23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sultanahmet'te içki yasağı ile karşılaşan Alman parlamenter Kolat'tan Türkiye yorumu Türkiyeîslamlaştınlıyor' ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Sultanahmet'teki Golden Hora Ote- li'nde sadece Türk olduğu için içki ser- visi yapılmayan Berlin SPD Millet- vekili Alman parlamenter Dilek Ko- lat. "Türkiyc'dc tslamlaşmanın ne kadar bariz bir şekilde yaşandığını gördük" dedi. Kolat, AKP iktidan ile dinin Türkiye'de önemli bir kriter haline geldiğini söyledi. Türkiye'yi tanıtmak için Berlin Eyalet Parlamentosu'ndan milletvekili arkadaşlannı Türkiye'ye getiren ancak Sultanahmet'teki turistik Golden Hom Oteli'nde, Almanlara şarap verilme- sine karşın, "Türk olduğu" gerekçe- siyle kendisine içki servisi yapılmayan Kolat, Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtladı. Kolat, "Türkiye'ye geldiği- mizden beri, 'Türkiye lslamlaşıyor mu? Türkiye nereye gidiyor? Türki- B A K A N C Ü N A Y O T E L İ S U Ç L A D I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kül- tür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dün ba "30. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu"nun açılışında konuyla ilgili soruları yanıtladı. Söz konusu otelin belediye ruhsatı ile ça- lıştığını, içki ruhsahnın olmadığını kaydeden Günay, "İçki ruhsatı olmamasına karşın yabancılara içkiyi el altuıdan veriyor, yer- lilere de vermiyor. Yaptığı iş tamamen va- sadışıdır. Her türlü yaptırımı uygulaya- cağız kendilerine" dedi. Günay, şöyle de- vam etti: "Türkiye'de içki ruhsatı olan her yer içkiyi rahatlıkla verebiliyor içmek is- teyene. Bu konuda bir siyasi etki yok, bir dini etld yok. Tamamen oradaki işletme hakkı olmadığı halde, yani içki ruhsatı ol- madığı halde böyle bir standart uygula- nuş, kendisine göre bir aynmcılık yapmış ve yaptığını da sanki siyasi bir gerekçe varnııs gibi izah etmeye çahşmış. Yaptı- ğının bedelini ödeyecek." ye'nin Islamlaşması söz konusu mu?' bunu zaten tartışıyorduk grupta. Yaptığımız görüşmelerde de bu ko- nu hâkimiyet kazandı. Türkiye'nin genel gündem ve ortamıyla da ilgi- li ve bu bir örnek oldu" dedi. Sözlehni, "Islamlaşmanın ne ka- dar bariz bir şekilde yaşandığını gördük. Çünkü bunun zihniyeti- nin olmadığı bir yerde böyle aynmcı bir uygulama oimaz diye düşünü- yorum" şeklinde sürdüren Kolat, "Bu zihniyet belediyede olmasa, böyle bir uygulamaya kimse cesaret edemez diye düşünüyorum" değer- lendirmesini yaptı. Almanya'da yaşayan bir kişi olarak ikilem içinde bulunduğunu; bir taraf- TURİZMCtLER TEPKlLl: 'AKP nin içkiyasağı icraatları' tstanbul Haber Servisi - Türkiye turizminin gözbebeği Istanbul'da Sul- tanahmet'teki bir otelin, ruhsatı olma- masına karşın içki satışı yapması, üs- telik de alkol servisinde "yerli-ya- bancı ayrınıı" uygulayarak Dubai tarzı bir yasağa imza atması tepkiyle karşılandı. AKP hükümetin "içki ya- sağı" uygulamalarının son örncği ola- rak değerlendirilen olay, özellikle tu- rizmcilerin büyük tepkisine neden ol- du. Turizmciler, "Bu anlayış, AKP'nin içki yasağına yönelik ilk icraatı değil. Başta turizm çalışan- ları olmak üzere tüm toplum, bu tür dayatmalara karşı çıkmalıdır" dcğerlendirmesini yaptı. Turistik Otelciler lşletmcciler ve Yatınmcılar Birliği (TUROB) Yöne- tim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, otelin içki ruhsatı yoksa alkol satnıası- nnı yanlış olduğunu dikkat çekerek "Bu sorunu aşmak için yalıu/.ca ya- bancılara satış yapılması, biçimsiz ve çirkin bir durunı. Tüketici hakla- rına göre de bu tür bir aynmcılık çok yanlış" diye konuştu. Bu olaylann bir daha yaşanmaması için belediye belgcli otellerin de Tu- rizm Bakanlığı denetimine girmesini öneren Bayındır, "Ancak bu olayda dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Alman parlamenterler ne- den bu otele götürüldü? Bu kadar belgeli otel varken, ruhsat dahi ala- mamış bir otelin tercih edilmesi ne- den" diye sordu. 'Siyasi görüşün dışa vurumu' Turizm Gazeteci ve Yazarlan Der- neği (TUYED) Başkanı Kerem Köf- teoğlu da "Son olarak Sultanah- met'te karşımıza çıkan bu uygula- ma, bir siyasi görüşün zaman za- man dışavurumundan başka bir şey değil. Uygulama ne turizm mesleği ile ne de turizm anlayışı ile uzlaş- makta. tzahı mümkün olamayan ga- rip bir uygulama. Bu arada tstan- bul gibi bir metropolde su yüzüne çıkan son gelişme, ne yazık ki Ana- dolu'da neredeyse 'resmi' uygulama halini almıştır" diye konuştu. 'Anadolu'da çığrından çıktı' AKP'li belediyelerin ruhsat verme- meyi, kapatma silahını Demokles'in kılıcı gibi turizmcilerin üstünde salla- masını eleştiren Köfteoğlu, "Uygula- ma Anadolu'daki turistik işletme- lerde çığrından çıkmış şekilde sürü- yor. Hatta anormal uygulama ner- deyse 'normal' uygulama halini al- dı" yorumunu yaptı. Bu gibi olaylann AKP iktidarında yaşanmasının kesin- likle tesadüf olmadığının altını çize- rek, "Bu durunı. olsa olsa dervişin lîkri neyse zikri de odur deyimi ile açıklanabilir" diyen Köfteoğlu, "Tu- rizmle uzaktan yakından ilgisi ol- nıayan bir siyasi görüşün dışa vuru- mu karşısında herkesin sesini çıkar- ması gerekiyor" dedi. Otele 3 günlük kapatma cezası Öte yandan, Golden Hom Oteli'ne "ruhsat dışı faaliyetten" 3 günlük ka- patma cezası verdi.Ceza tutanağı otel yönetimine tebliğ edilirkcn müşterilerin mağdur olmaması ve başka yere nakli- nin sağlanması amacıyla cezanın uygu- lanması için 48 saat süre verildi. lrnvı crihi bnvviirmrli Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emi- KUn ğlUl KUrşUUnUl ne Erdoğan, Etimesgut Belediyesi "Ha- nımeller Doğal Ürünler Merkezi"nin açılışında başbakan gibi karşılandı. Etimesgut Belediyesi Kent Konseyi binasının önün- de yapılan törende gösteri yapan halk oyunları ekibindeki çocukları Başbakan Erdoğan gibi tek tek öpen Emine Erdoğan, yurttaşlarla da bir süre konuştu. Eminc Erdoğan'ın kürsüye gelirken Başbakan Erdoğan'ın kürsüye çıkarken çalınan müziğin kullanılma- sı dikkat çekti. AKP'nin seçim şarkılarının çahndığı törende, çok sayıda türbanh kadı- nı yer aldı. Ürünlerin açılışta ücretsiz dağıtılması izdihama neden oldu. (Fotoğraf: AA) tan Türkiye'nin perspektifinin AB'de olduğuna inandığını, yapılan birtakım reformlann da doğru olduğunu belir- ten Kolat, "Türkiye'nin birçok ko- nuda kendini geliştirdiğine inana- rak, bunu da Almanya'da diğer Alman parlamcnterlere anlatmaya çahşıyoruz" dedi. ' Alman basını görmüyor' Öte yandan AKP'nin politikasmın her türlü boyutımu Almanya'daki ba- sının görmediğinden yakınan Kolat, "Toplumsal olarak Türkiye'de bir Islamlaşma olduğu ya görünmüyor ya da görüldüğü zaman gözler ka- patılıyor" diye konuştu. Kolat, par- lamenter arkadaşlarıyla Türkiye'de tslamlaşmanın söz konusu olduğunu, dinin toplumda olsun, idarede olsun önemli bir kriter haline geldiğini tar- tıştıklannı, arkadaşlannın çoğunun da bu kanıya vardığını belirtti. 'Neden Ruhsat verilmiyor' Kolat şunlan söyledi: "Grupta öy- le bir izlenim vardı. Eleştirel bir ba- kış vardı. Daha önce yaptığımız görüşmelerden, tartışmalardan do- layı böyle bir tehlikenin olduğunu, böyle bir yönün olduğunu görü- yorlardı. Ama böyle bariz bir şe- kilde yaşanması tabii ki bu korku- lara hak verdi. Çünkü sorulması ge- reken ilk soru, böyle turistik bir yer- de bir yıldan beri işletmeyi üstlenen bir otel sahibine neden içki ruhsa- tı verilmediğidir. İçki vermeyen turistik yer olamaz. İçki ruhsatı ol- mayan bir yer orada yaşayamaz. Bir yıldan beri neden verilmemiş? Eğer otel işletme i/.ni veriliyorsa, otomatikman içki ruhsatının da verilmesi gereldr. İkinci konu, ote- lin bu zihniyete gclmesinin nedeni- nin araştırılması lazını. Eğer bele- diye kontrole gelirse ve turiste alkol verdiğimi görürse, ruhsatsız sorun çıkmaz; ama bir Türk'e verdiğimi yakalarsa, ceza öderim yaklaşımı var. Bu belediyenin resmi tutumu olmasa bile, buradaki bir zihniye- tin göstergesi. Bu bağlamda şu so- ru ortaya çıkıyor: İçki ruhsatı ko- nusunda AKP'li belediyelerin ruh- sat] nedir? Son bir iki yıldaki AKP'ye bağlı belediyelerin uygu- lamalarına bakmak lazını. İçki ruh- satı konusundaki uygulamalarda nasıl değişikler var? Bu gezinin ar- dından bir toplantı yapacağız. Bu- rada ben hükümet eden belediye başkanımızla konuşacağım. Istan- bul ve Berlin kardeş şehir. Yani bu tür uygulamalar tabii, resmi gö- rüşmelerde de konu olacaktır be- lediye başkanları arasında..." Uçakta 'namahrem' krizi tstanbul-Amsterdam seferiniyapan uçaktaki türbanh kadın, yanında bir erkeğin oturmasına itiraz etti. Yer değiştirmekzorunda kalan Hollandalı erkekyolcu, uçaktan inince şikâyetçi oldu Haber Merkezi - Hollanda Kraliyet Havayolları KLM'ye ait istanbul-AJmster- dam seferini yapan yolcu uçağında mey- dana gelen "nanıahrem koltuk" tartış- ması krize yol açtı. NTV'nin haberine göre, lstanbul Atatürk Havalimanı'ndan kalkan KLM'ye ait uçaktaki türbanlı bir Türk kadm, lslam di- nine göre bir erkekle yan yana oturmasının 'günah' olduğu gerekçesiyle yanında otu- ran Hollanda iktidar partisi CDA'nın Ams- terdam Belediye Meclisi üyesi Lex van Drooge'un koltuğundan kaldırılmasını is- tedi. Kadın yolcunun isteğini yerine geti- ren Van Drooge, Hollanda'ya iner inınez durumdan şikâyetçi oldu. 4 KLM Islanıa boyun eğdi' Van Drooge daha soni'a basına yaptığı açıklamasmda "Demek ki böyle durum- larda nasıl davranmamız gerektiğini bilmiyoruz" ifadesini kullandı. Hollanda basınıysa haberi, "KLM İslam'a boyun eğdi" başhğıyla duyurdu. KLM'den yapılan açıklamada, kabin gö- revlileri hakkında soruşturma başlatıldığı, böyle bir uygulamanın kabul edilemeyece- ği belirtilerek, neden erkek yerine kadın yolcunun yerinin değiştirilmediğinin he- nüz açıkhğa kavuşmadığı bildirildi. E N T E R N E T /MEHMETSUCU nıelımet@cunılıuriyet.coııı.lr Artık kabullenmek gerekiyor. He- pimiz bir gözetim toplumunda yaşı- yoruz. Her yerde Mobese sistemle- ri ile gözetleniyoruz. Kredi kartı ile yaptığımız harcamalar, cep telefon- ları ile o anda hangi baz istasyonu- na yakın olduğumuz, çok kolay bir şekilde saptanabiliyor. Internette nerelerde dolaştığımız e-postalanmız hepsi yakından izlenebiliyor. Attığı- mız her adım dijital ortamda sakla- nabilir özel bilgiler içeriyor. Ve işin kö- tüsü bunların saklanması ve ince- lenmesi için bir de yasa çıkarılmaya çalışılıyor. TBMM'de tartışılan Kişi- sel Verilerin Korunması Yasa Tasa- rısı'nı bu bağlamda incelemek ge- rekli. Tasarı görüşmeleri sırasında oluş- turulacak bilgi bankasından yarar- lanmak isteyen kamu kurumları sı- raya girmiş, bunun üzerine de ko- misyonda tartışmalar yaşanmış. Ar- tık her şeyimiz fişleniyor diye bazı milletvekilleri ayaklanmış. Bence bi- raz geç kalmışlar. Mernis projesi, bildiğiniz gibi nü- Gözetim toplumu olduk fus bilgilerinin dijital ortamda sak- lanması amacıyla gerçekleştirilmiş- ti. Burada bir soru sorsak; Mernis'ten önce nüfus bilgilerinize sizden baş- ka kim ulaşabilirdi? Yanıtı basit, sadece yargı sistemi. Peki şimdi Mernis'ten kaç kurum bilgi alıyor ve- ya alabiliyor? Tahminen 1000'in üzerinde, Yani zaten mahremiyeti- mizi yitirmiş durumdayız. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Ka- mu-BlB Çalışma Grubu, geçen "Ki- şisel Verilerin Korunması" konu- sunda hazırlanan raporu 10. Kamu Bilişim Platformu'nda katılımcılarla paylaştı. Dr. Muammer Ketizmen tarafın- dan sunumu yapılan raporda nasıl gözetim toplumuna dönüştüğümüzün çerçevesi çizildi ve hazırlanan yasa- nın nasıl olması gerektiği konusunda önerilerde bulundu. Ketizmen'in sun- duğu raporun girişi şöyle; "öncelikle ifade edilmesi gerekir ki, kişisel verilerin korunması verinin korunması değil, kişiyle ilgili verile- rin islenmesi nedeniyle bireyin öz- gürlüğünün korunmasıdır; bir başka deyişle veri güvenliği sorunu değil, bir özgürlük sorunudur. Bu neden- le kişisel verilerin korunması konu- sunun, genel olarak bilişim ile ilgili ko- nulararasında yer almakla birlikte, asıl olarak bir üst kavram olan "göze- tim "in birparçası olarak ele alınma- sı ve incelenmesi gerekir. Aksi hal- de konu, verinin korunması yani gü- venlik ve gizlilik konusuna sıkışır ki, bu da temel sorunun gözden kacı- nlması sonucuna yol açabilir. Bu ha- liyle, gözetime bir tepki olarak kişi- sel verilerin korunması, bireylerin özgürlüklerinin korunması ve bu- nun karşısında da kurum ve kuru- luşların kişisel veriler konusunda sorumluluk ve yükümlülüklerinin be- ı lirlenmesi anlamına gelmektedir." Rapordan çok fazla alıntı yapma- yacağım.. okumak isteyenler inter- netten http://www.tbd.org.tr/ka- mubib/ adresinden bu rapora ula- şabilir. Ancak raporu okuyunca insan ürküyor. Inanılmaz bir gözetim al- tında yaşadığımız gerçeğini artık içselleştirmiş ve kabullenmişiz. Bun- dan 10 sene önce nüfus bilgilerimi- ze sadece yargı ulaşabilirken şimdi geldiğimiz noktayı bir kez daha dü- şünmek gerek. Bireysel özgürlükler açısından bugün 10yıl öncesinden gerideyiz. Artık Büyük Birader'le birlikte yaşadığımız gerçeğini kabul etmek bir yana.. Büyük Birader'den, beni şu koşullar altında izle; beni iz- lerken şunları şunlan yap, bunları yapma iütfen diyoruz. Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı bu söylediklerimden başka bir şey değil. Yoksa zaten kişisel ve- rilerimiz internerte Mobeselerde ve daha pek çok mecrada zaten ba- şıboş dolaşıp duruyor. DUZ YAZI ORHAN BtRGtT Yazarımız Orhan Birgit rahatsızlığı nedeniyle ya- zılarına bir süre ara vermiştir. GENEL MUDÜR KASIM ÖZER îşçi düşeceğini hesaplamalı' lstanbul Haber Servisi- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Işçi Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde artan işçi ölümleri ile ilgili "çar- pıcı" açıklamalar yapmaya devam ediyor. Özer, "Türkiye'de ölümlerde birinci sırada gelen trafîk kazaları olduğunda kimse çıkıp 'tçişleri Bakanı ncrede?' diye sormuyor. In- şaat ya da tersanedc kaza olduğunda, 'Ça- lışma Bakanı nerede, neden istifa etmiyor?' deniliyor. Bu haksızlık" dedi. ÎTÜ Süleyman Demirel Kültür Mcrkezi'nde düzenlenen "3. İş, Güvenlik ve Yaşam Zir- vesi"nde konuşan Özer, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştınlmasını, farkındalığm arttınlmasını istediklerini belirterek "İşçi mer- divene çıkarken, kayıp düşebileceğini önce- den hesaplamalı. Bazı sektörlerde çok rast- lanan kazalar var. Burada görev işverene düşüyor" dedi. Özer açıklamalanna şöyle de- vam etti: "Çahşma Bakanı iş teftiş müfettişi mi? Biz vazifesini yapmayan bir birinı ol- sak, 'burada ölçüm yapmıyorsunuz, teftiş yap- mıyorsunuz, mevzuat çıkarmıyorsunuz' dense, o zaman istifaya hazırım ama ben günde en az 12 saat, bazen 20 saat çalışan bir genel nıüdürüm. Çalışma Bakanı en az 18 saat çalışıyor. Ne için? Mevzuat çıkarmak için, iş hayatını rahatlatmak için. Böyle bir insa- na 'istifa cdin' derseniz, haksızlık olur." ÖNCE TATBİKAT YAPILMIŞ 'HayataDönüş'e savaşplanı HİLAL KÖSE Tecrite karşı başlatılan ölüm oruçlannı bitir- mek için düzenlenen ve 32 kişinin öldüğü 'Ha- yata Dönüş' operasyonu için savaşa gider gibi hazırlık yapıldığı ortaya çıktı. Ümraniye Ceza- evi'nde, operasyon sırasında, bir asker ve beş tutuklunun ölümüyle ilgili davanın görüldüğü mahkemeye gelen yazıda, tutuklu vc hükümlü- ler 'karşı güç' olarak nitelendiriliyor. Haklarında "adam öldürme ", "yaralama" ve "kötü muamele" suçlanndan dava açılan 267 jandannanın yargılanmasına Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkemeye, lstanbul ll Jandarma Komutanlı- ğı'nca, 'Ümraniye Cezaevi Özel Müdahale Planı' göndcrildi. Belgenin, 'durum' bölü- münde, 'karşı güç' olarak, Ümraniye E Tipi Cczaevi'ndeki toplam 836 tutuklu ve hüküm- lünün bulunduğu belirtiliyor. 'Dost kuvvetler' olarak da yardımcı jandanna birliklerinin be- lirtildiği belgede, haraketin 4 aşamada gerçek- leştirilcceği belirtiliyor. Çağnlara olumlu kar- şılık verilmemesi durumunda, destek grubu- nun tavanlar ve duvarlan deleceği, emirle, içe- riye gaz bombalannın atılacağı kaydediliyor. "Mukavemet, denge prensibine uygun silah kullanmak suretiyle kırüacaktır" denilen belgede, Ümraniye Cezaevi'ne benzer bir bi- nada tatbikat yapılacağı ifade ediliyor. Müdahil avukatları Güçlü Sevimli ve Oya Aslan, bu belgenin dosyanm en önemli delili olduğunu söyleyerek, "Operasyonda adı ge- çen üst düzey komutanlar hakkında suç du- yurusunda bulunulmasını talep ediyoruz. Belge, adam öldürme suçunun kasten işlen- diğini ortaya koyuyor" dediler. ÖNEMLİ PROJELERİETKİLEYECEK İBByplan karannı temyize ha&rlanıyor lstanbul Haber Servisi- lstanbul 2. Idare Mahkemesi, Inşaat Mühendisleri Odası îstan- bul Şubesi'ninbaşvurusu üzerine, 1/100.000 Ölçekli ll Çevre Düzeni Planı'nm iptaline ka- rar verdi. tstanbul Büyükşehir Belediyesi kara- n temyize götürmeye hazırlanıyor. 1/100 bin- lik Çevre Düzeni Planı hazırlanmadan mevzi planları ile ihaleye çıkanlan Galataport ve Haydarpaşa projeleri, Mecidiycköy'deki eski Likör Fabrikası, Zincirlikuyu'daki Karayolla- n'na ait olan ve Zorlu Grubu'na satılan bina, Levent'teki tETT arazisi projeleri, bu planın iptalinden etkilenccek. Karan temyiz edecek- lerini açıklayan ÎBB Başkanı Kadir Topbaş, "Istanbul'un projelerinin duracağı şeklinde yer alan bilgiler tamamen yanlış. Hepsi yii- rürlükte. Bu bölgeler için bir problcm teşkil etmiyor. tstanbul sıkıntıya düşmesin diye B planımız da hazır. Şehrin 6 ay, 1 yıl daha beklemeye tahammülü yok. Bu iptal kararı bizinı önümüzü tıkayan bir durum değil. Temyiz süreci uzama eğilimi gösterirse, ye- ni bir Çevre Düzeni Planı hazırladık, Mec- lis'e takdim edip, devreye sokarız" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle