Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MAYIS 2008 ÇARŞAMBA CUMHÜRİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
•• •
"Bütün zamanlann en duyarlı sopranosuydu... O, son kraliçeydi. Ve ölümüyle opera tarihinde bir dönem kapandı" GUZELIN ARDINDA
Leyla Gencer efsanesi
BERTAN ONARAN
L
eyla Gencer efsanesini bir çır-
pıda, birkaç cümlc içindc anlat-
mak ne kadar zor! La Scala Ope-
rası'nm resnıi internct sayfası, onun ölü-
tnünü şöylc yayımlamakta: "Bütûn za-
manlann en duyarlı sopranosuydu... O,
son kraliçeydi. Ve ölümüyle opera ta-
rihinde bir dönem kapandı"
La Scala'ıun tarüıinde en uzuıı süre lıiz-
met vermiş sanatçı.. Şarkı söylcmc kiil-
türünü bilcn en son Diva.. Diva, "tanrı-
ça" anlamına gelir. Bir opera evinin divası
olniak kusursuzluğun simgesidir. Yeteneği
ve saygmlığıyla ünlenmiş başkadııı oyun-
cudur.
Leyla Gencer, dağarcığma sığdır-
dıgı yetmişten fazla opera yapıüyla ta-
rihte eşine pek rastlanmayan bir sop-
rano. Daha sahneye adım atar atınaz
duruşu, o görkemli lirik soprano se- •
siyle tiyaho yapabilen, onıı sahnede
gözünüzlc izlemcseniz dc sesini kul-
lanmasındaki hüneriyle oynadığı ro-
lii dinleyenin gözü önüne sergilcye-
bilcn bir sanatçı. Pianossimolan, ara
nefeslcrle ıızun şarkı tümcelerini
baglı (legato) söyleyebilmedeki başansı,
onun büyük ustalığıydı. Aynca dilc çok
önem verdiğini biliriz. Kcndisi dc dört dil-
de kıısursuz opera söyleyebilen ender
sanatçılardandı.
Tarilıin derinliklerindcki araştırmacılı-
ğı kadar, geleceğin uzak günlerine yaptı-
ğı yatınm onun çok yönlülüğünün gös-
tergesıdir Nicc unutulmuş başyapıü gün-
yüzünc çıkartmış. kendisiylc özdeş olarak
anılan nice başrolde oynamıştır: Talihin
Kudreti, Don Carlos, Maça Kızı, Aida,
Mackbetlı, Nornıa, Lucrezio Borgia, Al-
ccste, Maskcli Balo, Albcrt Hcrring, gi-
bi. Onun buluşlanyla bir "Rossini Rö-
nesansı" yaşanmıştır. DonizettTnin ope-
ralan için de aynı şey söz konusu. Bulduğu
yapıtlan kendisi seslendirip, bestecinin ve
zamanın biçcmine göre nasıl söylcnmesi
gcrcktiğini dc brtaya koymuştur: Küçük
nazlı seslere duyarlı olmasını bilerek "bel
canto"yu (güzel şarkı söyleme sanatını)
tünı operacılara yeniden tanıtmıştır. Öte
yandan yarmlara büyük yatınm yapması;
bitmez tükenmez bir enerjiyle gençleri keş-
tetmesi, sonra da onlan izlemesi, inanıl-
maz bir özveri ömegidir. Ölümüne dek, La
ALLEGRO
EVİN İLYASOĞLU
Scala Operası'ndaki Singing Academy'nin
artistik direktörlüğünü sürdürmekteydi.
Adına konan yanşmada geçen yaz ödül
alan Türk kızlanmızm bu yıl ocak ayın-
dan başlayarak La Scala sahncsinc çık-
malannı coşkuyla izliyor, onlara dcstck
oluyordu.
DüNDANIN DÖRT BİR
YANINDAN ÖDÜLLER ALDI
Düııyanın dört bir yanından ödüllcr
aldıktan vc artık opera sahnelerinden çe-
kilmeye başladıktan sonra kendisinc Tür-
kiyc'den ödüller yağmaya başlamıştı:
1988'dc (nihayct) Dcvlct Sanatçılığı ve-
rildi, ardından 1989'da Boğaziçi Ünivcr-
sitesi Fahri Doktorası. 1993'te lstanbul
Operası harika bir saygı gcccsiylc onu gün-
deme getirdi. 1994'te Sevda Ccnap And
Alhn OnurMadalyası verildi; 1996'da An-
kai"a Operası'nın bahçcsine bir heykcli di-
kildi. Yapı Kredi Bankası aynı yıl Aydın
GüıTün öncülüğüylc onun adına bir ya-
nşma başlattı. ancak dcvam cttiremedi.
Neyse ki iki yıldır lstanbul Kültür ve Sa-
nat Vakfi-Borusan işbirliğiyle bu yanşma
yeniden yaşama kavuştu.
Birkaç kez tanık olduğıun semincrlc-
rinde onu daha yakuıdan tanımışum. Ör-
ncğin Bellini'nin Korsanlar operasmı
çalıştınrkcn bestecinin tcknik özellik-
' lerini, hangi rolü zamanın hangi sanat-
çısına özel olarak yazdığını anlatıyor-
du. "Bellini söylerken artık Puccini vc-
ya Verdi ile ilginiz yok... Resitatifleri dc
Bellini'ye özgü renklerle süslemelisin,
huş bir hale getirip monotonluktan
kurtarmalısın... Hayır, hayır trcn sire-
ni gibi olmasın! Anlam kazandır, de-
rinlik ver. tfade katmahsın. Hcr bir kü-
çük notanın içinde operanın bütününü
yaşatmalısın. Etrafta rüzgâr inliyor, di-
yorsun. Burada sesinle rüzgârı estir-
nıcli. inlctmelisin. La (notası) dümdüz
değil orada; içindeki armonikler kıpır
kıpır kıpırdanmalı."
Evet, "Yeryüzündeki tünı duyguları
scsiyle dile getirebilecek sanatçı" artık
yok. Onun tutkularla yüklü fırtınalı ya-
şamını tanımak isteyenler Zcynep Oral'uı
"Tutkunun Romanı" adlı kitabmı oku-
malılar. Ne garip yazgıdır ki, en eski dos-
tu Aydın Gûn ile beş ay arayla ikisiııi bir-
den yitirdik. Ve yine ne garip yazgıdır ki,
onca yıl La Scala'daki rakıbesi Maria
Callas'ın cenazesinin de yakılıp, külleri-
nin Ege Denizi'ne dökülmesi gibi, Ley-
la Hanım'ın külleri de Mamıara Denizi'ne
dökülecek!
www.evinilyasoglu.com
'Sinema,
seyircisiyle
buhşuyor'
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA -15. Altınkoza Film Festivali 2 - 8 Ha-
ziran arasında yapılacak. Adana Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Aytaç Durak, "•Sinema Seyirci-
siyle Buluşuyor" sloganıyla yola çıktıklannı, eği-
tinıli, bilgili insan yetiştinnek için kültürdcn, sa-
nattan, özellikle sinemadan yararlanmak gerek-
tiğini söyledi. Koza AŞ Yönetim Kurulu Başka-
nı Fevzi Acevit dc, bu yıl da "Çocuk Hakları"
izleğinin ağırlıklı olarak programa alındığmı
söyledi. Fcstivalin "Yaşaııı Boyıı Onur Ödül-
leri". yönctmen Halit Reiîğ, oyuncular Selda Al-
kor ve Halil Ergün'e, "Bir Usta Oyuncn Ödü-
lü" dc Tuncel Kurtiz'e verilecek. 'En lyi Film'
ödülü için 'Ara' (Ünüt Ünal), 'Gitmek' (Hüseyin
Karabey), 'Gölge' (Mehmet Güreli), İlazaıı
Mevsimi: Bir Panayır llikâyesi" (Mehmet Yıl-
maz), 'Mülteci' (Reis Çelik), 'Nokta' (Berviş
Zaim), 'Saklı Yüzler' (Handan Ipekçi), 'Son-
bahar' (özcan Alperler), Tatil Kitabı' (Sey-
fı Teoman), 'Ulak' (Çağan Irmak), 'Beyaz Me-
lek' (Malısun Kırmızıgül) ve 'Made In Euro-
pe* (lııan Temelkuran) yanşacak.
Notanı çalve sus
Celayir'in kısa fılmi 'TekNotahk
Adam' Cannes ve Altm Koza 'da
EGEMEN BERKOZ
Ç
^ ok uzun süre Almanya'da yaşayan bir arkada-
şunın akşamlan gittiği biracvindc tanıdığı ve ah-
/
bap olduğu bir adam, bazı akşamlar birdcn kal-
ıp bir yere gidiyor, beş-on dakika sonra dönü-
yomıuş. Sonunda arkadaşım meraklanıp nereye gil-
tiğini sonnuş. Yandaki konser salonuna gidiyor-
muş nıeğer, Senfoni Orkestrasf nın zilcisiymiş.
Önceki akşam lstanbul Modem'deki gala gösteriminde
izlediğim "i'ek Notalık Adam" adlı kısa film san-
ki bu adamı anlatıyordu. Filmin yönetmeni Dağ-
han Cclayir'e de biri böyle bir öykü anlatmış mı-
dır, bilmem. Ama yaklaşık 15 dakika süren film
bittiğinde, Celayir'in artık "uzun film" çekecek
olgunlukta bir "genç yönetmen" olduğunu düşü-
nüyordum. Gösterim sonrasında da öğrcndim ki
gerçekten ilk uzun fılınini çekmeye hazırlanıyor-
muş.
Celayir'in önceki
iki kısa fılmi
"Makinclcrin
lsyanı" ve
"Âdadan Çık-
mayan Adam"
birçok festival-
de gösterilmiş,
ödüller almış.
"Tck Notalık
Adam"sa Altın
Koza'da yarı-
şacak, Can-
nes'da da gös-
terilecek.
Filmin başarısının
arkasında, Ce-
layir'le birliktc
scnaryoyu ya-
zan Öktem Ba-
şol'un, başrol
o y u n c u l a r ı
Şehsuvar Aktaş, Sanenı Öge ve orkcstra şcrl Na-
ci Özgüç'ün, görüntü yönetmeni Hasan Gezgin'in,
ses mühendisi İsmail Karadaş'ın, kurgucu Erhan
Acar'ın ve Bursa Devlet Senfoni Orkestrası mü-
zikçilerinin de aralannda olduğu 208 oyuncu ve fi-
güranın da imzalan var.
"Tek Notalık AdanTm 89.960 YTL ile Türkiye'de
çekilmiş en yüksck bütçcli kısa film olmasıysa
sponsorlan da anmayı gcrcktiriyor sanırım. Ve ana
sponsor JTl'nin şu yakınmasuıa kulak venneyi de.
Genel Müdür Bilgehan Anlaş, arkeoloji ve sanat
alanlannda çcşitli kazı ve etkinlikleh destekle-
diklerini söylüyor vc yeni tütün yasasıyla, sosyal
sorumluluk ilkcicri gereği verdikleri bu destekle-
rin engelleneccğini vurguluyor. Kanımca, üzerinde
düşünmcye vc irdelemeye değer bir sav.
Küçük Arı Kovanr
Kübalı küçük arılan bize, Jose Marti Küba Dostluk Derne-
ği'nde, Ulvi lçil tanıtmıştı; Esra Karaköse ile birlikte hazır-
layıp çevirdikleri "Küba Çocuk Tiyatmsu Kumpanyası, La
Colmenita" adlı kitabmı armağan ederek. Kitabı Yazılım Yayınevi
basmış.
Kitabı kanştınnca gördüm ki, daha başka birçok şey gibi, Kü-
balı çocukları binlerce yıllık ataerkil, birkaç yüzyıllık anamalcı
öğütümden kurtarmak üzere tiyatro sanatından yararlanmayı
düşünen, bunun için ilk oyunlan yazan Küba'nın büyük önderi,
ozanı, düşünürü, savaşçı Jose Marti imiş.
Sonra Sevil, Nilgiin, ben, soylu, onurlu Küba halkının 6.5 mil-
yarlık anamalcı, yarı-anamalcı dünya karşısında 50 yıldır top-
lumcu, dayanışmacı, eşitlikçi toplumsal düzeni yaşatmaya, ayak-
ta tutmaya çalışma denemesini üçüncü kez tatmak, içimize sin-
dirmek üzere Havana'ya uçtuk 21 -29 Nisan tarihleri arasında.
Gerek kılavuzumuz Suzet Baycu'nun, gerek Küba'da önümüze
düşen Aristides Perez Perez'in açıklamalan eşliğinde, bu kez
gezmediğimiz yerleri gezdik, bilmediğimiz aynntıları öğrendik.
Anstides'ın söyledikleri arasında şu çok önemliydi: "Durmadan
bize anamalcı dünyanın saldınsı karşısında çökecek, dağılacak,
toplumcu dûzenden vazgeçecek misiniz diye soruluyor, oysa
1991'de Sovyetler Biriiği'nin dağılmasıyla, birgecede, dışsa-
tımın yüzde 85'iniyitirmiş; yaşayabilmek için isteristemez ana-
malcı parababalanna seslenmekzorvnda kalmıştık; ancak, on-
lardanparasalyatınmyardımıalırken, düzenimizden, ûlkûmüzden,
aktöremizden en kûçük birödün vermedik; bundan sonra da
veımeyeceğiz. ömeğin ben Devrim'den sonra doğdum, kuruluş
yıllannı görmedim elbet; ama Devrim'i ve öyküsünü okulumda
öğrendim, bütün varlığımla benimsedim, şimdi ben de kendi
çocuklanma bunu olduğu gibi aktaracağım."
Uyanık düş gibi yaşadığımız bir haftadan sonra, döndük. Dö
nüşümüzde, gerçekten sıradışı bir armağan bekliyordu bizi: Kü-
çük An Kovanı, Ankara Devlet Tîyatrosu'nun çağnlısı olarak yur-
dumuza gelmişti; 27 Nisan'da Nâzım Hikmet'in şiirlerini oku-
muş, 29 Nisan'da Andersen'den Masallar'ı, 30'undaysa Kül Ke-
disi'ni ikişer kez oynamışlar. 3 Mayıs Cumartesi günü sevgi-
li Ferhan Şensoy'un Ses Tiyatrosu'nda, yine Kül Kedisi ile An-
dersen'den Masallar'ı sunacaklardı; biz ancak ikinci oyuna ye-
tiştik. Keşke orada olsaydınız da, kızlı oğlanlı bu güzel çocuklann
sözün gerçek anlamında sıradışı gösterisini izleseydiniz bizimle
birlikte! Bizim Köy Enstitüleri'ndeki anlayışla, iğdiş edilmeden,
doğal yeteneklerini geliştirmeye bırakılan bu olağanüstü var-
lıklann nasıl kişilikli, yaratıcı, sevinçli olduklannı gözlerinizle gö-
rebilseydiniz! Çünkü Anadolu topraklannda doğmuş bizler, 1938
Nisan'ından beri içine kapatıldığımız Amerikan zindanında, ev-
renin bağışladığı dirimsel gücü doya doya kullanmayı çoktannnn
unuttuk.
Ertesi gün, bu kez Kadıköy'deki Nâzım Hikmet Kültür Mer-
kezi'nde yeniden kucakladık güzelim Küçük Anlar'ı; yetiştiği-
miz ilk etkinlikleri, nasıl yetişip çalıştıklannı gösteren eğitim ça-
lışmasıydı. Sıradışı yönetmen-eğitmenleri Carlos Alberto
Crameta Malberti'nin yönetiminde, oynayacaklan alanı, üze-
rinde durdukları toprağı, kendi bedenlerini, öbür oyuncu ar
kadaşlarını beş duyularıyla tanıyıp bellemeyi canlı olarak gös-
terdiler bize; sözün gerçek anlamında bir yaşama şöleniydi.
Sonra, en tepedeki salona çıktık; burada Türkiye'ye çağn-
lınca hepimize vermek üzere tasaıiadıkları ve yalnızca bir haf-
ta çalışmaya fırsat bulabildikleri Nâzım Hikmet şiirlerinden seç-
meleri okudular, daha doğrusu canlandırdılar. O kadar ki, iç-
lerinden biri, dilini anlayamasak da, alabildiğine duyarak,
inançla bu şiirierden birini okurken, oyuncu kızlardan biri, gö-
zümüzün önünde, hiç çekinmeden, saklamaya çalışmadan, şı-
pırşıpırgözyaşı döktü.Onlan izlerken, dinlerken, dopdolu bağ-
rıma basarken, ben de ağlıyordum: Ama benimki, yalnız Nâ-
zım'ın duyarlı dizelerine değildi, kendime, kendimize, bütün in-
sanlığaydı: Once ataerkil zorbalık, ardından anamalcı kıyıcılık
altında, hepimizin yaşamı boşa gitmişti, gidiyordu. Oysa,
sevgili Atamızın ışığıyla açılmış Köy Enstitüleri yaşasaydı; on-
lardaki eğitim-üretim bütün topluma yayılsaydı, şimdi tıpkı Kü-
ba halkı gibi, sözün gerçek anlamında soylu, onurlu, bağım-
sız, yaşama sevinci dolu varlıklar olacaktık!
Son olarak, bu unutulmaz Küçük Anlar'la birlikte, daha ön-
ce Film Şenliği'nde gördüğümüz Viva Cuba filmini izledik; Car-
los Alberto'nun eşi, ses aygıtlan uzmanı Janet Rodriguez del
Sol ile daha ana kamında yeteneklerini doya doya yaşaması-
na olanak yaratılmış kızları Maria Carla Gremata Rodriguez
hemen yanıma oturdular: Ve inanılmaz, Maria'nın minicik par-
maklan avucumda.
Bize bu paha biçilmez armağanı hazırlayan, Devlet Tiyatro-
lan Genel Müdüriüğü'ne, Küba Dostluk Demeği'ne, Nâzım Hik-
met Kültür Merkezi'ne ve o sihirii Küçük Arılan evlerinde ku-
caklayanlara yürekten binlerce teşekkür!
bertanonaran@hotmail.com
D ^ S T L A R T İ Y A T R ^ S U o s , ,
11
i I
HHIİHHHHİ
iystrosu.com
1
İBELGESEL OYUNİ
SlVdS 93yt J
, v: l l
,, GENCO CRKAL Muılk FAZIl SAY Oly« ÛZLEM KAYA
SON OYUN
31 Mayıs C.tesi 20:30 fEFES^l
Muammer Karaca Tiyatrosu k RU«J , J
(0212)252 59 35 V Ü - ^ İ i ^
www.cfcskoyfi.com
E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
SENÇAKOCA
ORMAN DEN
ri sanotlorı sahnesı
YAZAN: Uğur MUMCU
OYUNLAŞTIRAN: Ugur MUMCU- RutkayAZİZ
YÖNETEN: Mehmet ULAY
MÜZİlfc Tinıur SELÇUK
HAREKET DÜZENİ: Gizctn ERDEN
İŞIK TASARIM: Yfiksel AYMAZ
DEKOR-KOSTÜM: M. Ziya ÜLKENCİLER
FİLM TASARIM: Önder ÖNSAL
GENEL SANAT YÖNETMENİ: Orhan AYDIN
OYNAYAKLAE
.Mehmet ULAY .Orhan AYBIN
Reoep YENER .Hustafa KIHAKTEPE
.lamer ÖZCEVİZ .JDeniz ATAM
.Cansu FISINCI .Cenk ŞENGÜL
ve Oğuz TÜNÇ
19 Mayıs Pazartesi Saat 16.00 / 20.00
20 Mayıs Salı Saat 20.00
BAKIRKÖY SANAT MERKEZİ
0212 5720224
Veılrçotmesl Sokak. No 3 AKSARAY / İST. (Paıtavnlyal Usosi Arta SokaDO
Tol: U12 «ai 4S »2
DİPLOWAT
OTElveAPART HUNNAP' IAN
GENİŞBİLGİ, FİYATve REZERVASYON
www.diplomathotel.com.tr
252-476 7145 veya 537-825 7979
Tarlb, Deniz ve Oksijeni ile, Kazdağt eteklerinde,
lOOOytlhk geçmişi alan. taş evleri ile dikkat çeken
taribi Adatepe Köyü içinde, 250 yıllık otantik
mekanktrmda, konuklartm ağırhyor.
Cumhuriyet Okurlanna özel indirim
Adatepe Köyü - Küçükkuyu - Çanakkale - Türkiye
Rez. Tel:+90.286 7526581 Faks : +90.286 7522066 GSM: 0533.4363232
http://www.hunnaphan.com E-mail: info@hunnaphan.com
HOT€LMAVİD€NİZ* Mamum'incennettMİ
Turunç'da tatil imkam...
Batı Karadeniz kıyısında,
Ankara ve fstanbul'a 3 saat uzaklıkta.
436-611.
www.mesenotel.com
Tatil
Açık büfe yok, animasyon yok, kalabalık yok.
Dünyanın sayıh koylartndan birinde,
Antalya Çırah'da, denize 50m. uzaklıkta,
allı dönüınîUk bir bahçe içinde sadece dört oda.
İOI /./;.». m '<ı ktulnr iki kifi ifin oda + kuhvalnfîytııı:100 YTL.
ıSadtcr 7 yajından bityiik focuklan kabııl ediyorıız.)
ttobtttel:0242 825 7314 www.liobbiievi.com www.smaUlwiels.com.tr
McnuelaHotelBodrumun indsi Bitez koyunda mayıs ayı dostlar arasında tati! keyfi fırsatı
Denize sıfır özel plajlı, botanik bahçesini andıran doğasıyla
mavi ve yeşilin bütünleştiği tatil cennetidir...
20 Yılı aşkın kaliteli ve güleryüzlü hizmeti ile
özenli ve titiz mutfağı ile ...
MAYIS AYI
KİŞİBAŞI:54YTL.
Krcdi Kartına Taksit İmkanı
OTELİMİ2E AİT TEKNEYLE ÜCRETSİZ TEKNE TURLARI
Daha fazla bilgl İçtn: http://www.manualahoteJ.com
i