, el altından
destekliyor.
Laikliğe yönelik icraatına karşı yargının uyarı ni-
teliğindeki açıklamalarına sert karşılıklar veriyor.
Yüzde 47 oyu; ülkede her istediğini yapmak,
laikliğin içini boşaltmaya olanak sağlamak diye
algılayan RTE: Örneğin, "Yargı milletin iradesini
yok sayamaz" diyor.
Türban konusunda işine gelmeyen bir karar
alan Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne saldı-
rırken, "...Mahkemenin bu konuda söz söyleme
hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasının-
dır" diye konuşuyor. Böylece yargının dinle uğ-
raşan bilim adamlarından görüş alması gibi laik
hukuk devletine yakışmayan bir anlayış sergili-
yor.
Türban konusunda, laikliği ön plana alan Yar-
gıtay'a, "...Bu vatandaşın bireysel hakkıdır. Sen
ne karışıyorsun?" diye yükleniyor.
Öteden beri yazarlar, çizerler hakkında açtığı
tazminat davalarından birçoğunun reddedilme-
sini içine sindiremeyen RTE; Danıştay'dan da şi-
kâyetçi: "Danıştay'da birçok engelle karşı karşı-
yayız" diye konuşuyor.
•••
Bunlar RTE'nin yargıya saldırılarından birkaç
örnek.
Bu saldırıları yasallaştırmak, yargıyı kendine
benzetmek veya bağlamak için yasal önlemlere
girişiyor.
Türban yargı ile çatışmasında birinci etken.
Türbanı üniversitelerde serbest bırakan anayasa
değişikliğini yaparken, henüz yasa Meclis'ten
geçmemiş, Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak
karar belli değil... Ama türban kamu kurumların-
da serbest. Bu uygulamalara göz yumuyor.
Yargıtay ve Danıştay'da isteyeceği gibi oyna-
yacağı yapısal değişikliklere girişiyor. Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu çalışamaz hale ge-
tiriyor.
Saldırılarla yetinmedi. AKP'Iİ akademisyenlere
hiçbir hukuk ve ilim kurumunun ya da partilerin
görüşüne başvurmadan kendi yoluna yürüyüşü-
nü kolaylaştıracak bir anayasa hazırlattı.
Kapatma davası açan iddianame AKP'yi çılgı-
na çevirdi. Yargıtay Başsavcısı'na aklına gelen
hertürlü saldırıyı reva gördü... ve:
Pazar günü yumurta biçiminde kafalara konu-
şurken Yargıtay'a saldırmasının gerekçesini şöy-
le açıkladı:
"...Bizler 16.5 milyon seçmenin oy verdiğı'AKP
olarak burada suskun kalırsak o zaman sessiz yı-
ğınların sesi olarak değil, biz de sessiz yığın ola-
rak kalırız..."
RTE böyle dedi mi, dedi. Adalet Bakanı M. A.
Şahin de patronundan bir adım öne geçerek ve
bizimle ne diye uğraşırlar, daha ne isterler der-
cesine "... Yargı mensuplarının maaşlarına yüzde
40 zam yaptık..." demez mi?
TOBB de RTE ile aynı ağzı kullanıyor. "Herkes
işini yapsın" diyen bir açıklama ile yargının laik-
likmiş, cumhuriyetin temel kurallarını bu iktidar
örseliyormuş... Boş ver, al maaşını görevini yap
gibi bir hava estiriyor.
TBMM Başkanı Köksal Toptan da, iktidarın
yargıya saldırılarına ek olarak Yargıtay bildirisinin
kendisini "incittiğini" söylüyor!
"...Herkes milli iradeye ram olmak (boyun eğ-
mek) durumundadır..." diyen Bay DMM Fırat'ı
da unutmamak gerek.
Koro tamam. Gerçeklere, iktidar cephesinden
kaynaklanan laik rejimin önündeki tehlikelere bir
bildiri ile parmak bastı Yargıtay ve Danıştay...
Her iki yüksek yargı kurumundan yayımlanan
bildirilerden sonra iktidardan aykırı feryatlar yük-
seliyor.
Suçluların telaşı içinde...
FİKRET DAĞLIOĞLU
1. KOŞU: F: Canpusat (1), P: Leopar (3), PP: Yaz-
bahar (14), S: Gülcihan (11). 2. KOŞU: F: Berknıan
(2), P: Mirkan (5), PP: Arsoy (1), S: Çırağaıı (3). 3.
KOŞU: F: Bellis (10), P: Gülentay (12), PP: Bahar
Yağmuru (9), S: Nisan Rüzgarı (13). 4. KOŞU: F: Gold
For Lady (5), P: Malıaradcha (6), PP: Babişko (1), S:
Shargar (2). 5. KOŞU: F: Onurağa (4). P: Ayhatun (7),
PP: Erentay (2), S: Riko (5). 6. KOŞU: F: Best Cast-
lc (11), P: Classical Girl (7), PP: Aslanlar Aslanı (4),
S: Zora (14). 7. KOŞU: F: Kara Turaç (5), P: Kral Vc
Ben (3), PP: Ebru Hanım (2), S: Mediterranean (1).
8. KOŞU: F: Başım-
tacı (2), P: Bcyçık ALTILJ GANYAN
maz (8), PP: Ağla-
yaıı KJZ (9), S: Kara-
kuruş (7). 9. KOŞU:
F: My Sultans (4),
P: Kayabaş Fııtınası
(8), PP: Bold Rock
(1), S: Sheemar (3).
5
6
1
4
7
11
7
4
14
3
5 2
3
2
4
8
1
3
10
AKP politikaları sonucu okul ve öğretmen açığı varken Kuran kurslan artıyor
Köyler imamlarakaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türban
tartışmalan yaşaııırken, "mahalle baskısı" te-
rimini ortaya atarak bir yıldır süren bir tartışma
başlatan Prof. Dr. Şerif Mardin, bu kez
"Cumhuriyetçi ve halkçı öğretmcnlerin
geridc kaldığı, iınamlara karşı rekabeti kay-
bettiği" değerlendirmesinde bulımdu. Mar-
din' in bu yorumu yeni bir taıtışmaya yol açar-
ken, sadece son 6 yılda AKP'nin uyguladığı
politikalarla başta köy ve beldclerdc olmak
üzere eğitimin de toplumsal yaşamın da gi-
derek imamlara teslim edilmesi dikkat çekti.
Zorunlu eğitimde yüzde 100 okullaşma
oranı hâlâ yakalanamazken, her 10 çocuktan
biri ilköğretimde okuma hakkından mahrum
kalıyor. Ortaöği'etim seviyesinde okullaşma
oranı ise oldukça düşerek, yüzde 56 seviye-
sinde bulunuyor. Ancak okullu olamayan
öğrenciler, her yaz hatta çoğu yerde yıl boyu
Kuran kurslanna devam ediyor.
Dcnctim sorunu halen aşılamayan Kuran
kurslanna giden öğrenci sayısı yıldan yıla ar-
tıyor. Sadeee kayıt altıııdaki resmi Kuran kurs-
lanna giden öğrenci sayısı bile 2004 yılında
127 bin 726 iken 2007'de 184 bin 983'c yük-
seldi. Kuran kursu sayısı da aynı hızlı artışı
gösterirken 2004 yılmda 4 bin 322 iken
2007'de 5 bin 654 oldu. Kuran kurslanna gi-
denlerin 166 bin 342'sini, zorunlu cğitinı ça-
ğında olmasına karşın okula gidemeyen her 10
EĞİTİM-SEN: YENİLMEDİK, DİRENİYORUZ
Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde
Kılıç Öztürk, öğretmenlerin artık çağ-
daş eğitimde dircnç noktası halini aldığı-
nı belirterek, özellikle AKP'nin iktidara
gelmesi ile başlayan siyasal süreçte top-
lumun çok ciddi boyutta gcrici ve muha-
fazakâr çizgiye kaydığını dile getirdi.
Toplumun her alanında bu gericiliğin
hissedildiğini kaydeden Öztürk, "Devle-
tin ve hükümetin eğitim diye bir kay-
gısı yok. Eğitim tamamen piyasaya
terk edilmiş, meydan da gericiliğin ku-
şatmasına bırakılmış durumda" dedi.
Ancak bunun, "öğretmenin yenilgisi"
çocuktan 7'sini ise kızlann oluştunnası ayn-
ca düşündürdü.
Alevi köylerine dahi cami yapılır, imam ata-
ıur, özellikle kentlerde, kasabalarda birbirine
yakın konumda birçok cami inşa edilirken, eği-
tim sisteminin en az 120 bin dersliğe ihtiya-
cı bulunuyor. Çok sayıdaki köyde okullar atıl
durumda bulunurken, buralar onanlmıyor, ih-
tiyaçlan giderilmiyor, öğretmen atanmıyor.
Köylerdeki okullar taşımalı eğitim nedeniy-
le kapatılıyor. Böylece, köylerin içinde eğitim
olarak sunulamayacağını vurgulayan Öz-
türk, "Gericiliğe karşı direnen bizim
gibi eğitinıcilcr var, direnç noktaları
var. Biz bugünkü durumu asla yenilgi
olarak kabul etmiyoruz, direniyoruz"
dedi. Eğitim-lş Genel Başkanı Yüksel
Adıbelli de yapılan yanlışlarm Köy Ens-
titüleri'nin kapatılması, öğretmen okulla-
nnın liselere dönüştürülmesine kadar
uzandığını belirterek, AKP'yle birlikte
de ya "iınamdan daha imam" öğret-
mcnlerin görev başına getirildiğine ya da
taşımalı eğitimin dayatıldığına dikkat
çekti.
kurumu ve eğitimci bulunması yerine, adres
canıiler ve din adamlan oluyor. Köy ve bel-
deleri aydınlatacak, yeni kuşaklan eğitecek öğ-
rctmenler ise işsiz geziyor. Bugün, MEB'in de
doğruladığı şekliyle en iyimser tahmin 20-30
bin civannda öğretmen açıgı bulunduğu. An-
cak eğitimci sendikalan rakamı 60-70 binle
ifade ediyor. İşsiz gezen öğretmen sayısı ise
200 bine yaklaşıyor. Ortaya çıkan tablo, köy-
lerin okulsuz, okullann öğretmensiz, öğret-
menlerin ise işsiz kaldığını gösteriyor.
Türkiye, tarihinin en demokratik anayasasına 1960 devrimiyle kavuşmuştu
27 Mayıs'm 48. yıldönümü
lstanbul Haber Servisi - Türkiye tarihi-
nin en önemli dönüm noktalarmdan biri
olan 27 Mayıs 1960 Devrimi, 48 yıl önce bu-
gün gerçekleşti. Cumhuriyet devrimlerinin
yönünü tersine çevirmeye çalışan Adnan
Menderes liderliğindeki Demokrat Parti
(DP) iktidanna karşı gerçekleştirilen müda-
hale, Türkiye'ye, tarihinin en demokratik ve
çağdaş anayasası olan 1961 Anayasası 'nı da
kazandırdı. 1961 Anayasası vc Çağdaş De-
mokrasi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Nıımaıı Esin, AKP iktidarının 22 Tenımuz
seçimlerinde elde ettiği sayısal çoğunlukla,
1960 müdahalesiyle devrilen DP iktidanyla
aynı anlayışla hareket ettiğini söyledi.
1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi
Vakfı üyeleri, gün dolayısıyla Taksinı Ata-
tiirk Anıtı'na çelenk koyarak, saygı duruşunda
bulunacak.
DP'nin ülkeyi "Vatan Cephesi" ve "kar-
şı cephe" diye ikiye bölmesi, Mcclis'te ku-
rulan "Tahkikat Komisyonu"nu hukuk
devletinde görülmedik yetkilerle donatması,
komisyonun istediği kişileri sorgulaması, tu-
tuklaması, her türlü yayını yasaklama hak-
kının olması, matbaaları, gazeteleri kapata-
bilmesi, her türlü araç, gereç ve belgeyc cl ko-
yabilmesi, siyasal toplantılan yasaklayabil-
mesi ve bu uygulamalann demokrasi ve
hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaması
TSK'yi harekete geçirdi. TSK, 27 Mayıs 1960
sabahı gerçekleştirilen müdahaleyle yöneti-
me el koydu. Genelkunnay Başkanı Cemal
Gürsel Cumhurbaşkanlığı'na getirildi. Dar-
beyle birlikte tutuklanan Cumhurbaşkanı
Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes
ve hükümet üyeleri yargılandı. Ölüm ceza-
sma çarptırılan Bayar'ın cezası yaş haddi nc-
deniyle uygulanamazken, Başbakan Men-
deres, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu,
Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın cezala-
n ise infaz edildi. 1950'den bugüne Türkiye
demokratik yaşamında dört kez askeri mü-
dahale ile karşılaştı. Birçok yazar ve politi-
kacı bu dört askeri müdahaleye yönelik
"demokrasi karşıtı hareket" değerlendir-
mesinde bulunmasına karşın, 27 Mayıs 1960
müdahalcsi, gcrekçesi, biçimi, içeriği ve
sonuçları bakımmdan diğer askeri miidaha-
lelerden farkhlık gösteriyor. 27 Mayıs 1960
askeri müdalıalesi, Türkiye'ye çağdaş bir ana-
yasa kazandırdı. Devletin temel nitelikleri ara-
sıııa "sosyal devlet" ve "insan haklan" kav-
ramlannın girmesi, yönetimin bütün eylem
vc işlcmlerinin yargı denetiminc tabi olaca-
ğı ilkesiyle, "yasama organının yargısal de-
tıetimini" ve "hukukun üstünlüğü" ilkesini
sağlayan Anayasa Mahkemesi'nin kurul-
ması, 1961 Anayasası'nın Türkiye'ye getir-
diği demokratik, ilerici ve çağdaş tcmcl ka-
zanımlar olarak tarihe geçti.
Türkiye'deki siyasal kavganın temelinde
hukukun üstünlüğüne olan inançsızhğın yat-
tığıııı belirten 1961 Anayasası ve Çağdaş De-
mokrasi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Numan Esin, AKP iktidannın sayısal üs-
tünlüğe dayanarak yasama ve yürütme erk-
lerini ele geçinııenin verdiği güçle her iste-
diğini yapmak ve yargı erkini de etki altına
almak istediğini belirtti.
RahmiKoç'a
fahri doktora
Koç Holding Şeref Baş-
kanı Rahmi Koç'a. Ad-
nan Menderes Univer-
sitesi (ADÜ) tarafından
düzenlenen törenle
"Fahri Bilim Doktoru"
unvanı verildi. Aydın
Ticaret Borsasf nda
düzenlenen törende ko-
nuşan Koç, küresel kri-
ze değinerek "Bu hen-
gâmede şirketleri, sek-
törleri, ülkeleri planlı
ve programlı şekilde
idare etmek, artık
cambazlık haline geldi"
dedi. (AA)
Askeri araç kaza
yaptı: 3 şehit
Yurt Haberlcri Servisi -
Van'm Muradiye ilçesinde as-
keri aracın sivil araçla çarpış-
ması sonucu 2 uzmaıı çavuş ve
1 er şehit oldu, 6 kişi yaralan-
dı.
Muradiye'de çıkar amaçlı
suç örgütü kunnak suçundan
tutuklanan Murat Bakan'ı,
Erciş ilçesindeki cezaevine gö-
türen Suat Bilici yönetimindeki
minibüs, ilçeye 13 kilometre
uzakhktaki bir petrol istasyo-
nuna girdiği sırada karşı yönde
gelen Veysi B. yönetimindeki
kamyonla çarpıştı. Kazada
minibüstc bulunan uzman ça-
vuşlar Tuncay Ateş, Gökhan
Üçler ve er Fatih Arsak şehit
oldu. Astsubay Mehmet Tar-
lacı, erler Fatih Durmuş Aldır,
kâtip Ferdi Alkoç, avukat Id-
ris Sağlam, minibüs şöforü
Suat Bilici ve lutuklu Murat
Bakan yaralandı.
Erzincan'da da devriye gör-
evi yapan askeri aracın devril-
mesi sonucu 5 asker, Şımak'ın
Beytüşşebap ilçesindeki patla-
mada ise 3 asker yaralandı.
IstanbuVda kenepaniği
Haber
Istanbul'da çok sayıda kişi ke-
ne ısınğı sonucunda hastanelere
akın etti. Haseki, Kaıtal Dr.
Lütfi Kırdar, Şişli Eğitim, Göz-
tepe, lstanbul ile Okmeydanı
Eğitim vc Araştırma Hastane-
si'ne başvuran 500'den fazla
yurttaş ayakta tedavi cdildikten
sonra taburcu edildi. Veteriner
Halk Sağlığı Derneği Bilim
Komisyonu Başkanı Prof. Dr.
Tahsin Yeşildere, 1980 yıh
sonrası veteriner sağlık hiz-
metleri teşkilatının çökertildi-
ğini belirterek, Kınnı Kongo
Kanamah Atcşi Hastalığf nın
(KKKAH) görüldüğü bölge-
lerden hayvan transferleri ile
hastalığın yayılabileceği uya-
nsında bulımdu. Tanm vc Köy-
işleri Bakanlığı'mn reorgani-
zasyon adı altında yeniden ya-
pılandırıldığım ve veteriner
hekimliğin bu kurumdan kal-
dınldığını anımsatan Yeşilde-
re, Bakan Mehdi Eker'in isti-
fa etmesi gerektiğini söyledi.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ğan'ın her konuya değindiği bir meydan okuma
konuşmasının hemen sonrasına karşılık geldi.
Erdoğan, AKP Kadın Kolları 2. Olağan Kong-
resi'nde Yargıtay ve Danıştay bildirileri için "Du-
rumdan vazife çıkardılar" dedi. Bu tanım genel
anlamda askerler için kullanılır. Erdoğan'ın yargı
için böyle bir vurgu yapması iki nedenle olabilir:
1 - Yargının arkasında asker olduğunu ima et-
mek.
2- Askerin konuşmamasından duyduğu rahat-
sızlığı dışavurmak.
Kim bilir belki de Erdoğan; "Asker konuşmaz-
sa mağdurları oynamam zor" kaygısındadır!
Başbakan, bildiriler için "Anayasa ihlali" dedi.
Her fırsatta anayasanın ne kadarını ortadan kal-
dırsam diye düşünen birinin böyle bir suç oldu-
ğunu aklına getirmesi, her şeye karşın olumlu!
Erdoğan mikrofondan "Laikliği ancak biz koru-
ruz" derken salondaki kadın gruplarının türbanları
yan yana düğümleyip "bayrak" gibi sallaması hoş
bir bütünlüktü.
AKP lideri bildirilere neden karşılık verdiğini
şöyle anlattı:
"Cevap vermezsem, 16.5 milyon seçmenime
ihanet etmiş olurdum."
Yeri geldikçe "Biz 70 milyon kişinin başbaka-
nıyız" diyen Erdoğan'a sormak gerekir:
Seçmene ihanet etmemek için yargıya meydan
okumak zorunda mısınız?
•••
Çankaya Köşkü'ne geçelim...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Köşk
inisiyatif alsın" önerisi "rol çalmaya" eğilimli Gül
için önemli bir fırsattı. Geçen hafta sonu "Neya-
pacağımı sonra duyarsınız" diyen Gül, dün öğle-
yin açıklama, akşamüstü karşılama yaptı.
Köşk'ten yapılan bir sayfalık açıklamada Gül,
anayasal kurumları, ekonomik ve siyasal istikra-
rı zedelememeye çağırıyordu. Hükümetin çok
sevdiği "Istikrar bozulmasın" nakaratı doğal ola-
rak Gül'ün de diline yerleşmiş. Gül, açıklama ya-
panlar için şu anımsatmada bulundu:
"Adap, usul, düzey..."
Gül, günlerdir yargıya olmadık hakaretler eden
hükümete suskun... Art arda yapılan Avrupa kay-
naklı, yargı sistemimizi yerden yere vuran, AKP'yi
kucaktan kucağa koruyan açıklamalardan mem-
nun... Ve yargıyı adaba davet ediyor.
Adap yahu!
Gül, saat 17.30'da Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker'i Köşk'e çağırıyor, öğle saatlerinde sö-
zünü ettiğimiz açıklamayı yapıyor... Gül bir bakı-
ma, Gerçeker'in yüzüne ne söyleyeceğini önce-
den kamuoyuna duyuruyor.
Bu yaklaşım sorunu çözmeye değil, taraf ol-
maya yönelik...
• • •
Yargının kendisini savunma ve koruma açıkla-
malarından sonra AKP, önce i-kinci adamlarını
konuşturdu.
Ardından da birinci adamlar, Erdoğan ve Gül
konuştu...
Son bir hafta içindeki gelişmeler ışığında AKP
hesaplarının şu seçeneklere dayandığını söyle-
yebiliriz:
1- AKP kapatılacaksa, bu bir an önce olsun.
Muhalefet toparlanmadan, yeni durumun belirle-
yicisi de biz olalım.
2- Dava uzarsa durumu lehimize çevirme or-
tamları yaratmalıyız. Bunun yöntemlerinden biri
yargıyı işlemez hale getirmek olabilir.
3- Kaybetme olasılığımız ortaya çıktığı an; sat-
ranç tahtasını sallayalım, kimin nerede durduğu
belli olmasın!
Oyun sat-ranç...
Ama AKP hep sallıyor!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜ>I SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
Serbest Çağrışımlar
I Baştarafı Arka Sayfada
"Bağımsızlık Bayramı" olduğuııu dü-
şündüğüm 19 Mayıs'a lıiç mi hiç yakış-
tırmıyorum.
Tuhaf kıyafetler, arkada bir pop müzik
parçası, ardından klasik müziğin en baba
korolan, ai'dından hiçbir forma sığmayan
bir başka müzik, önde şu 42 uygarlık gör-
müş ülkeye hiç yakışmayan grup düzen-
lemclcri, günün ne anlamı belli ne de bu-
günün neden bir gençlik bayramı olduğu.
Bu arada rüyamda görsem inanmazdım
Bülent Annç'la aynı düşünüyorum. Ma-
nisa Celal Bayar Universitesi kız öğren-
cilerinin 19 Mayıs'ta stadyumda yapnklan
gösterinin fotoğraflannın altında 19 Ma-
yıs yazısı ohnasa ben onlan Antalya'da
gösteri yapan Rus revü kızlan sarurdını.
Doğruya doğru. Birileri "Anadolu Atcşi"
gösterilerine özenmiş, ama işin dozu faz-
la kaçmış aynca o, parayla izlenen bir gös-
teri sizsc 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bay-
ramı 'ndasınız.
Aklıma bırden rahmetli Can Yücel'in
12 Mart darbesinden sonra yattığı Adana
Cezaevi'nde yazdığı bir şiir geldi. Şöyle
der: "Bugün Ondokuz Mayıs^ Mayısın
ondokuzu!/ Sen ey Türk istiklalinin
koı uyucıısu,/ Sen ey ülkenin geleceğiy
Ulusumuzun gözbebeği^Sen ey demir-
parmaklıklarda barfıks yapan/ Ran-
zada perendc atan,/ Sportınen ve kah-
ramaıı Türk gençliği/ Onünde senin bü-
tün Kilit-bahirlcr açık/ Ama her zaman
Samsun'a çıkılmaz a,/ Bu sabah da av-
luda volta atmağa çık!"
19 Mayıslan hapishane avlulanndan, tu-
haf gösterilerden, hamasi nutuklar ve şi-
irlcrden başka yerlere, daha umutlu söy-
leınlere, eylemlere taşunanın vakti geldi de
geçiyor bile.
Çok basit öneriler geliyor aklıma: 19
Mayıs'ta büyük otobüs şirketleri gençle-
ri bu ülkenin büyük uygarlık nıerkezle-
rine götüremezler mi? O gün tüm tiyatro-
lar öğrenciler için olamaz mı? En az yüz
galeride onlann bağunsızuk içuı yaptıklan
resimler sergilenemez mi? Sinemalar o gün
sadece onlann yaptıgı kısa filmleri göste-
remez mi? Kentlerin çeşitli merkezlerin-
de ses düzeni kurulup onların o gün ken-
di müziklerini ülkelerinin insanlarıyla
paylaşmalarını sağlamak çok mu zor?
Dalıa neler neler yapılabilir ve emin olun
ülkeyi sevmek bu işlerle başlar ve o zaman
kentlerde zaman zaman duyulan "En bü-
yük asker bizim asker!" gösterileri sona
erer ve insanlar düğüne gider gibi değil, bi-
raz hüzünlü ama ne için, neden askere git-
tikleriııı bilerek yollara düşerler.
Nuri Bilge Ceylan'ın dediği gibi "Bu
yalnız ve güzel ülkede" yapılacak çok şey
var, yeter ki bildik, ezberlelilmiş söylemin
dışındaki yeni ve umutlu oluşumlara ya-
kın bakmaya alışalım, 2008 yılının 27 Ma-
yısı'ndayız. Ve sansürün 1961 yılmda
Türk köylüsünü kötü ve yoksul gösteriyor
diye sansürlediği ve Cemal GürseFin em-
riylc sansürün kaldınlıp göstcriye giren
Metin Erksan'ın "Susuz Yaz"filmibu yıl
yeniden Cannes'da gösterildi. Büyük us-
ta Metin Erksan'a da buradan bir koca
merhaba!
Gerçekten siz "Susuz Yaz"ı bir köşe-
ye koyun, otuz yıl önce, o muhteşem ve bü-
tün sinenıa okullannda ders olarak göstc-
rilmesi, incelenmesi gereken "Kuyu"ve
"Sevmek Zamanı" fiimlerini çekmesey-
diniz, Türk sineması bugün Nuri Bilge
Ceylan'dan malırum kalırdı.
Pek çok değerli yönetmeninden de...