03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2008 PERŞEMBE 22 SPOR Fenerbahçe, İngiliz devini Kadıköy’de iki golle devirdi F. B A H Ç E : 2 C H E L S E A : 1 STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEMLER: Claus Bo Larsen (7), Anders Norrenstrand (7), Henrik Sonderby (7) F.BAHÇE: Volkan (9), Önder (6), Lugano (6), Edu (6), Vederson (6), Deivid (8), Aurelio (8), Maldonado (6), Uğur (6) (dk. 54 Kâzım 7), Alex (6), Kezman (5) (dk. 72 Semih 4) CHELSEA: Cudicini (5), Essien (6), Terry (6), Carvalho (6), Ashley Cole (5), Joe Cole (6) (dk. 86 Anelka), Makelele (7), Ballack (6), Lampard (6) (dk. 76 Mikel 4), Malouda (5), Drogba (6) GOLLER: Dk. 13 Deivid (k.k.), dk. 65 Kâzım, dk. 81 Deivid Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU, SAMİ GÜREL F.BAHÇE 7 4 11 5 4 %51 İSTATİSTİK CHELSEA TOPLAM ŞUT İSABETLİ ŞUT 15 5 11 1 4 %49 FAUL OFSAYT KORNER TOPLA OYNAMA Chelsea de dize geldi HİLMİ TÜRKAY Inter, PSV Eindhoven, CSKA Moskova, Sevilla... Aslında liste daha da uzun. Üç sene önceki Milan’a kadar açılıyor yelpaze. Şimdi de Chelsea... Teşekkürler F.Bahçe... Sayenizde bu takımları izleme şansı buldum. Her birinde yakışanı yaptınız, puan ya da puanları aldınız. Bundan rahatsız olanlar olmadı değil ama ben mutluyum. Her F.Bahçeli gibi Saracoğlu’dan sevinç gözyaşlarıyla ayrıldım. Bu başarı ülke içindi, en kötü günlerde gündemi değiştirdiniz, insanları sokaklara döktünüz. Artık Avrupalıydınız. Çeyrek finaldeydiniz. Kolay iş değil; emeğin karşılığıydı bu başarı. Hak etmiştiniz buralara kadar gelmeyi. Her şeyi dün gibi anımsıyorum. Dereağzı’ndaki tahta tribünlerden nerelere gelindi, şahidim. Şimdi görüyorsunuz Dereağzı’nı, Fikirtepe’yi, Saracoğlu’nu... Herkes parmaklarını ısırıyor; bravo Aziz Yıldırım ve arkadaşlarına... Zaman geldi uyumadılar, evlerine gitmediler, sağlıklarından oldular, ailelerini ihmal ettiler. Her defasında F.Bahçe sevgisi ağır bastı. F.Bahçe hep öndeydi. Başkan Sevilla’yı elemelerinin ardından dönüşte arkadaşlarına “Çok gururluyum” diyordu. O olmasın da kim olsun. Ben bu takımın grubunda sıfır çektiği günleri de anımsıyorum. Her iş tecrübeye dayanır. Başlarda bu yoktu ama şimdi var. Artık F.Bahçe; Beşiktaş ve G.Saray gibi iki güzide kulübümüzün önünde geliyor... Bu abartı değil bir gerçek.. Evet Chelsea karşımızda; anlatmaya gerek yok, bir dünya devi... Takımın onbirini hatta yedeklerini dahi inanıyorum ki herkes ezbere sayar. Her biri yıldız. Peki bizim çocuklar?.. Öyle kolay gelmediler buralara, kimleri yenmediler ki?.. Gururumuz oldular, yeter bu kadarı belki.. Ama daha ileriye neden gidilmesin? Gece zor geçecek, bunu biliyoruz. Zaten kolay maç hiç olmadı ki... F.Bahçe yenerse her şey muhteşem olacak, rövanşı bekleyeceğiz. Belki Chelsea yenecek, ümidimiz azalacak. Olsun, biz yine üzülmeyeceğiz. F.Bahçe tarihinde buralara gelmek yine bir ilkti çünkü... Hakem tanıdık bir isim, İnönü’de Beşiktaş Liverpool maçını yönetmişti. F.Bahçe’de Gökhan Gönül ve Roberto Carlos’un olmayışları iyi haber değil. Bu ikili hem iyi savunmacı hem de kanatlarda etki yaratan isimlerdi. Chesea takımında da Ukraynalı golcüleri Shevchenko ile kaleci Cech yoktu. Ama Essien, Terry, A.Cole, Lampard, Kalou, Ballack, J.Cole, Drogba çok yakından tanıdığımız isimler... Seyirci coşkulu, tribünlerdeki görüntüler görülmeye değer. Heyecanlı bir bekleyiş. Bu heyecan öyle böyle değil; çok dikkatli olmalıyız. Hata mı? Asla... Yaparsak affetmez Chelsea... Oyun başlıyor, mücadeleye ortağız. Ancak rakibin sahadaki duruşu çok farklı. Biz çok sıkıyoruz kendimizi, onlar daha rahat oynayarak işi götürüyor. Rakip yarı alana çıkamazken bir de ters vuruşla golü atmadık mı kalemize... Haydi buyrun bakalım... Edu değil bu kez de Deivid. Böyle hatalar olmaz çünkü burası sıradan bir lig değil; devlerden oluşan bir Şampiyonlar Ligi. Susuyor seyircimiz bir anda. Chelsea ortada toplara iyi basıyor, çıkarmıyor bizi yarı sahamızdan. Bir tek Kezman’la da olmaz zaten. Sağda hazır olmayan Önder, solda haftalardır aksayan Vederson’la ne kadar ayakta durabilirsiniz? Koridor oldu her ikisi de... Taşıyamadılar üzerlerindeki yükü. Diğerleri de bir şey yapamadılar, sanki ayaklarına pranga vurulmuş gibiydi. Rakip sazı eline almş oyunu istediği şekilde yönlendirebiliyordu. Bir iki atağımız oluyor ama cılız... Hücuma çıkarken gol yiyeceğiz neredeyse. İlk bölümün özeti; F.Bahçe beklediğim gibi değil, Chelsea çok farklıydı. Chelsea dünya devi, gördük doğru. Yine de bir umut yok değildi içimizde. Böyle başladık ikinci bölüme. Bir kıpırdanma var gibi. Ama bana mı öyle geliyor acaba diye düşünüyorum. Çünkü Volkan’ın kurtardığı topların sayısı da fazla bu arada. Uğur kulübeye, Kâzım sahaya. Sonra gol... Evet gol... Kâzım’ın mükemmel golü. Saracoğlu başıma yıkılıyor sandım bir anda. Chelsea’nin temposunu düşürmemiz gerekiyor. Haydi bir gol daha ama yemeden. İyi oynuyoruz, daha önce neredeydiniz? Deivid’in füzesine ne demeli? İnanamıyorum, nasıl vurdu öyle topa? İkinci kez sallanıyor Saracoğlu... İşte futbol bu; demek ki bazı şeyler istendiğinde oluyormuş. Rüya değil, gerçek. Evet; F.Bahçe, Chelsea’yi, yani bir dünya devini daha yenmeyi başarıyordu. ELEŞTİRİ A R İ F K I Z I LYA L I N M A Ç TA N NOTLAR / GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU ELEŞTİRİ MEHMET GÜÇLÜ Çanakkale de , Kadıköy de Geçilmedi Müthiş bir ilk perde... Bir yakası SarıLaciverte boyanmış mahşer yeri bir kent, hınca hınç dolu bir stat, nefeslerini tüketircesine coşan bir taraftar. Üstelik hava da öyle çok soğuk değil. Kimi çakırkeyif, kimi simit ayrana talim etmiş maç öncesi. Ortak ses “Haydi bastır Fener.. Fener gol.. gol.. gol..” Etkilenmemek elde değil. İster İngiltere Premier Lig’den gelin, ister Ballack gibi Alman Ulusal Takımı’nın kaptanı olun; sahaya çıktığınızda ister istemez ürkersiniz, “Bu Türkler işi abartmış” diye... İkinci perde ise maç... Kadrolara bakıyorsunuz; Chelsea 34 adım önde gibi ama F.Bahçe’nin de dünya devlerini kıskandıran bir istatistiği var. İlk düdük sonrası ne yazık ki atmosfer değil, futbolcu kalitesi ön plana çıkıyor. Gerçi F.Bahçe bir Inter, bir PSV, bir CSKA maçlarındaki gibi oynasa Chelsea Mhelsea dinlemeyecek ama nedeni anlaşılmaz bir tutukluk var futbolcuların üzerinde. Oyununu rakibe kabul ettirmeyi bir yana bırakın, Chelsea’nin isminden çekindiğinden olsa gerek hep gerideler, hep telaşlılar. Top sadece Ballack’a geldiğinde yapabiliyor o istenen presi SarıLacivertliler. Drogba, Essien, Joe Cole elini kolunu sallaya sallaya top oynuyor. Bir de hata golü gelmez mi? Gökhan Gönül’ün yokluğunda forma giyen Önder’in kanadında Maldonado’nun basamadığı bir pozisyonda Deivid’in kendi kalesine vuruşu stadın havasını sördürüyor. Sonrasında eziyet dolu dakikalar... Eğer Volkan olmasa Avrupa kapısı daha o dakikalarda kapanacak. Bence dünden sonra Berlin panteri yok, Kadıköy panteri var... İkinci bölümde bir şeyler oluyor F.Bahçe’ye. Hani o önceki maçlardaki gibiler. Alex pas atıyor, orta saha oyunu öne taşıyor.. Aurelio’nun vuruşu, Deivid’in yoklayışı derken Beşiktaş maçının yıldızı Colin Kâzım görev alıyor kulübeden gelip. İngilizler gözucuyla tanıdıkları Kıbrıs asıllı eski arkadaşlarını dikkate almıyor. Almasınlar, öyle bir vuruyor ki Aurelio’nun pasına, kaleci Cudicini ancak ağlarda görüyor, “Bu Colin de nereden çıktı” derken!.. Harika gol. Bir gol daha olur mu? Neden olmasın? Zico, Semih’i sürüyor tam zamanında. Dengesi bozulan Chelsea savunması panikte. Kimi tutalım derken Deivid yine çıkıyor sahneye.. Ama kendi kalesini değil, rakip fileyi hedef alıyor. Top nereye gidiyor biliyor musunuz? Tam 90’a. Saha içinden baktığınızda “1915’te ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ, 2008’DE DE KADIKÖY” yazısının tam göbeğine. Nasıl ağlamam ki nasıl ağlamayız ki... Şampiyonlar Ligi’nde toplam 2 gol yiyen Chelsea’ye 90 dakikada 2 gol tattırıyorsanız, kibirli İngilizleri, “Biz nerede yanlış yaptık” dedirtip Londra’ya uğurluyorsanız, elinize de ayağınıza da sağlık. Eminim Chelsea’yi karşılayan Galatasaraylılarla, Chelsea’lileri ağırlayan Beşiktaşlılar da dün alkışlamıştır bu sonucu, çünkü geriden gelip kazanmak her babayiğidin harcı değil... 21 çok avantajlı mı? Avrupalı Fenerbahçe Fenerbahçe tarih yazmaya devam ediyor. Avrupa’da bu sezon göğsümüzü kabartan Sarı Lacivertliler, dünya devlerini Şükrü Saracoğlu Stadı’nda bir bir dize getiriyor. Temsilcimiz dün de dünya devi Chelsea’yi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 21 devirerek rövanş için büyük avantaj yakaladı. Fenerbahçe’nin kendi evinde yenilmezlik serisi de sürüyor. Şükrü Saracoğlu Stadı’nı rakipleri için adeta cehenneme çeviren Sarı Lacivertliler, kendi evindeki galibiyet serisini 6 maça çıkardı. Teknik direktör Zico yönetimindeki Fenerbahçe, dünkü Chelsea galibiyetiyle birlikte 23 Avrupa kupası mücadelesinin 12’sini kazanırken; 6 beraberlik, 5 de yenilgi aldı. 22 maçta rakip filelere 44 gol atan Sarı Lacivertliler, kalesinde de 27 gol gördü. Cehennemi Gördüler Her biri görev alanlarının en iyileri arasında sayılabilecek dünyaca ünlü yıldızların oluşturduğu bir takım ile Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon yüreğini ortaya koyarak oynayan bir takımın mücadelesiydi dün geceki... Mangal gibi yüreğiyle oynamasına alıştığımız, rakiplerine Şükrü Saracoğlu’unu dar eden Fenerbahçe, Chelsea karşısında bu kez maça iyi başlayamadı. Müthiş tribün desteğine rağmen o bildik havasını dakikalar boyunca yakalayamayan Sarı Lacivertli temsilcimiz İstanbul’a çok motive şekilde gelen Chelsea karşısında uzun süre oyun kurmakta zorlandı. Çelik gibi savunma duvarı ören İngiliz ekibi önünde bırakın rakip kaleye gitmeyi sahasından çıkmakta zorlanan, birkaç pas yapamayan, kanatları kullanamayan Fenerbahçe karşılaşmanın ilk bölümünü hiç beklemediği kadar sıkıntılı tamamladı. İlk 45 dakikada Chelsea Deivid’in kendi kalesine attığı golle skor üstünlüğünü ele geçirirken pozisyonlar üreten, goller kaçıran taraftı. Fenerbahçe ise bu yarıda kullandığı 1 2 korner dışında taraftarını heyecanladıracak kayda değer tek pozisyonu yoktu. Chelsea, İstanbul’a tribün şovu izlemeye, cehennemi yaşamaya değil kazanmaya gelmişti. İngiliz takımının oyuncularının her biri kazanmaya çok iştahlıydı. Fenerbahçe 40. dakikadan itibaren biraz toparlanmaya başladı. İkinci yarıya da çok daha farklı bir kimlikle girdi. Ne var ki karşısındaki takım kolay aşılamayacak bir savunma becerisine sahipti. Chelsea’nin Premier Lig’de ve Şampiyonlar Ligi’nde en az gol yiyen takım olmasının nedeni savunmada iyi organize olmalarından kaynaklanıyordu elbette. Bu takıma gol atmak gerçekten zordu. İkinci yarının hemen başında Uğur Boral’ın yerine oyuna giren Colin Kazım maçın kaderini değiştiren futbolcu oldu. Oyuna girdikten kısa bir süre sonra rakip savunma arasından kaçıp fileleri havalandırdığında skora denge geldi. Aslında Chelsea bir önceki turda Sevilla örneğinde olduğu gibi affedilmez bir yanlışın içine düştü dünkü maçta. Skor avantajını ele geçirmişken, her şey onlar için tam da istedikleri gibi giderken Fenerbahçe’nin üzerine fazlaca yüklendikeri zamanda golleri kalelerinde gördüler. Bu skor Fenerbahçe’yi nereye taşır, Londra’da neler olur bilinmez. Bekleyip göreceğiz. Şu bir gerçek ki çeyrek finalden itibaren adeta Premier Lig’e dönen Şampiyonlar Ligi’ne Fenerbahçe farklı bir renk farklı bir heyecan getirdi. Dünyanın her noktasındaki futbol tutkunlarının ilgi odağı olan Devler Ligi’nde bu yönüyle en sempati duyulan, en çok destekçisi olan gönüllerdeki takım Fenerbahçe... SOYUNMA ODASI BAYRAM YERİ GİBİ Maç sonrası F.Bahçe soyunma odası gerçek bir bayram yeri gibiydi. Herkes birbirini kutluyor; özellikle Volkan, Deivid ve Colin Kâzım, arkadaşlarının yoğun kutlamaları karşısında kafasını kaldıramıyordu. Teknik direktör Zico “Oyunun başlarında biraz aceleci davrandık. İstediğimiz gibi oynayamadık. Önemli olan bu noktadan çıkabilmek ve performansımızı yükseltebilmek. İkinci yarıda golü bulduktan sonra kendimizi maça verdik. Bu tip maçlarda küçük hatalar yapamazsınız. Rakip bizi başlarda cezalandırdı ama doğru işler yaptık ve maçı çevirdik. İlk yarıda sanki sahamıza hapsolduk. 2. yarıda risk aldık, hata sayısını en aza indirgemeye çalıştık. Volkan’ın kurtarışları yerindeydi, kendisine yakışanı yaptı. Deivid de mükemmel bir gol atarak umutlarımızı İngiltere’ye taşımamızı sağladı” dedi. ? Colin Kâzım: Beşiktaş maçından sonra Chelsea karşısında da iyi şeyler yapacağımı biliyordum. Yedekten gelmek önemli değil. Beraberlik golünü attığım için çok mutluyum. ? Volkan: Arkadaşlarım çok iyi mücadele etti. F.Bahçe bir Avrupa takımı. Kadıköy’de yenemeyeceğimiz takım yok, bunu gösterdik. Şampiyonlar Ligi’nde dün oynanan diğer karşılaşmada ise Arsenal’le Liverpool 11 berabere kaldı. Hücum dersi verdiler Fenerbahçe, dün Chelsea’yi yenmesinin yanı sıra Mavi Beyazlı ekibe 2 gol atarak ayrı bir başarının da sahibi oldu. Bundan önce oynadığı 8 Şampiyonlar Ligi maçında sadece 2 gol yiyen Chelsea’ye sadece tek maçta 2 gol atan Sarı Lacivertliler, elde ettikleri başarının tesadüf olmadığını bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Bu arada takımının galibiyet golünü atan Deivid Şampiyonlar kendi kalesine attığı golü de affettirdi. Beraberliği getiren Colin Kazım ise Fenerbahçe adına Avrupa kupalarındaki ilk golüne imza atmış oldu. Bu arada F.Bahçe dünkü karşılaşmada Deivid’le kendi kalesine üçüncü golünü attı. C MY B C MY B İNGİLİZLERİ İNGİLİZ YIKTIF.Bahçe’nin İngiliz asıllı futbolcusu Colin Kazım, attığı golle ve oyunuyla galibiyeti getiren isimdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle